03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 15 NİSAN 2021 PERŞEMBE PROF. DR. CEYHAN: EMA listesine alınmama nedeni ticari AB’nin 27 ülkesinde geçerli olacak aşı pasaportunda sadece EMA’nın onayladığı aşıların kabul edileceği bildirildi. EMA’nın onayladığı aşılar PfizerBioNTech, Moderna, AstraZenaca ve Johnson&Johnson oldu. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’de de kullanılan Çin’in Sinovac ve Rusya’nın Sputnik V aşısının, Avrupa İlaç Ajansı’nın (EMA) aşı pasaportu için onayladığı aşılar arasında yer almamasının nedeninin ticari olduğunu söyledi. Ceyhan, “Çünkü diğerleri AB’de ya da ABD’de üretiliyor. Bir diğer neden de Çin’den biyolojik ürün alırken en büyük sıkıntı, verilerini açıklamıyorlar ama ticari kavganın da etkili olduğunu kabul etmek lazım” dedi. l DHA TTB, CHP GÖRÜŞMESI Beş dakikada bir insan yitiriyoruz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi Üyesi Deniz Erdoğdu’yu genel merkezindeki makamında kabul etti. CHP’den yapılan açıklamaya göre görüşmede, Kılıçdaroğlu, “Bilim Kurulu rehin alınmış durumda. Biz onu öyle ifade ediyoruz. Düşüncelerini özgürce ifade edemiyorlar. Bir sözcüleri dahi yok” dedi Fincancı ise, 1 Mart’ta hayata geçirilen normalleşme sürecine değinirken, bu normalleşmenin kontrolsüz şekilde yapıldığını söyledi. Fincancı, “Geldiğimiz noktada 5 dakikada bir insanı yitiriyoruz” diye konuştu. l ANKARA COVID19 ÇALIŞMASI 48 saat içinde yok edecek sprey Türk bilim insanı Dr. Serhat Gümrükçü’nün, ABD’deki bir enstitüde yaptığı “yeni tip koronavirüsün (Covid19) 48 saat içinde yok edilmesini amaçlayan ilaç çalışması” tıp dünyasına duyuruldu. Hayvan denemeleri başarılı olan sprey şeklindeki ilacın insanlar üzerindeki denemelerine yakında başlanacak. Dr. Gümrükçü, “Geliştirdiğimiz ilaçın, virüsü tam beyninden vurup mutasyonları ve gelecekteki mutasyonları da engelleyeceğini düşünüyoruz” dedi. l AA PANDEMİ RAPORU Her 3 kişiden 1’i bağışıklık kazandı Uzmanlar, dünyada 110 milyondan fazla insanın yakalandığı koronavirüsten kaynaklı ölümlerin 2.5 milyonu aştığını açıkladı. ECONiX Araştırma’nın yayımladığı “Covid19 Pandemisi İlk Yıl Değerlendirmesi” raporuna göre dünya genelinde yüzde 2.22 olan vakaölüm oranı, Türkiye’de yüzde 1.06 olarak kaydedildi. 12 Nisan itibarıyla Türkiye nüfusunun aşılanma oranı yüzde 9 olurken uzmanlar, hastalık geçirme ya da aşı yoluyla her 3 kişiden birinin bağışıklık kazandığını öngörüyor. l Haber Merkezi 2. DOZDAN SONRA 3 HAFTA Yeterli antikor için süreç uzun Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid19 PCR Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Filiz Kaya, Covid19 aşısı yaptırdıktan sonra etkili bağışıklık ve antikor oluşması için mutlaka belirli sürenin geçmesi gerektiğini söyledi. Kaya, “İkinci doz aşıdan sonra antikor yanıtı aslında hemen ulaşmaya başlıyor ama bu yanıtın yeterli düzeye ulaşması ancak 3. haftadan sonra oluyor. Yani 3 hafta beklememiz gerekiyor” dedi. l DHA TEDAVI GÖRÜYORDU Hastane penceresinden düşen öğretmen öldü Denizli’de koronavirüs tedavisi gördüğü hastanenin 3’üncü katındaki pencereden ‘düştüğü’ iddia edilen öğretmen İsmail Gök (33), dün yaşamını yitirdi. 2 çocuk babası İsmail Gök’ün cenazesi, morga gönderildi. Polis, soruşturma başlattı. l DHA İGA AÇIKLADI: Uçuşu olanlara seyahat belgesiyle izin İGA’nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan kısmi kapanma kararı nedeniyle uçuşu olan yolcuların seyahat belgeleri ile İstanbul Havalimanı’na ulaşım sağlayabileceklerini bildirildi. Yurtdışından gelen yolcular için zorunlu olan PCR test ibraz etme zorunluluğunun 31 Mayıs’a kadar devam edeceği açıklandı. l AA Salgınla mücadelede ‘kısmi kapanma’ dönemini uzmanlar yorumladı: Kısmi sonuç alınır Türkiye, salgınla mücadele kapsamında dün “kısmi kapanma” dönemine geçti. Buna göre hafta içi 65 yaş ve üzerindekiler 10.0014.00, 18 yaş altındakiler 14.0018.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek. Şehir içi toplu ulaşım araçlarında oturma kapasitesi yüzde 50 ile sınırlandırılacak. SİBEL BAHÇETEPE Hafta içi/hafta sonu ayrımı olmaksızın 65 yaş ve üzeri yurttaşlar ile 18 yaş altı genç ve çocuklar şehir içi toplu ulaşım araçlarını kullanamayacak. Zorunlu hali bulunmayanların sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan sürelerdeki şehirlerarası seyahatleri ancak toplu ulaşım araçlarıyla mümkün olacak. ‘Destekli tam kapanma olmalı’ Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol: Alınan kararlar adı üstünde kısmi kısıtlama gibi kısmi etkili olur. Bu, ancak uzun bir baskılama sonrası açılmanın şekli olabilirdi, ancak kapanmanın şeklinin bu olmasının ağır seyre bir etkisi olmayacaktır. Mutlaka hızlandırılmış aşılanmanın eklendiği, ekonomik ve sosyal destekli tam kapanma olmalı. Kısmi kısıtlamanın etkisini günlük vaka sayısında tabloda yüzde 1020 gibi azalmayı görürsünüz. Bir de ramazan olduğu için insanlar teste de gitmeyecek, zaten aktif tarama yapmıyoruz ama ölüm ve ağır hasta vakalarında bu yansımayı göremezsiniz. Salgının en yüksek olduğu dönemde etkin ve bilimsel önlemler alınmalıydı. ‘Hasta sayısı daha da artacak’ Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala: Kısmi kapanmanın kısmi sonuçlara yol açacağı kanısındayım. Özellikle kapanma kararları içerisinde ulaşım sınırlamasının getirilmesi, sokağa çıkma yasağı süresinin uzatılması vb. Bunlar olumlu gelişmeler. Ancak sokağa çıkma yasağı süresinin uzatılması tek başına yeterli olmayacaktır. Burada dikkat çeken bir şey toplu taşımanın serbest olması. Yani özel aracınızla örneğin İstanbul’dan Ankara’ya gitmeniz yasak ama uçakla, otobüsle gidebiliyorsunuz. Toplu ulaşımda kapalı ortamda fazla sayıda insanla kalmak açısından risk daha yüksek, hastalığın doğası açısından bu pek kabul edilebilir değil. Ayrıca kamu sektöründe düzenleme yapılmış, özel sektörün bunun dışında bırakılmış olması, özel sektörde çalışan emekçiler açısından riskin devam ettiği anlamına geliyor. 65 yaşa getirilen yasağın hele ki bu grup yurttaşlarımızın 4’te 3’ü aşılanmışken doğru bir karar olmadığı kanısındayım. Aktif hasta sayısında 500 bini geçtik. Bu, Türkiye’de bugüne kadar pandemi sırasında en yüksek aktif hasta sayısı. Bu da önümüzdeki haftalarda da çok sayıda kişinin hasta olarak karşımıza gelmesine yol açacağını gösteriyor. ‘Dramatik düşüş yaşanmaz’ Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz: Salgının bu dönemi önceki dönemlere hiç benzemiyor, çok daha sert ve hızlı yükselen dönemdeyiz. O yüzden de kısmi kısıtlamaların etkisinin kısmi olacağını düşünüyorum, 2 hafta içinde etkisini görürüz, bir miktar düşebilir ancak bu düşüş çok dramatik olmaz. Salgının bu aşamasında alabileceğiniz, sosyal ve ekonomik yöndende toplumu destekleyerek alabileceğiniz en yüksek ve en geniş kısıtlamaları almanız gerekir. Başka türlü bu salgını kontrol etme şansınız yok. Aşılamada da yavaş gidiyoruz, bu nedenle de şu anda yine 14 NISAN ÇARŞAMBA Samsun caddelerinde dün de yoğunluk vardı. 310 BIN 420 62 BIN 797 2 BIN 802 279 55 BIN 413 42 MILYON 509 BIN 905 34 BIN 734 % 3.3 3 MILYON 25 BIN 557 3 BIN 18 3 MILYON 480 BIN 146 ‘Saatlerdeki değişiklik, dini terbiye izlenimi yaratıyor’ Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı: Pandemi tarihinin en yüksek vaka sayılarına ulaşmışken önerilen etkin önlemlerin alınmamış olması halk sağlığı açısından vahimdir. Uygulama listesi daha çok dini terbiye izlenimi uyandırmaktadır. SARSCoV2 virüsünün Türkiye saati ile bulaşmadığı dikkate alınırsa, akşam saat 21.00’de başlayan sokağa çıkma yasağının saat 19.00’a çekilmesinin iftar öncesi evde bulunma gerekliliğinden başka bir anlamı olamaz. Bazı yaş grupları üzerinden son derece karışık formüllerle hareket kısıtlaması getiriyor. Ancak bunların bilimsel, tıbbi temeli olmadığı gibi insanların anlaması da çok zor oluyor. Şu anda aşılanması tamamlanmış ve artık yoğun bakımlarda pek görülmeyen yaş grubunun toplu taşıt kullanmasını yasaklıyor. Diğer taraftan mutant virüs salgını nedeniyle 3050 yaş grubu hastaların arttığı dikkate alınmıyor. Aktif hayatın içinde olan 65 yaş ve üzeri kişilerin toplu taşımadan men edilmesi hakların ihlali anlamı taşır. Yine 18 yaş altında yüz yüze eğitimde olan bir grubun da şehir içinde nasıl ulaşımı sağlayacağı belirli değildir. Kısmi kapanma kısmi sonuç doğurur, etkili olmaz. Topyekun hiçbir istisnasız uzun süre kapanmadıkça hastalık ve ölümler azalmayacaktır. Sorumluluk karar masasında bulunanlarındır, 84 milyona yüklenemeyecektir. AŞI OLANLAR EVDE, AŞI OLMAYANLAR IŞE SARP SAĞKAL İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Güray Kılıç, 65 yaş üstüne uygulanan sokağa çıkmada saat kısıtlamasını değerlendirdi. Yasaklara bir anlam veremediğini belirten Kılıç, “Hiçbir mantığı yok. O zaman aşıyı niye yaptık bu insanlara? ‘Özellikle korunması gereken grup’ diyerek bu insanları öncelikli olarak aşıladık” dedi. 18 yaş altının eve kapatılmasının da yanlış olduğunu belirten Kılıç, “Esas olan toplumsal hareketliliği kısıtlamak. Kalabalık ortamlardaki, AVM’ler, fabrikalar, organize sanayi bölgelerindeki kalabalıkları ortadan kaldırmak gerekiyor. Yoksa 10 kişilik aileyi eve kapatıp çalışan kişiyi dışarı göndermek çözüm değil. Zaten okullarda yüz yüze eğitim de kısmen devam ediyor” ifadelerini kullandı. Yeni tedbirleri “tam bir hayal kırıklığı” olarak yorumlayan Kılıç, “65 yaş üstünde kronik hastalıklar var ve hastaneye gitmeleri gerekiyor. Ama siz toplu taşımayı yasaklıyorsunuz. Bunlar anlamsız tedbirler. Muhtemelen gelen tepkiler üzerine revize ederler diye düşünüyorum. Aşının da ağır hastalığı engellediği görüldü. O yüzden neden bu insanlara eziyet ediliyor?” diye konuştu. ‘Problemi aşı çözer’ Yeni açıklanan tedbirleri değerlendiren ATO Genel Sekreteri Muharrem Baytemür, “Her şey normalleşmeden bir açılma yapıldı. Bunun yanında kongreler oldu. İnsanların kapalı ortamda bir araya gelişi engellenmedi ve bu noktaya geldik” dedi. Açıklanan tedbirlerin yetersiz olduğunu belirten Baytemür, “‘Gıda, sağlık, enerji dışında bütün üretimi durduruyoruz’ denmeli. Bunlar yapılmayınca bir anlamı olmuyor. Şu an Ankara’da hastalar için yatacak yer yok” ifadelerini kullandı. Salgından çıkışın aşı olduğunu vurgulayan Baytemür, Toplu ulaşımda sıkıntılar sürüyor. “Problemi çözecek olan aşıdır. Tüm insanları aşı yapana kadar gerekli önlemleri almalısınız. İngiltere böyle yaptı ve açılıyor” diye konuştu. Baytemür, bu tedbirlerle 2 haftada sadece kısmi bir düşüş olabileceğini belirterek “Şu anda testte yüzde oranı neredeyse yüzde 20’ye çıktı. Yani 5 kişiden 1’i hasta. Bu ocakta yüzde 4’tü. Neredeyse 5 katına çıkmış. Bu 2 haftada belki 1415’lere düşer. Ama aşılama olmadan dramatik bir düşüş olmaz” ifadelerini kullandı. l ANKARA elimizde toplumsal hareketliliği kısıtlama önlemleri dışında pek seçenek bulunmuyor. Biz şu an hızı kesme derdindeyiz, yoksa bütünüyle salgını kontrol altına almak hiç kolay değil, bu seviyeye geldikten sonra... Aktif vaka sayısı da 503 binlerde, en yüksek seviyede. Salgındaki bütün parametrelerde en kötü dönemi yaşıyoruz, o yüzden en sert tedbirler alınmalı, ağır hasta sayımız 2 bin 900’lerde olmasına rağmen ölüm sayısı çok fazla. Bu, kasım ayında da 2 bin 8002 bin 900’lerdeydi ama o zaman günlük ölüm sayısı 8090’lardaydı, şimdi yine ağır hasta sayısı aynı ama ölüm sayısı 270’lerde. Bunun sebepleri üzerinde de durmak gerek. l İSTANBUL AŞI ISRAFI RISKINE KARŞI ‘YEDEK LISTE’ ÖNERISI ‘AKP KARTVIZITIYLE VIP AŞI YAPMAYIN’ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Kemalettin Aydın, katıldığı bir televizyon programında, BioNTech aşılarının randevusunu alıp da gelmeyenler olduğunda, telefonla arayıp aşı olmak istediğini söyleyen kişilere yapıldığını söyledi. Bu durum “aşıda ayrıcalık mı yapılıyor?” sorularını gündeme getirdi. CHP Grupbaşkanvekili Engin Altay, “Bazı vatandaşlar bunu duymuş, ‘ben akşama kadar oturacağım, bozulmadan bana yap kardeşim’ diyor. Vatandaş kenarda tutulurken, telefon trafikleriyle birilerine aşı yapıldığını duyuyoruz. Telefon geliyor, ‘Vay bizim partiden yönetim kurulu üyemizin annesine yapıverelim’. Olmaz. AK Parti kartvizitiyle VIP aşı yapmayın” diye konuştu. lANKARA BioNTech aşısında randevu aldığı halde yaptırmayanlar nedeniyle aşının çöpe gitme ihtimali endişelendirdi. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, aşı randevusuna gidilmemesi sonucu ortaya çıkacak aşı israfı riskine karşı yedek liste önerisinde bulundu. İlhan, “Diyelim ki 60 kişi randevu aldı, gün sonuna geldiğimizde 58 kişi geldi. Bunun için yedek aşı listesi oluşturulabilir, aşı olmak isteyen gönüllüler varsa öncelikli risk grubunda olanlardan ya da hangi yaş grubundaysa oradan, yakındaki kişiler çağrılabilir, böylece olası israf da engellenebilir” dedi. l DHA 128 milyar dolar… Hazinedeki Paslı Teneke! Merkez Bankası’nın 128 milyar doları nerede? Sorunun yanıtı Aziz Nesin’lik hale geldi. Aziz Nesin’in “Hazinedeki Paslı Teneke” başlıklı bir öyküsü vardır. Memleketin birinde atalardan kalan çok kıymetli bir hazine saklıdır. Padişah, sadrazam, vezir, baş kadı yılda bir kez hazineyi koruma yemini eder. Padişah dayanamaz, bir sabah gizlice hazineye girip, ne olduğuna bakar. Dünyanın en değerli mücevherleri karşısındadır. Alır yerine altın koyar. Hazineyi koruma yeminini de yılda ikiye çıkarır. Bu kez sadrazam merak eder hazineyi. Bakar, ışıl ışıl altın. Onu alıp yerine gümüş koyar. Hazineyi koruma yemini de yılda dörde çıkarılır. Ardından vezir girer. O da gümüşü alıp bakır koyar. Son giren de bulduğunu alıp yerine paslı teneke bırakır. Bu gerçek ortaya çıkınca, padişah, sadrazam, vezir hep bir ağızdan, “Hazine bu değildi” der. Sorarlar: Nereden biliyorsunuz? HHH 128 milyar doların nereye gittiği sorusuna Erdoğan iki kez uzun yanıt verdi. 22 Şubat’ta dedi ki: “Planlı, kontrollü döviz işlemleri yapıldı… Piyasa kuralları çerçevesinde, hukuki şekilde…” 10 Mart’ta da şöyle dedi: “Kaybolan bir şey yok… Merkez Bankası rezervleri kendini toparlamaya başladı…” Bunlar Aziz Nesin’in öyküsündeki “hazineyi koruma yemini”ne benzer sözler. Son iki gündür AKP’nin genel başkan yardımcıları birbirleriyle ve kendileriyle çelişen açıklamalar yapıyorlar. Hamza Dağ’ın açıklaması şöyle: “Kasada… Havaya mı uçtu?” Kasada olduğunu biz de biliyoruz da hangi kasada onu bilmiyoruz. Ardından Nurettin Canikli seri halinde açıklama yaptı. Birkaç kez okuyup anlamaya çalıştık. 20 paylaşımdan 15 ve 16’ncısı bilgilendirici. Buna göre, 36 milyar dolarla altın satın alınmış, 75 milyar dolar Türkiye’deki banka ve tüzelkişiler hesabında, 43 milyar dolar özel sektörün yurtdışı borcuna gitmiş, 12 milyar doları yabancı yatırımcı yurtdışına çıkarmış. Bunları toplayınca 166 milyar dolar ediyor! Bu hesap üzerinden de sorulacak çok soru var ama Canikli’nin AKP Genel Başkan Yardımcısı olarak açıklamalarını dikkate alırsak demek ki en az 55 milyar dolar yurtdışına gitmiş. Aynı açıklamada “Her şey milletin kasasında” diyor. Yurtdışında da mı millet var? Varsa o millet hangi millet? HHH CHP konuyu gündemde tutarak halk adına 128 milyar doların nerede olduğunu sorarak ciddi bir sorumluluk aldı. Üzerine gittikçe de batıyorlar. Aslında, “128 milyar nerede” sorusunun Cumhurbaşkanı’na hakaret olduğunu iddia etmek, Cumhurbaşkanı’na hakaret! 128 milyar doları Cumhurbaşkanı aldı diyen yok ki! Daha önce Merkez Bankası’nda sorumluluk almış kişilerle konuştuk. Bankanın saygınlığının azalmasının Türkiye’ye büyük zararı olacağını vurguluyorlar. Demokrasi ile yönetilen ülkelerin ortak özelliklerinden birinin, Merkez Bankası’nın tüm işlemlerinin şeffaflığı olduğunu anımsatıyorlar. Bunun üstüne sadece soru sorularak gidilemez. Sistemin tümüyle çürüdüğünü, düzeltilecek bir yanının kalmadığını görüyoruz. Elde kaldı paslı teneke… Kurallarla ve kurumlarla yönetilecek bir devlet inşasına soyunacak, paslı tenekeyle uğraşmaktan çok, halkı bu mücadeleye katacak bir kadroya gereksinim var. Erdoğan, bir yurttaşın evinde iftar yaptı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, ‘kısmi kapanmanın’ başladığı ilk gün Ankara’nın Mamak ilçesinde oturan bir ailenin misafiri oldu. Önceki gün kabine toplantısı sonrası toplu iftar vermenin yasak olduğunu duyurmasının ardından Saray’da şehit ailelerine iftar veren Erdoğan dün de eşi Emine Erdoğan ile birlikte 3 çocuklu bir aileyle iftar yaptı. l ANKARA BIR SAĞLIKÇA DAHA ÖLDÜ İstanbul’da filyasyon ekibinde çalışan diş teknisyeni Yaşar Gürlek, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Yaşar Gürlek... İstanbul Eyüpsultan İlçe Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekibinde görev yapan diş teknisyeni...Covid19 nedeniyle hayatını kaybetti... Ailesine ve sağlık emekçilerine başsağlığı diliyoruz” ifadelerine yer verildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle