Katalog

DÜNYA HİJYEN GÜNÜ ANTIBAKTERIYEL KULP TEKNOLOJISI Özellikle pandemi döneminde daha da önem kazanan KARACA’DA hijyen kurallarını mutfakta geMutfakta hayatı kolaylaştıran, piçirilen her ana yaymak için çalış şirme gruplarına yeni bir tarz gemalar yapan Karaca, geliştirdiği tiren Biodiamond, yanmazyapış“Antibakteriyel Silver NanoTech maz ürün kategorisinde gücünü Kulp” teknolojisi ile sekortaya koydu. İç yütörde bir ilke daha zeyi gerçek elimza attı. Pişirmas krisme grubuntalleri ile daki ayrıcakaplalıklı ürünnan Bileri ile yeodiamek yapmond, mayı özel her takılan marrafı ka, elmas eşit gövkristalleri ile de kalınlıkaplı yanmazyağı ile ekstra pışmaz pişirme grudayanıklılık sağlıbu Biodiamond ürünlerine antiyor. Dayanıklılığının yanı bakteriyel kulplar ekledi. Gümüş sıra sağlıklı bir pişirme süreci sunano partiküllerle kaplanan kulp nan Biodiamond, şimdi “Antibaklar, uzun yıllar antibakteriyel kal teriyel Silver NanoTech Kulp” ile ma özelliği taşıyor. Yenilenen Bi kullanıcılarını yepyeni bir deneyiodiamond, yemeğe sadece elinin me davet ediyor. Bulaşık makinelezzeti geçsin isteyen mutfakse sinde de yıkanabilen Biodiamond verlere, hijyen konusunda endişe pişirme grubu, bu özelliği ile elduymadan, konforlu bir şekilde de yıkama zahmetinden de kuryemek yapma imkânı sunuyor. tarıyor. 13 16 OCAK 2021 CUMARTESİ Evinizi keşfedin Pandemi, tüketicilerin hijyen, sağlık ve bağışıklık konusundaki tercihlerini değiştirdi Beko ve The Future Laboratory’nin hazırladığı “The Age of Nesting” (Evi Yeniden Keşfetmenin Zamanı Geldi) isimli raporda, koronavirüs pandemisinin ev hayatı üzerindeki uzun vadeli etkileri araştırıldı. Karantina süreçlerinin evleri, çalışma alanı, okul, spor salonu, restoran, hastane ve hatta yazlık haline getirdiğine dikkat çekilen raporda, bu dönemin “Evi Yeniden Keşfetme Çağı” olduğunu belirtiyor. Raporda, “Evi Yeniden Keşfetme Çağı”nın 2030 yılına kadar hız kesmeden devam edeceği vurgulanıyor. Araştırmada öne çıkan başlıklar şöyle: l Kırkentsel devrim: Sağlık, hijyen ve iyileştirici yaşam uygulamalarına daBEKO’DAN AKTİF HİJYEN SERİSİ ha fazla odaklanmak, şehir dışındaki yerleşim yerlerine ve kırsal alanlara yeniden hayat verecek ve şehirlere daha insan BEKO, 2020 yılının en önemli gündemi olan “sağlık” kavramını merkezine alan bir strateji izleyerek pandemi döneminde tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap vermek için “Aktif Hijyen Serisi”ni geliştirdi. Beko Aktif Hijyen Serisi, 7 farklı üründen oluşuyor: l UV bölmeli buzdolabı: Aktif hijyen bölmesine yerleştirilen paketli gıdaların yüzeyleri, UVC ışınları sayesinde, gıda kalitesini etkilemeden zaralı bakteri ve virüslerden arındırılır. Aktif hijyen özelliği istenildiğinde devre dışı bırakılarak bu alan 0 derece bölmesi olarak kullanılabilir. l UV hijyenik havalandırma programlı kurutma maramlı ankastre fırın: Dezenfeksiyon programı, 70 derecede 15 dakika çalışarak dışarıdan alınan ekmek ve hamur işi gibi gıdaların yüzeyinde ve sipariş edilen gıdaların paketlerinde hijyen sağlıyor. Yoğun dezenfeksiyon programı ise 120 derecede 20 dakika çalışarak sıcaklığa dayanıklı mutfak eşyaları, emzik ve biberon gibi eşyaları hızlı ve pratik bir şekilde dezenfekte ediyor. l Oksi hijyen programlı çamaşır makinesi: Deterjan çekmecesi içine takılı özel bir kap sayesinde oksijen bazlı çamaşır suyunu optimum süre ve sıcaklıkta kullanıyor, çamaşırlara zarar vermeden hijyen sağlıyor. dakika içerisinde çamaşırlarınızı dezenfekte ediyor. l 28 litrelik geniş bir kapasiteye sahip olan UV temizleme cihazı: 4 farklı programı ile UVC ışınları ve sıcak havanın gücünü kullanarak kişisel eşyalar, paketli gıdalar, bebek malzemeleri, cam ve metal mutfak malzemeleri gibi ürünler için kısa sürede ve az efor kullanarak hijyen sağlıyor. l Aktif hijyen fonksiyonlu bulaşık makinesi: Aktif hijyen fonksiyonu ve aktif hijyen aparatı, kontrollü çamaşır suyu kullanımı için bulaşıkları önce ön yıkamaya alıyor, ardından ekstra durulama ile bulaşıkları çamaşır suyundan arındırıyor. Yüksek sıcaklık ve demerkezli olma fırsatı sunacak. Önceleri şehirlere ilgi duyan gençler, yüksek kiraların, nispeten düşük maaşların ve şehir yaşamının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin farkına varacak. Y ve Z kuşakları, artık fiziksel ve duygusal sağlıklarını koruyabilmek için kente komşu alanlarda ve köylerde yaşamaya yönelecek. l Çok amaçlı evler: Evler, çalışma, dinlenme, iyileşme ve eğlenme ihtiyaçlarını kolaylıkla sağlayabilecek “karma alanlara” dönüşecek. l Pandemigeçirmez yaşam: Tüketicilerin hijyen, sağlık ve bağışıklık konusundaki ortak endişeleri devam edecek ve genç nesli şekillendirecek. Geleceğin evi ise pandemigeçirmez bir alan olacak ve hiperhijyenik, süpersürdürülebilir inovasyonlar ön plana çıkacak. Evdeki inovasyonlar, virüslere ve kirleticilere maruz kinesi: Yıkamak istemediğiniz l Hijyenik havalandırma terjanla buluşturulan bulaşıkkalmayı azaltmak ve kişisel hijyeni en üst çamaşırlarınızı, ultraviyole tek sistemli çamaşır makinesi: larda ekstra durulamanın da düzeye çıkarmak üzere tasarlanacak. Dış nolojisiyle havalandırarak bakteri ve virüslerden arındırıyor. l Dezenfeksiyon progÖzel ısıtıcılı hijyenik havalandırma programı su kullanmadan, sıcak hava üfleyerek 58 etkisiyle virüs ve bakterilerin yüzde 99.9 oranında ölmesi sağlanıyor. dünyadan güvenli sığınağınıza girerken zararlı maddelerden arınmanızı sağlayan girişler olacak. Kozmetik sektörü hijyenle ayakta kaldı Dünya ekonomisini durma noktasına getiren 2020 yılının kozmetik sektörüne etkilerini değerlendiren Giz Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Zengin, “Pandemi sebebiyle global ekonomi büyük bir daralma yaşarken kozmetik sektörü de bundan payına düşeni aldı. Sene başında koronavirüs sebebiyle sınırların kapanması, ihracatçı firmalarımızı zor durumda bıraktı. İnsanların eve kapanması sebebiyle iç ve dış pazarda renkli kozmetik malzemelerine olan talep azaldı. Salgının ilk günlerinde daralma gösteren kozmetik sektörü, bu krizi hijyen malzemeleri talebini karşılayarak aştı” dedi. Kozmetik üreticilerinin bu manevra sayesinde faaliyetlerine devam edebildiğine dikkat çeken İbrahim Zengin, sınırların açılmasıyla başlayan ihracatın son yılların en yüksek seviyelerine ulaştığını belirtti ve şu bilgileri paylaştı: “İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre 2020’nin ocak ağustos döneminde dezenfektan ihracatı yüzde 815.75, kolonya ihracatı yüzde 228.99, sabun ihracatı ise yüzde 43.65 arttı. 2020’nin ilk 8 ayında 2019 rakamlarına ulaşıldı. Pandemiden en çok etkilenmesi beklenen kozmetik sektöründe şartlara uyum sağlayarak farklı ürünlere yönelenler süreçten etkilenmedi.” Krize rağmen 2020’de üretim hattına da yatırım yaptıklarının altını çizen İbrahim Zengin, “30’a yakın yeni makinenin yanı sıra Trakya Serbest Bölge’de kendi arazimizi satın aldık ve kısa sürede inşaatına başlayacağız. Bu yatırımların toplam maliyeti 25 milyon Avro olacak. Bu süreçte çalışan sayısını yüzde 40 artırarak istihdama katkı sağladık. Kadın çalışana verdiğimiz önem ile kadın çalışan oranımızı yüzde 60’a yükselttik” ifadelerini kullandı. ‘İŞIMIZ TEMIZ PROJESI’ YAŞAMA GEÇIYOR Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve OPET’in desteğiyle geliştirilen “İşimiz Temiz Projesi” hayata geçiyor. Projeyle hizmet sektöründe faaliyet gösteren mikro işletmelere hijyen eğitim programları oluşturularak faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için destek verilecek. Üç ilde pilot çalışmaların başlatıldığı proje ile ilk etapta yeme içme, konaklama ve ulaşım alanında faaliyet gösteren 31 bin 500 işletmeye ulaşmak ve eğitimler sonunda verilecek sertifika ile hijyen normlarının belgelenmesi hedefleniyor. Eğitimlerin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması ve projenin sadece pandemi dönemiyle sınırlı kalmayıp sürdürülebilir olması hedefleniyor. Proje kapsamında hizmet sektöründeki mikro işletmelerin ve mikro işletmelerden hizmet alanların temizlik ve hijyen konusundaki iç görülerini belirlemek üzere bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırma sonucunda korona dönemi ile birlikte hijyen ve temizlik algılarının değişime uğradığı özellikle hizmet alan katılımcıların bulundukları ortamlarda kendilerini rahat, huzurlu ve güvende hissetme ihtiyacının öne çıktığı belirlendi. Buna paralel hizmet alanların pandemi sonrası bir işletmeden beklediği hijyen seviyesinin pandemi öncesine göre yüksek öncelik kazandığı da görüldü. Ayrıca hizmet alan katılımcılar kadar işletme sahiplerinin de rutin önlemler dışında kendilerinin yöntemler geliştirdiği gözlendi. Araştırmada hizmet verenler ise personelin eğitimi konusunda yapılandırılmış ve uygulama önerilerini içinde barındıran bir eğitim programının hazırlanmasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Mikro işletme sahipleri, adlarını ve içeriklerini bilmemekle beraber bir takım hijyen sertifikalardan haberdar olmalarına rağmen yoğun iş tempoları nedeniyle bunlara ilgi gösteremediklerini vurguladı. İşletme sahipleri İşimiz Temiz projesinde MEB sertifikasıyla sunulacak eğitimlere ilgi göstereceklerini bildirdi.