23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 7 20 ŞUBAT 2021 CUMARTESİ TARIHI ALANLARDA BINA YAPILMASININ ÖNÜNÜ AÇAN KARAR IPTAL EDILDI ‘Saray, katmerli kaçak oldu’ Danıştay 6. Dairesi, tarihi sit alanlarında tahribata olanak sağlayan kararı iptal etti. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, “Bu, davalarımızı etkileyecek büyük bir karar” dedi. Danıştay 6. Dairesi, Cumhuriyetimizin kurucucu Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazine inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın, “yapımına temel sağladığı” ileri sürülen Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu kararını iptal etti. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Kaçak Saray katmerli kaçak haline geldi” dedi. Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu, 16 Ocak 2014 yılında tarihi sit alanlarına karşı ilke kararı yayımladı. Buna göre “kamu hizmeti yapıları”, tarihi sit alanlarında yapılamayacak olan “inşai ve fiziki uygulamaların” dışında bırakıldı. Böylece karar ile tarihi alanlarda “kamu binası” yapılmasının da önü açıldı. Yargı sürecinin ardından Danıştay İdari Dava Kurulu, söz konusu kararı “hu Tezcan Karakuş kuka aykırı” bulCandan muştu. Cumhurbaşkanlığı’nın itirazı da reddedilmişti. Danıştay İdari Dava Kurulu’nun ardından Danıştay 6. Dairesi de ilke kararına ilişkin karar verdi ve söz konusu düzenlemeyi iptal etti. ‘160 davayı etkileyecek’ Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, “Kararın iptali ile Atatürk Orman Çiftliği alanlarında, Atatürk’ün şartlı bağışı ve vasiyetine, aykırı şekilde yapılan kaçak Saray’ın hukuka aykırı olduğu kararı bir kez daha verildi. Anayasaya bağlı kalacağına ve hukuka uygun davranacağına yemin eden Cumhurbaşkanı gereğini yapmalıdır” dedi. Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkü’ne taşınması gerektiğini vurgulayan Candan, “Atatürk Orman Çiftliği alanları Atatürk’ün şartlı bağışı ve vasiyetine uygun hale getirilmeli. Bu kararı Atatürk Orman Çiftliği alanlarında tahribata yönelik açtığımız 160 davaya da sunacağız. Bu, o davalarımızı da etkileyecek büyük bir karar” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’li Zengin, Emniyet’te çıplak arama iddiasıyla ilgili ‘Onurlu, ahlaklı kadın bir sene beklemez’ dedi ÇIPLAK ARANANA HAKARET AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde çıplak arama iddialarını reddederek “Bu, kurgusal bir harekettir. Onurlu, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder” dedi. Zengin’in hakaret içeren bu sözlerine sosyal medya kullanıcılarından ve siyasilerden tepki yağdı. Tepkilerin ardından yeni bir açıklama yapan AKP’li Zengin, hakaret içeren ifadelerinin ifade özgürlüğü olduğunu savundu. Özlem Zengin sözlerini “çok haklı ve çok yerinde” olarak nitelendirirken, “Her kelimesini tekrarlayabileceğim bir konuşma” ifadelerini kullandı. Meclis’te gündeme gelen Uşak Emniyet Müdürlüğü’ndeki çıplak arama iddialarını sert bir dille reddeden AKP’li Zengin, iddianın “kurgu” olduğunu öne sürdü. Zengin, “Biliyoruz ki size ve o kadınlara bir aferin geldi” şeklinde konuştu. Zengin, şu ifadeleri kullandı: “Vakti zamanında bu başörtüsü yasakları varken, malum FETÖ’cülerin başındaki adam ne demişti, ‘Başörtüsü füruattır’ demişti. Sonuna kadar baltalamıştı. Şimdi ne kadar hapisanedeki FETÖ’cü kadın varsa başörtüsü savunucusu olmuşlar. Ben AKP Grup Başkanvekiliyim, FETÖ’cülerin malzemesi değilim. Demek isteniyor ki bir sürü başörtülü kadına bu iğrençlik yapılıyor ve Özlem Zengin buna müsaade ediyor. Siz bunu yapmaya çalışıyorsunuz. Bu yetmiÖzlem Zengin yor, ne kadar yurtdışına kaçmış FETÖ’cü varsa, beni Twitter’dan etiketleyerek haber paylaşıyor. Ben bir avukatım ve hukuk kaidelerinin ne olduğunu iyi bilirim. Bütün hukuki mevzuatın yanlış uygulaması olabilir, hayatın içinde vardır. Hukuka uygun olarak yapılmıyorsa ben itirazın karşısında sonuna kadar varım. O dediğiniz yerde böyle bir şey olmadı. Görüntülerle ispatlandı. Bakan Yardımcısı gitti ilan etti.” Zengin’e tepki: Utandım AKP’li Zengin’in bu sözlerine sosyal medya kullanıcılarından ve siyasilerden tepki yağdı. CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Yaklaşık 20 yıl sonra ‘Avukatlık yemininde başımı açtığım için kafamı kaldıramadım’ diyen Özlem Zengin, TBMM’de ‘çıplak aramaya maruz kalan namuslu kadın bunu söylemek için bir yıl beklemez’ dedi. Kadın milletvekili olarak bu kadın milletvekilinden utandım. O söylemeye utanmadı” ifadeleriyle Zengin’e tepki gösterdi. Eski CHP milletvekili Zeynep Altıok Akatlı ise “Onurlu ve ahlaklı bir ‘kadın siyasetçi’ bu sözleri söylemez. Bu sözler, Erdoğan’da sıkça zuhur eden cinsiyetçieril dilin bir kadın bedeninde yeniden üretilmesinden başka bir şey değildir. Koltuğu korumak adına kadın olmak değil, erkek taklidi yapan siyasetçi olmak tercih edilmiş” dedi. ‘Her kadın onurludur’ HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da Zengin’e “Ben kadınların ‘iffetli kadın’ ve ‘onurlu kadın’ diye ayrılmasını asla kabul etmiyorum. Her kadın onurludur, her kadın iffetlidir, iffet bana sana göre değişmez, bunu reddediyorum” diye konuştu. HDP milletvekili Ayşe Acar Başaran, cezaevlerinde çıplak arama yapıldığını belirterek “Bir yıl boyunca bir kadının bu işkenceyi ifade etmesinin suçlusunu, yine kadınlar olarak gösterdiler ama bu meşrulaştırma çabası boşuna, büyük bir suç işliyorsunuz. Devlet eliyle, iktidar eliyle, kolluk eliyle, cezaevlerindeki yetkililer eliyle kadınlara başta olmak üzere çıplak arama işkencesi vardır ve biz bununla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. ‘Ömür boyu susturabilir’ DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen “Yanılıyorsunuz Özlem Hanım, tam da o bahsettiğiniz ‘ahlak’, ‘utanma’, ‘mahremiyet’ duygusu bir kadını 1 yıl değil, ömür boyu susturulabilir” derken TİP milletvekili Barış Atay da “Bundan daha utanç verici, aşağılık bir açıklama zor duyarız” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL İSKİLİPLİ ATIF TARTIŞMASI Milli Mücadele karşıtı İskilipli Atıf, ölüm yıldönümünde AKP’liler ve devlet protokolü tarafından mezarı başında anılmıştı. İhanetin belgesi Meclis’e getirildi CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, ölüm yıldönümünde anılan İskilipli Atıf’ın başkanı olduğu Teali İslam Cemiyeti’nin, Milli Mücadele karşıtı bildirisinin orijinalini Meclis’e getirerek “Mustafa Kemal’e eşkıya diyen İskilipli Atıf gibi hainleri valiniz, genel başkan vekiliniz kutsuyor” dedi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Nazım Maviş, “İskilipli Atıf hain değil, haksız yere idam edildi. Elinizde onun kanı var CHP olarak” iddiasında bulundu. Milli Mücadele karşıtı Teali İslam Cemiyeti’nin başkanlığını yapan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve Kuvayi Milliyecilere “asi” diyen ve vatana ihanet nedeniyle idam edilen İskilipli Atıf’ın mezarı başında yapılan anmaya Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, İskilip Kaymakamı Muharrem Eligül, AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, AKP’li Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk katılmıştı. Anmaya tepki gösteren CHP’li Adıgüzel, konuyla ilgili genel kurulda konuştu. ‘Ödüllendiriliyorlar’ İskilipli Atıf’ın başkanlığını yaptığı cemiyetin Milli Mücadele karşıtı bildirisinin orijinalini Meclis’e getiren Adıgüzel, söz konusu bildirinin 30 Ağustos 1920’de, Yunan uçakları ile Anadolu’ya atıldığını anımsattı. Orijinal belgeyi milletvekillerine gösteren Adıgüzel, şunları kaydetti: “Bu bildiride Mustafa Kemal ve Kuvayi Milliye’ye ‘kudurmuş haydutlar’, Çanakkale’de Anadolu’da düşmana direnenlere ‘İngiltere ve Fransa gibi muazzam devletlere meydan okuyorlar. Bu yüzden İngilizleri kızdırıp üzerimize Yunanlıları musallat ettiler. Yunanlılara fazla zayiat verdirmek hayırlı ve menfaatli olmaz. Mustafa Kemal’i öldürmek farzdır’ diyor. Kuvayi Milliye Türk ordusudur. İskilipli’lere mersiye Ali Kemal’lere methiye düzen günümüzün mütareke basını, Atatürk ve milli mücadele kahramanlarına her türlü hakareti yaparken bırakın cezayı, ödüllendiriliyor.” Adıgüzel’in konuşmasına AKP’liler tepki gösterdi. AKP’li Maviş, İskilipli Atıf’ın hain olmadığını savundu. AKP’li Özlem Zengin ise Adıgüzel’in konuşması sırasında “Nereden çıktı şimdi bunlar? Yeter artık” derken, Adıgüzel’in ardından söz alarak “Bu kürsüde, gecenin bu saatinde, böyle insanın damarına basar gibi bir konuşma yapmayı çok problemli buluyorum. Buraya kocaman bir mim koyuyorum, buraya devam edeceğiz” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise “Aynı mim tarafımızdan da konulmuştur. O gün yapılacak görüşmeleri sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Şahinbey’de, okul alanı ticaret ve konut alanına dönüştürülmek isteniyor AKP’nin Kalyoncu ısrarı HAZAL OCAK Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde AKP’ye yakınlığıyla bilinen Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu’nun başkan olduğu Gaziantep Eğitim ve Hizmet Vakfı’na ait Erdem Koleji’nin bulunduğu arazi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından ticaret ve konut alanına çevrildi. Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan karara karşı açtığı davayı kazandı. Belediye davayı Danıştay’a götürdü. Şencan, “Bu arazi şu an çok değerli, Kalyoncu okulu daha ucuz bir araziye taşıyıp buraya ticaret ve konut yapacak. Arazi devasa değerlenmiş olacak. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kalyoncu için bu arazinin peşini bırakmıyor” dedi. Gaziantep Şahinbey’de Yeşilvadi Bulvarı’nda yer alan özel Erdem Koleji’nin bulunduğu arazi büyükşehir belediyesi tarafından 2016 yılında konut ve ticaret alanına dönüştürüldü. CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan bölgede yoğun nüfus ve trafik oluşacağı gibi gerekçelerle kararın iptali istemiyle Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne karşı dava açtı ve davayı kazandı. Araziyle ilgili tekrar benzer değişiklik yapıldı. Şencan tekrar dava açtı ve dava imar değişikliği kararının iptaliyle sonuçlandı. Belediye karara itiraz etti. Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi belediyenin itirazını reddetti. Belediye Danıştay’a giderek istinafın kabul edilmesini ve davanın reddedilmesini istedi. Davaya Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörlüğü de müdahil oldu. ‘Tadilat yanlış’ Cumhuriyet’e konuşan Hasan Şencan arazide yapılan değişikliğin bölgedeki yoğunluğu artıracağına dikkat çekerek “Hem trafik açısından hem de nüfus açısından sıkıntı olacak. Bu arazinin statüsünün değişmesi sosyal tesis ihtiyaçlarını da ortaya çıkaracak ve mevcut planlamanın dışına çıkmış olacak. İnsanlar zarar görecek” dedi. Şencan, “‘Değeri şu an 1’se 10’a çıkacak. Böyle ciddi bir kâr güdülüyor. Yoğunluk artışı hesaplanmıyor. Mahkeme buna karar verirken de bu yoğunluk artışını çözemedikleri için ve yerine aynı imar ölçülerinde aynı bölgede yeni bir okul yaptıramadığı için iptal kararı verdi. Büyükşehir belediyesi aynı bölgeye yeni bir okul yaptıramıyor çünkü yer yok. Buradaki sosyal tesis alanlarının da cami, okul, park alanları gibi yeniden değerlendirmesi lazım. Onu da değerlendiremedikleri için mahkeme sürekli bizi haklı buluyor. İmar tadilatının yanlış olduğunu kendileri de biliyor ama nedense buranın peşini bırakmıyorlar” diye konuştu. DIPLOMA ILE SERTIFIKA EŞ TUTULDU Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Yönetim Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kentsel ve sanayi atıksu arıtma tesislerinde görev yapacak tesis sorumluları için düzenlenen yeterlilik eğitimi ile çevre mühendislerinin diplomalarının yok sayıldığını vurguladı. Ücretsiz olacağı belirtilen eğitimin sonunda belge ücreti yatırılması istendiği belirtilerek “Bu, mesleki uzmanlık alanı ve diplomamız üzerinden belge ticareti yolu açılmasına işarettir” denildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, kentsel ve sanayi atıksu arıtma tesislerinde görev yapacak tesis sorumlularına ilişkin atıksu arıtma tesisi yeterlilik eğitimi yapılacağını açıklamıştı. Halihazırda görev yapanların da almasının gerekli olduğu belirtilen ve çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek eğitime katılması uygun görülen adayların listesi genel müdürlüğün internet sitesinde yayımlanmıştı. Cumhuriyet, moda tasarımı, açıköğretim işletme, kamu yönetimi, iktisat ve zootekni gibi alanlardan kişilerin de eğitim almaya hak kazandığını gündeme getirmişti. Söz konusu eğitimler tamamlandı. ‘Akıldışı’ ÇMO, dün çevrimiçi olarak gerçekleştirilen basın toplantısı ile eğitimlere tepkisini sürdürdü. Birkaç günlük eğitim ve sınav ile çevre mühendisliği uzmanlık alanını değersizleştiren bir süreç başladığı kaydedilen açıklamada, söz konusu eğitimin, çevre mühendisliği meslek disiplinini itibarsızlaştıracağı, iş güvencesini ortadan kaldıracak sertifikasyon sistemine dayalı bir anlayışı yerleştireceği vurgulandı. Açıklamada, “diplomaların, ücret karşılığı verilen belgelerle eşdeğer tutulduğu” kaydedilerek “Sadece iki haftalık çevrimiçi atıksu arıtma tesisi ‘yeterlilik eğitimi’ sonunda yapılacak bir sınavda ‘başarılı olanlara’ ‘tesis sorumlusu’ belgesi verilmesi kabul edilemez bir durum. Bu uygulamanın ücret karşılığı yapılması, üstelik diğer ilgili ilgisiz disiplinlere de sektörde çevre mühendisleri ile aynı koşullarda kapı açılması akıldışı” ifadeleri kullanıldı. Öte yandan, söz konusu eğitime ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’dan görüşme talep edildiği ancak 1.5 ayı aşkın süredir yanıt verilmediği kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet ATAŞEHIR’DE GREV KARARI İstanbul Kadıköy’den sonra Ataşehir’de de belediye işçileri grev kararı aldı. Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası’na (Genelİş) üye Ataşehir Belediyesi işçileri ile belediye arasında yapılan toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri karara bağlanamadı. Bunun üzerine işçiler grev kararını belediye binası kapısına astı. Eğer anlaşma sağlanamazsa 2 Mart’ta greve gidilecek. Kadıköy’de Genelİş yönetimi grevin 4. gününde belediye ile anlaşma imzalamıştı. Genelİş Sendikası İstanbul Anadolu 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Arıkan, “Sözleşmeyi kabul etmiyoruz. Kartal ve Ataşehir işçisi geliyor, buradayız” demişti. l Haber Merkezi AÇIKLAMA 18Şubat 2021 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde hakkımda yer verilen haberdeki iftira mahiyetindeki iddialar tamamen gerçekdışıdır. Haberde yer alan itibar suikasti ile şeref ve haysiyetime saldırı mahiyetindeki hukuk dışı ve gerçekdışı iddialarla ilgili olarak şahsım tarafından Yargıtay Birinci Başkanlar Kuruluna gerekli açıklamalar yapılmış olup Başkanlar Kurulu’nca şahsımla ilgili soruşturma yapılmasına yer olmadığına yönelik karar verilmiştir. Gerçekdışı iddiaların dışında tarafıma atfedilen iftiraların yıllardan beri Fetö tarafından bilinçli olarak kara propaganda amacıyla yürütülen dezenformasyon faaliyetleri olduğu açıktır. Görev sürem boyunca Fetö’ye karşı yürüttüğüm kararlı ve etkin mücadeleden dolayı örgütün hedefi olduğum resmi kayıtlarda mevcuttur. Bu son iftira kampanyası da Fetö’nün hakkımda yürüttüğü karalama kampanyasının bir parçasıdır. Yürüttüğüm görevlerle bağdaşmayan hiçbir davranış içerisinde bulunmadım. Bundan sonra da hukukun üstünlüğüne olan inancımla Anayasa ve yasalar çerçevesinde Türkiye Cumhuriyetine bağlı bir yüksek yargı mensubu ve yurttaş olarak yaşamımı sürdüreceğimin bilinmesini isterim. Haberinizde yer alan iddialarla ilgili olarak bu cevap ve düzeltme hakkının yayınlanmasını talep ediyorum. Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner Mücadeleyi sürdürüyoruz! Desteğinizi bekliyoruz. Bilgi hattı: 0312 231 1923 T.C.Demiroğlu Bilim Üniversitesi’nden almış olduğum 373 no’lu geçici mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. KEMAL YERSEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle