05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MART 2021 CUMARTESİ İSMİM SOMON OLSUN Tayvan’daki Sushiro restoran zinciri, Çincede birleşince somon kelimesini oluşturan iki harfi isimlerinde barındıran herkese bedava suşi vereceğini duyurdu. Bu haftaiçi için geçerli olan bedava suşi kampanyası uğruna yaklaşık 150 kişinin önadını değiştirmek için başvurduğu belirtildi. İçişleri Bakanlığı, ilgili yasanın sadece 3 kez isim alma hakkı vermesi nedeniyle daha önce ismini değiştirenlerin isimlerinin somon olarak kalacağını açıkladı. eposta: [email protected] BİR HASAT ÖYKÜSÜ... SUYUN DEĞERİ HER GÜN ARTIYOR... TASARRUF İSE YAŞAMSAL ÖNEMDE Zeytin aşktır, zeytinyağı tadı, Ayvalık mekânı! Bin yüz yıllık anıt ağaçlarına gözü gibi bakanlar, zeytinyağına takıntılı şefler, Muhtar Kent, Şerif Kaynar, Madra ailesi gibi bölgeye gönül ve emek verenler ve 142 yıllık bir üretim zinciri, 49 dakikalık bir belgeselde buluştu. YAZGÜLÜ ALDOĞAN Yılın en keyifli zamanı, Ayvalık’a zeytin hasadına gittiğimiz aydı; eylülde, İstanbul, Ankara, İzmir’den, hatta dünyanın bir ucundan insanlar Ayvalık’ta buluşup gündüz zeytinbahçelerinde hasat şenliklerine katılır, akşam erken hasat, taze sıkılmış zeytinyağının şenlendirdiği yemeklere şarabı ve ekmeği katık ederek sofralarda muhabbetin belini kırarlardı. Pandemi nedeniyle bu yıl gidemediğimiz 23. Ayvalık Zeytin Hasadı Şenlikleri’nin görüntüleriyle hazırlanan, 49 dakikalık, yönetmen Erol Civan imzalı “Bir Zeytin Hasadı Hikâyesi” belgeseli bizi hem oralara götürdü, hem de anılarımızı, bilgilerimizi tazeledi. İzlerken duygulandım, burnumun direği sızladı, gözlerim doldu. Belgeselde birkaç ana bölüm var: biri tabii ki zeytin hasadı, zeytinyağı üretimi; ikincisi “Zeytinyağına takıntılı şefler” ve “Gözümüz gibi bakıyoruz!” projesi içinde anlatılan 1100 yaşındaki anıt ağaçlar! 140 yıldır korunuyorlar Sondan başlayalım, Midilli Adası’ndan mübadeleyle Ayvalık’a gelmiş Madra ailesinin kurduğu Komili, 140 yıldır zeytin ağaçlarına gözü gibi bakıyor. Ayvalık yöresinde 2 milyon zeytin ağacı var. Bilim insanlarının ve yöre halkının katkısıyla bu ağaçlar tek tek taranıyor ve teknik ölçümlerle içlerinden anıt ağaç niteliği olanlar tescilleniyor. Tescilli anıt ağaçların sayısı 81’den 250’ye çıkmış. Zeytin ağaçlarının kesilmesi yasak ama yer değiştirilmeleri mümkünken anıt ağaçlara dokunmak bile yasak! Kolay mı, bin küsur yıllık anıtlar onlar, neler görmüş, neler yaşamışlar, dilleri olsa da anlatsalar. Belgeselde de “Kocadelici” isimli ağacı tanıyoruz. Şahsen benim de bir iki anıt ağacı görüp sarılmışlığım, konuşmuşluğum var. Bu ağaçları ziyaret edebilmek için şimdi tur güzergâhları planlanıyor. Ayvalık’la bütünleşmiş isimlerin bölge ve zeytinle ilişkilerini anlattıkları bölümde Muhtar Kent, Şerif Kaynar ve Sezai ve Salih Madra kardeşleri dinliyoruz. Buraya gönül ve emek vermiş, üretmiş, katkı sağlamış insanlar. Salih Madra, Ayvalık’ı “Tanrı’nın zeytin için özel olarak yarattığı bir yer” diye tanımlıyor. Zeytinyağlıya gönül verenler Zeytinyağlı yemeklere gönül vermiş şefler ise Elif Edes Tapan, Ömür Akkor, Somer Sivrioğlu, Fatih Tutak ve Danilo Zanna, zeytinyağını niye sevdiklerini anlatırken “zeytin barıştır, zeytin medeniyetlerin ortasında yer alır, zeytin hafızada kalır, yemeklerimin de tadının hafızanızda kalmasını istiyorum” gibi özlü sözler söylüyorlar. Hazırladıkları yemekler gerçekten de zeytinyağında yüzerken tatları hafızamızdan çıkmıyor. Aslında benim için zeytinyağını pişirmek bile gerekmez. Siyez hamurundan pişmiş bir somun köy ekmeği, erken hasat taze sıkım zeytinyağı, biraz şarap ve güneş yeter bana mutluluk için. Bandır bandır ye, yanında kişnişli Çakızdez zeytini de olabilir, hatta Ayvalık loru da! Bu yıl kuraklık yüzünden zeytinyağı üretimi yarı yarıya düşmüş. Fiyat artışları kaçınılmaz. İhracata da yağ kalmamış. Ama üretici Bunge Global, “Zeytin pahalı değil, değerli bir üründür” diyor. Doğru, pırlantaya pahalı mı diyorsunuz? Belgeseli izlemek için: https://youtu. be/XPL9ylbK0Ro Güzel Ordu Derneği 2020 ödülleri verildi Güzel Ordu Kültür Sanat Derneği’nin her yıl düzenlediği kısa film, öykü, fotoğraf ve tiyatro oyun yazma yarışmalarının 2020 yılı ödülleri Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat evinde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Ödül töreni pandemiden dolayı seyirciye kapalı olarak yapıldı. Tören, derneğin Instagram hesabından canlı olarak yayımlandı. Kısa Film Ulusal Yarışma kategorisinde, Öykü Orhan “Paydos” isimli filmiyle birinci oldu. Kısa Film Uluslararası kategoride ise birincilik ödülü “Road” isimli filmiyle Kerel Khaletsky’ye gitti. Öykü 30 yaş altı kategorisinde, Oğuzhan Açıkalın “Adalet Nerede” adlı eseriyle birinci oldu. Öykü 30 yaş üstü kategorisinde ise birincilik ödülünün sahibi “Uluköy” adlı eseriyle Onur Akbaba oldu. Fotoğraf yarışmasında birincilik ödülünü Osman Berker Gümüş “Baloncu” isimli fotoğrafıyla kazandı. Tiyatro Oyun Yazma Yarışması’nda, Makbule Meyzinoğlu Kurtliyan, “Makbulka” isimli oyunuyla birinci oldu. l Haber Merkezi ÇOCUKLAR SU BULAMAYACAK İklim krizinden en çok etkilenen dünyadaki yaşamın kaynağı, artık “mavi altın” olarak nitelendirilmeye başlanan su. Hatta öyle ki araştırmalara göre 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun en az dörtte biri su sıkıntısı çekilen bir ülkede yaşayacak. 22 Mart’ı Dünya Su Günü öncesi bir açıklama yapan Birleşmiş Milletler, 2040’a kadar dünyadaki 18 yaş altı her 4 çocuktan birinin su sıkıntısının aşırı derecede yüksek olduğu bölgelerde yaşayacağı uyarısında bulundu. TEMA Vakfı’nın verilerine göre Tu¨rkiye’de ic¸me ve kullanma amacıyla gu¨nlu¨k kis¸i bas¸ına du¨s¸en su miktarı 216 litre. Mal ve hizmetler için tu¨ketilen su miktarı ise kişi başı günlük 5 bin 416 litre. “Mal ve hizmetler için tu¨ketilen su miktarı” derken bir malın tüketiciye varana kadar geçirdiği tüm süreçlerde kullanılan su miktarı kast ediliyor. Örneğin bir tişörtün daha hammadde halinde tarladaki pamuk bitkisinden başlayan pamuğun sulanması, pamuğun iplik, ipliğin kumaş olması, kumaşın boyanması, tişörtün tekstil tezgâhlarında dokunması sürecini ifade eder. Yani her şeyin su açısından bir bedeli var. İklim krizinin etkilerini yakından hisseden Türkiye genelinde de eylül ve ekim ayları son 50 yılın en sıcak ayları oldu. Bu iki ayda ülke genelinde olağanüstü ve çok şiddetli kuraklık yaşandı, birçok kentte sıcaklık rekorları kırıldı. Ülkenin dört bir yanındaki göller kurudu. Suyun önemini bir kez daha anladığımız bu, yıl basit önlemlerle su tasarrufu yapabiliriz. NASIL TASARRUF EDİLİR l Yağmur suyunu hasad edin. Lavabo, banyo ve duştan gelen su, tuvalet rezervuarına yönlendirilerek yeniden deSDÖUÖÜNNGNEYCÜRAENİSLÜEİ RdyokınkleymaelzümazdlBbddauaiBreaşnynidyraa2oaçlp5kakaimryşaialkaıizaşknapaytislmnıbtırunamoga.btyküaüiluinyykrnseedınicnrte,iaiimzöik.sniinuiğerlendirilebilir. yu kapatmadan diş fırçalaması yıll Günlük su harcamamızın da 8 ton su israfına neden olur. yüzde 40’ı banyodadır. Sifon l Bulaşıkları makineye koymadan ve musluk kaçakları, su tüketi önce ön yıkama yapmak yerine peminin önemli bir kısmını oluştu çeteyle silin. ruyor. Hemen tamir ettirin. l Sebze ve meyveleri su dolu l Çamaşır makinesini haftada bir kapta yıkarsanız daha az su tübir kez az çalıştırarak yılda 9 ton ketirsiniz. Bu sayede yılda ortalasu tasarrufu sağlanabilir. Makine ma 20 ton su tasarrufu yapılabilir. Kırklareli’ne bağlı Kapaklı köyüne kalker ocağı projesi yargıdan döndü Taşocağına ret Bölge sakinlerinin itiraz ettiği kalker ocağı için verilen ÇED olumlu kararı iptal edildi. Mahkeme, kararın eksik incelemeyle verildiğini belirtti. Dünyanın ilk denizaltı iklim grevi eylemi OKYANUSLARI KORUYUN Dünyanın farklı yerlerinden birçok genç iklim eylemcisi, cuma günleri iklim krizine karşı seslerini yükseltiyor. Genç iklim aktivisti ve bilim insanı Mauritiuslu Shaama Sandooyea da Hint Okyanusu’nun kalbinde dünyanın ilk denizaltı iklim grevi eylemini yaptı. Seyşeller kıyısının 735 kilometre açıklarındaki Saya de Malha Bank’ta eylem yapan iklim aktivisti, “İklim için gençlik eylemi” ve “İklim adaleti istiyoruz” yazılı pankartlar taşıdı. 24 yaşındaki Sandooyea, “Bir ada ülkesinde doğduğum için sağlıklı okyanusların sadece iklimimiz için değil, Küresel Güney’de okyanuslara bağlı yaşayan milyarlarca insan için ne kadar önemli olduğunu ilk elden biliyorum. Bu yüzden liderler okyanuslarımızın en az yüzde 30’unu koruyacak okyanus alanlarının oluşturulması için söz vermeli” diye konuştu. Saya de Malha Bank, dünyanın en geniş deniz çayırlarına sahip. Bu çayırlar çok önemli karbon emicilerden biri. Bölge köpekbalığı ve mavi pigme balinalarını da içeren zengin bir yaban hayatına sahip. Fosil yakıtları yasaklayan kentler artıyor ama bu artış hâlâ çok yetersiz Kentler geleceği değiştirebilir Yenilenebilir Enerji Politikaları Ağı (REN21) tarafından hazırlanan “Kentlerde Yenilenebilir Enerji’nin 2021 Küresel Durum Raporu”na göre fosil yakıt kullanımını kısmen veya tamamen yasaklayan kentlerin sayısı 2020 yılında beş kat arttı. REN21, bu raporuyla, dünya çapında kentlerde hava kirliliğini ve iklim değişikliğini önlemek üzere emisyon azaltımında yenilenebilir enerji kullanımını değerlendiriyor. Dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor ve kentler küresel ölçekte enerjinin dörtte üçünün tüketiyor. Rapora göre 2020 yılına kadar 43 kentte ısınma ve/veya ulaşım sektörlerinde fosil yakıt kullanımını sonlandıran politikalar yürürlüğe konuldu. Bu rakam, 2019’daki rakamın beş katına denk geliyor. REN2’in İcra Direktörü Rana Adib, “Bu örnekler ne kadar ilham verici olsa da iklim değişikliğini zamanında durdurmaktan hâlâ oldukça uzağız. Yenilenebilir enerjiye dayalı geleceğin planlanmasında, geliştirilmesinde ve inşasında en iyi seçeneğimiz olan kentlerin önemi katlanarak artıyor. Ancak çoğu zaman, kentlerin dönüşüm potansiyelleri yeterince kullanılmıyor. Düşük karbon hedeflerini nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu kentlerde gerçekleştirmek zor bir iş. Hükümetlerin finansman, kapasite ve mevzuata dair yetkilerini yerel ölçekteki karar vericilerin sorumluluğuna devretmesi gerekiyor” diyor. İneklere yosun Bilim insanları, ineklerin yemlerine bir parça deniz yosunu konulması durumunda, bu hayvanların çıkartıkları gazdan kaynaklanan metan gazı emisyonunun yüzde 70 oranında düştüğünü tespit etti. Uzmanlar, “Büyükbaş hayvan üretimi sera gazı salımında büyük bir rol oynuyor, dolayısıyla bu bir dönüm noktası olabilir” diyor. ÇEVRE Edirne İdare Mahkemesi, Kırklareli, Merkez ilçesine bağlı Kapaklı köyünde orman ve tarım arazileri üzerine planlanan “kalker ocağı kırma ve eleme tesis projesi”ne verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu’’ kararını iptal etti. Raporun yetersizliğine dikkat çeken mahkeme projenin çevre üzerinden olumsuz etkilerini kabul edilebilir düzeyde bulmadı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kapaklı köyüne yapılması planlanan “kalker ocağı kırma ve eleme tesis projesi”ne “ÇED Olumlu” kararı vermişti. Koruköy ve Kapaklı köyü muhtarlıkları kararın iptali istemiyle dava açmıştı. Muhtarlar dava dilekçesinde proje alanının, Meriç Ergene Havzası yeraltı suyu işletme sahası ilanında belirtilen yeraltı suyu işletme sahasında olduğuna dikkat çekerek “proje nedeniyle geçimini hayvancılıkla sağlayanların acze düşeceği, taşocaklarının yarmaları ya da patlatmaların çatlak sistemini bozduğu için yeraltı su beslenmelerini bozduğu, suyun akış yönünü değiştirdiği, su kayıplarına neden olduğu, projenin sürdürebilirlik ilkesine aykırı olduğu’’ belirtilmişti. ‘Eksik inceleme’ Davaya bakan mahkeme, bilirkişi heyeti raporuna atıfta bulunarak projenin “Çevre Mühendisliği, Biyoloji ve JeolojiHidrojeoloji Mühendisliği açısından yerinde olmadığı’’na dikkat çekti. Mahkeme, ÇED raporu hazırlanırken hava kirliliği konusunda gerçek çalışma şartları dikkate alınmadan yapılan hesap ve modelleme sonuçlarıyla bulunan değerlerin ilgili yönetmelikteki değerlerin altında olduğuna dikkat çekti. Mahkeme, alınmış “ÇED Olumlu” kararının eksik inceleme ile verildiğini ifade ederek şunları kaydetti: Kabul edilebilir değil “Bölge için nadir ve endemik olarak ifade edilen bazı fauna ve flora türlerini içermediği, ÇED Raporu’nun Hidrojeoloji alanı açısından yetersiz olduğu, bu kapsamda projenin çevre üzerindeki olumsuz etkileri hakkında, projede alınacağı belirtilen önlemlerin, ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporunda yer verilen tespitler bağlamında, eksik ÇED raporuna dayalı olarak verilen davaya konu ‘ÇED olumlu’ kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.’’ Mahkeme bakanlığın kararını oybirliğiyle 24 Şubat’ta iptal etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle