28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 AĞUSTOS 2021 PAZARTESİ SÖYLEŞİ 9 NEDEN PROF. EMRE ERDOĞAN? Yer, Ankara’nın Altındağ ilçesi, Battalgazi Mahallesi... Suriyeli bir grupla kavga sonucu yaralanan Emirhan Yalçın’ın hastanede hayatını kaybetmesinin ardından büyük gerginlik yaşandı... Kalabalık bir grup yürüyüşe kalktı, hedef Önder ve Battalgazi’deki Suriyelilerin evleri ve dükkânları oldu, “mülteci istemiyoruz” sloganı stadyumlara kadar ulaştı. AKP’nin kalesi olarak bilinen Altındağ’da bir linç ortamı oluşunca bize de Türkiye’de kutuplaşmanın boyutları ve milliyetçilik üzerine birçok çalışmada imzası bulunan Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emre Erdoğan’a sormak kaldı. Altındağ, 6-7 Eylül olaylarını hatırlatıyor 4 Yaşadığımız yoksullaşma 4 Siyasal kültürümüz, 4 AB’den gelecek fonlar 4 Birincisi, tabanında 4 6-7 Eylül’de dükkânları ve bir gelecek tasavvuruna evdeki halimiz bu karşılığında mültecileri olabilecek mülteci yağmalamak için kentin sahip olmamamız, öfkemizi ayrımcılığı besliyor. Böyle ülkede tutmayı tercih karşıtlığının “gazını almak” çeperlerinden kamyonlarla pekiştiriyor. Popülist bir ülkede 4 milyondan eden, bunu da tabanına ve oy kaybı yaşamamak, adam taşındığı söylenir. politikacılar, aşırı uçlar fazla olduğu söylenen “Ensar” söylemiyle “satan” ikincisi, AB ile pazarlık Altındağ’da da olan, -sağ, sol fark etmez-, mültecileri ağırladığınız bir iktidarın; mülteci karşıtı yaparken “Tabanımı ikna suça meyilli kişilerin araç demagoglar günah keçisi zaman bazı “kaşınmaların” söylemleri teşvik etmesinin etmek için koza ihtiyacım olarak kullanıldığı izlenimi bulmakta çok mahirler. olması kaçınılmaz. farklı sebepleri olabilir. var” demek için olabilir. uyandırıyor. n Türkiye geçen haftayı yangın ve MILLET ITTIFAKI VE sel faciasının ardından Altındağ’da yaşanan olayların gölgesinde geçirdi. HDP’DE ÇATLAKLAR Türkiye’nin içinde Linç kokan olayları tetikleyen unsur- ları açar mısınız? bulunduğu koşulları AÇMAK ISTENIYOR Altındağ’da yaşanan olaylar hakkın- yaratanlar Suriyeli OLABILIR da hâlâ yeterli bilgiye sahip değiliz. Bir mülteci sorununu bakış açısı, olayların yerli halkın Suri- n Böyle bir ortam iktidarın işine neden yelilere verdiği bir reaksiyon olduğunu yarattılar, ancak yarasın ki? söylerken bir başka bakış açısı da olay- Kendisi AB’den ve diğer ülkelerden gele- Suriyeli mültecilerin lara karışanların daha önce başka suç- cek fonlar karşılığında mültecileri ülkede bu süreçte bir dahli tutmayı tercih eden, bunu da kendi taba- lara da dahil olduğunu öne sürerek or- nına “Ensar” söylemiyle “satan” bir iktidarın; ganize bir hareket, bir tür provokasyon olmadı, kabullenip mülteci karşıtı söylemleri teşvik etmesi- olduğunu iddia ediyor. Her iki olasılık nin farklı sebepleri olabilir. Bunlardan birin- öfkeyi doğru kişilere da olumsuz: Birincisi Türkiye’de birey- cisi, kendi tabanında da olabilecek mülte- lerin mültecilere tahammüllerinin kal- yöneltmekte yarar var. ci karşıtlığının “gazını almak” ve bu karşıt- madığına işaret sayılabilirken; ikincisi lık nedeniyle oy kaybı yaşamamak olabi- bazı “mihrakların” bu yarayı kaşımak- lir. Aslında sadece mülteci politikaları ne- tan çıkar elde etmeyi umduklarını gös- deniyle taraf değiştirecek Cumhur İttifa- teriyor. Türkiye’de mültecilere ve daha kı seçmeninin sayısının çok fazla olduğunu sanmıyorum ama sürekli İYİ Parti tehdidi çok yabancılara karşı tahammülün ya altında olan MHP için bu tür bir tedbir ye- da hoşgörünün düşük olduğunu, mülte- rinde sayılabilir. İkincisi, AB ve diğer ulusla- ciler gelmeden önce de biliyorduk. rarası kurumlarla pazarlık yaparken bir tür iki düzeyli oyun oynayarak, “bakın benim Toplum Suriyelilerle Prof. Emre Erdoğan tabanım da istemiyor, ikna etmek için bi- ne komşu olmak ne de raz daha koza ihtiyacım var” demek için olabilir. 6-7 Eylül olaylarının da benzer bir iş kurmak istiyor VEDAT motivasyondan çıktığına dair iddialar var; n Nereden biliyorduk? ARIK ülkedeki Rum-Yunan karşıtlığının boyutu- Yapılan karşılaştırmalı çalışmalar nu göstermek isteyenlerin teşvik ettiği Türkiye’nin yabancılara karşı, özellikle madı. 2019 seçimlerinde bazı yerel ör- si hareketlenme yaratabileceklerini dü- si” olarak gösterenler olduğunda da ko- öne sürülüyor. Bu tercihin orta vadede- başka dinden, milletten veya kendisiyle ki sonuçlarını hepimiz gördük, ama iktidar nekler gördük, seçimleri kaybettiler ya şünüyorlarsa; bu düşünceye varmala- laylıkla ikna oluyorsunuz. Yaşadığımız aynı ahlaki değerleri taşımayan kişilere için akıllıca olabilir. Üçüncüsü, mülteci kar- da şimdi bazı siyasiler kendilerini Suri- yoksullaşma, hayallerimizi yitirmemiz rının altındaki nedenleri iyice araştır- karşı hoşgörü düzeyi en düşük ülkeler- şıtlığı söylemine izin vererek Millet İttifakı yeli karşıtlığından beslemeye çalışıyor- ve bir gelecek tasavvuruna sahip olma- malı ve öğrenmeliyiz. Muhtemelen bah- ve HDP ortaklığında birtakım çatlaklar aç- den biri olduğunu gösteriyordu. Belki lar ama çok da başarılı oldukları söyle- mamız, öfkemizi pekiştiriyor. Popülist si geçen kilitlenmenin çözüleceğine da- mak isteniyor olabilir ama varoluş neden- de yetiştirilme biçimimizden, belki de nemez. Toplumda böyle tahammülsüz- politikacılar, aşırı uçlar -sağ, sol fark et- ir bazı ipuçlarına sahip olduklarını dü- lerine bakıldığında bu çatlakların büyüye- ülkenin yaşadığı hızlı toplumsal ve ik- lük varken bugüne kadar Batı’daki ör- mez-, demagoglar günah keçisi bulmak- şünebiliriz. ceğini düşünmek çok iyimser olabilir. tisadi değişime ayak uyduramamaktan nekleri gibi göçmen karşıtı politikacı- ta çok mahirler. Eğer kamunun öfkesiy- dolayı, yabancıyı seven bir toplum de- ların başarılı olmamaları bir araştırma Yoksulluk bitmedikçe le ilgilenmeyi bu kişilere bırakırsak da- ğiliz. Hele Suriyelilerin ülkemize yoğun konusu olabilir. Ancak bu ülkenin en ha da olumsuz olaylarla karşılaşabiliriz. da misafirperverlik söylemi altında ger- öfkenin günah keçisi şekilde gelmeye başladığı 2010 sonra- popülist ve en muhafazakâr olarak bili- Ekonomideki daralma, işsizliğin artma- çekleştiriyorlar, bu da sanırım bir tür arayışı sona ermez sında bu hoşgörüsüzlüğümüz daha da nen siyasi partisinin, yani AK Parti’nin sı, yoksulluğun yayılması sona erme- frenlemeye yol açıyor. Öte yandan ikti- n “Aman dikkat” noktasında mıyız? ayyuka çıktı, toplumun çoğunluğu Su- “ensar” söylemiyle halihazırdaki poli- dikçe de öfke ve öfkenin kendisine bir darın mültecilerle ilişkili politikalarına Aslında çok uzun zamandır “aman riyeli mültecileri görmüyor, görmese de tikalara sahip çıkmasının bir tür “tam- günah keçisi arayışı sona ermez. karşı olanların bir kısmı da mülteci kar- dikkat” denecek noktadayız. Daha ön- ne komşu olmak ne beraber iş kurmak pon” işlevi olduğunu düşünüyorum. n Tüm dünyada mülteci karşıtı ha- şıtı duygulara sahip değiller, politikala- ce bahsettiğim gibi ülkemiz yabancıya ne de akrabalık ilişkisine girmek isti- MHP liderliğinin de bu konuya çok da- reketler ivme kazanmış gibi. Siyaset- rın gerçekçi ve yeterli olmadığını savu- yor. Birlikte bir gelecek kurmaya yöne- karşı çok hoşgörülü bir ülke değil, ba- hil olmaması koalisyonun iç dinamikle- te bir karşılığı var mı bu yaygınlığın? nuyorlar. Dolayısıyla kuru kuruya bir lik bir heves yok. Ülkenin ardı ardına zı yabancıları görmeden de ve görmedi- rinden. Bu yüzden Suriyeli karşıtlığı si- Türkiye’de bu kadar çok mülteci var- mülteci karşıtlığı söylemi bu kesimleri ği için sevmeyebiliyor. Siyasal kültürü- yaşadığı siyasi ve iktisadi krizler, bun- yaseti muhalefete kalmış durumda an- ken, ülkedeki siyasal kültürün ne ka- ikna etmez, daha ilerici politikaları sa- müz, evdeki halimiz bu hoşgörüsüzlü- ların sonucu olan işsizlik, yoksulluk cak Meclis tutanakları ya da parti ra- dar zenofobik ve dışlayıcı olduğunu bi- vunuyorlar çünkü. Öfkeliler kalıyor ge- ğü, ayrımcılığı besliyor. Böyle bir ülke- ve umutsuzluk, bu hoşgörüsüzlüğü iyi- porları incelendiğinde CHP’nin ya da lirken mülteci karşıtlığının siyasi bir riye, özellikle iktidarın iktisadi politi- de dört milyondan fazla olduğu söyle- ce artırmış durumda. İnsanlar yaşadık- HDP’nin son derece kapsayıcı, hak te- harekete dönüşmemiş olması şaşırtı- kalarından mağdur olanların bir potan- nen mültecileri ağırladığınız zaman ba- ları olumsuz koşulların sorumlusu ola- melli yaklaşımları savunduklarını gö- cı. Bu konuya yatırım yapan bir iki si- siyel oluşturduğunu görüyoruz. Onla- rak bir günah keçisi arıyor, çok da uza- zı “kaşınmaların” olması kaçınılmaz. rüyoruz. CHP tabanı en Suriyeli karşı- yasetçi de hayal kırıklığına uğradı. Ben- ra seslenen bir siyasi parti zaten var, ğa gitmelerine gerek kalmadan birileri n Bu öfke bir yerde sabitlenir mi? tı taban gibi gözüküyor, liderliği de za- ce bunun en önemli sebebi, tanım gere- İYİ Parti zaman zaman mülteci karşıtı de Suriyelileri gösteriyor. Öfke duygusu insanı harekete geçiren man zaman ayrımcı dil kullanabiliyor. ği mülteci karşıtı olması gerekenlerin, bir söylemi seslendiriyor. Ancak onun n Göçmen karşıtı politikacıları mı ve kendi nesnesini arayan bir duygu. Yine de bu açıdan bir kilitlenme var, ik- yani muhafazakârların ve aşırı milliyet- da oy potansiyelini ikiye ya da üçe kat- kastediyorsunuz? Başınıza kötü bir şey geldiğinde onun tidar ve muhalefet almaları gereken po- çilerin mülteci karşıtı eğilimlerinin, bu layacak bir fırsat alanı yok. Dolayısıyla sorumlusunu arıyorsunuz. Çok da sağ- ülkede mülteci karşıtlığı hâlâ marjinal Kadim hoşgörüsüzlüğe rağmen zisyonları almamış durumdalar. Şim- görüşlere sahip olan kişilerin partile- Türkiye’de göçmen karşıtı politikaları di, bugün, birileri Türkiye’de Suriye- lıklı, ince eleyip sık dokuyan bir arayış rinin iktidarda olması ve halihazırdaki bir akım olarak kalmış durumda, ana seslendiren politikacılar çok destek al- lilere yönelik pogromlar yoluyla siya- değil, en yakınınızdakini “günah keçi- politikaları yürütmesi. Bunu “ensar” ya akımlaşması kolay gözükmüyor. PAZARLIKTA ELINI YÜKSELTIYOR n Altındağ’daki olayların ertesinde masına ne diyorsunuz? lisi, bence Batı’da, Afgan mültecile- onu yapar. Böylelikle kendisini ve tem- gözaltına alınanların yarısı yağma, Öncelikle anketlere göre muhalefetin ri kabul konusunda pazarlık yaptığınız silcisi olduğu kesimi ahlaken yüceltir, yaralama, hırsızlık, uyuşturucu gibi tabanının kayda değer kısmının Suriyeli muhataplarınıza işinizin ne kadar zor diğerlerini aşağılar ve bütün hareket- suçlardan sabıkalı... karşıtı tutumlara sahip olduğunu biliyo- olduğunu gösteriyorsunuz, bu da pa- lerine meşruiyet kazandırır. Elimizde- Aslında biraz 6-7 Eylül olayları- ruz. Her ne kadar CHP ve HDP’nin par- zarlıktaki elinizi yükseltmenizi sağlıyor. ki vakada da siyasetçilerin kutuplaştırı- nı hatırlatıyor, İstiklal Caddesi’ndeki ti belgeleri daha kapsayıcı bir söyleme n Kutuplaştırma politikası bu or- cı söylemlerinde mülteci sorununu her dükkânları yağmalamak için kentin çe- sahip olsa da özellikle CHP ve İYİ Par- iki yönde kaldıraç olarak kullandıkları- tamın ortaya çıkmasını ne kadar ko- perlerinden kamyonlarla adam taşın- ti liderliklerinin ayrımcılığa varan bir dil laylaştırdı? nı görüyoruz. dığı söylenir. Altındağ’da olan, “kom- kullanıp, kendi tabanlarındaki bu has- Siyasilerin kullandığı kutuplaştırıcı n Önlem alınmazsa bu işin sonu şunun komşuya ettiği” bir kötülükten sasiyete hitap ettiklerine de şahit olu- dil basit bir başlangıca dayanıyor, “biz” nereye varır? çok, zaten suça meyilli kişilerin araç yoruz. Son dönemde de bu söylemin ve “onlar” ayrımı. Popülizmle birleştiği Daha fazla düşmanlaşma, daha faz- olarak kullanıldığı bir kampanya oldu- -hangi saikle olduğu bilinmez- arttığını nokta bu. Siyasetçi bir “makbul biz” ta- la insandışılaştırma ve belki de fiziksel ğu izlenimi uyandırıyor. Bu konuda ya- da gözlemledik. Yaşanan olaylar sonra- nımı yapıyor, temiz, homojen, erdemli; şiddet. İnsanlık tarihi ayrımcılığın basit pılmış bazı çalışmalar, bu tür fırsatları sında, olan biteni muhalefetin mülteci bir de bunun karşısına kirli ve ahlaksız bir söylem olmadığını, lafta kalmadığı- kullanmak konusunda daha önce suça karşıtı söylemine bağlamak, kolaycı bir bir öteki koyuyor. Kutuplaştırıcı dilde nı gösteriyor. Anti-semitizm gibi başla- karışmış kişilerin daha fırsatçı olduğu- iş iktidar açısından. Öncelikle muhale- genelde biz, kendi partisine oy veren- yan bir şey, sonuçta soykırıma dönüşe- nu gösteriyor. Bizim bu verinin ima et- feti mutedil olmamakla suçlayabiliyor- ler; öteki de diğer partilere oy veren- biliyor. Bu nedenle kısa vadeli siyasi çı- tiği ayrımı iyi yapmamız gerekiyor. “Ta- sunuz, radikallere yol açmakla itham ler oluyor. İşte mültecilerle ilgili söylem karlar için söylemde ayrımcı bir dile yer şınmış kıtaların” bir eylemiyse, bunu ki- edebiliyorsunuz, muhafazakâr bir parti de burada devreye giriyor. Kutuplaştırı- açılırsa, o dil kendisini daha geniş kitle- min organize ettiğini, ne çıkar elde et- için iyi bir fırsat bu. İkinci olarak, aslın- cı siyasetçi çok kıvrak bir dille mülteci- lerde yankılanırken bulabilir. Dolayısıy- mek istediğini iyi anlamamız ve önüne da kendisi de pek mültecisever olma- lere karşı olduğunu söyleyerek de öte- la, özellikle lider düzeyindeki siyasetçi- geçmemiz gerekiyor. yan tabanınıza, “ensar” söylemine sığı- kiyle arasına bir çizgi çizebilir, mülteci- lerin ayrımcı bir dil kullanmaktan nor- narak bir üstünlük duygusu verebiliyor- n Bir göçmen politikasına sahip ol- leri desteklediğini de söyleyebilir. O an- matif olarak vazgeçmeleri ve tabanları- mayan iktidarın suçu muhalefete at- sunuz, bu da iyi bir şey. Ama en önem- daki konjonktürde hangisi işine gelirse na itidal tavsiye etmeleri gerekir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle