30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 24 ŞUBAT 2021 ÇARŞAMBA Müzik onun hayatı... 15 yaşındaki Zelal Aktaş, dünya çapındaki yarışmalarda aldığı birincilikler sonrası Almanya ve ABD’de konser vermeye davet edildi Genç piyanist Zelal Aktaş, 13 yaşında başladığı piyano eğitiminde iki yılın ardından geçen ay ÖĞRETMENINI ÖRNEK ALIYOR New York’ta çevrimiçi olarak düzenlenen Golden Classical Music Awards yarışmasında Rachmaninoff “Elegie” yorumuyla birinci oldu. Bu birinciliğin ardından 2022’de ORHUN ATMIŞ dünyaca ünlü Carnegie Hall’da eserini seslendirmek üzere davet aldı. 15 15yaşındaki Zelal Aktaş, “Kendisine kimleri örnek aldığı” sorusuna ise şu yanıtı veriyor: “Öncelikle piyano öğretmenim olan Oliver Jia’yı çok örnek alıyorum. İlerde kendisinin olduğu gibi çok başarılı, harika bir piyanist ve öğretmen olmak istiyorum. Birçok öğretmenim bana çok örnek oluyor ve gerçekten onları örnek almamak mümkün değil. Bestecilerden, en çok Sergei Rachmaninoff’u örnek alıyorum. Türk piyanistlerden; İdil Biret, Gülsin Onay ve Fazıl Say’ı, diğer piyanistlerden; Martha Argerich, Sviatoslav Richter, András Schiff, Glenn Gould, Krystian Zimerman, Daniel Barenboim ve daha birçok piyanisti örnek alıyorum.” yaşındaki Aktaş, ekim ayında da Almanya’da düzenlenen Grand Prize Virtuoso InternaBaşta, enstrümanım olan pitional Music yarışmasında da yanoyu tek başıma anlamabirincilik kazanmıştı. Aktaş’ın ya çalışıyordum. İlgim gitağustos ayında Almanya Bonn gide artınca müzisyen olan Beethoven House’ta düzenlebabam, annem piyanoya ve necek olan gala konserinde müziğe olan ilgimi fark ettisahneye çıkması bekleniyor. ler. En kısa zamanda profesGeç başladığı piyanoda iki yonel bir eğitim almam için yıllık eğitimin ardından böyuğraştılar. 13 yaşımda ise le önemli birincilikler kazaprofesyonel piyano eğitiminan Aktaş, Bilkent Üniversime başlamış oldum” diyor. tesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Müzik Hazırlık Zelal Aktaş Geç başladı, ama... Lisesi’nde burslu olarak okuKendisi 13 yaşında piyor. İlk öğretmeni Hacıbaba nı söylüyor. Aktaş, “Küçüklüğümden yanoya başlarken yaşıtlaAdiloğlu, şimdi ise Oliver Jia’dan eği beri müzik dinlemeyi gerçekten çok rından bazıları en az 10 yıldır piyatim alıyor. “Müzik, kendimi bildim bi seviyorum. O zamanlar müzik, benim no eğitimi alıyordu. Halen bunun zorleli hayatımdaydı” diyen Aktaş, daha için daha çok hobi gibiydi. 1213 ya luklarını yaşadığını söylüyor Aktaş: 45 yaşlarındayken ablasının piyano şıma geldiğim zaman ilerlemem gere “Küçük yaşlarda başlayan sanatçıladerslerine katılıp anlamaya çalıştığı ken kariyerin bu olduğunu anladım. ra oranla hata yapma ve alışamama şansım çok daha mümkün. Her ne kadar bazı şeyleri tecrübe ederek öğrenmem gerekse de bu yaşlarda bunu tecrübe etmem benim için çok daha zor oluyor.” Ancak kolay adapte olan birisi olduğu için bununla başa çıkabildiğini de dile getiriyor. Günde 8 saat çalışma Aktaş’ın iki senedir tüm hayatı müzik. Günde toplam 78 saatini çalışararak geçiriyor. Aktaş, “Genellikle günde 34 saatimi piyano çalışmakla, 12 saatimi müzik teorisi ve solfej çalışmakla ve 12 saatimi ise beste yapmakla geçiriyorum. Bu saatler dışında da yeni besteciler tanıyıp, yeni eserler keşfetmekle geçiriyorum” diyor. Bütün bu çalışmaların karşılığını birinciliklerle alması büyük bir moral ve motivasyon kaynağı olmuş Aktaş için. Hedefi de dünya çapında ünlü bir besteci ve konser piyanisti olmak. Yeni heyecanı Almanya ve New York’ta vereceği konserler. “Konserlerime şimdiden hazırlanıyorum” diyen genç sanatçı, “Benim gibi birçok sanatçının ülkemizi yurtdışında temsil etmesi beni çok gururlandırıyor. Başarılarımızla kendimizi, sanatımızı, icramızı ve en önemlisi ülkemizi tanıtıyoruz. Bunun bir parçası olmak çok gurur verici” diye konuşuyor. Büyük Ev Ablukada’dan çevrimiçi konser Yapı Kredi bomontiada’nın her cuma Instagram hesabından canlı yayımladığı “Dünya Kadar Müzik” kapsamındaki “World Akustik” serisi bu hafta “Büyük Ev Ablukada” grubunu ağırlıyor. Konser 26 Şubat Cuma günü saat 21.00’de yapılacak. 2008 yılında kurulan grup ilk olarak “Ay Şuram Ağrıyo” adlı bir konser kaydı ve “Olmadı Kaçarız” adında bir albüm yayımladı. 2012’de “Full Faça” albümünü, 2017’de ise “Ay Şuram Hâlâ Ağrıyo” ve “FIRTINAYT” albümlerini çıkardı. Grubun son projesi, Ezhel ile birlikte çıkardıkları “Ne Deve Ne Kush” parçası. Yapı Kredi World sponsorluğunda düzenlenen konserler, yayın sonrasında puhutv üzerinden de izlenebilir. Arter’de çevrimiçi turlar devam ediyor Gökçe Erhan Habitat ‘Gümüş Döngü’ Evliyagil’de açıldı Evliyagil Dolapdere’de “Gümüş Döngü” telendirilmesi ve yaşamın döngüselliği kav pıtları “sonsuz dönüş” düşüncesini farklı baisimli sergi dün açıldı, 2 Mayıs’a kadar zi ramlarını odağına alarak bir araya getiriyor. kış açılarıyla ele alıyor. Sanatçılar: Çağla Köyaret edilebilecek. Sergi, Müze Evliyagil Sergide bulunan farklı disiplinlerden ve ku seoğulları, Erdal Duman, Gökçe Erhan, Gülçin Koleksiyonu’ndan ve koleksiyon dışı üretim şaklardan gelen sanatçıların resim, heykel, çi Akbaş, Kerem Ozan Bayraktar, Mithat Şen, lerden bir araya gelen 9 sanatçıyı zamanın ni zim ve video gibi medyumlarla üretilmiş ya Osman Dinç, Umut Erbaş, Yuşa Yalçıntaş. Arter’in çevrimiçi rehberli turları, mart ayı boyunca her pazartesi 19.0020.00 saatleri arasında düzenlenecek. Çevrimiçi rehberli turlarda Arter’in sergi rehberleri, farklı temalar etrafında bir araya getirdikleri eser seçkilerini katılımcıların yorumuna açıyor. Sınırlı sayıda katılımcıyla, ücretsiz olarak düzenlenen turlara katılmak için turlar@arter. org.tr eposta adresine kayıt yaptırmak yeterli. Mürtezaoğlu’ndan tadımlık şarkı Cihan Mürtezaoğlu’nun dördüncü kısa albümünün ilk teklisi “Belli Olmaz”, DokuzSekiz Müzik yapımcılığında tüm dijital platformlarda yayımlandı. Sanatçı mart ayında çıkacak yeni albümü ile aynı adı taşıyan şarkısı “Belli Olmaz”ı, Cihan Mürtezaoğlu hikâyesini kurgulayıp, yönetmenliğini yaptığı tematik klibi ile müzikseverlerin beğenisine sundu. Görüntü yönetmenliğini Yunus Emre Hamiş’in üstlendiği video klipte, gizemli şövalye karakteriyle oyuncu Billur Melis Koç yer alıyor. Ötekiler’den 2021’in ilk şarkısı Ötekiler grubunun beşinci teklisi “Yataktan Sürünerek Çıkıyorum” yayımlandı. Sözü ve müziği Batuhan Gelener’e ait olan teklinin düzenlemesi Ötekiler ortak imzası taşırken mix ve mastering çalışması da Onur Çakar’a ait. Şarkı tüm dijital müzik platformlarından dinlenebiliyor. Lise yıllarından beri müzik yapan, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde doğup büyüyen üç arkadaş (vokalgitar) Batuhan Gelener, (gitarklavyebas) Onur Çakar ve (davul) Volkan Albez’den oluşan Ötekiler, 2020 içinde ilk dört teklisi “Buhran”, “Perde”, “Hakikat” ve “Yarımlar”ı bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmuştu. BOLLYWOOD DANSLARI YOĞUN ISTEK ÜZERINE TEKRAR Istanbul Fringe’in ev sahipliğini yaptığı Bollywood Dans Atölyesi, yoğun istek üzerine bu hafta sonu (2728 Şubat) tekrarlanacak. Bu haftaki atölyede iki yeni koreografi olacak. Mihir Grover’in eğitmenliğinde, Hint sinemasının vazgeçilmez dansını keşfettirecek atölyenin biletlerine tiyatrolar. com.tr adresinden ulaşılabiliyor. Etkinliğe tek veya iki gün şeklinde bilet alınabiliyor. Müzisyenlerin ortak çalışması: Bin Yaşındayım Genç müzisyen Barış Sehlikoğlu’nun Kemal Kaya Batmaz ve Doğan Can Kısacık ile birlikte ortak bir çalışmaya imza attıkları “Bin Yaşındayım” adlı şarkıları, yayımladıkları klip ile birlikte Razaki Müzik etiketiyle müzik severlerle buluştu. Sözü Kısacık’a, müziği Kısacık ve Batmaz’a ait olan şarkının klibi ise Ege Candemir yönetmenliğinde çekildi. Kadınlara emek ve başarı ödülleri Kadın Yönetmenler Derneği’nin bu yıl üç ayrı tarihte düzenleyeceği 4. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nin emek ve başarı ödülleri açıklandı. Ayrıca festivalin ulusal ve uluslararası jürisi de belli oldu. Sinema yazarlığı kategorisi emek ödülü Türkiye’nin ilk kadın sinema eleştirmeni Sevin Okyay’a verilecek. East Anglia Üniversitesi’nde film, kadın ve medya üzerine çalışmalarda bulunan yönetmen Prof. Eylem Atakav’a akademi kategorisinde başarı ödülü sunulacak. Yönetmen başarı ödülü ise Oscar adaylığı da bulunan “Honeyland” filminin yönetmenlerinden Tamara Kotevska’ya Seferihisar’da 2530 Haziran tarihlerinde yapılacak ödül töreninde verilecek. Jüri belli oldu Türkiye’den filmlerin 17 Mart tarihleri arasında İngiltere ve Kosova genelinde çevrimiçi olarak gösterileceği festivalde yönetmenli sorucevap ve atölye etkinlikleri yapılacak. Yurtdışı gösterimlerle eşzamanlı olarak Uluslararası Dünya Seçkisi de festivalin internet sayfasında Türkiye’de gösterime açık olacak. Festivalin ulusal yarışma finalistleri, ulusal seçkileri ve Balkan yarışma finalistleri ise 25 Nisan5 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’den çevrimiçi olarak izlenebilecek. Ulusal jüri üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Dilaver Bayındır, yönetmen Jale İncekol, yönetmen Sevinç Baloğlu, yönetmen Aysim Türkmen ve sinema yazarı Banu Bozdemir’den oluşan festivalin ödül töreni ise 2530 Haziran tarihleri arasında Seferihisar’da yapılacak. Balkan yarışma finalistleri festivalin Kısa Film Koordinatörü Doç. Dr. Ragıp Taranç, Uluslararası Koordinatörleri, Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Merve Uygun ve Dr. Ebru Beyazıt ile Balkan Temsilcisi Nena Popovic’ten oluşan jüri tarafından değerlendirilecek. Şita (kış) esinleri Kar yağıyor, kar artıyor. Camlara dolu vuruyor. Her yönüyle bir karakış yaşanıyor. Dünya Covid19’dan kırılıyor. Türkiye, inanılmayacak uygulamalar, zamlar, sabaha karşı çıkan kararlar, geçim sıkıntısından intiharlar ve Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan haksızlıklarla bunalıyor. Öte yandan İstanbul korkunç bir depremi beklemekten yorgun. İstanbul gergin. Kar İstanbul’u örttüğünde aklımıza nice güzel kış şarkısı, kış türküsü gelse de söylemek için sesimiz çıkmıyor. Kış, güzel yönüyle kayak kayanlar, kardan adam yapanlar, kartopu oynayanlarla resmedilen mevsim. Kış, ısınmak için sokak ortasında ateş yakanlar, kulübelerde titreşen çocuklarla dolu. Kimi sanatçı kış mevsimini hayatın son bölümü, yaşlılık ve ölümü bekleyiş olarak simgelemiştir. Bu konuda nice şiir yazılmış, nice müzik yapıtı bestelenmiştir. Erken Romantiklerden Franz Schubert’in ölmeden önce, 1827’de bestelediği son yapıtlardan Wilhelm Müller’in “Winterreise” (Kış Yolculuğu) dizeleri 12’şer şiirden oluşan 24 şarkıdır. 30 Aralık 1828’de basılmış. Schubert ise aynı yılın 19 Kasım tarihinde otuz bir yıllık ömrüne veda etmiş. Bestecinin bariton ve piyano için bestelediği bu lied’ler öyle resimler çizer ki hiç bilmeyene bile bunlar hangi mevsimi anlatıyor deseniz, donuk gözyaşlarıyla acıklı bir kış mevsimi yanıtını verir. Şarkıların en ünlüsü Der Lindenbaum (Ihlamur Ağacı), lied’in özelliklerini en güzel yansıtanlardan birisi. “Lied” şarkının şiirle evliliğidir ve başlıca iki özelliği vardır: Şiir dizelerine dayanması ve eşlikte dramatik, betimleyici işlevi üstlenen piyano. Numbness (uyuşukluk) başlıklı şarkının içindeki şiir sözleri gibi müzik de bir rehavete kapılmış, kış ağırlığının donuk sesleriyle puslu ortamı simgelemektedir. “Kuzgun”u anlattığı şarkıda piyano, o soğuk ortamda bir kuzgunun kanat çırpışını yansıtır. “Fırtınalı Sabah” bariton ile piyanonun aynı devinim içinde kışın “vahşi ve soğuk” ortamını dramatik ortamıyla duyurur. Schubert’in, yine Wilhelm Müller’in dizelerine yazdığı diğer şarkı demeti “Die Schöne Müllerin” (Güzel Değirmenci Kız1823) ritmik ve canlı ezgilerle ilkbaharı, gençlik coşkusunu yansıtır. “Kış Yolculuğu” ise bizi derin düşüncelere yolcu eder. Olgun barok döneminin bestecisi Antonio Vivaldi, tarihte müzikle resim yapan ilk bestecilerden birisidir. 1725’teki “Dört Mevsim”de mevsimlerin her biri kendi özellikleriyle müzikte resimlenir. Son bölümdeki “Kış”, soğuk havanın ağırlığını duyurur: Buzdaki kayganlık, çok dikkatli ve endişeli adımlar, yere düşme, kuzey rüzgârının donduruculuğu gibi. Ve her seferinde yapıtın başındaki eve dönüş melodisi bir imza olarak eserde bütünlük sağlar. Yirminci yüzyıl başından empresyonist besteci Claude Achille Debussy’nin piyano için 1908’de yazdığı “Çocukların Köşesi” adlı yapıttan “Kar Dansı”na da değinmek isterim. Yavaştan başlayan kar izlenimci bir tül perdesinin ardından ve Uzakdoğu’nun pentatonik dokunuşlarıyla artıyor. Cenap Şahabettin’in Elhanı Şita (Kış Nağmeleri) şiirindeki dizelerle bitirelim yazımızı. Kış (şita) ihtiyarlık ve yitip gitmiş gençliğin ağırlığıdır: Kar tanelerini ise uçuşan kuşlara benzetir ve nevbaharı (ilkbahar) çağrıştırır: “Bir beyaz lerze (titreyiş), bir dumanlı uçuş, Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi karlar Geçen eyyâmı nevbaharı arar...” (ilkbahar günlerini) Muriel Barbéry ile çevrimiçi edebiyat buluşması Institut français Türkiye’nin düzenlediği Edebiyat Salonu çevrimiçi etkinliğine bu ay “Kirpinin Zarafeti” adlı romanıyla tüm dünyada yankı uyandıran Fransız yazar Muriel Barbéry katılıyor. Etkinlik bugün saat 19.00’da Zoom platformunda yapılacak. Yiğit Bener’in sunumuyla yapılacak olan Muriel Barbéry Edebiyat Salonu’nda Muriel Barbéry’ye, 2021 yılında Kırmızı Kedi yayınlarından çıkacak olan son romanının çevirisini yapan Ekin Özlü Akseki de eşlik edecek. l Etkinlik, Türkçe simültane çeviri ile yapılacak. Kayıt olmak için: https://www.ifturquie.org/etkinlik/salonedebiyatmurielbarberyekinozluakseki/
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle