Katalog

4 5 ŞUBAT 2021 CUMA HABER Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu yeni anayasa konusunda Erdoğan’a ‘yemin’ hatırlatması yaptı Neyapmalı?II ‘Güven sorunu’ vurgusu ‘Kafanı kaldırma!’ Aşağıya bak! Aşağıya!.. Bir yandan böyle aşağılayarak bağırıyor polis üniversiteli gence, bir yandan da iteleyip kakalıyor. Bilim ve emek hırsızı olduğu ileri sürülen bir AKP’linin Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP Genel Başkanı tarafından rektör olarak atanmasına, kuruluşun öğretim üyeleri ve öğrencilerinin, gösterdiği tepkiyi dile getiren, tümüyle yasal ve şiddet içermeyen gösterileri üzerine, bunların üstüne salmış polisini iktidar... Dövüyor... Gözaltına alıyor... Aşağılıyor... Gazlıyor... Bunlar henüz başlangıç. Daha sırada kışkırtmalar, gençleri ve insanları birbirlerine kırdırmalar, artık buyurganların tasdik makamı olmaktan başka bir şey olmayan yargı aracılığıyla cezalandırmalar, sırada neler var neler... İster öğretim üyesi olsun ister öğrenci, Boğaziçililerin daha çekeceklerini düşününce insan, iktidarın telaşını polisine de bulaşan nefretinin, orantısız olarak kullandığı şiddetinin karşısında soruyor: Nedir bu kin, nefret! Bu zulüm niye? Yanıt nettir: Gençler, yurttaşlar başını eğsin, kafasını kaldırmasın diye. HHH İktidar, isteğini polisinin aracılığıyla emir olarak yurttaşına, gencine en veciz şekilde iletiyor: Kafanı kaldırma, aşağı bak! Biat toplumlarında, başını kaldıran birey istenmez. Biat kültürlerinde başı öne eğik insandır makbul olan. Onun için ona sık sık emir verilir: Aşağı bak! Başını kaldırma! Biat kültürüne teslim olmayanın çağrısı ise tam tersinedir: Başın öne eğilmesin. Aldırma gönül aldırma! Biat kültürüne isyan edenler, diktaya başkaldıranlar, durumu hemen kavramışlar, Boğaziçi öğrencilerinin yanında saf tutmuşlardır. Salı akşamı, Kadıköy’deki gösterilerde polisin orantısız güç kullanımıyla karşı karşıya kalan gençler, toplumun desteğini kazanmışlardır. Salı gecesi ve sonrasında saat 21.00’de evlerde yanıp sönen ışıklar, balkonlarda, pencerelerde çalınan tencere tavalar, ülkenin dört bir yanına yaygınlaşan gösteriler “başın öne eğilmesin”cilere verilen halk desteğinin göstergeleridir. Toplumun başını öne eğdirmeye çalışanlar ile onu başını kaldırmaya çağıranların savaşında ikinci safta olanlar ne yapmalı?? Bu soruya yanıt ararken, önce çok önemli bir noktayı saptamalıyız: Biat isteyenler, amaçlarına varmak için her şeyi göze aldıklarını şimdiye dek kanıtlamışlardır. Şimdi de kamuoyunun desteğini sağlayan gençleri birbirlerine kırdırmak için dini kullanıp, haklı, demokratik, yasal bir talebi, din karşıtı terör eylemlerinin girişimleri olduğu algısını oluşturmak için türlü yalanların, düzenlerin peşine düşüyorlar. Amaç, gençlerin toplumsal desteğini yok ederek onları diğer demokrasi isteyenlerden soyutlayıp yalnız bırakmaktır. Bu oyuna düşmemek gerek. Her şeyden önce, gençler bu tür kışkırtmalar ve komplolar karşısında oyuna gelmemek konusunda uyanık olmalıdırlar. HHH “Başın öne eğilsin!” diyenlerin bir hedefi de tek adam rejimine karşı çıkan diğer politik güçlerdir. Bunları kışkırtma ve şantajlarla sindirmek ve özgürlük isteyenlerin birbirlerinden koparılarak, güçsüzleştirilmesini sağlama konusunda iktidarın, özellikle de şimdiye kadar HDP’nin diğer siyasal oluşumlarla diyaloğunu koparmakta çok başarılı olduğu görmezden gelinemez. Özellikle, tek adam rejimine karşı cephenin başat gücü haline gelmek konumunda olan CHP’nin, özgürlükçü gençleri yalnız bırakmayıp onlara sahip çıkması gerekir. CHP’Lİ BELEDİYEDEN ALINDI Spor salonlarına el konuldu Son yerel seçimlerde AKP’den CHP’ye geçen Esenyurt Belediyesi bütçesinden yapılan çok sayıda spor salonu ve bir yüzme havuzuna kaymakamlığın yazısıyla el konuldu. Esenyurt Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belediyeye yollanan yazıda, “kapalı spor salonlarının öğrencilerin daha etkin kullanılması, bunun yanı sıra çevre spor kulüplerinin ve semt halkının da yararlanmasının sağlanması amacıyla yönetim ve işletme haklarının ilgili okul müdürlüklerine bırakılmasının uygun olacağı” belirtildi. Yazı üzerine belediyeye ait 10 spor salonu ve bir yüzme havuzu olmak üzere 11 merkeze Esenyurt Kaymakamlığı el koydu. Çok sayıda kişinin çalıştığı spor salonları; gündüz öğrenciler, geceleri ve hafta sonları da Esenyurt halkının kullanması için yapılmıştı. Kaymakamlığın el koyması ile Atatürk Kapalı Spor Salonu’nun anahtarlarının önceki gün değiştirildiği öğrenildi. Esenyurt Belediyesi Şubat Ayı Meclis Toplantısı ilk oturumunda konu gündeme geldi. Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, onlarca insanın işsiz kalacağına dikkat çekti. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anayasa değişikliği önerisini, “Bu tartışmayı başlatabilmeniz için önce var olan anayasaya uymanız gerekir. Anayasada cumhurbaşkanı tarafsızlığı için namusu ve şerefi üzerine yemin etti ama uymadı. Biz mevcut anayasaya uymayan birinin verdiği söz ya da davete nasıl güveneceğiz ve neden inanalım?” sözleriyle değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu dün ziyaret etti. İki lider görüşme sonrası yaptıkları basın açıklamasında soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, yeni anayasa çalışmalarına yönelik soru üzerine, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların uygulanmadığı bir ülkedeyiz biz. Bu kişilerin anayasa teklifine ya da düşüncesine nasıl katılacaksınız? Ülkenin toplumsal uzlaşmayla kabul edilmiş bir anayasaya ihtiyacı var, biliyoruz. ‘Hak arama’ ve ‘adalet’ kavramı üzerinden yeni bir düşünceyi, zihniyet değişikliğini gerçekleştirmek zorundayız. Erdoğan bunu kabul eder mi? Sanmıyorum” ifadelerini kullandı. ‘HDP ile görüşürüz’ SP lideri Karamollaoğlu da “Erdoğan’ın 50+1’i bulamayacağı için anayasa değişikliği istedi” iddiası üzerine, “Çoğunluğu bulamayacakları neredeyse kesinken milleti meşgul ediyorlar. Onun için anayasa, kanun değişikliklerinden önce zihniyet değişikliğine ihtiyaç var” dedi. Kılıçdaroğlu ise “50+1 oldu, şimdi bunu nasıl düşürebiliriz şeklinde bir arayışa girmişKılıçdaroğlu, dün Karamollaoğlu’nu ziyaret etti. İki lider ortak basın açıklamasında Erdoğan’ın anayasa değişikliği önerisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu se artık ülkeyi yönetemez. Kendisini ve koltuğunu düşünür” ifadelerini kullandı. “Muhalefetin kriminalize edilmeye çalışıldığı iddiası” üzerine Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: “Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Yasalara göre kurulmuş bir siyasi partiyi düşmanlaştırmak doğru ve ahlaki değildir. HDP bir siyasi partidir. Bizimle görüşmek isterse gelir, görüşürüz. Düşüncelerimizi karşılıklı paylaşırız. Şu aşamada bir ittifak ya da ittifak arayışı söz konusu değil. Sayın genel başkanla yaptığımız görüşmede de bir ittifak arayışı ya da oturalım bir ittifakı nasıl gerçekleştiririz, diye bir düşünce tartışılmadı. Seçim dönemi olduğu zaman siyasi partiler bir araya gelirler, ittifak görüşmesi yaparlar veya yapmazlar.” ‘Diyalog iyidir’ Karamollaoğlu ise “Bir diyaloğun başlamış olması hangi niyetle yapıKaramollaoğlu lırsa yapılsın iyidir” diyerek “Bize gelen ister AK Parti olsun ister HDP olsun onlarla da oturup bu meseleleri görüşmeyi işin tabiatı gereği olarak normal karşılıyorum” değerlendirmesini yaptı. Kılıçdaroğlu da HDP’li milletvekillerinin de TBMM’de yöneticilik yaptığını belirterek “HDP’li bir kişiyi, TBMM’yi yönetirken bir kişi rahatsız olmuyor da HDP bir parti olarak bizi ziyarete gelince mi rahatsız oluyor. Çifte standarda demokrasilerde yer yoktur” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, istifa eden milletvekillerinin CHP’nin değerleri konusundaki eleştirilerinin sorulması üzerine, “Hiç kimse CHP’nin inandığı yoldan, kurucu değerlerden ve bu ülkenin değerlerinden vazgeçtiğini düşünemez. CHP’yi, CHP’nin seçtiği kadrolar yönetiyor” yanıtı verdi. Enis Berberoğlu hakkında AYM kararına ilişkin ise Kılıçdaroğlu, “Arkadaşlarımız görüştüler, bu karar uygulanacak” dedi. AKILLIYSA GÖREVI BIRAKIR Kılıçdaroğlu, Boğaziçi olayları ve öğrencilere yönelik soru üzerine de “Bu çocuklara ben, ‘memleketimizin evlatları’ dedim. ‘Terörist’ diyorlar. Suç. Bir kişinin terörist sayılabilmesi için mahkeme kararı lazım. Ne yaptı, eline silah alıp adam mı öldürdü? Bir yerlerini mi taradı. Hayır. Anayasanın verdiği hakkı kullandığı için bir insan nasıl terörist ilan edilir? Çocuklarımızı, gençlerimizi kazanmak zorundayız” yanıtı verdi. Protestolara neden olan Rektör Melih Bulu için “Akıllı bir adamsa görevi bırakır” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Bu kadar dünyadan kopuk birinin Boğaziçi Üniversitesi gibi bir üniversiteyi yönetmesi zaten mümkün değildir” dedi. Kâbe ile ilgili tablonun provokasyon olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “O tabloyu yere atan, fotoğrafını çeken ve servis eden kişi provokatördür. Kayyım rektöre de söylüyorum, ‘onu bul’. Öğrencilerin haklı taleplerini gölgelemeye matuf bir provokasyondur” ifadelerini kullandı. Karamollaoğlu da Erdoğan’ın 2000’li yıllarda gençlere yönelik, “Direnin, pes etmeyin. Hangi baskı yapılırsa yapılsın, hakkınızı arayın” konuşmalarını anımsatarak “Kendisinin de geçmişteki ifadelerini dinlemesine ihtiyaç var. Bugünkü gençleri itham ederken, o teşvik etmiş. Gençler bunları okumuşlardır. ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediklerini yerine getirmişlerdir’ diye bir kanaat de var bende” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet DEVA Genel Başkanı Babacan ve İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’den Erdoğan’a ‘anayasa’ tepkisi: Anayasaya uymuyorlar zaten KILIÇDAROĞLU: TARİH IĞNELI FIRÇA BENİ HAKLI ÇIKARACAK ZAFER TEMOÇIN Kılıçdaroğlu’na Tank Palet cezası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın Katar ortaklı BMC’ye devredilmesini eleştirdiği açıklamaları nedeniyle açılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret davasında 100 bin liralık manevi tazminat cezası verildi. Kılıçdaroğlu, “Ben haklıyım. Ordunun en önemli fabrikalarını Katar ordusuna peşkeş çekti mi, çekmedi mi? Onların yargıçları beni tazminata mahkum edebilirler, hiç önemli değil” tepkisini gösterdi. Kılıçdaroğlu, 26 Kasım 2019’daki grup toplantısında, “Kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çekenlere dünyanın her tarafında vatan haini denir. Dini imanı para olanlar bu ülkeye ancak kötülük yapabilirler” dedi. Bunun üzerine Erdoğan, kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle Kılıçdaroğlu’na 250 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı. Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davada hâkim, davayı kısmen kabul ederek Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a 100 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti. Daha önce Kılıçdaroğlu’na yönelik tazminat cezası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmış, AİHM ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermişti. Davada, AİHM kararının dikkate alınmaması dikkat çekti. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada karara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bakın, ‘peşkeş çekti’ diyorum. Bir kuruş almadı, bedava verdi. Tarih beni haklı çıkaracak onları da mahkum edecek” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Akşener ifade verecek İİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, referandum sürecinde Yüksek Seçim Kurulu’na hakaret ettiği iddiasıyla bugün Ankara Adliyesi’nde ifade verecek. Akşener, referandum seçimlerinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “YSK suç işlemiştir. Türkiye 71 yıl sonra 1946 seçimlerinde yaşanan skandalların 2017 örneğini yaşıyor. Türkiye bu ayıbı sürdüremez” demişti. l ANKARA EMNİYET ENVANTERİNE KAYITLI Atatürk’ün heykeli hurdacıya satıldı iddiası CEMİL CİĞERİM Samsun 19 Mayıs Polis Meslek Yüksekokulu’nda bulunan Atatürk heykelinin hurdacıya satıldığı iddiası kentte büyük tepkiye neden oldu. Açıklama yapan Emniyet, heykelin satılmadığını Tekkeköy Sanayi Sitesi’nde bulunan demirciye tamir ve tadilat için gönderildiğini savundu. 19 Mayıs Polis Meslek Yüksekokulu tarafından bir süre önce yapılan hurda satışı ihalesinde, kullanılmayan diğer malzemelerle birlikte Atatürk heykelinin de hurda diye verildiği ileri sürüldü. Tekkeköy ilçesinde bir hurdacının bahçesinde görüntülenen Atatürk heykelini sosyal medya hesabından paylaşan CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türker, “Samsun’da bir kamu kurumu hurda olarak Atamızın heykelini satmış. Esnaf da satıyor. Yazıklar olsun size” dedi. Pazarlığı inkâr etti ADD Samsun Şube Başkanı Işık Özkefeli, heykeli satın almak için dün sabah saatlerinde hurdacıya gitti. Özkefeli, “Akşam bizden 5 bin lira istediler. Pazarlık yaptık 4 bin 500 liraya anlaştık. Parayı getirdim. Heykeli almak istiyorum. Atatürk büstünün o hurdacılar sitesinde yeri olamaz. Keşke bir hurdacıya değil, güzel sanatlar fakültesine gönderilseydi. ADD olarak konunun takipçisiyiz” dedi. Hurdacıya gelen bir vatandaş ise heykele 20 bin lira vereceğini söyledi. Bu sırada hurdalıkta bulunan heykeli kapalı depoya kaldıran bir polis memuru hurdacıya 2 bin 700 parça malzeme ve 16 araç satıldığını ancak Atatürk heykelinin listede bulunmadığını ileri sürdü. Polis, heykelin demir aksamında kırılmalar olduğunu ve onarıldıktan sonra boyanıp tekrar yerine konulacağını söyledi. İşyeri sahibi ise kimseyle pazarlık yapmadığını savunarak “Heykel satılık değil. Tamir olacak kısımları yapıldıktan sonra teslim edeceğiz” dedi. l SAMSUN Babacan Akşener İYİ Parti lideri Meral Akşener ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “yeni anayasa” çıkışını eleştirdi. Babacan, “Yeni anayasadan bahsedenlerin öncelikle hukuka saygılı olduklarını, anayasaya bağlı olduklarını, anayasanın kendileri için bağlayıcı olduğunu ortaya koymaları lazım, zaten uymadığınız bir metni değiştirmeye ne gerek var” derken Akşener de AKP’nin yeni anayasa konusunda bir hazırlığının bulunmadığının anlaşıldığını belirterek “Yine bir yün yumağı attılar” ifadelerini kullandı. Babacan, daha önce kedisini ziyarete gelen Akşener’e iadei ziyarette bulundu. Ziyaret sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Babacan, Erdoğan’ın “Yeni bir anayasayı tartışmanın vakti gelmiştir” açıklamasının sorulması üzerine hükümetin mevcut anayasaya uymadığını ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını da bağlayıcı kabul etmediğini söyledi. Babacan, “Bıraksınlar anayasayı onu biz çalışıyoruz. Onların anayasadan ne anladıklarının önemi yok uymuyorlar zaten, uymadıkları metni değiştirseler ne olur değiştirmeseler ne olur” dedi. Kendi hazırlıklarının sistem değişikliğini içerdiğini, sıfırdan yeni bir anayasa çalışmadıklarını belirten Babacan, Erdoğan’ın çıkışını “gündem değiştirme oyunu” olarak nitelendirdi. Teröristler kulübü Akşener de güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş çalışmalarının yeni anayasa yapmaya yönelik olmadığını ve sistem değişikliğini içerdiğini belirtti. Erdoğan’ın “yeni anayasa” çıkışıyla ilgili “Yeni anayasa dediğiniz zaman sıfırdan bir anayasa yapmak gibi bir iddia ise o zaman ikinci cumhuriyetin kuruluşu anlamını taşır ki bunun cevabını almamız gerekiyor. Anladığım kadarıyla Sayın Erdoğan bunu söyledi arkada da bir hazırlık yok” dedi. Muhalefet partilerini ziyarete başlayan HDP’den İYİ Parti’ye randevu talebinin gelmediği söyleyen Akşener, rektör protestolarıyla ilgili “31 Mart’a giderken çiftçilere Sayın Cumhurbaşkanı terörist dedi, esnafa terörist dedi, kendi partisine oy vermeyen Kürtlere terörist dedi, biz siyasilere zaten terörist dedi, dün itibarı ile o gençleri dinlemek yerine onlara terörist dedi. Ben bu genç arkadaşlarımıza bu terörist kulübe hoş geldiniz diyorum, aramıza hoş geldiler” dedi. Akşener, iktidarın protestolarla ilgili ‘provokasyon’ söylemini de eleştirerek “Provokatör varsa yakalayın ne işiniz var sizin dedikodu yapmak dışında” ifadelerini kullandı. Akşener, gençlere de uyarıda bulunarak “Haklıyken haksız duruma düşmeyin” dedi. Davutoğlu ile de görüştü Akşener, dün akşam saatlerinde ise Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu Ankara’daki evinde ziyaret etti. Akşener’in ve Davutoğlu’nun gündemdeki konularla ilgili olarak görüş alışverişinde bulunduğu belirtildi. Davutoğlu, sosyal medya hesabından “Evimize nezaket ziyaretinde bulundu. Kendisiyle keyifli bir sohbet imkânı bulduk” paylaşımında bulundu. l ANKARA