Katalog

Sağnak 20 EKİM 2021 ÇARŞAMBA 8 EĞİTİM BİR BAKIŞTA EĞİTİM 2021 RAPORU: Türkiye’de ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 32. Türkiye, yüzde Harcama yetersiz Kışlalı Hocam, 62’lik oranla 18-24 yaş aralığındaki genç geleceğe ışık tutuyor! nüfusun eğitimden arın, öğrencilik hayatımın en değer- ayrılma düzeyinin en li anıları arasındaki dersleri veren Prof. yüksek olduğu ülkeler YDr. Ahmet Taner Kışlalı’nın dinci fa- şistler tarafından katledilişinin 22. yılı... arasında yer alıyor. ERIŞIM SORUNLU İçinde yaşadığım topluma ve dünyaya da- ir düşüncelerimin gelişmesinde ondan aldı- ğım siyaset bilimi ve siyasal düşünceler tarihi derslerinin katkısı çok büyük. ürkiye’de eğitime erişim de bölgeden bölgeye farklılaşıyor. Örne- Kışlalı Hocam, işçi, öğretmen, üretici ve açısından okulöncesi ve ğin; Türkiye’de 25-64 yaş aralığındaki yük- gençlik siyasete ağırlığını koyamadığı için Tlise eğitimi kademelerin- seköğretim mezunu nüfus oranı Güney- Türkiye’de solun esamesinin okunmadığı gö- de sorunlar yaşanıyor. 25-34 doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 13 iken rüşündeydi. yaş aralığındaki genç yetişkin- Ankara’nın da içinde bulunduğu Orta 26 yıl önce yazdığı şu satırlar bugünü an- latıyor gibi: lerin yüzde 41’i ortaöğretim Anadolu’da bu oran yüzde 32’ye ulaşıyor. “Demokrasi, katılım ve özgürlük demektir. mezunu bile değil. Ortaöğretim mezunu bile olmayanların ora- Gençlik siyasetin dışında, işçi siyasetin dı- Türk Eğitim Derneği’nin nının yüzde 70’in üzerinde olduğu bölge- şında, kamu görevlisi, bilimadamı siyasetin (TED) düşünce kuruluşu TED- ler var. dışında. Kol emeği de kafa emeği de siyase- MEM tarafından OECD’nin ha- l Türkiye, yükseköğretim mezunu nüfu- tin dışında. Ama para ve din siyasetin içinde!... zırladığı “Bir Bakışta Eğitim 2021” raporun- sun istihdam oranının en düşük olduğu iki Şeriatçıya, her türlü propaganda serbest da yer alan 100’den fazla veri tablosu ve gra- OECD ülkesinden birisi. ama bilim adamına, yazara, her düşüncesini fik değerlendirildi. l Türkiye kadın ve erkeklerin istihdam söylemek yasak!... Raporda yer alan bazı tespitler şöyle: oranları arasındaki farkın kadınların aley- Bülbüller susturuldu; en güzel ses seçimi l Türkiye’de ilköğretim ve ortaöğretim ka- hine en yüksek olduğu ülkelerden biri. kargalar arasında yapılıyor. Ve de ülkenin burnu da pisliklerden kurtula- demeleri için yapılan harcamaların yüzde l Türkiye’de tüm kademeler için öğrenci mıyor.” (11 Mayıs 1995, Cumhuriyet) 14.1’ini hanehalkı harcamaları oluşturuyor başına yapılan harcamalar, OECD ortalama- Prof. Kışlalı, Türkiye’deki sorunlara etnik ve bu oran, OECD ortalamasının neredeyse sının oldukça gerisinde kalıyor. Özellikle il- köken ve din üzerinden çözüm bulunama- iki katı. kokul ve ortaokul kademesinde öğrenci ba- yacağını, terörle mücadelenin sadece silah- lı mücadele olmadığını, ekonomik, sosyal ve l Türkiye’de 25-34 yaş aralığındaki şına yapılan harcamalar, OECD ortalaması- Iki kademede sıkıntı kültürel alanlarda da eşzamanlı adımlar atıl- genç yetişkinlerin yüzde 41’i nın neredeyse üçte biri düzeyinde. masını savunurdu. Bölgede ekonomik ve ürkiye’nin eğitime erişim OECD ülkelerinde genellikle ortaöğretim mezunu bile değil. OECD l Türkiye, OECD ülkeleri arasında ilköğ- sosyal olanakların genişletilmesinin yanı sı- Toranları açısından OECD ül- 6-14 yaş aralığını kapsayan te- ortalaması ise yüzde 15. retim kademesinde zorunlu öğretim süresi ra kültürel yasakların da kaldırılmasından ya- kelerinden belirgin biçimde mel eğitimde okullaşma oranı l 25-64 yaş aralığındaki yetişkin nüfu- en az olan 4. ülke. Raporda yer alan öğretim naydı ve demokratik cumhuriyetin bütün so- farklılaştığı iki kademe dikkat yüzde 99, Türkiye’de ise yüz- runların çözümü olduğunu söylüyordu. sun eğitim düzeyi verilerine göre ortaöğ- süreleri ve derslerin dağılımına ilişkin ve- çekiyor. Bunlar, zorunlu eğiti- de 100 olduğu görülüyor. An- HHH retim mezunu bile olmayan yetişkin ora- rilere göre, Türkiye’de ilkokul ve ortaokul me başlangıç kademesi olarak cak bu yaş aralığı Türkiye’deki “Atatürk için cumhuriyet demek, demok- nı Türkiye’de yüzde 58 iken OECD ortala- için toplam zorunlu öğretim süresi sekiz görülen okulöncesi eğitim dö- zorunlu eğitim sürecinin tama- rasi demektir” diye yazmıştı bir keresinde. nemi (3-5 yaş) ve zorunlu eği- mını kapsamıyor. Türkiye’de, ması yüzde 21. yılda 6 bin 251 saat iken OECD ortalama- Onun için de öyleydi. Yaşamını yitirdiği bom- timin bitiş kademesi olan lise zorunlu eğitimin bir kısmına l Türkiye’de lisans, yüksek lisans ve dok- sında bu süre dokuz yılda 7 bin 638 saat. balı saldırıdan bir gün önce Ben Demokrat eğitimi dönemi (15-19 yaş). denk gelen 15-19 yaş aralığın- Değilim adlı kitabını baskıya gönderdiği orta- tora düzeyinde eğitim alan yetişkin oran- l Türkiye’de yükseköğretime ilk kez gi- Okulöncesi eğitim dönemi olan daki bireylerin okullaşma oranı- ya çıkmıştı. ları, OECD ortalamasının epey gerisin- ren öğrencilerin neredeyse yarısı (yüzde 3-5 yaş aralığındaki eğitime eri- nın (yüzde 69) OECD ortalama- “Cumhuriyet mi, demokrasi mi?” tartışma- de. Özellikle yüksek lisans kademesinde 48) ön lisans programlarına başlıyor. şim verilerine göre Türkiye, en sının (yüzde 84) gerisinde kal- sına tepkisini, kitabına verdiği bu isimle orta- Türkiye’de bu oran yüzde 2 iken, OECD or- l Türkiye’de devlet okulları ve özel okul- düşük okullaşma oranına (yüz- ması, bu yaş grubu için eğitime ya koymuştu. “Çünkü eğer cumhuriyeti koru- yabilirseniz, yitirdiğiniz demokrasiye bir gün talamasında yüzde 13.5. ların sınıf mevcutları arasındaki fark, de 39) sahip OECD ülkesi. erişim konusunda sorunlar ol- yeniden kavuşabilirsiniz. Ama eğer cumhuri- Verilere göre, 2019 yılı için duğunu gösteriyor. l Eğitime katılım oranları ülke için- OECD ortalamasına oranla daha çok. yeti yitirirseniz, demokrasiyi de zaten yitirmiş- siniz demektir” diyordu. AKP döneminde olan budur: Cumhuri- ra ikinci sırada yer alıyor. Bu oran Türkiye’de özellikle kadın- de 62’lik oranla 18-24 yaş aralığın- yet yitirilmiştir! Şahsım devleti kurulmuş, OECD ortalaması ise yüz- lar için yüksek. Türkiye’de ne eğitim- daki genç nüfusun eğitimden ayrıl- KADINLAR EVDE laiklik anayasada şeklen kalmış, gerçekte de 15. de ne istihdamda olan kadınların ora- ma düzeyinin en yüksek olduğu ül- silindir ile ezilmiş gibi çiğnenmiştir. Ne eğitimde ne istih- nı, erkeklerin neredeyse iki katı. kelerarasında bulunuyor. Türkiye, bu ürkiye’de ne eğitimde ne istihdam- Prof. Kışlalı, katledilmeden önceki “Tanrı’yı damda olan gençlerin üçte ikisini ise OECD genelinde, 18-24 yaş aralı- nüfusun istihdama geçiş oranının ise Tda olan gençlerin oranı yüzde 32. kim kullanır?” başlıklı son yazısında, “Türki- çalışmayan ve iş aramayanlar oluş- ğındaki genç nüfusun yaklaşık yarı- en düşük olduğu (yüzde 29) ülkeler- Türkiye, bu oranın en yüksek olduğu ye’deki Nurcuların aslında iki önderi var. turuyor. sı eğitimden ayrılıyor. Türkiye ise yüz- den biri. ülkeler arasında Kolombiya’dan son- Birisi Mehmet Kutlular, ötekisi ise Fethul- lah Gülen” diyerek şu satırları yazmıştı. “...Fethullah Hoca almış başını gitmiş. Işık evleri. Öğrenci yurtları. Özel okullar. Devletin köşe başlarına kadar uzanan bir MEB’DEN STK’LERLE İŞBİRLİĞİNE İLİŞKİN YENİ DÜZENLEME imparatorluk. Devletin okullarına devlet- çe ‘tavsiye’ edilen, cumhuriyet ve çağ kar- şıtı kitaplar. Papa ile sağlanan görüşme... Devletin dış temsilcilerince havaalanların- da karşılanmalar... Elçiliklerde konuk edil- meler. Niçin? ‘Ilımlı İslam’ olduğu için. Bu değişiklik kime yarayacak? Müslümanları ‘cumhuriyet ile barıştıraca- ğı’ için! Fethullah Gülen, devlet büyükleriyle iyi illi Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme ilişkiler kurmuş. Ordu dışında hemen tüm önemli kurumlarda önemli ‘mevziler’ el- MKurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişik- Parıltı çocukları Cumhuriyet konserinde de etmiş. ABD’nin ‘etkin’ desteğini sağla- likle, sivil toplum kuruluşları ile yapılacak işbir- mış. Görünüşte Atatürk’e ve cumhuriyete liklerinde genel müdürlüğün görüşünü alma şar- saygılı. Ama tüm eğitim ağı ile, cumhuri- tı kaldırıldı ve özel kurumlarla birden çok işbirliği yetin temellerini ağır ağır kemiriyor. Ama- yapılmasının önü açıldı. cına ürkütmeden, acıtmadan ulaşma yön- Değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte, “Özel, temini seçmiş. Hakkındaki bilgilerimiz art- resmi kurum/kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşla- tıkça, Sayın Gülen beni korkutuyor.” (17 rı ile işbirliği yaparak il/ilçe genelinde düzenlenecek Ekim 1999, Cumhuriyet) faaliyetler için valinin onayı ile milli eğitim müdürlü- Ne ilginç, geçenlerde Paris’te “İslamı par- ğünce birden fazla ili veya ülke genelini kapsayan iş- lamenter sistem içine alabileceğimize inandık” cümlesini kuran Nilüfer Göle gi- birliği faaliyetleri ile açık öğretim okulları işbirliği fa- bi eski “yeni mürteciler” ile Gülen’in okya- aliyetleri için genel müdürlükçe veya bakanlıkça iş- nus ötesinden üfürdüğü “ılımlı İslam” yak- birliği belgesi düzenlenir” deniliyor. laşımı nasıl da uyumluymuş değil mi... (Öz- Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan, “Yapılan değişik- demir İnce, 2. Cumhuriyetçi liberallere es- likle il ve ilçelerde sivil toplum kuruluşları ile yapıla- ki “yeni mürteciler” diyor; bu ifadeyi ondan cak iş birliklerinde genel müdürlüğün görüşünü al- ödünç aldım.) ma şartının kaldırılması ve özellikle bu değişiklikle HHH özel kurumlarla birden fazla ilde işbirliği yapılması- Biz, yaşadığımız topraklarda Atatürk ön- nın önünün açılması politik bir tercihtir” dedi. derliğinde verilen antiemperyalist Kurtuluş Eğitim alanında yapılan tüm değişikliklerde, atılan Savaşı’nı ve devrimci kuruluş mücadelesi- ni, Kışlalı Hocamızın öğrencileri olarak sa- her adımda işbirlikleri, protokoller ifadelerinin geçti- hipleneceğiz. ği her düzenlemede eğitimin dinselleştirilmesi ve pi- Emperyalizme karşı bağımsızlık diye- yasalaştırılmasının kesintisiz sürdürüldüğüne dikkat ceğiz. çeken Aydoğan şöyle devam etti: Padişahçılığa karşı cumhuriyetçiliği sa- “Sivil toplum kuruluşları ifadesinin geçtiği her vunacağız. düzenlemede eğitim vakıf, dernek adı altında ce- Bireysel çıkarlara karşı kamuculuğu maatlere, tarikatlara devredildi. Bu değişiklikler destekleyeceğiz. arıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği’nce Aslı Kaluti yönetiminde, ikisi görme engelli toplam sekiz eliyle ise hem öğrencilerin kamusal, bilimsel eği- Şeriata karşı laiklik, tutuculuğa karşı Pdüzenlenecek “Cumhuriyet Konseri”nde, gören ve öğrenci, Cumhuriyete özel eserler seslendirecek. Görme tim hakkı hem de eğitim emekçilerinin, öğretmen- devrimcilikten yana olacağız! görmeyen gençler birlikte konser verecek. Pera Palas engelli çocukların eğitimi yararına, çevrimiçi olarak verilecek Bu, Türkiye’nin yaşanabilir bir ülke ola- lerin mesleki hakları yok sayıldı. Kamusal bir hiz- Oteli’nde 26 Ekim’de düzenlenecek özel gecede, sanatçı ikinci konserin bilet satışları devam ediyor. bilmesi için ödün vermememiz gereken met olan eğitim hiçbir isim altında, hiçbir yapıya yaklaşımdır. devredilemez ve bir kamu hizmeti olan eğitim an- Ne yazık ki onun gibi gerçekleri ısrarla söy- cak eğitim emekçileri eliyle yürütülür.” leme cesaretine sahip fazla insan yok. Kimi- si dönek, kimisi susuyor, kimisi de satılık. Az ‘SEÇILENLERDEN’ SAĞLAMER’E DESTEK sayıda aydında olan cesaretiyle tarihe geç- ti Kışlalı Hocam. TÜGVA PROTOKOLÜ O, örnek bir Cumhuriyet aydınıydı; kendini Akademik etik toplumundan sorumlu sayıyordu; Atatürk il- İPTAL EDİLSİN kelerini çok iyi özümsemiş ve sahiplenmişti. Bu nedenle “Kemalizm, geçmişin bekçiliği ğitim İş Sendikası’ndan yapılan açıklamada, değerler yok sayıldı değil geleceğin öncülüğüdür” derdi. E“TÜGVA ile MEB’in imzaladığı tüm protokol- 1 Ocak 1997’de Cumhuriyet’te yayımlanan ler derhal iptal edilmelidir. Protokol adı altında eçimle göreve gelen ne getiren ve halen Avru- makalesinden bir alıntıyla bitiriyorum yazımı: TÜGVA’nın bugüne dek eğitime dahil olmaktan Süniversite rektörleri pa Kadın Rektörler Örgü- “Devletin kendi eliyle laikliğe ve demok- nasıl bir çıkar devşirdiği, geriye dönük şeffaf bir ve YÖK üyeleri, eski İTÜ tü Başkanlığı yanında İTÜ rasiye karşı kuşaklar yetiştirme aymazlığı- soruşturmayla incelenmelidir” denildi. Rektörü Prof. Dr. Gülsün Geliştirme Vakfı Okulla- na son verilmelidir. Devlet aygıtı, laikliğe Açıklama şöyle: Sağlamer’in aracıyla bir- rı Yönetim Kurulu Üyesi ve demokrasiye karşı olanların işgalinden Eğitim açısından, bu rezaletin iki boyutu var- likte İTÜ kampusuna gi- ve Kurucu Temsilci göre- kurtarılmalıdır. Partilerin yeniden halkın dır. Birincisi; ortaya çıkan kadrolaşma skanda- sözcüleri olabilmesi ve demokrasinin işle- rişinin engellenmesini kı- vini yürüten değerli arka- lı, sınavlardan iyi not almasına rağmen muhalif yebilmesi için rejim, parti genel başkanları nadı. Akademik özgür- daşımız Prof. Dr. Gülsün ayıklama sistemi olarak getirilen mülakat düze- diktatörlüğü olmaktan çıkarılmalıdır. lükleri ve etik değerleri Sağlamer’in üniversite ninin bile masum kaldığını, artık işlerin daha or- Ve de yolsuzluklar, görevi kötüye kul- yok sayan her türlü uygu- kampusuna aracıyla giri- Kitap her yerde okunur ganize ve mobilize olduğunu ortaya koymuş- lanmalar -ne kadar üst düzeylerde olurlar- lamaya karşı olduklarını şinin engellenmesine yö- tur. Burada çalınan sadece yönetici koltukları ve sa olsunlar- yapanların yanlarına kâr kal- itap Benim” projesi kap- açık alanlarda okuma etkinli- vurgulayan, seçimle gö- nelik İTÜ Rektörlüğü’nün mamalıdır. Suçluların cezalarını mutlaka güç değildir. Burada çalınan gençlerin umudu ve “Ksamında her gün okul- ği düzenledi. Öğrenciler, pek reve gelen üniversite rek- hukuksuz, saygısız, vefa- bulacakları inancı, toplumsal bilince yeni- ülkenin geleceğidir. İkincisi; böyle karanlık faali- larda 20 dakika serbest oku- çok ilde sahillerde, parklarda, törleri ve YÖK üyelerinin, sız ve baskıcı girişimini den yerleştirilmelidir.” yetlerine rağmen bu vakfın MEB eliyle milli eği- ma saati düzenleyen Uğur bahçelerde sosyal mesafeye yaptıkları ortak açıklama- kınadığımızı, kamuoyuna Prof. Kışlalı, her zaman olduğu gibi gele- timimize nasıl ve neden dahil edildiği tekrar ma- Okulları, toplumda okuma far- dikkat ederek ve maskelerini ceğe ışık tutuyor; izlenecek yolu belirliyor! da, “İTÜ Rektörlüğü göre- duyurmayı görev biliyo- saya yatırılmalıdır.” kındalığı oluşturmak amacıyla takarak kitap okudu. vini üstün başarıyla yeri- ruz” denildi. EĞİTİM