06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 3 NİSAN 2021 CUMARTESİ 200/6 0 200/9 0 190/6 0 190/6 0 190/1 0 0 100/0 0 70/ 1 0 150/3 0 160/6 0 200/9 0 160/1 0 220/1 0 0 120/4 0 200/1 2 0 120/5 0 90/0 0 160/4 0 200/6 0 120/4 0 180/8 0 120/2 0 200/1 0 0 TARİHTE BUGÜN 1906: Lumiere Kardeşler renkli fotoğrafı icat etti. 1930: Türk kadınlarına belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanıyan yeni Belediyeler Kanunu kabul edildi. 1937: Atatürk’ün talimatıyla Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temeli atıldı. Döndü Kezlere, kirasını ödeyemediği için evsiz. Kanser hastası eşi sokaklarda yatıyor. Eşini kaybeden çocukluk arkadaşı, 10 gün önce ona evinin kapılarını açmış. Çocukları ve torunuyla beraber orada kalıyor. ‘Mecburum’ diyor Döndü Kezlere: Ne zamanki torunuma bir tavuk suyu çorbası yapamadım, bu kararı verdim. Satacak bir İPEK ÖZBEY böbreği kaldı! Döndü Kezlere, İstanbul’da doğdu... 21 yaşında eşiyle görücü usulü evlendi. Şimdi 43 yaşında. Eşi, halı yıkama fabrikasında temizlik işçisi olarak çalışıyordu. Düzgün bir hayatları vardı, ta ki üç yıl önce eşi beyin kanseri olduğunu öğrenene kadar. Ameliyat oldu olmasına, ışın ve kemoterapi tedavisi de gördü. Hasta olduğunu çalıştığı yerden saklamıştı, işsiz kalmaktan korkuyordu. VEDAT ARIK Düzeltme ve cevap CUMHURİYET GAZETESİ’NİN MUSTAFA DOĞAN İNAL’I HEDEF ALAN GERÇEK DIŞI VE İTİBAR ZEDELEYİCİ HABERLERİNE CEVABIMIZDIR Cumhuriyet Gazetesinin 17 Aralık 2020 tarihli nüshasında “Ver 100 Milyonu Mustafa Görsün İşini” başlığıyla köşe yazısı adı altında verilen metin, halkın doğru haber alma hakkını gasp eden, yanıltıcı, basın etiği ile bağdaşmayan bir içerikle hazırlanmış olup, müvekkili halkın nefretine maruz bırakmaya matuf çirkin bir karalama girişimidir. Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın “Metastaz 2: Cendere” isimli kitabının bir bölümünde müvekkili hedef alan gerçek dışı ve itibar zedeleyici bir kısım iddialara yer verilmiştir. Kitabın yayınlanma tarihinden itibaren bazı internet haber siteleri, gazeteler, televizyon kanallarında mezkur kitaba atıf yapılarak müvekkil aleyhine pek çok haber yapılmış; kitabın yazarları da bu haberleri kamuoyu gündeminde tutmak üzere müvekkil aleyhine elde ettikleri sözde delilleri ulusal medya kuruluşlarında dile getirmiştir.. Müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal hakkındaki tüm iddialar, hukuka aykırı ve gayri ahlaki elde edildiği anlaşılan, var olup olmadığı dahi şüpheli bir ses kaydırumlar tamamen gerçek dışı uydurma beyanlardır. Hiçbir şart ve koşulda yasadışı elde edildiği anlaşılan ses kaydının kabulü mümkün olmamakla, ses kaydına konu olduğu iddia edilen olay şu şekilde gerçekleşmiştir: Ülkemizde kayda değer yatırımları olan bir Fransız şirket, üçüncü bir şirketin borçları nedeniyle hacizlere maruz kalmıştır. Şirket uzunca bir süredir bu haksız hacizlere karşı hukuki mücadele vermiştir. Nihayet bir dosyada lehlerine çıkan İlk Derece Mahkemesi kararı İstinaf aşamasında uzunca bir süredir beklemektedir. Dava ve itirazların yavaş ilerlemesi dolayısıyla telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkacağını fark eden şirket Türkiye’den çıkma kararını dahi gündeme almıştır. Şirketin mağduriyeti konusunda Fransız Büyükelçisi tarafından bilgilendirilen dönemin Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekçi yaşanan mağduriyetin ve hukuksuzluğun bir an evvel giderilmesi için müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal’a konuyu aktarmıştır. Müvekkil bu amaçla dosyanın öne alım talebini şirket yetkilileri ve avukatlarıyla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı’na giderek aktarmış, istinaf incelemesi yapan heyetle hiçbir zaman görüşmemiştir. Altı kişinin yer aldığı bu görüşmede müvekkil, adil yargılanma ilkesi kapNitekim bir gün temizlik yaparken fenalaşıp yere yığılınca ve hastaneye kaldırılınca kanser olduğunu herkes öğrendi. O gün işine son verdiler. Derin Yoksulluk Ağı’nın kapısını çalıyor, kiralarını ödeyemeyen aileye üç aylık kira yardımı gidiyor. Arkası yine yoksulluk... Kış ortasında doğalgazı kesiliyor. Televizyonu satıp ödüyor. Bir aylık kirasını veremediği için ev sahibi kapısına dayanıyor. Evden çıkarılıyorlar. Üstelik evin eşyasını almasına da izin vermiyor. “Ne zaman kirayı verirsen o zaman gelir alırsın” diyor. 1100 lirayı ödeyemediği için evden sadece kıyafetlerini alıp çıkıyor... Yalnız değil. Torunu kucağında Döndü Hanım’ın hikâyesi neresinden bakarsanız bakın dramatik... Sorun bir değil, iki değil... Mesela oğlu... 2 yıl önce okuldayken bir kıza âşık olmuş, severek evlenmişler... Ama hayat tersyüz olunca gelini dayanamamış, yoksulluk gözünü karartmış, oğlan askerdeyken annesi 1.5 yaşındaki çocuğu babaannenin kollarına bırakıp akrabalarının evine gidiyor. Bir yandan oğluna üzüldüğünü söylüyor, gözleri dolu dolu Döndü Kezlere’nin: “Gelinim evi terk ettikten sonra oğlumun psikolojik sorunları başladı. Üstelik akciğerinde de nodül göründü. Askerden çürük raporu verilecek, şimdi izne geldi” diyor. Pazarlarda 7.5 liradan lif satıyor Döndü Kezlere: “Dün bir pazardaydım, 10 tane lifime zabıta el koydu. Durumumu anlattım ama bir şey olmadı. Ataşehir Belediyesi’ne başvurdum, yiyecek yardımı çıktı, bu ay verecekler.” Peki, şimdi nerede yaşıyor? Eşini kaybeden çocukluk arkadaşı 10 gün önce ona evinin kapılarını açmış. Çocukları ve torunuyla beraber orada kalıyor. Arkadaşı, “Laf olur” diye eşini istememiş. Döndü Kezlere anlatıyor: “Eşim bir haftadır yok. Sebze halinin orada bir türbenin yanında yatıyor, bazen arkadaşlarının evine gidiyor. Orada bazen arkadaşlarına yardım edip karnını doyuruyor. Zaten bir süredir yokluktan huzur da kalmadı. Kanser hastası olduğu için kimse eşime iş vermiyor. Canım yanıyor. Tek başıma olsam gidip kadın sığınma evine sığınayım. Ama oğlum, kızım, torunum, hasta eşim... Sosyal Hizmetler’i aradığımda sadece sen sığınabilirsin, çocuğu da Çocuk Esirgeme Kurumu’na ver diyorlar. Torunumu Çocuk Esirgeme Kurumu’na verdikten sonra yaşamanın bir anlamı var mı, siz söyleyin bana...” ‘Sadece nefes alıyoruz’ Çok zor bir soru bu. Geçmişi anlatıp duruyor: “Varlıklı değildik elbet ama eşim yemeğimizi, tüpümüzü her şeyimizi alırdı. Şükrederek yaşayıp gidiyorduk. 1 haftadır görmüyorum onu, çünkü oraya gidip gelemem. Eşimden gençliğimde dayak da yedim, ağzımda iki dişim yok. Ama sonra iyiye gittik. Şimdi her şey altüst oldu. Sadece nefes alıyoruz diye şükrediyoruz şimdi.” GIDECEK EVİM YOK Ve zor kararı verdiği gün... Tanıdıklarına mesaj attı. “Sesimi duyun, yalvarıyorum. Benim gidecek bir evim yok. Eşim hasta. Böbreklerimi satıyorum. İhtiyacı olanlar 0 5xx xxx xx xx ‘nolu telefondan bana ulaşın.” Peki onu böbreğini satmak isteyecek noktaya getiren neydi? Anlatıyor Döndü Hanım: “Bu kararı verdim, çünkü o gün torunuma bir tavuk çorbası bile pişiremedim. Belki böbreğimin bir alıcısı olur diye düşündüm. Daha kimse aramadı. Bilmiyorum, çaresizim, elbette böbreğimi satmak istemiyorum, kim ister... Ama satarsam, belki başımızı sokacak bir ev kiralarız. Belki eşim sokaklarda ölecek yarın bir gün, haberim bile olmayacak. Böbreğimi satarsam, çocuklarım acıktığı zaman mutfakta rahat rahat istediklerini yiyebilirler belki. Ben yine başkalarının verdiği eskileri giyeyim ama torunuma çorba yapabileyim. Mecburum...” “Böbreğimi satmaya mecburum...” Yoksulluğun geldiği noktada sözün bittiği yer burası... na/ortam dinlemesine dayandırılmıştır. Geçmişte Fetullahçı Terör Örgütü’nün kumpas stratejisi olarak şahit olduğumuz bu yöntemleri, bugün Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan her türlü etiği göz ardı ederek kötü niyetli bir biçimde kullanmıştır. Terör örgütünün misyonunu adeta devralarak; dünya görüşleri açısından ve politik olarak karşıt gördükleri etkin ve saygın isimlere itibar suikastını “gazetecilik” kimliği ardına maskeleyen kitabın yazarları hukuk ve ahlak tanımaz tavırlarını ulusal yayın organlarında dile getirmeye devam etmektedirler. Olayın köşe yazısında anlatılma biçimi, okuyucuya verilmeye çalışılan algı ve yosamında ağır işleyen inceleme süreçlerinde hak kayıplarının önüne geçmek ve sonucu aleyhe de olsa hızlı bir inceleme yapılması, incelemenin öne alınması taleplerinin dikkate alınması ile sınırlı olmuştur. Usulsüz biçimde kayıt altına alındığı anlaşılan kaydın kabulü mümkün olmamakla birlikte hiçbir şart ve koşulda müvekkilimiz söz konusu şirketten maddi menfaat temin etmemiştir. Yazıda geçen tüm iddialar gerçek dışıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. MUSTAFA DOĞAN İNAL VEKİLİ AV. ÖMER FARUK KARAGÜZEL MELEK İPEK’IN 6 YAŞINDAKI KIZI MAHKEMEDE IFADE VERDI: Babam bizi hep dövdü Antalya’da kendisine işkence yapıp ölümle tehdit ettiği iddiasıyla eşi Ramazan İpek’i (36) av tüfeğiyle öldüren 2 çocuk annesi Melek İpek’in (31) tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü. Melek İpek’in duruşmada ifade veren 6 yaşındaki kızı İ.İ., “Babam, annemi içeriye götürüp dövdü. Banyoya götürüp attı. Annem orada yere düşmüş, bayılmış. Sonra annemin yüzüne vurmuş. Annemin pek sesi çıkmıyordu. Ablam besözlerini şöyle sürdürdü: “Teyzem, dayım, anneannem ve köpeğimle yaşıyorum. Babam bizi hep dövüyordu. Bana ders olsun diye ablamı dövüyordu. Annemle arası kötüydü. Biz bir yere giderken annem geç kaldı diye annemi dövmüştü.” İpek’in diğer kızı 9 yaşındaki C.İ. ise “Annem ve babam tartıştılar. Babam elinde tüfekle içeri girdi. Anneme ‘Kelimei şehadet getir’ dedi. Tüfekle kafasına vurdu. Annem ‘Yapma çocuklarım var’ dedi” ifadelerini kullandı. Mahkeme, Melek İpek’in tutukluluğunun devanim kulaklarımı kapattı. Sonra ba mına karar vererek duruşmayı 26 ‘BİRİNE BENZETMİŞ’ ‘SARI ÖKÜZ BIR bam annemi kelepçeledi” dedi. İ.İ., Nisan’a erteledi. l DHA/İHA ‘Muşta’lı pardon! Bursa’da işinden çıkarak eve gitmek üzere sokakta yürüyen 18 yaşındaki Ecenur Ö., başka birine benzettiği iddia edilen tanımadığı bir erkek tarafından “muşta”lı saldırıya uğradı. Kafasında ve yüzünde ağır yaralar bulunan genç kadının 16 ayrı suç kaydı bulunan Sedat Alpay’ı tanımadığı öğrenilirken gözaltına alınan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. l İHA ÇOCUĞA ISTISMAR KADINLAR, BEŞIKTAŞ’TA BULUŞTU Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşı protestolarını sürdüren kadınlar dün İstanbul Beşiktaş’ta bir araya geldi. “İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” yazılı pankartı yere seren kadınlar, sözleşmenin kaldırılmasından beri katledilen 50 kadını temsilen taşıdıkları dövizlerle, “Erkek adalet değil, gerçek adalet” dedi. l Haber Merkezi KERE VERILIR’ İzmir Kadın Kuruluşları Birliği’nin (İKKB) düzenlediği çevrimiçi toplantıda, “İstanbul Sözleşmesi yaşayacak” denildi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, İstanbul Sözleşmesi’ne tüm kurumların dava açması gerektiğini söyleyerek “Dava açmak, senden korkmuyorum ve bu kararının hukuksuz olduğunu yüzüne söylüyorum demektir. Bu çok değerli” diye konuştu. Bu iktidarın nafakayı kaldırmayı da denediklerini söyleyen Güllü, “Bu zihniyeti tanıyoruz. Sarı öküz bir kere verilir ve arkasının nasıl geleceğini biliriz” dedi. l İZMİR İsviçre’den şiddet uygulayan eşini öldürmekten yargılanan kadına iltica hakkı AFIŞ INDIRILDI Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, şikâyet bildirimlerine karşın önlenmeyen kadın cinayetlerine dikkat çekmek için Zincirlikuyu’ya bir kadının “Ölmek istemiyorum” dediği şikâyet dilekçesinin yer aldığı dev afiş önceki gün indirildi. Platformun açıklamasında, “Bizim de kadın düşmanlarına tahammülümüz yok!” denildi. l Haber Merkezi GELININI ÖLDÜRDÜ Aksaray’da 89 yaşındaki Cemal Ç., miras meselesi yüzünden çıktığı iddia edilen tartışmada gelini Döndü Çınar’ı (45) bıçaklayarak öldürdü. Edinilen bilgiye göre 89 yaşındaki Cemal Ç., gelini Döndü Çınar (45) ve yeğenleri Muammer Ç. (52), Süleyman Ç. (18), Mustafa Ç. (55) ve Gülsever E. (65) ile miras paylaşımı için evlerinde buluştu. Taraflar arasında tartışması çıktı. Cemal Ç., 4 yeğenini de bıçakla ve bastonuyla darp ederek yaraladı. Bıçakla yaralanan iki yeğenin durumunun ağır olduğu öğrenilirken diğer ikisinin durumunun iyi olduğu belirtildi. l İHA 7 tutuklu Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde B.K. (16) adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla gözaltına alınan 15 kişiden 7’si tutuklandı. İlçe Emniyet müdürlüğü asayiş büro amirliği ekiplerince, cinsel istimara uğradığı öne sürülen B.K’nin ifadesi doğrultusunda 30 Mart’ta yapılan operasyonda 15 kişi gözaltına almıştı. Zanlılardan 6’sı adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. l DHA ‘Kadına şiddet politiktir’ Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekililer ilk görüşmede başvurucunun üzerinkilmesine ilişkin tartışdeki tehlike kalkana malar sürerken İsviçre, kadar İsviçre’de kalkadına yönelik şiddet masına olanak tanıyan konusunda çarpıcı bir “F” oturumu verilebilekarar verdi. Şimdiye ka Yasemin Çakal ceği olasılığını gündedar sadece siyasilere veme getirdi. rilen “politik iltica” hakkı, ken Ancak Çakal, kadına yönelik disine ağır şiddet uygulayan şiddetin politik olduğu, öz saeşini bıçaklayarak öldüren Ya vunmanın cezalandırılmasının semin Çakal’a verildi. Geçen yıl kabul edilemez olduğu yönünbaşında İsviçre’ye giden Çakal, de savunmalar yaptı. Çakal, bu iltica talebinde bulundu. Yetdurumu “Kadına yönelik şiddet politiktir. Kadının kendisini savunması cezalandırılıyor, dedim. Doğrusu mahkemede kendi kendime konuşuyorum gibi bir duygu içindeydim. Mahkemenin dikkate alacağına dair umudum yoktu” diye anlattı. Kararın eline yeni geçtiğini söyleyen Çakal, “Bu bir ilk. Feminist avukatların başarısıdır. İstanbul Feminist Kolektif’e ve mücadele veren herkese teşekkür ederim” dedi. l Haber Merkezi DARÜŞŞAFAKALILAR DÜŞÜNCE PLATFORMU: Kızınızı dinleseydiniz Darüşşafakalılar Düşünce Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek “Hiç olmazsa kızınız Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu KADEM’in (Kadın ve Demokrasi Derneği) sözlerini dikkate alsaydınız” dedi. KADEM’in “İstanbul Sözleşmesi, kadına şiddetle mücadele için önemli bir girişimdi. KADEM olarak tercihimiz, Avrupa Konseyi’ne söz konusu tartışmaları bertaraf edecek bir yorum beyanı verilmesi yönündeydi” açıklamasını hatırlatan platform, “Kastettikleri şu: Madem bazı ‘çevreler’ ‘lobi’ yaptı, sözleşmeyi feshedeceğinize, ilgili maddelerine ‘şerh’ koyabilirdiniz. Kadın, daha doğrusu mağdurlar siyaset malzemesi yapılmamalıdır. İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle