24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 13 19 MAYIS 2021 ÇARŞAMBA Yaylaya yapılacak 7 milyon liralık spor tesisi işi tanıdık şirkete Ayder’de gizli işler Tesisleri, kapalı kapılar ardında otopark ihalesini alan Rizeli Turgut Müteahhitlik yapacak. Şirketin sahibi İbrahim Turgut, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesine yakınlığı ile biliniyor. Ayder Yaylası’nda yeni bir skandala imza atıldı. Geçen ay “Ayder Yaylası Spor Tesisleri Yapım İşi” ihalesine çıkıldı. İhaleyi 6 milyon 343 bin Türk LiTUĞBA rası karşıÖZER lığında Rize merkezli Turgut Müteahhitlik kazandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Şu anki Ayder Yaylası bizim temsilimiz olamaz. Allah’ın bize verdiği Ayder bambaşka ama biz Ayder’i kirlettik, rezil ettik. Ayder’i kentsel dönüşüm değişimle şanına yakışır bir hale getireceğiz” çıkışının ardından Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan doğal güzelliği ile ünlü Ayder Yaylası için kentsel dönüşüm, projesi başlatılmıştı. Yaylada Toplu Konut İdaresi (TOKİ) öncülüğünde, 5 bakanlığın ortaklaşa uygulayacağı Kentsel Dönüşüm Projesi hazırlandı. Yeni projeyle otopark, otel ve pansiyon alanları, seyir terasları, günü birlik eğlence alanları, çadır ve kamp bölgeleri ile girişçıkış noktaları belirlendi. Yine kapalı kapılar ardında İhale, olağanüstü durumlarda uygulanması gereken davet yöntemiyle yapıldı. Şirket 2019 yılında Ayder Yaylası’ndaki 222 milyonluk kapalı otopark ihalesini de yine aynı yöntemle almıştı. Şirketin internet sitesinde AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şirkete ziyaretlerde bulunduğu görülürken, Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turgut’un Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan ile eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman gibi AKP’li isimlerle çekilmiş çok sayıda fotoğrafı sergileniyor. Sitede yer alan bilgilere göre, şirketin üstlendiği projelerden bazıları şöyle: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Köprü İnşaatı, RTEÜ Geliştirme Vakfı Güneysu Konakları, Rize İçme Suyu İsale Hattı, Çayeli Kaymakamlığı Hükümet Konağı, Güneysu İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası ve Çevre Düzenleme Projesi. l İSTANBUL Kekik tarlalarının tehlike altında olduğunu söyleyen kadınlar taşocağına karşı isyan etti Köyümüzü terk edin! HAZAL OCAK Kekik tarlalarına taşocağı yapılmak istenmesi köylüleri isyan ettirdi. Türkiye’nin doğal kekik ihracatının yüzde 80’inin karşılandığı Denizli Pamukkale’deki Güzelpınar mevkiinde otoyol projesi için yapılmak istenen taşocağı projesine ilişkin “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli değildir” kararı verildi. Projeyi yapacak şirket yetkilileriy bilgilendirme toplantısı yapmak istedi. Köylü kadınlar projeyi istemediklerini belirtti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca projeye karşı hukuki süreci başlatacaklarını duyurdu. Güzelpınar Mahallesi’nde 21.93 hektarlık alana “Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” projesi yapılmak isteniyor. AydınDenizli otobanına hammadde için açılmak istenen taşocağına ilişkin dün Fernas İnşaat firması yetkilileri köye gelerek bilgilendirme toplantısı yapacağını duyurdu. Bunun üzerine başta kadınlar olmak üzere toplanan köylüler taşocağını istemediklerini belirterek “Köyümüzü terk edin, gidin” diye haykırdı. Yetkililer ile köylüler arasında tartışmalar yaşandı. Güzelpınar Muhtarı Ergun Gürsoy, “Kekiklerimiz Avrupa’ya gidiyor. En yüksek yağ oranı burada. 500 metre altında zeytin tarlalarımız var bizim” dedi. Köylülerin avukat Ozan Orpak da “‘ÇED gerekli değildir’ kararı ilan tarihi 4 Mayıs, 4 Haziran’a kadar itiraz süresi var. Normalde bir işlem yapamazlar ama sokak yasağından faydalanarak işlemlere başladılar” dedi. Taşocağı meselesinin üçüncü kez gündeme geldiğini belirten Karaca ise “İlk ikisinde özellikle kadın kekik üreticilerimizin mücadelesiyle firmaları vazgeçirmiştik” diye konuştu. ilişkin toplantı düzenleyebilseydi. Ancak mümkün değil... İktidar, o duvarı aştı. Hangi konu olursa olsun önce siyasal ve parasal boyutu çerçevelenecek, sonra öteki yanları... Çürük tahta Oysa iyi bir planlamayla bugünkü sıkıntıların önemli bir dilimi aşılabilirdi. çivi tutmaz! Genel bir çözüm iradesi olmayınca her sektör kendini kurtarmak için kamuoyu oluşturuSiyaset, umut üretme sanatıdır. Bazen hedefleri köpürtürsünüz. Tümü gerçekleşmezse, yor, etkisi yüksek olan kazanıyor gibi görünüyor ama bütünde açık olduğu için o da yarım oludaha büyük hedefler üretip toplu yor. mu umuda yöneltirsiniz. İşte turizm... Sektöre elbette ayrı Sağlık ise öncelikle tanıyı koy bir önem vermek gerekir. Ama bu, ma, devamında iyi bir tedavi süre “Turistin göreceği herkes aşılanacini gerektirir. cak”, “Putin’le, Merkel’le konuşuİktidar, sağlığı da siyasetin bir ruz, turistleri yolla deriz” aymazlıparçası haline getirdi. Salgın has ğıyla hiç olmaz. talık gibi tarihte de çağların açılıp Türkiye’nin turistik bölgeleri belkapanmasında rolü olmuş, impara li, tarımın ağırlıklı olduğu yerler beltorlukları çökertmiş, büyük savaşla li, bu özeliklere göre önlem alınsa rın kaderini etkilemiş bir olayın bü daha güven verici olurdu. Rusya’nın yük bir toplumsal mutabakatla, se ikide bir uzattığı gibi Türkiye’ye seferberlikle aşılması gerekir. yahat yasağı gelmezdi. Bunun dışındaki hiçbir yol kalıcı İktidarın esnafa yönelik adımları çözüme ulaşmaz. da güven vermez hale geldi. BaşSalgının Türkiye’ye de sıçradığı ta restoran ve kafeler olmak üzenın resmen kabul edildiği 11 Mart re esnafın bir kesiminde şu inanç 2020’den bu yana aylık, mevsim hâkim olmaya başladı: lik gitgeller yaşıyoruz. Hükümetin “Bizim sektörü bitirip bu alanbu yaza dair yaklaşımının geçen daki sermayenin el değiştirmesiyıldan farkı yok. ni istiyorlar.” Birkaç demeci alt alta koyalım, Bu yönde çok vahim mesajlar geçen yıl mı söylendi bu yıl mı, almaya başladık. ayırmak mümkün değil: HHH “Yaz aylarında rahatlatacağız, Türkiye salgınla baş etmede biraz güzel günler yakında...” yol alıyorsa, daha doğru anlatımla “Aldığımız önlemler işe yaradı, sistem çökmediyse bunda en bübundan sonrası daha kolay...” yük pay sağlık çalışanlarının. “Yakında aşının da artmasıyla Geçen gün bir doktorun sosyal salgın tümüyle kontrol altına alın medya paylaşımı vardı; 24 saatlik mış olacak.” nöbette iki bininci hastayı gördüHHH ğünü söylüyordu. 29 Nisan’dan 17 Mayıs’a uzanan Prof. Dr. Esin Davutoğlu desteksiz kapanmanın ardından önü Şenol’la konuşurken bir başka müzde yeni bir umut takvimi var: noktaya dikkat çekti: 1 Haziran’dan itibaren her şey “Salgın süreci iyi yönetilmediği güzel olacak! için, hastanelerin görev bölümü yaKim istemez... pılmadığı için koronavirüs dışındaki Ancak konunun uzmanları, işin hastalıklarda yükseliş var. Artık bitbilimini yapanlar, işin siyasetiti dediğimiz verem bile tekrar ortani yapanlara hak vermiyor. Daha ya çıktı. Artık dikiş tutturmanın çok ciddi önlemler alınmazsa 2022’nin zor olduğu bir evreye girdik. Bir sede eğitimden ekonomiye kayıp yıl ferberlik ruhu gerekiyor.” olabileceğine dikkat çekiyorlar. Mücadele meydanlarında geçErdoğan, önceki akşam, kabine mişte atılan sloganlardan biri şuydu: toplantısından sonra halkın haber “Kurtuluş yok tek başına... Ya leri izlediği saatte açıklama yaptı. hep beraber ya hiçbirimiz!” Gündemindeki konular şöyleydi: Bu sloganı ortak zemin yapma İsrail’in Filistin’e saldırları, dün vaktidir. yanın tutumu, çeteler, salgına kar Anadolu’da güzel bir söz vardır: şı verilecek destekler, muhalefete Çürük tahta çivi tutmaz! ağır eleştiriler... İktidar, ortak paydaları bir bir Keşke 15 ay sonra bile olsa sal tüketti. Toplum, siyasetin önügının önemini kavramış olsaydı ne geçti. Toplumun bu gidişe dada bunu öteki konulardan ayrı ele yanma özverisi, “böyle gitmez”e alabilseydi. Örneğin sadece buna evriliyor!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle