23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 20 ŞUBAT 2021 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.9570 0.3 kuruş 8.4410 1.7 kuruş 9.7790 3.8 kuruş 14.89 0.1 puan 1.560 13.93 puan 2685.65 59 kuruş 401.16 1.33 lira 2020 sonu itibarıyla bireysel kredi borcu olanların sayısı 34 milyon kişiyi aştı Çok borçluyuz çok Salgının da etkisiyle bireysel kredi kullanan kişi sayısı son 1 yılda 2 milyon 107 bin kişi artarken toplam borç da 618.5 milyar liradan 866.6 milyar liraya çıktı. Türkiye’de yaşanan ekonomik krize geçen nisan ayında eklenen küresel Covid19 salgını ve bunun getirdiği kısıtlamalar, özellikle toplumun geniş kesimlerini her anlamda olumsuz etkiledi. Bu dönemde artan işsizlik, düşen ücret gibi nedenler de bireyleri günübirlik ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla krediye yönlendirdi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin dün açıkladığı veriler de bunu bir kez daha ortaya koydu: 4 2020 yılı sonu itibarıyla bireysel kredi borcu olanların sayısı 2019 sonuna kıyasla 2 milyon 107 bin kişi artarak 34 milyon 4 bin kişiye yükseldi. Bu kişilerin kredi borcu da 618.5 milyar liradan 866.6 milyar liraya ulaştı. 4 Bu kapsamda bireysel konut kredisi borcu olanların sayısı 112 bin kişi artarak 2 milyon 601 bin kişiye çıkarken borç miktarı da 206.4 milyar liradan 287.1 milyar liraya yükseldi. 4 Bireysel ihtiyaç kredisi borcu olanların sayısı da 2 milyon 370 bin kişi artarak 27 milyon 885 bine, borç tutarı 266.4 milyar liradan 395.2 milyar liraya ulaştı. Ankara ilk sırada 4 Bireysel taşıt kredisi borcu olanların sayısı ise 22 bin kişi azalarak 430 bine inerken bu kişilerin borç tutarı 26.5 milyar liradan 40.5 milyar liraya çıktı. Öte yandan 2019 sonundan 2020 sonuna toplam bireysel kredi borcu ortalaması 19 bin 390 liradan 25 bin 484 liraya yükseldi. Ortalama borcun en yüksek olduğu ilk 5 şehir ise 26 bin 293 lira ile Ankara, 23 bin 150 lira ile İzmir, 21 bin 917 lira ile Mersin, 21 bin 871 lira ile Tekirdağ ve 21 bin 319 lira ile Antalya oldu. l Ekonomi Servisi ‘Katma değerli firmaya destek vermeli’ DenizBank toplam 435 milyon dolarlık sendikasyon kredisi aldı. 7 yıla varan vadelerde sağlanan dolar ve Avro cinsi kaynağın ortalama maliyeti Libor+3.28 oldu. Dün düzenlenen online toplantıda bilgi veren DenizHakan Ateş, ekonomik Bank Gestabiliteyle Türkiye’ye daha çok nel Mükaynak girişi olacağını belirtti. dürü Hakan Ateş, “Sürdürülebilirlik politikamız kapsamında çevresel ve sosyal kalkınmaya dönük yatırımlara kaynak sağlamayı amaçlıyoruz. Gerçek anlamda büyümeye katkı veren yatırımların peşindeyiz” dedi. Kredinin kadın girişimci, küçük çiftçi, KOBİ ve enerji verimliliği yatırımı yapanlara kullandırılacağını belirten Ateş, kaynakları istihdam, ihracat, döviz yaratan, cari açığı kapatacak yönde yönlendirmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Sorular üzerine TBB Başkanı Hüseyin Aydın’ın “Yüzdürülen krediler var” açıklamasını sektör açısından yorumlayan Ateş, önceki “zombi firma” tanımına atıf yaparak katma değeri olan firmalara destek vermenin önemine işaret etti. Ateş, şöyle devam etti: Sektörümüz sağlam “Kaynaklar sınırlı. Kötü olan firmalarda kaynak tutarsanız iyi projesi olan firmalara kredi veremez hale gelirsiniz. Ancak salgın, paradigmayı değiştirdi. İyi bir firmanın salgın nedeniyle batmasına da izin veremeyiz. Sonuçlar da kredi geri ödeme eğiliminin iyi olduğunu gösteriyor. Hanehalkı da borcuna sadık. Ödemeyenler beklediğimiz kadar artmadı.” Ateş, ayrıca sektörün bugün sağlam durumda olduğunu kaydetti. l Ekonomi Servisi ESNAFIN İHTİYACI FAIZSIZ KREDI Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, salgın kısıtlamalarının marttan itibaren kademeli olarak kaldırılması sürecinde esnafı ayağa kaldıracak faizsiz kredi desteğine ihtiyaç olduğunu açıkladı. Palandöken, “Bir yıldır esnafın elindeki avucundaki bitti. Esnaf uzun süredir de borçlandı. Borçlar tekrar yapılandırıldı ama vadesi geliyor. Yani esnaf dükkânını açar açmaz bir borç yığınıyla karşılaşılacak. Bunun için faizsiz kredi desteğine ihtiyaç var. Ayrıca tüm kredi borçları, doğrudan faizsiz olarak 2022’ye ötelenmeli” dedi. l Ekonomi Servisi RESMİ GAZETE’DEN ‘5 kilogram’ altın kolaylığı kaldırıldı TL’yi koruyan “32 sayılı karar”a eklenen bir hükümle dahilde işleme rejimi kapsamında standart dışı işlenmemiş kıymetli maden ithalatı serbest olacak. Ancak bu tür ithalat, yalnızca TCMB ve Kıymetli Madenler Borsası üyesi kıymetli maden aracı kuruluşları tarafından yapılabilecek. Ayrıca en fazla 5 kilogram ağırlığında standart işlenmemiş altının yolcu beraberinde yurda getirilmesini mümkün kılan düzenleme de kaldırıldı. l Ekonomi Servisi KISA... KISA... l Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervleri 12 Şubat ile biten haftada önceki haftaya göre 642 milyon dolar düşüşle 13.4 milyar dolar oldu. Bu rezerv, ocak ayı ortasında 11.1 milyar dolara kadar inmiş, sonra artmıştı. l Rafineri ve petrokimya tesislerinde üretilen akaryakıtın, üretildiği tesislerde ÖTV’ye tabi olmayan malların imalinde kullanımı ve rafineriler ile petrokimya tesisleri arasındaki tesliminde ÖTV tutarı sıfıra düşürüldü. l Vestel Beyaz Eşya, yurtiçi ve yurtdışı pazarlardaki iş hacminde beklenen büyümeyi karşılamak için üç yıllık yeni bir yatırım programı başlatma kararı aldığını duyurdu. Toplam tutar 160 milyon Avro olacak. TÜİK’in girdi fiyat endeksi raporuna göre yem fiyatları bir yılda yüzde 25.24 arttı ÇIFTÇIYI YEM VURDU Gübre desteği devede kulak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından çiftçiye “müjde” olarak açıklanan gübre desteğinin maliyetin sadece yüzde 89’unu karşıladığı belirtildi. Yüzde 100 artırıldığı belirtilen desteğin maliyetler karşısında “devede kulak” kaldığını belirten CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, dolar ve Avro’daki artış nedeniyle artan gübre fiyatlarının destek miktarının çok üzerinde olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Trakya’da buğday ekimi için yılda üç kez yapılan gübrelemenin dekar başına 180 lira maliyeti bulunmaktadır. İç Anadolu Bölgesi’nde ise dekar başına toplam maliyet 197 liradır. Yüzde 100 artışla bu maliyetlerin ancak yüzde 89’u karşılanıyor. Buğdayda gübre desteği dekar başına en az 100 lira, ayçiçeğinde ise en az 50 lira olmalıdır.” TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gübre desteklerini artırdık” sözlerini eleştirdi. Gürer, “Üre gübresi dört ay önce 1800 liraydı, bugün 3 bin 100 lira. 1200 lira zam gelmiş durumda, çiftçi bunu nasıl karşılasın” diye sordu. l MUSTAFA ÇAKIR / ANKARA Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi, Aralık 2020” raporu açıklandı. Girdi fiyatları, 2020 yılı aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2.72, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17.52 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 9.85 artış gösterdi. Bu kapsamda yıllık en fazla artış yüzde 37.96 ile makine bakım masrafları alt grubunda oldu. Bunu yüzde 27 ile ikamet amaçlı olmayan çiftlik binaları ve yüzde 25.24 ile hayvan yemi izledi. Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren alt gruplar ise sırasıyla yüzde 2.07 ile tohum ve dikim materyali, yüzde 2.83 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4.06 ile enerji ve yağlar oldu. En fazla aylık artış da yüzde 4.08 ile makine bakım masrafları alt grubunda oldu. Alt gruplar itibarıyla, aylık artışta da sıralama aynı oldu. Bir önceki aya göre en fazla artış gösteren yüzde 3.59 hayvan yemi ve yüzde 3.40 bina bakım masrafları oldu. Buna karşılık bir önceki aya göre en az artış gösteren alt gruplar, sırasıyla yüzde 0.37 ile veteriner harcamaları, yüzde 0.49 ile tohum ve dikim materyali olarak gerçekleşti. l Ekonomi Servisi ŞOK’TAN KOOPERATIF ATAĞI Yıldız Holding şirketlerinden Şok Marketler, Tarım Kredi Kooperatifleri ile işbirliğinin kapsamını genişletti. “Tarladan Sofraya Doğru Tarım” projesiyle Türk çiftçisinin daha çok ürününü doğrudan market rafına ulaştıran Şok Marketler, meyve sebze üretimiyle 2019 yılında başlayan işbirliğini, tarıma dayalı kuru gıda ürünleriyle genişletti. İmzalanan bu ek protokolle topUğur Demirel lam 120 milyon Türk Lirası’nı aşan bir hacme ulaşıldı. Şok Marketler Üst Yöneticisi (CEO) Uğur Demirel, “Çiftçilere destek olurken müşterilerimize de en kaliteli ve uygun fiyatlı ürünleri ile alım güçlerine katkıda bulunuyoruz” dedi. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz ise sözleşmeli üretim modelini yaygınlaştırmayı hedeflediklerini söyledi. l Ekonomi Servisi TEKNOSA’DAN ŞIDDET GÖREN KADINA KATKI Teknosa, Sabancı Vakfı ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu işbirliğiyle şiddet gören kadınlar için toplumsal dayanışma hareketi başlatıyor. “Kadın için Teknoloji, Hepimiz için Dayanışma” sloganıyla yola çıkılan proje ile bağışçılar kullanmadıkları akıllı telefonlarını Teknosa’ya teslim edecek. Bakımları yapılarak çalışır hale getirilecek akıllı telefonlar, bu kadınlara ulaştırılacak. AKP kongreleri neden zorunlu canlı yayında? Siyasi partilerin, hele de iktidar partisinin büyük kongresinin siyasetteki etkisi, sonuçları gereği, günlerle pek çok gazeteci tarafından izlenmesi, kulis haberlerinin, tartışmalarının verilmesi elbette haber değeri taşır. Basın özgürlüğünün, demokrasi geleneğinin olmazsa olmazıdır. Ne zamandır kafamın takıldığı, dayanamayıp bugün başlığa taşıdığım soru hiç de bu kapsamda değil. Elbette AKP’nin büyük kongrelerinden söz etmediğimin, sorgulamadığımın ayırımındasınız. Diğer partiler için de zaman zaman geçerli olmak üzere, haber değeri olan katılımlar, konuşmalar, gelişmeler üzerinden, kamuoyunun ilgisini çekebilme içerikleriyle, haber değeri içerikleriyle ülke, il, ilçe ölçeklerinde haberleştirilmiş kongreler için de kimselerin söyleyebilecek sözü olamaz. Hele de biz gazetecilerin basın özgürlüğü gereği savunuculuğunu yapma sorumluluğumuz da söz konusudur.. Yaşadığımız gerçeklik, başlığa almak gereğini duyduğum soru tam tersi bir gerçekliğin, uygulamanın sonucu. Basın özgürlüğünün katledilmesinin, güdümlü gönüllü basın organlarının çok ötesinde, yaratılmış çok ciddi ürkütücü bir baskı ve tehdidin sonucu gibi.. Saatleri önceden belirlenmiş programların yayın akışları içinde, çok yaşamsal değerde sorunların bilgilendirilmeleri, olayların verilmesinin akışları içinde.. Yayınlar, bıçakla kesilir gibi kesiliveriyor; çok önemli gelişmelerin, olayların, tartışmaların yayın akışları kesiliveriyor.. Bazen programların, bütünlüğünü bile kapsar biçimde iptalleri yaşanıyor.. Çoğunlukla saatleri kapsar biçimde, iller, ilçeler için dahi geçerli olmak üzere, konuk katlımcılardan başlamak üzere, il ilçe, gençlik, kadın kolları başkanlarının isimleri de okunuyor olarak, karşılıklı, AKP Genel Başkanı kimliği ile ama Cumhurbaşkanı kimliği kullanılıyor olarak, Başkan Erdoğan ile çok azı doğrudan katılımlı, çoğunluğu uzaktan kurulan teknik bağlantılar içinde uzun uzun tanıtımlar ve diyaloglar, benzer cümleler, selamlaşmalar, simge yapılmış yumruklar havada yineleniyor.. HHH Elbette bu arada her günün haber tartışmaları içinde, karşılıklı polemiklerde de kullanılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile diğer siyasi partilerin kadroları arasında çatışmacı tartışma konusu yapılacak söylemler de yaşanıp ana haberlere de girecek konu başlıkları ile yaşanmış oluyor. Arkası, Cumhurbaşkanı’na karşı yapılmış hakaret suçu olarak açılacak yüksek tazminatlı davalara kaynak oluşturuyorlar. Karşılığı, son davlarda yapılmış tersine suçlama ve hakaretlerin konusu olarak bir kuruşluk manevi tazminata dönüştürülmüş olarak gelebiliyor. Şimdilerde canlı yayın televizyon kanallarının ana haberlerinde, en keskin cümlelerle yapılmış suçlama ve ağır hakaretlerin zıtlıklarının sadece başkanlar üzerinden değil, parti sözcüleri, yandaş örgütlenmeleri katılmış olarak haberleştirilmeleri, moda, renkli haber değeri taşıyor.. Sonrası için bir başka moda yaklaşım ise ülkemizdeki gerilim, çatışmacılık üzerinden yakınmalar, herkesi kapsar suçlamaların başlık, girizgâh yapıldığı söylemler oluyor. Dikkatinizi çekerim: Konuşmacılar, siyasi partilerin liderliklerinden değillerse, genel yaklaşımla beylik yakınmaların içinde, doğrudan cümleleri olsa bile asla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi verilemiyor. Cumhurbaşkanına hakaret suçlarının ağırlığı, yaygın işlerliği ile doğru orantılı olarak korku dağları bekliyor. Sadece başına bir iş gelmesi, yargılanması, tazminat davası açılabilmesi ile ilişkili, sınırlı da değil. İşinden, kurumlardaki yetki ve görevlerinden dolayı bir şeylerin yaşanabileceği kaygısı da çok geçerli. Yakın zaman dilimleri içinde yıllardır kurumlaşmış isimlerden işlerini kaybetmiş olanların sayısı o kadar kabarık ki.. Yine dikkatinizi çekmek isterim.. İşlerinde çok ama çok başarılı, uzman, gündeme göre çok yararlı bilgiler alınması adına çok yoğun, önemli, yaşamsal işlerinden koparılmış, programlara taşınmış isimlerin dahi hiçbiri, ne kaybettikleri zaman ne de söyleyemedikleri üzerinden tek sözcük sitem yapma haklarının olmadığı gibi bir tablo, gerçeklik ile yüzleşiveriyorlar. Uluslararası önemli bir toplumsal gelişme, doğal felaket üzerinden, depremden, hortumdan sıcak canlı yayın akışlarının kesilmesi bile kaçınılmaz sayılıyor. Bana son haftanın haberleri içinde, en çok şehitlerimizin katledildiği haberler üzerinden canlı yayınlardan bile yapılabilen kesintiler battı.. Bugünkü köşe yazımın başlığına taşımak gereğini duydum..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle