03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 12 MART 2021 CUMA 120/ 4 0 190/9 0 20/ 1 0 120/2 0 120/ 2 0 30/ 5 0 30/ 6 0 90/ 3 0 170/3 0 90/4 0 70/ 2 0 170/6 0 100/5 0 190/1 2 0 100/5 0 60/ 1 8 0 120/4 0 130/5 0 90/5 0 160/6 0 200/7 0 160/1 2 0 TARİHTE BUGÜN 1921: Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı milletvekillerince ayakta dinlenildi ve TBMM’de Ulusal Marş olarak kabul edildi. 1971: Silahlı Kuvvetler 12 Mart Muhtırası’nı verdi. Başbakan Süleyman Demirel, bu gelişme üzerine istifa etti. Hekimlerden aşı takviminin şaşmasına tepki: Aşılar nerede? Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, nisan sonuna kadar 100 milyon doz aşı için sözleşme imzaladığını açıklamasına karşın yurda gelen aşı sayısı bu rakamın çok altında kaldı. Aşı takvimiyle ilgili endişelerini dile getiren hekimler Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, “Günde 1 milyon aşı yapacaSIBEL ğız dediler, aşı yapma BAHÇETEPE sayısı azaldı, aşı yok. Sağlık Bakanı’nın açıklamalarına bakılırsa aşı tedaAdıgüzel rikinde sıkıntı var. Aşı olmak için bekleyen milyonlarca vatandaş soruyor: Sayın Fahrettin Koca, gelecek dediğin 100 milyon doz aşı nerede?” diye sordular. Çelişkili açıklamalar Sağlık Bakanı Koca’nın aşı tedariki konusunda yaptığı açıklamaların çelişkili olduğunu söyleyen Demir ve Kılıç, “Sağlık Bakanı’nın 1 Aralık’ta yaptığı açıklamada, 50 milyon doz aşı için sözleşme imzalandığı, aralık ayında en az 10 milyon ama muhtemelen 20 milyon, ocak ayında 20 milyon, şubat ayında ise 10 milyon temin edileceğini açıkladı ve bunlar için günde 1 milyon doz aşı uygulaması yapılacağını ifade etti. Kargo uçaklarıyla aşı gelişlerini canlı yayımlayan AKP iktidarı, 50 milyon doz aşıyı getiremeyince çareyi gelen aşı miktarını açıklamamakta buldu. Bakan 25 Şubat’taki basın toplantısında ise 24 Kasım’da Sinovac firmasıyla toplam 100 milyon doz sözleşme yapıldığını söyledi. Ancak ‘aracı’ pardon distribütör firma ise 50 milyon doz diyor!” ifadelerini kullandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına göre toplumun yüzde 70’nin nisanmayıs aylarında aşılanarak, aşı takviminin sonlandırılmasının planlandığını hatırlatan hekimler, “Aşılama başlayalı 60 gün geçti, Bakan’ın hesabına göre bu tarihe kadar 60 milyon doz aşılanma yapılmış olacaktı. Oysa yapılan 1. ve 2. dozun toplamı 10.5 milyon doz ve aşılama hızı azaldı” dedi. CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel de aşı tedarikinde yaşanan sıkıntıya dikkat çekmek TBMM kürsüsüne şırınga ile çıktı. Adıgüzel, elindeki aşı şırıngasını göstererek “Millet bulamıyor bari buradan görsün. İşte bir milleti buna mahkum ettiniz” dedi. SAĞLIK BAKANI KOCA: ‘Salgın 2021’de aynı devam etmeyecek’ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüsün 1. yıldönümünde, “Görünen o ki koronavirüs kısa bir zaman zarfında grip gibi sıradan bir hastalık haline gelmeyecek ama 2020’ye çöken kâbus, 2021’de aynı şekilde devam etmeyecektir” dedi. Salgının Türkiye’deki yıldönümünde açıklamalarda bulunan Koca özetle şunları söyledi: n Her konuda bilgi sahibiyiz: Covid19, son 100 yıl içinde tüm dünyanın savaştığı, kayıpları bu kadar yüksek ilk salgın. Bugün uğradığı en son mutasyonlara kadar her konuda bilgi sahibiyiz. n Kendi aşılarımızı kullanacağız: Dünyada kullanımda olan yedi ayrı aşı var. Çin’deki üreticiyle kasım ayında 50 milyon dozluk anlaşmamızı yaptık. Toplam 130 milyon doz aşı için üç ayrı yerle de görüşüyoruz. Yakın bir gelecekte kendi aşılarımızı kullanacağız. n 2021 farklı olacak: Koronavirüs kısa zamanda sıradan bir hastalık haline gelmeyecek, 2021’de aynı şekilde devam etmeyecektir. n Hedef sonbahara: Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak salgın üzerimizde ağır baskı olmaktan çıkacak. n Sağlık çalışanlarına teşekkür: Sağlık çalışanlarımız, sizlere şükran duyuyoruz. Yükünüz, yorgunluğunuz kısmen azaldı. Bugün de güvencemiz sizlersiniz. Milletim adına size minnettar olduğumuzu ifade ediyorum. İlk vakadan tam bir yıl sonra size yeni bir çağrıda bulunmak istiyorum. Karamsarlığı, belirsizliği ve bıkkınlığı atalım. Bütün umudumuzla hayata bağlanalım. Öte yandan, Bakan Koca’nın açıklamaları sosyal medyadan canlı yayımlanırken, yayının yorumlar bölümüne daha önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yapıldığı gibi çok sayıda “Oy moy yok” mesajı yazıldı. Ayrıca, “Acil tıp teknisyenleri atama bekliyor” çağrıları da yapıldı. l ANKARA/Cumhuriyet SALGINDA BIRINCI YIL ERDOĞAN: Sağlık çalışanları, yaşamını yitiren meslektaşlarının fotoğraflarını taşıdı. Destan yazdık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs salgınının birinci yılında yaptığı sosyal medya paylaşımında, sınırlı maddi yardımları sıralayarak “Sağlık alanında destan yazdık” dedi. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği’nin verilerine göre, dünyada 192 ülke arasında en çok vaka görülen 9. ülke durumundaki Türkiye hastalığa bağlı ölümlerde ise 18. sırada yer alıyor. Aşılama hızının düşüklüğü, önlemlerdeki çelişkiler ve ekonomik desteklerin yetersizliğiyle ilgili eleştirilere karşın Erdoğan,“Sağlık ordumuzun fedakârlığıyla, sürekli yenilerini hizmete aldığımız, kapasitelerini artırdığımız hastanelerimizle sağlık alanında destan yazdık. Destek paketleriyle, esnafımızı, sanatkârımızı, ihracatçımızı yalnız bırakmadık. Gelir ve ciro kaybı desteğinden kira desteğine kadar pek çok önemli uygulamayı hayata geçirdik” ifadelerini kullandı. l ANKARA/ Cumhuriyet İSTANBUL’DA ÖNLEM Mekânlarda ‘HES’ kodu zorunluluğu İstanbul’da İl Hıfzıssıhha Meclis’inin aldığı yeni kararla kahvehane, internet kafe, berber, hamam, masaj salonu, düğün salonu, tiyatro ve spor salonları gibi mekânlara girişte HES kodu zorunluluğu getirildi. Uygulamanın, belirtilen mekânlarda 15 Mart’tan itibaren geçerli olacağı belirtildi. l DHA Kolay yetişmiyorlar kıymetlerini bilelim Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının açıklandığı günün üzerinden tam 1 yıl geçti. Türkiye’de 29 bin 227 kişi virüse yenik düştü. Koronavirüs salgını nedeniyle ölen sağlık çalışanları, pandeminin birinci yıldönümünde anıldı. Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden ilk sağlık çalışanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun adının verildiği Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi önünde düzenlenen törene, oğlu Onur Taşcıoğlu’nun yanı sıra Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası, İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, SES İstanbul Şubeleri, Dev Sağlıkİş, TÜMRADDER ve sağlık emekçileri de katıldı. Anma törenine katılan Onur Taşcıoğlu, “1 yıl geçti, çok fazla bir şey değişmedi. Biraz da ona üzülüyorum” dedi. Taşçıoğlu “Çevremizde Cemil Taşcıoğlu çok. Bu Cemil Taşcıoğullarını yetiştirmek de kolay değil. Zor yetişen insanlar bunlar, o yüzden kıymetlerini çok iyi bilmemiz, gittikleri zaman da arkalarından onların yetiştireceği öğrenciler ve sağlık çalışanlarına destek vermemiz gerekiyor” diye konuştu. l DHA Onur Taşcıoğlu Onur Taşcıoğlu “Bir kişi vefat ettiği zaman, çevresindeki tüm yakınları, sevenleri onlarla beraber göçüp gidiyor. Kaybettiğimiz bir sağlık çalışanı değil, çevresindeki tüm sevenleri aslında beraber göçüp gidiyor” dedi. 33 yıllık hemşire koronavirüsten öldü Kayseri’de koronavirüs tedavisi gören hemşire Neşe Dalgıç (50) hayatını kaybetti. İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli, Dalgıç’ın 33 yıllık hemşire olduğunu belirtti. l AA Okullardaki vakalar açıklansın ‘AstraZeneca’ dokuz ülkede askıya alındı İngiltere’de Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca tarafından geliştirilen Covid19 aşısının, kan pıhtılaşmasına neden olduğu şüphesi nedeniyle araştırmalar sonuçlanana kadar İtalya, Avusturya, Norveç, Danimarka, Estonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg ve İzlanda’da kullanımının durdurulduğu belirtildi. İngiltere ise aşıyı kullanmaya devam edeceğini açıkladı. Avrupa İlaç Ajansı da aşının kanda pıhtı riskini artırdığına dair veri olmadığını duyurdu. l İHA Barolar genel kurul yapabilecek Yüksek Seçim Kurulu (YSK), baro seçimlerinin, sokağa çıkma kısıtlamasının olmadığı günlerde yapılabileceğine karar verdi. Bazı ilçe seçim kurullarının, görüş istemesi üzerine konuyu görüşen YSK, belirlenen tedbirlere uyularak seçimlerin yapılabileceğine hükmetti. l ANKARA FİGEN ATALAY Okullarda yüz yüze eğitime başlanmasına karşın il ve ilçelerdeki öğretmenlere hâlâ aşı randevusu bile çıkmaması, eğitim emekçilerinin tepkisine neden oluyor. Bazı okullarda birden fazla öğretmenin Covid19’a yakalanması nedeniyle öğrencilere “okula gelmeyin” çağrısı yapılıyor, sınıflar karantinaya alınıyor. Köy öğretmenlerine yönelik başlayan aşılamada da henüz ilk dozun bile tamamlanmadığı belirtiliyor. Öğretmenler, Sağlık Bakanlığı’ndan öğretmenlere yönelik aşı takvimini açıklamasını bekliyor. Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, aşı uygulamasının sadece köy okullarında görevli öğretmenlere yönelik sürdürüldüğüne dikkat çekerek şunları söyledi: “Şu ana kadar aşı yapılan Milli Eğitim Bakanlığı personeli sayısı 100 bine ancak ulaşmış durumunda. Okullarda yüz yüze eğitimin başladığı şu günlerde aşı yapılmadığı için 18 milyon öğrencimiz ve 1 milyonu geçen eğitim çalışanımız büyük risk altınBüyük çoğunluğuna aşıda ilk doz için randevu bile çıkmadı, öğretmenler risk altında. dadır. Yaşanabilecek her türlü olumsuzluğa bakanlığın aşılama takvimini planlayamamış olması sebep olacaktır.” Sınav ısrarı sürüyor Eğitim Sen açıklamasında da “Henüz il ve ilçe merkezlerinde aşılanma başlamadığı gibi köy okullarında görev yapan eğitim emekçilerinin aşılanması da tamamlanmamıştır. Bulaş riski yüksek yaş grubundaki ortaöğretimde bile okullar açılmış ve tüm kademelerinde yüz yüze sınav ısrarı devam etmektedir” denildi. İl ve ilçe düzeyinde eğitim emekçilerine yapılan aşı sayısı, okullara aktarılan maske ve hijyen malzemeleri sayısı, okullarda vaka sayısı, karantinaya alınan okul sayısı verilerinin paylaşılmasını talep ediyoruz” denildi. 11 MART PERŞEMBE 146 BIN 386 14 BIN 46 34 MILYON 694 BIN 624 29 BIN 290 %3.8 821 63 9231 2 MILYON 835 BIN 989 1310 2 MILYON 659 BIN 93 34 öğrenci karantinada Eskişehir’de Şehit Murat Tuzsuz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 3 farklı sınavda gözetmen olarak görev yapan öğretmenin Covid19 testinin pozitif çıkması üzerine 34 öğrenci evlerinde karantinaya alındı. Okul 10 gün tatil edilirken okulun diğer öğrencileri de bu süreçte staj yaptıkları işletmelere gitmeyecek. l DHA ÖCCÜÜÜÜÜÜÜÜ!!!!!!!!!!!! Benim dergi ve gazetelerde yayımlanan yazılarım şimdilik 35 kitap oldu. Her kitabı ortalama 250300 sayfa saysanız binlerce sayfa eder. Bu binlerce sayfa içinde Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey’in Bir Zamanlar İstanbul (Tercüman 1000 Temel Eser) adlı kitabı başvuru kaynaklarımın başında gelir. Bugün, bu değerli tanık kitabın Osmanlı’nın son döneminde “Zengin ve Fakir Çocuklar” (s.1819) adlı yazısından alıntı yapacağım. HHH “Zenginler, çocuklarının okuması için hususi öğretmenler tutarlardı. Bunlara Arapça, Farsça, yazı ve şiir öğretirlerdi. Bununla beraber, zengin çocukları içinde böyle hususi öğretmenlerden yetişenler parmakla gösterilecek kadar azdı. Çünkü bu çocukların çoğu zenginlikleri ile şımarmışlardı. Nasıl olsa zengindiler, babalarının itibarı ile istedikleri memuriyeti de alabileceklerine inanırlar, okuma devresinde zevk ve eğlenceden vazgeçmezlerdi, öğretmenleri de onları sıkmazdı, çünkü çocuğu daraltacak olursa kazançları ellerinden gideceği için şımarık çocukların suyuna gitmeyi uygun bulurlardı. (...) Zenginlerin devlet hizmetinde bulunmuş bilginler sınıfından olan çocukları ise hoppalıklarla ün yaparlardı. Çoğu tembel, beceriksiz idiler. Çünkü ilk terbiyelerini haremde kakavan Çerkez dadı ve çetrefil Arap kadınlarından, selamlıkta uzun yıllar sofra hizmetinde saç sakal ağartmış, emektarlıklarından dolayı konağın kapıcılığına verilmiş, köpekleri kovalamaktan aciz adamlardan alırlardı. Çocuklar (Keloğlanın Karakoncolosu, Dev karısının Gulyabanisi) masallarını dinlerler, bunları dinleye dinleye de umacıdan korkar, kirpi gibi büzülür, yabancı insanlardan kaçar, huysuz birer yaratık olurlardı. Bu çocuklar nazar değer diye selamlıkta misafirlere gösterilmez, terbiyeleri bozulmasın diye de konak halkı ile karşılaştırılmazdı. Her vakit gördüğü, bildiği dadısı ve lalası idi. Şayet konakta bir misafire rastlarsa utanır, sıkılır, kaçar, “yuh” diye lalasını korkutur, süpürge sopasına çuha kenarını bağlayıp üstüne at gibi biner, bahçede koşar, geçerken ayvazın ayağını çeker, yemek tablasını devirir, daha böyle nice yaramazlıklar yapa yapa büyür, sakallanır, cinler, periler korkusundan odasında yatamazdı, çünkü çocuk kalmıştı.” HHH Korku nedir, sorusunun yanıtı binlerce sayfayı bulur. Ama ben daha kolay ve basit bir yöntemle “vikipedi”den alıntı yapacağım: “Korku, bir belirsizlik karşısında tehdit algısı ile tetiklenen, rahatsız edici ve olumsuz bir his. Korku belirli bir ağrı veya tehdit olarak algılanan bir olay sonucunda, uyarıcı bir tepki olarak ortaya çıkan yaşamsal bir mekanizmadır (...) Herkes bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde çeşitli korkulara kapılabilir. Tehlike ile karşılaşan bir kişi korkar ve bu korku sonucunda kaçmak için bir tepki oluşturur (...) ancak aşırı durumlarda (nefret ve terör gibi) korkan bir kişi donup kalabilir veya felç tepkisi vermesi de mümkün olabilir.” HHH Bu alıntıları, sözü, AKP ve genel başkanı R.T. Erdoğan’ın 2002’den bu yana uygulayıp yararlandıkları “öcüüüüü” siyasetine getirmek için yaptım. Çocukluğum İkinci Dünya Savaşı önlemleri içinde geçti: Mersin’de pencere camları siyah ya da maviye boyanmıştı, geceleri dışarı ışık sızmazdı. İleri adlı ilkokulun bulunduğu küçük alanın ortasında bir siren vardı, “Canavar Düdüğü” derdik. Çaldığı zaman, evde bile kaçacak delik arardım, altıma işememek için kendimi zor tutardım. 1011 yaşıma kadar uçak sesinden ve itfaiye araçlarından ödüm kopardı. Bir gün uçak sesinden korkuya karşı direndim, korkuyu yendim. Sonra itfaiye garajının önüne gittim ve kırmızı araçlara uzun uzun baktım. Korkudan kurtuldukça kendimden utanmam da yavaş yavaş yok oldu. HHH Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları özgürleşmek ve oylarını özgürce kullanmak için AKP ve onun genel başkanının yarattığı korku canavarından yılmamak ve onu yenmek zorundadır! Cehaleti, dini ve milli duyguları iktidara gelmek ve orada kalmak için tepe tepe kullandılar. Hayali iç düşmandan söz ederken (kendi adresi yerine) CeHaPe’yi işaret etmek Cumhuriyete kara çalmaktan başka bir şey değildir. Adı verilmeyen hayali “dış düşman” düşman değildir. İnsan haysiyetine sahip yetişkin insan “öcüüüüüüüüüüüüüü”lerden korkmaz!!!!!! 1950 yazarlar ve şairler kuşağının başucu kitabı Malte Laurids Brigge’nin Notlarında R.M. Rilke “Korkuyorum. Korkusu oldu mu insan buna karşı bir çare düşünmelidir” der. Korkunun ecele faydası yoktur! Korkuyu korkutmak zorundayız! Yine Mavi Balina iddiası Aydın’ın Efeler ilçesinde meydana gelen olayda, iddiaya göre oturdukları binanın çatısından kendini boşluğa bırakan 14 yaşındaki Yusuf Taşkın hayatını kaybetti. Polis ekipleri çocuğun sır ölümü ile ilgili soruşturma başlattı. Annebabası öğretmen olan çocuğun Mavi Balina oyunu oynadığı, bu yüzden intihar ettiği iddia edildi. Polis ekipleri çocuğun ölümü ile ilgili soruşturma başlattı. l İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle