06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 5 NİSAN 2021 PAZARTESİ KÜLTÜR Yeşilcam’ın, menekşe Bugün Louvre Müzesi’ne gidelim Paris’teki dünyaca ünlü Louvre Müzesi, mart ayının son haftasında depoda bulunanlar da dahil 482 binden fazla sanat eserinin dijitalleştirilmiş, yüksek çözünürlüklü versiyonlarının görüntülenebildiği yeni web sitesini hizmete sundu. Bir müze temsilcisinin verdiği bilgiye göre bu tüm koleksiyonun yüzde 75’ine tekabül ediyor. Veri tabanında ayrıca, 1945’te II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana Almanya’da bulunan ve Louvre’un, orijinal sahiplerinin ailelerine uygun şekilde iade edilinceye kadar barındıracağı, yaklaşık 1700 yağmalanmış nesne de yer alıyor. Borusan’da ‘Düş Suda’ Borusan Contemporary, Dr. Necmi Sönmez küratörlüğündeki “Düş Suda” adlı koleksiyon sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 7 Nisan Çarşamba günü başlayacak sergi, 6 Mart 2022’ye kadar devam edecek. Perili Köşk’teki sergi, sanal teknolojilerin sağladığı imkânlar sayesinde izleyicilerle buluşacak. Yeni medya ve teknolojinin gücüyle farklı bir deneyim sunmayı vaat eden sergi, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan 45 sanatçının 60’a yakın eserini bir araya getirecek. “Düş Suda”, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na yeni katılan eserleri, Türk şiirinin güçlü kalemi Edip Cansever şiiri ile ilişkilendirerek, disiplinlerüstü bir okuma önerisi getiriyor. Koleksiyon sergisinde Peter Coffin, Thierry Dreyfus, Boomoon, Ellen Kooi, Frank Thiel, Michael Wolf, Antti Laitinen, Rafaël Rozendaal, Jim Campbell, Marizio Nannucci, Hans Kotter’ın aralarında olduğu, güncel sanatın önemli isimlerinin işleri Cansever’in dizeleri bağlamında yeniden yorumlanıyor. Gönül İşleri Film Festivali’nde bu hafta 40. İstanbul Film Festivali çevrimiçi gösterimlerinde bu hafta dört film gösterilecek. Tüm filmler gece 21.00’de gösterime girecek ve 5’er gün boyunca gösterimde kalacak. Filmler beş gün sonra saat 21.01’de gösterimden kalkacak. İzle tuşuna bastıktan 30 saat sonra film gösterimi kesilir ve erişime kapanıyor. 8 Nisan Perşembe 21.00 – 13 Nisan Salı 21.01 Tufan Olmayacak / Tvano Nebus / The Flood Won’t Come 9 Nisan Cuma 21.00 – 14 Nisan Çarşamba 21.01 Asla Ağlamam / Jak Najdalej Stad / I Never Cry 10 Nisan Cumartesi 21.00 – 15 Nisan Perşembe 21.01 Gönül İşleri / Les choses qu’on dit, les choses qu’on fait / Love Affair(s) 11 Nisan Pazar 21.00 – 16 Nisan Cuma 21.01 Pazar Günleri / Sundays SUNUMLAR Öte yandan Köprüde Buluşmalar’da 10’u ilk film olmak üzere 17 uzun metraj ve 4 belgesel film projesinin, 5 dizi projesinin ve postprodüksiyonu devam eden 5 belgesel ve 2 uzun metraj filmin sunumları çevrimiçi ortamlarda 789 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek. gözlü asi delikanlısı Yeşilçam filmleriyle tanıdık onu. Menekşe gözleri, alaycı gülümsemesiyle Yesilçam’ın çapkın ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK ve asi delikanlısı Salih Güney. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın her yıl düzenlediği İstanbul Film Festivali’nde bu yıl Onur Ödülü’ne değer görülen sanatçı ile sohbet ettik. Öyle kem küm eden sanatçılardan değil Salih Güney, dosdoğru söylüyor düşündüğünü... n Bu aralar neler yapıyorsunuz? Nasıl gidiyor pandemi günleri. Özgürlüğüm kısıtlandı... Kitap okuyorum. Müzik dinliyorum. Bol bol yemek yapıyorum, gurme, şef oldum. n Bu yıl İKSV İstanbul Film Festivali’nde Onur Ödülü’ne değer görüldünüz, duygularınızı öğrenebilir miyiz? Ülkenın, 40 yıldır prestiji olmuş İstanbul Film Festivali Onur Ödülü benim için gerçekten sevindirici ve onur verici. n Sizin oyunculuk hikâyeniz tiyatro ile başlıyor neden? Ortaokulu zar zor bitirdim ben sonra liseye başladım hiç cazip gelmedi bana, beni etkileyen hiçbir konu yoktu. Eğitim sistemimizi içler acısı buluyorum. Halen aynen devam ediyor. Okula giderken bir külliye keşfettim ve her gün okul yerine kütüphane kapanana kadar okudum, okudum. Devamsızlıktan sınıfta kaldım. Sanatçı bir ailem var. Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü sınavlarına hazırlandım ve yatılı olarak okula başladım. Yıl 1961’di. n Peki, sinemaya geçiş süreciniz nasıl başladı? 196465 sezonunda ilk profesyonel olarak sahneye çıktım. Haldun Dormen, “GenAr Tiyatrosu’nda ‘Aşk Zinciri’ni sahneye koyuyorum. Sen de oyna, aylık 1000 lira” dedi ve 19 yaşında sahneye çıktım. Orhan Günşiray beni seyretmiş, çok beğenmiş. Aynı yıl Haldun Dormen “Bozuk Düzen” film çekimlerine başladı ve ben de kadroya dahil oldum. Böylece sinemayla da tanışmış oldum. n Tiyatro kısa sürmüş, tiyatroya bir özlem kaldı mı içinizde? Sahnede beni izleyen Yeşilçam yaSalih Güney, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın her yıl düzenlediği İstanbul Film Festivali’nde bu yıl Onur Ödülü’ne değer görüldü. Salih Güney ‘Ülkemizde sanat politikası yok’ n Siz duyarlı bir sanatçısınız, bu pandemi sürecinde devletin sanata ve sanatçıya gereken desteği verdiğini düşünüyor musunuz? Devlet hiçbir devirde sanata ve sanatçısına destek vermedi ki şimdi versin. Ülkemizde sanat politikası olmadı ki tıpkı kültür turizim tarım politikası olmadığı gibi... n Peki nedir ülkenin en büyük sorunu? Ülkenin en büyük sorunu cehalet. mıma devam ettim. n Oyunculuğa aslında erken veda edenlerdensiniz, neden? Mesleğimi erken bırakmadım. Biat etmeyenler çalıştırılmıyor. Beğenip oynamak istedigim projeler oluyor ama TV kanallarından dönüyor. n Yeşilçam’da sizce yetenekli olmak mı, yoksa güzel ya da yakışıklı olmak mı önemliydi? Aslında her ikisi de önemliydi. n Peki, sizce bugün! Bugün için yorum yapamıyorum. Türk TV ve sinemasını izlemiyorum. n Hayatınızı arkeolojik kazılara adadınız neden? Arkeolojiye merakınız ne zaman başladı? Arkeoloji ile tanışmam 16 yaşında başladı. Ankara Devlet Konservatuvarı olarak okul sezonu sonunda Bergama’da Asklepion Kermes şenliklerine katılırdık. Hocamız alman Maxc Maineka bizi HireapolisAfrodisias’a uğrayarak Bergama’ya götürdü. Uğradığımız antik kentlerin büyüsüne, gizemine kaptırdım kendimi. Puzzle birleştikçe aşka dönüş yaptı. n Bu aralar arkeoloji ile ilgili neler yapıyorsunuz? Şu anda Roma İmparatorluğu’nun kuruluş öyküsü olan Prens Annes (Antandros) projesiyle ilgileniyorum. Antik kentler temizliklerine (değişik bölge) öğrencilerimizi alarak onları yaşadıkları toprağın muhteşemliğini anlatarak sahip çıkma, sevme duygularını bilinçlendirerek devam ediyorum. pımcılarından ve yönetmenlerden film teklifleri gelmeye başladı. 1969 yılına kadar tiyatro ve sinemayı beraber götürmeye çalıstım. Zorlanıyordum tabii ki matinesuare, provalar, başrol tekliflerini kaçırıyordum. Beni şöhret yapan sırf yakışıklılık değildi, Cüneyt Gökçer gibi hocalarca eğitilmiş bir oyuncuydum. 196970 arası sinemayı tiyatroyla birlikte götürdüm, Amerikalıların çektiği ‘Paralı Askerler’de Tony Curtis ve Charles Bronson ile oynayınca başroller geldi, tiyatro hayal oldu. 4 ay çekim süresi sonucu tiyatro sezonunu kaçırdım. Ondan sonra istemeden de olsa sinemacı olarak sanat yaşaSalih Güney ile Fatma Girik. 37. Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’nın kazananları belli oldu Birinci Küba’dan Reynerio Tamayo “Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması” sonuçlandı. İlk kez çevrimiçi gerçekleştirilen etkinlikte, Küba’dan Reynerio Tamayo’nun karikatürü birincilik ödülüne değer görüldü. İkinci Mahmood Nazari (İran), üçüncü ise Mojtaba Heidarpanah (İran) oldu. “Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar” Ödülü’nü de bu yıl Ömer Çam aldı. Yarışmanın bu yılki kazananları, pandemi koşullarından dolayı ilk kez çevrimiçi olarak yapılan jüri toplantısında belirlendi, tüm başvurular online yapıldı ve 83 ülkeden 930 sanatçı ile yaklaşık 4 bin 500 başvuru oldu. Kanada’dan Anita Kunz’un başkanlık yaptığı seçici kurulda; Ercan Akyol, Latif Demirci, Selçuk Demirel, Shahrokh Heidari (İran), Moacir Knorr Gutterres (Brezilya), Piyale Madra, Peter Nieuwendijk (Hollanda), Tan Oral, Cristina Sampaio (Portekiz) ve Yuko Shimizu (Japonya) yer aldı. Reynerio Tamayo’nun birinci olan karikatürü. Yarışmada ayrıca Hamed Mortazavi Alavi (İran), Borislav Stankovic (Sırbistan) ve Toso Borkovic (Sırbistan) Başarı Ödülü kazandı. Dereceye giren tüm sanatçıların ödülleri kasım ayında pandemin şartlarına göre İstanbul Tophanei Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılacak törende verecek. Schneidertempel, Halis Dokgöz sergisiyle açılıyor Başta karikatüristler olmak üzere sanatçılara kucak açan Beyoğlu Kuledibi’ndeki Schneidertempel Sanat Merkezi, pandemi kısıtlamaları nedeniyle ara verdiği sergilere karikatürist Prof. Dr. Halis Dokgöz ile başlıyor. Sanatçının da katılacağı açılış pandemi koşulları dikkate alınarak 6 Nisan Salı günü gerçekleşecek. Çorum’da doğan,1989 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olup, 1999’da İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde adli tıp ihtisasını tamamlayan Dokgöz, halen Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmakta, 1985’te Kılçık’ta yayımlamaya başladığı karikatürleri aralarında Cumhuriyet ve Dünya’nın da bulunduğu çeşitli gazete ve dergilerde okurla buluşmaktadır. İlk kişisel sergisini 1991’de Ankara’da 2. Tıp Fuarı’nda açan, karikatürleri Türkiye dışında aralarında Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, Yunanistan, Romanya, Güney Kore, Polonya, İran, Kıbrıs, Çin’in de olduğu ülkelerde yayımlanan Dokgöz, ulusal ve uluslararası yarışmalardan çeşitli ödüller aldı, Güneşin Girmediği Yere (1989), Çizgisel (2010), Metafor(2019) ve Karikatürlerle Çocuk Hakları Sözleşmesi (2020) adlı kitapları yayımlandı. www.schneidertempel.org ‘Kürk Mantolu Madonna’ Ankara’da Sabahattin Ali’nin ölümsüz romanı ‘Kürk Mantolu Madonna’, Miraç Eronat’ın uyarlama ve rejisiyle sahneleniyor. Oyun 9 Nisan’da saat 18.30’da Ankara Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde sahnelenecek. Oyun, aşkın zarafeti, inceliği yalnızlığın acıtıcı buruk çaresizliği konu alıyor. Oyunda, Sevi DEMIRÇİVİ, Sefa TANTOĞLU, Z.Okan İRKÖREN, İsa CANDİNÇ Safa B. KURTOĞLU, Boray İSABETLİ, İlknur Burcu AKPINAR rol alıyor. Mısır’ın devlet başkanı Sisi’den turizm sezonu öncesi Mumya Şov. KRAL VE KRALIÇELER, ALTIN PARAD’LA TAŞINDI Mısır’ı ziyaret edenlerin mutlaka görmek istediği 18 kral ve 4 kraliçenin mumyasının Kahire’nin merkezindeki klasik Mısır Müzesi’nden yapımı yeni biten Mısır Medeniyeti Ulusal Müzesi’ne taşınması, uluslararası bir şova dönüştürüldü. Önceki gece yapılan “Altın Parad” adı verilen törende 5 km’lik yolu altın varaklı tarihi araçlar üzerinde geçen mumyalara dans eden kadınlar ve müzisyenler eşlik etti. Kortejin geçeceği bütün caddeler trafiğe kapatıldı ve halkın izlemesi için tribünler oluşturuldu. Dünyada canlı olarak yayımlanan Altın Parad’ı milyonlarca kişi izledi. Öncesinde yapılan yayınlarda mumyalar ve tarihi hakkında bilgi verildi. Taşınan mumyalar 1881 ve 1898 yılları arasında bulunmuştu. Antik Mısırlılar ölümden sonraki yaşama ve yeniden dünyaya gelişe inandıkları için kral ve kraliçelerini mumyalamıştı. Mısır’ın gelirlerinden en önemlisi turizm ve bunu antik Mısır uygarlığının kalıntıları piramitlerden, özellikle de mumyaların ziyaretinden sağlıyor. Pandemi döneminde büyük darbe alan Mısır turizmi, sezon öncesinde bu görkemli şovla bütün dünyaya kendini hatırlatmış olurken İhvan liderini devirerek başa geçen General Sisi de Arap dünyasının liderliğine doğru bir adım daha atmış oluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle