03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 12 MART 2021 CUMA HABER/YORUM ‘12 Mart 1921’ “Değerli dostlar bugün, ‘12 Mart günü’, Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinin önemli tarihlerinden birini oluşturur. Çünkü gerek savaştan önce, gerek savaş boyunca, bir ‘İstiklal Marşı’mızın olması hep düşünülmüştü; sonunda, metninin (güfte) yazılması için Milli Eğitim Bakanlığı bir yarışma açtı. Bakanlık, gelen güftelerin bir önseçimden geçirilip, birkaçının “Türkiye Büyük Millet Meclisi”ne sunulmasına karar verdi. Karesi (Balıkesir) Milletvekili Hasan Basri Bey (Çantay), o günkü (12 Mart) ikinci oturumda bir önerge vererek İstiklal Marşı güftesinin, Antalya Milletvekili Hamdullah Suphi (Tanrıöver) tarafından okunmasını istemişti. Ancak o gün daha önce, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa, ‘Meclis’in ikinci toplantı yılının açış konuşmasını yapıp, ‘23 Nisan 1920’ tarihinden o güne değin yapılmış olan işleri ve bundan sonra yapılması gerekenleri anlattı. Paşa, başkanlık kürsüsündeki yerine geçince, Genelkurmay Başkanı ve Batı Cephesi Komutanı Edirne Milletvekili İsmet Paşa (İnönü) bir konuşma yaparak cephedeki durum üzerine de bilgi verdi. Daha sonra birkaç milletvekili, Meclis’in ikinci toplantı yılının açılması dolaysiyle kutlama niteliğinde konuşmalar yaptılar. Başkanlık kürsüsünde bulunan Mustafa Kemal Paşa, ‘İstiklal Marşı’nın güftesinin Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis kürsüsünden okunmasını isteyen Hasan Basri Bey’in önergesini oya koydu, önerge kabul edildi. Hamdullah Suphi (Tanrıöver), kürsüye gelerek ‘İstiklal Marşı’mızın güftesini coşkuyla okudu. İki gün sonra, ‘12 Mart 1921’ günü, ikinci oturumda Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Hamdullah Suphi Bey (Tanrıöver) İstiklal Marşı yarışmasına katılanlar üzerine açıklamalar yaptı ve sonunda şair Mehmet Akif (Ersoy) tarafından yazılmış olan güfte Hamdullah Suphi Bey tarafından tekrar kürsüde okunarak ve büyük alkışlarla kabul edildi.” Evet, değerli dostlar, “12 Mart 1921” gününü, öncesini böyle anlatıyor gazetemiz Cumhuriyet’in elli (50) yıllık yazarı Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, “İlk Meclis” kitabında, henüz 16 yaşındayken bu Meclis’in bir yazmanı (kâtibi) olarak... Peki, bu “İkili”yi, “Atatürk ve İnönü”yü “ay..ş” diyerek ananlar... Ne dersiniz, değerli dostlar? Haftaya “cuma”ya buluşmak üzere... Dünyada, “denizaltı arkeolojisini”, 1960’ta Türkiye’de kuran Prof. Dr. George Bass’i (88) kaybettik! HHH Bodrumlular, Akdeniz’in sünger avcılarıydı... Tekneleri ile gittikleri Akdeniz kıyılarında denizaltına dalarak sünger toplarlardı... Sünger avcıları dalışlarında çeşitli tekne batıkları da görürlerdi... Ancak yapay sünger piyasaya çıkınca, denizaltında sünger avcılığı da bitti... Bodrumlu süngercilerden biri de Kemal Aras idi... Antalya’nın Teke Yarımadası’nın ucundaki Gelidonya (Taşlık) Burnu yöresinde gördüğü bir batıktan İzmir’deki Amerikan denizaltı fotoğrafçısı Peter Throckmorton’a söz etmişti. 1960’ta Throckmorton’dan ABD’de Pennsylvania Üniversitesi’ne fotoğraflı haber ulaştırıldığında, Ankara Polatlı’da Gordion kazılarında çalışan yüksek lisans öğrencisi George Bass’ten bu geminin enkazının incelenmesi istendi. Bass’in tek dalış deneyimi “YMCA (Young Men’s Christian Association Genç Hıristiyan Erkekler Birliği)”, havuzunda olmuştu! Sonradan 50 yıl içinde Prof. Dr. Bass, Anadolu kıyılarında tunç çağından ortaçağa kadar 80’den fazla batığa “dalış tüpüyle” dalarak “denizaltı arkeolojisini” kurdu... Tüm harcamaların parasını ABD’den sağlıyordu! “Gelidonya Batığı” olarak adlandırılan 3 bin 200 yıllık bu tekne, Kıbrıs’tan Girit Adası’na “bakır külçeler” taşıyordu. Tekne, o tarihte dünyada bilinen ve deniz tabanında bilimsel olarak kazılan “en eski tekne batığı” olarak ün saldı. HHH 1982 yazında, Bodrum, Yalıkavak’tan sünger dalgıcı Mehmed Çakır, Antalya Kaş’ın Uluburun kıyısında, bir batık bulduğunu Bodrum Müzesi Müdürü Oğuz Alpözen’e bildirdi. Bass ve yardımcıları, 19841994 yılları arasında, İÖ 14. yüzyıldan 16 metrelik bu tekneye daldıklarında önemli buluntuları ele geçirdiler. Öküz gönü biçiminde, 354 külgürzler, hançer, balta, ji Bölümü’nde henüz bir lisans öğzırh, çeşitli biçimlerde 4 rencisiyken Yassıada’da bizimkılıç, çok sayıda aletler, le birlikte dalmayı ve sualtında katartı ağırlıklarının yazı yapmayı öğrendi. Kendisiyle birnı sıra badem, çamfıs likte uzun bir geçmişimiz var ve sotığı, incir, zeytin, üzüm, nunda karşılıklı oluşan güven, biz aspir, çörekotu, sumak, yabancılara onun müdürlüğünde‘Denizaltı kişniş, nar birkaç adet buğday ve arpa tanesi de vardı... ki müzede normalde olandan daha rahat bir çalışma ve buluntularımızı sergilemede de işbirliği yapma olaarkeolojisinin’ devi, HHH Bass, gemi batıklanağını sundu...” HHH ‘toprak’ oldu! rının incelenmesi için 1972’de “Denizcilik Arkeolojisi Enstitüsü’nü Gelin görün ki bugünkü yönetim, “dünyanın tek denizaltı müzesi”, görkemli Bodrum Müzesi’nde yeçeden oluşan 10 ton bakır, 121 ba(INA)” kurdu, 1963 yılın ni düzenlemeye gitti. Dünyaca ünkır topuz ve oval külçe, bakırla ala da bir söyleşide, “Buraya spor yap lü denizaltı arkeoloji müzesi, kuruşımlandığında yaklaşık 11 ton tunç mak ya da hazine için dalmaya gel luş amacı dışına çıktı ve döküldükyapılabilen, yaklaşık bir ton kalay, medik. Amacımız, arkeologların ka çe dökülür bir konuma girdi, artık öküz gönü biçiminde kalay külçe rada çalıştıkları gibi sualtında iler döküldükçe dökülüyor! Utanılacak leri, çoğunluğu 149 kavanoz me lemektir. Katman katman kazmak, bir durum! nengiç reçinesi, kobalt mavisi, tur her bir nesneyi hareket ettirmeden HHH kuvaz ve lavanta renklerinde yak ya da yüzeye kaldırmadan önce Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, laşık 175 bilinen en eski cam kül belgelemek...” demişti. bir yılda yaklaşık 250 bin bilet saçe bulundu. 1990’larda INA, Bodrum’da Türk tışına ulaşmıştı. Kültür ve Turizm Ayrıca altın disk biçiminde kolye, arkeologlar ve Bakanlığı’na altın şahin kolye, altın tanrıça kol konservatöryaklaşık 2.5 ye, fayans bon lerden oluşan milyon docuklar, kaya kris bir araştırma lar gelir detali, akik, fayans, merkezi kurdu. mekti! devekuşu yumur 2004’te Türk Ayrıca mütası kabuğundan vatandaşı olan zenin ziyaboncuklar, gümüş Bass, Bodrum bilezikler, hurKalesi içindeINA’nın Bodrum Merkezi retçilerinin, Bodrum’dada altın, altın ka ki müzenin kuki hediyeGeorge Bass deh, hurda gümüş saptandı. rulmasına öncülük etti. Bodrum lik eşya satan dükkânlarda, lokanKaymakamlığı 1985’te “Fahri Bod talarda, taksilerde, otellerde harcaİki düzineden fazla deniz kaburumlu” ilan etti... Eski ABD Başka dıkları para dikkate alındığında, elğu yüzüğü, Baltık kökenli kehribar nı George W. Bush “Ulusal Bilim de edilen gelirin yüksekliği unutulboncuklar, akik, karnelyan, kuvars, Madalyası” ile ödüllendirdi. mamalı! altın, fayans, cam, altın ve gümüş HHH HHH takı koleksiyonu, madalyonlar, kol Bass, “Türkiye karasularında ger Bass, kendisine yardımcı olayeler, boncuklar, küçük bir halka çekleştirmiş olduğum bütün kerak Boğaziçi Üniversitesi’nin teknik ve çeşitli parçalar da vardı. şiflerin sonuçlarının bir müzede bölümlerinden bir bölüm öğrenciyi Bikonik kadeh (batığın en bübir araya getirilip sergileniyor olkazısına davet etti... Bunlardan biyük altın nesnesi), Mısır kökenli al masından, özellikle bu müzenin ri de Cemal M. Pulak idi. 1975’te tın, elektrum, gümüş ve sabun ta Bodrum’da yer almasından dola deniz arkeolojisi alanına girdiğinşı nesneler, üzerinde Mısır kraliçe yı, büyük mutluluk duyuyorum. Bu den beri Dr. Pulak, geç tunç çağınsi Nefertiti’nin adı yazılı altından öncül çalışmalarımı mümkün kılan dan İS 16. yüzyıla kadar uzanan üç bokböceği, baş, boyun, eller ve lar bizzat Bodrumlu sünger avcıları gemi enkazı alanını kazdı. Çeşitli ayaklar altın tabakayla örtülü tunç dır...” demişti. batıklarının kazı ve sualtı araştırmadişi heykelcik, Mısır abanozları, 1 Ayrıca şu sözleri eklemişti: larına katıldı. 1982 yılından bu yadüzineden fazla suaygırı dişi, tütsü “1960’ta Türk hükümetinin izna INA’nın Türkiye’deki yıllık gemi için deniz salyongozu ve devekuşu niyle Bodrum Kalesi’ndeki müze enkazı araştırmalarını yönetmekte yumurtası kabuğu, Kıbrıs seramik için naçizane ilk adımı attım. Anolup Akdeniz ve Ege’de kapsamlı ve kandilleri, tunç ve bakır kaplar, cak işin gerçeği, Bodrum Sualtı Ar araştırmalar yapmıştır. ördek biçimli 2 fildişi makyaj kutu keoloji Müzesi bugün dünya çapınHHH su ve fildişi kaşık, 4 keçi başı ve 1 daki ününü müze müdürü Oğuz George Bass ile dostluğum, bir kadın başı biçiminde bardaklar, ör Alpözen’in ileri görüşlülüğü, hayal yıl öncesine kadar internet iletişidek biçiminde 2 fildişi makyaj ku gücü ve sıkı çalışmasına borçludur. miyle sürüyordu. Dünya arkeolojitusu bulundu. Kendisi 1960’lı yılların başınsinde anıtsal bölüm açan dostum Ayrıca çeşitli ok, mızrak uçları, da, İstanbul Üniversitesi Arkeolo George Bass’ın toprağı bol olsun... KADINLARIN ZIPLAMASI GÖZALTI GEREKÇESI! İstanbul’da 8 Mart’ta yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldığı gerekçesiyle 18 kişi hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla gözaltı kararı verildi. Önceki gece evlerinden gözaltına alınan biri 18 yaşından küçük 13 kişi ile ifade vermeye çağrılan 5 kadın Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. 18 yaşından küçük bir kişi sadece imza, 13 kişi yurtdışına çıkış yasağı, dört kişi ise hem yurtdışına çıkış yasağı hem adli kontrol şartlarıyla serbest bırakıldı. ‘Çıplak arama’ “Tayyip kaç kaç kaç kadınlar geliyor” ve “Zıpla zıpla zıplamayan Tayyip’tir” sloganları suçlama konusu yapıldı. İfade tutanaklarında kadınların maskeli olmasından dolayı slogan atanların belirlenemediği, ritme göre zıplayanların tespit edilerek gözaltına alındığı belirtildi. Feminist Avukatlar’ın hesabından yapılan açıklamada iki kadının gözaltında çıplak aramaya maruz bırakıldığı ileri sürüldü. Dışarıda eylem Yürüyüşün eylem komitesi, kadınlara destek için adliye önünde bir araya geldi. CHP Milletvekili Sera Kadıgil’in de katıldığı eylemde kadınlar, “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Feminist isyan her yerde” sloganları atarak “Hepimiz oradaydık, arkadaşlarımızı almadan gitmiyoruz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet 12 MART 2021 SAYI: 34852 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:50 07:14 13:19 16:36 19:14 20:33 Ankara 05:35 06:58 13:03 16:21 18:59 20:16 İzmir 06:00 07:21 13:26 16:45 19:22 20:38 TÜRKIYE, SON 10 YILDA OTORITERLEŞEN ILK 10 ÜLKE ARASINA GIRDI Ruanda’dan iyiyiz! İsveç merkezli VDem Enstitüsü’nün “2021 Demokrasi Raporu”na göre, Türkiye son 10 yılda en çok otoriterleşen ilk 10 ülke içinde. Liberal Demokrasi Endeks listesinde 179 ülkenin yer aldığı listede Türkiye 149. olurken Danimarka ilk sırada gösterildi. Beşinci yıllık raporlarını sunan VDem Enstitüsü, 2020 yılı boyunca özellikle Covid19 salgını ve önlemlerinin 144 ülkedeki demokratik gelişmeyi nasıl etkilediğini de inceledi. En çok gerileyen 3. ülke Buna göre, 2010’dan 2020’ye doğru olan değişimde Türkiye en çok gerileyen 3. ülke oldu. İlk iki sırada ise Polonya ve Macaristan yer aldı. 179 ülkenin değerlendirildiği listede Türkiye, Kongo ile Ruanda’nın arasında 149. sırada yer buldu. Listenin ilk 10 sırasında Danimarka, İsveç, Norveç, Kosta Rika, İsviçre, Yeni Zelanda, Finlandiya, Almanya, Estonya ve Hollanda yer aldı. Listenin sonunda Eritre yer alırken Kuzey Kore, Yemen, Suriye, Türkmenistan ve Çin alt basamaklarda kalan ülkeler oldu. Otokrasiye dönüşüm G20 ülkesi de olan Türkiye, Brezilya, ABD ve Hindistan’dan 2020’de demokraside en kötü düşüş yaşayan ülkeler olarak bahsedilirken Macaristan, Bangladeş, Filipinler, Tanzanya ve Hong Kong da geriledi. En çok demokratikleşen 10 ülke arasında ise Tunus, Ermenistan en dramatik şekilde dönüşenler oldu. Rapora göre otokrasiye dönüş şu şekilde gerçekleşiyor: “Seçimle işbaşına gelmiş olan hükümet önce medya ve STK üzerinde gücünü kötüye kullanıyor. Üretilen kutuplaşma sırasında bu organlar baskılanıp kriminalize ediliyor ve sonunda da hükümete bağlı olanları ile değiştiriliyor. Yanlış yönlendirici bilgilerin yayılması ile kurumların güvenilirliği zedeleniyor, bir yandan da muhalefete ve muhalif görüşlere saygı gösterilmemesi sağlanıyor.” Raporda düşüş yaşayan göstergelerden çoğu ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ile ilgili. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] ALMANYA’DAN BOĞAZİÇİ ELEŞTİRİSİ Boğaziçi Üniversitesi’nin Almanya’daki ortağı Carl von Ossietzky Üniversitesi senatosu, Boğaziçi yönetimine eleştirilerde bulundu. DW Türkçe’nin haberine göre, Boğaziçi’ndeki baskı ortamına dikkat çeken üniversite, bu nedenle işbirliğinin durma noktasına geldiğini belirterek akademik özgürlüklerin yeniden tesis edilmesi çağrısı yaptı. Senato’nun açıklamasındada, “Üniversiteler ifade özgürlüğü, eleştiri ve fikir alışverişi ortamlarıdır. Bilim ancak bu şekilde mümkündür” denildi. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Eski İstan 1 M A H V İ Y E T bul evlerinde 2 A T A M A L A K çatının döşe 3 mesi tahta, 4 üstü çinko çatılı olan bölümü. 2/ Yeniçeri kışlası... 5 6 7 KUYMAK T İ R MARUZ A T ABA T ZOR MU T T AM Ç EKLER AF İ Kimi belge ve 8 L O D O S Ö Ç işlemlere ge 9 K E S İ K S U Y U çerlik kazandırmakla yükümlü kamu görevlisi. 3/ Hoş kokulu ve kozmetik ürünlerin ortak adı. 4/ Bir renk... Önü hendekli siper... Diyotlu aydınlatma yönteminin kısa yazılışı. 5/ Geçici, düşüncesizce ve değişken istek... Bir nota. 6/ Yunan mitolojisinde aşk tanrısı... Cerahat. 7/ “Neler yapmadık şu için / Kimimiz öldük / Kimimiz nutuk söyledik” (Orhan Veli)... İstenilen nitelikleri taşıyan. 8/ Kenar süsü... Bir bölgede yetişen bitkilerin tümü. 9/ Halk dilinde klarnete verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Orta Asya’da yaşayan kimi göçebe halkların barınağı olan ve “yurt” da denen bir tür çadır. 2/ Avşa Adası’nda yetişen ve kaliteli bir şarap veren üzüm cinsi. 3/ “Âşığı yâr ağlatır / Bülbülü ağlatır” (Türkü)... Bacakları dar bir tür pantolon. 4/ Gemilerde kürek çeken tutsak ya da hükümlü kimse. 5/ Tıp dilinde idrar salgısının azalmasına verilen ad... ABD basketbol ligini simgeleyen harfler. 6/ Bir iskambil oyunu... Bir nota... Köpek. 7/ Yolcu evi... Gaetano Donizetti’nin bir operası. 8/ Bir yer bayındır duruma getirildiğinde buranın sahibinden belediyece alınan para. 9/ 1517’de yapılan ve Mısır’ın Osmanlı topraklarına katılmasını sağlayan savaş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle