03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR ! Füruzan diye bir olay Füruzan’ın 1971 yılında yayımlanmış öykü kitabı ‘Parasız Yatılı’ 50. yılını kutluyor Füruzan, edebiyatımızda bir olaydır! Bir fenomen! O fenomenle benim yolum çoook eskiden tam yarım asır önce kesişti. (50 yıl değil, yarım asır deyince sanki daha güçlü oluyor!) Kendisiyle de kitaplarıyla da yolum bir daha da hiç ayrılmadı. Şimdi durup dururken nereden çıktı Füruzan diyenlere: Durup dururken değil. Hayatımıza giren, edebiyat tarihimize yerleşen, Türk öykücülüğünün mihenk taşlarından biri olan “Parasız Yatılı” kitabı 2021 yılında 50. yaşını kutluyor. Bakmayın PEN Yazarlar Derneği olarak her ay dikkatleri çekmek istediğimiz kitabı “Ayın Kitabı” seçmemize; bence Yapı Kredi Yayınları’nın özel baskısı “Parasız Yatılı50 Yaşında” yılın kitabıdır da... (Lütfen http://www.pen. org.tr sitesine girip gerekçemizi okuyun.) Bomba etkisi Şimdi bir an için gerilere dönelim. 1971’de yayımlanan “Parasız Yatılı”, edebiyat dünyamızın en önemli ödüllerinden biri olan 1972 Sait Faik Armağanı’nı kazandı. Ödül, o yıl ilk kez bir kadın yazara verildi. Ancak bomba etkisi yapan sadece bir kadın yazar, çok genç bir kadın yazar olması değildi. 13 Mayıs 1972 tarihli Milliyet gazetesindeki fotoğrafta, Füruzan ve ben karşılıklı oturmuşuz, o anlatıyor ben dinliyorum. Yazımın manşetine şu ilkler damgasını vurmuş: “İlkokul mezunu”... “Yarışmaya ilk kez katılmış”... “Yarışmayı kazanan ilk kadın yazar”... “İlk eseriyle bu yarışmayı kazanmayı başaran ilk sanatçı”... (İnanır mısınız bu eski yazılarımı bana anımsatan okurlar var. Onlara minnet borçluyum. Ben unutsam da onlar unutmuyor.) Anımsıyorum bütün bu ilkler edebiyat dünyamızda bir bomba etkisi yapmıştı. Benim “bomba gibi” deyişimi yayınevi bu yeni baskıda daha güzel betimliyor: “Yazınımıza göktaşı gibi düştüğü onun için söylenir.” Bu ilk kitabıyla Füruzan, tüm kalıpları yıkıyor, kuralları bozuyor, kendine özgü dilini, rengini, ritmini, kurgusunu yaratıyordu. Tüm PEN, Ayın Kitabı olarak Füruzan’ın “Parasız Yatılı50 Yaşında”yı seçti. eleştirmenler bu özgünlüğün altını çiziyordu. Mihenk taşı   Hayır bu tek atımlık bir barut / bomba/ göktaşı değildi! “Parasız Yatılı”nın hemen ardından “Kuşatma”, onun da ardından “Benim Sinemalarım” geldi. Bütün bunlar bir yıl içinde oldu. Bence bu üç kitap bir bütündü, birbirinden ayrılamazdı... Özgünlüğü sadece dilinden, ritminden, duyarlığından değil, aynı zamanda ele aldığı konulardan ve sınıfsal bakış açısından da geliyordu. Bir de ayrıntılara gösterdiği özenden; adeta fotoğraf çekiyor, resimleri boyuyordu sözcüklerle... Ama en çok, en çok sahiciliğinden güç alıyordu... Bu üç kitaptaki küçük kızlar, büyük kızlar, yalnız anneler, çalışan kadınlar, yoksullar, çaresizler, “teyzeler”, “amcalar”, göçmenler, toprağından koparılmışlar, evini arayanlar... Onların hepsi hem biraz Füruzan hem de bizleriz. Dünden bugüne 50 yıldır hiç eskimedi, hiç eksilmedi Füruzan olayı! Hep çağı, özgünlüğü, sahiciliği ve insanlık onurunu yakaladı. PEN açıklamamızda dediğimiz gibi: “Türkiye’nin kadınlarının, eskiden beri, yaratıcılığına, direncine, onuruna, insan, doğa, hayvan sevgisine, merhametine, adalet duygusuna, şefkatine, özgürlük talebine, ellerinden hakları alınmak istense, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılsa bile, asla pes etmeyeceklerine ve kadınların hepimizi özgürleştireceğine bir kez daha inanç duymamızı sağlayan bir büyük, unutulmaz, dokunaklı, kalıcı edebi başyapıtlarımızdan biri, belki de birincisidir Parasız Yatılı.” O ilk üç öykü kitabını nice kitaplar, romanlar, izledi. Hepsinde ustalığını kanıtladı. O ilk röportajı yaptığımda Füruzan, sevgili kızının babası, muhteşem karikatür ustası Turhan Selçuk’la evliydi. O zaman sormuştum: Neden soyadını kullanmıyorsun diye? Kahkahalarla gülmüş, şöyle demişti: “Selçuk, çok ünlü bir soyadı. Bırakıyorum, onu ünlü olanlar kullansın!” İşte böyle bir komik yanı da vardı! Nice yıllara sevgili Parasız Yatılı! Zorlu PSM’nin ücretsiz konserleri sürüyor Zorlu PSM’nin dijital platformu PSM Online, nisan ayı boyunca ücretsiz konserler yayımlamayı sürdürüyor. Caz sahnelerinin güçlü kadın sesi Selen Beytekin’in konseri 17 Nisan Cumartesi günü yayımlanacak. Aysun ve Ali Kocatepe’nin “İlkyaz Şarkıları” başlıklı konseri ise 28 Nisan’da izlenebilecek. Turcolatino akımının öncüsü Ayhan Sicimoğlu ve Latin All Star Orkestrası’nın performansı ise 30 Nisan’da ücretsiz olarak online.zorlupsm.com üzerinden takip edilebilecek. 23 Nisan’a özel konser İmkânları kısıtlı çocukları müzikle buluşturan Yorglass Barış Çocuk Senfoni Orkestrası, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı özel bir konserle kutluyor. 30 yetenekli çocuğun dernek binasında ve YouTube üzerinde vereceği konserde, 10. Yıl Marşı ve Mozart’ın Eine Kleine Nachtmusik’i gibi eserler çalınacak. Konser, 21 Nisan saat 15.00 ile 15.30 arasında Barış Çocuk Orkestrası Koruma ve Geliştirme Derneği, Zoom ve YouTube üzerinde eşzamanlı olarak yapılacak. Konserin orkestra şefliğini Meltem Bütün Koç üstlenirken, çalınacak parçalar arasında ise 23 Nisan El Ele Verelim, 10. Yıl Marşı, İzmir Marşı, Gençlik Marşı ve Wolfgang Amadeus Mozart’ın ölümsüz eseri Eine Kleine Nachtmusik yer alıyor. YAPI KREDI, PAMUK’UN KITABIYLA ILGILI ELEŞTIRILERE YANIT VERDI ADD’den Pamuk açıklaması Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından tafa Kemal ATATÜRK’ün Türk ulusunun ve dünya“Atatürk’e saldırmanın danın gözündeki yerini asla yanılmaz hafifliği” başlıdeğiştiremeyeceklerdir. ğıyla bir açıklama yayımCumhuriyetin temel delandı. Açıklamada şu ifağerlerini ve Atatürk’ü aşadeler kullanıldı: “Büyük ğılamanın “prim yaptığı” Atatürk’e saldırı için biryanılgısı ile meczuplaşanbirleriyle adeta yarışanlaların yaptıkları, kendilerini rın ruh halini en iyi tanımküçültmekten başka hiçlayan, şehit Genel Başbir işe yaramayacaktır. kan Yardımcımız Prof. Dr. Milletini ve kurtarıcısını Ahmet Taner KIŞLALI’nın küçümseyerek aydın olunbaşlığa taşıdığımız bu ifamaz. “Aydın” olmak sodesi olsa gerek. rumluluk ister. Aydın, üç Sözde, “Edebiyatçıaykuruşluk kelime oyunladın” unvanıyla, bulunduOrhan Pamuk rıyla birilerinin ruhunu tatğu konumu borçlu olduğu min ederek alkış bekleyen devletin kurucusunu kübiri değildir. çümseyen, kitaplarında satır aralarına giz Orhan PAMUK ve daha nice “sözde lediği ifadelerle, betimlemelerle, dünyanın aydın”lara duyurulur.” saygıyla andığı, hayran kaldığı büyük devrimci Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e saldırmanın dayanılmaz hafifliğini iliklerine kadar yaşayan Orhan PAMUK, Veba Geceleri isimli son kitabında da aynı ruh ha‘Kendi hafiflikleridir’ ADD Genel Başkanı Hüseyin Altınışık da kitapla ilgili Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, “Karaktere baktığımızda lini dışa vurmuştur. tarif, yaklaşım ve ifadeler Atatürk’ü işaret Atatürk düşmanlığının Türk ulusunda ediyor. ‘Bir romana niye bu kadar hassakarşılığının olmadığını görmekten aciz bu siyetle yaklaşıyorsunuz?’ denebilir. Attilâ kişinin, bazı uluslararası alanlarda “mute İlhan’ın deyimiyle ‘sözde aydın’ aymazlıber” sayılmasının en önemli nedeni ona ğı yüzünden Türkiye sıkıntı yaşıyor. Türk bu payeyi verenlerin Gazi Mustafa Kemal toplumu bunların yönlendirmesine açık ATATÜRK ve Türk halkından yedikleri to değil” dedi. Aydın insanın toplumunun çıkadın acısını hâlâ yüzlerinde hissediyor karları için çalışacağını vurgulayan Altıolmalarıdır. nışık, “Biz herkesin Atatürkçü olmasını Güneşi balçıkla sıvamanın olanaksız ol beklemiyoruz. Ama saygı duymasını bekduğunu göremeyenler, ne yazarlarsa yaz liyoruz. Ülkenin bu kadar sorunu varken sınlar, ne söylerlerse söylesinler Gazi Mus aydın sorumluluğuyla hareket edip, bir çözüm üretememiş insanların Atatürk’ü dillerine dolamaları ve böyle hafife almaları kendi hafiflikleridir” diye konuştu. Yapı Kredi ve Orhan Pamuk böyle savundu Pamuk’un “Veba Geceleri” kitabıyla ilgili Yapı Kredi Yayınları tarafından önceki gün şu açıklama yapılmıştı: “Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya hesaplarında yer alan, Orhan Pamuk’un Veba Geceleri romanında Atatürk’ü küçük düşürücü ifadelere dair iddia ve yorumların gerçeği yansıtmadığını kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Yayınevimiz tarafından yayımlanan Orhan Pamuk’un Veba Geceleri romanında Atatürk’ü küçük düşürücü ifadelerin yer aldığına dair iddialar tamamen asılsızdır. Veba Geceleri kitabında yer alan Kolağası Kâmil karakteri, romanın geçtiği ‘hayali’ Minger adasının tüm vatandaşları tarafından bir halk kahramanı ve kurtarıcı olarak görülmektedir. Yazarımız Orhan Pamuk yeni kitabı hakkında bu haber ve yorumlar üzerine “Üzerinde beş yıldır çalıştığım Veba Geceleri’nde imparatorlukların küllerinden kurulan milli devletlerin kahraman kurucularına ve Atatürk’e hiçbir saygısızlık yoktur. Tam tersi, roman bu özgürlükçü ve kahraman önderlere saygı ve hayranlıkla yazılmıştır. Kitabı okuyanların göreceği gibi Kolağası Kâmil halkın sevdiği, her şeyiyle olumlu bir kahramandır” değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaşmak istemiştir. YAPI KREDI BOMONTIADA’DA YENI KARMA SERGI: Yapı Kredi Bomontiada, 8 Mayıs’a kadar 13 sanatçının farklı dönemlerinden eserlerin yer aldığı “Tutunmak” isimli karma sergiye ev sahipliği yapıyor. Sanatçılara galeri sisteminden farklı bir destek yapısı oluşturmak amacıyla 2017 yılında kurulan BüroSarıgedik işbirliği ile düzenlenen sergi, geçen bir sene boyunca ve haTUTUNMAK len devam eden pandemi sürecinin tüm duygusal ve fiziksel zorluklarına rağmen çalışmaya, üretmeye devam eden sanatçıdan ilham alarak kurgulandı. Sergide tutunmak kavramı etrafında yan yana gelen Murat Akagündüz, Meriç Algün, Vahap Avşar, Asnax, Ergin Çavuşoğlu, Nejad Devrim, Selma Gürbüz, Gülsün Karamustafa, Gülşah Mursaloğlu, Michael Rakowitz, Ekin Saçlıoğlu, Güneş Savaş ve Viron Erol Vert’in eserleri, sanatçıların dış dünya ile kurduğu teması, kendileriyle kurdukları temasla kesiştiriyor. 13 15 NİSAN 2021 PERŞEMBE Oktay Akbal Günü Beş gün sonra 20 Nisan: Oktay Akbal’ın yaş günü... Bu yaş gününün bir farkı, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nce Oktay Akbal Edebiyat Ödülü verilecek olmasıydı. (Bunun için değerbilir Sayın Başkan Dr. Osman Gürün’e teşekkür ediyoruz.) Salgın yüzünden zorunlu olarak ertelendi. İyi oldu. Gazetemiz Cumhuriyet’in simge, anıt yazarlarından olan Oktay Akbal yaşadıklarını, çağının gerçeklerini yazan, baskılara boyun eğmeyen bir gazeteci, yazardı. Aramızdan altı yıl önce ayrılsa da eserleriyle, savunduğu düşünceleriyle yaşıyor, yaşayacak. Muğla’daki yakın dostlarından Prof. Dr. Şadan Gökovalı, ömrünün yaklaşık 40 yılını Gökova’da geçiren Oktay Akbal için Muğla Sevdalısı Oktay Akbal’a Armağan adlı kitabını yayımladı. Onun Gökova sevdasını şöyle anlatıyor: “Önceleri yazları, hiç olmazsa bir aylık dinlencesi için gelirdi Gökova’ya. Çeyrek yüzyıl kadar önce Akyaka’da şimdi kendi adını taşıyan sokakta 4 numaralı iki katlı evi satın aldı. Zarif eşi, Akyaka’nın ablası Ayla Akbal, bu evin avuç içi kadar bahçesini birkaç turunçgil ve meyve ağaçlarıyla süsledi. Hele ağaçlarından biri var ki aynı kökte, ikiz kardeş gibi bir dalında portakal, öteki dalında Gökova mandalinası var. Bahçenin kapısından, mevsiminde üzüm salkımları sarkan bir çardakla giriliyor.” Umuda açılmak Oktay Akbal öykülerinde olsun, denemelerinde olsun, çok duygusal bir açılımla başlar; bilirsiniz, sizi de kuşatır, bir dost gibi yanına alır gider. Kendi gerçeğini sizin, toplumun gerçeğiyle buluşturur. Birlikte yürürsünüz umuda doğru. Örneğin İstinye Suları’nda olduğu gibi: “Atlıyorum bir vapura Sirkeci’den, doğru Boğaz’a. Öğle vapurlarında kimseler yok. Ne tanıyan, ne ilgilenen. Tek tek geziyorum Boğaz iskelelerini. Tatil günlerinde değil, herkesin çalıştığı günlerde... Bir roman yanımda, bir de küçük defter. Yetiyor. Bir süre tek başıma olmanın güzelliğini duyuyorum. Yığından kopmanın, güncel olaylardan, sonuçsuz çekişmelerden, birtakım yıkıntılardan sıyrılmanın yolu bu: Kaçmak. Bırakmak bir şeyleri geride. Olsun, küçük kaçışlar olsun bunlar. Birkaç saatliğine de olsa bir kopuş, bir kaçış bu, çevreden, bildik kişilerden, yalan duygulardan... İstinye Suları’nı bıraktım geride. Yeniköy’e doğru yürüyorum. Umuda, yarına, sonsuzluğa...” Adil İzci’nin ‘Canım Ada’sı Oktay Akbal Edebiyat Ödülü 28 Ağustos’ta verilecek. Bu yılın ödülüne Canım Ada (Oğlak Yayınları, 2020) kitabı için Adil İzci layık görüldü. O da doğa tutkunu, Oktay Akbal hayranı bir şair, yazar. Kitapları arasında Su ve Yaprak, Kır ve Gök, Ağaçlar Kitabı, Kuşlar Kitabı var. Ayrıca şiir ve öykülerinde de yine bu özellikleri öne çıkar. Kuşlar Kitabı’nı da “Oktay Akbal’a sonsuz sevgi ve saygıyla” diye sunuyor. Adil İzci, Canım Ada’da okurla birlikte Heybeliada’yı geziyor. Hem yazar, hem okur olarak adanın doğasını, güzelliğini; özellikle tüm çeşitleriyle çiçeklerini, ağaçlarını, kuşlarını, martılarını; insanlarını da her biri dostuymuş gibi, sohbet ederek anlatıyor. Onların öyküleriyle sizi kuşatıyor, düşündürüyor, sarsıyor. Yani “Heybeliada’daki doğal yaşama ve adalılara ilişkin gözlem ve izlenimlerini, geçmişle de bağlantı kurarak öyküleştirmekteki ustalığı, dile gösterdiği özen, yalın ve içtenlikli anlatımıyla” Adil İzci bu ödülü alıyor. Oktay Akbal, 70 yılını Türk edebiyatına adadı, çağına tanık oldu; hem Türkiye’nin aydınlanmasına büyük katkı sağladı, hem edebiyat okuru kazandırdı hem de kendini izleyen yazarlar yetiştirdi. 70 yıllık bir dönemi edebiyatıyla, siyasetiyle, toplumsal ve kültürel yapısıyla yansıtan yapıtları her zaman okunacaktır. Bu Oktay Akbal Günü’nde anısı önünde saygıyla eğiliyor, iyi ki doğdun Oktay Abi diyorum. Akbal ailesine uzun ömür diliyorum. İlk ödülü kazanan Adil İzci’yi de içtenlikle kutluyorum. YeniPerform’da bu hafta 3 etkinlik GalataPerform’un pandemi döneminde fiziksel mekânından çıkmasıyla bir çözüm ve üretim alanı olarak oluşturduğu dijital platform YeniPerform, bu hafta üç farklı oyunu izleyiciyle buluşturacak. 15 Nisan, saat 21.00’de izleyiciyle buluşacak olan canlı Zoom oyunu “Beyaz Kanatlar”, 24 Nisan’da tekrar edilecek. Çevrimiçi gösterim “Terk Edilmiş Kıyılar / Negatif Fotoğraflar” ise 16 Nisan, saat 21.00’de yayımlanacak. 18 Nisan, saat 21.00’de ise Pınar Göktaş’ın tek kişilik gösterisi “Öyle Şeyler Yalnızca Filmlerde Olur”, Zoom üzerinden izlenebilecek. Biletler: http://www.yeniperform.com Martta en çok onlar dinlenildi Türk Telekom’un dijital müzik platformu Muud’un mart ayında en çok dinlenenler listesi açıklandı. Platformda, yerli albümler kategorisinin lideri, Buray’ın “Başka Hikâyeler” isimli albümü oldu. Yabancı albümler kategorisinin zirvesine ise Zara Larsson’un geçen ay çıkan üçüncü stüdyo albümü “Poster Girl” yerleşti. En çok dinlenen yerli sanatçılar ise Hadise, Zeynep Bastık ve Oğuzhan Koç oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle