06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 5 MART 2021 CUMA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.4260 0.6 kuruş 8.9520 0.4 kuruş 10.3830 1.3 kuruş 15.53 0.45 puan 1.538 6.99 puan 2794.82 12.35 lira 411.19 1.82 lira Ekonomiyi soğutma çabaları ve artan faizler ocak ayında kredi kullanımını etkiledi Sektörel krediler azaldı Toplam nakdi kredi hacmi geçen ocak ayı sonu itibarıyla Aralık 2020’ye göre yüzde 0.61 azalarak 3.7 trilyon liraya geriledi. Salgının etkilediği sektörler de dikkat çekti. Ekonomide yaşanan sorunların daha da artması üzerine hem bireysel hem ticari kredi kullanımının yeniden frenlenmesiyle ilgili atılan adımların etkisi sektörel kredi kullanımıyla ilgili verilerde de ortaya çıkmaya başlarken, iş dünyasının artan borçları da süreci etkiledi. Ayrıca salgının özellikle etkilediği sektörler de dikSERHAT kat çekiyor. ALİGİL Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Ocak 2021 ile ilgili aylık bültenine göre toplam nakdi kredi hacmi Aralık 2020 sonuna kıyasla yüzde 0.61 azalarak 3 trilyon 704 milyar TL’ye düştü. Enerjide düşüş çok Bu kapsamda toplam krediler içindeki yüzde 20.3’lük payıyla lider olan imalat sanayinin kullandığı krediler yüzde 0.51 azalışla 751.6 milyar liraya düştü. Kredi hacmi, Covid19 salgınından önemli ölçüde etkilenen toptan perakende ticaret sektöründe yüzde 0.77 düşüşle 456.5 milyar liraya, benzer sorunlar yaşayan inşaat sektöründe ise yüzde 1.05 düşüşle 299 milyar liraya geriledi. Bir diğer büyük kredi kullanıcısı olan enerji sektöründe ise yüzde 1.9 düşüşle 257.7 milyar liraya indi. ‘Konut’ta gerileme Kredi hacmi yüksek olan sektördeki en çok oransal kredi azalması ise yüzde 5.38 ile “parasal kurumlar”da görüldü. Bu sektörün kredi hacmi 62.9 milyar liraya indi. Ulaştırma ve haberleşmede de önemli düşüşler var. Kredi hacmi haberleşmede yüzde 2.84 azalarak 22.7 milyar TL, hava taşımacılığında yüzde 2.59 düşüşle 51 milyar TL’ye indi. Kimya sektörünün kredi hacmi de yüzde 2.45 azalarak 52.8 milyar lira oldu. Bunlara karşın iç satışı ve ihracatı artan otomotiv sektörünün kredi hacmi yüzde 2.07 artarak 47.6 milyar liraya yükseldi. Ulaştırma araçları sanayinin kredi hacmi de yüzde 1.92 artarak 57.3 milyar lira oldu. Öte yandan bireysel krediler tarafında ise konut kredisi hacmi yüzde 0.53 azalarak 278.6 milyar TL’ye inerken, otomobil kredi hacmi yüzde 1.26 artarak 12.1 milyar liraya çıktı. Diğer bireysel krediler de yüzde 0.6 artarak 399.7 milyar TL oldu. Uluslararası emtia fiyatları yükselirken bazı sektörlerde arz sorunu var Merkez’de ‘üretici’ korkusu MERKEZ BANKASI Döviz rezervleri 631 milyon arttı Merkez Bankası’nın verilerine göre bir önceki hafta 53 milyar 864 milyon dolar olan döviz rezervleri, 26 Şubat ile sona eren haftada 613 milyon dolar artarak 54 milyar 495 milyon dolara geldi. Ancak bankanın brüt rezervleri 13 Aralık 2013’te 115 milyar 144 milyon dolar ile tarihi zirvesini görmüştü. Merkez Bankası altın rezervleri 40 milyar 184 milyon dolardan 40 milyar 719 milyon dolara yükseldi. Böylece toplam rezervleri 94 milyar 48 milyon dolarda 95 milyar 214 milyon dolar seviyesine ulaştı. l Ekonomi Servisi YÜZDE 77’Sİ SATILDI Polonez, Ürdünlü Siniora’nın oldu Şarküteri et ürünleri sektöründe 30 yılı aşkın süredir Polonez markasıyla faaliyet gösteren Trakya Et ve Süt Ürünleri AŞ’nin yüzde 77 hissesi Siniora Food Industries tarafından devralındı. Rekabet Kurulu onayıyla, merkezi Ürdün’de bulunan Arap Filistin Yatırım Şirketi’nin (APIC) iştiraki olan Siniora Food Industries Company, böylece Türkiye’deki faaliyetlerine de resmen başlamış oldu. Grup CEO’su Majdi AlSharif, Polonez’in Siniora’nın portföyüne katılmasının her iki markanın değerini artıracağını açıkladı. BANKALAR HİSSE VERDİ Keskinoğlu’na yemci ortaklar Ziraat Bankası ve Halkbank’ın, Keskinoğlu Tavukçuluk’taki hisselerinin yüzde 20’lik payı Tiryaki Holding ve Matlı Holding ortaklığında kurulan Tima Yem ve Gıda AŞ’ye devredildi. Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “Keskinoğlu Tavukçuluk, 1963 yılından bu yana Manisa ilimizde en çok istihdam sağlayan şirketlerden biri. Ziraat Bankası ve Halkbank olarak kayıtsız kalamazdık. Yaşanan sıkıntıları aşmak için devreye girdik ve firmanın hayatını sürdürebilmesi için destek olduk. Katkımızla Keskinoğlu, mali yapısını düzeltti. Yüzde 20 hisseyi alan Matlı Yem Sanayi ve Tiryaki Holding’e teşekkür ederiz” diye konuştu. Şubat ayı enflasyon verilerini değerlendiren Merkez Bankası, özellikle “uluslararası emtia fiyatlarındaki yükseliş ve bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtlarının etkisiyle üretici fiyatlarındaki güçlü artış eğilimi”nin devam ettiğine dikkat çekti. ÖİV ve ilaç Tüketici fiyatları (TÜFE) açısından et ve çiğ süt fiyatlarına atıf yapan banka, aylık bazda işlenmiş et ürünleri fiyatlarında yüzde 3.03 yükseliş gözlendiğini, başta peynir olmak üzere süt ürünlerinde yüzde 5.78 artış olduğunu belirtti. Emtia fiyatlarındaki gelişmelerin de etkisiyle katısıvı yağlardaki yüksek oranlı artışlar da sürdü. Banka TÜFE konusunda ayrıca Özel İletişim Vergisi’nin (ÖİV) yüzde 7.5’ten yüzde 10’a çıkarılmasının haberleşme hizmetleri enflasyonunu yükselttiğini, referans fiyat uygulamasına bağlı şubatta aylık yüzde 6.09 artan ilaç fiyatlarının mart ayını da etkileyeceğini vurguladı. Merkez, yurtiçi üretici fiyatları (YİÜFE) açısından ise emtia fiyatlarına bir kez daha vurgu yaparken tedarik zincirinde süregelen sorunların belirleyici olduğunu da kaydetti. Bu tür nedenlerle şubatta, TL’deki değerlenmeye rağmen petrol, kimyasal ürün, gıda, ağaç, JP Morgan bu ay faiz artışı bekliyor Yatırım bankası JP Morgan, TCMB’nin politika faizini 18 Mart’ta gerçekleştireceği PPK toplantısında politika faizini 100 baz puan artırmasını ve yüzde 18’e çıkarmasını bekliyor. Banka 2021 sonu enflasyon beklentisini de yüzde 10.5’ten yüzde 11.2’e çıkardı. mantar ve kâğıt gibi girdi sağlayıcı sektörlerde yüksek oranlı fiyat artışlarının devam ettiğini belirtti. l Ekonomi Servisi LES BENJAMINS (Soldan sağa) Bahar Özgüvenç, Meltem Bakiler Şahin, Engin Aksoy, Başak Gündoğdu. Futbolda ‘Ben Varım’ Bu maç eşitlik için ŞEHRİBAN KIRAÇ Yeşil sahalardan futbol muhabbetlerine, oyuncusundan teknik direktörüne sadece erkeklerin anıldığı bir alan. Hayatın her alanında cinsiyete dayalı eşitsizlik var. Lisanslı futbolcuların sadece yüzde 2’si, futbol antrenörlerinin yalnızca yüzde 1’i kadın. Futbolda “Ben Varım” diyen kadınları destekleyen Vodafone Türkiye, Beşiktaş Kadın Futbol Takımı sponsorluğunun kapsamını genişleterek hem isim hem de göğüs sponsoru oldu. Vodafone, 1 yıl süreli yeni sponsorluk anlaşması için Beşiktaş JK’ye 2 milyon TL ödeyecek. Vodafone’un Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’na desteği ve şirketin cinsiyet eşitliği çalışmalarıyla ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, Vodafone’un politika ve stratejilerinde cinsiyet eşitliğini temel aldığını söyledi. Vodafone Grubu olarak 2030’a kadar yönetimde ve liderlik rollerinde kadın oranının yüzde 40’a çıkarılmasını hedefliyoruz” diyen Aksoy, şu bilgileri verdi: 4 Kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetlerine ulaşmalarını sağlayan Kırmızı Işık uygulamamızı bugüne kadar 358 bini aşkın kadın indirdi. Geçen ay 2 bin 500 kişi aktif kullandı. 4 Müşteri hizmetleri birimimizde evden çalışmaya geçtik. Bu sistemle istihdam ettiğimiz ev kadını sayısı 150’yi geçti. Galibiyet getirebilir Vodafone Beşiktaş Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Bahar Özgüvenç, yeşil sahalardaki kadın erkek eşitliğinin galibiyet getireceğine dikkat çekerek “Her futbolcu kadının mutlaka ikinci bir işi var. Bu alanda kadınların kazancı erkek futbolcuların 50’de 1’i bile değil” ifadesini kullandı. GÖZÜ NEW YORK’TA Sabancı ailesinin 3’üncü kuşak temsilcilerinden ve Esas Ventures’in kurucu ortağı Fethi Sabancı Kamışlı ile ortak olan Türkiye’nin ilk global markalarından Les Benjamins, 15 mağaza ile dünyada büyümeyi hedefliyor. Türk tasarımcı Bünyamin Aydın ve Fethi Kamışlı, bundan 10 sene önce Aydın’ın henüz 20’li yaşlarının başında kurduğu lüks sokak giyim markası Les Benjamins’e ilişkin gelişmeleri, online bir toplantıda anlattı. Dünyaca ünlü yıldızların tercih ettiği global bir marka haline gelen ve Justin Bieber ve Jay Z’in konser kostümü olarak dahi giydiği markanın Nişantaşı’ndaki ilk mağazadan sonra geçen günlerde Akasya AVM’de bir mağaza açtığını belirten Aydın, eylül ayın Fethi Sabancı Bünyamin da Berlin, zaKamışlı Aydın man içerisinde de Dubai, Londra, Paris, New York, Los Angeles ve Miami’de mağaza açacaklarını söyledi. Bünyamin Aydın, “Dünyanın kilit yerlerinde toplam 1015 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Geçen yıl pandemi dolayısıyla mağazaların 90 gün kapalı kaldığını, buna rağmen Avro bazında yüzde 20 büyüme kaydettiklerini söyleyen Aydın, eticarette ise inanılmaz bir çıkış yakaladık ve yüzde 600 büyüdük” dedi. Bünyamin Aydın, 2021’de ise eticarette 2 kat artış bekliyor. Kamışlı ise Aydın’la çocukluk arkadaşı olduklarını ve markayı uzun süredir ilgiyle takip ettiğini belirtti. l Ekonomi Servisi Kadın, doğa, yasa... Şu gezegenin yarısı kadın. Ne fazla ne eksik. 21. yüzyılın beşte birini tamamladık. Teknoloji, yapay zekâ, tıp, uzaya keşif araçları gönderme... Hepsinde insanlık büyük adımlar attı ve hepsinin de keşfinde, üretiminde, uygulanmasında kadınlar var. Kadınlar ülke de yönetiyor, büyük şirketleri de... Örnekler çok. Ama aynı zamanda kadınlar öldürülüyor, şiddet görüyor, aşağılanıyor. Pazar ekonomisinin kadına biçtiği rol de ağırlıklı olarak “tüketici” ve yine kadın bedeni üzerinden “meta” oluyor. Oysa, çoğu zaman görmezden gelsek de bizim de bir parçası olduğumuz doğa hiç de böyle demiyor. Tam aksine doğa, üretkenlik ve doğurmak olgusu üzerine kurulu olduğu için yaşamın kendisi dişil bir temele dayanıyor. Eşeysel seçilimde tercihini dişiden yana kullanan doğa seçme işini dişiye, elenme bahtsızlığını da erkeğe vermiştir. Ne var ki erkekler bunun için zora veya şiddete başvurmazlar, dişinin rızasını almaları esastır. Erkeğin kur yapması da dişinin rızasının alınması gerçeğini doğrular. Bu konu ile ilgili bu haftaki Herkese Bilim Teknoloji dergisinde Prof. Dr. Mahmut Yanar’ın önemli bir yazısı var. Öneririm. Yanar, “Doğanın kadına bahşettiği doğurganlık ve biyolojik zenginlik, tarım toplumundan önce onu toplumda önemli ve saygın bir cins konumuna getirmişti. İnsanoğlunun avcı, toplayıcı yaşam tarzından tarımsal düzene geçmesiyle ortaya çıkan mülkiyet ve bununla şekillenen sınıflı toplum, Engels’in deyimiyle kadının tarihi mağlubiyetinin başlangıcını oluşturmuştur. Kadınların toplumsal üretime katkıları, doğasından gelen doğurganlık ve eş seçiminde belirleyici olma rolleri, sınıflı toplumlarda erkeklere yaratılan imtiyazlı alan ile önemini yitirdi. Toplum topyekun dişilden erilliğe evrildi. Sermayeyi korumanın silahlı gücü olan ordu, ataerkil toplum gövdesinin bir çeşit eril cinsel organı haline dönüştü. Tanrıça olan kadının yerini erkekleşen tanrıkrallar aldı. Böylece kutsal olan kadın, ilahlar dünyasından da kovuldu. Devletin reisi olan erkek artık evin, kadının ve çocukların da reisi oldu...” diyor. Aynı zamanda, topyekun ataerkillik ve gücün kontrolsüz eşitsiz kullanımıdır pedofili, cinsel taciz ve ırza geçme gibi sapkınlıkları bu denli yaygın kılan. Ve biz Homo Sapiens’ler bu alanda sabıkası olan doğadaki tek türüz. Süreci tersine çevirmek mümkün mü? Çok zor. Ama imkânsız değil. En azından doğru yasalar ve yasaların uygulanması ile yol kat etmek mümkün. Önümde bir rapor var. Dünya Bankası’nın bu yıl 7’ncisini hazırladığı “Kadınlar, İş Dünyası, Yasalar 2021” raporu. “Cinsiyet eşitliği temel bir insan hakkıdır. Alınması gereken hayli yol var ve yasalar burada belirleyicidir” diyor özetle. Raporda 190 ülkenin sıralaması var. Yasal açıdan hem kadın hem erkeğe eşit haklar veren sadece 10 ülke var: Belçika, Fransa, Danimarka, Letonya, Lüksemburg, İsveç, Kanada, İzlanda, Portekiz ve İrlanda. Raporda, 8 temel alandaki yasalar incelenmiş. Hareket özgürlüğü, çalışma özgürlüğü, ücret adaleti, evlilik hakları, çocuk sahibi olduktan sonra çalışma (ebeveynlik), girişimcilik, varlık edinme, emeklilik. Türkiye, 190 ülke arasında 82. sırada. Yeni çıkardığı yasalarla hızla basamak atlayan Suudi Arabistan’ın sadece 2.5 puan önünde olduğunu hatırlatalım. Rapor şu soruyu soruyor: Yasalar karşısında eşit haklara sahip olmak cinsiyet eşitsizliği uçurumunu azaltır mı? Yasalar hakkıyla uygulandığında hem eşitsizlik azalıyor hem de o ülkenin ekonomik kalkınması, refahı artıyor. Yasalar o ülkenin, o toplumun değerlerini de vurguluyor aynı zamanda. Araştırmalara göre yasalar sosyal normlarla çatıştığı zaman uygulanması hem kolay olmuyor hem de hedeflenene ulaşmayı zorlaştırıyor. Ancak vurgulanan önemli bir husus var: Her şeye karşın yasaların varlığı bile sosyal normları kendi cephesine çekme konusunda bir mıknatıs özelliği taşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle