Katalog

HABER 5 20 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE Davutoğlu ile görüşen Akşener, Erdoğan ve Altun’a tepki gösterdi: BIDEN’A TIK YOK İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Hepimiz Biden’a bağırmaktan telef olduk ama Sayın Erdoğan’dan tık yok” dedi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise “iktidarın görevini ihmal ettiğini” belirterek tüm siyasi partilerin Biden’a ortak tepki vermesi gerektiğini dile getirdi. Akşener, geçen haftalarda DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaretinin ardından dün de Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu’nu, parti genel merkezinde ziyaret etti. Davutoğlu ve Akşener, görüşme sonrası açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin zor zamanlardan geçtiğini dile getiren Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile sorunların derinleştiğine dikkat çekerek Bundan sonraki herhangi bir konuda İYİ Parti ile bir istişare zeminimiz mutlaka oluşacaktır” dedi. ABD başkan adayı Biden’e “ortak tepki verilmesi gerektiğini” ifade eden Davutoğlu, “Biden’ın bu açıklamaları Türkiye’ye ve Türk demokrasisine hakaret. Cevap verme sorumluluğu önce iktidara düşer. Sayın Erdo Akşener, “Hepimiz Biden’a bağırmaktan telef olduk” dedi. Davutoğlu ise “iktidarın görevini ihmal ettiğini” belirterek, tüm siyasi partilerin Biden’a ortak tepki vermesi gerektiğini dile getirdi. ğan ve Dışişleri Bakanı açıklama yapmadı. O açıklamanın yapıldığı gün Sayın Cumhurbaşkanı tepki vermeliydi” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeniden adaylığı ile ilgili tartışmalar üzerine de “bu konuda bir taraf durumunda olmadıklarını” ifade etti. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener de muhalefet partilerinin “oy almak ve her seçmene ulaşmak için birbirleriyle rekabet halinde olduklarını ifade ederek “Sayın Davutoğlu’nun söylediği Biden’ın sözlerine karşı ortak tutum tavrını olumlu gördük” dedi. Biden’in “hadsiz, yanlış, çirkin” bir açıklama yaptığını dile getiren Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama Trump da bizzat Türkiye’ye ve Erdoğan’a iğrenç bir mektup yazdılar. Akşener’e de Trump’a ‘pelüş kafa’ demek düştü. Bir baktık ki sonra kanka olmuşlar. Bazen şahsi ilişkiler üzerinden Türkiye’nin şirazesi kaydı. İkili ilişkiler güzeldir devlet yöneticileri arasında ama asıl olan kurumsaldır. Bir baktık Rahip Brunson, Beyaz Saray’da ağırlanıyor. Kurumsal bir ilişki biçimini devletler arasında Türkiye’nin geliştirmesi gerek. Dışişleri Bakanlığı yanıt vermiyor, sonra Sayın Fahrettin Altun muhalefet niye yanıt vermiyor diyor. Bu Sayın Altun’un haddi de hakkı da değildir. Atanmış birinin bir seçilmişe hesap sormaya hakkı ve haddi yoktur. Patronu verecek önce cevabı. Ha bire memurlar konuşuyor. Sayın Çavuşoğlu ve Sayın Erdoğan’ın fikirlerini merak ediyorum.” Akşener, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olup olmayacağına yönelik iddialar üzerine de “Rahmetli Demirel’in sözü var: Ortada seçim yok bir şey yok, doğmamış çocuğa don biçiyorlar. Şu anda bu konunun konuşulmasını doğru bulmuyorum” yanıtını verdi. l ANKARA/Cumhuriyet İYİ PARTİLİ ÇIRAY, ABD BAŞKAN ADAYI BIDEN’IN SÖZLERİNİ MECLİS’E TAŞIDI: Fonlayanlar kime yakın İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, ABD başkan adayı Joe Biden’ın 7 ay önce söylediği sözlerin iktidar tarafından gündeme getirilmesini TBMM gündemine taşıdı. Çıray, TBMM’ye Biden’ın söylediği, “Türkiye’de muhalefeti desteklemeliyiz” sözlerini anımsatarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi sundu. Çıray, önergede şunları kaydetti: “Biden’ın ülkemizde iktidarın el değiştirmesi ile ilgili sözlerinden bilgi sahibi olunduğunda Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı’nı bilgilendirmiş midir? Bilgilendirmişse neden 7 aydan fazla beklenmiştir? Hiçbir yetkisi olmayan Biden’a gösterilen tepkiye bakıldığında; devlet erklerini ellerinde tutan Sayın Trump ve Sayın Putin’e tutumlarından dolayı nasıl bir misilleme düşünüyorsunuz? İdlib’de hava taarruzu ile askerlerimizi şehit edenler kim ya da kimler? Son tartışmalardan sonra Biden’ın kampanyasını el altından fonlayan iş insanları var mı?” Önergede ABD Başkanı Trump’ın, Erdoğan’a 19 Ekim 2019’da gönderdiği mektup ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Erdoğan ile beraberindeki heyeti kapısında iki dakikadan fazla bekletmesini de anımsatan Çıray, “Milletimize yapılmış bu saygısızlık üzerine Erdoğan ve hükümeti tepki göstermezken Millet İttifakı bu davranışları kınamıştır” dedi. l İç Politika HDP’Lİ PERVİN BULDAN: Kayyım zihniyeti artık çökmüştür HDP’nin Mardin, Diyarbakır ve Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının birinci yıldönümünde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Kayyım zihniyeti artık çökmüştür. Kazandığımız belediyelere atanan kayyımların hırsızlığı, yolsuzluğu artık açık olarak deşifre olmuş ve belgelenmiştir” açıklamasını yaptı. Kayyım uygulamalarını kınamak ve Demokratik Mücadele Programı’nın 3. aşamasını başlatmak için dün, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda buluşan partililerin eylemi, polis tarafından engellendi. Kolluk kuvvetlerini aşan partililer sloganlarla kayyım uygulamalarını kınadı. Buldan, “19 Ağustos tarihi, bir halkın iradesinin gasp edildiği tarihin yıldönümüdür. Geçen sene 31 Mart Yerel Seçimlerinde halkın iradesiyle seçilen belediye eşbaşkanlarımız görevden alınmış, yerlerine kayyımlar atanmıştır. Bu tam da siyasi darbedir” dedi. ‘53 belediye gasp edildi’ Kayyım zihniyetinin artık çöktüğünü belirten Buldan, “Kazandığımız 65 belediyenin 53’üne bir kez daha el konulmuş, bu belediyeler gasp edilmiştir. Kazandığımız belediyelere atanan kayyımların hırsızlığı, yolsuzluğu artık belgelenmiştir. O binalar halka hizmet için değil hırsızlık, yolsuzluk için kullanılmaktadır” diye konuştu. l İç Politika CHP’LI KADINLAR ANITKABIR’DE CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka başkanlığındaki CHP Kadın Kolları MYK üyeleri, Anıtkabir’i ziyaret etti. Nazlıaka, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı yazıda, “Aziz Atam, devrimlerinizin yılmaz savunucuları olarak hedef gösterdiğiniz uygarlık mücadelesinin en ön cephelerinde, kadın ve erkeği eşit bir Türkiye idealiyle laik, sosyal bir hukuk devleti olmak için mücadelemizi sürdürüyoruz. CHP Kadın Kolları olarak sizi sevgi, saygı ve minnetle anıyor, ‘Yaşasın laik, eşitlikçi, tam bağımsız Türkiye’ diyoruz” ifadelerini kulandı. Kılıçdaroğlu’ndan destek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nazlıaka ve beraberindeki üyeleri genel merkezde kabul etti. Kılıçdaroğlu, “İkinci Yüz yıla Çağrı Beyannamesi”nin kadınlar, toplum ve Türkiye açısından önemine işaret ederek İstanbul Sözleşmesi’nin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, siyasi partilerde cinsiyet kotasına yönelik bir yasa teklifi hazırlanacağını ve bu konuda kadın örgütlerinin de görüşünün alınacağını dile getirdi. l ANKARA/Cumhuriyet ERDOĞAN, CUMA GÜNÜ MÜJDE VERECEKLERİNİ SÖYLEDİ: Türkiye’de yeni döneme geçilecek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz ile ilgili, “Bir asır önce nasıl millet olarak Sevr’i yırtıp atmışsak bugün de Doğu Akdeniz’de dayatılmak istenen Sevr’e boyun eğmeyeceğiz” dedi. Koronavirüs salgını sürecindeki artan vaka sayılarını da “kısmi artış olarak” nitelendiren Erdoğan, cuma günü “bir müjde vereceğini ve Türkiye’de yeni bir döneme geçileceğini” ileri sürdü. Erdoğan, Başkent Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası Açılış Töreni’nde konuştu. Salgın sürecinde artan vaka sayılarına ilişkin “Vaka sayısında kısmı artış yaşansa da salgın kontrolümüz altındadır” diyen Erdoğan, açıklamalarında yine muhalefeti hedef aldı. Erdoğan, “CHP’nin tek derdi IMF komiserlerine ülkeyi yeniden teslim etmektir” dedi. Doğu Akdeniz’de yükselen gerilime ilişkin de Erdoğan, şunları kaydetti: “Hidrokarbon arama faaliyetlerimize de hız kazandırdık. Akdeniz’de attığımız adımlar enerji dışa bağımlılığımız ortadan kaldırmak için hayati öneme sahiptir. Enerjide de dışa ba ğımlı bir ülkenin siyasi bağımsızlığı tartışmalıdır. Vatanımızı savunmak için ne kadar önemli gayretler veriyorsak bugün mavi vatanı savunmak da o derece önemlidir. Bir asır önce nasıl millet olarak Sevr’i yırtıp atmışsak bugün de Doğu Akdeniz’de dayatılmak istenen Sevr’e boyun eğmeyeceğiz”. ‘Eksen değişikliği olacak’ Önemli bir konuda açıklama yapacağını söyleyen Erdoğan, “Cuma günü ülkemize büyük bir müjde vereceğiz. Türkiye’de yeni bir dönemin açılacağına inanıyorum. Şimdi açıklarsam bu işin heyecanı kaybolur” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın söz ettiği “müjde”, programa katılan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a da soruldu. Albayrak, “Türkiye için bir eksen değişikliği olacak. Önemli bir haber olacak. Türkiye açısından çok daha güzel günler bizi bekliyor. Cumhurbaşkanımızın söylediğinin ötesinde bir kelime daha söylemek doğru olmaz. Cumayı bekleyelim” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet BLOOMBERG’İN İDDİASI Enerji kaynağı keşfedildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cuma günü açıklayacağını söylediği “müjde”ye ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı. Bloomberg’in “konuyu doğrudan bilen iki kişiye dayandırdığı”nı belirttiği haberine göre, Türkiye’nin Karadeniz’de bir enerji kaynağı keşfettiği öne sürüldü. Haberde, söz konusu kaynağın büyük ihtimalle doğalgaz olduğu belirtildi. Erdoğan’ın açıklamalarından sonra enerji şirketleri borsada değer kazandı. Habertürk’ün TPAO yetkililerine dayandırdığı habere göre de Türkiye’nin 15 Temmuz tarihinden bu yana sondaj çalışmalarını yaptığı Tuna Nehri çıkışındaki Tuna1 ve Trakya kıyılarındaki Kırklareli’nin Kıyıköy’de doğalgaz kaynağı keşfetti. Trabzon Limanı’nda bulunan Fatih1 sondaj gemisi Tuna1 sahasında sondaja başlamıştı. l Haber Merkezi Hesabını şimdi değilse cehennemde verirsiniz! Gözümün önünde yükselen bir güzellik. Onunla ilk tanışmam, 69 yılında yeni restore edilmiş, etrafında pırlanta bilezik gibi yanan ışıklarıyla gel bana diyor, penceremden gördüğüm masalsı haliyle. Geleceğim diyorum, sınavı kazandıktan sonra kutlamaya geleceğim. Üniversiteye hazırlanıyorum! Yıllar sonra kader beni dibine attı. Cağaloğlu’nda gazeteye gidip gelirken trafikte bunalmadan oturacağım bir semt ararken Kuledibi’ni keşfettim. Sadece ben mi? 150 yıllık tarihi bir binaya taşındığımda evi görmeye gelen arkadaşlarım da keşfetti, hatta dönemin belediye başkanı Dalan da Galata’yı ilk kez gördü! Ne Galata Kulesi meşhurdu, ne Kuledibi gidilip gezilecek bir semt! Benim içinse çamura düşmüş elmas. Tarihi semtlerin yeniden değerlenmesi sürecini öğrenciliğim yıllarında Paris’te yaşamamış olsaydım buraya gözümü kapatıp taşınmazdım. Yıllar içinde Galata Kulesi, İstanbul’un simgesi olmakla kalmadı, TV dizilerinin de platosu haline geldi. Yerliyabancı turistlerin mutlaka önünde poz vermek istediği bir ikon! İBB’nin mülkiyetinde özel bir şirket tarafından işletiliyor, turistlere dansözlüfolklorlu Türk geceleri düzenleniyordu. İBB’nin alkol düşmanlığı o şirketi tahliye ettirdi ve Beltur kafeterya olarak işletmeye başladı. Taa ki İBB seçimlerde el değiştirene kadar! Kültür ve Turizm Bakanlığı bulduğu bir formülle yüzyıldır belediyede olan kulenin devrini bir vakfa yaptırarak elinden aldı! Artık hak hukuk da pek işlemediğinden İBB’nin yasal direnmesi işe yaramıyor; bakanlık, projesi bile olmayan, ihalesi açık olarak yapılmadan paldır küldür bir imtiyazlı şirkete veriverdi kulenin müzeye dönüştürülme restorasyonunu. Müze olmasına hiç itirazım yok, yöntem ve biçim yanlış. İnanılmaz bir süratle çıkılan iskeleler ebabil kuşlarının yaşam mücadelesi için yalvar yakar söktürüldü. Gece gece kulenin tepesinden aşağı akıtılan hafriyat dikkatimi çekiyor, bunlar neyi yıkıyor acaba diye düşünüyor, restoranın kalıntılarıdır diyordum ki meğer ana girişten kolonlara elektrikli matkapla dalmışlar! (Bu arada Hilti şirketi markamızın adını kullanmayın, hiçbir suçumuz yok diye yalvarıyor!) Hikâyenin geri kalanını biliyorsunuz. Kulemi kurtarabilecek miyiz, yoksa projesi bile olmadan, şurayı düzelt, burayı kaldır yöntemiyle canına mı okuyacaklar göreceğiz, anlaşılıyor ki bunlara Pisa Kulesi’ni versen, eğri diye düzeltmeye kalkarlar! Bunu şunun için yazdım: Kanal İstanbul denen “çılgın proje” var ya. Bunun büyük ölçeklisi. Biri züccaciye dükkânına fille dalmaksa öteki pire için yorganı değil, memleketi yakmak! Kanal hikâye, rant şahane Elektrikli matkapla değil, tonlarca patlayıcıyla girip koca yarımadayı ayıracak, ada yapacaklar akılları sıra ya. 100 yıldır beklenen ve eli kulağında gelmek üzere olan İstanbul depremini tetikleyecek, korku filmlerindekini aratmayacak bir biçimde göllerdeki sular birbirine girecek, İstanbul’un su havzaları yok olurken ağır metalli sular içme sularına karışacak, köyler sular altında kalacak. Tarım alanları yok olacak. Kimsenin geçmeye niyeti olmayan o kanalın yapımı, fayların tetiklenmesiyle depremi oluşturacak, İstanbul 7.8’le sallanacak, yollar, binalar yıkılacak, kent yok olacak! Ben diyeyim 100 bin kişi ölecek, ölen değil, sağ kalanlar o kadar rezil olacak ki hayatta kaldığına pişman olacak. İstanbul’da yüz binlerce yapı yerle yeksan olacak. Sonra diyecekler ki pardon, yanılmışız! İstanbul’a ihanet etmişiz! Ne dediklerini duyan olacak, ne anlayan, çünkü toprağın altında olacaklar! Galata Kulesi’ne darbeli elektrikli matkapla girenlere bakın, Kanal İstanbul’u yapmak için yüzlerce yıllık İstanbul’a kaç bin ton patlayıcıyla girdiklerinde ne olacağını hayal edin. Beyrut Limanı’nın hali lunapark kalır. Hoş ben kime ne anlatıyorum? Giriş parası ödememek için Aydos Ormanları’na kaçak dalıp kuytularda mangal yakarak yangın çıkaran, Emirgan Korusu’nu denizde keyif olsun diye işaret fişeği atarak yakan, Çeşme’yi yaka yaka bitiremeyen maganda sürüsüne mi? Sağlık elemanlarının tükendik, yorulduk, bittik, yetişemiyoruz feryatlarına aldırmadan, maskeyi eline, koluna, dizine, dirseğine, çenesine takıp dolaşan, her gece bir düğünde, bir konvoyda, hatta bir tünelde yol kesip halay çeken eğlenme manyağı sorumsuzlara mı? İBB’nin İstanbul halkını bilgilendirmek için kendi billboard’larına astığı “Ya Kanal Ya İstanbul” afişleri ise mahkeme kararı olmadan valilik tarafından yasadışı bir biçimde gece yarısı söktürülmüş. Halkın bilgilenmesine bile izin yok. Ve tabii hukuksuzluğu kadı yapıyorsa hangi kadıya şikâyet edeceksin? Kanal İstanbul manyaklığı için harcanacak her kuruş, İstanbul’da depremden yıkılacak binaların tahliyesi, depremde alınacak önlemler için harcanmalıdır. Neron gibi şehri yakıp kahkahalar atarak seyretmek istemiyorsanız, kanal açmaktan vazgeçer depreme karşı savaşırsınız, yoksa bu depremde öleceklerin vebali cehennemde soru olarak sorulacaktır! ACILARINIZI PAYLAŞIYORUZ... Vefat ve başsağlığı ilanlarınız için yaptığınız ödemenin yüzde 20’sini Cumhuriyet Vakfı Burs Fonu’na aktarıyoruz. Bu fondan, yetenekli, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs veriyoruz. Acılarınızı paylaşıyoruz. Yakınlarınızın adı bu burslarla yaşasın. www.cumhuriyetvakfi.org.tr ANKARA: 0312 442 30 50 İZMİR: 0232 441 12 20 İSTANBUL: 0212 343 72 74