09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA 13 25 EYLÜL 2020 CUMA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.6290 7.5 kuruş 8.8950 9.6 kuruş 9.8080 6.5 kuruş 13.56 0.41 puan 1.1 19 16.91 puan 3074.15 43.91 lira 459.41 5.25 lira Öngörülenden yüksek seyreden enflasyonu dizginlemek için faiz artırımına gidildi ENFLASYON ITIRAFI TCMB, 2018’den bu yana ilk kez faiz artırdı. Politika faizi yüzde 8.25’ten 10.25’e çıktı. Dün 7.71’i aşarak rekor tazeleyen dolar/TL, karar sonrası 7.637.64’te dengelendi. Enflasyon konusunda yanıldığını itiraf eden Merkez Bankası (TCMB), öngördüğünden daha yüksek seyreden enflasyonu dizginleyebilmek amacıyla sürpriz bir şekilde faiz artırımına gitti. Dünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrası politika faizi, 200 baz puan yükselerek yüzde 10.25’e çıktı. Uzun süredir faiz artırması gerekirken indiren Merkez’in bu tutumu, TL üzerindeki baskıyı artırıyordu. Dolar/TL dün 7.7191 ile rekor tazelemişti. PPK kararı sonrası dolar/TL 7.56’ya kadar geriledikten sonra 7.637.64 civarında dengelendi. 8.99’u aşan Avro/TL ise karar sonrası 8.86 seviyelerine indi. Piyasalar ise bundan sonra piyasada oluşacak ortalama fonlama maliyetinin ne olacağını ilerleyen haftalarda takip edecek. 2 sene sonra Merkez’in faiz artırımı sürpriz oldu. Çünkü bağımsızlığı sorgulanan Merkez’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz artışına sıcak bakmıyor diye faizi artıramaması, hatta geçmişte faiz nedeniyle TCMB başkanının değiştirilmesi, bu kez de faiz artışı gelmeyeceği yönünde beklentiye sebep olmuştu. En son, 2018 Eylül’de faiz artırılmıştı. 2019 Temmuz’da göreve gelen TCMB Başkanı Murat Uysal, görev süresi boyunca ilk defa faiz artışına gitmiş oldu. PPK karar metninde dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek amacıyla politika faizinin yükseltilmesine karar verildiğinin açıklanması en dikkat çeken açıklamaydı. Şöyle denildi: “Eflasyon üzerinde etkili salgına bağlı arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinde kademeli olarak ortadan kalkacağı ve talep yönlü dezenflasyonist etkilerin belirgin hale geleceği öngörülmüştü. Ancak ekonomide sağlanan toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izledi.” l Ekonomi Servisi Yapısal reformlara başlamazsak, yeniden faiz artırmak zorunda kalırız TEK BAŞINA YETMEZ Piyasalarda olumlu karşılanan faiz artırımı kararının tek başına yeterli olmayacağına, ülke ekonomisinin yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekildi. Bu kararın alınmasında gecikildiği vurgulandı. Ekonomistler şöyle dedi: n Mahfi Eğilmez: “TCMB, bir önceki toplantıda faizi artırsaydı kur bu kadar yükselmemiş, rezervler de harcanmamış olurdu. Faizi artırarak kazanılan sürede yapısal reformlara başlamazsak, bir süre sonra faizi tekrar artırmak zorunda kalırız.” n Uğur Gürses: İhale ile piyasada yüzde 11’lerde oluşturduğu repo faizini resmi olarak yüzde 10.25 olarak belirlemesi “sıkılaşma” mı oldu şimdi? Aynı likidite devam ederse, ortalama fonlama faizi değişmez: yüzde 10.60 civarında kalır. Fiili olanı resmi hale getirdi Merkez Bankası. n Haluk Bürümcekci: Politika faizinin yükseltilmesiyle, faiz koridorundaki tüm oranlar da 200 baz puan yukarı taşınmış oldu. Dolayısıyla karara TL’nin vereceği tepkiye bağlı olarak bankanın yeniden haftalık repo ihalelerini yeni politika faizinden başlatması ve piyasa yapıcılarına sağladığı fonlamayı devreye alması söz konusu olabilir. n Alaattin Aktaş: Merkez’in politika faizi olarak lanse ettiği haftalık repo ihale faizini yüzde 10.25’e çıkarması pratikte bir artış değil, bir faiz indirimi operasyonudur. Yüzde 10.25’lik oran en azından şu dönemde muhtemelen uygulanmayacak ve görünürdeki bu artış haftalık repo ihale faizine bağlı diğer fonlamalardaki faizlerin artırılmasına yarayacaktır. l Ekonomi Servisi KAPASITEDE ‘V’ TIPI TOPARLANMA Merkez Bankası verilerine göre, imalat sanayii kapasite kullanım oranı (KKO) eylülde bir önceki aya göre 1.3 puan artışla yüzde 74.6 oldu. KKO, pandeminin etkisiyle imalat sektörünün durması nedeniyle Nisan 2020’de 13.7 puan azalarak 2008 krizi döneminde 2009 ilk çeyrekte görülen yüzde 61.6’e kadar gerilemişti. Endeks, bu düşüş sonrası “V” şeklinde bir toparlanma kaydetti ve Mart 2020 seviyelerine yeniden yaklaştı. Gelecek kaygısı yoğun Öte yandan, TÜİK’in “Sektörel Güven Endeksleri Eylül 2020” verileri, perakende ve inşaat sektöründeki gelecek kaygısını ortaya koydu. Perakende ticaret sektörü güven endeksi eylül ayında yüzde 1.5 azalarak 93.5 değerini aldı. Sektörde, gelecek üç aylık dönemde iş hacmisatışlar beklentisi alt endeksi ise yüzde 8.6 azalarak 88.5 oldu. İnşaat sektörü güven endeksi de bir önceki ayda 85.0 iken, eylül ayında yüzde 2 azalarak 83.3 değerini aldı. l Ekonomi Servisi Olcay Büyüktaş’a EGD’den ödül Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) 12’nci Ekonomi Basını Başarı Ödülleri sahiplerini buldu. Gazetemiz Yazıişleri Müdürü Olcay Büyüktaş, “800 milyon kadın taciz mağduru” başlıklı haberiyle yazılı basında Yılın Araştırma Haberi Ödülü’ne layık görüldü. İstanbul Ticaret Odası’nda az sayıda katılımcı ve online konferans şeklinde düzenlenen hibrit törenle ödüller sahiplerini buldu. Ödül kazanan diğer isimler şöyle: Emre Eser Hürriyet, Ceren Dilekçi Bloomberg HT, Rahim Ak www.haberturk.com.tr, Orhan Orhun Ünal Yeni Şafak, Rüştü Bozkurt Dünya, Serpil Yılmaz Sözcü, Özlem Doğaner A Para, Serhat Ayan (RS FM), Utkucan Akkaş Ege Telgraf, Hakan Güldağ Dünya, Kerim ÜlkerDünya, Sayime Başçı Sözcü, İbrahim AcarSabah, Ayşegül Küçükkurt Para Dergisi, Önder Çelik Türkiye, Veysel Ağdar Dünya, Ömer Temur Türkiye. SANAYICI BÜYÜK ÖLÇEKLI YATIRIM IÇIN VARLIK FONU’NDAN DESTEK BEKLIYOR Kendi başımıza büyüyemeyiz! Beyaz eşya ihracatında kan kaybı sürüyor Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) ağustos ayı verilerini açıkladı. Buna göre tüketici kredilerinin cazip hale gelmesi ve düğün mevsimiyle artan talep sayesinde bulaşık makinesi, fırın, çamaşır makinesi ve buzdolabını kapsayan 4 ana ürün grubunda sektör üretimi yüzde 4 oranında artışa geçti. Ağustos ayında iç pazarda hızlı bir toparlanma kaydeden sektörün satışları 4 ana ürün grubunda yüzde 19’luk artış ile 646 bin 102 adede ulaştı. Yaz aylarında gelen bu toparlanmanın etkisi ile birlikte sektörün 8 aylık toplam satışları ise yüzde 9’luk artış ile 4.2 milyon adedin üzerine çıktı. İhracat düşüyor Sektör ihracatta ise kan kaybetmeye devam etti. 2019’un ilk 8 ayında 4 ana ürün grubunda 12 milyon adedin üzerinde ihracat yapan sektör, 2020’nin aynı dönemimde ise yüzde 12’lik düşüş ile 10.6 milyon adette kaldı. Sadece ağustos ayında ihracatta yaşanan daralma ise yüzde 13 oldu. TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Haziran ayında başlayan yüksek talep beklediğimiz gibi ağustos ayında da devam etti” dedi. l Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye Varlık Fonu’nun, sanayi sektörünün yanında yer almayı hedeflemesinin umut verici olduğunu kaydederek, özel sektörün büyümeyi sürükleyecek, büyük ölçekli yatırımlar yapacak bir dinamizmi kendi başına sergilemesinin zor göründüğünü açıkladı. İSO Meclisi’nin eylül ayı olağan toplantısı “Yatırımlara Kaynak Sağlamak ve Sanayimizin Gelişimi Açısından Türkiye Varlık Fonu’nun Önemi” ana gündemi ile video konferans yöntemi üzerinden gerçekleştirildi. Toplantının konuğu Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Sönmez oldu. Kamu yol göstersin Bahçıvan, küresel ekonominin yapısal sorunlarının pandemi ile daha da belirginleştiği bir konjonktürde özel sektörün büyük ölçekli yatırımlar yapacak bir dinamizmi kendi başına sergilemesinin zor göründüğünü vurguladı. Bahçıvan şunları söyledi: “Bu durum, yatırımlarda kamunun yol gösterici ve yönlendirici rolüne ihtiyacı artırırken, riskin ve getirinin kamuözel arasında paylaşıldığı bir yatırım anlayışını öne çıkarıyor. Varlık fonları tam da bu noktada değer kazanıyor. Yenilikçi bir kamuözel sektör işbirliği reçetesi kurgulamamız gerekiyor. Varlık Fonu’nun sahip olduğu finansal güç ve imkânlar, nitelikli üretime yönelik büyük projeler için doğru kullanıldığı takdirde, ülkemizin önemli yapısal sorunlarına cevap verebilecek potansiyeli barındırdığına inanıyoruz.” Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Sönmez ise Türkiye Varlık Fonu’nun Türkiye’nin stratejik yatırım kolu olduğunu vurgulayarak “Bugünün gerçeğinde ne sadece devlet ne de özel sektör yatırımlarıyla ekonomiyi ayakta tutabiliriz; iki tarafın da işbirliği yapması gerekiyor. Türkiye’nin stratejik konularında sermaye yatırımları yapmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken kapımız herkese açık” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Furkan öldü! Ya diğerleri? Kocaeli’nde gencecik bir kargo emekçisiydi. Belli ki kendi yaşıtı çevresindeki birçoğundan farklıydı: Hassas, düşünen, sorgulayan, çabalayan... Yapamadı; 18 yaşında, yaşama kendi isteği ile veda etti Furkan Celep. Hepimizin yüreğine balyoz gibi inen son sözleri içinde bulunduğumuz “acımasız, insanı sömüren, değersizleştiren” sistemin en yalın özeti... Gençleri nasıl bozuk para harcar gibi harcadığımızın acı bir örneği. “...Kendimi geliştirmek için spora gittim, yabancı dil öğrenmeye çalıştım. Kendi özümü ve yeteneğimi öğrenemedim. Bunun için çok uğraştım, çaba gösterdim. Neyi sevdiğimi bilmiyorum, ne olmak istediğimi, ne okumak istediğimi bunları dahi bilmiyorum... Kendimi değersiz hissediyorum... ...Benim yaşımdaki insanlarla aramda uçurum var. Her konuda benden daha üstünler... Bu dünya, yaşamak için kötü bir yer... Ev ve araba için çalışmayı istemiyorum...” Furkan’ın şu yukarıda sıraladığım cümlelerini şöyle bir sorsanız sıralayacak kaç genç var sizce bu ülkede? Kaç genç ne okumak, ne olmak istediğini biliyor? Kaç genç nasıl bir eğitim ile mezun olabiliyor? Kaçı iş bulabiliyor? Kaçı istediği işte çalışabiliyor? Furkan’ın sözleri bu ülkenin siyasetinde bir gündem maddesi olamadıkça, derinlemesine tartışılmadıkça arpa boyu yol alamayacağımızın farkında mısınız? İçinde müzik derslerinin, resim derslerinin, sporun, felsefenin olmadığı bir eğitimde insan nasıl kendi özünü öğrenip yeteneklerini geliştirebilir? İşsizlik ile “düşük maaş, uzun çalışma saatleri” arasında seçim yapmak zorunda olduğu, emeğin sömürüsüne tamamen açık bir ekonomik yapı içinde insan nasıl mutlu olabilir? İş bulma umudunu kaybetmiş ama yaşayabilmek için çalışmak zorunda olan bir insanın önündeki seçenekler nelerdir? “En az üç çocuk doğurun” diye fetva vermek yetmiyor ne yazık ki... Furkan direnemedi, ölümü seçti. Keşke yola devam edebilseydi. Ya diğerleri? Örneğin Nurcan? Ya diğerleri? Nurcan, anaokulu öğretmeni. Daha doğrusu öğretmeni idi... Çünkü artık işsiz. Hem de uzun süreden beri. Sebebi, kendisinde değil, yakın aile çevresinde bile değil, uzak akrabalarından birinde siyasi bir suçtan dolayı güvenlik soruşturmasından geçememiş olması. Bu, hiçbir ilişkisinin olmadığı uzak akraba Nurcan’ın çok sevilen bir öğretmen olmasına karşın kapı önüne konulmasına yetiyor. Kimse bundan yıllar önce Beyoğlu’nda mendil satan küçük kız çocuğu Nurcan’ın okumak, kendini yetiştirmek için nasıl bir mücadele verdiğini, sadece kendisini değil, diğer kardeşlerini de okutmak için çabaladığını görmüyor. Bunların bir önemi yok. Aslında insanın bir önemi yok. Fetvalar önemli, yüksek yerden gelen emirler önemli... Asıl olan bu ne yazık ki? Nurcan bundan sonra ne yapacak? Ne yapsın? Bu sorunun da yanıtı yok... Ya diğerleri? Çökmüş bir eğitim sistemi içinde debelenen 18 milyon çocuk ve genç. Sayı az değil. 5 Avrupa ülkesinin toplamı. Her yıl eğitimini yarıda bırakan binlercesi de cabası... Onları nasıl bir gelecek bekliyor, bilen var mı? Vodafone’dan yeni nesil çağrı merkezi hizmeti Vodafone Müşteri Hizmetleri’nde uygulanacak “yeni nesil çalışma sistemi” ile ev kadınları, engelli bireyler ve üniversite öğrencilerine istedikleri yerden, istedikleri şekilde ve istedikleri kadar çalışma imkânı sunulacak. “Herkese her yerden iş” mottosuyla geliştirilen yeni sistemle, çağrı merkezi çalışan sayısının bir yıl içinde 10 bin seviyesine çıkarılması ve çağrı merkezi hizmetinin Türkiye’nin 81 iline yayılması hedefleniyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Ergun, “Evde çocuğuna ya da yaşlı bir büyüğüne bakmak zorunda olan ya da başka bir sebeple evinden ayrılamayan kadınlar, bu sistemle evinden çalışıp aile bütçesine katkı sağlayabilecek” dedi. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle