23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 AĞUSTOS 2021 SALI KÜLTÜR 13 ASSOS’TA FELSEFE BULUŞMASI elsefe Sanat Bilim Derneği luşması bu yıl 16-18 Eylül günle- cek. Oturumlar sırasıyla: Stephen rum bir saat, araları 30 dakika tarafından organize edilen, rinde Assos Terrace Otel’de ya- Voss (Boğaziçi Ü), Halil Turan (Or- olacak. Pandemi önlemleri nede- Fbaşkanı Örsan K. Öymen yö- pılacak. ta Doğu Teknik Ü.), Örsan K. Öy- niyle katılımcı sayısı sınırlı tutula- netiminde 2000 yılından beri ulu- Athena Tapınağı’nda 16 Eylül men (Işık Ü.), Bill Wringe (Bilkent cak, oturma düzeninde kişiler ara- Memet Baydur: sal kış ve uluslararası yaz olmak Perşembe günü tanışma ile baş- Ü.).Lucas Thorpe (Boğaziçi Ü.), sında en az bir metre mesafe ko- üzere yılda iki kez düzenlenen layacak buluşmanın oturumları Cemil Güzey (Mimar Sinan Ü.), runacak, oturumlardan ve etkin- Ezber bozan Assos’ta Felsefe sempozyumları- “Knowledge and Certainty / Bil- Frank Zenker (Boğaziçi Ü.). liklerden önce ücretsiz maske da- nın, temmuz ayında pandemi ne- gi ve Kesinlik” ana temasıyla 17 Tüm sempozyum İngilizce ola- ğıtılacak, girişlerde ateş ölçümü deniyle ertelenen uluslararası bu- ve 18 Eylül günleri düzenlene- cak, çeviri yapılmayacak. Her otu- yapılacak ve HES kodu alınacak. oyun yazarı aşasaydı 9 Ağustos’ta 70 yaşı- nı doldurmuş olacaktı. Memet YBaydur’u 20 yıl önce yitirdik. Yal- Farah Zeynep Abdullah, Bergen’i oynayacak da kim izleyecek kim izlemeyecek kavgası başladı nızca 50 yaşındaydı. Ortalama bir ti- yatro yazarının ürettiği oyun sayısını kat kat geçen metinler armağan etmiş- ti sahneye. Yine de söyleyecekleri öy- le çoktu ki… 1980’li yıllarda, tam da 12 Eylül döne- minin karabasan etkisi yapan yaşantıla- Bergen’i yine parçaladık! rının gündemde olduğu tarihsel süreçte sunmuştu oyunlarını. Hariciyeci eşi Sina Baydur’a yurtdışındaki görev yerlerinde eşlik ettiği için tiyatro yazarlığı serüvenini Öyle bir proje ki bütün konu başrol oyuncusunun üzerine kurulu. Çekime geçti geçiliyor deniliyor ama EMEL SEÇEN Ankara-Nairobi-Ankara-Madrid-Ankara- bir türlü başrol oyuncusu bulunamıyor! Bergen’in başına gelenler sanki filmin de kaderine dönüşüyor. Washington-Ankara çizgisinde yaşadı. eçen yıl ses sanatçısı Bergen’in Sonunda Farah Zeynep Abdullah, Bergen’i oynayacağını açıkladı ama tuhaf bir gelişme oldu: Aktroller, Türkiye’yi ve dünyayı çok geniş bir düz- hayat hikâyesinin filme çekilece- oyuncunun sosyal medya paylaşımları nedeniyle filmi boykot edeceklerini açıklayıp “Bergenfilminegitme” lemden gözlemledi. Bu nedenle çeşit- Gği haberlerini yapmıştık, ancak tag’i açıyor! Tabii ki bunun üzerine derhal ikiye bölünüp karşı taraf filmi izleyeceğini açıklıyor ve sosyal li konuları irdeleyen metinlerle büyük bir bir sorun vardı, başrol oyuncusu bul- medyada savaş başlıyor. Tek sıkıntı, ortada henüz çekilmiş film olmaması! söylem zenginliği kattı tiyatromuza. makta zorlanılıyordu! Geçen günlerde çekimlerin başlayacağı açıklandı ama Türkiye’yi ve dünyayı çekimler bu kez de salgın nedeni ile geniş açıdan gözlemledi ertelendi. Üstelik hâlâ başrol oyuncu- 1980’ler, Türkiye için, 12 Eylül’ün ge- su belli değildi. Yapımcılığını Orchest- tirdiği politik ve toplumsal baskılar yanın- ra Content’in üstleneceği filmin baş- da, çarpıtılmış bir “liberal ekonomi” an- rol oyuncusu için Özgü Namal’ın adı layışının topluma “başıbozukluk” sinya- geçmiş, kabul etmemişti. Salgın nede- li verdiği, devlet yönetiminde de toplu- ni ile Serenay Sarıkaya’dan sonra De- mun işlerliğinde de çıkar kaygılarının tüm met Evgar da iş yoğunluğu nedeni ile değerlerin önüne geçtiği, hukuk sistemi- Bergen’i oynamayı reddetti. Son olarak nin zayıfladığı, çok kanallı televizyon ol- önceki gün Farah Zeynep Abdullah ro- gusunun şaşırtmacalarıyla “sanal” olan lü kabul ettiğini bir tweet ile duyurdu. ile “gerçek” olanı birbirine karıştırageldi- Neydi, bu tweet, “Bergen 02.22” Tebrik ğimiz, kültürün yozlaştırıldığı, ülkeyi eko- nomik ve ahlaki çöküşe götüren bir dö- ediyorum, hakkı yenmiş, ezilmiş tüm nemin başlangıcıdır. Baydur tiyatrosu bir kadınlar adına sıkı bir duruş. yönüyle, bu olguların oluşturduğu kar- Bu toplum, sağlam kadını sevmez! maşanın sahne anlatımıdır. Daha önce Ege ve Akdeniz’de çıkan Dünya düzeyinde ise 1980-2000 ara- yangınlar ve yanan ağaçlar için “Help- sında, doğanın dengesinin insan eliyle Turkey” postunu paylaşan ve mağdur altüst edilişinin korkutucu sonuçları ya- Farah Zeynep Abdullah Bergen halka çay atılmasını eleştirmek için şanmaya başlamıştır. Sovyetler Birliği’nin “Fırlatılacak çaylar için IBAN numa- dağılmasıyla emperyalist devletlerin “ye- rası paylaşır mısınız?” diye tweet at- ni dünya düzeni” yaftası altında yeni he- tığı için Farah Zeynep aktrollerin sal- saplar içine girdiği, bir başka deyiş- dırısına uğradı! Sanatçı bu saldırıla- le, büyük balığın küçük balığı yutması- ra “Troller ne olsun istiyorsunuz, ben na izin veren bir dünya görüşünün, ön- ğenine bir gün “Bazen insanlar hiddet- rin ardında yatan nedenler araştırıl- ce “kuzu postu giymiş kurt” tavrıyla, son- bana yazdığınız akılsız şeyleri ciddiye kaybeden, ilişki bile denmeyen bir ger- ra da açık açık dayatıldığı, sıcak sava- li sever, ölesiye sever, yaşadıkları kö- malı, toplum her konuda aydınlanmalı alıp çok mu üzüleyim, sinirleneyim, çeklikten yüzü, gözü darmadağın mut- şın “küreselleşme”nin hedefi bölgeler- tü olaylar, sevgisinden bir şey götür- ki bir daha cinayetler işlenmesin. Bu amacınızı anlayamadım. Bu zorbalık” suz bir ev kadını kaldı ve o soluğu, ka- de her an gündemde olduğu, uluslarara- mez” demişti. Sıkıcı bulduğu dersler- yaşanmış olayı da hem Halis Bey’in yanıtını verdi. çışı yine sahnede aldı. Adam geldi, geri sı ilişkilerde yüzsüzce “çifte standart” uy- den yılarak konservatuvarı bıraktı, ya- anlatımının yanı sıra bu yaşama tanık Yapım şirketi ise 20 Eylül’de seti aldı, serüven daha doğrusu kısırdöngü gulandığı sancılı bir aşamaya girilmiştir. şı büyütülerek sahneye çıkmaya karar olmuş birçok kişinin anlatımlarını da başlayacak film için Prof. Meral Özbek, böyle devam etti. Şehir şehir gezdi, onu Dolayısıyla, yirminci yüzyıl “uygarlığı” da gazeteci Tuğrul Eryılmaz, psikiyatr Ce- verdi. Bir de güzel isim buldu kendi- pek çok kişi sevdi ama o bir tek Halis dinleyerek toplumumuzun bilgilerine Baydur’un merceği altındadır. mal Dindar, edebiyatçı Murat Özyaşar ne, ileride turneleri için umut ışığıydı, dedi. Adana delikanlısı sonunda “Üç sunmak üzere senaryolaştırdım” dedi. ve edebiyatçı Yavuz Ekinci gibi isim- İsveç’in Bergen’i... Türkiye’nin, acıla- gün sonra bütün gazeteler senden bah- Şimdi hazırlanan film hangi senar- Ezber bozmayı görev saydı rın kadını sembolü olacağını bilmeden. sedecek” dedi! Bir kova kezzap yüzüne yodan uyarlama, neye özgün bilinmez lerin katkı vereceğini bildirdi. Yönet- Baydur, bize bıraktığı -kimi tek, pek Öyle yenilir yutulur kişi de değildi, ge- atıldı, yetmedi de sonunda boşandılar ama tek gerçek var, o da sanat için- menin adı ise henüz açıklanmadı ama çoğu da iki perdelik- 26 oyunuyla tiyatro ce herkesin ağzının koktuğu, içkinin ama bir gün annesinin yanında bir tek de olan bir kadının yok oluşundan çok söylentilere bakılırsa Anadolu’nun Son tarihimize “ezber bozan” oyun yazarı ola- şişede durmadığı zamanlarda bile ken- hâlâ toplum içinde hem de hemcinsle- Göçerleri: Sarı Keçeliler, Dondurmam kurşunla yere yığıldı Belgin, yani Av- rak geçti. (Kimi yapıtları da bu nedenle dini koruyabilecek kadar güçlüydü de. ri tarafından parçalanıp yok edilmeye eleştirildi). Oyunlarından verilebilecek ör- Gaymak, Leyla ile Mecnun filmlerin- rupa hayalleri olan ve yurtdışı turnele- Adana’da karşısına gelip oturan, gön- çalışılması! neklerin hepsi bu yazıya sığmaz, ama sı- den anımsayacağımız ödüllü yönetmen re başlayan Bergen. İsveçli, Bergen! ğabilenler de yeterince vurucudur. derdiği çiçekleri kafasına atan Bergen, Bir kadının hayalleri, hatıra defte- Yüksel Aksu’nun yönetmen koltuğun- “Limon”da 12 Eylül döneminde aydın- Acıların kadını da oturacağı kesin gibi. Ama tam da bu Halis ile ölümüne kadar gidecek, sözde rine yazdığı “Evlendim” ile başlamı- lar arasında yaygınlaşan “suskunluğun işlerin insanı! İşi hiç de kolay değil. Ya aşk yolculuğuna çıktı. Bıkmadan, usan- Bu yazılanlar “Acıların Kadını yor, bitiyor. Türk toplumunda kadın gevezeliği” söz konusudur. Oysa yan- “Acıların kadını, Bergen”, tüm kayıp ve madan kendisine çiçek gönderen ada- Bergen”den, yazarı Yavuz Hakan Tok babadan, ağabeyden kurtuluşu evli- lış giden hiçbir şey yokmuş gibi yaşa- yok olan kadınlarımızın sembolü ola- mı sevdi, kâbusu olacağını bilmeden. ama katil olan Halis Serbest, anlatı- likte arıyor. Ama o erkek daha iyi bir mak, toplumun bireye de yansıyan san- rak otuz yıllık ömründe, neler yaşamış, Zor anında yetişmişti, alın teri ile ka- lanların doğru olmadığını bunun için çözüm olmuyor. Şimdi “Farah Zey- cılarını giderememektedir. “Yangın Ye- nasıl acılar çekmişti? zandığı ve taksit taksit ödediği arabası- yasal yollara başvuracağını ve “Ben ci- nep Abdullah’ın filmine gitmeyin!” rinde Orkideler”in ironisi, el ayak çekildi- nın yanında “Ağlama, ben sana alırım” diyen kız kardeşler, hayatınız boyun- nayet işleyecek ve kezzap atacak in- ğinde bütünüyle ayaktakımının “mekân”ı İlk aşk... demişti, Halis. Ona sahip çıktığını, se- ca hiç mi darp, aldatılma, aşağılan- san değildim. Bu olay nasıl oldu, ni- olan tanıdık bir İstanbul rıhtımında, sos- vildiğini düşündü, kadın duygusu ile ma, yok sayılma yaşamadınız? Etra- Bergen yani Belgin, ilkokul sonrası ye oldu bunu açıklama sırası bana gel- yetik eğlence gecelerini noktalamak için belki şimdiye kadar yediği tokatlardan fınızda hep mutlu kadınlar mı gördü- buluşan insanların da devinmeye başla- konservatuvara girmiş ama derslerden di. Ben bu konuyu yeni nesil adına da masıyla ve böylece iki kesimin yüz yü- çok sadece şarkı söylemek istiyordu. da kurtuluştu. Araba teklifi ardından, konuşmak istiyorum. Çünkü hiçbir nüz? Yoksa siz de komşusu açken tok ze gelmesiyle oluşur. İki kesime de ta- Hep öyle de oldu. Ta ki bu ölüm ferma- evlenme ve mücadele. Defalarca eve konuda şiddete başvurulmaması ge- yatan bizden değildir deyip de bu ka- nıklık eden “suskun aydın”ın durumu da nının yazılmasına kadar! İlk aşkı, ken- gelmeyen Halis’in aslında evli olduğu- rektiğini ve iğrenç kışkırtmalara ku- dar yokluk varken hâlâ yiyip, doyma- işin tuzu biberidir. “Tensing”de, her ba- disine zorla sahip olmuş, sonra bırakıp nu öğrendiği gibi dayak yemeye devam lak asmanın anlık cinnete sürükleye- yanlardan mısınız? şarıyı törenselleştirip taçlandıran “uy- gitmiş olan taksi şoförü Yalçın’dı. Ha- etti. Hayatında her şey sahteydi. Nikâh ceğini bilmeleri ve bu duruma alet ol- Sevgi, emek ister. Sevginin içinde gar” Avrupa’nın “bireysel yücelme” anla- yatın ilk tokadı bu değildi, zaten belki memurları hatta şahitler bile. Kaçınıl- mamaları için konuşmalıyım” dedi. acıya değil mutluluğa, birlikte üretme- yışı, başarıyı da başarısızlığı da yaşamın de o sevgiliden tokatları yiyerek büyüt- maz son geldi, sevdiği adam sahne- Ve Halis Serbest, Adanalı yazar Ayça ye, saygıya yer vardır. Kadınların, kız doğal bir parçası sayan “ilkel” Doğu’nun tü yok sayılmayı Bergen. Sevme dilinin ye çıkmasını istemiyordu. Sahneye bir Öztorun’u buldu ve onun anlatımı üze- çocuklarının, hayvanların, ağaçların “bireysellik tutkusundan bağımsız bilgeli- daha çıkmama koşulu kendisinin bo- rinden yeniden bir senaryo çıktı. Özto- dahi zulüm gördüğü bir dünyada sa- bu olduğunu öğrendi zamanla, belki ği” karşısında sınavdan geçmektedir. sevgi örtünce her şeyi, olağan gelmeye şanıp, Bergen ile evlenmesiydi, öyle run, “Cinayet nedeninin hiçbir türlüsü nat bile ayrışma nedeni oluyor ya ya- başladı yaşadıkları. İşte bu yüzden ye- de oldu. Zamanla değerini ve itibarını tasvip edilemez. Bu işlenen cinayetle- zık oluyor, debeleniyoruz. Benzersiz ilişkilerle seyirciyi ‘yadırgatma’ San Sebastian Film Ansiklopedi yazma uğraşı içindeki ye- Unutulmuş düşler anısına di saygın profesörün çalıştığı mekâna Festivali’ne iki Türk bir bar kadınının dalıvermesi (“Cumhu- abirent Sanat, Gülfem dın imgesinden başka insan tas- filmi katılacak riyet Kızı”), bir astronotun yörüngesin- LKessler’in “Unutulmuş Düş- virinin olmaması ve hayvanların den çıkmış uzay aracı içinde, boşluğun İspanya’da 17-25 Eylül’de ler Mağarası” adlı kişisel ser- yüzlerindeki ifadelerin duygusal sonsuzluğuna yaptığı yolculuk (“Vladi- 69’uncusu düzenlenecek San gisine önümüzdeki 2 Eylül - 2 ve insani olması, paleolitik döne- mir Komarov”), çapkınlık çağını hapis- Sebastian Film Festivali’nin Ekim tarihleri arasında ev sa- min insanlarının kendilerini dün- te geçirdikten sonra bir gecelik zampara- “Altın İstiridye” ödüllü res- hipliği yapmaya hazırlanıyor. yayı paylaştıkları diğer türlerden lığa soyunan iki devrimcinin serüveniyle mi yarışma programında Türk Serginin küratörlüğünü Nergis farklı görmemeleriyle, insan, in- tüm “maço”luk kurallarının altüst edildiği filmi bulunmazken “Yeni Yö- ‘BIR BABA HAMLET’ Abıyeva üstleniyor. Sergi, ismi- san-olmayan kopuşunun henüz “Sevgi Ayakları”, kırmızı ışıkta duran ara- netmenler” ve “WIP Avru- ni Werner Herzog’un “Unutul- yaşanmamış olmasıyla, dünyayı baların camlarını silmekle başlayan varo- pa” dallarında birer Türk filmi YENIDEN SAHNEDE muş Düşler Mağarası” adlı bel- başka türlerle paylaştıklarının far- gösterilecek. luş kavgasını 20 yıl içinde güçlü bir “maf- gesel filminden alıyor. kında olmalarıyla ilişkilendiriliyor. mrah Eren’in yönettiği Baba Sahne’nin oyu- Festival programına göre 50 ya babası” konumuna gelerek kazanmış Gulfem Kessler, Ne Me Qu- 32 bin yıl önce insanların kul- Mağara resimlerinde yer Enu “Bir Baba Hamlet”, 25-26 Ağustos’ta iki bin Avro ödüllü “Yeni Yö- olan Talat’ın, ulaştığı başarıyla çelişen itte Pas, 2018, kâğıt üzerine landığı Fransa’daki Chauvet ma- alan insan ve insan-olmayan netmenler” dalında yönet- gün üst üste KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’nda “hüzünlü” kişiliği ve bir doğa âşığı olma- kömür kalem ve mürekkep. ğarasının ağzı bir deprem sonucu ilişkisi, türler arasılık, Don- men Selman Nacar’ın İki Şa- sahnelenecek. sı “Yeşil Papağan Limited”) Baydurca ez- kapanmış ve 1994 yılında keşfedildiğinde için- na Haraway’in ifadesiyle “yoldaş türler”, fak Arasında adlı filmi izleyi- İki farklı cast ile sahnelenen “Bir Baba ber bozmanın çeşitli görüntülerini yansı- deki resimler ezber bozmuştu. Chauvet mağa- Kessler’in çalışmalarında da karşımıza çıkı- ciyle buluşacak. Hamlet”te Şevket Çoruh’a, ağustos ayı bo- tır. Yazarın hedefi, yaratıcı düş gücü yo- rasında yer alan natüralist resimlerde bir ka- yor ve bu serginin iskeletini oluşturuyor. Ödülün İspanya’daki sine- luyla tüm oyunlarda benzersiz durumlar yunca Günay Karacaoğlu eşlik edecek. ma salonlarında dağıtımı yaratarak, seyirciyi “yadırgatma” yoluyla Oyunun ekibi oyunu şu sözlerle anlatıyor: olduğu “WIP Avrupa” bölü- Daskyleion antik kentinde taş kabartmalar bulundu sahne olayına bağlamaktır. “Oturun yanımıza. Size bir rezillik anlataca- münde ise yönetmen Mi- Memet Baydur, sahip oldu- ğız. Ama öyle böyle değil. Hazır olun. Kalas- alıkesir’in Bandırma ilçesinde İren, “Frig döne- nu, Balıkesir Kültür raç Atabey’in Zamanımızın Byer alan ve Anadolu’da hüküm minden kalma mi- Varlıklarını Koruma ğu geniş kültür birikimi içinde yaptı- larından dekor, heveslerinden oyun yapmak Bir Kahramanı adlı filmi ya- sürmüş birçok medeniyetten izle- lattan önce 8’in- Bölge Kuruluna su- ğı “gönderme”leri zekice buluşlarla kes- üzere yola çıkmış iki cüretkâr oyuncu, gözle- rışacak. re ev sahipliği yapan Daskyleion ci yüzyıla ait du- nacağız. Onayla- kinleştiren bir dil ve diyalog işçisidir. Yal- Diğer yandan 58 yaşında- rine Shakespeare’in başyapıtı Hamlet’i kes- antik kentindeki arkeolojik kazıda, varın, dört metre nırsa burasını ko- ki Amerikalı aktör Johnny nız oyunları değil, Cumhuriyet’in Kültür tirmiş. Cesur olduklarını söylememize gerek Pers-Yunan savaşlarını tasvir eden yüksekliği ve 40 ruma altına alaca- Depp, 22 Eylül’de bu yılki sayfalarında çıkmış -şimdi de kitaplaş- var mı? Keşke her şey perde arkasında kal- kabartmalar gün ışığına çıkarıldı. metre uzunluğun- ğız. Bu medeniye- onur ödülü “Donostia”yı ala- mış- olan köşe yazıları, denemeleri, sine- saydı fakat asıl hikâye burada başlıyor. Se- Geçmişi milattan önce daki alanını bu yıl açığa çıkar- tin, Anadolu’nun kuzeyinde ve cak. ma konusunu işleyen metinleri de onun yircinin karşısına geçerek Hamlet’i oynama- 3000’li yıllara dayanan Ergi- dık. Taş ve kerpiçten yapılmış, batısında görüldüğü son yerin San Sebastian Film düşünce-sanat-yazın dünyasında yaptı- ya çalışan bu ikiliden biri, Shakespeare uz- li Mahallesi Hisartepe mevki- kerpiç kısımları zaman içinde Daskyleion olduğuna değinen Festivali’nde 2008’de Türk ğı uçsuz bucaksız yolculukların dilsel ka- manı gibi davranan yarım porsiyon aktör; di- sindeki kazı, Kültür ve Turizm yok olmuş bu duvarın 7-8 met- İren, “Duvar da bu halkın ken- yönetmen Yeşim Ustaoğ- nıtıdır. Bakanlığı’nın izniyle Prof. Dr. re yüksekliğe sahip olduğu- di alanını korumak için yaptığı ğeri de şarkı söyleme hevesiyle dilinden mü- lu, Pandoranın Kutusu filmiy- Memet Baydur’u özlüyoruz. Kaan İren başkanlığında de- nu düşünüyoruz. Buranın koru- beş metre genişliğinde bir sur zikal kelimesini eksik etmeyen bir şaşkın...” le “Altın İstiridye” kazanmıştı. vam ediyor. ma çatısı projesini çizdirdik. Bu- duvarı” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle