Katalog

4 K O N U K 15 AĞUSTOS 2008 CUMA Kocaoğlu, hazineden belediyenin hakkı olan dışında yardım almadıklarını kaydetti İzmir Anıları GÜRHAN TÜMER Ben Bayraklı’da doğdum, yani İzmir’in binlerce yıl önce kurulduğu yerde. Bir başka deyişle Smyrna’da. Tepekule kalıntıları Bornova Caddesi’nin sonunda, büyükbabamın evinin iki adım ötesindeydi. O zamanlar, Ekrem Akurgal Hoca, kırk yaşlarında bir delikanlıydı. Smyrna ise, büyük bölümüyle, henüz toprağın altındaydı; ne Athena Caddesi vardı ortalıkta, ne de Athena Tapınağı. Bunların hiçbiri umurunda değildi çevre halkının. Smyrna varmış, yokmuş kimsenin aldırdığı yoktu. Bu durumda, ben böyle bir yerde doğup büyüdüğüm için kendimi Smyrnalıların hemşehrisi saymaya ve bu nedenle övünmeye kalksam, ne kadar abes olur değil mi? Bayraklı’daki evimiz, o zamanlar bana gerçekte olduğundan çok daha derin görünen bir uçurumun kıyısındaydı. Kimbilir kaç yıldır, orada, kayalara tutunmuş olarak durmaktaydı. İşte orada küçük bir kümes, kümeste de birkaç tane tavuk vardı. Kimi geceler, çevik yapılı, ince uzun gövdeli, kısa bacaklı, yuvarlak kulaklı ve kuyruğu kabarık tüylerle kaplı kır sansarlarından biri gelirdi çevreden ve tavukları boğardı. Demek ki, 1950’lerde Bayraklı, Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’in bir semti olmasına karşın, tavuğuyla, sansarıyla, kentsel değil, kırsal özellikler gösteren bir yerleşmeydi. “Heteroptera Cimicidae”nin uzunluğu topu topu 34 milimetre kadardır. Pis kokar. Yumurtlayınca, ortalama 200 yumurta bırakır. Bunu yılda 34 kez yapar. Kan emerek yaşar. Isırdığı yer kızarır da kızarır, kaşınır da kaşınır. İşte böyle bir böcektir Heteroptera Cimicidae”, yani tahtakurusu. Eskiden çok vardı onlardan İzmir’deki evlerde, o evlerin yatak odalarında, o yatak odalarındaki ahşap yataklarda, o ahşap yatakların köşelerinde bucaklarında, deliklerinde, aralıklarında. Çocukluğumun tahtakurularıydı onlar. Daha başka nice şeyler gibi, onlar da yok oldular, onlar da artık nostalji oldular. Onları özlediğimi söylesem ne dersiniz? Güler misiniz bana, yoksa “Nostalji nostaljidir, nostaljide peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtına” diye mi düşünürsünüz bencileyin?.. Kasabımız Mehmet Amca’ydı, sütümüzü adını bilmediğim Sütçü Dede getirirdi. Kasap dükkanında yalnızca koyunlar, danalar değil, kediler ve sinekler de vardı. Süt güğümü ne kadar zamanda bir yıkanırdı bilmiyorum. Kasap, “derin dondurucu” deyimini; sütçü, “pastörize” sözcüğünü hiç duymamıştı. Her ikisinin de “hijyen”in “h”sinden haberi yoktu. Biz de onlardan farklı değildik. Aralık 1990’da, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın 5. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla, eski İzmir fotoğraflarından oluşan bir sergi düzenlemiştik. O zamanlar, o fotoğraflara ulaşmak bugün olduğu kadar kolay değildi. Biraz da bu nedenle, sergi büyük bir ilgiyle karşılanmıştı. Sergiyi gezenler, izlenimlerini, çıkışa koyduğumuz defterin sayfalarında çeşitli sözlerle dile getirmişlerdi. Bu sözlerin kimileri biraz abartılı, kimileri biraz sıradan, kimileri biraz kolaycı ve çoğu, biraz fazla nostaljikti. Hele, “Bu güzel fotoğraflara baktıkça geçmişte yaşamadığıma gerçekten çok üzüldüm” diyene çok şaşırdım. Bu kadarı fazla. İyi olan, güzel olan her şeyin dünde kaldığını sanmak doğru mu?.. Yatırımlar özkaynaklardan Büyükşehirin kentin kalkınmasından da sorumlu olduğunu belirten Kocaoğlu, yatırımları diğer kurumlardan yardım almadan yaptıklarını söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentteki yatırımları diğer kurumlardan yardım almadan belediyenin özkaynaklarıyla yaptıklarını söyledi. Kocaoğlu, büyükşehir belediyesinin 200 klimalı otobüs alımı için açtığı ihaleyi kazanan BMC firmasının Pınarbaşı'ndaki üretim tesislerini gezdi. Kentiçi ulaşımda kullanılacak otobüsleri de inceleyen Kocaoğlu, İzmir gibi sıcak bir kentte, 4.5 yıl önce verdikleri “klimasız otobüs almama” sözlerinin, İzmir’in ulaşımına büyük konfor getirdiğini söyledi. İzmir’de yüzde yüz yerli sermayeli bir firma olan BMC gibi 45 büyük sanayi kuruluşuna daha ihtiyaç duyduklarını belirten Kocaoğlu, “Kentin yerelde kalkınmasından sorumlu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve başkanı olarak, bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak tüm çalışmaları desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu. BMC Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Murahhas Azası Mehmet Demirpençe, ziyaret sırasında Kocaoğlu'na teşekkür plaketi verdi. Kocaoğlu, BMC ziyareti sırasında çalışanlarla sohbet etti. SU ÖNLEMLERİ Öte yandan Kocaoğlu, ziyaret sırasında İzmir'in suyuyla ilgili sorulara yanıt verdi. Kocaoğlu, şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, küresel ısınmayı ve beraberinde getireceği sorunları 2006 sonbaharından öngörerek eylem planı hazırladık. Nisan 2007’de su tasarrufu kampanyasına başladık. Halkımızın çok büyük ilgi ve desteğiyle yıllık yaklaşık yüzde 10 su tasarruf ediyoruz. Bu miktar Bornova’nın suyunu karşılıyor. Tabi ki sadece su tasarrufu ile olmaz. Çamlı, Değirmendere, Gördes ve Yiğitler baraj projeleri var. Gördes’in suyunu DSİ ile ortak İzmir’e getireceğiz. Yiğitler’in projesini DSİ hazırladı, biz de Büyükşehir Belediyesi olarak finansmanına destek vermek, ortak olmak istiyoruz. Şunu çok açık şekilde söyleyebilirim ki, bizim ihalesine çıkacak durumda olup da yapmadığımız hiçbir şey yok. İzmir’i susuz bırakmamak için tüm çalışmalarımız hazır, masanın üzerinde. Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan ÇED geldikten sonra, Maliye Bakanlığı’ndan hazine arazisi tahsisi geldikten sonra, ihaleye çıkıp hemen temel atacak ve bu projeleri bitirecek güce sahibiz. Hem hazineye borç ödeyip hem de kendi özkaynaklarımızla bunları yapıyoruz. Hazineden kanunen hakkımız olan dışında bir şey almıyoruz, ama tasarruf edip kaynakları doğru ve bilinçli kullanarak ihtiyacı olan her yere ve yatırıma yetiyoruz.” Konak Belediyesi’nin Altınpark’taki hizmet binası için başlattığı çalışmalar ‘antik kazı’ya dönüştü TEMELDEN TARİH ÇIKIYOR İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)daha eski kalıntılara rastlanabilir. Roma, Konak Belediyesi tarafından Altınpark Bizans ve Genç Osmanlı Dönemlerine ait semtinde yaptırılacak olan hizmet sikke ve çömlek katıntılarının altından binasının temel kazılarında İzmir'in daha eski dönemlere ait katıntılar geçmişine ışık tutacak antik bulgulara çıkabilir. Belki de bir deprem sonrası rastlandığı bildirildi. bölgeye yerleşilmiş Belediyeden yapılan olabilir. Çalışmalar açıklamaya göre, Agora tamamlandığında surları dışındaki yaşamı bunları daha iyi izmet binasının aydınlatacak kazılara ilişkin öğreneceğiz” dedi. bilgi veren arkeologlar, Tunçağ, çok temelinde, İzmir'in bölgede üç ayrı dönemden istedikleri hizmet tarihine de ışık tutması kalıntıların çıktığını binasını belirtiyor. Konak Belediye yapamadıklarını, beklenen Roma, Başkanı Muzaffer Tunçağ ancak bulguların Bizans ve Osmanlı'nın da Altınpark kazı alanını İzmir tarihine ışık inceledi. Çalışmalarda tutacak olmasının ilk dönemlerine ait Roma, Bizans ve Genç üzüntülerini bulgulara rastlandığı Osmanlı dönemine ait giderdiğini söyledi. sikke ve insan iskeletlerinin Konak Belediyesi kaydedildi. bulunduğu bildirildi. Zabıta Müdürlüğü Tunçağ, bulguların kale deposu ve Altınpark surlarının dışında kaldığı Düğün Salonu olarak için arkeologların ilgisini hizmet veren eski çektiğini belirtti. Arkeologların üç ayrı yapı, geçen yıl yeni hizmet binasının döneme ait beklemedikleri kalıntılara yapılması amacıyla yıkılmıştı. Temel rastlandığını vurgulayan Tunçağ, kazılarını CHP Genel Başkanı Deniz “Yapılan kazılar belki de İzmir’in Baykal’ın başlattığı Altınpark’ta, tarihi tarihine ışık tutacak. Bölgenin İzmir kalıntılara rastlanmasının ardından bu surlarının dışında kalması nedeniyle çok yöndeki çalışmalar durdurulmuştu. H Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, ‘Yapılan kazılar belki de İzmir’in tarihine ışık tutacak. Bölgenin İzmir surlarının dışında kalması nedeniyle çok daha eski kalıntılara rastlanabilir’ diye konuştu. C M Y B C MY B