09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 1 EYLÜL 2020 SALI HABER Cumhuriyet’in gündeme getirdiği orman şeflerine ilişkin ‘zorunlu rotasyon’a Bakan’dan yanıt Yoksa Sapiens akıllı değil mi? Bugün 1 Eylül, Dünya Barış Günü. Bugün sıkça dile getirilecek olan “barış özleminin insanlık kadar eski olduğu” savı gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Homo Sapiens dediğimiz ve atamız olan insan türünün, avcı toplayıcı olarak yaşadığı 2.5 milyon yıl önce, hayatı sürekli bir savaş haliydi. Homo Sapiens’in şiddete eğilimli olduğu, kendi benzeri Neandertal adamın soyunu kurutarak yaşımını sürdürdüğü görüşü de ağırlık kazanmaktadır. İnsanoğlu, bundan on bin yıl önce tarım devrimi gerçekleşince de şiddet eğilimlerinden kurtulmadı. Tarım toplumlarında da mülkiyetin, egemenliğin, şanın şöhretin yolu savaştan geçiyordu. İnsanoğlunun tarihi büyük bölümüyle savaşların, zaferlerin öyküsüdür. Barış, savaş barış diyalektiğinin kırılması ve savaşın insan neslini kurutması tehlikesinin belirginleştiği 20. yüzyılda gündeme girdi. 20. yüzyılda insanlık birden yok olma ve tedrici olarak yok olma tehlikeleriyle burun buruna geldi. HHH Nükleer dehşet dengesi dönemi olarak adlandırılan 1946 1991 arasındaki zaman parçası, insanlığın savaş kayıpları en düşük, ama bir kazayla bir anda topyekun yok olma kâbusunu en yoğun biçimde yaşandığı dönemidir. Yoval Noah Harari, insanoğlunun serüvenini anlatan ve sonunu da korkunç soru işaretleriyle açık uçlu bıraktığı kitabı “Sapiens”te, 2. Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra geçen 70 yılın insanlık tarihinin açık ara en barışçıl dönemi olduğunu yazar ve ekler: “Büyük resmi izlediğimiz zaman görürüz ki 2000’de savaşlar 310 bin, cinayetler 520 bin kişinin ölümüne sebep olmuştur... Bu 830 bin kurban 2000 yılında ölen 56 milyon insanın sadece yüzde 1.5’ini oluşturur. Aynı yıl, 1 milyon 260 bin insan trafik kazalarında (toplam ölüm oranının yüzde 2.25’i) ve 815 bin insan da intihar ederek öldü (yüzde 1.45)” Görülüyor ki Sapiens, yarım yüzyıllık bir kâbusun ardından, kendi eliyle, aniden topyekun yok olma tehlikesini aşmayı becermiştir. Sapiens’in 20. yüzyılda karşı karşıya olduğu ikinci büyük tehdit, gezegenini üstünde yaşanmaz bir hale sokarak görece yavaş yavaş kendini yok etme tehlikesidir. Çevre sorunu olarak adlandırılan ve insanın kendi eliyle yarattığı bu sorun, ilk kez, 1903 yılında İsveç’in Nobel ödüllü bilim adamı Svante Antehius tarafından dile getirilmiş, ama ne yazık ki zamanında yeterince ciddiye alınmamıştır. Aradan geçen 117 yıl içinde sorun artık sokaktaki adam tarafından bile duyulmuştur. Dünyanın sıcaklığındaki iki derecelik bir atışın kimi ülkeler ve kentlerin su altında kalmasına, kimilerinin iklimlerinin kutuplarınkine benzemesine yol açacağı, sonunda dünyanın insan için yaşanamaz hale gelmekte olduğu artık herkesin malumudur. Ama hâlâ gerekli önlemler alınamamaktadır. HHH Topyekun nükleer savaş yüzünden bir anda topluca yok olma tehlikesini aşmayı becerebilen Sapiens, şimdi kendini yavaş yavaş yok etmekte, ama buna karşılık çevreyi yaşanmaz hale getirenlere karşı bir şey yapılamamaktadır. Örneğin Trump gibi muhteris bir dangalak, çevresel kirlenmeyi azaltmak için yüklenmeyi kabullendiği yükümlülüklerinden vazgeçebilmektedir. Aynı şeyi daha önce oğul Bush da yapmıştı. Bush ve Trump, kişisel olaylar değildir. Amerikan halkı tarafından kendilerini yönetmek, yani çevreyi sorumsuzca kirletmek üzere yetkilendirilmiş kişilerdir. 1 Eylül 2020 itibarıyla Sapiens, 20. yüzyılın büyük tehdidi savaşla yok olma tehlikesini aşabilmiş, ama çevreyi kirleterek kendini yavaş yavaş yok etme tehlikesini ortadan kaldıramamıştır. Covid 19 olayında da ülkemizde olduğu gibi, tüm dünyada insanoğlu kötü bir sınav veriyor ve salgının karşısında vurdumduymazlığını kitleler halinde ölerek kanıtlıyor. Bu durumda şu soru geliyor akla: Yoksa bütün gerçekleştirdiklerine karşın, Sapiens sanıldığı kadar da akıllı değil mi? YERİNE KAYYIM ATANMIŞTI HDP’li Şahin gözaltına alındı İçişleri Bakanlığı tarafından yerine kayyım atanan Erzurum’un HDP’li Karayazı Belediye Eşbaşkanı Burhanettin Şahin dün gözaltına alındı. Polis ekipleri tarafından evine yapılan baskın sonucu gözaltına alınan Şahin’in, Karayazı İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldüğü öğrenildi. l İç Politika Personelin tercihiyle yapılmış! SEFA UYAR Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı çalışan ve zorunlu rotasyona tabi tutulan 213 orman şefinin atamasının “personel tercihiyle” yapıldığını savundu. Kısa süre önce rotasyona tabi tutulan 213 orman şefi ve mühendise, üç ay içinde ikinci kez “zorunlu rotasyon” emri verilmesini Cumhuriyet gündeme getirmişti. Zorunlu rotasyon emrinde adı bulu nup tercih yapmayan personel, genel müdürlükçe kendiliğinden atanmıştı. Meclis’e taşındı CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, Cumhuriyet’in gündeme getirdiği “zorunlu rotasyonu” Meclis gündemine taşıdı. Bakan Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Zeybek, “OGM tarafından 213 orman şefinin değişikliğinin gerekçesi nedir? Yangın mevsiminde orman şefliklerinde bu kadar çok sayıda yer değiştirme, atama yapılmasının yaratacağı olumsuzluklara karşı hangi önlemler alınmıştır” sorularını yöneltti. Zeybek’in önergesini 24 Ağustos’ta yanıtlayan Pakdemirli, “orman yangınlarıyla mücadele başta olmak üzere yurttaşlara götürülen hizmetlerde aksaklığa mahal verilmemesi adına yangına hassas OGM’lerdeki birimlerin tercihe açıldığını” kaydetti. Tercih işlemlerinin ana hedefinin sözleşmeli orman mühendisi ile takviye edilebilecek yerlerde görev yapan kadrolu orman mühendislerinin, münhal şeflik sa yısı fazla bulunan ve yangına hassas bölge olan OGM’lere atamalarının yapılarak oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçmek olduğunu belirten Pakdemirli, rotasyon emri yazısında “tercih yapmayanların resen atanacağının” belirtilmesine karşın atama işlemlerinin “personel tercihi doğrultusunda yapıldığını” savundu. Pakdemirli, “Covid19 pandemisi nedeniyle bakanlık makamından alınan olurlar kapsamında atama işlemleri personel tercihi doğrultusunda yapılmıştır” dedi. l ANKARA İçişleri Bakanı’nın kendisini hedef göstermesinin ardından saldırıya uğrayan Atay: Saldırının faili Soylu TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP: Fiziki saldırı tasvip edilemez TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay’ın darp edilmesini kınadı. Saldırıya ilişkin açıklama yapan Şentop, “Süreçle ilgili olarak yetkililerle görüşüp bilgi aldım. Bir milletvekiline yönelik yapılan fiziki saldırı tasvip edilemez. Kınıyorum. Olayın bütün boyutlarıyla araştırılması, faillerin tespiti ve soruşturulması için gerekenler yapılmaktadır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Barış Atay Batman’ın Beşiri ilçesinde İpek Er’e tecavüz eden ve intiharına neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan’ın tutuklandıktan sonra tahliyesine tepki gösteren ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu tecavüzcüyü korumakla eleştiren Atay, Soylu tarafından sosyal medyadan hedef gösterildi. ÖLÜM ORUCUNDAKİ ÜNSAL İÇİN AÇIKLAMA YAPMAK İSTEDİLER Avukatların eylemine polis engeli Mersin’de adil yargılanma talebiyle 214 gündür ölüm orucunda olan avukat Aytaç Ünsal için açıklama yapmak isteyen meslektaşları polis tarafından engellendi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar, “Adil yar gılanma” talebiyle 214 gündür ölüm orucunda olan avukat Aytaç Ünsal ve ölüm orucunun 238. gününde hayatını kaybeden avukat Ebru Timtik için Mersin Adliyesi önünde basın açıklaması yapmak için bir araya geldi. Ancak eylem yasağı olduğunu belirterek grubun etrafını saran polis ekiple ri açıklamaya izin verilmeyeceğini bildirdi. Yapılan görüşmeler sonuç vermeyince polisin tavranın hukuksuz olduğu belirten avukatlar oturma eylemi yaptı. Bir süre “Ebru, Aytaç onurumuzdur” sloganları atarak oturma eylemi yapan avukatlar daha sonra dağıldı. l MERSİN / Cumhuriyet ATINA’NIN ‘MEIS’E ASKER ÇIKARDIĞI’ HABERLERİNE ANKARA’DAN TEPKI: Provokasyona geçit vermeyeceğiz Yunanistan’ın Meis Adası’na sivil gemiyle asker çıkardığına ilişkin görüntülerle ilgili Ankara’dan Atina’ya sert tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Meis’in 1947 Paris Barış Anlaşması ile silahsızlandırılmış statüde olduğunu vurgulayarak, “Kıyılarımızın hemen karşısında böyle bir provokasyonun amacına ulaşmasına müsaade etmeyeceğimizi vurguluyoruz” ifadelerini kullandı. Aksoy, Yunanistan’ın Meis Adası’na sivil yolcu feribotuyla askeri sevkıyat yapmasına ilişkin basına yansıyan haberlerle ilgili bir soruya cevaben açıklama yaptı. “Basında yer alan haberler doğruysa, bu, Yunanistan’ın hukuk tanımazlığının ve Doğu Akdeniz’deki gerçek niyetinin yeni bir göstergesidir. Adanın statüsüne yapılmaya çalışılan gayri meşru değişiklikleri reddediyoruz” diyen Aksoy, “Yunanistan bölgede gerginliği artırıcı adımlara devam ederse, kaybeden kendisi olacaktır. Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerini sonuna kadar korumada kararlıdır” diye konuştu. AKP Sözcüsü Ömer Çelik de sos ORUÇ REIS IÇIN YENI NAVTEX İLANI Oruç Reis gemisinin, sismik çalışma yürüteceği alan için 12 Eylül’e kadar devam edecek yeni NAVTEX (Denizcilere Duyuru) ilan edildi. Doğu Akdeniz’de Kıbrıs açıklarında ilan edilen bölgeye dair ilanda daha önce çalışmaların 1 Eylül’e kadar sürdürüleceği duyurulmuştu, yeni bildiriyle görev süresi 11 gün uzatılmış oldu. l ANKARA/Cumhuriyet yal medya hesabından Yunanistan’ın Meis’e askeri sevkıyatını “yeni bir korsanlık örneği” olarak nitelendirdi. Çelik, “Yunanistan hukuk yoluyla sorunları çözmek istiyorsa Türkiye en güvenilir muhataptır. Türkiye ile konuşmak yerine Fransa ile tatbikat yapmayı tercih ediyorsa bunun ne kadar yanlış olduğunu görecektir. Yunanistan her adımına verecek güçlü bir cevabımız olduğunu öğrenecektir” dedi. Macron’a ‘çizgi’ yanıtı Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Doğu Akdeniz’de kırmızı çizgi politikası uyguladıkları” yönündeki açıklamasıyla ilgili de açıklama yaptı. Fransa’nın Doğu Akdeniz politikasına ilişkin sert ifadelerle tepki gösterilen açıklamada Aksoy, “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı davasına karşı kırmızı çizgiler çektiğini sananlar, yalnızca ülkemizin kararlı duruşuyla karşılaşacaktır. Bölgede bir kırmızı çizgi var ise bu ancak Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin uluslararası hukuktan doğan haklarıdır. Kendini dev aynasında görenlerin hakikatlerle yüzleşme zamanı gelmiştir. Emperyalist anlayışlarını haritalara çizgi çekerek belirleme dönemi geride kalmıştır. Türkiye, meşru hak ve çıkarlarını bir ‘armada’ göndermek suretiyle cebren gasp etmeye teşebbüs eden herkesi caydırmaya muktedirdir. Doğu Akdeniz’deki ihtilaflar bölge dışı aktörlerin kışkırtmalarıyla değil, ancak kıyıdaş ülkeler arasındaki diyalog ve işbirliği sayesinde hakkaniyet temelinde çözüme kavuşacaktır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay, İstanbul Kadıköy’de kimliği belirsiz 5 kişinin saldırısına uğradı. Saldırganlar hakkında şikâyetçi olan Atay, “Bu olayın faili bütün şikâyetlerle ilgilenmek yerine bir tecavüzcünün serbest bırakılması ile ilgili kendisine yönelik eleştiriyi alıntılayıp beni hedef gösteren Süleyman Soylu’dur” ifadelerini kullandı. Barış Atay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile önceki gün yaşadığı tartışma sonrası Kadıköy’de kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Beş kişilik bir grup tarafından, “vatan haini” denilerek darp edilen Atay, yerde tekmelendi. Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne kaldırılan Atay’ın kaburgalarında çatlak olduğu tespit edildi. Hastanede ifadesi alınan Atay, saldırganlar hakkında şikâyetçi oldu. İfadesinde saldırı anını anlatan Atay, “31.08.2020 günü arkadaşlarımla birlikte Kadıköy Caferağa Mahallesi’ndeki bir mekânda bulunduktan sonra saat 01.00 sıralarında Dr. Esat Işık Caddesi’nde arkadaşımla birlikte yürürken Dalga Sokak’a dönmemizin ardından ayak sesleri duydum. Daha sonra arkamdan gelen bir kişi boynuma atıldı. Bu şahsı savurduktan sonra 3 ya da 4 kişi beni arkamdan yumruklamaya başladı. Kendimi savunmaya çalışırken beni yere düşürdüler. Başta kafam vücudumun çeşitli yerlerine vurmaya başladılar. Bu esnada arkadaşımın polisi araması üzerine koşarak kaçmaya başladılar. Bu şahıslar beni darp ederken küfür ederek ‘vatan haini’ diye bağırdı. Hava karanlık olduğu için bu kişilerin eşkâllerini net olarak hatırlamıyorum. Beni darp eden ve hakaret eden bu kişilerden şikâyetçiyim” dedi. Ölüm tehditleri aldığını da kaydeden Atay, “Bu olayın faili bütün şikayetlerle ilgilenmek yerine bir tecavüzcünün serbest bırakılması ile ilgili kendisine yönelik eleştiriyi alıntılayıp beni hedef gösteren Süleyman Soylu’dur” ifadelerini kullandı. Atay’ın avukatı Onur Güneş ise olayın yaşandığı sokakta kamera çalışmasının yapılmasını ve baz istasyon kayıtlarının alınmasını talep etti. ‘Nerede kalmıştık?’ Olayın ardından TİP resmi Twitter hesabından Barış Atay’ın sağlık durumuna ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, “Gün içinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterilen Genel Başkan Yardımcımız Barış Atay, ‘kimliği belirsiz’ bir grubun saldırısına uğramıştır. Barış yoldaşımızın sağlık durumu iyidir. Dayanışma dilekleri için teşekkür ederiz” denildi. Taburcu olduktan sonra Twitter hesabından ilk paylaşımını yapan Barış Atay da, “Nerede kalmıştık Süleyman Soylu?” diye yazdı. Atay’a destek yağdı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saldırıya uğrayan Atay’ı telefon ile aradı ve geçmiş olsun dileklerini iletti. Atay’a destek mesajı gönderen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Twitter’dan “Bu ülkenin İçişleri Bakanı sadece vatandaşını değil milletvekilini de hedef gösteriyor. Barış Atay’ın da ne olduğunu biliriz, sizlerin de...” dedi. HDP Milletvekili Garo Paylan da “İçişleri Bakanı bir milletvekilini hedef gösteriyor. Barış Atay aynı gece saldırıya uğruyor. İçişleri Bakanı mı, çete lideri mi, belli değil” dedi. Oyuncu Bülent Emrah Parlak ise Twitter hesabından Atay’a geçmiş olsun dileklerini ileterek “Sizden korkan sizin gibi olsun!” diye yazdı. Sosyal medyada çok sayıda yurttaş da Atay’a destek olarak geçmiş olsun dileğinde bulundu. l İç Politika Orhan ihraç edildi İçişleri Bakanlığı, hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan soruşturma yürütülen Uzman Çavuş Musa Orhan’ın 31 Temmuz’da verilen disiplin cezası kararıyla devlet memurluğundan çıkarıldığını ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki görevinden ihraç edildiğini açıkladı. Batman’da tecavüz ettiği İpek Er’in (18) intiharına neden olmakla suçlanan Orhan’ın, tutuklandıktan 7 gün sonra tahliye edilmesi büyük tepki çekmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle