30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 5 ŞUBAT 2021 CUMA Rektörlük nöbetindeyken gözaltına alınan Boğaziçililer adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ALKIŞLARLA ÇIKTILAR Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü önünden nöbet tuttukları sırada gözaltına alınan 51 öğrenci savcılık ifadelerinin ardından 30’u için tutuklama, 12’si için ev hapsi, 9’u ise yurtdışına çıkış yasağı talebiyle dün nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Farklı nöbetçi hâkimliklerde sorgulanan öğrencilerin tamamı dün gece yarısı adli kontrol tedbiri kararıyla serbest bırakıldı. Serbest bırakılan Boğaziçili öğrencileri İstanbul Adliyesi önünde bekleyen milletvekilleri ve arkadaşları alkışlarla karşıladı. Öğrencilerin tamamı hâkimlik sorgusunda haklarındaki suçlamarı reddederek rektörlük binası önünde barışçıl bir nöbet tuttuklarını belirterek “Binadan birilerinin çıkmasını engellemeye asla çalışmadık. Taleplerimizi anayasa ve yasalar çerçevesinde dile getirdik. Kamu malına zarar verme gibi bir durum söz konusu değildir. Taleplerimizin arakasındayız” dedi. ‘Aynı gemide değiliz’ Boğaziçi öğrencisi Şeyma Altundal da gözaltında olan isimlerdendi. Altundal’ın gözaltına alındığı sırada işkenceye uğradığı ve başörtüsünün açıldığı ancak polislerin başını örtmesine izin vermediği Emniyet’te tutanak altına alındı. Emniyet Genel Müdürlüğü böyle bir olayın yaşanmadığını öne sürerken, Altundal iktidara yakın sosyal medya hesapları tarafından linç edildi. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı ise Altundal’ın yaşadıklarının gerçek olduğunu belirterek #Şeymayaşahidiz etiketiyle paylaşım yaptı. Nöbetçi hâkimlik tarafından serbest bırakılan Altundal bir açıklama yaparak mutluluğunu dile getirdi. Altundal, “Nezarethaneye girdiğimde bir tabela gördüm: Haklarınızı biliyor musunuz? Haklarımızı bildiğimiz ve dile getirmekten çekinmediğimiz için buradayız. Devlete değil, yalnızca Allah’a kul olduğumuz ve tek otorite onu bildiğimiz için buradayız” dedi. Altundal, sevincinden konuşmasını tamamlayamazken, arkadaşları alkışlayarak destek oldu. Altundal çıktığı bir programda ise “Biz öğrenciler olarak elbette tarafız. Ama bu taraf, kesinlikle ne Melih Bulu’nun ne sermayedarların ne de Saray’ın tarafı. Aynı gemide değiliz” dedi. Öğrencilerden Bulu’ya: Utan Öğrenciler dün güvenlik görevlileri eşliğinde makam aracına binen rektör Prof. Dr. Melih Bulu’yu protesto etti. ‘Yuh’ çeken öğrenciler Bulu’ya “utan” diye seslendiler. Eylemler rektörlük binası önünde de sürdürüldü. Öte yandan Bursa’da dün yapılmak istenen destek eylemine izin vermeyen polis 13 kişiyi gözaltına aldı. İzmir Alsancak’ta önceki gün gözaltına alınan 2’si avukat 51 kişi ise serbest bırakıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet AVUKAT BAYILDI Öğrencilerin hâkimlik sorgusu devam ettiği sırada Boğaziçili öğrencilerin ifadelerine girdiği için 3 gündür uykusuz kalan Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi avukat Abdullah Bişaroğlu ise adliyede bayıldı. Ambulans ile hastaneye kaldırılan Bişaroğlu’nun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Boğaziçili öğrenciler ise sosyal medyada, “Bazı kahramanların pelerin giymesine gerek yoktur” diyerek Bişaroğlu’na teşekkür etti. Boğaziçili öğrenciler mahkeme salonu çıkışında büyük sevinç yaşadı. Kurtulmuş Özaydın KURTULMUŞ KOLTUKTA REKTÖR AYAKTA ‘İŞTE BU MILITANLIKTIR’ Partisinin 7. Olağan Kongresi’ne katılmak üzere Gaziantep’e giden AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın’ın makam koltuğuna oturması ve rektör Özaydın’ın ayakta beklemesine siyasiler ve sosyal medya kullanıcıları tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, bir rektörün makamını bir siyasiye teslim edemeyeceğini söyleyerek “Numan Kurtulmuş üniversitenin sahibi gibi orada oturuyor. İşte bunun adı militanlıktır ve böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değildir” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Bu rektöre öğrenci, öğretim görevlileri saygı duyar mı?” sözleriyle tepki gösterirken CHP Milletvekili Yıldırım Kaya da “Nereden baksan tutarsızlık nereden baksan ahmakça” dedi. Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt da “Rektör dediğin böyle olacak. Numan Kurtulmuş yakışmışsın koltuğa, yaparsa AK Parti yapar” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet, rektör Özaydın’ın üniversitede kendisini iki bölümün dekanlığına atamasını gündeme getirmişti. l Haber Merkezi Butler ve Chomsky’nin de aralarında yer aldığı 3 bin 317 akademisyenden açıklama Dünyadan hükümete çağrı Judith Butler, Noam Chomsky gibi isimlerin de aralarında olduğu 3 bin 317 akademisyen, yazar ve düşünür Boğaziçi öğrencileriyle dayanışma metni yayımladı. Metinde AKP hükümeti akademik özgürlüğe ve üniversite özerkliğine saygı göstermeye davet edilirken, atanan rektör Bulu'nun ise istifa etmesi istendi. Dayanışma metninde özetle şu ifadeler yer aldı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi'ni kontrolü altına alma girişimi, fakülte ve öğrenci protestolarının yaygınlaşYurtdışında yaşayan Boğaziçi mezunları destek eylemleri düzenliyor. Münih’teki mezunlar da “Aşağı bakmayacağız” dedi. masına neden oldu. Hükümetin ri vurgulayarak öğrencileri ‘tetepkisi ise acımasız oldu. Erdo rörist’ olarak nitelendirdi. Polis, ğan, özellikle LGBTİ+ öğrencile silahlarla ev baskınları düzenledi, öğrencileri gözaltına aldı, protestocuları soyarak aradı ve işkence yaptı. Aşağıda imzası bulunan bizler, bu eylemleri kınıyor, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyeleriyle dayanışma içinde olduğumuzu duyuruyoruz. Profesör Bulu'yu pozisyonunu reddetmeye, Türk hükümetine halen tutuklu bulunan öğrencileri serbest bırakmaya, tüm suçlamaları geri çekmeye ve akademik özgürlük ile üniversite özerkliğine saygı göstermeye çağırıyoruz.” l Haber Merkezi 5 KIŞI GÖZALTINA ALINDI, 3 KIŞI ARANIYOR Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek olmak için 2 Şubat’ta Kadıköy’de yapılan eyleme katılan 5 kişi önceki gece evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. İstanbul Valiliği, “Emniyet mensuplarının kullandığı araçları taşlayan, güvenlik güçlerine görev yapılmasını engellemek için saldırılarda bulunan ve çevreye zarar veren 5 şüphelinin yakalandığını, 3 şüphelinin arandığını” duyurdu. Öğrencilere ev hapsi Kadıköy’deki eylemlerde önceki gün gözaltına alınan 23 kişi ise emniyetteki işlemlerinin ardından Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na getirildi. Savcılık, 23 kişiden 10’u hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla tutuklama, 13 kişi hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulanmasını talep etti. Mahkeme, 9 öğrenci hakkında ev hapsi uygulanmasına karar verdi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet İnce’den Boğaziçi’ne ziyaret Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan AKP’li rektör Melih Bulu’ya karşı akademisyenlerin başlattığı eylem dün de devam etti. Güney kampusu meydanında bir araya gelen akademisyenler bir kez daha rektörlük binasına sırtlarını dönerek rektör atamasını protesto etti. Dünkü eylemde Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği’nin (BÜMED) “Öğrencilerimizin, akademisyenlerimizin yanındayız, kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” pankartı taşındı. Öte yandan parti kurmaya hazırlanan Muharrem İnce, dün Boğaziçi Üniversitesi’ni ziyaret etti. İnce, Rektör Bulu ile görüşme talebinin reddedildiğini aktardı. Kendisi de Boğaziçi mezunu olan İnce, güney kampusta öğrencilerle bir araya geldi. İnce, “Çocuklar demokratik taleplerini dile getiriyor. Sizi tahrik etmek isteyeceklerdir. Akıldan, bilimden, özgürlükten sapmayın” dedi. l Haber Merkezi HEDEF GÖSTERDİ Bahçeli’nin tweet’i silindi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Öğrenci misiniz, yoksa terörist mi?” sözleriyle Boğaziçili öğrencileri hedef almasının ardından MHP lideri Devlet Bahçeli de “Ne zamandır teröristler öğrenci olmuştur?” dedi. Bahçeli’nin paylaşımına Twitter tarafından kısıtlama getirildi. MHP Genel Merkezi, “Terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olanlara Twitter ve arkasındaki güçler destek vermiştir” derken Bahçeli ise “Terör örgütlerince kullanılan öğrencilerin ailelerine çağrıda bulunuyorum. Evlatlarınıza siz sahip çıkın, ne Kılıçdaroğlu’nun ne onun bunun keyfine bırakmayın” paylaşımını yaptı. BAKAN YARDIMCISI: ‘Devleti sınamayın’ İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, aylık basını bilgilendirme toplantısında konuştu. Çataklı, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolarda “terör örgütleri ve marjinal yapıların kışkırtmalarının bulunduğunu” iddia ederek, “Vatandaşlarımız hiç merak etmesin, bu grupların tüm çabalarına karşı teyakkuzdayız ve bu çabaları boşa çıkarıyoruz. Hiç kimseye devletimizin gücünü sınamayı tavsiye etmiyoruz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI ABD ve BM’ye üstü kapalı tepki Dışişleri Bakanlığı, “endişe” bildiren ABD Dışişleri Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ni isim vermeden eleştirdi. Bakanlık kullanılan dili “illegal eylemleri teşvik edici” olarak nitelendirerek “Türkiye’nin hukuk çerçevesinde yürüttüğü mücadeleyi görmezden gelerek ülkemize demokrasi ve hukuk dersi vermeye kalkanlara aynaya bakmalarını tavsiye ediyoruz. Türkiye’nin içişlerine müdahale etmeye kalkışmak kimsenin haddi değildir” açıklaması yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet Milyonlarca öğrenciyi eğitime ulaştıramayan MEB’in bütçesinden büyük bir kaynak yurtdışına aktarıldı Maarif Vakfı’na 1.2 milyar TL! Yurtdışında faaliyet gösteren Türkiye Maarif Vakfı’na, Milli Eğitim Bakanlığı 2021 bütçesinden 1 milyar 231 milyon 98 TL aktarılacak. Bakanlığın toplam bütçesi 211 milyar 993 milyon 156 bin lira. Karar Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, “Maarif Vakfı’na aktarılan her mali kaynak, MEB’in ülkemizin ekonomik zorluk içinde yaşamını devam ettiren milyonlarca ailenin ve çocuklarımızın ihtiyacının başka yerlere aktarılması anlamına gelmektedir. Uzaktan eğitimden uzak kalan milyonlarca çocuğumuzun bilgisayar, tablet, internet ihtiyacını karşılamayan MEB’in Maarif Vakfı’na bu kadar büyük paraları ayırması, çocuklarımızın hakkının devlet eliyle gasp edilmesinden başka bir şey değildir. Sendika olarak ülkemizin kıt bütçesinin kendi yoksun çocuklarına ayrılmasının dışında hiçbir uygulamayı kabul etmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz” dedi. Yıldırım, vakfın uzun yıllar FETÖ tarafından yönlendirildiğini hatırlatarak “Başka ülkelerdeki eğitim faaliyetinin sadece sahipleri değiştirilerek devam ettiriliyor olmasının gerekçeleri kamuoyuna açıklanmalı” dedi. Para yanlış yerde! İstanbul Eğitim Sen 1 No’lu Şube Sekreteri Barış Uluocak, ilgili yasanın kabul edildiği tarihten bu yana Maarif Vakfı’na milyonlarca lira aktarıldığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Salgına rağmen eğitime yeterli bütçe ayrılmadı. Milyonlarca öğrenci uzaktan eğitime erişemiyor. Erişebilen öğrencilerin ise hâlâ yüzde 64’ü uzaktan eğitime ebeveynlerinin cep telefonları ile ulaşmaya çalışıyor. MEB bütçesi Maarif Vakfı’na değil, uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler, okulların yüz yüze eğitime güvenle başlayabilmesi için alınacak önlemler, öğrencilerimiz, eğitim emekçileri için kullanılmalıdır.” l Eğitim Servisi Ağır haksızlık!.. Terörün tanımı eğer, “Sözle, tartışmayla, müzakere ve münazara ile yani barışcıl insan gibi yöntemlerle karşısındakine bir şeyi kabul ettiremeyeceği için şiddete başvurmak” diye yapılabilirse, bu çocukların terörle ya da teröristlikle alakası yok. Sapkınlığın tanımı, eğer “Din, millet, ırk, mezhep, sosyal geri plan gözetmeksizin” tüm insanlığı bağlayıcı temel insani ve ahlaki değerleri ayaklar altına alıp “utanılası düşünce ve eylemlerin peşinde koşmak” diye yapılabilirse, bu çocuklara kim “sapkın” diyebilir? Yasadışı örgüt mensubu olmanın tanımı, başta bu ülkenin anayasası olmak üzere, tüm yasa ve kuralları çiğneyici tavırlar içinde olmak, uluslararası insan hakları beyannamelerinin, sözleşmelerinin ve bağlayıcı tüm kural ve sözleşmelerin üzerinde tepinmek, onları ihlal etmek ve çöpe atmak olarak yapılabilirse o öğrenci kardeşlerimizin yaptıkları, bunun yakınından bile geçmedi. İnsafsızlık etmeyin. Bu ülkenin ve hatta dünyanın geleceğini emanet edeceğimiz, belki de bundan 510 yıl sonrasının Nobel’lerine layık bilim insanlarının, yöneticilerinin, düşünürlerinin, her meslekten başarılı bireylerin ve karar alıcılarının yetişeceği pırıl pırıl güzide bir eğitim kurumunun öğreticilerine ve öğrencilerine hakaret etmeyin. Onları, “provokatörlerin ve yabancı gizli servislerin maşası ve aleti olmakla” suçlamayın. Bu toplumun yüz akı, en yüksek puanları alarak medarı iftiharımız bir eğitim kurumunun sıralarına oturmaya hak kazanmış o yüksek zekâlı ve aydınlık ufuklu gençleri, yakışıksız hakaretlerle şeytanlaştırmaya çalışmayın. O çocuklardan bazılarının, tüm çağdaş demokrasilerde kimsenin konu bile etmeyeceği şekilde, (hatta konu etmeye utanacağı bir şekilde) “Farklı cinsel tercihleri olabileceği ya da olanlara saygılı davranmaları” gerçeği üzerinden “Zaten bunlar LGBTİ filan” diye aklınızca “aşağılamaya” çalışmayın. Velev ki L, ya da G veya B,T, İ... Sana ne? Daha henüz aydınlatılmaya muhtaç bir “Kâbei Muazzama resmi olayı” üzerinden dine ve dinin kutsallarına sahip çıkma adı altında, hiçbir dinde yeri olmayan “zulüm, şiddet ve işkenceye” başvurarak o gençlerin en temel haklarından biri olan (anayasa madde 34 ve 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası) barışçıl protesto hakkını nasıl engellemeye kalkarsınız? Onları nasıl yerlere yatırıp üzerlerinde tepinirsiniz? Nasıl kafasını gözünü patlatırsınız? Onlara nasıl “Aşağı bak, yukarı bakma; şuraya bak, buraya bakma” gibi aşağılık emirler vermeye kalkan kamu hizmetkârları üzerinden bu ülkeyi ve devleti rezil edersiniz? Bütün bunları, liyakatsizliği apaçık ortada olan, tüm meziyeti(!) sizin partinin üyesi ve geçmişte belli kademelerde “dava arkadaşı” olmaktan ibaret, üstelik sicili “intihal nedeniyle” bozuk olduğu tescilli bir öğretmenin ille de o okulda rektör olarak kalması uğruna nasıl yapabiliyorsunuz? Ayıp değil mi bu konudaki yüz kızartıcı ısrarınız? Ayıp değil mi bu çocuklara, onların her Allah’ın günü okul bahçesinde yiğitçe direnen hocalarının tertemiz onurlu duruşlarına? Ayıp değil mi o okulun emekçisinden mezununa, velisine kadar neredeyse 1.5 asırdır “Boğaziçili Robert Academy’li olma onurunu” göğüslerinde taşıyan tüm camiaya? Bu ne ezikliktir? Ayıp değil mi ele güne, cümle âleme? Bak Amerika’dan BM’ye, Avrupa’ya kadar yedi düvel kınadı sizi. Yapmayın etmeyin. Akıllı olun biraz. Buradan bir “Gezi yaratma” suçlamasını herkese yakıştırıyorsunuz da... Yoksa, asıl siz böyle bir rüya, böyle sorumsuzca ve tehlikeli bir macera peşinde olmayasınız? Gerilimden, şiddetten, sokaklara yine hâkim olabilecek gözyaşartıcı zehirli gaz bulutlarından medet ummak, bu ülkeye yapılacak en büyük ihanet değil mi? Hani, her ağzınızı açtığınızda ona buna “hain” diyorsunuz da.. Ağır bir haksızlık değil mi bu? Ne alakası var bu çocukların “ihanet” ile? Yapmayın. Oturun bir düşünün. Değer mi, bir garip “Melih’i o koltukta tutmak için” bunca kaosu yaratmaya? Aklınızı başınıza toplayın. Bu ülkenin, hayat pahalılığından hukuka, eğitimden sağlığa, her gün 100 150 can alan pandemiden uluslararası krizlere kadar bin türlü sorunu var. Onlara çare bulun. Bırakın o iftihar edilecek pırıl pırıl beyinler, o çocuklar hem kendilerini hem de ülkemizi müreffeh bir geleceğe taşıyacak “En Hakiki Mürşit” yolunda derslerine dönsünler ve bu kriz geride kalsın. Bir koltuk, bir iktidar, bir Melih için değmez ülkenin zaten cayır cayır yanmakta olan ateşlerinin üzerine bir bidon daha benzin dökmeye. Kendinize gelin!.. SARAY’DA KABUL ETTİ Rektörlerle görüştü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına karşı protestolar ve tartışmalar sürerken üç üniversitenin rektörüyle toplantılar düzenledi. Erdoğan dün, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu’yu, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ı ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel’i Saray’da kabul etti. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle