08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 12 EYLÜL 2020 CUMARTESİ HABER Hakkındaki mobbing ve hukuksuzluk iddialarına karşın işlem yapılamıyor Töre’ye dokunulamıyor 40 yıl sonra 12 Eylül Askeri darbeler, siyasal kurum ve yapıları demokratik olmayan yollardan tasfiye eder, iktidarı değiştirir ya da iktidara el koyar. Oysa 12 Eylül sadece bir askeri darbe değildir. Darbeyi yapan askerdir; askeri darbe denmesi bundandır elbet; ancak eylemi gerçekleştiren kadar eylemin sonuçlarına da bakmak gerekir. Yani kimlere yaradığına da bakmak. Bugün darbenin 40. yıldönümü, gelin birlikte bakalım. 12 Eylül bir sermaye darbesidir. İşçi sınıfı, kamu emekçileri, ürünü para etmeyen köylü uyanmış, sosyal bilinç, hak ve örgütlenme düzeyi 1960’lı yıllardan itibaren hiç olmadığı kadar artmıştır. Bu ortamda 70’li yıllarda derinleşen krizde, sermaye kesimi düşen kârlarını eski anayasal düzenle telafi edememiştir. İşçilerin sendika, grev, toplusözleşme haklarını da bu koşullarda engel görmüştür. Darbenin ilk yaptığı işlerden birisi sendikaları kapatmak, grevleri yasaklamak, sendika ve toplumsal örgütlenmelerin liderlerini tutuklamak olmuştur. Dönemin sermaye kuruluşlarından birinin liderinin, “bugüne kadar işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde” demesi boşuna mıdır? Bugün işçiler gerçek sendikalardan yoksunsa, iş cinayetleri rekor kırıyorsa, işçiyi sermaye karşısında yapayalnız bırakan o darbenin de ürünüdür. 12 Eylül, halkın bu dünyada da kurtuluşun mümkün olduğuna inanmaya, bunun için demokratik hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya başladığı laik koşullara da müdahaledir. Halkı aydınlatan kurumlar, aydınlar, kalemler adım adım şiddetle kırılmıştır. Toplum öncüsüz bırakılmış, dünyevi kurtuluş örgütlenmelerinin yerini, halkın yoksulluğunu, inançlarını sömüren tarikat yapıları almıştır. 12 Eylül, Türkİslam Sentezi aracılığıyla toplumsal örgütlenmelerden tutun da ders kitaplarına ve eğitim müfredatına kadar müdahale etmiş, Atatürk’ün arkasına gizlenerek Atatürk düşmanlığı yapmıştır. Büyük kentlerin yoksul semtlerinden yükselen siyasal İslamcılık, bugün yüzde 50’lere hitap eder hale geldiyse, her şey bir günde mi olmuştur? Türkiye bugün Atatürk düşmanı tarikat yapılarının açıktan koalisyon kurduğu bir ülkeye döndüyse bir günde mi olmuştur? Fethullahçı çete, devleti bir günde mi ele geçirmiştir? 12 Eylül, siyasal İslamın önünü, örgütlenme zeminini açmıştır. Cumhuriyetin Sol Eli 12 Eylül darbesi, Amerikan emperyalizminin de yüzünü güldürmüştür. Darbe öncesinde Afganistan Sovyet işgalindedir; İran’da Amerika karşıtı İslamcı Devrim olmuştur ve Amerikan istihbaratçıları, Türkiye’de de Amerikan karşıtı bir düzen kurulmasını engellemeyi hedeflediklerini, bunun için de solu ezip siyasal İslamı güçlendirmeyi istediklerini, Yeşil Kuşak projesini defalarca ilan etmişlerdir. 12 Eylül döneminde CIA Ortadoğu İstasyon Şefi olan Graham Fuller’in 2004’te Vatan gazetesinde çıkan söyleşisini hatırlayalım, Türkiye’yi Yeşil Kuşak projesinin içine niye kattıkları sorusunu şöyle yanıtlar: “Çünkü Türkiye’de çok kuvvetli bir sol vardı... Ve Türkiye’de İslam, komünizme karşı çok efektif değildi. İslam zayıf (siyasal İslamı kastediyor) ama solculuk güçlüydü.” Bakmayın siz komünizm dediğine. Daha genel olarak, çağdaşlıktan yana, aydınlanmacı, aklını başkalarına kiralamayan, özgür iradeli insanlar yetiştiren Cumhuriyetin sol elidir sözünü ettiği, rahatsızlık bundandır. Halk bilinçlenmekte, sorgulamakta ve hakkını aramaya başlamaktadır. Sol, Amerikan emperyalizmine karşı bağımsızlık ve yurtseverlik bayrağını eline almıştır. Amerika, buna karşı hareket eden sopalı siyasetleri büyütmesin de kimleri büyütsün? Öyle de oldu. Cumhuriyetin sol eli kesildi; sağ elindeki sopa güçlendirildi. Sol eli kestirenler, bugün bir Saray Rejimi kurulmasında pay sahibidir. Sopa ise 40 yıl sonra yeni rejimin elinde büyüdükçe büyümektedir. Siz takılmayın “darbelerle biz mücadele ettik, 12 Eylül’ün izlerini sildik” diyenlere. Sadece makyaj. 12 Eylül, sonuçlarıyla 12 Eylül’dür. HDP milletvekiline 10 yıl hapis HDP Milletvekili Remziye Tosun’a, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapis cezası verildi. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve Tosun’un katılmadığı duruşmada, avukatı hazır bulundu. Savcılık, Tosun’un terör örgütü PKK/KCK hiyerarşik yapısına girerek, örgütün gayesi doğrultusunda bilerek ve isteyerek örgütsel faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle cezalandırılmasını istedi. Mahkeme, Tosun’a 10 yıl hapis cezası ve yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verdi. l AA Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdür Vekili Hüdayi Baş’a, Muğla İl Milli Eğitim Müdü rü Pervin Töre tarafından kuruma alınacak kişi listesinde usulsüzlük yapması için baskı uygu landığı, Baş’ın baskılar sonucu kalp krizi geçire rek yaşamını yitirdiği id diasına yenileri eklendi. SEFA Muğla’da, Töre’nin UYAR baskıları nedeniyle istifa eden ya da emekli oldu ğu belirtilen okul müdürleri olduğu öne sürülürken, Töre’nin, daha önce “görevden alınan ancak mahkeme kararı ile göreve geri dönmesi gere ken müdürlerin görevlendirmelerini yapmadığı, mobbing davasını örtbas etmeye çalıştığı” dillendiriliyor. Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Mü dür Vekili Baş, geçirdiği kalp krizi so nucu yaşamını yitirmişti. Baş’ın kalp krizi geçirmesinin arkasında, İl Mil li Eğitim Müdürü Pervin Töre tarafın dan, kuruma alınacak kişilerin liste sinde usulsüzlük yapmadığı için “is tifa et” baskısına maruz kalmasının olduğu iddia edilirken, Baş, Menteşe Kaymakamlığı’na şikayette bulunmuş ve “Hayatıma kasteden bu davranışlar halen devam etmekte. Bu güzel ülke Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdür Vekili Hüdayi Baş’ın yaşamını yitirmesinde sorumluluğu bulunduğu iddialarıyla gündeme gelen Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’nin çok sayıda müdüre mobbing uyguladığı ileri sürüldü. TBMM GÜNDEMINE TAŞINDI CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, 9 Eylül günü hayatını kaybeden Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdür Vekili Hüdayi Baş’ın ölümüne “torpil baskısının” neden olduğu iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Girgin, “Basında yer alan iddialara göre, Baş’ın fenalaşarak hayatını kay betmesinin nedeni, 4 kişilik usta öğretici kadrosu için açılan sınavlarda torpil yapmak istememesi üzerine, çeşitli düzeydeki Milli Eğitim yöneticilerinden baskı görmesiydi” dedi. Girgin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu iddiaları titizlikle araştırması gerektiğini ve eğer iddialar doğruysa hesap sorulmasını istedi. l İZMİR / Cumhuriyet ye zarar veren; yönetmelikleri, usulü hiçe sayan yöneticilerin yollarını reddediyorum” ifadelerini kullanmıştı. ‘Davalar onurum’ Töre’nin, Muğla’da göreve başladığı 2018’den itibaren mobbing sonucu istifa eden ya da emekliye ayrılan okul müdürleri olduğu iddia edildi. Töre, 20122017 yılları arasında Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü yaptığı dönemde, görevden alınan ancak davayı kazanan müdürleri göreve iade etmemesi ile gündeme gelmişti. Töre’nin göreve iade etmediği müdürler, Töre hakkında 2016’da, suç duyurusunda bulundu. EğitimBirSen tarafından 2016’da düzenlenen toplantıya katılan Töre, “Türkiye’de görevden alınan okul müdürlerinden geriye dönmeyen tek il biziz. Gerek paralel yapının açtığı davalar, gerekse bu arkadaşların açtığı davalar bizim onurumuzdur” ifadelerini kullanmıştı. Es YILDIRIM10 NORDUZ OPERASYONU Samsun’da şehit Yüzbaşı Top’un evine Türk bayrağı asıldı. Şehit Uzman çavuş Yusuf Uyar’ın babası acı haberle yıkıldı. Biri yüzbaşı 3 asker şehit Van’ın Çatak ilçesi kırsalında PKK terör örgütüne yönelik yürütülen Yıldırım10 Norduz operasyonunda Yüzbaşı Mahmut Top, uzman çavuşlar Sezer Uçar ve Yusuf Uyar şehit oldu, 1 yarbay yaralandı. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘Yıldırım10 Norduz’ operasyonu kapsamında, Van Çatak ilçesi kırsalında 3 teröristin ölü olarak ele geçirildiği operasyonda, 1 Jandarma Yüzbaşımız ile 2 Jandarma Uzman Çavuşumuz şehit olmuş, 1 Jandarma yarbayımız yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kaderli ailelerine baş sağlığı, yaralı yarbayımıza acil şifalar diliyoruz” denildi. Teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Jandarma Yüzbaşı Mahmut Top’un (38) acı haberi de Samsun’un Havza ilçesi’nde yaşayan babası Şevket ve annesi Mevlüde Top’a verildi. Evli ve 3 ve 2 yaşlarında iki çocuğu olan Şehit Mahmut Top’un evine Türk bayrağı asıldı. Çatışmada şehit olan Jandarma Uz man Çavuş Sezer Uçar’ın (29), acı haberi de memleketi Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan ailesine ulaştı. Evli ve iki çocuk babası olan şehit Uçar’ın evinin bulunduğu sokağa Türk bayrağı asıldı. Evli ve 1 çocuk babası olan şehit Jandarma Uzman çavuş Yusuf Uyar (30) acı haberi ise Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki ailesine ulaştı. Baba Sabri ve anne Hatice Uyar’a şehadet haberi verilirken, mahalleli şehit evine Türk bayraklarını astı. Yıldırım11 başlatıldı Öte yandan İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bölücü terör örgütüne karşı Siirt İl Jandarma Komutanlığı’nca “Yıldırım11 HerekoI” operasyonu başlatıldığı belirtildi. Operasyonda, 1003 personelin görev aldığı kaydedildi. l ANKARA İdlib’de Türkiye’ye destek eylemi Suriye’nin İdlib kentinin merkezinde ve çevre ilçelerinde dün toplanan halk, TSK’ye yönelik artan terör saldırılarını kınadı. Türkiye bayraklarını açan grup, İdlib’de teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan Uzman Onbaşı Serdar Aslan’ın resmini taşıyarak, “Kalplerimizde kalacak Serdar”, “Suriye ve Türkiye halkı birdir” yazılı pankartlarla Türkiye’ye destek sloganları attı. l AA MERSİN’DE ‘Torpil atamaları’ AKP ATAMALARI TBMM gündeminde AKP’Lİ YÖNETİCİ Hemşirenin üzerine yürüdü Kayseri’de AKP’li ilçe yöneticisinin Kayseri Şehir Hastanesi’nde “Benim kim olduğumu biliyor musun?” diyerek hemşirenin üzerine yürüdüğü iddia edildi. İddiaya göre 82 yaşındaki annesi Kayseri Şehir Hastanesinde tedavi gören AKP Kayseri Melikgazi İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Korkmaz, annesi ile ilgilenen hemşirenin refakatçi kalıp kalmayacağını sorması üzerine, “Benim kim olduğumu biliyor musun? Ben AK Parti Melikgazi İlçe Başkan Yardımcısıyım” diyerek hemşirenin üzerine yürüdü. Olaya tepki gösteren CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, “Bu kişinin kim olduğunu hemşire hanım bilmiyor ama hemşire hanımın kim olduğunu biz biliyoruz. Kendi hayatını hiç sayarak insanların hayatını kurtarmak için mücadele eden gerçek kahramanlardan biri” dedi. l Haber Merkezi Parti iddialarını yalanladı Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “yeni parti kuracağı” iddialarını yalanlayarak, “Böyle yalanlara gülüp geçmek lazım” dedi. Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Cezaevinde eşi ile görüştüğünü belirten Başak Demirtaş, “Parti kuracağı şeklin deki yalanlar için, aklı başında insanlar böyle bir yalanı ciddiye alırsa üzülürüm’ dedi” ifadelerini kullandı. Eşinin HDP ile bir sorunu olmadığı yönünde de açıklama yaptığını kaydeden Başak Demirtaş, şunları kaydetti: “Selahattin, ‘HDP benim için sadece bir parti değildir. HDP’nin ilkeleri, değerleri, mücadelesi benim yaşamımdır. HDP benim ruhumdur’ dedi. Herkese selamlarını ve sevgilerini gönderdi.” l İç Politika CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Mersin’deki tüm hastanelerin üst düzey yönetici kadrolarına AKP’lilerin akrabaları ve yakınlarının atanması iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Mersin’de Toros Devlet Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü’nün görevden alınıp, yerine AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın bir yakının getirildiği, Toroslar Devlet Hastanesi Kalite ve Destek Hizmetleri Müdürü’nün görevinden alınıp yerine AKP Toroslar İlçe Başkan Yardımcısı Emsal Şaşmaz’ın arşiv görevlisi olan eşinin getirildiği ve Mut Devlet Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü’ne bir kişinin atandığı ancak AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın müdahalesi ile aynı gün içerisinde bu kişinin görevden alınıp yerine 1. derecede bir akrabasının atandığı iddia edilmişti. CHP’li Başarır, iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Başarır, “Ülkemizde milyonlarca işsiz varken, söz konusu yönetici kadrolarına atanan kişiler, kamu vicdanının yaralanmaması adına görevlerinden alınacak mıdır?” diye sordu. l ANKARA/ Cumhuriyet DEMIRTAŞ ki CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar da soru önergesi ile Töre hakkındaki iddiaları, 2016’da Meclis’e taşıyarak, “Sosyal Bilimler Lisesi’nde İlçe İnsan Hakları Kurulu’nca da onaylanan mobbing davası Pervin Töre tarafından örtbas edilmeye çalışılmıştır. Okullara gönderilen ödenekler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce, okul müdürünün Pervin Töre’ye yakınlığına göre düzenlenmektedir. İl Milli Eğitim Müdürü’nün ‘danışman öğretmenlik seçiminde’ çeşitli öznel yargılarla keyfi seçimler yaptığı görülmektedir” iddialarını dile getirmişti. Mitinge çağrı Töre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 27 Mayıs 2015’te Aydın’ı ziyareti öncesi resmi yazı ile “tüm ilçelerdeki ortaokul ve liselerin öğrenci, öğrenci velisi, öğretmen ve yöneticilerinin ziyarete katılmasını, katılma listelerinin de müdürlüğe bildirilmesini” istemişti. Töre, 6 Mayıs 2015’te de, Anneler Günü nedeniyle düzenlenen ve AKP Aydın 1. ve 3. sıra milletvekili adaylarının da katıldığı “kaynaşma ve istişare toplantısına” eğitim kurumlarında görev yapan “bayan yöneticilerin” katılmasını talep etmişti. l ANKARA ERDOĞAN’DAN PAYLAŞIM Büyük geliriz, bizi yiyemezsiniz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sosyal medya hesabından, “Biz size büyük geliriz, bizi yiyemezsiniz” paylaşımında bulundu. Paylaşılan videoda, Erdoğan’ın “Hazırladığınız bir kurt sofrası var. O kurt sofrasında bizleri yemek istiyorsunuz ama kusura bakmayın, biz size büyük geliriz, bizi yiyemezsiniz” ifadeleri yer alıyor. Erdoğan, 739. Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri dolayısıyla mesaj yayımladı. Ertuğrul Gazi ve oğlu Osman Gazi’yi rahmetle andığını belirten Erdoğan,“ Kökü mazide, gözü atide bir geleneğin temsilcileri olarak bizler de Anadolu’yu ilelebet vatan ve yurt olarak muhafaza etme davasına sahip çıkmayı, ecdadın mirası üzerinde inşa edilen bu ülkeyi barış ve esenlik içinde daha da geliştirmeyi ve güçlendirmeyi sürdüreceğiz” dedi. l İç Politika MEB’DEN EĞİTİM PROGRAMI 30 dakikadan 5 ders saati Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), okulların açılmasına ilişkin duyurduğu programa göre, okulöncesi ve birinci sınıflar 21 Eylül’de okula başlayacak ve ilk hafta sadece bir gün okula gidecek. MEB’den il milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazı ile yüz yüze eğitimin başlamasına ilişkin detaylar açıklandı. 2125 Eylül tarihleri arasında okulöncesi eğitim kurumlarındaki öğrenciler ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri için yüz yüze uyum programı gerçekleştirilecek. Yüz yüze uyum eğimlerinin hangi gün olacağı, okul yönetimlerince planlanacak. Öğrencilerin, yüz yüze eğitime katılması ise zorunlu değil. Öğrencilerin okula gitmesi velinin isteğine bağlı olacak. Dersler ise 30’ar dakikadan 5 ders saati olarak işlenecek. Yüz yüze eğitimin ikinci haftasından itibaren öğrenciler okula 2 gün gidecek. Birinci sınıf öğrencilerinin ders saatleri arasında 10’ar dakikalık ara olacak, teneffüs saatlerinde sosyal mesafenin korunması için nöbet görevi dahil planlamalar yapılacak. Birinci sınıflarda yer alan diğer dersler ve ders saatleri, EBA TV ve EBA portal uygulamalarıyla işlenecek. l ANKARA YÖNETMELİK DEĞİŞTİ Özel yurt ruhsatını valilikler verecek Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Özel yurt ve pansiyonlara ilişkin yayımlanan yönetmelik dün Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile kaldırıldı ve Ortaokul ve Ortaöğretim Kurumları Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği yayımlandı. Yönetmeliğe göre MEB tarafından verilecek yurt açma ve çalışma ruhsatları artık valilikler tarafından verilecek. Ancak, yurtlara ilişkin standart belirlenmesi ve yurtların denetlenmesi bakanlık tarafından sürdürülecek. Eski yönetmelikte bulunan “yatakhaneler en az üç, en fazla altı öğrenci barınacak şekilde düzenlenir” hükmü, yeni yönetmelikte Covid19 salgını tedbirlerine rağmen korundu. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle