05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 9 OCAK 2021 CUMARTESİ [email protected] DIŞ HABERLER Destekçilerinin kanlı Kongre baskınının ardından ABD’de gözler Başkan’ın geleceğinde TRUMP’A İSTİFA ÇAĞRILARI ABD, Başkan Donald Trump’ın yenilgiyi kabul etmeyen söylemleriyle kıştırttığı yandaşlarının ülkenin kalbi Kongre binasını Demokrat cepheden azledilsin talepleri yükselirken Trump, dünkü açıklamasında baskını çirkin bir saldırı olarak niteledi, “Amerikan demokrasisini savunmak için çabaladığını” savundu. “özel af” çıkarmayı konuştuğu iddiası da ABD basınına yansıyan haberler arasındaydı. New York Times’ta yer alan haberde, Trump’ın, 3 Kasım basmasının şokunu yaşıyor. DünyaBaşkanlık devir teslim törenine katılmayacağını da duyurdu. başkanlık seçimlerinden sonra danışnın kilitlendiği kaosta Trump’ın, seçilmiş Başkan Joe Biden’ın yemin töreni 20 Ocak’a günler kala görevden alınması çağrıları artıyor. Çatışmalarda başına darbe alan bir polis memurunun ölmesiyle ise yaşamını yitirenlerin sayısı 5’e yükseldi. Trump, Twitter’daki 12 saatlik engelinin kalkmasının ardından paylaştığı videoda, Kongre baskınını “çirkin bir saldırı” olarak nitelendirdi. ‘Yemin töreninde yokum’ Baskından sonra ilk mesajında şiddet olaylarını kınamaktan kaçınan, taraftarlarına hitaben “Sizi seviyoruz, çok özelsiniz” ifadeleri büyük tepki çeken Trump, bu kez “Tüm Amerikalılar gibi kendisinin de şiddet, hukuksuzluk ve kargaşadan dolayı sarsıldığını” savundu. “Şiddet eyleminde bulunanlar ülkemizi temsil Sadece “Amerikan demokrasisini savunmak için çabaladığını” savunan Trump, “Artık tansiyonun düşmesi ve sükunete geri dönülmesi gerekiyor. Kongre, sonuçları tescil etti. 20 Ocak’ta yeni bir yönetim işbaşına gelecek. Artık benim odağımda iktidarın yumuşak, düzenli devrini sağlamak olacak” diye konuştu. Zamanın yaraları sarma ve yeniden barışma zamanı olduğunu söyleyen Trump, “Başkanınız olarak sizlere hizmet etmek hayatımın en büyük onuruydu. Ve müthiş taraftarlarıma: Biliyorum hayal kırıklığı içindesiniz. Ama şunu da bilmenizi istiyorum, inanılmaz yolculuğumuz daha yeni başlıyor” dedi. Trump ilerleyen saatlerde ise Twitter’dan, Biden’ın 20 Ocak’taki yemin törenine katılmayacağı açıklaması yaptı. Hile iddialarından vazgeçmediğine atıfla “kendisine 75 milyon vatanseverin oy verdiğini” belirtti. “Seçmenime saygısızlık yapılmayacak” ifadesini kullandı. ‘Kendi için af’ iddiası Trump’ın, danışmanlarıyla başkanlığının son gününde kendisi için manlarıyla kendisi için özel af çıkarması durumunda yasal ve siyasi sonuçlarının ne olacağını değerlendirdiği iddiası gündeme getirildi. ‘Nükleer kodu saklayın’ Trump’ın 20 Ocak devir teslimi beklenmeden görevden alınması, hakkında azil sürecinin başlatılması tartışmaları hız kesmiyor. Trump’ın demokrasi için tehlike teşkil ettiğini savunan Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi ve Senato’nun Demokrat lideri Chuck Schumer başta olmak üzere kimi isimden Trump’a “derhal istifa et, ya da azil süreci başlar” çıkışı geldi. Ayrıca, Başkan Yardımcısı Mike Pence ve kabineye ayaklanmayı kışkırttığı gerekçesiyle Trump’ı 25. maddeyi kullanarak görevden almaları çağrısı yapıldı. Bazı Cumhuriyetçi isimlerin de çağrıya etmiyor ve yaptıklarının bedelini ödeyecekler” dedi. Olayların başlamasından kısa süre sonra asayişin sağlanması için Ulusal Muhafızları ve federal güvenlik GÖZLER 25. MADDEDE destek verdiği savunuldu. Öte yandan ABD Anayasası’nın 1967 yılında kabul edilen 25’inci ek maddesinde, bir başkanın görevini yerine Pelosi’nin, ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley ile görüştüğü, “dengetiremediği ama kendi isteğiyle de istifa etmediği durumlarda gesiz bir başkan” olarak nitelediği görevden alınmasına ve yerine başkan yardımcısının geçmesine ilişkin Trump’ın bir ülkeye saldırıda bugüçlerini görevlendirdiğini belirteayrıntılar düzenleniyor. Başkan Trump’ın olaylardaki rolü nedeniyle yargılanıp yargılanmalunma olasılığına karşı nüklerek “Amerika her zaman bir hukuk yacağı da merak konusu. Demokratlar, Aralık 2019’da da Trump’ın Ukrayna skandalının soruştuer güvenlik kodlarına ulaşdevleti olmuştur ve böyle de olma rulmasını engellediği ve görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle görevden alınmasını istemişti. Anlıdır” ifadelerini kullandı. cak Senato’da çoğunlukta olan Cumhuriyetçiler Trump için azil sürecinin başlatılmasını engellemişti. masının engellenmesini istediği kaydedildi. Ekibinde istifa furyası ABD Başkanı Donald Trump destekçilerinin Kongre binasını basması ve şiddet olaylarının ardından, Beyaz Saray’da istifa dalgası başladı. First Lady Melania Trump’ın Özel Kalem Müdürü Stephanie Grisham, olaylar nedeniyle görevinden ayrıldığını açıklayarak ilk istifa eden isim oldu. Ulaştırma Bakanı Elaine Chao koltuğunu bıraktığını açıklarken dün Eğitim Bakanı Betsy DeVos da Trump yönetiminden istifa eden isimler arasına katıldı. Görevinden ayrılanlar arasında Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Sarah Matthews, Sosyal İşler Müdürü Rickie Niceta, Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Matt Pottinger, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Avrupa ve Rusya işlerinden sorumlu kıdemli yetkilisi Ryan Tully, Afrika’dan sorumlu Erin Walsh, savunma politikalarından sorumlu Mark Vandroff, kitle imha silahlarından sorumlu Anthony Rugierro ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika’dan sorumlu Rob Greenway’in de yer aldığı belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı’nın İran konusundaki danışmanlarından Gabriel Noronha, sosyal medya hesabından yaşananlardan sorumlu tuttuğu Trump’ın başkanlık için uygun olmadığı mesajını paylaşınca görevine son verildi. Reuters’a konuşan düzey Amerikalı bir yetkili, Trump’ın “yumuşak geçiş” vaadinin istifaların önünü kesmeyi amaçladığını belirterek “Ancak bu, istifaları durduramayacak” dedi. ABD basınında kimi yorumda istifalar için gecikmiş hamleler değerlendirilmesi yapıldı. Kongre çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. Biden: Siyah olsalardı farklı tutum olurdu Kongre binasındaki karmaşa ABD Başkanı Trump’ın Beyaz Saray yakınında toplanan binlerce yandaşına seslenmesinin ve onlara “öfkelerini göstermelerini” söylemesinin ardından yaşanmıştı. Olayları kontrol altına almakta yetersiz kaldığı gerekçesi ile güvenlik güçleri eleştirilerin hedefinde. Tartışmalar üzerine Kongre Polis Şefi’nin istifa edeceği açıklandı. Beyaz Saray için gün sayan Joe Biden ise Delaware’de yaptığı konuşmada ABD genelinde siyah vatandaş George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinin ardından patlak veren eylemlere güvenlik güçlerinin müdahalesi ile Kongre baskınındaki müdahaleyi kıyaslayarak eşit adaletin uygulanmadığının açık olduğunu söyledi. “Siyah protestocular olsaydı, farklı muamele görürlerdi” ifadeleri dikkat çekti. ABD’de New York ve Chicago’da önceki gece Trump karşıtı eylemler düzenlendi. Uzmanlar ABD Kongresi’ne ‘Trump’ baskınını değerlendirdi... ‘ABD’nin siyasi 11 Eylül’ü’ ABD Başkanı Donald Trump’ın yönlendirdiği göstericilerin ABD Kongre binasına baskınıyla yaHÜSEYIN şanan gelişmelerin ABD iç HAYATSEVER ve dış siyasetinde yaratacağı sonuçlar tartışılıyor. Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İlhan Uzgel, yaşananları “ABD’nin siyasi 11 Eylül’ü” olarak nitelendirirken Prof. Dr. Mustafa Türkeş, “Amerikan demokrasisinin söylendiği gibi örnek bir nitelikte olmadığını bu süreçte bütün dünya gördü” diye konuştu. ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Türkeş, Trump’ın Amerikan siyasetinde merkez sağa oturduğunu, Demokrat Parti’nin de benzer bir konumda olduğunu belirtti. “Kongre’de yaşananlara baktığımızda ise Amerikan siyasetinin, merkezin dışındaki unsurlara açık hale geldiğini görüyoruz” diyen Türkeş, şu görüşlerini dile getirdi: “Bundan sonra hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat parti içinde tartışmaların başlayacağını söyleyebiliriz. Joe Biden’ın, Demokrat Parti içinde büyük sermaye ile ilişki içinde olduğu kanadı temsil ettiğini biliyoruz. Öte taraftan ittifak yaptığı gruplar arasında kendini sol olarak tanımlayanlar da var, bunlar arasındaki ilişki nereye evrilecek? Amerikan toplumunda anlamlı bir sol çıkışla sisteme çekidüzen vermeye yönelik bir hareket gelişebilir, öte taraftan daha sağa kayma riski de var. Trump’ı, Cumhuriyetçi Parti içinde kendi örgütü savunmadı. Orada da bir yeniden yapılanma ve müzakereler başlayacaktır. Trump’ın büyük sermaye dışındaki gruplarla nasıl bir ilişki kurduğunun anlaşılması gerekiyor.” ‘Sonraki seçim süreci için hamle’ Trump’ın, Biden’ın seçilmesinin tescilini ötelemek için bir hamle yaptığını kaydeden Türkeş, “Hiç düşünülmeden yapılmış bir hamle gibi görünmüyor ama iyi düşünülmüş bir hamle değil. Burada Trump’ın başka bir hesabı olabilir, seçim sonrası sürece yatırım yapıyor olabilir. Cumhuriyetçi Parti içinde de mücadeleler mevcut” diye konuştu. ‘ABD’nin hegemonik liderliği sona erdi’ Türkeş, ABD’nin küresel konumu açısından ise yaşananların Amerikan hegemonyası için ciddi bir olay olduğunu dile getirdi. “Çünkü Soğuk Savaş boyunca ABD demokrasisi kendi içindeki dengedenetleme gibi unsurlarıyla tüm dünyaya örnek olarak gösterildi. Fakat Amerikan demokrasisinin söylendiği gibi örnek bir nitelikte olmadığını bu süreçte bütün dünya gördü. ABD sisteminin başındaki Trump çıkıp açık açık ‘ben iktidarı devretmek istemiyorum’ dedi. Trump bunu söylerken akıl sağlığı yerinde olmadığı için yapmıyor, bunu gayet planlı bir şekilde yapıyor. Buradaki hesabı, kendi kitlesinin başka yere gitmesini önlemek. Trump, önümüzdeki dört yıl boyunca buna oynayacak, öyle görünüyor” dedi. Biden’ın ise tüm seçim propagandasını ABD’nin küresel konumunu düzelteceği söylemi üzerine kurduğuna işeret eden Türkeş, “Fakat gelinen noktada Biden yönetiminin bu düzeltmeyi yapabileceği üzerinde de soru işaretleri bulunuyor. Hegemonyasını yeniden üretmeye çalışmak için başlayacağı yer Avrupa olacaktır. Bu politika çalışır mı, burada da soru işareti var. ABD, eskisi gibi dilediği şeyi yaptırabileceği, ‘hegemonik düzenin lideriyim’ diyebileceği bir konumda değil” ifadesini kullandı. Prof. Dr. İlhan Uzgel ise “Hem Pence hem Pompeo hem de Lindsey Graham’ın kendilerini Trump’tan ayrıştırdıklarını gördük, bu olayı bir kırılma noktası olarak gördüler. Çünkü bu girişim siyasetin meşru sınırlarının dışına çıktı, dolayısıyla kendilerini hukuken ve siyaseten bunun dışında tutmaya çalıştılar” görüşünü dile getirdi. ‘Otoriter liderler seçimle gitmek istemiyor’ Uzgel, “Amerikan ve dünya tarihi açısından çok önemli bir olay, siyasi bir 11 Eylül vakası yaşandı. Otoriter yönetimler açısından dikkat çekici bir yönü var bu olayın, ABD’de de olsa otoriter liderler seçimle gitmek istemiyor. Seçimle gelenlerin seçimle iktidarı bırakmak istemedikleri bir döneme girdik. Bunu Rusya’dan, İsrail’e, Türkiye’ye örneklerini görüyoruz. Bu açıdan tersinden bir örnek olarak görüyoruz” dedi. Trump’ın iktidarı bırakmamak için darbe benzeri son bir hamle yaptığını kaydeden Uzgel, “Kendisine yönelik bir yargılama olabilir. Çünkü ortada meclisin çalışmasını engelleme suçu var, halkı galeyena getirmek, kışkırtmak gibi suçlamalar da yöneltilebilir. Eğer burada bir yargılama olursa simgesel bir önem taşıyacak ve bir mesaj olacak. Böyle bir gelişme seçilmiş otoriterlerin siyaset yapma biçimleri ve bunun sınırlarını göstermesi bakımından önemli olur” diye konuştu. Trump’ın ABD’de “sağ popülizm” damarını açığa çıkardığına dikkat çeken Uzgel, “ABD’nin güney eyaletlerinde aşırı sağ fikirler çok güçlü. Bunun üzerine küreselleşme eklendi, gelir dağılımının giderek bozulması, orta sınıfın gelirden aldığı payın artmaması gibi faktörler eklenince popülist liderler için uygun bir zemin oluştu. Trump da bunu kullandı. Obama döneminde çok kültürcü söylem en üst noktasına ulaşmıştı. Trump dönemi de bunun karşıtını oluşturdu, bu da diyalektik bir şey. Şimdi tekrar Biden, çok kültürcü bir politikaya dönmeye çalışıyor” dedi. lANKARA Tahran’dan yeraltı üssü İran Devrim Muhafızları, Basra Körfezi kıyısında yeraltı füze üssünün açılışından görüntüler paylaşırken adeta gövde gösterisi yaptı. Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, Hürmüzgân eyaletindeki üssün açılış törenine katıldı. Üssün donanmanın stratejik füzelerinin bulunduğu çok sayıda üsten sadece bir tanesi olduğunu söyleyen Selami, “Toprak bütünlüğünü, ülkenin bağımsızlığını ve İslam Devrimi’nin kazanımlarını savunmadaki mantığımız güçleniyor” dedi. Selami, üsteki füzelerin yüzlerce kilometre menzile sahip olduğunu ve antielektronik harp yetenekleri dahil olmak üzere yıkıcı güce sahip olduğunu savundu. Devrim Muhafızları komutanlarından Tuğamiral Ali Rıza Tengsiri, geçen temmuzda, Basra Körfezi ve Umman Körfezi kıyıları boyunca yeraltında “füze şehirleri” inşa ettiklerini açıklamıştı. Hamaney, Batı aşısına karşı çıktı İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, yeni tip koronavirüse (Covid19) karşı ABD ve İngiltere’de geliştirilen aşıların alınmasını yasakladı. ABD ve İngiltere tarafından üretilen aşılara güvenmediğini söyleyen Hamaney, “Amerikan ve İngiliz aşılarının ülkeye girişi yasaktır. Bunu yetkililere söyledim şimdi de kamuoyuna açıklıyorum” dedi. Hamaney, ayrıca 1985’te 400’ü aşkın kişinin ölümüne yol açan “kirli kan skandalına” karışan Fransa’ya da aşı konusunda güvenmediğini söyledi. Londra’da acil durum ilanı Öte yandan Alman BioNTech ve ABD’li Pfizer tarafından geliştirilen koronavirüs aşısının, virüsün İngiltere ve Güney Afrika’da ortaya çıkan mutasyonlarına karşı etkili olduğu savunuldu. İngiltere’nin başkenti Londra’da ise “acil durum” ilan edildi. Londra Belediye Başkanı, önlem alınmazsa birkaç hafta içinde hastanelerin tamamen dolabileceğini belirtti. ABD, EşŞebab’ı vurdu: 5 ölü ABD’nin, Somali’deki El Kaide bağlantılı cihatçı EşŞebab’a yönelik düzenlediği hava saldırısında 5 örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiği bildirildi. ABD Afrika Kuvvetleri Komutanlığı’ndan (AFRICOM) yapılan açıklamada, Saha Wayne bölgesinde önceki gün yapılan saldırıda, aralarında EşŞebab örgütü liderlerinin de olduğu isimlerin öldürüldüğü ifade edildi. Öldürülenler arasında daha önce ABD ve Somali güçlerine karşı düzenlenen bir saldırıya karıştığından şüphelenilen bir ismin de olduğu belirtildi. Katar: Türkiye için köprü olabiliriz Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, “stratejik müttefikimiz” şeklinde tanımladığı Türkiye ile diğer bölge ülkeleri arasında köprü kurmaktan memnun olacaklarını bildirdi. AA’nın haberine göre, Al Sani Suudi Arabistan’da yapılan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi’nde imzalanan El Ula Bildirgesi’nin ardından Katar merkezli Al Jazeera kanalına yaptığı açıklamada “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesafeli duran diğer ülkelerle ilişkilerinde öngörünüz nedir” sorusuna “Türkiye’nin diğer ülkelerle ikili anlaşmazlıkları oluyorsa Katar’la ilişkilendirilmemesi gerekir” yanıtını verdi. BAE: İlişkiler başlıyor Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş, El Ula Bildirgesi’ne göre Körfez ülkelerinin bir hafta içinde Katar ile seyahat ve ticarete başlayacağını açıkladı. Türkiye ve İran karşıtı çıkışlarını südüren Gargaş, iki ülkenin “Arap egemenliğine ve çıkarlarına müdahaleleri” olduğunu iddia etti. Babis çark etti Çekya Başbakanı Andrej Babis, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” sloganından esinlenerek sosyal medya hesabına koyduğu başında “Güçlü Çekya” şapkası bulunan profil fotoğrafını değiştirdi. Babis, Trump’a destek verdiğini belirterek 2019’daki Beyaz Saray ziyaretinde “Çek Cumhuriyeti’ni yeniden harika yapmak için benzer bir planı” olduğunu söylemişti. Babis önceki gün yaptığı açıklamada, ABD Kongre baskınına işaretle “eşi benzeri görülmemiş bu saldırının ardından, kendi duruşumu da profil fotoğrafımı değiştirerek ifade etmeyi uygun buldum” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle