03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 27 ŞUBAT 2021 CUMARTESİ HDP EŞ GENEL BAŞKANI PERVİN BULDAN, ‘AÇIKLAMAZSAK NAMERDİZ’ DEMİŞTİ Çıray, ‘çözüm vaatlerini’ sordu İYİ Partili Aytun Çıray, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’ın “çözüm sürecinde verilen vaatleri” açıklayacaklarını duyurmasını TBMM gündemine taşıdı. HDP Eş Genel Başkanı Buldan hafta başında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik, “Çözüm sürecinde bize, partimize vaat ettiklerini elbet açıklayacağız. Açıklamazsak namerdiz” açıklamasını yaptı. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Çıray, Buldan’ın açıklamaları için “Ustalıkla unutturulmaya çalışılan bu hakikatin hatırlamatılmasına vesilesi olması bakımından büyük önem taşıyor” dedi. “20132015 yılları arasında ‘çözüm süreci’ adı altında PKK terör örgütü ile bir müzakere süreci yürütüldü” diyen Çıray, “Söz konusu süreç o dönemde milletimizin desteğini kazanmaya yönelik bir propaganda ve beyin yıkama kampanyası şeklinde yaşandı. Bu süreçte HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan gibi milletvekillerinin önemli roller üstlendiklerini biliyoruz. Görev yaptığım ‘FETÖ Araştırma Komisyonu’nda zamanın MİT Müsteşarı Sayın Emre Taner’in anlatımlarından anlıyoruz ki, HDP milletvekilleri bütün girişimlerini Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve ilgili bakanların ve kurumlarının bilgisi ve onayı dahilinde yapmışlardır” dedi. ‘Hatalardan kimler sorumlu’ Çıray, Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şunları kaydetti: “Kandil fotoğraflarının, dönemin başbakanının bilgisi dahilinde yürütülen toplantılara ait olduğunu ve bu toplantıların sonuçlarını devlete ve hükümete sundukları doğru mudur? Çözüm sürecinin Türk milletinin ağır bedeller ödemesine yol açan hatalarından kim ya da kimler sorumludur? TSK’ye ait araçların, İHA’ların PKK terör örgütünün merkez üssünün üzerinde içlerinde Buldan’ın olduğu heyeti korumak için uçurulduğu doğru mudur? Çözüm sürecinin sonuçlanması halinde HDP’lilere hangi vaatlerde bulunuldu.” l İç Politika LE MONDE GAZETESİ AKŞENER, KAFTANCIOĞLU VE KORUR’U YAZDI Artık tek yıldız değil Le Monde’da çıkan yazıda “Erdoğan’ın tek yıldız olduğu dönem bitti” denilerek Akşener, Kaftancıoğlu ve Fincancı’nın başarılarına dikkat çekildi. Yazıda, iktidar blokunun yanına çekmek istedikleri Akşener’in, “Başıma silah dayasalar da olmaz” yanıtı aktarıldı. Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yolundaki “üç engel” olduğunu ileri sürdü. Le Monde gazetesinde yayımlanan “Türkiye’de Erdoğan’ın yolundaki üç kadın” başlıklı yazıda, Akşener, Kaftancoğlu ve Meral Akşener Fincancı’nın siyasetteki yeri incelendi. ‘Silah dayasalar olmaz’ “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin siyaset semalarındaki tek yıldız olduğu dönem bitti” denilen yazıda 2019’daki yerel seçimlerde AKP’nin aldığı sonucu bir “mağlubiyet” olarak değerlendirildi. Yerel seçimlerden sonra aralarında kadınların da bulunduğu muhaliflerin kendini toparlayarak “orCanan Kaftancıoğlu ganize olduğuna” dikkat çekilen, “Ancak aralarında yalnızca erkekler yok. Kadın muhalifler çevresindeki spot ışığını çalıyor. Farklı siyasi kanatlardan gelen güçlü karakterli kadınlar, Erdoğan’ın ‘yeni Türkiyesi’nde’ dirsekleriyle kazıyarak ilerlemeli” ifadelerine yer verildi. Kaftancıoğlu, “feminist, motosiklet tutkunu, LGBTİ destekçisi bir doktor” olarak tanımlanırken, CHP’nin sağ kanadı tarafından HDP’ye yakınlığından dolayı eleştirilŞebnem Korur Fincancı diğine işaret edildi. Siyasetteki kadınların “en coşkulusu” olarak tanımlanan Akşener’in ise “milliyetçi siyasetin elitlerinden biri” olduğu ifadelerine yer verildi. Le Monde’a konuşan Akşener’in, “Erdoğan’ı korkutabilen tek kişi benim” sözlerine yer verildi. Le Monde, AKP ve MHP’nin İYİ Parti’nin yanlarında yer almasını istediğini ancak Akşener’in bu konudaki, “Başıma silah dayasalar da olmaz” yanıtını aktardı. l İç Politika ‘TEKNİK ÇÖZÜM’ ÖNERİSİNİ YİNELEYEN SAVUNMA BAKANI AKAR: S400 mektubuna yanıt verilmedi İSTANBUL BAROSU: KABUL EDİLEMEZ Mert Yaşar’ın tutuklanmasına TEPKI Avukat Mert Yaşar’ın, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in sözlerini sosyal medya hesabından paylaştığı için “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan tutuklanması tepki çekti. İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklamada Mert Yaşar’ın tutuklanmasının, “ÖzgürMert Yaşar lük ve güvenlik hakkı bakımından kabul edilemez bir uygulama” olduğu belirtildi. Twitter’da AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’in yaptığı bir açıklamaya dair haberi alıntılayarak paylaşan avukat Mert Yaşar hakkında soruşturma başlatılmıştı. “cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine hakaret” suçlamalarıyla hakkında soruşturma başlatılan Yaşar, gözaltına alınmış ardından “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan tutuklanmıştı. İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklamada, “Halihazırda İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10. maddesine dair AİHM içtihadına açıkça aykırı bir düzenleme olan cumhurbaşkanına hakaret suçuna ilişkin TCK md. 299 hükmü, bu türden keyfi uygulamaların yoğunlaşmasıyla birlikte tek başına bir hukuk güvenliği ve öngörülebilirlik sorununa dönüştürülmüştür” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD ile yaşanan S400 geriliminde “teknik çözümlerin mümkün olduğunu” söyledi. Akar, “Problemlerin çözümü için muhataplarımıza yazdığımız mektuba da halen cevap verilmemiştir” dedi. Kayseri Orduevi’nde düzenlenen şehit ve gazi çocuklarına tablet dağıtım törenine katılan Bakan Akar, artan risk ve tehditler karşısında ABD’den Patriot, Fransa ve İtalya’dan SampT hava savunma sistemlerini almak istediklerini ancak mümkün olmadığını belirtti. Bunun üzerine istenen şartları sağlayan Rusya’dan S400 sistemlerinin alındığını anımsatan Akar, şöyle devam etti: “S400 milli bir meseledir. Türkiye bu tercihi ile egemenlik hakkını kullanmıştır. Türkiye’nin son 10 yılda Patriot alımı konusunda fırsatı olmasına rağmen S400 almayı seçtiği yönündeki ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. 10 yıl boyunca ABD tarafına sorulan tekliflerimizle ifadelerimiz, teknolojik işbirliği, erken teslimat ve uygun fiyat beklentilerimize gereken cevap alınamamıştır. Problemlerin çözümü için muhataplarımıza yazdığımız mektuba da halen cevap verilmemiştir. ABD’nin tehdit anlamında kaygısını ele almaya defalarca hazır olduğumuzu da belirttik ve ısrarla şunları söyledik; S400 Savunma Sistemi tehdit ve tehlikeye karşı ihtiyaç duyulduğunda kullanılır, Türkiye’ye karşı bir taarruz niyeti yoksa kimseye zararı yoktur. NATO’nun dahil olabileceği ortak çalışma teklifimiz masada, biz görüşmeye hazırız. S400 meselesi üzerinden F35 başta olmak üzere birtakım kısıtlamalar uygulanması müttefiklik duygularına uygun değil. ABD, NATO ve bölge ile güçlü işler yapacağımıza inanıyoruz.” Yunanistan’la gerilim Bölgede yaşanan sorunları barışçıl yollarla çözmek istediklerini ifade eden Akar, Yunan F16’larının Çeşme gemisine yönelik tacizine gerekli yanıt verildiğini belirtti. Akar, “Yunanistan, Türkiye ile problemlerini, TürkiyeAvrupa Birliği veya TürkiyeABD problemi haline getirmeye çalışıyor. Bu durum ne hukuki ne de ahlaki ve hiç de bir pratik değeri yok. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında suyunda gözümüz yok. Ancak kendi haklarımızdan da asla vazgeçmeyiz” dedi. l AA Dokunulmazlıklar korunmalı CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aşı sorusuna yanıt veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı uyardı. Öztrak, “Ücretsiz gelen aşıya 12 dolar ödedim’ diye fatura kesen DMO’dan sorumlu Hazine ve Maliye Bakanı. Bu açıklamayı kim yaptırdı? Anlaşılıyor ki Saray’da, kabinede sizi yemek isteyenler var” dedi. Öztrak CHP’nin fezlekelere yönelik tavrına ilişkin “Erdoğan, ‘Eller hemen iner, kalkar’ diyor. Böyle bir ortamda adalet tecelli edebilir mi? Genel Başkanı ‘Her şeyden önce haki hukuk, adalet’ diyen partimizin, bu vesayet rejimi karşısında maldir. Anayasanın 83’ünhangi partiden olursa olsun cü maddesine göre partilemilletvekilinin dokunulmazrin bu konuda grup kararı allığının korunmasının önemli ması mümkün değil” dedi. olduğunu düşünüyoruz. BuHDP Eş Genel Başkanı Pernu Erdoğan’ın kibrine emavin Buldan’ın “çözüm sürecinnet edemeyiz” ifadelerini de bize vaat edilenleri açıkkullandı. layacağız” sözlerinin anımsaÖztrak, partisinin genel Faik Öztrak tılması üzerine Öztrak, “Germerkezinde düzenlediği baçeklerin er ya da geç ortaya sın toplantısında, “İYİ Parti’nin, ‘fez çıkmak gibi güzel bir huyu vardır. Bu lekelere evet diyeceğiz’ açıklaması gerçekler hiçbir şekilde gizli kalmave CHP’nin fezlekelere karşı tavrı ne malıdır. Bugüne kadar neden bekleolacak sorusu üzerine”, “Her parti mişler. Bir an önce herkes bildiklerini nin kendine has bir tavrı olması norr açıklamalıdır” dedi. l ANKARA yınpederleri sayesinde bir makama geldikleri de görülmüş bir şey değildi. Cumhuriyet tarihindeki cumhurbaşkanı ‘Saray’a damat ve başbakanların damatlarının durumuna bir göz ataolasın!’ cak olursak bırakın damatların bir makama gelmesiBaşlıktaki temenniyi hem dua hem de beddua olarak anlamak mümni, tam tersine kayınpederleri nedeniyle cezalandırıldığını görüyoruz. kün. Dönemine göre değişir tabii. Kanuni döneminCezalandırılan de beddua olarak algılanan bu söz, “şahsım devleti”nde dua olarak algılanır. Bu algıdaki farklılığı, padişah efendilerimizin öncelik sırası belirler. Kimi zaman devlet, kimi zaman aile çıkarı önceliklidir. Mesela Kanuni, damatlardan Kara Ahmet Paşa ile Ferhat Paşa’yı devletin ve milletin çıkarlarını öncelediği için boğdurtmuş, Pargalı İbrahim’i ise kendi tahtı ve otoritesine şirk koşması nedeniyle katletmişti. İktidarı süresince veziriazam ya da paşa olan üç damadı da halleden Kanuni’nin döneminde birine beddua etmek istiyorsan “Saraya damat olasın” denirdi herhalde. Aslında bu beddua, beş yılda üç vezirinin kellesini alan Kanuni’nin babası Yavuz döneminde “Yavuz’a vezir olasın” şeklinde literatüre girmişti. Gerçi Yavuz’un dedesi Fatih Sultan Mehmet de üç vezirinin kellesini almıştı; lakin o bunu 30 yılda yaparken “boynuz kulağı geçer” misali torunu Yavuz, üç vezirin katlini beş yıla sığdırmıştı. Gelelim günümüze... Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün adı günümüzde Saray olunca doğal olarak Reis’i de günümüzün padişahı olarak saymak mümkün. Tabii sadece Saray’da oturması nedeniyle değil, damatlar Metin Toker, ikinci Cumhurbaşkanımız İnönü’nün damadıydı. Mesleği gazetecilikti. DP iktidarı döneminde sırf İnönü’nün damadı olması nedeniyle iki kez hapse girdi. Üçüncü Cumhurbaşkanımız Celal Bayar’ın damadı Ahmet İhsan Gürsoy, DP iktidarı döneminde Kütahya milletvekilliği yaptı. Bayar, üzerinde büyük bir etkisi olduğu Menderes’e, “Ednan Bey, şu bizim damat çok iyi bir tıpçıdır. Kendisini Sağlık Bakanı yapmanızı reca ediyorum” dese Menderes katiyen reddetmezdi. İki dönem milletvekili olan Gürsoy, Yassıada’da yargılandı ve Kayseri Cezaevi’nde hapis yattı. Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in ve Cevdet Sunay’ın damadının adını bile kimse bilmiyordu. Fahri Korutürk’ün damadı Ahmet Arzık, Robert Kolej’den sonra ODTÜ’de endüstri mühendisliği okumuş, ardından da Hacettepe Tıp’tan mezun olmuştu. Ünlü gezeteci Nimet Arzık’ın da oğlu olan Ahmet Arzık, kayınbiraderleri gibi çok iyi bir eğitim almasına rağmen kendi alanlarında bürokrat olarak çalıştı. padişahlara ait tüm yetkilere sahip olması da padişahlığının kanıtı. Bu dönemde birine “Saray’a damat olasın!” dense bunun beddua mı, yoksa dua mı olacağına siz karar verin. Evren’in damadı Başbakanlardan Demirel ve Ecevit’in çocuğu yoktu. Demirel’in kardeşleri ve yeğenleri nedeniyle başı hayli ağrıdı. Hatta iki yeğeni yargılandı ve hapis de yatAlbayrak işe iade davası açsa tı. Gazetelerde haklarında her türlü ağır eleştiri yapıldı. Demirel’in bırakın yargıya Berat Albayrak’ın “görev müdahale etmesi basında çıden affını” kabul eden Cum kan yazılardan “Ailemize salhurbaşkanı, son günlerde dırı yapılıyor” diye yakınması damadının bakanlık dönemi da olmadı. ne yönelik eleştiriler karşısın 12 Eylül darbesinde kenda hemen damadını koruma dini padişah gibi yetkilerya aldı. Berat Bey’in ne ka le donatan cunta lideri Kedar başarılı olduğunu uzun nan Evren, MİT’çi damadı uzun anlattı. Madem başarı Erkan Gürvit’i kendisine gülıydı, kalsaydı yerinde. Keşke venlik ve istihbarat danışmaişçi ve memurlar gibi bakan nı yaptı. Ama en kudretli zalar da işe iade davası açamanında bile Erkan Gürvit’in bilse. Öyle bir şey mümkün “Boğaz’da iki milyona ev alolsaydı ve Berat Bey de bu dı” haberlerinden ünlü MİT konuda dava açsa kesin ka raporunu basına sızdırdızanırdı. Çünkü bizzat icranın ğı iddialarına kadar basında başı başarısını ilan etti. aleyhine çokça yazılıp çizildi. Osmanlı döneminde padi Kimse ne hapis yattı ne tazşah kızları ya da kız kardeş minat ödedi. leriyle evlenerek saraya daBerat Albayrak, Erdoğan’a mat olanlar, kerameti kendamat olunca önce Ahmet dinden menkul isimler değil Çalık’ın şirketlerine CEO oldi. Enderun’da yetişmiş ve du. Hem de hiç iş tecrübedevletin önemli makamların si olmamasına rağmen. Sonda görev yapan paşalar ge ra hop milletvekili, ardınnellikle saraya damat olabi dan da bakan yapıldı. Enerlirlerdi. Saraya damat olmak, ji Bakanlığı’ndan Maliye devlet bürokrasisinde hızBakanlığı’na geçti. Maşallah la yükselmenin de en önemli damada! Her konuda uzman. aracıydı elbette. Ama ucunBiz de sevdiğimiz bekâr da kelle vermek de vardı. erkeklere “Saray’a damat Şimdi şükür öyle bir duolasın” diye temennide burum yok. En fazla görevden lunsak bu dönemde alacağıalınırlar. Gerçi Erdoğan dö mız yanıt, “İnşallah!” olur kenemine kadar damatların ka sinlikle. ‘Yeni anayasa’ tartışmasına dair görüşler paylaşıldı Kılıçdaroğlu, SOL Parti ile görüştü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SOL Parti heyetiyle bir araya geldi. CHP’den yapılan açıklamaya göre Kılıçdaroğlu, SOL Parti Başkanlar Kurulu üyeleri Önder İşleyen, İlknur Başer, Gizem Gül Kürekçi ve SOL Parti MYK üyesi Mehmet Soğancı’yı parti genel merkezdeki makamında kabul etti. Bir saat süren görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan İlknur Başer, Kılıçdaroğlu ile yeni anayasa tartışmalarına ilişkin partilerinin görüşlerini paylaştıklarını söyledi. Anayasa tartışmalarını “toplumun önüne konulmuş bir tuzak” olarak nitelendiren Başer, “AKP’nin bugün toplum nezdinde meşruiyetini kaybettiği ve meşruiyetini kaybeden bir siyasi partinin anayasa tartışmasını yaptıramayacağını düşünüyoruz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet İYİ Partili Dervişoğlu, fezlekeleri değerlendirdi: İçeriği bilmeden karar verilemez İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, beraberindeki heyetle birlikte dün Diyarbakır’da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretlerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, TBMM’ye iletilen fezlekelere ilişkin, konunun kamuoyunda konuşulduğu gibi olmadığına dikkat çekerek “TBMM’de fezlekeler milletvekillerinin hakkındaki isnatlarla ilgili soruşturma ve dava açılmasına izin veren bir soruşturma izni niteliğindedir. Bu fezlekeleri görmeden, içeriğini bilmeden ve onun hukuki değerlerini anlamadan hemen bir karar verebilmek asla mümkün değildir. Kimse, dokunulmazlık kalkacak ve milletvekillerinin vekilliği düşecek gibi görmesin. Bu soruşturma izni benimle ilgili de olabilir, başka milletvekili için de olabilir” dedi. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle