03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA 11 27 ŞUBAT 2021 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.4060 17.9 kuruş 8.9830 15.4 kuruş 10.3700 12.6 kuruş 15.08 0.16 puan 1471 16.82 puan 2865.98 44.93 lira 421.75 5.39 lira Dışarıda ABD tahvilleri ve içeride ekonomi politikalarıyla ilgili belirsizlik etkiledi Piyasada yüksek gerilim Dolar kuru 7.49 lira, Avro 9.08 lira seviyesine kadar yükseldi. Borsa İstanbul ise yüzde 1.1 düştü. Hem yurtdışı hem yurtiçi mali piyasalarda hafta başında bu yana yaşanan gerilim, dün tam anlamıyla zirve yaptı. Dolar/ TL, özellikle ABD 10 yıllık tahvil getirisinin ani bir şekilde yüzde 1.6’nın üzerine çıkması sonrası gelişen ülke para birimlerinde görülen sert değer kaybı hareketine katıldı. Dolar/ TL’de geçen hafta görülen en düşük seviye olan 6.9’lardan başlayan yükselişle birlikte TL bu yılki kazanımlarının tamamını kaybetti. Bulut ortaya çıktı TL, ABD faizlerindeki yükselişe sıkı bir para politikasıyla girse de bunun sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler baskı unsuru olmayı sürdürüyor. Örneğin Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un, sosyal medyadan açıklama yaparak gelişen ülke paraları arasında, en yüksek faizi verdiği halde parası en çok değer kaybeden ülkenin Türkiye olduğunu, faiz politikasıyla paranın değerinin korunamayacağı söylemesi ve “Birileri özellikle birileri, faiz artırmak ile kurun kalıcı düşürülemeyeceğini sadece ülkesinin kaynaklarını kısa vadede sömürttüğünü anlamıştır” demesi dikkat çekti. Aceleci davranıldı Önceki gece 7.4550 lirayı gören dolar, dün 7.4870 liraya kadar çıktı. Avro ise 9.0790 liraya kadar yükseldi. Borsa İstanbul da açılışta 1443 puana kadar inerken günü yüzde 1.13 düşüşle kapattı. Öte yandan ABD piyasalarında ise farklı bir tartışma başladı. Enflasyona endeksli tahvil ve vadeli kontratlara bakarak ABD merkez bankası Fed’den erken sıkılaştırma bekleyen yatırımcıların fiyatlamada aceleci davrandığı yorumları yapılıyor. Fed’in 2008 küresel mali krizinden sonraki sabrına bakarak karar verilmesi durumunda, bu beklentiler zamansız kalacak. l Ekonomi Servisi Reuters KÜRESEL TÜRBÜLANS VE ALBAYRAK ETKISI Hayri Kozanoğlu İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, eski Hazine Bakanı Albayrak’ın yeniden hükümette yer alacağı söylentileriyle piyasalarda çalkantı oluştuğunu hatırlatarak “Bu sadece isminin zikredilmesiyle değil, 20192020’da uygulanan ekonomi politikalarına Cumhurbaşkanı’nın sahip çıkmasıyla da ilgiliydi” diye konuştu. Buna ABD Başkanı Biden’ın 1.9 trilyon dolarlık harcama paketini hayata geçireceğiyle ilgili haberlerin ilave olduğunu anlatan Kozanoğlu, şöyle devam etti: “Önde gelen bazı uzmanların bunun enflasyonist etki yaratacağı yorumları ve en son ABD’de işsizliğin düşük çıkması tahvilde çalkantıya neden oldu. 10 yıllık tahvil getirileri 1.5’in üzerine çıktı. Bu dünyada faizlerin yükseleceği algısı oluşturdu ve satış başladı. Faizlerin yükselmesi, göreceli olarak Türkiye benzeri ülkelerdeki yüksek faizi daha az çekici hale getirir.” Türkiye’nin kırılganlıklarının devam ettiğini belirten Kozanoğlu, “Dünyadaki küçük sarsıntının Türkiye’ye çok daha şiddetli yansıdığını geçmişte gördük, bugün de benzeri oldu” dedi. l MUSTAFA ÇAKIR/ ANKARA ÜRÜN DEPODA KALDI Elma üreticileri destek bekliyor Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunan büyükşehir belediye başkanları ile 60’a yakın ilçe başkanlarına mektup göndererek bölge çiftçisinin elinde kalan yüksek miktardaki elma stokları için destek istedi. Çanakkale’nin coğrafi işaretli Bayramiç elmasının tanıtılması, yerel kalkınmanın sağlanması amacıyla yerel yönetimlere çağrıda bulunan Gökhan, “Gerek sosyal sorumluluk gerekse yardım projelerinizde yöremizin coğrafi işaretli ürünü olan Bayramiç elmasını tanıtmak ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak isterseniz, bizleri çok mutlu etmiş olursunuz” diye konuştu. Ülkür Gökhan l İZMİR SUÇ GELİRLERİNDE ‘Finansal grup’ tanımı değişti Suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesine ilişkin yükümlülüklere uyum programı hakkında yönetmelikte değişiklikler yapıldı. MASAK’ın düzenlemesine göre, yönetmeliğin tanım maddesine “finansal grup” başlığıyla ekleme yapıldı. “Yükümlü” sıfatıyla yapılan ek ile finansal grup “Merkezi Türkiye’de ya da yurtdışında bulunan bir ana kuruluşa bağlı veya bu kuruluşun kontrolünde bulunan Türkiye’de yerleşik finansal kuruluşlar ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari vekil ve benzeri bağlı birimlerinden oluşan grup” olarak tanımlandı. Finansal gruplar bu tür finansmanın önlenmesi için risk temelli yaklaşımla oluşturulacak uyum programı uygulama yükümlüsü olacak. l Ekonomi Servisi OCAK 2021 VERİSİ Altında ithalat yüzde 20 düştü TÜİK’in “Dış Ticaret İstatistikleri, Ocak 2021” raporuna göre, ihracat geçen ocak ayında 2020 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 2.3 artarak 15.1 milyar dolar olurken, ithalat yüzde 5.9 azalarak 18.1 milyar dolara indi. Buna göre dış ticaret açığı da yüzde 32.8 azalarak 3 milyar dolara geriledi. Geçen yılın dış ticaretine, özellikle ithalat açısından damga vuran altın ise yıla sakin başladı. İthalat yüzde 20.4 düşerek 1 milyar 397 milyon dolar olurken ihracat yüzde 319.7 artarak 40 milyon dolar oldu. l Ekonomi Servisi Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bu ay 2 bin 719 TL liraya yükseldi Mutfakta yangın büyüdü Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türkİş), Türkiye’deki “açlık” ve “yoksulluk” sınırlarıyla ilgili periyodik araştırmasının şubat ayı sonuçları, ülkede yaşanan ekonomik kriz ve Covid19 salgınının özellikle emekçi gelirleri üzerindeki yıkıcı etkisini dikkat çekici şekilde ortaya koydu Araştırmaya göre, 2021 Şubat ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2 bin 719 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 8 bin 856 TL oldu. Bu kapsamda açlık sınırını ifade eden mutfak enflasyonu aylık bazda yüzde 2.5, yıllık bazda yüzde 20.4 arttı. Günlük 90 lira Ayrıca açlık sınırı geçen aya göre 67 lira, Şubat 2020’ye göre 462 lira, yoksulluk sınırı da aynı sırayla 218 lira ve 1503 lira yükseldi. Dört kişilik ailenin günlük gıda harcamasının 90 TL’yi aştığı belirtilen Türkİş açıklamasında, işveren ve hükümet tarafından oyçokluğuyla belirlenmiş olan asgari ücretin net 2 bin 826 lira olduğu da hatırlatıldı. l Ekonomi Servisi ‘HIZMET’TE AYLIK ÜFE YÜZDE 2.06 TÜİK’in “Hizmet Üretici Fiyat Endeksi, Ocak 2021” raporuna göre, HÜFE geçen ay önceki aya göre yüzde 2.06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21.11 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 15.87 arttı. Aylık artış, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 0.63, konaklama ve yiyecekte yüzde 2.66, mesleki, bilimsel ve teknikte yüzde 3.89, idari ve destekte yüzde 4.85 oldu. Ayrıca bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 2.37, gayrimenkulde yüzde 0.12 azalış görüldü. ‘ÜCRETSIZ IZIN ISTISMARI’ IÇIN DÜZENLEME ISTENIYOR Hakİş, işverenlerin “ücretsiz izin istismarı”nın önüne geçilmesi için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na başvurdu. Hakİş Genel Başkanı Mahmut Arslan, salgından bu yana kısa çalışma ödeneğinden aktif çalışan ve talep eden herkesin yararlandığını hatırlatarak “Bundan yararlanamayanlarla ilgili olarak da ücretsiz izin söz konusuydu. Ancak bir kısım işverenlerimiz, özellikle küçük ve orta ölçek üzerindeki işletmeler ücretsiz izin uygulamasını kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlarla sınırlı tutmadılar. İşyerinin mutat uygulaması haline getirdiler” dedi. Arslan ayrıca, işverenlerin işten çıkarma yasağını ortadan kaldırmak için İş Yasası’ndaki 25. maddeyi kullanarak tazminatsız fesih yoluna gittiklerini dile getirerek şöyle devam etti: “Salgında işten çıkarma yasağı, kısa çalışma ödeneği ve bunu alamayanlar için getirilen ücretsiz izin uygulamasını destekliyoruz. Ancak kısa çalışma uzatılacaksa, taleplerin dikkate alınacağı bir düzenlemeye ihtiyacımız var.” l MUSTAFA ÇAKIR/ ANKARA Vodafone 3 bin 500 kişiyi işe alacak ŞEHRİBAN KIRAÇ zor bir yıl olduğunu belirterek grup olarak iyi bir sınav verdiklerini söyledi. AkVodafone Türkiye, gelecek 3 yılda 3 bin 500 kişiye daha istihdam sağsoy şunları vurguladı: 4 Hem dijitalleşmede attığımız adımlayacak. Hibrit modelle çalışan şirkelar, hem finansal perfortin mevcut 3 bin 100 çalışanı da Red mansımız, grubumuzda örAkademi’de eğitim alacak. 2020’yi 2 nek gösteriliyor. Üçünmilyar TL’ye yakın yatırım ve 13.6 milcü çeyrek verilerine göyar TL servis geliriyle kapatan şirket, re, grubumuz içinde serson 15 yılda Türkiye’ye 25 milyar TL’yi vis gelirleri bakımından aşkın yatırım yaptı 23.4 milyonu mobil en çok büyüyen operatör ve 1.2 milyonu sabit genişbant ololduk. mak üzere 24.6 milyon müşte4 Toplumsal döriye ulaştı. nüşümü önemsiyoVodafone Türkiye’nin yeruz. 2025’e kadar ni üst yöneticisi (CEO) Engin bir milyar insanın Aksoy, 2020’nin sadece Türhayatına dokunakiye değil tüm dünya için Engin Aksoy cağız. ‘Türkiye’nin en hızlı büyüyen dijital servisler şirketi’ olmayı hedefliyoruz. 4 Gelecek haftadan itibaren destek paketimizden yararlanmak isteyen tüm esnaf ve KOBİ’lere Dijital Pazarlama Danışmanlığı ücretsiz olarak sunulacak. 4 Fiber hane kapsamasının 20 milyon hanenin üzerine çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün ilave 15 milyon hanenin kapsanması için 5 milyar dolar yatırım gerekiyor. Burada ortak altyapı kullanımı önemli. 4 Amacımız, Türkiye’yi mükemmeliyet merkezi olarak konumlamak. Süpermarket ve TOBi gibi başarılı uygulamalarımızı diğer ülkelerle paylaşmaya devam edeceğiz. Lebaleb, inadına diye diye.. Karabağ’dan doğru ders çıkar mı? Başkan Erdoğan’ın Milliyetçi cephenin kıdemli, saygın liderlerinden Oğuzhan Asiltürk’ü evinde sürpriz ziyareti ile başlayan tartışmalar, siyasal hesaplar, gelişmelere geçmeden önce, 12 Mart’ın hani sol gösterip sağ vuran darbesinin başlangıcı sayılan, ilk muhtıranın verildiği güne ilişkin anılarımı paylaşmak isterim.. Cumhuriyet kazanımları üzerine, 27 Mayıs Anayasası, ilgili yasalarının getirdiği örgütlü demokratik gelişmelerin yarattığı ortamda, ülkemizde yaşanan toplumsal patlamanın, ülkemiz ve dünyanın güçlü sağ emperyal odaklarını ürkütmesinin tanıklığı, acılı sonuçları ile yüzleşmiştik.. Aydınlanmacı, ezilenlerin haklarından yana lider ve örgütlenmeleri hedef alan sayısız ekonomik, sosyal, siyasal çatışmacılığın acılı sonuçları, bedelleri ile çoktan yüzleşilmişti.. Batı’nın iki büyük emperyal, kanlı paylaşım savaşlarının ardından, kölelik düzeninden uygarlığa, demokratik evrensel değerlere ulaşılmış olması, emperyal güç ve çıkarlar adına yeni yeni yöntemlerle sömürü çarklarının işletilememesi anlamına gelmemişti.. Askerisivil darbeler aracı yapılarak çağdaş köleliğin işletilebilmesinin yolları, savaşlarının sayısız yolu, yöntemi yaratılmıştı. Göreceli gelişmiş ülkeler sınırları içinde geçerli evrensel insan hakları, hukuk, demokrasi ilkelerinin, gelişmekte olan ülkeler sınırları içinde geçerli kılınmamasının sayısız savaşım yolları keşfedilmiş, kölelik düzenlerini aratmayacak sömürü çarklarının geçerli kılınması, çoğunluk yoksul ülkeler halklarına çok daha ağır bedeller ödetilebilmesinin yolları üretilmişti.. Uzatmadan, Türkiye’deki uygarlığı yakalama gücünün aşağı çekilmesinin gündemde olduğu yılların acılı çatışmacılıklarının içimizi yaktığı yılların içindeydik.. Vietnam’ı, bizde Kanlı Pazarla başlayan halkalarda yaşananları sıralamadan, Aydınlar ile örgütlenmelerin girişimleriyle, günümüze kadar yaşanan sayısız “Aydınlar Dilekçesi” şablonlu bir uyarı metninin Meclis’e ulaştırılması eylemi vardı. Sevgili Aziz Nesin Usta’nın elinde ortak metinle, Meclis’teki siyasi partilerin temsilcileri ile görüşeceği gün, biz her zaman nazik kişiliği ile de bilinen Oğuzhan Asiltürk’ün odasında, dilekçemizi vermiş, çayımızı, kahvemizi içerek sohbet ederken radyodan okunan 12 Mart Muhtırası’nın metnini dinlemiş olduk. Karşılıklı konu ile pişti olmaktan rahatsız, sessiz Meclis’ten ayrıldık. HHH Başkan Erdoğan’ın ziyaretinden bu yana bizdeki gündemlerin üzerinden boza pişirerek yaptığımız kısır tartışmalarda, pek çoğu için aylar, yıllar boyunca döne döne başımız dönse de vazgeçmeden gelgitler üzerinden yürümekteyiz. Dün cuma namazı sonrası Başkan Erdoğan’ın alışık olduğumuz hırçın üslubundan çok daha yumuşak bir ses tonu ile “lebaleb”, “inadına” tezlerinin üstüne üstüne basılmasına yine tanıklık yaptık. Dahası Oğuzhan Asiltürk ile yapılmış özel ziyaretin ilk önemli meyvesi olarak gündeme sokulmuş, AKP’nin taze İstanbul İl Başkanı’nın kimliğinin, Milliyetçi cephede uzun soluklu yeniden durma kararlılığının kanıtı, genç temsilcisi olduğu vurgulaması yapılan tüm tartışmalar, yandaş değerlendirmelerinde öne çoktan çıkmıştı.. AKP merkez seçim sonuçlarına ilişkin Başkan Erdoğan kimlikli atamaların da bu doğrultuda olacağı dillendiriliyordu. Tartışmaların gündemi Cumhur Cephesi’nin yeni ittifakları içinde MHP’nin, sayısal olmasa da desteksel dayanışmaları güçlü iki zıt uçta gibi bilinen diğer iki partisinin durumları üzerindendi. Pardon asıl tartışma İYİ Parti’nin ne ölçülerde Millet Cephesinden koparılabileceği ile Saadet Partisi’nin hangi boyutlarda zorlanabileceği, yakın baskın seçimin koşullarının gelişip gelişemeyeceği üzerindendi. Elbette en çok AKP’nin gelecek seçime dönük Kürt oyları payının kaybına dönük kaygılar, HDP üzerinden kişileri mi yoksa Parti’yi kapatmaya kadar gidebilecek bir sert siyasetin doğruluğu üzerindendi. Kalıcı, zorunlu doğru ders çıkar mı? Ortaya çıkmış vahim tablonun sorunlar yumağında öfkelenip işin içinden çıkmanın yolları bulunamadıkça da düşman ilan edilen iç ve dış odaklara pazarlanmakta.. Haksız suçlama, hakaret çamur atmada, gerçekleri tersyüz etmede sınır tanınmadan, sınırsız yürünebileceğinin düşleri kurulmakta.. Son iki günün sürpriz gündemi, Karabağlar üzerinden yaşananlarda, yüreğimiz ağzımızda gelişmeleri izlerken, 15 Temmuz travması sonrası Saray, Tekadam rejiminin gönlünden tersi geçse bile Ermenistan’ın Amerikan Ermeni lobisi yandaşı Başbakanı’nın askeri darbe ile düşürülmek istenmesine karşı çıkması elbette siyaseten hem zorunlu hem de çok doğru bir çıkış. İki, kendisine bağlı eski Sovyet geleneğine de bağlı ülkenin Karabağlar üzerinden yaşanan çatışmasında, Rusya’nın, Putin liderliğinin açık evrensel suç Karabağlar işgaline karşı duruşu da yadsınamaz. Amerika, AB’nin klasik Ermeni lobisinin çizgisinde yürüyememeleri gerçeği de ortada.. Benzine 27 kuruş zam Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS), sosyal medya hesabı üzerinden benzinin litre satış fiyatına dün gece yarısından geçerli olmak üzere 27 kuruş zam yapıldığını duyurdu. Mevcut uygulama olan Eşel Mobil Sistemi gereği zam oranının ÖTV’den karşılanacağından dolayı pompa fiyatlarında değişiklik olmayacağı kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle