03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
NUSRET’E 5 MİLYONLUK TELİF DAVASI Tuz serpme hareketiyle fenomen ha çizimi izinsiz olarak diğer restoranlarında da kullandığı iddia edildi. Mekânın taline gelen kasap Nusret Gökçe’ye 5 milyon dolarlık telif davası açıldı. Gökçe’nin, sarımı için ABD Brooklyn’de yaşayan sanatçılar William Hicks ve Josphe Iurato yalnızca bir restoranda kullanılmak üzere anlaştığı sanatçılar tarafından yapılan ile anlaşan Gökçe, çizimleri başka şubelerde de izinsiz kullanmakla suçlanıyor. 15 NİSAN 2021 PERŞEMBE Ne şaka Obezite hastalarını yaralamayın ne de komik ROLÜM AĞIR Halkla ilişkiler ve tanıtım bölümü, reklamcılık ve tanıtım ana bilim dalı başkanı Doç. Dr. Deniz Sezgin koordinatörlüğünde ve araştırma görevlisi İlkin Esen Yıldırım tarafından yapılan “Obezitede Ayrımcılık ve Damgalama” konulu araştırmaya, farklı yaş, eğitim ve iş alanlarından, farklı sosyal kültürlerden ve gelir gruplarından 42 kişi katıldı. Araştırma, daha sonra “Rolüm Ağır” adıyla kitaplaştırıldı. Ruh ve BM’nin raporundan acı gerçekler: beden Kadınlar kendi bedenleri kıyımı üzerinde söz hakkına sahip değil Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) 2021 Dünya Nüfus Raporu’nda milyonlarca kız çocuğunun ve kadının kendi bedenleri üzerinde söz haklarının bulunmadığı belirtilerek bu durum kınandı. UNFPA İcra Direktörü Natalia Kanem, “Hayatları başkaları tarafından yönetiliyor. Bu durum, bir ruhun yok edilmesinden daha farklı değil ve sona ermeli” dedi. Yoksul ya da azgelişmiş 57 ülkeyi kapsayan raporda, söz konusu ülkelerdeki kız çocuklarının ve kadınların yalnızca yüzde 55’inin sağlık, aile planlaması ve cinsel yaşamlarına ilişkin tamamen bağımsız kararlar alabildiklerine işaret ediliyor. Verilerin derlendiği 57 ülke Afrika, Asya, Avrupa ve Latin Amerika’da yer alıyor. Raporda, 15 ile 49 yaş arasındaki kadınların durumları aktarılıyor. Cinsel ve fiziksel şiddet, çocuk yaşta evlilik, üreme yetisinin zorla elinden alınması, bekâret testi ve kadın sünneti ihlallerden sadece birkaçı. Araştırmanın yapıldığı ülkelerden toplanan verilere göre sağlık hizmetleri, gebeliği önleyici yöntemleri kullanma ve cinsel ilişkiye girme veya girNatalia Kanem meme konularında seçim yapma yetkisi tamamen kendinde olan kadınların oranı yüzde 55. Rapora göre 20 ülke veya bölgede bir erkeğin tecavüz ettiği kadın veya çocukla evlenmesi durumunda cezadan kurtulmasını sağlayan “tecavüzcünle evlen” yasası olduğu belirtildi. Rapora göre 43 ülkede evlilik içi tecavüz konusunu ele alan bir mevzuat yok. 30’dan fazla ülke, kadınların ev dışında dolaşma hakkını sınırlıyor. Kız çocuklarında daha fazla olmak üzere engelli kız ve oğlan çocuklarının cinsel şiddete maruz kalma ihtimallerinin de diğer çocuklara oranla yaklaşık üç kat daha fazla olduğu kaydedildi. l Dış Haberler skuter yönetmeliği yayımlandı Akrobatik hareket ve tek elle sürüş yok Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren elektrikli scooter’a (eskuter) ilişkin yönetmeliğe göre eskuter, akrobatik hareketler yapılarak kullanılamayacak, manevra için işaret verme halleri dışında tek elle sürülemeyecek. Özel mülkiyeti ihlal edecek ve yayalar, engelliler veya hareket kısıtlılığı olan kişilerin güvenli ve bağımsız hareketlerini engelleyecek şekilde park edilemeyecek. Eskuter, ayrı bisiklet yolu veya bisiklet şeridi varsa taşıt yolunda sürülemeyecek. Otoyol, şehirlerarası karayolları ve azami hız sınırı 50 kilometre/saat üzerinde olan karayollarında, yaya yollarında kullanılamayacak, başka bir araca bağlanarak asılıp tutunarak sürülemeyecek. Sürücü dışında başka kişiler ile sırtta taşınabilen kişisel eşya harici yük ve yolcu taşınamayacak. Eskuterde, gece diğer araç sürücüleri ve yayalarca rahat bir şekilde fark edilmelerini sağlamak üzere far ve zil bulundurulacak. l ANKARA/Cumhuriyet Raporu kaleme alan komisyon, SUV tipi araç kullananlara ve çok sık uçuş yapanlara davranışlarını değiştirme çağrısı yapıyor. Raporda ısınmada ev izolasyonlarına da özel önem atfediliyor. İklimi biraz da zenginler düşünsün İngiltere merkezli Cambridge Sürdürülebilirlik Komisyonu’nun raporuna göre iklim değişikliğiyle mücadele için dünyanın en zenginlerinin yaşam tarzlarını köklü biçimde değiştirmeleri bir zorunluluk halini aldı. BBC’nin aktardığına göre Birleşmiş Milletler (BM) verilerine dayandırılan raporda, “kirletici elit” olarak anılan en zengin yüzde 5’lik kesim, 19902015 yılları arasındaki karbon emisyonu artışının yüzde 37’sinden sorumlu. Raporda, dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin, en yoksul yüzde 50’nin iki katı karbon salımına neden olduğu belirtiliyor. l Dış Haberler Ankara Üniversitesi (AÜ) tarafından sıfatlar takılarak damgalama başlıyor. Espyapılan “Obezitede Ayri gibi söylenen sözler, rımcılık ve Damgalatakılan sıfatlar, ne tepma” konulu araştırma, obez bireylerin yaşadıkları sorunları tüm sibel bahçetepe ki gösterilecek kadar keskin ne de iltifat olarak kabul edilecek kayönleriyle ortaya koyuyor. dar güzel. Ancak bu ifadeDoç. Dr. Deniz Sezgin, “Dam ler, farkında olmadan kırılmış galayıcı, ayrımcı söylemler kalpler, ertelenmiş hayaller yaşam, sağlık, eğitim hakkı ve gerçekleştirilmeyi beklegibi temel hak ve özgürlükle yen planlar anlamına geliyor. ri kısıtlıyor” dedi. Bunun yanı sıra eğitimde ve iş hayatında yaşadıkları damBumerang etkisi galama tüm yaşamlarına etDr. Sezgin özetle şunları ki ediyor. Ulaşımdan restorasöyledi: “Bunu bir tür ‘bume na, kıyafetten arkadaş ilişkirang etkisi’ olarak ifade ede lerine kadar her alanda yaşabiliriz. Yaşam alanlarının fi dıkları damgalayıcı ve ayrımziksel özelliklerine uygun ol cı tutum, sosyal yaşamdan maması, zaman zaman ‘gizli da soyutlanmalarına neden engelliler’ olarak da adlandı oluyor. Sağlık hizmetlerinden rılan obeziteli bireylerin hak yararlanırken obeziteli bireylara erişiminin önündeki bir lerin ambulans, hasta yatağı, engel teşkil ediyor. Öncelikle sedye, tekerlekli sandalye, obeziteli bireylere aileleri ve MR cihazı gibi pek çok alançevreleri tarafından, sevim da sıkıntı yaşadıklarını da bili olduğu gerekçesi ile çeşitli rinci ağızdan dinledik.” Borusan Contemporary’nin çevrimiçi sergisinde karekodlu sürprizler var Boğaz’da gizli sanat Borusan Contemporary’nin yeni çevrimiçi sergisi “Düş Suda” ziyarete açıldı. Edip Cansever’in aynı adlı şiirinden ilhamla hazırlanan yeni medya odaklı koleksiyon sergisinin bir ayağı da Boğaz kıyısı boyunca oluşturulan rotada saklı. Küratörlüğünü Dr. Necmi Sönmez’in üstlendiği yeni Borusan Contemporary sergisi “Düş Suda”, çevrimiçi olarak ziyarete açıldı. Bir yılı aşkın bir süredir devam eden pandemi yüzünden fiziksel ziyarete kapanan Perili Köşk, kapılarını bir daha ne zaman açacak şimemrah kolukısa dilik bilinmiyor ama ilhamını Edip Cansever’in aynı adlı şiirinden alan serginin bir ayağı da Boğaz kıyısındaki sergi rotasında. Yani isteyenler internetteki sergiyi inceledikten sonra Boğaz kıyısına inip oluşturulan rota boyunca yürüyerek buradaki “gizli” eserleri de görebilecekler. Sergiyi Borusan Contemporary Müdürü Dr. Kumru Eren ile konuştuk. Sihirli bölge n Pandemi ile birlikte “yeni normal”e en çok uyum sağlayan kurum Borusan Contemporary oldu sanki. Özellikle “Düş Suda” ile birlikte Boğaz kıyısında izleyiciye sunduğunuz ilginç deneyim bunun en somut örneklerinden. İşin sanatsal tarafı bir yana, izleyiciye ulaşma anlamında çok yaratıcı bir fikir. Nasıl gelişti bu düşünce, biraz anlatır mısınız? Pandemi, yalnızca kültür sanat alanındaki pratikleri değil, tüm yaşam kültürümüzü derinden sarstı. Bir süredir kültür kurumlarında yaşanmaya başlanan kimlik değişimine de bu bağlamda ivme kazandırdı. Pandemiyle başlayan küresel şaşkınlığın zirveye tırmandığı 2020 baharında, hepimiz dev ölçekli fuar, etkinlik ve sergi organizasyonlarının bir bir iptal olduğuna şahit olduk. Bu esnada, Fondation Beyeler’in açılışı ertelenen EdEsneklik önemli Pandeminin öğrettiği en büyük derslerden birinin esneklik olduğunu anlatan Dr. Kumru Eren, Borusan Contemporary olarak kısa ve orta vade planlamalarda farklı mekân ve teknoloji kullanımları ile hibrit olarak kurgulanacak özgün sunum senaryoları geliştirdiklerini anlattı. ELİF KAHVECİ Kumru Eren Boğaz kıyısında belirlenen rota üzerinde belli noktalara, sergide yer alan bazı sanat eserlerinin karekodlarının bulunduğu tabelalar yerleştirildi. ward Hopper sergisi kapsamında sunduğu bir çalışma çok ilgimi çekti. Yönetmen Wim Wenders, Hopper üzerine Two or Three Things I Know about Edward Hopper başlıklı 3D bir kısa film çekmişti ve kendi ifadesiyle bu çalışma “pentür, sinema ve hikâye anlatıcılığını sihirli bir bölgede birleştirmekte” idi. Çevrimiçi izlenebilen film, Hopper resminde donup kalan o “an”ın hemen öncesi veya sonrasındaki bir kareyle açılıyordu. Beyeler’in sergiye dahil ettiği bu sunum bana, çevrimiçini bilfiil işlevlendirerek sanat eserleri etrafındaki anlatıyı güçlü bir biçimde izleyiciyle buluşturabilmek için ilham verdi. Evet, belki Düş Suda için tasarlayacağımız o “sihirli bölge” reel bir deneyim olmayacaktı ama sanat izleyicisinin “yeni bir toprağa ayak basmaya” ihtiyacı vardı. İşte tüm fikir bu şekilde doğdu. n Boğaz kıyısındaki “Artırılmış Gerçeklik” tabelalarının yanı sıra bir de “Sanal Gerçeklik” uygulamasıyla izlenen bir video var, değil mi? Evet, sergi kapsamında kullandığımız iki ayrı uygulama söz konusu. Birincisi, Boğaz kıyısında belirlediğimiz rota üzerinde belli noktalara, sergide yer alan bazı sanat eserlerinin karekodlarının bulunduğu tabelalar yerleştirildi. Söz konusu karekodlar, o koordinata AR (Artırılmış Gerçeklik) teknoBoğaz’da Balık Oyunu No.8 eserinden türetilen video, orijinali iki boyutlu olan bu eserin “içine girerek” Boğaz’ın derinliklerine bakabilmemizi sağlıyor. lojisi desteğiyle yerleştirdiğimiz sanat eserinin, “Düş Suda Sergi Rotası” adlı mobil uygulama aracılığıyla görüntülenebilmesi için hem tetikleyici bir rol üstleniyor hem de o noktada gizli bir sanat eseri bulunduğunu izleyiciye anımsatıyor. İkinci teknoloji ise sanatçıların da son yıllarda kullanmaya başladığı VR (Sanal Gerçeklik) teknolojisi. Bu aşamada, sergi seçkisinde yer alan bir eseri, biçim ve bağlamından aldığımız ilhamla bir yeniden üretime soktuk. Bu çalışma, yeni bir teknolojiyi aslında 80’lerden bu yana süregelen ve özellikle postmodernist dönem ile birlikte anılan bir üretim pratiğine de eklemledi: Çağdaş sanatta sıkça gündeme gelen postprodüksiyon yöntemini kullanarak, Boomoon’un İstanbul Boğazı’nı konu alan Boğaz’da Balık Oyunu No.8 eserinden türettiğimiz video, orijinali iki boyutlu olan bu eserin adeta “içine girerek” Boğaz’ın derinliklerine bakabilmemizi sağlıyor. Borusan Contemporary’nin internet sayfası üzerinden sanat izleyicisine sunulan bu deneyimi, VR özellikli bir gözlüğünüz olmasa bile ekranı hareket ettirerek deneyimlemeniz mümkün. Elbette VR gözlüğü, teknolojisi gereği deneyimi derinleştiren bir etki yaratıyor. Üretmek panzehir n :mentalKLINIK ile yaptığınız sergi bir hayli ilgi görmüştü. Yakında yeni bir sergi geliyor mu? :mentalKLINIK sergisi, içeriği, sunumu ve bağlamı gereği, pandemi dolayısıyla yaşadığımız sıkışmayı en iyi özetleyen sanatsal içerikti bana göre. Bu nedenlerle de haklı bir ilgi gördü. Sergi üzerine gerçekleştirdiğimiz çevrimiçi konuşmalar da düşünce sahamızı genişletti; zira yüz yıl sonra karşı karşıya kalınan pandeminin yarattığı travmayı bir nebze de olsa aşabilmenin yollarından biri yeni düşünceler üretmek, ürettirmek. Yeni sergi planlamamız var elbette, ancak önümüzdeki süreçte gelişecek sağlık koşullarını gözeterek adım atmak durumundayız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle