02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 AĞUSTOS 2020 CUMA DSİ’DEN SKANDAL YANIT: Ekipman yok, temizlenmiyor SEFA UYAR Eğirdir Gölü’ne atılan ev eşyası ve çöplerin temizlenmesi için CİMER üzerinden başvuru yapan bir yurttaşa Devlet Su İşleri (DSİ) 18. Bölge Müdürlüğü, “Evsel atıklar, dalganın etkisi ile göl yüzeyine yayılmış ve kıyıdan uzaklaşmış konumda. Göl yüzeyindeki evsel atıkların toplanıp çıkarılması ve temizliğinin yapılması için kurumumuzda makine, teknik ekipman ve teçhizat bulunmamakta” yanıtını verdi. Kuruma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Eğirdir Gölü, çevre kirliliği ile de sık sık gündeme gündeme geliyor. Göle, ramazan ayında bir kişinin ev eşyası ve çöp attığını belirten bir yurttaş, 7 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuru yaparak “Günden güne yok olma tehlikesi bulunan Eğirdir Gölü içerisine atılan çöpler temizlenmemiş ve çevre kirliliği devam etmekte. Çirkin görüntünün ortadan kaldırılması ve gölün belirtilen mevkisinden gerekli temizliğin yapılmasını umut ediyor, hassasiyetiniz için teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Başvuru, DSİ 18. Bölge Müdürlüğü tarafından yanıtlandı. Evsel atıkların, göl kıyısı na yaklaşık 50 metre uzaklıkta olduğu belirtilen yanıtta, “Evsel atıklar, dalganın etkisi ile göl yüzeyine yayılmış ve kıyıdan uzaklaşmış konumda. Göl yüzeyindeki evsel atıkların toplanıp çıkarılması ve temizliğinin yapılması için kurumumuzda makine, teknik ekipman ve teçhizat bulunmamakta” denildi. HKP; makine, teknik ekipman ve teçhizat bulunmadığının belirtilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yusuf Kandazoğlu, Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu üyeleri, DSİ 18. Bölge Müdürü Mahmut Berber ve diğer görevliler hakkında “görevi kötüye kullanmak”, “Çevre ve Milli Parklar Yasası’na muhalefet”, “Eğirdir Gölü Özel Hükümleri’ne muhalefet” ve “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne muhalefet” gerekçeleri ile suç duyurusunda bulundu. HKP Genel Sekreter Yardımcısı Tacettin Çolak, “Eğirdir Gölü’ne atılan çöpleri temizleyecek teknik ekipman ve teçhizatı bulamamaları devletin acziyetinin itirafıdır” dedi. Karar sevinçle karşılandı. Christchurch canisine müebbet Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi şehit eden, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Christchurch Yüksek Mahkemesi’nde görülen davanın hüküm duruşmasında cezayı okuyan hâkim Cameron Mander, terörist Tarrant’ın 51 cinayet, 40 ayrı cinayete teşebbüs ve bir terörizm suçundan hüküm giyerek şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapis cezası aldığını açıkladı. Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde, 15 Mart 2019’da, camilere saldıra Tarrant rak 51 Müslümanı öldüren terörist Tarrant’a ömür boyu hapis cezası verildi. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan “Adalet tecelli etmiştir” açıklaması geldi. KÜRESEL ATIK PAZARI RAPORU Plastik atıklar suça kapı aralıyor Yeni yayımlanan “Küresel Plastik Atık Pazarında Ortaya Çıkan Yasadışı Eğilimler” başlıklı INTERPOL’ün (Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı) raporu, küresel plastik sektöründe yaşanan yasadışı ticaret ve atık işlemedeki usulsüzlükleri gözler önüne serdi. Rapora göre plastik atıklarda yaşanan baş döndürücü artış, yasadışı faaliyetlere kapı aralıyor. Türkiye, raporda, Çin’in atık ithalatında gittiği kısıtlama sonrasında Avrupa ve ABD’nin plastik atık ihracatını en fazla artırdığı ülkeler arasında yer alıyor. Raporda, ayrıca yasadışı depolanan plastik atıkları ortadan kaldırmak için çıka rıldığı düşünülen yangınlara İtalya, Malezya, Polonya, Romanya ve Tayland’ın yanı sıra Türkiye’de de rastlandığı belirtiliyor. WWF de dünya genelinde yaşanan plastik kirliliği krizinin çözümü için küresel işbirliği çağrısında bulundu. WWF, plastik kirliliğiyle mücadele adına yasal bağlayıcılığı olan küresel bir sözleşme için hükümetlere yönelik çağrısını yineledi. WWFTürkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Plastik Projeleri Müdürü Tolga Yücel, plastik kirliliğinin denizler üzerindeki etkilerinden sonra şimdi de suç boyutuna şahit olunduğuna dikkat çekti. l İSTANBUL / Cumhuriyet ÇEVRE TIKTOK’UN CEO’SU İSTİFA ETTİ Çin’in casus yazılımı olduğu gerekçesiyle ABD talarda politik iklim bize karşı sert bir şekilde değişti. Ben şirkete geldiğimde başta olmak üzere pek çok ülkede yasaklanan TikTok’un CEO’su Kevin Mayer, hızlı değişiklikler yapmıştım. Yakın zamanda bir çözüm bekliyor olmamıza rağistifa etti. Mayer, şirket çalışanlarına gönderdiği istifa mektubunda, “Geçen haf men üzüntüyle ayrılma kararı aldığımı bilmenizi istiyorum” dedi. FLAMİNGOLARIN YUVASI KURUDU Konya’nın Kulu ilçesindeki “flamingo cenneti” Düden Gölü’ne komşu Küçük Göl, iklim krizi ve bilinçsiz sulama sonucu kurudu. Tatlı su gölü olan Küçük Göl, suların azalmasına bağlı olarak artemia salina bakterisi nedeniyle pembeye büründü. Küçük Göl’ün, Kulu’nun “kuş cenneti” olarak tabir edildiğini söyle yen Kulu Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Murat Uludağ, “Burada önceden birçok flamingo olurdu ama şu an hiçbiri yok. Kızılırmak ve ona bağlı olan barajlardan su takviyesi yapılabilir” dedi. Uludağ, bölgede bilinçsiz su kullanımına bağlı olarak kuraklığın oluştuğunu belirtti. l DHA VAN GÖLÜ ÇÖP DOLU Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nce başlatılan proje kapsamında Van Gölü’nde belirlenen 800 metrekare alanda ölçüm yapılıyor. Van YYÜ’ye bağlı su ürünleri fakültesinden Dr. öğretim üyesi Ataman Altuğ Atıcı, yapılan çalışmalarda Van Gölü’nün ciddi bir kirlilikle karşı karşıya olduğunu söyledi. l DHA Dünyayı yürüyerek gezen 29 YAŞINDAKİ Nitin Sonawane İstanbul’a ulaştı Barış ve iklim için 29yaşındaki Hindistanlı barış ve çevre aktivisti Nitin Sonawane, 2016 yılından beri barış, şiddetsizlik ve iklim için dünyayı yürüyerek dolaşıyor. Hindistan bağımsızlık hareketinin öncüsü Gandhi’nin torunu olarak anılıyor. 39 ülkeyi yürüyerek geçtikten sonra Türkiye’ye gelen Sonawane, iklim krizinin dünyanın en önemli meselelerinden biri olduğuna dikkat çekerek “Doğal kaynakları yoğun şekilde sömüren insani gelişim, iklim krizinin bu kadar hızlı ilerlemesinin nedeni. Bundan biz sorumluyuz ve bu konuda ciddi şekilde düşünmemiz gerekiyor. Çünkü bunun telafisi hiç kolay olmayacak” diyor. Sonawane ile yolculuğunu, deneyimlerini ve amacını konuştuk. n Kendinden bahsedebilir misin? 29 yaşındayım. Hindistan’ın Pune kentindenim. Mühendis ve barış aktivistiyim. Son üç yıl dokuz ayda yürüyerek ve bisikletle 39 ülke gezdim. Bir telekominikasyon şirketinde mühendis olarak çalıştıktan sonra Pune’deki Maharashtra Gandhi Anı Fonu’nda 1.5 yıl boyunca kast sistemine karşı çalıştım. n Yolculuğun ne zaman başladı? Yola çıkarken amacın neydi? Barış yolculuğuna, Hindistan’ın orta bölgelerinde Mahatma Gandi tarafından kurulan Sevagram Toplum Merkezi’nden 18 Kasım 2016 günü bisikletle başladım. 150. doğum gününde Mahatma Gandi’nin ilham verici bulduğum ve dünyanın dört bir yanındaki insanların hayatlarında değişiklik yaratabileceğine inandığım yaşamöyküsünü anlatmak istiyorum. Benim amacım da şiddetsizliğin önemini anlamaları ve paylaşmaları için gelecek nesillere ilham vermek. Türk kültürüne hayran kaldım... n Yolculuğun sırasında ne hissettin? Dünyanın dört bir yanındaki insanlar çok şefkatli, bu da içimdeki barış umudunu yeşertiyor. Yolculuğum boyunca her akşam rastgele 5 kapıyı çalıyorum. Bahçelerine çadır kurup kuramayacağımı soruyorum. Bazıları kabul ediyor. Bu şefkatli Telafisi kolay olmayacak n İklim krizi hakkında ne düşünüyorsun? Doğal kaynakları yoğun şekilde sömüren insani gelişim, iklim krizinin bu kadar hızlı ilerlemesinin nedeni. Bundan biz sorumluyuz ve bu konuda ciddi şekilde düşünmemiz gerekiyor. Çünkü bunun telafisi hiç kolay olmayacak. İklim değişikliği ortaya çıkmadan çok önce çevre konusunda ko nuşan Mahatma Gandi, dünyanın sürdürülebilir ve kapsayıcı şekilde kalkınması gerektiğine işaret ediyordu. Gandi’nin yaşamının temeli şiddetsizliktir ve bu, temel ihtiyaçlar karşılanırken doğaya karşı da şiddetsizliği içerir. Gandi, “Dünya herkesin ihtiyaçlarını karşılar ama kimsenin açgözlülüğünü doyuramaz” demişti. hareket, ertesi sabah yola çıkmak için bana ilham veriyor. Türkiye’de pandemi koşulları nedeniyle daha çok ormanlarda ve dere kenarlarında tek başıma geceledim. Birçok kişi beni yemeğe davet ediyordu. İnsanlarla aynı yemeği paylaşmak harika bir deneyim oldu. Türk kültürüne hayran kaldım. n En çok zorlandığın şey ne oldu? Vejetaryen yemek bulmak çok zor bir iş. 25 yaşıma kadar et yiyordum. O yıl Japonya’da Tokyo’dan Hiroşima’ya kadar yürüdüğüm bir yolculuk yaptım. Yolculuğum sırasında bu gezegende önemli olan tek varlığın insanlar olmadığını, bizim gibi hikâyeleri olan başka sevgi dolu varlıklar da olduğunu anla dım. Böylece vejetaryen olmaya karar verdim. Bu arada Türkiye’de vejetaryen yiyecek bulmak kolay. n Gezerken bir günün nasıl geçiyor? Sabahları kahvaltı yapıp çadırımı topluyorum ve barış yürüyüşü için hazırlanıyorum. Günde ortalama 30 kilometre yürüyorum. Yol boyunca insanlar beni durdurup bir sürü soru soruyor. Bu sayede amacımı onlara anlatabiliyorum. Bazıları beni çaya, kahveye ya da yemeğe davet ediyor. Eğer bir nehir görürsem yıkanıyor ve çamaşırlarımı yıkıyorum. Çadırımı kuracak bir yer bulunca orada geceliyorum. Yürümek, zihin ve vücut için harika bir meditasyon yöntemi. Beni kendime ve evrene bağlıyor. KURTULUŞ ARI Greta bir umut yarattı n Sence dünya neden iklim krizine karşı harekete geçmiyor? İnsanlar istatistikleri ve rakamları anlamıyor. İklim krizi dünyanın her yerinde yaşanıyor ama sıradan insanların bunu gözlemlemesi ve deneyimlemesi zor. İnsanlık hâlâ yoksulluk, eğitim, sağlık, açlık, savaşlar, pandemi, eşitsizlik ve adaletsizlik gibi sorunlara takılı kalmış halde. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, iklim krizi hakkında farkındalık yaratmak zorunda. Bence Greta Thunberg’in hikâyesi bu konuda bir umut yarattı ve bize biraz umut verdi. n Devletler iklim krizi konusunda ne yapmalı? Devletlerin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda çok önemli rolü var. Temiz enerji kullanımı ve bu doğrultudaki endüstriyel yenilenme, daha etkin enerji kullanımı, teknolojik gelişim gibi doğru politikalarla bir şans yaratabiliriz. Yolculuğum sırasında elektrikli araçlar ve büyük güneş santralları gördüm. Ağaç dikmek de havayı temizlemek için son derece basit bir teknik olabilir. Edirne Necatiye köyü, bozuk olan kanalizasyon sistemi nedeniyle tehdit altında Köylüyü kaderine terk ettiler Edirne’nin Havsa ilçesine bağlı Necatiye köyünde uzun zamandır bozuk olan kanalizasyon sistemi yurttaşları ve çevreyi tehdit ediyor. Trakya Platformu Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, lağım atıklarının Cami Deresi’ne karıştığına dikkat çekerek köyün içme suyu isale hattının kanalizasyon suları içinde kaldığını anlattı. İlgili tüm kurumlara başvuran Çidem’e skandal niteliğinde yanıt geldi. Devlet Su İşleri, ödenek olmadığı için dereyi şu an ıslah edemiyor. Dere ıslah edilmediği için de hatların yeniden yapılmasının “kamu zararı” oluşturacağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuran Çidem, “Necatiye köyü içinden geçen, Cami Deresi olarak anılan dere, günümüzde açık kanalizasyon haline gelmiştir. Birkaç yıldan bu yana kanalizasyon atıkları bulunmakta olup üstelik okulun yanındadır. Kanalizasyon atıklarından oluşan kötü koku ve sinek varlığının son bul ması için kanalizasyonun onarılması, kanalizasyon atıkları içinde kalan içme suyu isale hattının güvenli bir alana alınması, halk ve çevre sağlığı açısından aciliyet arz etmektedir” dedi. CİMER’den Çidem’e gelen yanıtta, söz konusu derenin, Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürlüğü’nce ıslah çalışması yapılacağı gerekçesiyle yatırım programına alınmadığı belirtilerek “Islah çalışması sırasında mevcutta bulunan kanalizasyon ve içme suyu hatları hasar görecek olduğundan hatların yapılması halinde kamu zararı olacaktır. Dere içerisine sızan atık sulara sebep olan hatların onarımının yapılması, yeniden yapılması gerekli olan kanalizasyon ve içme suyu hatlarının kamu zararı oluşmaması adına dere ıslahı çalışmasından sonra yapılmasının uygun olacağı kanaati oluşmuştur” denildi. Öte yandan DSİ tarafından derenin ıslah çalışmaları için ihale yapıldığı ancak ödenek olmadığı için işe başlanılamadığı ortaya çıktı. Necatiye köyünde uzun zamandır bozuk olan kanalizasyon sistemi yurttaşları ve çevreyi tehdit ediyor. Acil önlem alınmalı Gazetemize konuşan Çidem, özetle şu sözleri kaydetti: “Bizim talebimiz dere DSİ tarafından ıslah edilene kadar kanalizasyonun okulun olduğu bölgeden dışarı çıkarılması ve kanalizasyon hattının lağım suları içinde kalan köyün içme suyu isale hattının güvenli bir yere taşınması. Bu işlemin de okullar açılana kadar yapılması gerekiyor. Yoksa okullar açıldıktan sonra lağım suları çocukların sağlığı için de büyük tehdit oluşturacak. Okullar açılana kadar da içme suyu isale hattı güvenli bir yere alınsın. Kanalizasyon köyün dışına çıkarılsın. Bunlar şu an acil olarak geçici yapılabilir. Sonra ne zaman isterlerse o zaman ıslah etsinler dereyi.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle