Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 AĞUSTOS 2021 SALI
KÜLTÜR 13
ASSOS’TA FELSEFE BULUŞMASI
elsefe Sanat Bilim Derneği luşması bu yıl 16-18 Eylül günle- cek. Oturumlar sırasıyla: Stephen rum bir saat, araları 30 dakika
tarafından organize edilen, rinde Assos Terrace Otel’de ya- Voss (Boğaziçi Ü), Halil Turan (Or- olacak. Pandemi önlemleri nede-
Fbaşkanı Örsan K. Öymen yö- pılacak. ta Doğu Teknik Ü.), Örsan K. Öy- niyle katılımcı sayısı sınırlı tutula-
netiminde 2000 yılından beri ulu- Athena Tapınağı’nda 16 Eylül men (Işık Ü.), Bill Wringe (Bilkent cak, oturma düzeninde kişiler ara-
Memet Baydur:
sal kış ve uluslararası yaz olmak Perşembe günü tanışma ile baş- Ü.).Lucas Thorpe (Boğaziçi Ü.), sında en az bir metre mesafe ko-
üzere yılda iki kez düzenlenen layacak buluşmanın oturumları Cemil Güzey (Mimar Sinan Ü.), runacak, oturumlardan ve etkin-
Ezber bozan
Assos’ta Felsefe sempozyumları- “Knowledge and Certainty / Bil- Frank Zenker (Boğaziçi Ü.). liklerden önce ücretsiz maske da-
nın, temmuz ayında pandemi ne- gi ve Kesinlik” ana temasıyla 17 Tüm sempozyum İngilizce ola- ğıtılacak, girişlerde ateş ölçümü
deniyle ertelenen uluslararası bu- ve 18 Eylül günleri düzenlene- cak, çeviri yapılmayacak. Her otu- yapılacak ve HES kodu alınacak.
oyun yazarı
aşasaydı 9 Ağustos’ta 70 yaşı-
nı doldurmuş olacaktı. Memet
YBaydur’u 20 yıl önce yitirdik. Yal-
Farah Zeynep Abdullah, Bergen’i oynayacak da kim izleyecek kim izlemeyecek kavgası başladı
nızca 50 yaşındaydı. Ortalama bir ti-
yatro yazarının ürettiği oyun sayısını
kat kat geçen metinler armağan etmiş-
ti sahneye. Yine de söyleyecekleri öy-
le çoktu ki…
1980’li yıllarda, tam da 12 Eylül döne-
minin karabasan etkisi yapan yaşantıla-
Bergen’i yine parçaladık!
rının gündemde olduğu tarihsel süreçte
sunmuştu oyunlarını. Hariciyeci eşi Sina
Baydur’a yurtdışındaki görev yerlerinde
eşlik ettiği için tiyatro yazarlığı serüvenini
Öyle bir proje ki bütün konu başrol oyuncusunun üzerine kurulu. Çekime geçti geçiliyor deniliyor ama
EMEL SEÇEN
Ankara-Nairobi-Ankara-Madrid-Ankara-
bir türlü başrol oyuncusu bulunamıyor! Bergen’in başına gelenler sanki filmin de kaderine dönüşüyor.
Washington-Ankara çizgisinde yaşadı.
eçen yıl ses sanatçısı Bergen’in
Sonunda Farah Zeynep Abdullah, Bergen’i oynayacağını açıkladı ama tuhaf bir gelişme oldu: Aktroller,
Türkiye’yi ve dünyayı çok geniş bir düz-
hayat hikâyesinin filme çekilece-
oyuncunun sosyal medya paylaşımları nedeniyle filmi boykot edeceklerini açıklayıp “Bergenfilminegitme”
lemden gözlemledi. Bu nedenle çeşit-
Gği haberlerini yapmıştık, ancak
tag’i açıyor! Tabii ki bunun üzerine derhal ikiye bölünüp karşı taraf filmi izleyeceğini açıklıyor ve sosyal
li konuları irdeleyen metinlerle büyük bir
bir sorun vardı, başrol oyuncusu bul-
medyada savaş başlıyor. Tek sıkıntı, ortada henüz çekilmiş film olmaması!
söylem zenginliği kattı tiyatromuza.
makta zorlanılıyordu! Geçen günlerde
çekimlerin başlayacağı açıklandı ama
Türkiye’yi ve dünyayı
çekimler bu kez de salgın nedeni ile
geniş açıdan gözlemledi
ertelendi. Üstelik hâlâ başrol oyuncu-
1980’ler, Türkiye için, 12 Eylül’ün ge-
su belli değildi. Yapımcılığını Orchest-
tirdiği politik ve toplumsal baskılar yanın-
ra Content’in üstleneceği filmin baş-
da, çarpıtılmış bir “liberal ekonomi” an-
rol oyuncusu için Özgü Namal’ın adı
layışının topluma “başıbozukluk” sinya-
geçmiş, kabul etmemişti. Salgın nede-
li verdiği, devlet yönetiminde de toplu-
ni ile Serenay Sarıkaya’dan sonra De-
mun işlerliğinde de çıkar kaygılarının tüm
met Evgar da iş yoğunluğu nedeni ile
değerlerin önüne geçtiği, hukuk sistemi-
Bergen’i oynamayı reddetti. Son olarak
nin zayıfladığı, çok kanallı televizyon ol-
önceki gün Farah Zeynep Abdullah ro-
gusunun şaşırtmacalarıyla “sanal” olan
lü kabul ettiğini bir tweet ile duyurdu.
ile “gerçek” olanı birbirine karıştırageldi-
Neydi, bu tweet, “Bergen 02.22” Tebrik ğimiz, kültürün yozlaştırıldığı, ülkeyi eko-
nomik ve ahlaki çöküşe götüren bir dö-
ediyorum, hakkı yenmiş, ezilmiş tüm
nemin başlangıcıdır. Baydur tiyatrosu bir
kadınlar adına sıkı bir duruş.
yönüyle, bu olguların oluşturduğu kar-
Bu toplum, sağlam kadını sevmez!
maşanın sahne anlatımıdır.
Daha önce Ege ve Akdeniz’de çıkan
Dünya düzeyinde ise 1980-2000 ara-
yangınlar ve yanan ağaçlar için “Help-
sında, doğanın dengesinin insan eliyle
Turkey” postunu paylaşan ve mağdur
altüst edilişinin korkutucu sonuçları ya-
Farah Zeynep Abdullah Bergen
halka çay atılmasını eleştirmek için
şanmaya başlamıştır. Sovyetler Birliği’nin
“Fırlatılacak çaylar için IBAN numa-
dağılmasıyla emperyalist devletlerin “ye-
rası paylaşır mısınız?” diye tweet at-
ni dünya düzeni” yaftası altında yeni he-
tığı için Farah Zeynep aktrollerin sal-
saplar içine girdiği, bir başka deyiş-
dırısına uğradı! Sanatçı bu saldırıla- le, büyük balığın küçük balığı yutması-
ra “Troller ne olsun istiyorsunuz, ben na izin veren bir dünya görüşünün, ön-
ğenine bir gün “Bazen insanlar hiddet- rin ardında yatan nedenler araştırıl- ce “kuzu postu giymiş kurt” tavrıyla, son-
bana yazdığınız akılsız şeyleri ciddiye kaybeden, ilişki bile denmeyen bir ger-
ra da açık açık dayatıldığı, sıcak sava-
li sever, ölesiye sever, yaşadıkları kö- malı, toplum her konuda aydınlanmalı
alıp çok mu üzüleyim, sinirleneyim, çeklikten yüzü, gözü darmadağın mut-
şın “küreselleşme”nin hedefi bölgeler-
tü olaylar, sevgisinden bir şey götür- ki bir daha cinayetler işlenmesin. Bu
amacınızı anlayamadım. Bu zorbalık” suz bir ev kadını kaldı ve o soluğu, ka-
de her an gündemde olduğu, uluslarara-
mez” demişti. Sıkıcı bulduğu dersler- yaşanmış olayı da hem Halis Bey’in
yanıtını verdi. çışı yine sahnede aldı. Adam geldi, geri
sı ilişkilerde yüzsüzce “çifte standart” uy-
den yılarak konservatuvarı bıraktı, ya- anlatımının yanı sıra bu yaşama tanık
Yapım şirketi ise 20 Eylül’de seti aldı, serüven daha doğrusu kısırdöngü
gulandığı sancılı bir aşamaya girilmiştir.
şı büyütülerek sahneye çıkmaya karar olmuş birçok kişinin anlatımlarını da
başlayacak film için Prof. Meral Özbek, böyle devam etti. Şehir şehir gezdi, onu
Dolayısıyla, yirminci yüzyıl “uygarlığı” da
gazeteci Tuğrul Eryılmaz, psikiyatr Ce- verdi. Bir de güzel isim buldu kendi- pek çok kişi sevdi ama o bir tek Halis dinleyerek toplumumuzun bilgilerine
Baydur’un merceği altındadır.
mal Dindar, edebiyatçı Murat Özyaşar ne, ileride turneleri için umut ışığıydı, dedi. Adana delikanlısı sonunda “Üç sunmak üzere senaryolaştırdım” dedi.
ve edebiyatçı Yavuz Ekinci gibi isim- İsveç’in Bergen’i... Türkiye’nin, acıla- gün sonra bütün gazeteler senden bah- Şimdi hazırlanan film hangi senar-
Ezber bozmayı görev saydı
rın kadını sembolü olacağını bilmeden. sedecek” dedi! Bir kova kezzap yüzüne yodan uyarlama, neye özgün bilinmez
lerin katkı vereceğini bildirdi. Yönet-
Baydur, bize bıraktığı -kimi tek, pek
Öyle yenilir yutulur kişi de değildi, ge- atıldı, yetmedi de sonunda boşandılar ama tek gerçek var, o da sanat için-
menin adı ise henüz açıklanmadı ama
çoğu da iki perdelik- 26 oyunuyla tiyatro
ce herkesin ağzının koktuğu, içkinin ama bir gün annesinin yanında bir tek de olan bir kadının yok oluşundan çok
söylentilere bakılırsa Anadolu’nun Son
tarihimize “ezber bozan” oyun yazarı ola-
şişede durmadığı zamanlarda bile ken- hâlâ toplum içinde hem de hemcinsle-
Göçerleri: Sarı Keçeliler, Dondurmam kurşunla yere yığıldı Belgin, yani Av- rak geçti. (Kimi yapıtları da bu nedenle
dini koruyabilecek kadar güçlüydü de. ri tarafından parçalanıp yok edilmeye eleştirildi). Oyunlarından verilebilecek ör-
Gaymak, Leyla ile Mecnun filmlerin- rupa hayalleri olan ve yurtdışı turnele-
Adana’da karşısına gelip oturan, gön- çalışılması! neklerin hepsi bu yazıya sığmaz, ama sı-
den anımsayacağımız ödüllü yönetmen re başlayan Bergen. İsveçli, Bergen!
ğabilenler de yeterince vurucudur.
derdiği çiçekleri kafasına atan Bergen, Bir kadının hayalleri, hatıra defte-
Yüksel Aksu’nun yönetmen koltuğun-
“Limon”da 12 Eylül döneminde aydın-
Acıların kadını
da oturacağı kesin gibi. Ama tam da bu Halis ile ölümüne kadar gidecek, sözde rine yazdığı “Evlendim” ile başlamı-
lar arasında yaygınlaşan “suskunluğun
işlerin insanı! İşi hiç de kolay değil. Ya aşk yolculuğuna çıktı. Bıkmadan, usan- Bu yazılanlar “Acıların Kadını yor, bitiyor. Türk toplumunda kadın
gevezeliği” söz konusudur. Oysa yan-
“Acıların kadını, Bergen”, tüm kayıp ve madan kendisine çiçek gönderen ada- Bergen”den, yazarı Yavuz Hakan Tok babadan, ağabeyden kurtuluşu evli-
lış giden hiçbir şey yokmuş gibi yaşa-
yok olan kadınlarımızın sembolü ola- mı sevdi, kâbusu olacağını bilmeden. ama katil olan Halis Serbest, anlatı- likte arıyor. Ama o erkek daha iyi bir
mak, toplumun bireye de yansıyan san-
rak otuz yıllık ömründe, neler yaşamış, Zor anında yetişmişti, alın teri ile ka- lanların doğru olmadığını bunun için çözüm olmuyor. Şimdi “Farah Zey-
cılarını giderememektedir. “Yangın Ye-
nasıl acılar çekmişti? zandığı ve taksit taksit ödediği arabası- yasal yollara başvuracağını ve “Ben ci- nep Abdullah’ın filmine gitmeyin!”
rinde Orkideler”in ironisi, el ayak çekildi-
nın yanında “Ağlama, ben sana alırım” diyen kız kardeşler, hayatınız boyun-
nayet işleyecek ve kezzap atacak in-
ğinde bütünüyle ayaktakımının “mekân”ı
İlk aşk... demişti, Halis. Ona sahip çıktığını, se- ca hiç mi darp, aldatılma, aşağılan-
san değildim. Bu olay nasıl oldu, ni-
olan tanıdık bir İstanbul rıhtımında, sos-
vildiğini düşündü, kadın duygusu ile ma, yok sayılma yaşamadınız? Etra-
Bergen yani Belgin, ilkokul sonrası ye oldu bunu açıklama sırası bana gel- yetik eğlence gecelerini noktalamak için
belki şimdiye kadar yediği tokatlardan fınızda hep mutlu kadınlar mı gördü- buluşan insanların da devinmeye başla-
konservatuvara girmiş ama derslerden di. Ben bu konuyu yeni nesil adına da
masıyla ve böylece iki kesimin yüz yü-
çok sadece şarkı söylemek istiyordu. da kurtuluştu. Araba teklifi ardından, konuşmak istiyorum. Çünkü hiçbir nüz? Yoksa siz de komşusu açken tok
ze gelmesiyle oluşur. İki kesime de ta-
Hep öyle de oldu. Ta ki bu ölüm ferma- evlenme ve mücadele. Defalarca eve konuda şiddete başvurulmaması ge- yatan bizden değildir deyip de bu ka-
nıklık eden “suskun aydın”ın durumu da
nının yazılmasına kadar! İlk aşkı, ken- gelmeyen Halis’in aslında evli olduğu- rektiğini ve iğrenç kışkırtmalara ku- dar yokluk varken hâlâ yiyip, doyma-
işin tuzu biberidir. “Tensing”de, her ba-
disine zorla sahip olmuş, sonra bırakıp nu öğrendiği gibi dayak yemeye devam lak asmanın anlık cinnete sürükleye- yanlardan mısınız?
şarıyı törenselleştirip taçlandıran “uy-
gitmiş olan taksi şoförü Yalçın’dı. Ha- etti. Hayatında her şey sahteydi. Nikâh ceğini bilmeleri ve bu duruma alet ol- Sevgi, emek ister. Sevginin içinde
gar” Avrupa’nın “bireysel yücelme” anla-
yatın ilk tokadı bu değildi, zaten belki memurları hatta şahitler bile. Kaçınıl- mamaları için konuşmalıyım” dedi. acıya değil mutluluğa, birlikte üretme-
yışı, başarıyı da başarısızlığı da yaşamın
de o sevgiliden tokatları yiyerek büyüt- maz son geldi, sevdiği adam sahne- Ve Halis Serbest, Adanalı yazar Ayça ye, saygıya yer vardır. Kadınların, kız
doğal bir parçası sayan “ilkel” Doğu’nun
tü yok sayılmayı Bergen. Sevme dilinin ye çıkmasını istemiyordu. Sahneye bir Öztorun’u buldu ve onun anlatımı üze- çocuklarının, hayvanların, ağaçların
“bireysellik tutkusundan bağımsız bilgeli-
daha çıkmama koşulu kendisinin bo- rinden yeniden bir senaryo çıktı. Özto- dahi zulüm gördüğü bir dünyada sa-
bu olduğunu öğrendi zamanla, belki
ği” karşısında sınavdan geçmektedir.
sevgi örtünce her şeyi, olağan gelmeye şanıp, Bergen ile evlenmesiydi, öyle run, “Cinayet nedeninin hiçbir türlüsü nat bile ayrışma nedeni oluyor ya ya-
başladı yaşadıkları. İşte bu yüzden ye- de oldu. Zamanla değerini ve itibarını tasvip edilemez. Bu işlenen cinayetle- zık oluyor, debeleniyoruz. Benzersiz ilişkilerle
seyirciyi ‘yadırgatma’
San Sebastian Film
Ansiklopedi yazma uğraşı içindeki ye-
Unutulmuş düşler anısına
di saygın profesörün çalıştığı mekâna
Festivali’ne iki Türk
bir bar kadınının dalıvermesi (“Cumhu-
abirent Sanat, Gülfem dın imgesinden başka insan tas-
filmi katılacak
riyet Kızı”), bir astronotun yörüngesin-
LKessler’in “Unutulmuş Düş- virinin olmaması ve hayvanların
den çıkmış uzay aracı içinde, boşluğun
İspanya’da 17-25 Eylül’de
ler Mağarası” adlı kişisel ser- yüzlerindeki ifadelerin duygusal
sonsuzluğuna yaptığı yolculuk (“Vladi-
69’uncusu düzenlenecek San
gisine önümüzdeki 2 Eylül - 2 ve insani olması, paleolitik döne-
mir Komarov”), çapkınlık çağını hapis-
Sebastian Film Festivali’nin
Ekim tarihleri arasında ev sa- min insanlarının kendilerini dün-
te geçirdikten sonra bir gecelik zampara-
“Altın İstiridye” ödüllü res-
hipliği yapmaya hazırlanıyor. yayı paylaştıkları diğer türlerden
lığa soyunan iki devrimcinin serüveniyle
mi yarışma programında Türk
Serginin küratörlüğünü Nergis farklı görmemeleriyle, insan, in-
tüm “maço”luk kurallarının altüst edildiği
filmi bulunmazken “Yeni Yö-
‘BIR BABA HAMLET’
Abıyeva üstleniyor. Sergi, ismi- san-olmayan kopuşunun henüz
“Sevgi Ayakları”, kırmızı ışıkta duran ara-
netmenler” ve “WIP Avru-
ni Werner Herzog’un “Unutul- yaşanmamış olmasıyla, dünyayı
baların camlarını silmekle başlayan varo-
pa” dallarında birer Türk filmi
YENIDEN SAHNEDE
muş Düşler Mağarası” adlı bel- başka türlerle paylaştıklarının far-
gösterilecek. luş kavgasını 20 yıl içinde güçlü bir “maf-
gesel filminden alıyor. kında olmalarıyla ilişkilendiriliyor.
mrah Eren’in yönettiği Baba Sahne’nin oyu-
Festival programına göre 50 ya babası” konumuna gelerek kazanmış
Gulfem Kessler, Ne Me Qu-
32 bin yıl önce insanların kul- Mağara resimlerinde yer
Enu “Bir Baba Hamlet”, 25-26 Ağustos’ta iki bin Avro ödüllü “Yeni Yö-
olan Talat’ın, ulaştığı başarıyla çelişen
itte Pas, 2018, kâğıt üzerine
landığı Fransa’daki Chauvet ma- alan insan ve insan-olmayan
netmenler” dalında yönet-
gün üst üste KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’nda “hüzünlü” kişiliği ve bir doğa âşığı olma-
kömür kalem ve mürekkep.
ğarasının ağzı bir deprem sonucu ilişkisi, türler arasılık, Don-
men Selman Nacar’ın İki Şa-
sahnelenecek.
sı “Yeşil Papağan Limited”) Baydurca ez-
kapanmış ve 1994 yılında keşfedildiğinde için- na Haraway’in ifadesiyle “yoldaş türler”,
fak Arasında adlı filmi izleyi-
İki farklı cast ile sahnelenen “Bir Baba ber bozmanın çeşitli görüntülerini yansı-
deki resimler ezber bozmuştu. Chauvet mağa- Kessler’in çalışmalarında da karşımıza çıkı- ciyle buluşacak.
Hamlet”te Şevket Çoruh’a, ağustos ayı bo- tır. Yazarın hedefi, yaratıcı düş gücü yo-
rasında yer alan natüralist resimlerde bir ka- yor ve bu serginin iskeletini oluşturuyor. Ödülün İspanya’daki sine-
luyla tüm oyunlarda benzersiz durumlar
yunca Günay Karacaoğlu eşlik edecek.
ma salonlarında dağıtımı
yaratarak, seyirciyi “yadırgatma” yoluyla
Oyunun ekibi oyunu şu sözlerle anlatıyor:
olduğu “WIP Avrupa” bölü-
Daskyleion antik kentinde taş kabartmalar bulundu
sahne olayına bağlamaktır.
“Oturun yanımıza. Size bir rezillik anlataca-
münde ise yönetmen Mi-
Memet Baydur, sahip oldu-
ğız. Ama öyle böyle değil. Hazır olun. Kalas- alıkesir’in Bandırma ilçesinde İren, “Frig döne- nu, Balıkesir Kültür
raç Atabey’in Zamanımızın
Byer alan ve Anadolu’da hüküm minden kalma mi- Varlıklarını Koruma ğu geniş kültür birikimi içinde yaptı-
larından dekor, heveslerinden oyun yapmak Bir Kahramanı adlı filmi ya-
sürmüş birçok medeniyetten izle- lattan önce 8’in- Bölge Kuruluna su- ğı “gönderme”leri zekice buluşlarla kes-
üzere yola çıkmış iki cüretkâr oyuncu, gözle- rışacak.
re ev sahipliği yapan Daskyleion ci yüzyıla ait du- nacağız. Onayla-
kinleştiren bir dil ve diyalog işçisidir. Yal-
Diğer yandan 58 yaşında-
rine Shakespeare’in başyapıtı Hamlet’i kes-
antik kentindeki arkeolojik kazıda, varın, dört metre nırsa burasını ko-
ki Amerikalı aktör Johnny nız oyunları değil, Cumhuriyet’in Kültür
tirmiş. Cesur olduklarını söylememize gerek
Pers-Yunan savaşlarını tasvir eden yüksekliği ve 40 ruma altına alaca-
Depp, 22 Eylül’de bu yılki
sayfalarında çıkmış -şimdi de kitaplaş-
var mı? Keşke her şey perde arkasında kal-
kabartmalar gün ışığına çıkarıldı. metre uzunluğun- ğız. Bu medeniye-
onur ödülü “Donostia”yı ala-
mış- olan köşe yazıları, denemeleri, sine-
saydı fakat asıl hikâye burada başlıyor. Se-
Geçmişi milattan önce daki alanını bu yıl açığa çıkar- tin, Anadolu’nun kuzeyinde ve
cak.
ma konusunu işleyen metinleri de onun
yircinin karşısına geçerek Hamlet’i oynama-
3000’li yıllara dayanan Ergi- dık. Taş ve kerpiçten yapılmış, batısında görüldüğü son yerin
San Sebastian Film
düşünce-sanat-yazın dünyasında yaptı-
ya çalışan bu ikiliden biri, Shakespeare uz-
li Mahallesi Hisartepe mevki- kerpiç kısımları zaman içinde Daskyleion olduğuna değinen
Festivali’nde 2008’de Türk
ğı uçsuz bucaksız yolculukların dilsel ka-
manı gibi davranan yarım porsiyon aktör; di- sindeki kazı, Kültür ve Turizm yok olmuş bu duvarın 7-8 met- İren, “Duvar da bu halkın ken-
yönetmen Yeşim Ustaoğ-
nıtıdır.
Bakanlığı’nın izniyle Prof. Dr. re yüksekliğe sahip olduğu- di alanını korumak için yaptığı
ğeri de şarkı söyleme hevesiyle dilinden mü-
lu, Pandoranın Kutusu filmiy-
Memet Baydur’u özlüyoruz.
Kaan İren başkanlığında de- nu düşünüyoruz. Buranın koru- beş metre genişliğinde bir sur
zikal kelimesini eksik etmeyen bir şaşkın...” le “Altın İstiridye” kazanmıştı.
vam ediyor. ma çatısı projesini çizdirdik. Bu- duvarı” dedi.