30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 5 ŞUBAT 2021 CUMA Erdoğan’ın gündeme getirdiği yeni anayasada Cumhur’un tavrı netleşiyor: Sistemden taviz yok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye’nin yeni anayasaya ihtiyacı var” diyerek kamuoyuna duyurduğu anayasa ile ilgili Cumhur İttifakı’nın görüşleri netleşmeye başladı. AKP’nin MHP ile birlikte yapmak istediği, sonrasında da muhalefet parSELDA tilerine sunacağı GÜNEYSU anayasa taslağında “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ilgili taviz verilmeyecek.” Cumhurbaşkanı seçimlerinde ilk turda geçerli olan yüzde 50 artı 1 oy oranı geçerliliğini koruyacak. İttifakın ilk hamlesi ise referandum için geçerli 360 milletvekili oyunu almak olacak. Ancak Meclis’te yeterli sayı bulunamazsa, 2023 seçimlerine mevcut anayasa ile gidilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa açıklamasının ardından dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü. Yaklaşık 1 saat süren görüşmede, iki liderin 2023 seçimlerine kadar kamuoyuna açıklamayı planladığı yeni anayasa üzerinde görüştükleri ifade edilirken, Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, iki lider de yeni anayasa çalışmalarında ilk hedef olaÖNCE 360’I ARAYACAKLAR AKP, yeni anayasa çalışmalarını MHP ile birlikte yapacak. AKP ve MHP’nin hazırlayacağı anayasa taslağı ise muhalefet partilerine sunularak, muhalefet partilerinden “destek” istenecek. İktidarın ilk hedefi ise parlamentoda anayasa değişikliğini referanduma götürmek için yeter sayı olan 360 milletvekilinin oyunu bulmak. Bu nedenle öncelikle iktidar kanadı, Meclis’te 10 bağımsız milletvekilini de kendi safına çekmeye çalışacak. Bununla birlikte diğer partilerdeki milletvekillerinden de “yeni anayasa için ittifaka destek verecek milletvekillerinin bulunduğu” ifade ediliyor. Eğer iktidar kanadı 360 yeter sayısını bulamazsa, 2023 seçimlerine de mevcut anayasa ile gidilecek. Bu durumda da Erdoğan’ın 2023 seçimlerindeki söylemini, “muhalefetin hayırcı bir tutum takınarak, yeni anayasayı kabul etmek istemediği ve yeni anayasa ile ilgili muhalefetin görüşlerinin samimi olmadığı” şeklindeki ifadelerin oluşturacağı belirtiliyor. rak “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini” güçlendirecek adımlar atacak. Buna göre, muhalefetin iktidardan beklediği “cumhurbaşkanının kararname yetkilerinde bir değişiklik öngörülmüyor.” Muhalefet partilerinin “güçlendirilmiş parlamenter sistem” çıkışının önünü kapatacak hamlelerin de yeni anayasa taslağında yer alması bekleniyor. Parlamenter sistemde, yasama organı, sözlü ve yazılı olmak üzere soru önergeleri, Meclis araştırması, Meclis soruşturması, “gensoru” gibi yollarla yürütmeyi dengeliyordu. Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte “Meclis’in denge ve denetleme gücünün ortadan kaldırıldığı” eleştirilerini haklı bulmayan iktidar kanadı, “milletvekillerinin doğrudan yasa teklifi verme yetkisinin bulunduğuna” dikkat çekerek, bu konuda da geri adım atmayacak. Yeni sistemde cumhurbaşkanının doğrudan kararname yetkisi bulunuyor. Yeni anayasada da cumhurbaşkanının kararname yetkisi korunacak. İktidar, böylece “muhalefetin güçlendirilmiş parlamenter sistemi yeniden gündeme getirmemesi için anayasa ile de adım atmış olacak.” Kararnamelerin anayasaya aykırı olması durumunda yeni sistemle getirilen Anayasa Mahkemesi’ne dava açma yetkisi bulunuyor. Ancak bu yasaların “nasıl denetleneceğine” ilişkin anayasada mevcut hüküm bulunmuyor. Anayasa değişikliği ile hükümet, bu duruma da “bir açıklık getirmek” istiyor. Erdoğan’ın dün bu nedenle Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile görüştüğü ve onun yeni anayasa ile ilgili görüşlerini aldığı ifade ediliyor. 50 artı 1 korunacak 2017’deki anayasa referandumunda, cumhurbaşkanı seçilmek için 50 artı 1 şartı getirilmişti. Muhalefet cephesi, “iktidarın gücünü korumak için yeni anayasayı gündeme getirdiği ve 50 artı 1’de değişiklik yapmak istendiğini” açıklamıştı. Ancak edinilen bilgiye göre sistemde var olan 50 artı bir şartı korunacak. Seçmenin oyunun ancak yüzde 50 artı 1’ini alan adayın “tüm Türkiye’deki mutabakatı sağlaması açısından da önemli olduğu” ifade ediliyor. l ANKARA DP Genel Başkanı Uysal, Yeniden Refah’ın lideri Erbakan’ı ziyaret etti: Ortak çözümde mutabıkız Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “üçüncü ittifak” iddialarına ilişkin “Ortak sorunlara ortak çözüm üretilmesi ve dertlere de derman olunması gerektiği konusunda mutabıkız ama şu anda ittifakla ilgili konuşmak için erken olduğunu düşünüyoruz” dedi. Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan’ı ziyaret etti. Ziyarete, DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt da katıldı. Uysal ve Erbakan, yaklaşık bir saat süren görüşme sonrasında ortak basın açıklaması yaptı. Erbakan, görüşmede Türkiye’nin sorunlarını müzakere ettiklerini söyledi. Halkın alım gücünün her geçen gün azaldığını belirten Erbakan, özel tüketim vergisi, elektrik, doğalgaz, köprü ve otoyollara yapılan zamları eleştirdi. DP Genel Başkanı Uysal da Türkiye’deki gündemin çok gerilimli olduğunu vurguladı. İşleyen demokrasi ve hukuk istediklerini belirten Uysal, yeni anayasa açıklamalarına ilişkin “Anayasa değişiklikleri büyük bir toplumsal mutabakatla yapılmalı” dedi. Anayasa değişikliği ihtiyacı olduğunu söyleyen Uysal, “Bu süreçte iyi niyetimizi korumak istiyoruz. Anadolu tabiriyle yürüyüşlerine bir bakacağız” diye konuştu. Uysal, “Anayasanın değiştirilmez maddelerinin tartışılmaz olması” gerektiğini de kaydetti. Erbakan ise yeni anayasa açıklamalarına yönelik “Hakkı üstün tutan, adil, bütün toplum kesimlerine adil yaklaşan bir işleyişi sağlayacak milli, yerli ve sivil bir anayasanın ortaya konması son derece önemli. Meclis dışındaki partilerin de mutabık kalacağı, görüşünün alınacağı şeffaf çalışma ile yürütülmesinde fayda olacaktır” ifadelerini kullandı. ‘Dertler ortak’ Erbakan, “üçüncü ittifak” ile ilgili soru üzerine ise “Türkiye’nin ve milletin sorunlarının çözülmesi, hukuk ve adalet alanında, sosyal alanda, ekonomi ve dış politikadaki tehditler konusunda geniş bir müzakere imkânı bulduk. Aslında milletimizin dertleri ortak. Ortak sorunlara ortak çözüm üretilmesi ve dertlere de derman olunması gerektiği konusunda mutabıkız. Ama şu anda ittifakla ilgili konuşmak için erken olduğunu düşünüyoruz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Erdoğan, AYM Başkanı Zühtü Arslan ile görüştü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa tartışmaları ve CHP’li Enis Berberoğlu’nun Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından verilen hak ihlali kararı gündemdeyken dün AYM Başkanı Zühtü Arslan ile görüştü. Saray’da basına kapalı yapılan görüşmede, AYM’nin Berberoğlu kararını Meclis’e göndermesinin ardından gerçekleşmesi dikkat çekti. Arslan’ın, Erdoğan’ın imzasıyla AYM’ye atanan İrfan Fidan’ın 9 Şubat’ta gerçekleştireceği yemin töreninin davetiyesini de ilettiği belirtildi. l ANKARA ‘Evlat nöbeti’nde 23’üncü kavuşma Diyarbakır’da HDP binası önünde oturma eylemi yapan ailelerden Selma Han’ın oğlu Onur (29), ikna girişimiyle terör örgütü PKK’nin barınma alanlarından kaçarak, güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan Onur Han, güvenlik güçlerince sorgu işlemlerinin tamamlanmasının ardından Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’na getirilerek annesiyle buluşturuldu. Buluşmada duygu dolu anlar yaşandı. 7 yıl aradan sonra oğlu Onur’a kavuşan Selma Han, mutluluk gözyaşları dökerek, uzun süre sarıldığı oğluyla hasret giderdi. Selma Han’ın oğlu Onur’un da teslim olmasıyla, evlatlarına kavuşan aile sayısı 23 oldu. l DHA Gençlikten gençliğe direnen ve alışkanlıklarını asla değiştirmeyen ülke Eski nesilden çok farklı donanımları olan... İçindeki ateşle haklılığının arkasında ve haksızlığın da karşısında hesapsızca duran... Bu siyasi iklimde bile gözünü kırpmadan sokaklara çıkan... Ve polisin, hukukun, devletin elinden şimdilik alınan bu genç insanlar... Yarın seçim olduğunda sizce hangi partiye oy atacaklar? Kendisini, gençliğin yoldaşı değil de velisi gibi gören bir partiye mi oy verecekler? Birkaç milletvekilinin sıra dışı azmi yetecek mi o gençler için CHP’ye güvenmeye? Sağ kanatta duran bir parti olduğu halde sol söylemlere yakın bir dil kullandığı için İYİ Parti’ye mi yönelecekler? Mansur Yavaş’a güvenmek ya da Meral Akşener’deki değişimi görmek kamçılayacak mı onları oy vermek için sandığa gitmeye? Başı kendi içinde de kendi dışında da beladan kurtulamayan HDP’de mi toplanacak o gençlerin oyları? Demirtaş’ı sevmenin gücü, yetecek mi ülkeyi değiştirmeye? Şahsi anayasa Hayal kurarken bile gerçekçi olmakta fayda vardır. Ki hayallerin gerçekleşme ihtimali kırılma ihtimalinden yüksek olsun. Gençlikten gençliğe kurulan bu itiraz dilinden medet ummak için artık o dili tüm bir ülkenin, her neslinin ortak fiili yapmak gerekiyor. Gençliğin güçlü nefesiyle yaktığı her fitili, yetişkinliğin tık nefesiyle üfleye üfleye söndürmek suretiyle geldiğimiz şu noktada, irili ufaklı tüm muhalifler artık gerçekten bir araya gelip, olmak ya da olmamak çelişkisinden çıkarak “olmayı” net bir şekilde tercih ettiklerini kanıtlamak zorundalar. Adil bir seçime, çoğulcu demokrasiye ve sağlıklı koalisyonlara imza atabileceklerini göstermek zorundalar. 1960 Anayasası gibi aydınlık yüzlü ve devrimci bir anayasa vaadiyle ortaya çıkmayan... Seçim sonrası kuracağı başarılı bir koalisyon modelinin anlaşmalarını şeffaf ve güvenilir bir şekilde şimdiden yapmayan... Ülkeyi “en baştan” ve “eskisinden daha sağlam” kuracağını ispatlamak için omuz omuza, mucizevi bir politik çıkış yolu aramaya hızla başlamayan muhalifler; bu halkı, bu siyasi kâbustan kurtaramazlar. Bir bakmışız ki seçim sonrası yeni ve şahsi bir anayasayla birlikte, yeni ve şahsi bir Türkiye’ye de uyanıvermişiz. Eski hatalarımızla birlikte eski kaderimizi de başarıyla yeniden inşa etmişiz. Katlanabildiklerimiz ve katlanamadıklarımız Temel hak ve özgürlüklerimizin elimizden artık tamamen alınmasına... İktidardakilerin tahtlarından bir daha hiç inmemesine... Tarımdan ekonomiye, eğitimden hukuka her alanda alınacak kararlarda ilk sözün de son sözün de tek bir kişide olmasına... Meseleleri tartışmaya açmaya, sokaklara çıkıp eylem yapmaya, medyada iktidara gözünün üzerinde kaşın var demeye kalkanların boynunun vurulmasına... Anaokulundan üniversitelere kadar çocukların ve gençlerin artık sadece külliyelerde okumasına... İçki ve sigara gibi sağlığa zararlı tüketimlerin ardından tiyatro, dans, performans, resim, heykel, şiir, edebiyat gibi alanların da halk sağlığına bir tehdit olarak görülüp, devlet denetimine sokulmasına... Ailenin kutsallığına zeval verdiği varsayılan her türlü derneğin, kurumun, ideolojinin köküne balta vurulmasına... Heteroseksüel cinsellik dışındaki tüm cinsel yönelimlerin külliyen yasaklanmasına? Kadın, hayvan çocuk, insan, işçi, memur, öğrenci haklarından, çevre sorunlarından, özgürlükten, bağımsızlıktan bahseden herkesin anında terörist olarak içeri alınmasına... Küçük kız çocuklarının erkenden evlenebilmesine... Ev içlerinde kolların kırılıp yen içinde kalmasına, kadınların kan kusup kızılcık şerbeti içtim demeye mahkum bırakılmasına... Yasaklara uymayanların, ille de muhalefet yapacağım diyenlerin, ibreti âlem için meydanlarda sallandırılmasına... Tüm yazılı, görsel ve sosyal medyada iktidar lehine tek laf edenin boynunun vurulmasına... Hangi savaşa girilip hangi savaştan çıkılacağına, neyin barış, neyin savaş olduğuna, hangi dine inanılıp hangi dine inanılmayacağına tek adamın karar vermesine... Ve o tek adamın asla hesap vermemesine hepimiz aslen her türlü hazırız. Peki... Başımızda bunca bela olmasına rağmen, Alışkanlıklarımızı değiştirmeye hâlâ neden bir türlü hazır olamıyoruz? Landrut’tan ‘reform’ yorumu: Olumlu karşılıyoruz Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus MeyerLandrut, dün Kayseri Ticaret Odası’nı (KTO) ziyaret etti. MeyerLandrut bu yılın başında AB ve Türkiye için yeni bir fırsat penceresi açılmasını ümit ettiklerini dile getirerek önümüzdeki aylarda pozitif gündemin daha da somutlaştığını görmeyi dilediklerini söyledi. Türkiye’deki hükümetin reform paketiyle ilgili bir açıklama yapan Landrut, “Bunu olumlu karşıladık. Bu paket içerisinde önemli konular yer alıyor. Ekonomik reformlar, yargı reformları, AB eylem planları, insan hakları eylem planı gibi. Bu, ülkede yapılan çalışmalar açısından çok büyük bir önem taşıyor. Aynı zamanda AB ve aday ülke olarak Türkiye arasındaki ilişkiler açısından da önem taşıyor. Bu bağlamda ne gibi gelişmeler olacağını bizler de merak ediyoruz, takip edeceğiz” dedi. l AA Davutoğlu’ndan Erdoğan’a çağrı: Öğrencileri dinleyin Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Boğaziçi Üniversitesi olaylarına ilişkin sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Bugün sizden beklenen her kesimden insanların bulunduğu geniş insan ve akademisyen kitlesini topluca terörist ilan etmek değil, onları dinleyerek bu sorunun gerilim haline dönüşmesini engellemek” dedi. Davutoğlu, Gezi Parkı eylemlerine de gönderme yaparak “empati” istedi. Davutoğlu, AKP’li Melih Bulu’ya da istifa çağrısı yaptı. Bu arada Kızılay Metro Çarşısı’nda esnafı ziyaret eden Davutoğlu gazetecilerin sorusu üzerine yeni anayasa tartışmalarına ilişkin, “Anayasayı değerli kılan içindeki değerlerdir, yeni unsurlardır. Gerek Sayın Erdoğan’ın gerek Sayın Bahçeli’nin açıklamalarında yeni bir unsur yok. Önce samimiyetin görülmesi lazım” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle