Katalog

KÜLTÜR 13 1 EYLÜL 2020 SALI Bu ‘Olta’da dayanışma var PEYK GRUBU ÖNCÜLÜĞÜNDE ÇIKAN ALBÜM, KOLEKTIF OLARAK HAYATA GEÇIRILDI. GELIRI ZOR DURUMDAKI MÜZIK EMEKÇILERINE GIDECEK. Sponse grubunun 3. şarkısı yayında Bu sene yayımladıkları “Wake Up Son” ve “How Far” isimli parçaları ile 90’lar sonu 2000’ler başı müziğini özleyenlerin dikkatini çeken İstanbullu rock grubu Sponse’un üçüncü teklisi “Circus” 21 Ağustos’ta çıktı. “Circus”un şarkı sözlerinde, su gibi akıp giden zaman ve unutulmaya yüz tutan çocukluk anıları yer alıyor. İpekyolu Ödülleri sahiplerini arıyor Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) tarafından düzenlenen 8. Uluslararası İpekyolu Film Ödülleri için başvurular başladı. Başvurular için son tarih 13 Ekim. Ödüller, belgesel, animasyon, kısa film ve jüri özel ödülü kategorilerinde dağıtılacak. Yine festival kapsamında belgesel, animasyon, kısa film, yönetmen yardımcılığı ve senaryo dallarında sektörün uzman isimleri tarafından genç katılımcılara atölyeler düzenlenecek. (Ayrıntılı bilgi: www.setem.org.tr) Koç Müzesi’nde çocuk atölyeleri Rahmi M. Koç Müzesi’nde 712 yaş grubuna yönelik çevrimiçi eğitim programı hazırlandığı açıklandı. Eylül ayı boyunca her cumartesi yapılacak atölyelerde çocuklar müzeyi çevrimiçi olarak gezdikten sonra “Eğitim Kiti” ile kendi hayal dünyalarını tasarımlara yansıtacak. Atölyelere katılım için müzenin Eğitim Bölümü’nü telefonla aramak veya muzeegitimi@rmkmuseum. org.tr adresi üzerinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Zoom uygulaması ile yapılacak atölyelere katılım 20 kişiyle sınırlı olacak. Kayıt işlemi yaptırılıp atölye ücreti ödendikten sonra belirtilen adreslere kargo ile eğitim kiti gönderilecek. Eğitim kitinde atölyelerin konusuna göre farklı malzemeler yer alacak. Eylül ayı atölye programı şöyle: 5 Eylül Biyoloji Atölyesi: DNA (912 yaş grubu). 12 Eylül Astronomi Atölyesi: Güneş Sistemi Modeli (811 yaş grubu). 19 Eylül Tasarım Atölyesi: Yaratıcı Tablolar (710 yaş grubu). 26 Eylül Elektrik Atölyesi: Kağıttan Devreler (811 yaş grubu). Müzisyenler 7 Eylül’de ‘Vitrin’de Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması 79 Eylül’de çevrimiçi düzenlenecek. Vitrin, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Caz Festivali kapsamında yapılıyor. Dünyadan müzik profesyonellerinin Türkiye’deki güncel müzik sahnesini tanımalarına ve işbirliği geliştirmelerine fırsat tanıyor. Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması kapsamında çevrimiçi takip edilecek konserlere paralel olarak, Türkiye güncel müzik sahnesi üzerine konuşulacak paneller ise İKSV YouTube kanalı üzerinden canlı olarak izlenebilecek. Ezgi Pekel’den yeni tekli Ezgi Pekel’in yeni tekli si “Aciz Aziz”in klibi yayında! Red Bull Warm Up 2020’de ilk 10’a giren par Ezgi Pekel çanın sözle ri Ezgi Pekel’e, müziği Ezgi Pe kel ve Aykut Acarlar’a, düzenlemesi Caner Hız’a ait. Danspop türündeki “Aciz Aziz”in Bırazer Seydan yönet menliğinde çekilen klibi, Ezgi Pekel ve orkestra arkadaşlarının perfor mans görüntülerinden oluşuyor. Koronavirüs salgını sonrası hayatını müzikle kazanan emekçiler belki de hiç olmadıkla rı kadar zor zamanlardan geçiyor. Bu cümle daha önce sorun suz yaşadıkları anlamına gelmesin. Halihazırda ana akımın dışında kalan mü ORHUN ATMIŞ zisyenler, büyük sıkıntı içerisindeydi. Bir de koronavirüs salgının etkileri ni, kapanan mekânları, yapılamayan konserleri, devlet tarafından verilme yen yardımları düşünün... Bu ortamda Peyk grubunun öncülü ğünde, İrfan Alış’ın fikriyle “Olta Da yanışma Albümleri” ortaya çıktı. Gru bun sosyal medya hesaplarından ak tarılan duyuru sonrası, aynı yolda yü rüyen, aynı fikirleri paylaşan müzis yenler bir araya gelerek, albümleri oluşturdu, oluşturuyor. Katılan her kes seve seve tüm haklarından fera gat ederek, şu zorlu zamanda kayıt sürecine girip şarkılarını kaydetti ve kaydetmeye devam ediyor. Gönderi len şarkılar Veys Çolak’ın editörlü ğünde bir araya geti rilerek, Olta Dayanış ma 1 adı altında tüm dijital platformlara yüklendi. Serinin di ğer albümleri her ay yüklenmeye devam edecek. Albümde pro fesyonel isimler de var, hayatında ilk kez kayıt yapmış isim ler de. Tüm gelir ba ğımsız ve zor durum da olan, geliri kesinti ye uğramış müzik ve sahne emekçilerine aktarılacak. Peyk grubunun gitaristi Serdal Er soy, “Olta” albümleri için bir de “ma nifesto” kaleme aldı. İşte o yazıdan bazı bölümler: “...Çevremizdeki sev diğimiz, bizi seven, aynı yolda oldu ğumuz mahalleden arkadaşlarla, ge liri tamamen bağımsız ve zor durumda olan, geliri kesintiye uğramış müzik ve sahne emekçilerine verilmek üzereki hep öyle kalacak, 3 albüme öncülük yaptık ve adı ‘Olta’ oldu. Baş larken 10 şarkıya ulaşabilir miyiz diye düşünürken, 30’un üzerinde şarkı toplandı bir iki ay içinde. Şimdilik birincisini yayımlıyoruz, devamı ileriki günlerde... Elimizden gelenin karşılığıdır bu albüm. Kendi de zor durumda olmasına rağmen ‘Bu çorbaya ben de bir tuz tanesi olmalıyım’ diyen dostların nahifliğidir. Hem amatör hem profesyoneldir. Belki gözle görünür bir faydası olmayacak bu işin ama bir kişinin kirasına destek olması bile başlı başına bir şeydir bizim için ve ‘Yalnız değilsin’in bir kıvılcımı olacaktır. Ve o kadar eminiz ki, ‘Birleşirsek, da Peyk grubu öncülüğünde hayata geçen “Olta” albümleri her ay yayımlamaya devam edecek. yanışırsak varız’ önermesinin sağlaması olacak. İnanıyoruz, elbet bir çözüm bulacağız... bir gün... Biliyoruz ki bu kolektif ruh başka şeylere evrilecek er ya da geç. Değersiz değilsin, değiliz. Çıkardığın sesin iyileştirici girdabına kapılmayacak bir canlı yok yeryüzünde; yaptığın şeyin etkisi canlılara su gibidir bir nevi. Neşede, hüzünde, kederde sen eşliksin, hislere sen tercüman olacaksın gene. İnsanlar yaptıklarına sığınacak, bir sözünde hıçkıracak birisi, bir notasında yutkunamayacak, seninle kutlayacak bir başkası en neşeli anını senden tınıları mırıldanırken. Senin yaptığın üretimden başka hiçbir şey, bir insana daha fazla işlemeyecek, bugün de yarın da. Sevgili dinleyici, bizim öyle medya, şahsiyet desteğimiz yok ve istemeyiz de, bizim için sizler varsınız ve tek yapmanız gereken paylaşmak ve dinlemek. Esirgemeyeceğinizi umuyoruz... hayır istiyoruz hatta; kendimize istemedik ama buna istiyoruz.” 17. GÜMÜŞLÜK FESTIVALI AÇIK HAVADA 17 EYLÜL’E KADAR DEVAM EDECEK Müzik ve sinema tutkunları buluştu Pandemi sürecinin yarattığı zorluklara rağmen zengin bir içerik sunan 17. Gümüşlük Müzik Festivali,17 Eylül’e kadar devam ediyor. Festival, ana mekânı Antik Taşocağı, Toprak Ev ve Gümüşlük sahilinde ilk defa programına dahil ettiği film gösterimleriyle birlikte sürüyor. Bodrum Müzik Festivali’nin düzenlenemediği bu yıl Gümüşlük Festivali, sanatçı ve sanatseverlerin çok daha büyük özlemi ve ilgisiyle Gülsin Onay danışmanlığı, Eren Levendoğlu sanat yönetmenliğinde düzenleniyor. Yenilebilir enerjiyle gösterim Açık havada canlı müzik gelenek ve deneyimine sahip olan festival açılışını 17 Ağustos’ta Hollandalı sanatçılar keman virtüözü Rosanne Philippens ve piyanist Michail Lifits ikilisi yaptı. Konserler 6 Eylül’de Hollanda’dan Yuri Honing Acoustic Quartet; 8 Eylül’de İsrail’den Daniel Zamir; 12 Eylül’de gene İsrail’den Abate Berihun & Addis Ken Project devam edecek. Son konseri 15 Eylül’de festivalin kurucu danışmanı piyanist Gülsin Onay, keman virtüözü Erkin Onay ve ünlü çellist Çağ Erçağ verecek. Başka Sinema projeler direktörü Azize Tan’ın küratörlüğünde bir araya getirilen, müzik, çocuk ve çevre temalarına odaklanan “Yeşil Perde” başlıklı gösterimler de sürüyor. Bugün “Bir Şarkının Peşinde” fil Festivalin açılışını Hollandalı sanatçılar keman virtüözü Rosanne Philippens ve piyanist Michail Lifits ikilisi yaptı. mi gösterilecek. Yenilenebilir enerjiyle yapılan gösterimler, festival mekânlarından Gümüşlük Festival Merkezi, Suda Perde’de izleniyor. (Ayrıntılı bilgi: www.gumuslukfestival.org) Festival, mesafeli kutu alanlardan takip edilecek. İstanbul’da sosyal mesafeli festival Bu yıl 15. kez düzenlenecek olan ChillOut Festival, %100 Music sunumuyla 5 Eylül’de Garden Fiesta’da yapılacak. Festival, sahne önüne kurulacak 2, 3 ve 4 kişilik alanlar ile sosyal mesafe kuralları dikkate alınarak yapılacak. Festivalin alanının ise Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı gümüş iyon teknolojisi ile dezenfekte edileceği açıklandı. Festivalde bu yıl sahneye çıkacak isimler ise: Elektronik müzikteki “estetik anlayışını” sorgulayan müzik oluşumu ‘’Oceanvs Orientalis’’; geleneksel doğu kökenli enstrümanların kullanımını elektronik öğelerle birleştiren BaBa ZuLa; oryantal, etnik ve ruhani sesleri görsellerle birleştiren Majnoon; Lounge FM ve ChillOut Festival’in kurucusu Cantanca; küçük çaplı girişimlerle başlayan müzikal yolculuklarını geniş kapsamlı performanslar serisine çeviren Mousike ve topladığı “Eski Dünya” tınılarını modern hayata uyarlayan Menachem 26. İlk yarışmanın kazananları belli oldu Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’nda, “Ulusal Çizgi Roman” ve “Ulusal Çocuk Kitabı İllüstrasyonu” ödüllerini kazananlar açıklandı. İlk kez verilecek Ulusal Çizgi Roman Ödülü’nü “Ve Sinem”i çizen Cihan Kılıç ile “Gozo ve Sagre”yi çizen Uğur Erbaş paylaştı. Ulusal Ço cuk Kitabı İllüstrasyonu Ödülü’nü ise “Annemin İçindeki Ses” adlı çocuk kitabını resimleyen Deniz Üçbaşaran kazandı. Yarışmanın bu yılki jürisi Levent Cantek, Latif Demirci, Ersin Karabulut, Piyale Madra, Umut Südüak ve Başak Ürkmez’den oluşuyor. 1598863468Kitap137724copy.png (6862232) Salt’ta ücretsiz koleksiyon Bir ihtisas kütüphanesi, bir arşiv ve bir dizi araştırma aracından oluşan SALT Araştırma bu yıl itibarıyla 100 binden fazla basılı kaynağı ve 1 milyon 840 bin belgeyi bir araya getiriyor. Arşiv, archives.saltresearch.org adresinde, yayın koleksiyonuysa SALT Araştırma’da ücretsiz olarak incelemeye sunuluyor. SALT Galata’da yer alan SALT Araştırma, salıdan cumartesiye 11.0017.00 saatlerinde kayıt sistemiyle hizmet veriyor. Ayrıntılı bilgi almak ve kayıt yaptırmak için: saltresearch.org ‘Ölü Ekmeği’ne Eleştirmenler Ödülü Bulgaristan’ın Varna şehrinde düzenlenen uluslararası film festivalinde yer alan Ardahanlı sinema yönetmeni Reis Çelik’in son film “Ölü Ekmeği” ödülle döndü. Varna Uluslararası Film Festivali bu yıl 28. kez düzenlendi. “Ölü Ekmeği” festivalde “Eleştirmenler Ödülü”ne uzandı. Varlık Özmenek’in ‘Bilim ve Sanat’ı Ustaların ustası gazeteci Varlık Özmenek’i iki hafta önce yitirdik. Sivil toplum örgütlerindeki çalışmalarıyla tanınan, pek çok genç gazetecinin yetişmesini sağlayan, Ankara Televizyonu’nun Mahmut Tali Öngören’le birlikte kurucularından olan, kitaplar yazmış, yaşamı boyunca demokrasi ve özgürlüğü savunmuş, mesleğini insandan, eşitlik ve adaletten yana duruşuyla taçlandırmış bir basın emekçisiydi. Gazeteler yaşamöyküsüne ayrıntılı olarak yer verdiler. Varlık Özmenek, Ankara’da yaklaşık dokuz yıl boyunca çıkmış olan Bilim ve Sanat Dergisi’nin kurucusu ve genel yayın yönetmeniydi. Ülkemizde 12 Eylül darbesinden sonra çıkan ilk sivil kültür dergisiydi Bilim ve Sanat. İlk sayısı 1981 Ocak ayında çıkan dergi yaşanmakta olan amansız siyasal koşullara karşın hiç aksamadan sürerek 99’uncu sayısına ulaşacaktı. Bilim ve sanat konularının ülkemizde pek de alışık olunmadığı bir biçimde yan yana geldiği bu yayın organı dokuzuncu yılına girdiği aşamada, karşısına çıkarılan “dağıtım” engelleri nedeniyle ancak dört beş sayı daha dayanabilecekti. Yine de ilginç içeriğine duyulan ilgi ve nitelikten ödün vermeyişi nedeniyle dergicilikte bir rekor kırılmıştı. Bilimin sanatı, sanatın bilimi dışlamadığı kültür ortamı Derginin ilk sayısına, tiyatro müziği üstüne “sipariş” bir yazıyla katılmıştım. Yıllar sonra 100. sayı için hazırladığım yazı ise ne yazık ki yayımlanamadı. Aradan geçen zaman içinde “sipariş” olan ya da olmayan yazılarım bir sözcüğüne bile dokunulmadan sayfalardaki yerini buldu. Bu özgürlük ortamında, Yücel Erten’le üç sayıyı kapsayan bir Türk tiyatrosu tartışması içine bile girmiştik. “Sipariş” yazılar ise genellikle “özel bölümler” içeren sayılarla ilgili olurdu. İlginçtir, bu özel bölüm ya da sayılarda çoğunlukla hem bilim hem de sanat yazarları buluşurdu. (Aklımda “sinema” ve “bilim ve teknoloji” özel sayıları kalmış). Birkaç yıl önce yitirdiğimiz sevgili Aykut Göker’in özverili çabalarla bezediği yöneticiliğinde nasıl da keyifle biçimlendirirdik katkılarımızı… Derginin ilkesi şuydu: Bilimin sanata, sanatın bilime karşı duyarsız kaldığı bir kültür olmaz. Bu nedenle de ilk bir yıl içinde Bilim ve Sanat Dergisi onlarca bilim ve sanat yazarına kucak açıyordu. Sadun Aren’den, Server Tanilli’den, İlhan Tekeli’den, İlber Ortaylı’dan Necdet Buluta, Güney Gönenç’e, Nazif Tepedelenlioğlu’ya ve Ali Nesin’e uzanan çizgide birçok bilimci yanında, sanat yazarları da Şükran Kurdakul, Mahmut Tali Öngören, Bedreddin Cömert, Ataol Behramoğlu, Muzaffer İ. Erdost, Demirtaş Ceyhun, Özdemir İnce, Remzi İnanç, Yılmaz Onay, Afşar Timuçin gibi isimlerden oluşuyordu. ‘Ben aradaki ‘ve’yim yalnızca’ Güney Gönenç’in anlattığına göre, Varlık Özmenek bir gün, başarısından müthiş bir mutluluk duyduğu Bilim ve Sanat dergisine değinerek, çocuksu bir alçakgönüllülükle, “Bu dergiyi bir yandan bilim, öte yandan sanat insanları üretiyor; bense yalnızca aradaki ‘ve’yim” deyivermişti... Kamuoyunun 10 yıla yakın bir süredir sahip çıktığı bu özgürlükçü yayın organı birtakım çevreleri rahatsız etmişti kuşkusuz. 81. sayısıyla (Eylül 1987) Türkiye’de tüm bayilerde satılma muştusunu vermiş olan derginin dağıtımı, çok kısa bir süre sonra, ana dağıtımcılar tarafından dışlanınca, Bilim ve Sanat’ın 1988 yılındaki satışını yapma işi kitabevlerinin keyfine bırakılmıştı. Bu koşullara 1989’un ilk yarısına dek dayanılabildi. Masraflar karşılanamıyordu. Ancak, geçmiş sayılar sekiz ciltte toplanarak derginin korunması sağlanmıştı. Bilim ve Sanat, Varlık Özmenek’in yarattığı özgün bir belge olarak kültür tarihimizdeki yerini işte böyle aldı... Mehtap Anıl hayatını kaybetti Son 7 yıldır İBB Sanatçı Yaşam Evi’nde hayatını sürdüren, “Mahallenin Muhtarları” dizisindeki Kemikkıran Kadriye rolü ile hafızalara kazınan tiyatro ve sinema sanatçısı Mehtap Anıl, 80 yaşında hayata gözlerini yumdu. Anıl’ın kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybettiği açıklandı. Anıl, dün İstanbul’da Hekimbaşı Mezarlığı’na defnedildi.