27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 3 MAYIS 2021 PAZARTESİ KÜLTÜR Fatma, şiddetin yarattığı seri katil, Netflix Türkiye’nin yeni yerli dizisi olarak yayına başladı ve gerek toplumun kanayan yarası kadına şiddeti, çocuğa istismarı işleyen senaryosu, zengin oyuncu kadrosu ve Burcu Biricik’in müthiş performansı ile beğeni topladı Özgür mü olacağız, tavuk mu? “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur...” Herkese Bilim Teknoloji beş yaşında Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in bir sorusuna verdiği bu yanıt, Nisan ayında 5. yılını kutlayan “Herkese Bilim Teknoloji” dergisinin künyesinde yer alır. İlhan Selçuk yönetimindeki “Cumhuriyet” gazetesinin yayın dünyamıza yaptığı önemli katkılardan biri olan “Bilim ve Teknoloji Eki”nin (19872015 arasında yayımlandı, 26 Aralık 2015’te son sayısı çıktı) kapatılmasından sonra, Orhan Bursalı, Özlem Yüzak, Reyhan Oksay ve diğer “bilim dostları”nın inisiyatifiyle Nisan 2016’da yayın dünyasında yerini aldı. Türkiye’de dergicilik her zaman zor bir uğraş olmuştur ama bilimi popülerleştirerek okuyucu kitlesine ulaştırmayı, bilim insanlarına, aklın ve bilimin değerlerine alan açmayı kendine misyon edinen “Herkese Bilim Teknoloji” bu zorlukların altından kalkmayı başardı. Her perşembeyi benim gibi iple çeken, sadık bir okur kitlesi kazandı. Arkadaşlarımı gönülden kutluyor, nice yıllara diyorum. Eğitim, bilim ve sanat Modernliğe açılan kurumsal yapıların derinlere nüfuz edemediği, eğitimsizliğin ve çağdışı bağların kıskıvrak yakalayıp bırakmadığı bir toplumda, Atatürk birey aklını özgürleştirmeyi hedefleyen “kültür devrimi” için üç temel dayanağa güvenmişti: eğitim, bilim ve sanat. Dikkat edilirse, iz bırakan ve tüm gerici çabalara rağmen etkileri silinemeyen, şimdi ise doğrudan hedef alınan adımların hemen hepsi bu üç alanda atılmıştır. En parasız zamanlarında bile iki sayfa “KültürSanat”tan, “Bilim ve Teknoloji” ekinden vazgeçmeyen “Cumhuriyet” gazetesi yönetiminin bu tavrının, bu kurucu felsefeden kaynaklandığına kuşku yoktur. Yazılarını her zaman zevkle takip ettiğim Doğan Kuban, 9 Nisan tarihli yazısının sonunda, yaşadığımız sıkıntının, onun deyişiyle “debelenme” halinin özünü iki cümlede özetlemiş: “Türkiye büyük bir yalan ortamında yaşıyor. Buna olanak veren, toplumun cehalet mirasıdır.” Bu “yalan ortamı” ile mücadele, geleceğimizi belirleyecek bir öneme sahip. İnsanlığa evrim yasasını armağan eden Charles Darwin (18091882) şöyle demiş: “Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur. Tavuk toplum, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz.” Şimdi bir an duralım ve kendimize soralım: Özgür olup uçmak mı istiyoruz? Yoksa yumurtaları sürekli çalınan tavuklar gibi olduğumuz yerde eşinmek mi? Ali Cem Köroğlu soruşturması 2020 yılının son aylarında Devlet Tiyatroları’nda yaşanan inanılmaz ihmal ve hatalar zinciri sonucunda, önce değerli tasarımcı Ali Cem Köroğlu’nu, ardından da ablası Ayşe Köroğlu’nu koronavirüs nedeniyle kaybetmiştik. Bu konuda, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, İzmir Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Levent Ulukut ve Sanat Teknik Müdür Yardımcısı Hakan Eroğlu ile İzmir Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü sözleşmeli sanatçısı Sıddık Akın Kurt hakkında 8 Aralık 2020’de İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan Kültür SanatSen, bakanlığın ilgili şahıslar hakkında soruşturmaya olur vermesiyle adli soruşturma sürecinin nihayet başladığını şu sözlerle duyurdu: “5 Aralık 2020. Ali Cem Köroğlu’nu Covid19 yüzünden kaybettik. Unutmadık, unutturmayacağız, sebep olanlardan hesap soracağız dedik. Tam 145 gün oldu seni kaybedeli Ali Cem… Adaletin yerini bulması için, sorumluların cezalandırılması için takipçisiyiz.” Takipçisiyiz. Burcu Biricik’in ‘Fatma’ karakterini canlandırdığı, Özgür Önürme’nin kaleme aldığı ve Özer Feyzioğlu ile yönetmen koltuğunu paylaştığı bu psikolojik dram dizisi en çok izlenenler arasında yerini aldı. Fatma, Temizlikçi! İntikam ateşiyle Fatma’nın küllerinden doğan kadın gücü gözünü kırpmadan temizliğini yapıyor ve yine görünmez oluyor! Fatma’yı izlerken yine Rakel Dink’in sözü çınlıyor kulaklarımda: “Masum bir bebekten bir katil yarattık.” Fatma. Temizlikçi. Yüzünüze bile bakamayan, yan yan bakan, ısrarla, bıkmadan, her tanıdığına hapisten çıktıktan sonra eve dönmeyip kaybolan kocası Zafer’i soran, arabanın altında kalarak YAZGÜLÜ ölen otistik oğlunun yasıALDOĞAN nı tutan, kocasını ve oğlunu aynı anda kaybedince ortada kalıvermiş olan temizlikçi Fatma, nasıl oldu da “temizlemeye” başladı? Bir bir! Bütün pislikleri? Netflix’in yine çok bayılmadığım o devasa reklam kampanyası başladığı için sadece mesleki dürtüyle, önemliyse, kaçırmadan izleyip yazayım diye seyretmeye başladım Fatma’yı. Tanıtımını yine çok bayılmadım derken kastettiğim, iddialı bir başka yerli filmi Netflix Türkiye’nin, Beren Saat’le Atiye. Neyse, perşembe akşamı kapandık ya sözüm ona, ben de oturdum bilgisayarın başına. Bir yandan Fatma’ya bakıyorum, gerilime dayanamadığım yerlerde durdurup nefeslenerek. Bir yandan da Mucize Doktor’a göz atıyorum. İkisinde de otistik bir karakter var! Ne tesadüf, orada hastanenin eski sahibi Beliz Hanım, Hazal Türesan, burada da kız kardeş rolünde çıkıyor karşıma? Ama ikisinde de sanki aynı oynuyor, olmuyor. Hele Fatma’da Burcu Biricik Oscarlık döktürürken hiç olmuyor! Kadın kahraman Netflix Türkiye’yi, kadın kahramana ikinci kez dizi senaryosu yazdıkları için kutluyorum. Hele hele toplumun kanayan yarası, kadına şiddet, çocuğa taciz, küçük yaşta evlendirme biçiminde pedofili, adaletin işlemeyişi, yoksulluğa mahkum olmak, mahalle baskısı, adaletsiz gelir dağılımı, mafya düzeni gibi aslında birbirine zincirleme bağlı konuları aynı dizide hemhal edip, hem de sıkıcı olmadan izlettirdikleri için kocaman bir alkış diyorum! Elbette hep yaptığım gibi size konuyu anlatmayacağım. Senaryoda öyle güzel cümleler var ki akılda kalıyor: “Kaçmazsan görünmez olursun, yakalanmazsın. Fatma sen zaten görünmezsin!” Çünkü Fatma önemsiz, Fatma temizlikçi. Fatma’nın ne çocukken başına geleni duymuş köy halkı, ne şehirde onun yaşadığı dramı görmüş çevresi. Fatma yok sanki! Ama işte o Fatma, bütün görünmezliğiyle, bütün zavallılığıyla, boynunu büküvermesiyle içinden öyle bir canavar çıkarıyor ki tek tek öcünü alıyor, gücünün farkında bile olmadan. Pandemi ve kötü yönetimin bütün ruhsal bunalımlarına bir de eve kapanmanın getirdiği sıkıntı eklenmişken doğrusu böyle bir aksiyon dram seyretmektense Gülse Birsel’in sitcomlarına gülmeyi tercih ederdim ama Fatma, dizi olarak çok başarılı. Her bir pislik temizleyişinde “Bi daha, bi daha!” diye bağırmak geldi içimden. Her intikamında yüreğim soğudu. Kurumsal adalet olmayınca kendi adaletini dağıtanı da alkışlıyoruz işte böyle! Burcu Biricik dünyaya açılmalı Hep yazıyorum, iyi bir hikayeniz varsa, iyi oyuncularla, iyi yönetmenle tadından yenmez oluyor. Burcu Biricik, Fatma’da döktürüyor. Bu kadar güzel bir kadın, kimsenin görmediği kadar sıradan bir kadın oluveriyor ve yorgun, bezgin, acılı bir temizlikçiyi kusursuz oynuyor, sıfır ego, sıfır narsisizm! Aynı anda Camdaki Kız’da yine şiddet mağduru bir genç kızı, bu kez güzel ve birbirinden şık kıyafetlerle canlandırırken daha önce seyrettiğim Çiçero ve Kuzgun’daki karakterlerinden hatırlıyorum, her birinde başkaydı, her birinde etkileyiciydi, artık bu kız olmuş diyorum! Netflix’le artık dünyaya açılmalı! Özgür Önürme’yi senaryosu için kutluyorum. Yazar’ın (Uğur Yücel) yazdığı Fatma’yı yayınevi beğenmedi ama ben senaryoya bayıldım! Özer Feyzioğlu’nun yönetmenliğine de elbette şapka! Cast için yıldızlar geçidi demeli. Kimler yok ki, Uğur Yücel’den Çağdaş Onur Öztürk’e, Gülçin Kültür Şahin’e, Didem İnselel’e, Kubilay Tunçer’e, Mehmet Yılmaz Ak’a, Olgun Toker’e, Deniz Şen Hamzaoğlu’na, Melis Sezen’e Burcu Biricik ve ünlü müzisyen ve Çiçero’da da izlediğimiz Burhan Öcal’a... Kadro da süper. ‘Fatma’nın başrollerinde Burcu Biricik ile birlikte Uğur Yücel yer alıyor. İlk altı bölümü yayında olan ve su gibi akıp giden Fatma, şimdilik sekiz bölüm olarak planlandı bilgisi veriliyor ama bundan sonra nasıl devam eder bilemem.. Kanayan yara, kadına şiddet, çocuğa taciz, (geri dönüşler çok başarılı) şiddet gören kadının hakkının aranamaması gibi konuları böylesine başarılı bir biçimde ekrana ve toplumun gündemine getirdiği için de Netflix Türkiye, ayrıca bir teşekkürü hak ediyor. Bu kadar güzel bir kadın, kimsenin farketmediği sıradan bir kadını, egosuz, başarıyla oynayabiliyor Olympia Dukakis Oscar’lı oyuncu Olympia Dukakis hayatını kaybetti Oscar’lı karakter oyuncusu  Olympia Dukakis, 89 yaşında hayatını kaybetti. Dukakis en çok, 1987’de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ını kazandığı Norman Jewison’ın Moonstruck filmi ile zengin dul rolüne hayat verdiği Steel Magnolias filmleriyle tanınıyordu. Dukakis, Oscar ödülünün yanı sıra yer aldığı televizyon programları nedeniyle Emmy ödülüne de aday gösterilmişti. Hayatı, 2020 yılında yayımlanan Olympia adlı belgeselde anlatılmıştı. Bakan sonunda dayanamadı Tokaç’ın neden görevden alındığı değil, görevden alınmasında neden bu kadar geç kalındığı sorulmalı. Bunda da Tokaç’ın 28 Nisan’daki orkestra şeflerinin de katıl icraatlarını örnek gösterdiği” ve memnuniCumhurbaşkanı’nın oğlu ve damadı dığı toplantıdaki tartışmadan sonra kesin yetsizliğini belirttiği ifade ediliyor. Bu tarile olan yakın ilişkileri gösteriliyor leştiği konuşuluyor. O toplantıda Kültür ve tışmadan sonra Tokaç 1 Mayıs’ta CumhurTurizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, ge başkanlığı kararnamesiyle görevden alındı. SELDA GÜNEYSU nel müdür ve şeflere neden proje üretilme Tokaç Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın diğini ve konser yapılmadığını sorduğu ve damadı Berat Albayrak’ın kurduğu Nun Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Sa şeflerin, “özel projeler üretmek için bakan Vakfı okullarında akademik danışma kurulim Tokaç’ın, orkestralar ve yönetimle lığa başvurdukları ancak ‘bütçe yok’ yanıtı lu üyeliği de yapıyor. Bu nedenle Tokaç’ın, rinin hakkındaki şikâyetler ve Bakanın da nı aldıklarını” ifade ettikleri söyleniyor. Ba “daha önce görevden alınmak istendiği anbunlardan rahatsız olmasına rağmen an kan Ersoy’un, “salgın döneminde Devlet cak bu nedenle alınamadığı” da kulislerde cak sekiz yıl sonra görevden alınmasının, Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatroları’nın konuşuluyor. l ANKARA Kanuni Sultan Süleyman’ın portresi evine dönüyor İngiltere’de müzayede evi Sotheby’s’in yaptığı açık artırmada Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın portresi bir ay önce satışa çıkarıldı. İslam Dünyası ve Hindistan Sanatları” başlıklı koleksiyonda 60 bin ila 80 bin sterlinlik değerle satışa sunulan Kanuni Sultan Süleyman’ın portresi 438 bin 500 sterline (Yaklaşık 5 milyon lira) alıcı buldu. Kim olduğu açıklanmayan alıcı, portreyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağışladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, haberi sosyal medyadan duyurdu. İmamoğlu, Twitter paylaşımında, “Evine Dönüyor! Mart ayında İngiltere’deki müzayedede rekor fiyata satılan Kanuni Sultan Süleyman portresi eser alıcısı tarafından İBB’ye bağışlanmıştır. Böylesi kıymetli bir eserin İstanbul’a bağışlanması ve İBB’ye duyulan güven gurur verici İstanbul’a hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. MAYIS GÖSTERİMLERİ Festivalde bu hafta filmleri... 4 6 Mayıs Perşembe 21.00 11 Mayıs Salı 21.01 Dünyanın En Güzel Oğlanı / The Most Beautiful Boy in the World / Kristina Lindström, Kristian Petri 4 7 Mayıs Cuma 21.00 12 Mayıs Çarşamba 21.01 Kralların Gecesi / La Nuit des Rois / Night of the Kings / Philippe Lacôte 4 8 Mayıs Cumartesi 21.00 13 Mayıs Perşembe 21.00 İnsan Sesi / The Human Voice / Pedro Almodóvar. İstanbul Film Festivali’nde uluslararası festivallerden merakla beklenen dokuz film, 616 Mayıs tarihlerinde filmonline.iksv. org’da çevrimiçi olarak gösterilecek. Mayıs Gösterimleri arasında 2021 Berlin Film Festivali’nde Gümüş AyıEn İyi Yardımcı Oyuncu Ödülü kazanan, Bence Fliegauf’un Orman Seni Her Yerde Görüyorum, yine Berlin Film Festivali’nde Gümüş AyıJüri Ödülü kazanan Bay Bachmann ve Sınıfı, Sundance’ten İzleyici Ödüllü belgesel Ateşle Yazmak, Fildişi İnsan Sesi Sahili’nin kısa listeye kalan Oscar adayı Kralların Gecesi ve Pedro Almodóvar’ın Jean Cocteau’nun aynı oyunundan uyarladığı iki filmi, İnsan Sesi ve Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar da yer alıyor. Şehir Tiyatroları’nda online etkinlikler İBB Şehir Tiyatroları’nda bu hafta 8 Mayıs Cumartesi günü 15.00’te, Bahtiyar Engin ile “Role Hazırlık Atölyesi” yapılacak. Oyunculuk mesleğinde, bir oyuncunun role hazırlanma teknikleri, nelere dikkat etmesi gerektiği, karakter okuma ve değerlendirme gibi belirli çalışmalar bu atölye çerçevesinde katılımcılarla paylaşılacak. Altı Farklı Şehirde Eşzamanlı Sergi Dünyanın farklı yerlerinde, mekâna de gezilebilecek. “Birçok Yerduyarlı sergiler düde Birkaç Kizenleyen kültürlerşi”, Bangkok, İsarası sanat kurulutanbul ve New şu Protocinema’nın York’ta, toplu düzenlediği Birçok Yeraraştırma ve yede Birkaç Kişi (A Few niden öğrenmeIn Many Place) başlık Vartan Avakian’ın Askıya nin yanı sıra şidlı grup sergisi 7 Mayıs Alınmış Gümüş çalışması. det döngülerini tarihinde tüm dünyaortadan kaldırada başlıyor. Pandemi nedeniyle cak bir araç olan imaja odaklatam kapanma yaşanmasıyla bir nacak. Sergisinin küratörlüğülikte serginin İstanbul ayağı ise nü Mari Spirito ve Abhijan Toto 24 Mayıs21 Haziran tarihlerin üstleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle