Katalog

14 13 MAYIS 2021 PERŞEMBE HABER Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs tedavisinde kullandığı ilacı üreten ülke bile kullanmıyor 12 MAYIS ÇARŞAMBA Favipiravir tartışması İlacın karaciğerde olumsuz etki oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Doğancı, “İlacı kullandıktan sonra 69 ay süresince çocuk yapılmaması gerekiyor. Japonya’daki hayvan deneylerinde fetüste etkisi olduğuna yönelik bir uyarı yapmışlar” ifadelerini kullandı. AŞI GELDİ AMA SAYI BELLİ DEĞİL Sinovac firmasının ürettiği CoronaVac aşısının yeni partisini taşıyan uçak dün Türkiye’ye geldi. Birkaç haftalık aranın ardından gelen aşılar, Esenboğa Havalimanı’ndan Sağlık Bakanlığı’nın depolarına götürüldü. Aşılar kontrollerin ardından hastanelere ve aile sağlığı merkezlerine sevk edilecek. Sağlık Bakanlığı, aşının geldiğini yaptığı açıklamayla duyururken sayısı hakkında bilgi vermedi. l ANKARA / Cumhuriyet Sağlık Bakanlığı, kalpte ritim bozukluğuna neden olduğu için uzmanlar tarafından uyarılara konu olan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) listesinden çıkardığı hidroksiklorokin ilacını bir yılın sonunda listeden çıkardı. Yaşanan bu durum, hastalığın tedaSARP visinde sabah sekiz SAĞKAL tablet, akşam sekiz tablet şeklinde alınan Favipiravir ilacının da tartışmaya açılmasına neden oldu. Eski GATA Yüksek Bilim Konseyi üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, ilaç hakkındaki bilgilerini Cumhuriyet’e anlattı. İlacın ilk defa Japonya’da grip ilacı olarak üretildiğini belirten Doğancı, “Bir süre sonra Japonya bu ulacı kullanmak istemedi. Hindistan, Endonezya ve birkaç ülke daha bu ilacı üretti. Fakat Batı ilaç firmalarının ürettiği grip ilaçları çok daha etkili ve güvenilir olduğu için kimse bu ilacı kullanmadı” dedi. İlacın farklı salgınlarda denendiğini söyleyen Doğancı, “Ebola salgınında denemek için düşünüldü ama onay alamadı. Koronavirüs salgını çıkınca da bu ilaç gibi birçok ilaç denenmeye başlandı” ifadelerini kullandı. İlaçla ilgili çok kısıtlı denemeler yapıldığını vurgulayan Doğancı, “3540 kişilik çalışmalarla bu ilacı Türkiye’ye soktular. Hiçbir Batı ülkesi, Japonya dahil bu ilacı kullanmıyor. Hiçbir Batı ülkesinin kullanmadığı bu ilacı nasıl insanlara kullandırıyoruz, bunu sormamız lazım. İlacın hâlâ uluslararası bir makalesi yok” diye konuştu. Doğancı, ilacın etkisine ilişkin verilerin paylaşılması gerektiğini de belirterek, “Yoğun bakıma giren hastaların yüzde kaçı başından beri bu ilacı kullanıyordu? Kendi gözlemim, hastaneye yatırmak zorunda kaldığımız hastalar başlangıçtan itibaren bu ilacı kullanıyordu. O halde bu ilacın hastaneye yatma açısından bir etkisini tartışmamız mümkün değil. O zaman niye kullanıyoruz?” sorusunu yöneltti. ‘Dozu arttırıldı’ İlacın etkisinin bilinmemesine karşın dozunun arttırıldığını da söyleyen Doğancı, “Üstelik ağır hastalardaki dozu sabah 9 tablet, akşam 9 tablet olarak arttı. Nasıl bir çalışma yapıldı da böyle bir karar alındı bilmiyoruz. Bilim ortamındaki bilgiler, makaleler paylaşılmadı. Bunlar paylaşılmadan işlem yapılması anlaşılmaz oluyor” dedi. İlacın yan etkilerine ilişkin konuşan Doğancı, “Karaciğer fonksiyon testlerini yükseltiyor, bir hasar oluşturabiliyor. En büyük yan etkilerinden biri bu. İkincisi de ilacı kullandıktan sonra çocuk yapılmaması gerekiyor. Japonya’daki hayvan deneylerinde de fetüse etkisi olduğuna yönelik bir uyarı yapmışlar” dedi. Doğancı, klorokin ilacı gibi bu ilaçtan da vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. l ANKARA PROF. CEYHAN’DAN FAVIPIRAVİR AÇIKLAMASI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Twitter hesabından Favipiravir ilacına ilişkin açıklama yaptı. Prof. Dr. Ceyhan, “Hidroksiklorokinden farklı olarak, güvenlik açısından önemli yan etkilere yol açmıyor, bu nedenle yaygın olarak kullanılıyor. Biz çocuklara başından beri Hidroksiklorokini hiç kullanmadık, Favipiraviri de nadir durumlar dışında kullanmıyoruz. Favipiravir kullanmış hastaların telaşlanmasına gerek yok, uzun sürede önemli yan etkilerin geliştiğine dair veri yok. Sonuç olarak hâlâ en etkili tedavi ilaç tedavisinden çok, destek tedavisidir; gerektiğinde sıvı, oksijen, gözlem” dedi. l DHA ÇIN AŞISI DA TÜRKIYE’DE ÜRETILECEK Koronavirüs salgınına karşı Türkiye'de de uygulanan CoronaVac aşısını üreten Sinovac'ın CEO'su Yin Weidong, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu beş ülkeye üretim lisansı verdiklerini açıkladı. Şu ana kadar Endonezya ve Brezilya'ya 50 milyon, Türkiye'ye ise 20 milyon doz aşı gönderildiğini ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Yin, Türkiye'yle birlikte Brezilya, Endonezya, Malezya ve Mısır'da, Sinovac aşısının üretileceğini belirtti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçen hafta Sinovac ile toplam 100 milyon dozluk bir anlaşma yapıldığını söylemişti. Bloomberg ajansına konuşan Yin, Türkiye’deki üretim kapasitesinin ne kadar olacağı ve üretimi hangi firmaların üstleneceğine dair bilgi vermedi. Daha önce, Rus aşısı Sputnik V'nin de Türkiye'de üretileceği açıklanmıştı. EMIR, “GÜNDE 3040 BIN TANE DAĞITILAN ILAÇLA FIRMALAR MI KORUNUYOR” DIYE SORDU CHP: Tıbbi değil, politik tercih CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, klorokini gecikmeli şekilde Covid19 tedavi rehberinden çıkaran Sağlık Bakanlığı’nı “Favipiravir” ilacı konusunda da uyardı. CHP’li Emir, Sağlık Bakanlığı’nı pandeminin ilk aylarında Japonya’dan ithal edilen daha sonra hammade temini yoluyla Türkiye’de üretilmeye devam eden “Favipiravir” ilacıyla ilgili verdiği soru önergesi ile konuyu TBMM gündemine taşıdı. Emir, “Hastaları evlerinde tutmak, ‘Sizin için bir şey yapıyoruz’ demiş olmak için etkisiz ilaçlar, insanların eline tutuşturuluyor. İyileştirici etkisi olmadığı bilinmesine rağmen Bakanlık tarafından ısrarla kullanılması tıbbi değil, politik bir tercih. İktidar, dünyanın terk ettiği bir tedavi yöntemini politik iletişim aracı olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı. ‘Kuşkular var’ Emir, “Favipiravir’in, ilk aylarda yurtdışından ithal edildiği, daha sonra hammadde ithal edilerek Türkiye’de dört ilaç firması tarafından üretilmeye başlandığını anımsatarak “Bir günde 1520 bin kişiye Covid19 teşhisi konuluyor, temaslılarla birlikte her gün 3040 bin kutunun üzerinde ilaç dağıtılıyor. Bu, söz konusu ilaç firmalarının koEmir runduğuna yönelik kuşkuları da artırıyor” değerlendirmesinde bulundu. CHP’li Emir, Bakan Koca’ya şu soruları da yöneltti: “Favipiravir’in Covid19 tedavisinde kullanımı için faz3 ruhsat çalışması yapıldı mı? ‘Favipiravir’ hangi bilimsel çalışma ile ruhsatlandırılarak yaygın kullanıma sunuldu? Hangi bilimsel verilere göre hareket ediliyor? Herhangi bir bilimsel kanıt olmamasına karşın neden halen hastalara rutin olarak veriliyor? ‘Favipiravir’ şu anda Türkiye’de hangi firmalar tarafından üretiliyor? Bir kutu ilaç kaç TL’ye mal oluyor, firmalara ne kadar ödeniyor? Favipiravir’i rehberden çıkarmak için neyi bekliyorsunuz? Firmalar para kazansın diye mi her gün binlerce kutu ilaç dağıtılıyor?” l ANKARA/Cumhuriyet İKTIDARA YASAK YOK İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, toplu iftarın yasaklanmasına ve yemeiçme yerlerinin Covid19 tedbirleri kapsamında kapalı olmasına karşın Ankara’nın Çubuk ilçesindeki özel bir işletmede, Çubuk Kaymakamı Adem Keleş, Belediye Başkanı Baki Demirbaş ve AKP İlçe Başkanı Erhan Kuşçu’nun da katılımıyla şehit aileleri ile iftar yaptı. Kuran okunan ve dua edilen program sonunda Ersoy, şehit yakınlarına Türk bayrağı motifli plaket, Kuranıkerim ve çeşitli hediyeler verdi. Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş da Ersoy’a agat taşından yapılmış tespih hediye etti. Ersoy, iftar programına ilişkin fotoğrafları sosyal medya hesabından “Bir güzel iftar daha. Çubuk’ta şehitlerimizin anne babaları, başımızın tacı ailelerimizin misafiri olduk. Rabbim bizleri onlara mahcup eylemesin” mesajı ile paylaştı. l ANKARA/Cumhuriyet Soma faciasının 7. yılı: Ailelerin acısı hâlâ taze Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın 7’nci yıl dönümünde aileler, yakınlarının mezarlarını ziyaret etti. Oğlu Uğur Çolak’ın mezarını ziyaret eden İsmail Çolak (56), buruk bayram yaşadıklarını belirterek, “Ne acıdır ki olayın 7’nci yılı bayrama denk geldi. Bizim acılarımız daha da yoğunlaştırdı, daha da derinleşti. Zor bir süreç. Dile kolay, 7 yıl oldu. Bizim için uzun bir süreç. Şimdi yıl dönümünde bunu anlatmak gerçekten çok zor. Acılarımız 7 yıldan beridir hiç bitmedi, hiç bitmeyecek de. İçimizdeki o kor, külle kaplanmış ama için için yanmaya devam ediyor. Biz evlatlarımıza kavuşana kadar içimizdeki acı bizimle gidecek. Kolay bir süreç yaşamıyoruz” dedi. Kayınpederi Orhan Öksüz’ün mezarını ziyaret eden Ufuk Keskin ise, “Eşim bayram dolayısıyla rica etti. ‘Babamı ziyarete gidebilir miyiz’ diye. Eşim ve baldızımla birlikte ziyarete geldik. 7 yıl geçmesine rağmen acımız halen daha büyük. Bu bayramda bunun acısı daha çok hissediliyor. Olmasaydı daha iyi olurdu ama takdiri ilahi” diye konuştu. l DHA ANKARA TABIP ODASI GENEL SEKRETERI BAYTEMÜR ‘Filyasyon ‘ilaç bırakma’ya döndü’ SARP SAĞKAL şı azaltır. Siz kaynağı değil, bulaştırdıklarını buluyorsuSağlık Bakanlığı’nın hidroksikolorikin ilanuz. O da semptomu varsa” ifadelerini kullandı. İlaç cında bir yılın sonunda bırakmanın da tehlikelerigeri adım atmasının arne dikkat çeken Baytemür, dından, filyasyon uygu“Herhangi bir insana bir laması da tartışmaya ilaç veriliyorsa, ki ilaç reçeaçıldı. teyle verilir, bunu hekimin Ankara Tabip OdaBaytemür vermesi ve sorgulaması lası Genel Sekreteri Muzım. Biz nasıl muayene etharrem Baytemür, filyasyonun bir tiğimiz hastaya ilaç verirken sor“ilaç bırakdön” uygulaması ha gulama yapıyorsak filyasyonda da lini aldığını belirterek “Özellikle bu olmalı” ifadelerini kullandı. vakaların yoğun olduğu dönemde, filyasyon ekiplerinin daha faz Şeffaflık çağrısı la ilaç bırakıp gitme durumu oldu. Etkili bir test politikasının olmaFilyasyondaki temel unsur, tespit masını eleştiren Baytemür, “Kimedilen vaka ve kaynağını bulma lere test yapıldığını bile bilmiyodır. Son aylarda semptomu olma ruz. Bu bilinirse ve pozitifliğin fazyan temaslıya test bile yapılmı la olduğu yerde önlem alınırsa dayor. Virüse yakalanan kişi nerede ha doğru olur. Örneğin fabrikalaryakalandı bu sorgulanmalı” dedi. da test yaptık, pozitif çıktı. Ona “Filyasyon sadece kişiye, bıgöre önlem alırsınız. Kimlerin hasrakmak değildir” diyen Baytemür, talandığı paylaşılmıyor. Kadın mı, “Bunu herhangi biri de bırakabi erkek mi, hangi yaşta, hangi işlir, sağlık çalışanı olmasına gerek kolunda... bunlar paylaşılmalı” diyok. Kaynağı izole etmek, bula ye konuştu. l ANKARA CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI İLGEZDİ SORDU ‘Gelmeyen aşının sebebi 128 milyar dolar mı?’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın itiraf ettiği, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın reddettiği, aşı tedariğindeki sıkıntıyı Meclis gündemine taşıdı. İlgezdi, “Merkez Bankası’nın buharlaşan 128 milyar dolar rezervi sonrası uluslararası çevrelerde Türkiye’nin mali yapısına duyulan güvensizlik nedeniyle mi aşı teslimatlarında gecikme yaşanıyor” diye sordu. Aşılamadaki yetersizlikleri vurgulayan İlgezdi, “9 Mayıs 2021 itibarıyla Türkiye nüfusununun yüzde 12.36’sının tam olarak aşılanabildiğini kaydederek “Mevcut hızla aşılamanın ancak en erken şubat ya da mart 2023’te tamamlanacağı öngörülebilir. Bu veriler iktidarın salgını yönetmek ve kontrol altına almakta başarısız olduğunun en açık göstergesi” dedi. İlgezdi, Bakan Koca’nın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti: ‘Peşin mi ödendi?’ “Merkez Bankası’nın buharlaşan 128 milyar dolar rezervi sonrası uluslararası çevrelerde Türkiye’nin mali yapısına duyulan güvensizlik nedeniyle mi aşı teslimatlarında gecikme yaşanmakta mıdır? Türkiye aşı firmalarına peşin ücret ödemiş midir? Ücreti peşin ödenen dozların ne kadarı Türkiye’ye gelmiştir? Anlaşmaları cezai şart konulmuş mudur?” l ANKARA/Cumhuriyet 228 BİN 192 13 BIN 29 50 MILYON 58 BİN 648 43 BİN 821 % 4 1496 232 35 BIN 167 5 MILYON 72 BİN 462 2827 4 MILYON 801 BİN 291 Sağlıkçı eşlerine de aşı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugünden itibaren sağlık çalışanlarının eşlerinin de aşı olabileceğini duyurdu. Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bugünden itibaren randevu alınabileceğini söyledi. l ANKARA SES AKSARAY ŞUBESI: Pandemide şartlar daha da ağırlaştı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, Ebe ve Hemşireler Haftası nedeniyle yaptıkları açıklamada, pandemide çalışma şartlarının daha da ağırlaştığına dikkat çektiler. Şube Yöneticisi Birsen Seyhan, pandemi ile mücadelede en ön safta olmalarına karşın birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarını aktardı. Seyhan, “Eksiğin kadrolu istihdam ile giderilmesini 4B, 4C, 4D, taşeron, vekil, sözleşmeli, ücretli olarak çalışan ebe ve hemşirelerin 4/A kadrosuna geçirilmesini, pandemide artan baskı, mobbing ve şiddetin ortadan kaldırılmasını, Covid19’un meslek hastalığı kabul edilmesini, iş, can, ücret güvencesi istiyoruz” dedi. l Haber Merkezi MILLI EĞITIM BAKANLIĞI: Pazartesi uzaktan eğitim yapılacak Milli Eğitim Bakanlığı, 17 Mayıs Pazartesi günü uzaktan eğitim yapılacağını, sonrasında ise kabine toplantısında alınan kararlara göre hareket edileceğini duyurdu. Sınıf geçme kriterlerinde herhangi bir değişiklik yapılmadı. Açıklamada, “Sınavlara katılmak istemeyen öğrencilerin velileri 21 Mayıs 2021’e kadar eğitim kurumu müdürlüklerine dilekçe ile başvuru yapacaklar. Birinci dönem aldıkları notlara göre değerlendirilmeyi tercih eden öğrenciler sadece bu notları ile değerlendirileceklerdir. 2. dönemde sınavlara girmeyi tercih etmeyen öğrenciler 1. dönem notlarıyla değerlendirilecek” denildi. l ANKARA/ Cumhuriyet EĞITIMİŞ’TEN SINAV AÇIKLAMASI: Öğrencilerin derse girmesi beklenemez Milli Eğitim Bakanlığı’nın 9, 10 ve 11. sınıfların sınavlarını velilerin ve öğrencilerin isteğine bırakmasına ilişkin Eğitimİş İstanbul 2 No’lu Şube açıklama yaptı. Bakanlığın topu, velilere ve öğrencilere atarak sorumluluk almaktan kaçındığına dikkat çekilen açıklamada, “Sayın bakan aslında şunu söylemek istiyor: ‘Süreci kontrol edemiyorum. Eğitim emekçilerinin aşılarının sağlanması için gerekli ağırlığım yok’. Artık eğitim emekçileri için de yoksunuz. İddialı bir şekilde sınav ısrarı olan bakan, kendisine önerdiğimiz açıklamaları dikkate alsaydı bu kaos yaşanmazdı. Bu saatten sonra hiçbir öğrencinin derse girmesi beklenemez” denildi. l Haber Merkezi İSTANBUL ESENLER Ucuz tatlı kuyruğu İstanbul Esenler’de dün sabah erken saatlerden itibaren ucuz tatlı almak isteyenler baklavcı önünde metrelerce kuyruk oluşturdu. Tatlıcının önünde oluşan metrelerce uzunluktaki kuyrukta sosyal mesafe kuralı hiçe sayıldı. Tatlı kuyruğunda olan bir kişi, “Dün zaten tatlı kalmadı. Sabahın erken saatlerinde bu kadar kuyruk beklemiyordum” dedi. Evi baklavacıya yakın olmasına karşın erkenden kuyruğa girdiğini söyleyen Ayhan Yaprak ise “Açılmadan herkes kuyruğa giriyor” dedi. l DHA 6 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ Köyde virüs kâbusu Yaklaşık 45 gün önce hiç pozitif vaka görülmeyen Kastamonu Çatalzeytin ilçesine bağlı İsmail köyünde yaşayan bir kişi, diş tedavisi için İnebolu’da bir kliniğe gitti. Burada virüs kaptığı tahmin edilen şahıs iddiaya göre, “Benim bir şeyim yok” diyerek o gün hocası bulunmayan İsmail köyünde, cuma namazı için oluşturulan cemaat ile birlikte namaz kıldı. Cami cemaatinden 40 gün tedavi gören altı kişi hayatını kaybetti. l İHA