22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 10 OCAK 2021 PAZAR CHP lideri Kılıçdaroğlu ev emekçisi kadınların taleplerini dinledi, çözüm önerilerini anlattı İnsanca düzen kuralım CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ev emekçisi kadınların ve çocuklarının geçim sıkıntısı nedeniyle zorluk yaşadığına işaret ederek “Bu durum böyle devam etmemeli. Bu düzeni değiştirmek zorundayız. İnsanca bir düzen kurmak zorundayız” dedi. Kılıçdaroğlu, ev emekçisi kadınlar ile video konferans toplantısında bir araya geldi. Ev emekçilerinin yaşadığı dramı ve taleplerini dinleyen Kılıçdaroğlu, çözüm önerilerini anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: Saraylarda oturmuyoruz: Hayatın gerçeğini eğer bir siyasetçi öğrenmek istiyorsa; aslında öncelikle sizi dinlemesi lazım. Çünkü hayatın gerçeğini yaşayanlar sizlersiniz. Elbette bizler saraylarda oturmuyoruz. Bu toplumda çok sayıda yoksul insanın olduğunu biliyoruz. Bir annenin en büyük dramı çocuğunu yatağa aç yatırmasıdır. Bunu da biliyoruz... Çok sık ifade ederim: Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. Evlerde dram, acılar, yoksulluk var; biliyorum. Bunları aşmak hepimizin elinde olan bir şey. Türkiye zengin ve güçlü bir ülke. Hepinizin sorunu aynı üç aşağı beş yukarı. Hepiniz Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşıyorsunuz.. Sizler güç birliği yapabilirsiniz; sayınız Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon kişi. 1 milyon kişi bir yere odaklanabilirse bu sorunların büyük bir kısmı aşılabilir, çözülebilir. Çocuğu okutma denildi: Çocuğunuz var, üniversite mezunu işsiz; üniversite mezunu arkadaşlarımız da merdiven temizliyorlar şimdi. Neden? Bir annemiz şunu söyledi; beni en çok duygulandıran konulardan birisi: “Anaokuluna yazdırmak istedim çocuğumu ama çocuğunu istersen okutma denildi.” Bu, 21. yüzyılın Türkiyesi’nde çok ağır bir söz. Garibanların sözcüsüyüm: Sizin sorunlarınızı TBMM’de dile getireceğiz. Ben de dile getireceğim. Arkadaşlarım da dile getirecekler. Şunu defalarca ifade ettim: Ben bu ülkede garibanların, bu ülkede kendisini kimsesiz hissedenlerin sözcüsü olmak istiyorum. Beylerin, paşaların sözcüsü var zaten. Beylerin, paşaların bir sorunu yok. Saray’da oturanların da bir sorunu yok zaten. Çocuklarınız işsiz, siz iş bulamıyorsunuz ama milletvekili emekli aylığı, bilmem ne bankasının yönetim kurulu üyeliği, 5 yerden en az 10 bin lira aylık alıyorlar. Yine de doymuyorlar. Bunlara son vermemiz lazım artık. Düzen değişmeli: Diyorsunuz; “Çalışıyorum, aynı zamanda mobbinge uğruyorum. Az para veriyorlar, çok iş yaptırıyorlar.” “Gecenin 24.00’ünde eve gidiyorum” diyen kadın kardeşimiz oldu. Bu durum böyle devam etmemeli. Bu düzeni değiştirmek zorundayız. İnsanca bir düzen kurmak zorundayız. Elektrik, doğalgaz parasını ödemekte zorluk çekiyoruz diyorsunuz. Bir anne ifade etti: 75 lira alıyorum, markete gidiyorum 110 lira. Sağır kulakların duyması lazım. l ANKARA / Cumhuriyet AKŞENER’DEN ERDOĞAN’A: Makamının farkına var, kendine gel İYİ Parti lideri Meral Akşener, dün YouTube hesabı üzerinden gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP PM Üyesi Sevgi Kılıç için “Vitrin süsü” söylemini eleştiren Akşener, “Siyasetini, sıkıştıkça sarıldığı ‘Başörtülü bacım’ sözü üzerine bina edenlerin, ‘Vitrin süsü’ sözüyle geldikleri nokta, tek kelimeyle ibretlik. Demek ki mesele, ‘ya AKP’lisin ya da hainsin’ meselesiymiş. Sayın Erdoğan; ayıptır. Günahtır. Makamının farkına var artık! Sen bu ülkenin Cumhurbaşkanısın. Milletini bu şekilde ayıramazsın. Kendine gel” dedi. Eski bakan Berat Albayrak döneminde Türkiye’nin 130 milyar dolarlık rezervinin yanlış ve şaibeli politikalar nedeniyle eritildiğini kaydeden Akşener, şöyle konuştu: “Bu dönem aydınlatılmadan, yeni yönetimin şeffaflık ve hesap verebilirlik ile ilgili yaptığı açıklamalar eksik kalıyor. Öncelikle, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun toplantı tutanaklarını açıklayın. Gerekirse Millet Meclisi’nde bir komisyon kurun.” l İç Politika İktidarı oluşturan Cumhur İttifakı, muhalefeti bölmek için ‘3. yol ittifakı’na zemin hazırlayabilir YA CUMHUR YA 3. YOL SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik yaptığı ikinci “evine dön” çağrısının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde yaptığı ziyaretler, kulisleri hareketlendirdi. Erdoğan’ın hamleleri, “CHP’yi denklem dışında tutmak ve CHP dışındaki muhalefet partilerini, ‘Cumhur İttifakı çatısı altında olmuyorsa, 3. yol ittifakta buluşturmak’” şeklinde de değerlendiriliyor. Erdoğan’ın, “muhafazakâr Kürt kökenli seçmen” üzerinde de yoğunlaşacağı ifade ediliyor. Erdoğan’ın son olarak Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü ziyaretinden sonra “seçim ittifakı”ndan söz etmesi, “Erdoğan’ın bundan sonraki hamlesini CHP’yi ittifaklar denklemi dışında tutmanın oluşturacağı” şeklinde değerlendirildi. Asiltürk, AKP tabanı için önemli bir yeri bulunan Milli Görüş hareketinin önde gelen isimlerinden biri konumunda. İktidar, CHP’nin önüne de her seferinde İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve yerel seçimlerdeki Kürt seçmenlerin oyları kartını açıyor. Erdoğan’ın Kaftancıoğlu ile ilgili “DHKPC’li nitelendirmesinde” bulunması da “bu kartı daha çok açacağının işareti” olarak yorumlanıyor. Zemin hazırlanacak Kulislere göre Erdoğan, “CHP’nin ulusalcı kanadı ve ‘merkez sağ’ çatısını oluşturan İYİ Parti, DP, DSP gibi partilerin tabanının HDP ile birlikteliğe onay vermeyeceğinden çok emin.” Bu nedenle, 2023’e doğru, çalışmalarını bu kitle üzerinden de yapmayı amaçlıyor. Erdoğan’ın, en büyük engelini ise bugün neredeyse tüm muhalefetin üzerinde uzlaştığı “güçlendirilmiş parlamenter sistem” kriteri oluştuyor. Erdoğan’ın, muhalefeti “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinde uzlaştırması gerekiyor.” Erdoğan, CHP ve HDP dışında kalan muhalefeti, “güçlendirilmiş parlamenter sistem kriteri aşılamıyorsa, 3. yol ittifak denkleminde birleştirmek” için yoğunlaşacağı kaydediliyor. “Millet İttifakı çatısı altında olmayacağını açıklayan DP” başta olmak üzere, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, DSP, muhafazakâr Kürt seçmen tabanına sahip HÜDAPAR, Mustafa Sarıgül’ün kurduğu Türkiye Değişim Partisi ile Muharrem İnce’nin kuracağı belirtilen parti ve İYİ Parti gibi partilerin “başka bir ittifak bileşeni oluşturabilmesi” için yeni bir ortamın hazırlanabileceği ifade ediliyor. l ANKARA CUMARTESİ ANNELERİ 824. OTURUM Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 824’üncüsünü gerçekleştirdi. Bu haftaki eylem de koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya üzerinden canlı yapıldı. Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemlerinde 15 Ocak 1996 tarihinde Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde gözaltında tutulan 11 köylünün bir minibüs içerisinde kurşunlanıp, yakılmasıyla sonuçlanan katliam için adalet istendi. l Haber Merkezi BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖRENCİLERİ KLİP HAZIRLADI Boğaziçili öğrenciler, Mahzuni Şerif’in “Yuh Yuh” türküsünü, çektikleri kliple atanan Rektör Melih Bulu’ya uyarladı. Öğrenciler türkünün sözlerini şu şekilde düzenledi: “Okulumun kapısına, yuh kelepçe vuranlara, seni seçmedik, atanmış kayyıma biat etmedik, hayır dedik, olmaz, kabul etmedik, buna rağmen koltuğunda kaldın ise yuh, yuh soyanlara soyup kaçıp doyanlara.” EYLEMCİ GENCİN BACAĞINI KIRDILAR ERDOĞAN VE BULU’YA VIDEOLU YANIT Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına tepki gösteren üniversite öğrencilerinin protesto eylemleri devam ediyor. Rektörün atamayla değil, üniversite içinde yapılacak bir seçimle belirlenmesi gerektiğini belirten öğrenciler, anayasal haklarını kullandıkları için yandaş basın tarafından hedef gösterilmelerine ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından “terörist” ilan edilmelerine çektikleri bir video ile cevap verdi. Üniversite bahçesinde kısa videolar çeken Boğaziçili öğrenciler, “terörist ilan edildim çünkü...” başlığıyla hazırladıkları videoyu sosyal medyada yayımladı. Öğrencilerin, Erdoğan’a verdiği cevaplardan bazıları şöyle: “Terörist ilan edildim, çünkü okulumda özgürlük istedim. Terörist ilan edildim, çünkü kurumumun 150 yıllık kültürüne saygı duyulmasını istedim. Terörist ilan edildim, çünkü anayasal sınırların dışına çıkmadan meşru protesto hakkımı kullandım. Terörist ilan edildim, çünkü atanmış değil, seçilmiş rektör istiyorum. Terörist ilan edildim, çünkü üniversitemin özerkliğini korumak istedim. Terörist ilan edildim, çünkü siyasi iktidardan farklı düşünüyorum.” Bu arada, dün sosyal medyadan akşam 21.00’e çağrı yapılan “evden eyleme” yurttaşlar da katıldı. İstanbul’da çok sayıda kişi, evlerinde ışıkları yakıp söndürerek, “rektörlük seçiminin yapılması” için çağrıda bulundu. Boğaziçi Üniversitesi’nin bulunduğu Hisarüstü’nde oturan yurttaşlar ise tencere, tava ve ıslıklarla tepkilerini gösterdi. Ankara’da Boğaziçi Üniversitesi’ne destek eylemine katılan Devrimci Gençlik Dernekleri üyesi Deniz Baran Erbudak’ın polis müdahalesi sonucu bacağı kırıldı. Müdahale esnasında birden fazla polisin ayağına dizleri ile bastığını ifade eden Erbudak, “İlk dizleri ile bastıklarında ayağım kırıldı, hissettim. Daha sonra birden fazla kişi basmaya başladı. Gözaltına alındıktan sonra Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi’ne götürüldüm orada muayene etmeden ‘bir şey yok’ dediler” diye konuştu. Daha sonra Çankaya ilçesi 29 Mayıs Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını söyleyen Erbudak, tomografi sonucunda bacağında iki ayrı noktada kırık, çapraz bağlarının kopma ve çok sayıda lezyon olduğunun ortaya çıktığını, ilerleyen günlerde ameliyat edilebileceğini ifade etti. Erbulak, ayağını kıran polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti. l Haber Merkezi ERDOĞAN, ÖĞRENCİLERE YİNE ‘TERÖRİST’ DEDİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestoları hedef alarak “Terör örgütü iltisaklı kişilerin en ön safta yer aldığı bu tür eylemlerin demokrasiyle hak arayışıyla fikir ve ifade özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi yoktur” dedi. Erdoğan, dün DiyarbakırErganiElazığ Yolu Devegeçidi Köprüsü ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantı ile katıldı. Konuşmasında Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atamasına ilişkin yapılan protestoları değerlendiren Erdoğan, “Türkiye kendi kalkınma gündeminden taviz vermeden yolunda ilerliyor. Elbette bu fotoğraftan rahatsız olanlar çıkıyor. Nitekim rutin bir atamayı üniversitelerimizi karıştırmak için fırsata çevirenleri hep birlikte takip ediyoruz. Biz bu kirli senaryonun aktörlerini gördük. Aynı zihniyeti 68 Ekim olaylarında, 1725 Aralık’ta, Gezi eylemlerinde gördük” dedi. l İç Politika BAŞKAN VEKİLLİĞİ İÇİN KURA ÇEKİLECEK Menemen 12 Ocak’ı bekliyor da açıkça milli irade hırsızlığı yapmak istiyor. Şunu hatırlatmak isterim; biz bu zihMEHMET İNMEZ Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un, “zimmet, görevini kötüye kullanma” suçlamasıyla tutukyor. İzmir Valiliği 12 Ocak’ta kura çekimi yapılmasını kararlaştırdı. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Menemen’de tartışma konusu olan niyeti İstanbul seçimlerinden tanırız, Millet İttifakı olarak belediye meclis toplantılarında bu adaletsizliğe karşı direniyoruz ancak iktidar partisi temsilcileri, adalet mücadelesi veren lanması ardından başkanvekili seçiminde CHP, iptal edilen kura çekiminin yenilenmesi için üst mahkemenin kararının beklenmesini isterken AKP, başken vekilliği seçiminde AKP’nin “aceleciliğine” tepki gösterdi. Torun, “Tam bir hukuk skandalı yaşıyoruz. Menemen Belediye Başkanlığı’nı sanmeclis üyelerimizi cezaevine göndermekle tehdit edecek kadar izansız hale geldi. Saray’dan güç alan demokrasi düşmanlarının tehditlerine asla pakura çeminin yapılmasında ısrar edi dıkta kazanamayanlar masa başınbuç bırakmayız” dedi. l İZMİR ABD’de Trump’la kramp! Dünyanın pek çok ülkesinde görmeye alışık olduğumuz, arkasında ABD’nin bulunduğu ortaya çıkınca şaşırmadığımız sahneler Washington’da yaşandı. 6 Ocak 2021, ABD’nin iç 11 Eylül’ü olarak yorumlanabilir. Olayların başlangıcı, gelişimi 11 Eylül 2001’de ‘ikiz kuleler’e uçaklı saldırıdaki bütün kuşkuları barındırıyor. Konunun “kuşkular” yanı bir tarafa, görünen kısmı ABD’nin farklı bir evreye girdiğini ortaya koyuyor. Cumhuriyet’in çeviri editörü Birol Güger İngiltere ve ABD’de yayımlanan haftalık haber dergisi The Week’te yayımlanan siyaset sosyoloğu Damon Linker’in makalesini Türkçeye çevirdi. Dün Cumhuriyet’in ikinci sayfasındaki yazıda Linker, ABD’nin iç düzeni rayına oturtmak için çok geç kalınmış olabileceğini vurguluyor. Bir anlamda Trump’ın “sonuç” olduğuna dikkat çekiyor. Oyların yarıya yakınını alan Trump’ı destekleyenlerin yüzde 45’i, 6 Ocak kovboyluğunu doğru buluyor. HHH ABD’nin yeni başkanı Biden, öyle bir densizlikle göreve başlıyor ki, önce evinin içini temizlemesi gerekecek. Biden, Nisan 2021’de dünyaya demokrasi getirmek için uluslararası bir konferans düzenleyecekti. 20 Ocak’ta görevi devraldıktan sonra nisana kadar iç düzeni oturtur mu, bilinmez. ABD’de yaşananlar bütün dünyayı etkiliyor. Bunun, ABD Doları’nın yüzde 70’inin bu ülkenin dışında dolaşıyor olmasından ABD ordusunun yarısından çoğunun dünyadaki 800 üste konuşlanmasına kadar pek çok nedeni var. Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra ABD bunu fırsata çevirmek için kolları sıvadı. ABD’nin strateji üreticileri 21. yüzyıla şu adı taktılar: Yeni Amerikan yüzyılı. Bu başlıkla makaleler, kitaplar yayımlandı. ABD bunu “başarmak” için en öne şunu koydu: Demokrasi! Dünyanın neresine biraz daha fazla yerleşecekse oraya demokrasi getireceğini söyleyip işgale girişti. Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafya bundan payını fazlasıyla aldı. Hedef ülkelere önce kan ve gözyaşı geldi, demokrasi arkadan gelecek! ABD’nin bu 21. yüzyıl planı Cumhuriyetçi ve Demokrat iktidarlar döneminde sadece araç değişikliğine uğruyor, amaç değişikliği yok. Trump, “Ben yaptım oldu” diyor... Biden, “Bu işi kural ve kurumlarıyla yapalım” diyor... Kuralları koyacak, kurumları işletecek olan da ABD olsun istiyorlar. HHH Trump’ın 6 Ocak kovboyluğunda önemli unsur sosyal medya gücü oldu. Twitter, 90 milyon takipçisi olan Trump’ın hesaplarını önce geçici sonra daimi kapattı. Trump’ın yanıtı şu oldu: “Gerekirse kendi platformumu kurarım!” Konunun bu yanı ayrı bir yazı konusu. ABD’nin 21. yüzyıl stratejilerini uygularken en önemli aracı şöyle tanımlanıyordu: Medya operasyonları! Biraz açmak gerekirse, artık bir ülkeyi tankla tüfekle, konvansiyonel silahlarla değil, medya üzerinden oluşturacakları kitle hareketleriyle işgal edeceklerdi. Bunun için ABD bütçesinde önemli paylar var! İşte ABD, dünya için hazırladığı bu tür operasyonları yaşıyor. Sadece Latin Amerika’da 20. yüzyıl boyunca ABD destekli darbe ve darbe girişimlerinin sayısı bini geçiyor. Venezüella ve Bolivya’da olduğu gibi 21. yüzyılda yöntem değişti. Trump’la kramp giren ABD’ye şu Anadolu sözü çok yakışıyor: Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar! SOYLU DA HEDEF ALDI Kaftancıoğlu: Bakan reisine kafa tutuyor Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “DHKPC’li” nitelendirmesinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu hedef aldı. Soylu, “Canan Kaftancıoğlu, terör örgütlerinin soytarısıdır. CHP İstanbul İl Başkanı, DHKPC, PKK/KCK ve MLKP terör örgütlerinin elemanıdır. DHKPC ve PKK/ KCK propagandası yapmaktan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 2019/171 esas nolu dosya kapsamında 1 yıl 8 ay ceza almıştır. MLKP’nin sözde kurucu liderlerinden Hasan Ocak, PKK’nın kurucularından Sakine Cansız, DHKPC’li Ebru Timtik, sözde liderleştirdiği teröristlerden sadece birkaçıdır” dedi. Soylu’ya sosyal medya hesabından yanıt veren Kaftancıoğlu, Boğaziçili öğrencilerin “Yuh yuh” isimli türküsünü seslendirdikleri videoyu paylaşarak, “Hahaha AKP içinde kavga büyük diyorlardı da ilgilenmiyordum. Görünen o ki, bana saldırma konusunda da bakan reisine kafa tutuyor, ‘aşağılık saldırıları senden daha iyi yapabilirim’ diyerek kendince el yükseltiyor. Durun kavga etmeyin. Ben de türkü dinlerim ve çok severim bu arada” dedi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle