Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 SPOR GÜNDEMİ 15 AĞUSTOS 2008 CUMA Judo takımının Balkan Şampiyonası’na gönderdiği üç sporcu da İzmir’e madalyayla döndü Günaydın!.. NÜVİT TOKDEMİR Hiç kuşkusuz biliyorum ki, gözünüz ekranda. Pekin Olimpiyatları’nın rekorlara imza atan, kendilerini yenilemiş, bir öncekileri aşan sporcuların başarılarını izliyorsunuz... Basketbol görünce, "Burada bizim dev adamlar da olmalıydı"; voleybolda "Filenin sultanları nerede? Bir çakmalıydı kızımız smaçı!"; boksta "O havlu atma olmamalıydı"; güreşte "Bunlar mı olimpiyat şampiyonluğu adayları?"; halterde "Kim bu sorumsuzluğun sahibi?" ve yüzmede "Nereye uçuyor bu hazırlık harcamaları?" diye sorguladığınızı duyumsuyorum... Haksız da değilsiniz hani... Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en büyük sporcu kitlesiyle (68 kişi) Pekin Olimpiyatları’na gidiyorsa; bu katılımdan da tarihinin en yüksek madalya sayısıyla dönmeyi hedeflemişse, sporun en başından en alt düzeydeki yöneticisi ve toplum olarak bu beklentinin karşılığını görme isteği belki de daha üst sınırlarda olasıdır. Çünkü, bu ülkenin en üst düzey sporcuları olarak belirlenen isimler özel harcamalarla, sınırsız çalışma olanaklarıyla, tekniktaktik ve sosyal tüm ekipmanlarıyla dünyanın bu en büyük organizasyonuna hazırlanmış olmalıdırlar. Nitekim o umutla da uğurlanırlar, coşku içinde... Gördük ki, en iddialı olduğumuz, madalya sayımızı umutlarımızın ötesine taşıyacağımız dallarda bile daha başta çöktük kaldık Pekin’de. Kötümserlik olarak algılamayın ama bence "havlu attık" desek yeridir... Nitekim, oyunların 4. gününde spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başeskioğlu dedi ki: "Bu arada açıkça görülüyor ki biz artık olimpiyat hazırlıklarımızı ciddi biçimde gözden geçirmek durumundayız..." Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mahmut Atalay’ın, "Bu başarısızlık sonrasında istifa etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna verdiği yanıt çok daha ilginç: "Bizler atanmış insanlarız. Böyle bir şeye kalkışmak bizi atayan insanlar için de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Buna ancak onlar karar verir. Bizim görevimiz atandığımız yerde görevimizi en iyi biçimde yapmak ve yanlışları düzeltmektir..." Tebrikler doğrusu!.. Tarihinin en büyük olimpiyat ordusunu Pekin’e gönderirken bu kafalar neredeydi? Umutsuzluğu umut olarak göstermek kimin harcıydı? Beş olimpiyat geçirip bir katkısı olmayan, yurtdışında özel hazırlanan sporcuların giderleriyle bu ülkede onlarca sporcuya olimpiyat vizesi getirebilecek olanakları yaratmak varken, kafaları hep geride kalanlar şimdi nerede? Neden takım oyunlarında yokluğumuz "Eh Asya grubunda olsaydık şimdi vardık ama biz Avrupalıyız" gibi sığ bir düşünceyle geçiştiriliyor? Ve en önemlisi bu ülkenin "Olimpiyatlara aday ama olimpizm ruhu gelişmemiş" bir ülke olduğu neden kabullenilmiyor? Çünkü, bu ülkede lisanslı sporcu sayısı geliştirilemedi ve olimpizm ruhuna taşınamadı. Yıllarca sponsorluk yasası tartışılırken, başarılar hep yabancı transferlere (atletizmhalter vs) bağlandı. Yerli sporcu yetiştirmeye yönelik sürekli federasyonların özerkleştirilememesi gibi bir sorun önde tutuldu. İthal sporculara verilen milyarlarca liralık şampiyonluk ödülleriyle gençliğin, belki bugün olimpiyatlarda yarışacak ışık dolu yarınların önü kesildi. Şimdi, Sayın Bakan Başesgioğlu, "Gözden geçirilmeli" diyor. GSGM Atalay da, aynı görüşle birlikte, özerkleşmenin federasyonlarda tam karşılığını bulamaması sonucu gerçeğe yönelinemediğini belirtiyor. Peki o zaman... Biz 2020 Olimpiyatları’na nasıl aday olacağız? Böyle bir gündeme kendimizi taşıyacak bir kadromuz bile yok değil mi? Hepinize günaydın beyler!.. Büyükşehirden üçte üç Takımın antrenörü Mesut Kapan, Avrupa ve dünya şampiyonalarına yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi Judo Takımı, Balkan Şampiyonası’nda da Türkiye’nin gururu oldu. Büyükşehir’in turnuvaya gönderdiği 3 sporcu da İzmir’e madalya ile döndü. Türkiye Judo Birinci Ligi 2007–2008 sezonunu Genç Erkekler ve Genç Bayanlar’da çifte şampiyonlukla tamamlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Judo Takımı, uluslararası arenada da başarılarına yenilerini ekliyor. Romanya’da düzenlenen ’Ümitler ve Gençler Bay Bayan Balkan Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil eden Büyükşehir Judo Takımı sporcuları 1 altın, 2 bronz madalya ile yurda döndü. Ümit Bayanlar’da 48 kilogramda İrem Ateş tüm rakiplerini eleyerek Balkan Şampiyonu oldu. Genç Bayanlar kategorisinde karşılaşmalara katılan Esin Taşkaya 70 kilogramda, Genç Erkekler’de yarışan Yusuf Daş da 60 kilogramda üçüncü olarak bronz madalya aldı. İrem Ateş, ümit bayanlarda şampiyonluğa ulaşırken, Esin Taşkaya ve Yusuf Daş bronz madalya kazandı. Turnuvaya gönderdikleri üç sporcunun da madalya ile yurda dönmesinin gurur verici olduğunu belirten Judo Takımı Antrenörü Mesut Kapan, çalışmalarını önümüzdeki aylarda yapılacak Avrupa ve dünya şampiyonalarına yönelik yaptıklarını söyledi. Balkan Şampiyonası’nın, Avrupa ve Dünya şampiyonaları öncesinde olması nedeniyle önemli olduğunu vurgulayan Kapan, “Sporcularımız bu turnuva ile kendilerini deneme fırsatı buldu. En iyi şekilde mücadele ederek 1 altın ve 2 bronz madalya alarak elimiz boş dönmedik. Esin ve Yusuf, eylül ayında Polonya’da yapılacak olan Gençler Avrupa Şampiyonası’na, ardından da ekim ayında Tayland’da yapılacak Dünya Şampiyonası’na katılacaklar. Bu nedenle çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. 55 sporcumuz çeşitli kategorilerde milli forma giyiyor. Bayan ve erkek takımlarımız gençlerde geçtiğimiz sezonu şampiyonlukla kapattı. Ekim ayında Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi temsil edecek bayan ve erkek judo takımlarımız hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Amacımız bu yıl da madalya ve kupalara ambargo koymak” diye konuştu. n.tokdemir@hotmail.com C M Y B C MY B