Katalog

HABER 5 25 EYLÜL 2020 CUMA BAŞYAZIMIZ YANKI YARATTI Gazetemizde dün yayımlanan “Atatürk’ü Anlamak ve Özümsemek” başlıklı başyazı büyük yankı yarattı. Sosyal medyada binlerce kullanıcı tarafından beğenilen yazının özellikle “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Anadolu aydınlanmasının devrimci önderi Atatürk adı, kimi ‘entellerin takıntılarını’ tatmin etme alanı ve oyun sahası olmamalıdır” şeklindeki son cümlesi çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı. Son günlerde kamuoyunda yaratılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tartışmasına ilişkin dün gazetemizde yayımlanan “Atatürk’ü Anlamak ve Özümsemek” başlıklı başyazıya, özellikle eski ve yeni milletvekilleri, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkan ve üyeleri, CHP teşkilatı, üniversite öğretim üyeleri ve öğrencileri, büyük ilgi gösterdi. Yazıdan bölümler paylaşan kullanıcılar, devam eden tartışmaya tepki gösterirken Cumhuriyet’in yayımladığı başyazının önemine vurgu yaptı ve destek verdi. Yazı aynı zamanda çok sayıda haber sitesinde de haberleştirildi. Çok sayıda köşe yazarı da yazıdan alıntılar yaparak sosyal medya hesaplarından paylaştı. Bazı kullanıcılar yazıyı “Cumhuriyet’ten Atatürk manifestosu” yorumuyla paylaştı. l Haber Merkezi Muhalefetin ve iktidar ortağı MHP’nin verdiği hiçbir teklif yasalaşmadı Meclis AKP’ye çalışmış TBMM Başkanlığı, 27. Dönem, 3 Yasama Yılı içinde, TBMM’ye sunulan yasa tekliflerinin partilere göre dağılımları ve komisyonun sonuçlandırma oranlarını açıkladı. TBMM Başkanlığı’na verilen 3 bin 66 teklifin içinden yalnızca altında AKP’li milletvekillerinin imzası olanlar koSENA YAŞAR misyonu aşabildi. Yani, muhalefet partileri ve MHP’nin verdiği 2 bin 817 yasa teklifinden hiçbiri yasalaşmadığı gibi henüz TBMM gündemine bile alınmadı. CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, 27. Dönem’in 3 Yasama Yılı’nda, TBMM Başkanlığı’nca işleme alınan ve komisyonlara havale edilen yasa teklifleri ile rapora bağlanan tekliflerin partilere göre dağılımlarını TBMM Başkanlığı’na sordu. TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç tarafından yanıtlanan önergede, 24 Ağustos 2020 tarihine kadarki yasama dönemi verileri verildi. 3 Yasama Yılı’nda dikkat çeken bilanço ise şöyle: 4 TBMM’de bulunan partiler iki yasama döneminde toplam 3 bin 66 yasa teklifi verdi. 4 Meclisteki 5 parti de TBMM Başkanlığı’na ortak imzayla yalnızca bir tane yasa teklifi verdi. Teklif, komisyonlarca rapora bağlandı. 4 AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı bloku, Meclis’e 5 tane yasa teklifi sundu, bunlardan 4’ü komisyonlarca rapora bağlandı. 4 AKP, Meclis’e toplamda 249 yasa teklifi sundu. Bunlardan 100’ü komisyonlarca rapora bağlandı. 4 CHP ise 2 bin 148 yasa teklifi sunarken, bu tekliflerden hiçbiri komisyonlar tarafından rapora bağlanmadı. 4 Muhalefet partilerinin tekliflerinin tamamı komisyonda beklerken, AKP’nin ittifak ortağı MHP’nin teklifleri de aynı akıbeti yaşadı. MHP’nin verdiği 264 yasa teklifi komisyonu aşamadı. Tekliflerden hiçbiri komisyonlarda rapora bağlanmadı. 4 Millet İttifakı bileşenleri CHP ve İYİ Parti hiç ortak yasa teklifi vermezken, İYİ Parti 264 adet yasa teklifi verdi. Bunların hepsi, komisyonda bekliyor. TBMM Başkanlığı’nca, tekliflerin hangi komisyonlara havale edildiğinin bilgisi de verildi. En çok teklifin havale edildiği komisyon bin 256 sayısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu olurken, en az teklif İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na gönderildi. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na toplamda 2 yasa önerisi havale edildi. İkinci sırada 446 ile Adalet Komisyon yer alırken, üçüncü sırada ise 439 yasa önerisiyle İçişleri Komisyonu aldı. l ANKARA AVRASYA ARAŞTIRMA: Erdoğan kazanamıyor Avrasya Araştırma Şirketi Başkanı Kemal Özkiraz, dün Twitter hesabından 19 araştırma şirketinin son 15 ayda yaptırdığı 57 anketin ortalamasını paylaştı. Yapılan anketlere göre, AKP’nin ortalama oy potansiyeli yüzde 32.35 olarak açıklanırken, AKP ve MHP’nin toplamda alacağı ortalama oy oranının ise yüzde 40.62 olduğu görüldü. Ayrıca ankette, olası Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 39.9 oranında oy alacağı, AKP ve Erdoğan’ın iktidar olma ihtimalinin olmadığı belirtildi. Verilere göre; CHP yüzde 24.29, İYİ Parti yüzde 9.2, HDP yüzde 9.3, diğer partiler yüzde 2.6, karasızlar ise yüzde 14 olarak görünüyor. l İç Politika KILIÇDAROĞLU: Esnaf Bakanlığı kurulsun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eğitim sektörü paydaşlarından kantin işletmecileri, servis şoförleri ve kırtasiyeciler ile video konferans toplantısında bir araya geldi. Yaşanan sıkıntıları bildiklerini ve bunların çözülebileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bütün meselenin Türkiye’yi yönetenlerin bakış açısı olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, “Bu memlekette bir ‘Esnaf Bakanlığı’nın olması lazım. Yani esnafın sorunlarını dinleyen bir makam olmalı” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, 6,5 milyar liranın şehir hastanelerine, otoyollara, havaalanlarına dolar bazında ödeneceğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Dedik ki ‘Şu adamları çağırın, siz zaten köşeyi dönmüş insanlarsınız, 83 milyon size çalışıyor. Bari yıl sonuna kadar bizden para almayın, biz bu parayı esnafa verelim, esnafı destekleyelim. 6,5 milyar lira az para değil, esnafa karşılıksız verelim.’ Böylece esnaf da desin ki ‘40 yıldır ben bu devlete vergi veriyorum geldi benim en sıkıntılı zamanımda bana küçük bir destek verdi.’” l ANKARA/ Cumhuriyet BAKAN SOYLU’DAN AÇIKLAMA: Türkiye’de 47 selefi örgüt var İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün TGRT’deki “Gündem Özel” programına katıldı. Soylu, Cübbeli Ahmet olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’nün selefi yanlısı derneklerin silahlandırıldığı yönündeki açıklamaları ve ifade vermeye hazır olduğunu söylemesi üzerine “2016’dan 2020’ye kadar bunlara mensup 5 bin kişiyi gözaltına aldık. Türkiye, selefilerle yıllardır mücadele ediyor. Selefi örgütle ilgili 47 yapılanma var. Yaklaşık 28 dernek ve vakfa gözaltı yapmışız. Türkiye’de bu mücadele devam ediyor. Bizim bilgiye her zaman ihtiyacımız var. 12 gün içerisinde Cübbeli Ahmet Hoca bildiğini anlatacak. Bir kişinin ifadesi bile bizim için önemli” dedi. AYM Başkanı Zühtü Arslan ile arasında gelişen polemiğe ilişkin de Soylu, Arslan’ın bir dönem Polis Akademisi Başkanı olarak görev yaptığını anımsatarak, “Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini ben FETÖ’den ihraç ettim. Demek ki devlete adam alırken dikkat edilmesi lazım” ifadelerini kullandı. Türkiye’de FETÖ’den 247 bin soruşturma yürütüldüğünü belirten Soylu, “Türkiye’de 125 bin kişi kamudan ihraç edildi. Bunların 44 bini İçişleri Bakanlığı’ndan. Ankara sınırları içerisinde bu yıl sadece tespit ettiğimiz FETÖ’cü bin 600 kişi var. Ankesör soruşturmalarında 19 bin 189 kişinin 7 bin 454’ü yüzde 39 oranında ‘etkin pişman oldum’ diyor” ifadelerini kullandı. l İç Politika AKP’LI VEKIL YAVUZ’A KINAMA Çerçioğlu’na hakarete tepki AKP Aydın Milletvekili Metin Yavuz, partisinin İncirliova Kadın Kolları Kongresi’nde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu için “Hanımefendidir, annedir, şudur, budur ama bu kimliğe uygun bir hareketi yok” ifadesini kullandı. Yavuz’un bu sözleri kentte Çerçioğlu tepkiyle karşılandı. CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, “Metin Yavuz’un Özlem Çerçioğlu’na kadın kimliği üzerinden yaptığı hakareti şiddetle kınıyorum. Bu sözler kendi çap ve kalitesine uygun olabilir ama Aydın halkının ve siyasetinin kalitesine uygun düşmüyor. Metin Yavuz Aydın’da siyaseti kendi kalibresine göre ayarlamak ve kalitesini o düzeye düşürmek istese de biz de hemşerilerimiz de böyle bir çapsızlığa izin vermeyecek. Şimdi AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bu terbiyesizlik karşısında tutumunun ne olacağını merakla bekliyoruz” dedi. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç da yaptıkları açıklamalarla Yavuz’u kınarken, “Çerçioğlu’nun yanındayız” mesajı verdiler. l İZMİR / Cumhuriyet TBB’DEN YETKİ BEKLENİYOR İstanbul’da ikinci baro için başvuru İstanbul’da ikinci baronun kurulması için 2 binin üzerinde avukatın imzasını toplayan Hukukun Özgürlüğü Platformu, Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) başvuruda bulundu. “Çoklu baro” sisteminin yasalaşmasının ardından avukatlar Necati Ceylan, Niyazi Paksoy, Cavit Tatlı ve Şengül Karslı, İstanbul’da ikinci baronun kurulması için yeterli imzayı topladıklarını belirterek, 2 binin üzerindeki avukatın imzasını ve kuruluş dilekçesini TBB’ye teslim etti ve başvuruyu gerçekleştirdi. TBB önünde açıklama yapan Karslı, “avukatların imzalarıyla tarihe not düşüldüğünü” söyledi. Karslı, “Yeni baronun tüzelkişiliğini oluşturmak üzere TBB’den yetki verilmesini beklemekteyiz. Takibinde gerçekleştireceğimiz genel kurulla birlikte yeni baromuz tüzel kişilik kazanmış olacaktır” dedi. Tatlı ise yeni kurulacak baroyla “avukatların biriken sorunlarına, yapılması gerekenlere eğileceklerini ve bunları gündeme getireceklerini” söyledi. Tatlı, “Baromuz kurulduğunda yaptıklarımızla, çoklu baronun, yeni baronun faydalarını önce avukatlar, adli teşkilat sonra da tüm ülkemiz görecek” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Bir ev, bir araba ya da başka bir şey uğruna’ Haberin son cümlesi... “Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor”. Olay... 18 yaşındaki bir gencin intiharı. Eldeki tek belge... Kendisini falezlerden aşağıya atmadan önce bıraktığı uzun bir mektup. Mektupta içki ya da uyuşturucu içmedim, diyor Furkan. Depresyonda da değilim, diyor. Haftalarca, aylarca düşündüm bunu yapmadan önce, diyor. İş hayatı bana çok yorucu geldi, diyor. Bir araba, bir ev ya da herhangi bir şey uğruna yıllarımı harcamak istemedim, diyor. Her şeyi arkada bırakıp gitmek daha mantıklı, diyor. Gökyüzünde huzur bulacağım, diyor. Haber... “Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor” diye bitiyor. Polis neyi soruşturacak? Böyle bir mektup bırakıp kendisini öldüren bir gencin arkasından neyi soruşturur polis? Muhtemelen önce aile ilişkilerini. Sonra psikolojik durumunu. Madde bağımlılığı olup olmadığını. İş ilişkilerini. Arkadaş ilişkilerini. Âşık mıydı diye soruşturur, ret mi edildi, aldatıldı mı? Geçmişini soruşturur Furkan’ın, etrafındaki insanları. Gerçekten intihar mı yoksa cinayet şüphesi var mı, onu soruşturur. Mektubu o mu yazdı yoksa bir başkası mı? Tanık var mı, yok mu, onu soruşturur. Nihayetinde bulduğu net ya da flu bilgilerle de kapatır dosyayı. 18 yaşında kendisini falezlerden atarak öldüren ve geride bıraktığı bir mektupla aslında herkese çok derin bir hayat dersi veren Furkan’ın hikâyesi birkaç gün oyalar medyayı, sonra o da diğerleri gibi unutulur gider. Soruşturma biter ama sorulması gereken asıl sorular hiç sorulmaz. Değerler soruşturulmaz. Ahlak soruşturulmaz. Sistem soruşturulmaz. O mektupta geçen “Bir ev, bir araba ya da başka bir şey uğruna” cümlesi aslen ne anlama gelir, kimse için bu bir mesele olmaz. Kullanışsız gerçeklik Çünkü bir intiharın izinden gitmek ve o intiharın asıl nedeniyle yüzleşmek kullanışlı bir gerçeklik değildir. O yüzden halihazırda yapılan soruşturma herkes için yeterlidir. Her gün bir ev, bir araba ya da başka bir şey uğruna etik değerleri ya da kişisel istekleri hiç sorgulamadan işe gidip gelen polis... Her gün bir ev, bir araba ya da başka bir şey uğruna etik değerleri ya da kişisel istekleri hiç sorgulamadan işe gidip gelen savcı... Her gün bir ev, bir araba ya da başka bir şey uğruna etik değerleri ya da kişisel istekleri hiç sorgulamadan işe gidip gelen hâkim... Her gün bir araba, bir ev ya da başka bir şey uğruna etik değerleri ya da kişisel istekleri hiç sorgulamadan işe gidip gelen doktor... Her gün bir araba, bir ev ya da başka bir şey uğruna etik değerleri ya da kişisel istekleri hiç sorgulamadan işe gidip gelen aile... Her gün bir araba, bir ev ya da başka bir şey uğruna etik değerleri ya da kişisel istekleri hiç sorgulamadan işe gidip gelen gazeteci... Her gün bir araba, bir ev ya da başka bir şey uğruna etik değerleri ya da kişisel istekleri hiç sorgulamadan işe gidip gelen okur... Hep birlikte toprağa gömerler bir gencin daha cesedini. HHH Ne zaman ki soruşturma bu kullanışsız ama elzem gerçeklikten başlayacak... Anca ondan sonra yoksul gençler gözlerini hayata ölümcül bir umutsuzluk kuyusundan açmayacak. ERDOĞAN’DAN ALTI ÜNİVERSİTEYE ATAMA Vekil olamadı rektör oldu O REKTÖRÜN GÖREVİNE SON Eşini üniversitede yer alan enstitüde sekreter yapan, daha sonra “adrese teslim” ilan açarak, Personel Daire Başkanlığı kadosuna getiren Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ’ın görevine son verildi. YÖK’ün yaptığı açıklamada “YÖK tarafından, 07.08.2020 tarihinde hakkında soruşturma açılan ve görevinden uzaklaştırılan Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ ile ilgili soruşturma tamamlanmıştır. Bugün (dün) gerçekleştirilen “Yüksek Disiplin Kurulu Toplantısı”nda verilen disiplin cezası nedeniyle Kanunen Rektörlük görevi sonlanmıştır” denildi. SEFA UYAR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile 6 üniversiteye rektör ataması Resmi Gazete’de yayımlandı. Gaziantep Üniversitesi’ne Prof. Arif Özaydın, Siirt Üniversitesi’ne Prof. Nihat Şındak, İskenderun Teknik Üniversitesi’ne Prof. Tolga Depci, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi’ne Prof. Ahmet Şahin, Hasan Kalyoncu Üniversitesi’ne Prof. Türkay Dereli ve Toros Üniversitesi’ne Prof. Ömer Arıöz rektör olarak atandı. Gaziantep Üniversitesi’ne atanan Özaydın dikkat çeken isimlerden oldu. 2015’e kadar soyadı Özsağır olan rektör, 2015’ten sonra Özaydın soyadını kullanıyor. Soyadı değişikliği, 2015’te, Kahramanmaraş’ta AKP’den milletvekili aday adayı olmasından sonra gerçekleşmiş.