07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 23 MART 2021 SALI HABER AKP tabanının Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan farklı düşündüğü ortaya çıktı Andımız’a halkın desteği 76.6 ‘Yargıçlar var’ deme sakın! Yazıyı haftada ikiye indirince, bazı olayları atlamak durumunda kalıyorum. Şimdi sözünü edeceğim olay da geçen haftanın hayhuyu içinde kaynayıp gidenlerden. Oysa Tekirdağ’da geçen olay bugünkü toplumsal karmaşanın tipik bir fotoğrafı. Bakalım: Tekirdağlı öğretmen Barış Özel ulusal bayram günlerinde bakanlığın talimatına karşın okullara Atatürk resmi ve bayrak asmayan meslektaşlarının bu tavrından şikâyetçi. Barış Öğretmen, 2020’nin 23 Nisanı’nda, yine bakanlığın talimatına rağmen bayrak ve Atatürk resmi asmayan okulları saptamış ve bunların listesini müdürlerini de ekleyerek kendi sosyal medya hesabından yayımlamış. Bunun üzerine ne olmuş dersiniz? Soruyu yanıtlarken unutmayın, iktidarda AKP ve bakanlık koltuğunda da Ziya Selçuk var! HHH Evet, tabii tahmin edeceğiniz gibi, Atatürk resmi ve bayrak asmayan okul yöneticilerine kimse bir şey söylememiş, bayrak asmayanlara “Bakanlığın talimatına karşın neden bayrak asmadınız” diye sorulmazken Barış Öğretmen’in listesinde yer alan müdürlerin Cimer’e şikâyette bulunmaları üzerine Milli Eğitim müfettişleri Barış Öğretmen’e disiplin cezası verilip hakkında da iftira ve halkı kin ve düşmanlığa teşvik suçlamasıyla dava açılmış. Şimdi “Bu da haber mi! Dönem AKP dönemi, tabii ki bayrak asmayanlar kollanacak ve bu konuda duyarlılık gösteren Barış Öğretmen’in çanına ot dikilecek” demeyin, çünkü bu olayı size duyurmamın nedeni MEB’in tavrı değil, olayın daha da ilginç olan devamı. Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davayı Eğitimİş Sendikası da Barış Öğretmen ile dayanışmasını göstermek üzere izliyor. Şimdi geliyoruz olayın en inanılmayacak noktasına: Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Barış Özen’i beraat ettiriyor. Duruşmayı izleyen Eğitimİş Sendikası yöneticileri de kararı sevinçle kutlarken bir de açıklama yapıyorlar: Tekirdağ’da yargıçlar var. Eğitimİş Sendikası Tekirdağ yöneticilerinin sevincini anlamamak mümkün değil. Aynı şekilde bu dönemde böyle bir kararı veren yargıçlarının davranışlarına şaşırmamak ve yürekliklerinden dolayı kendilerini kutlamamak da mümkün değil. Ama iş “Tekirdağ’da yargıçlar var” demeye gelince, orada “dur bakalım!” demek gerekiyor. Çünkü bir ülkede “yargıçlar var” demek, orada her şeyi göze alıp başına geleceklere razı olarak adil karar vermekte direnen yiğit insanlar var anlamını taşısaydı, o zaman biz de bu saptamaya katılır “yargıçlar var” derdik. Zaten o anlamda biz de zaman zaman “Türkiye’deki o yargıçları” anıyoruz. Ama Türkiye’de ya da Tekirdağ’da yargıçlar var demek, oralarda adalet için şart olan yargı güvenliği var anlamını taşır ki kimse böyle bir iddiada bulunamaz. HHH Çünkü bu anlamda “Tekirdağ’da yargıçlar yoktur”. Verilen karar ile onu veren yargıçlar ortadayken yine de nasıl yargıçlar yok olabiliyor? Şöyle oluyor: Ankara’da, Tekirdağ’daki yargıçların iktidarın hoşuna gitmeyen karar vermeleri halinde, haklarında yaptırım uygulayacak HSK oldukça ve o HSK de muktedirin güdümünde kaldıkça, Tekirdağ’daki hâkimlerin varlığının kıymeti harbiyesi de olmuyor. Yani Tekirdağ’da hâkimler hem vardır hem de yoktur durumuyla karşı karşıyayız. Şimdi biraz dikkat kesilelim ve o yargıçlara ne olacağını izleyelim, o zaman görürüz Tekirdağ’da yargıçlar var mı yoksa yok mu? Yargıç güvenliği olmadığı sürece o ülkede yargıç yok demektir. Adalet dağıtması gereken yargıçların dizginleri muktedirin elinde, üyelerinin kaderi onun iki dudağı arasında olduğu sürece Türkiye’de yargıçlar yoktur. Bu koşul sağlanmadan şu ya da bu münferit kararlara, kimi yargıçların yürekliliklerine bakarak “Türkiye’de yargıçlar var” demeyin sakın! Çünkü şu anda AKP Türkiyesi’nde yargıçlar yoktur. Ve tüm sorunun özü de budur. ERDOĞAN’A HAKARET İDDİASI Demirtaş’a 3 yıl 6 ay hapis cezası Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a, 2015 yılında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 3 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme cezayı en üst sınırdan ve indirim uygulamadan verdi. Bakırköy 46. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Selahattin Demirtaş, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken avukatları da hazır bulundu. Demirtaş, “Dış politika kararlarını eleştirdiğim için hakkımda çok sayıda hakaret davası açıldı. İki cümle eleştiri kurdum diye iki ayrı iddianame düzenlendi. Uzatmanın anlamı yok, hükümeti eleştirdim. Cumhurbaşkanı ve Başbakanı direkt hedefe almadım. Niye o kadar az söyledim diye şu anda üzgünüm” dedi. l Haber Merkezi Aksoy Araştırma’nın Andımız’a yönelik araştırması, yurttaşların büyük çoğunluğunun “Andımız okutulsun” dediğini ortaya konuldu. Araştırmaya göre yüzde 76.6’sı, karar verici kendileri olsa Andımız’ın yeniden okutulmasına karar vereceklerini belirtti. Aksoy Araştırma, Türkiye Monitörü Mart Ayı 3. Hafta Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Araştırmada, Danıştay’ın Andımız kararı da anımsatılarak seçmenlere, Andımız’ın okullarda okutulup okutulmayacağına ilişkin “Siz karar veriyor olsaydınız hangisini seçerdiniz” sorusu yöneltildi. Partilere yönelik dağılıma yer verilen araştırmada, CHP seçmeninin yüzde 96’sı, İYİ Parti seçmeninin 92.9’u, MHP seçmeninin yüzde 83.8’i, AKP seçmeninin yüzde 74.9’u ve HDP seçmeninin yüzde 39.5’i “Andımız’ın okullarda okutulmasını devam ettirirdim” yanıtını verdi. “Okutulmasını kaldırırdım” görüşü ise HDP’lilerde yüzde 60.5, AKP’lilerde yüzde 25.1, MHP’lilerde yüzde 16.2, İYİ Partililerde yüzde 7.1 ve CHP’lilerde yüzde 4 olarak gerçekleşti. Türkiye geneli ortalamasında ise seçmenlerin yüzde 76.6’sı Andımız’ın okutulmasına karar vereceklerini, yüzde 23.4’ü ise Andımız’ı kaldıracaklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milli andımız İstiklal Marşı’dır” açıklamasını yapmıştı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Andımız’ın okutulmaması yönünde karar almıştı. l ANKARA/Cumhuriyet DEVA Partisi Genel Başkanı, 130 milyar doların çarçur edildiğini yineledi Babacan’dan çarpıcı iddia TBMM BAŞKANI ŞENTOP ‘Aptesin tartışılması FETÖ’cü bir yöntem’ TBMM Başkanı Mustafa Şentop, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun gözaltı sürecine ilişkin, “Gergerlioğlu durumunda, Enis Berberoğlu konusu emsal gösteriliyor. Doğru bir kıyas değil. Namaz ve aptes üzerinden bu tartışmanın yürütülmesini, FETÖ’cü bir yöntem olarak görüyorum. Savcılıktan gelen talimatı, orada görevli arkadaşlarımız yerine getirmiştir” dedi. Şentop, İstanbul Sözleşmesi’nin feshiyle ilgili ise “Esas olan iç hukuktaki düzenlemelerdir. Lehte, alehte söylenenlerin hepsi için söylüyorum: Bir sözleşmeyi hukuka etkisi bakımından abartarak değerlendiriyorlar” yorumunu yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN İYİ PARTI’DEN EKONOMIK GIDIŞATA KARŞI SEÇIM ÇAĞRISI: Tek çözüm milli irade İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, partinin ekonomi kurmayları Erhan Usta ve Durmuş Yılmaz ile TBMM’de ortak basın toplantısı düzenledi. Tatlıoğlu bugün Meclis’e tek maddelik bir kanun teklifi vereceklerini belirterek “Bu teklifte ‘Merkez Bankası başkanları 5 yıl için atanır ve bu 5 yıl içerisinde hiçbir şekilde görevden alınamaz’dan denilecek” bilgisini paylaştı. Yaşanan durumun Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden kaynaklandığını vurgulayan Tatlıoğlu, “Türkiye için tek çözüm milli iradeye başvurmaktır. Bu karar Türk ekonomisinde ve genel sorunlarda bir çözüm bulunacağı anlayışını getirecektir” dedi. Yılmaz da, “Bugün artık Merkez Bankası’nın sözünün itibarı kalmadı. Bundan sonra kimse Merkez Bankası’na inanmaz ve dediğini kabul etmez. Yılların emeğiyle ortaya çıkan kredibilite sıfırlanmıştır. Yeniden kredibiliteyi inşa etmemiz gerekir. Kasım ayından beri nispi de olsa inşa ediliyordu ancak son kararla bu da sıfırlandı” dedi. ‘Hatalardan kaynaklanıyor’ Erhan Usta ise, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanlış politikaları sonucunda yüksek faiz ve kur arasında sıkıştığını söyledi. Usta, “Hükümet alması gereken kararları zamanında almadı, reformları geciktirdi ve güveni kaybetti. Bunun sonucunda enflasyonu aşağı indirmek, Türk Lirası’nın aşırı değer kaybını önlemek için faiz arttırmak bir zorunluluk haline geldi. Bu sorunlar ortada dururken, güven tesis edilememiş ve reform yapılamamışken ‘yüksek faizden şikâyet ediyorum’ demek milleti aldatmaktan başka bir şey değildir. Türkiye bu sıkışıklığa girdiyse bu Erdoğan hükümetlerinin yaptığı hatalardan kaynaklanmaktadır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/ Cumhuriyet LAİKLİK VE CUMHURİYET KARŞITI AÇIKLAMALARA TEPKİ Anayasa ihlaliyle suç işliyorlar BAŞIMAMDAN FAIZ FETVASI Derinleşen ekonomik krize karşı ekonomistler reel çözümler önerirken Ayasofya Camii Başimanı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, “dış güçler” gerekçesini ileri sürüp “faiz fetvası” verdi. İstanbul Sözleşmesi ve laiklikiği hedef alan mesajlarıyla öne çıkan Boynukalın ekonomiyi de gündemine aldı. Boynukalın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Faizin azaltılması ve sonunda tamamen kaldırılması hem İslam’ın hem de aklın gereğidir. Güçlü ekonomilerde faiz yüzde 01 arasında. O sebeple faizcilerle mücadele etmek de İslamın bir emridir” dedi. AKP’li Turan’dan tepki Boynukalın’a AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın tepki göstermesi dikkat çekti. Turan, sosyal medya hesabından “Ayasofya’nın açılışı gibi tarihi bir meydan okumayı gölgede bırakacak bir tavırla sürekli polemiklerin içinde olmanız Ayasofya için bedel ödeyen herkesi üzmekte! Bir siyasi değil, kardeşiniz olarak bu mecrada/ usulle olmanızın kimseye faydası olmadığı kanaatindeyim” diye yazdı. Öte yandan AKP Londra Temsilcilği görevinde bulunan Mehmet Boynukalın’ın yeğeni Abdurrahim Boynukalın, İstanbul Sözleşmesini hedef alarak “Âlimlerden beklentimiz kaldırılan şeylerin yerine İslamın müthiş örnekliğini gösteren alnımızın akı metinleri memlekete sunmak için çalışmalara başlamalarıdır” dedi. l Haber Merkezi SEFA UYAR Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığı ile bilinen Yeni Akit, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının tartışmaları sürerken, hilafet tartışması başlattı ve “Meclis isterse hilafeti ihya edebilir” iddiasında bulundu. 3 Mart 1924’te, hilafet makamının yasa olarak açık bir şekilde kaldırıldığını vurgulayan hukukçular, tartışmayı “Cumhuriyete savaş açmak” olarak yorumladı. İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı kararı ile kaldırılmasının ardından tarikatlar teşekkür sırasına girdi. Konu üzerinden laiklik eleştirileri de başlarken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, laikliği hedef alarak “Laiklik adına bu ülkenin evlatlarının eğitim hakkını ellerinden aldılar” savunması yapmıştı. Yeni Akit, tartışmalar sürerken hızını alamadı ve hilafetin Meclis tarafından canlandırılabileceğini öne sürdü. Hukukçular son dönemdeki çıkışları Cumhuriyet’e değerlendirdi. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, “Bu, Cumhuriyetin bütün nitelikleriyle korunması konusunda ne kadar uyanık olmamız gerektiğini gösterir. Bunlar, Cumhuriyetin temellerine dinamit koymaktır” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliğinin, “devlet düzeninin değişmez nitelikteki din kurallarına değil, insanlar tarafından toplumun ve devletin gereksinmelerine göre koyulan ve yine insanlar tarafından değiştirilebilen kurallara dayalı bir hukuk düzeni olması” olduğunu vurgulayan Türk, halifeliğin ise sadece din işleri ile ilgili olmadığını, devlet yaşamına da müdahale ettiğini hatta yönlendirmek istediğini kaydetti. ‘Sadece hayal ederler’ Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücetürk ise “Kafalarının arkasında olan Türkiye’nin laiklik ilkesinden vazgeçmesini gerçekleştirmeleri; bunu teklif bile etmeleri mümkün değil. Böyle bir şey olamaz. Sadece hayal edebilirler. Böyle bir şeye kalkışılmasının da cezai müeyyidesi var. Ne Meclis ne de başka kurumlar buna teşebbüs edebilir” diye konuştu. Hukukçu Ömer Lütfü Avşar da söz konusu haberin, anayasayı ihlal ettiğini belirterek “Bunu basın, fikir ve düşünce hürriyeti olarak değerlendiremeyiz. Çünkü bu, laiklik ilkesini bertaraf etmeye yönelik” dedi. l ANKARA Babacan, “Bir rivayet vardır ki ayrılan Merkez Bankası Başkanımız, ‘130 milyar nereye gitmiş’ diye sormuş. Doğru mu, yanlış mı bilmeyiz ama doğruysa ben şaşırmam” dedi. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, dün 1. Olağan Aksaray Merkez İlçe Kongresi’nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın gece yarısı operasyonu ile görevden alınmasına tepki gösteren Babacan, “Merkez Bankası’nın 130 milyar dolarını çarçur ettiler, hatta bir rivayet vardır ki ayrılan Merkez Bankası Başkanımız, ‘130 milyar nereye gitmiş’ diye sormuş. Bu nedenle görevden alındığına dair bir rivayet var. Doğru mu yanlış mı bilmeyiz ama doğruysa ben şaşırmam” dedi. Ağbal’ın görevden alınmasının ardından piyasaların altüst olduğunu kaydeden Babacan, özetle şunları söyledi: “Faiz ile enflasyonu düşüreceğiz dediler, ikisini birden yükselttiler. Hem faiz hem enflasyon şu an iki hane. Sabah baktık Borsa yüzde 10 düşmüş, kur da yüzde 10 artmış. Bir iki gün geçmeden göstergelerin nereye gideceği de belli değil. Merkez Bankası’nın da ne yapacağı belli olmaz.” Babacan, İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden Cumhurbaşkanı kararını Danıştay’a taşıyacaklarını da duyurdu. l İç Politika BAHÇELİ’DEN MESAJ Teşkilatlara ‘ittifak’ vurgulu teşekkür MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 13. olağan büyük kurultayının ardından parti teşkilatlarına gönderdiği kutlama ve teşekkür mesajında, “Cumhur İttifakı’nın 2023 vizyonunu kundaklamaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir” dedi. Kurultayın 2023 ve sonraki yılların stratejik hedeflerinin berrak şekilde ortaya çıkmasına da ortam ve imkân sağladığını belirten Bahçeli, “Demokrasinin ve milliyetçiliğin birbirini nasıl tamamladığı, biri olmadan diğerinin ne kadar eksik, hatta yetersiz kaldığı gerçeğinden hareketle, 13. olağan büyük kurultayımız hem demokrasi şaheseri hem de milliyetçiliğin şahlanışı olarak milli hafızalara kazınmıştır” dedi. Cumhur İttifakı’nın 2023 vizyonuna vurgu yapan Bahçeli, “Bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da tahrik ve tuzaklara karşı dikkat ederek, fitne ve fesada karşı uyanık durarak, partimizle birlikte Cumhur İttifakı’nın yükselişini engellemeye yönelik kara propagandalara aldırmadan inandığımız yolda, kutlu ülkülerimiz uğruna mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet MITHAT SANCAR’A NEVRUZ SORUŞTURMASI HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar hakkında Diyarbakır’daki Nevruz konuşması gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Sancar hakkında Diyarbakır’da düzenlenen Nevruz kutlamasında yaptığı konuşma gerekçesiyle soruşturma başlattı. Sancar hakkında, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla soruşturma açıldığı öğrenildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle