02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 20 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE HABER/YORUM Erdoğan’ın konuşulmayan 29 Nisan mektubu Son bir haftanın en çok konuşulan iki konusu, ABD başkan adayı Joe Biden’ın sözleri ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gazetemiz Cumhuriyet’te çıkan söyleşisi oldu... Biden’ın New York Times editörleriyle yaptığı görüşmede söyledikleri ama 7 aydır gündeme gelmeyen sözleri şunlardı: “Erdoğan’ın bedel ödemesi lazım. Benim (geçmişte) yaptığım gibi halihazırda mevcut durumdaki (muhalefet) liderliğindeki unsurlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenmeleri için onları daha güçlü bir konuma getirmeli ve onlardan daha fazla yarar sağlamaya çalışmalıyız. Darbeyle değil ancak seçim süreciyle.” Biden’ın sözlerinden beter ilişkiler Şüphesiz, iktidarıyla, muhalefetiyle sert tepki gösterilmesi gereken sözler. Üstelik meselenin Biden’dan ibaret olmadığını, bu tür müdahalelerin bir emperyalist devlet politikası olduğunu bilerek, tepkiyi toptan Amerikan devletine göstermek gerektiğini de belirtelim. Zira yakın tarihimiz ABD’nin Türkiye’deki seçimlere müdahalesiyle dolu: 3 Kasım 2002 bu yönüyle tipiktir ve “turuncu darbe” diye nitelenebilecek cinstendir! Dahası bu süreçte ABD’nin Türkiye başbakanını kendi Büyük Ortadoğu Projesi’ne eşbaşkan yaptığını da gördük, ABD Dışişleri Bakanı’yla “2 sayfa 9 maddelik” gizli anlaşma yapan dışişleri bakanını da… Meclis’ten ABD anlaşması geçmediği halde anlaşmada yapılması istenilenleri bizzat hükümet olarak yasaya aykırı şekilde yapan başbakan da gördük, dış politikamızı rehin alan önşartlı ekonomi anlaşması imzalayan bakan da... Kısacası Erdoğan’lı, Gül’lü, Davutoğlu’lu, Babacan’lı son 20 yılımızda Biden’ın sözlerinden beter işler, ilişkiler var! Bundan sonrasında benzer ilişkiler yaşanmaması için hem olanların muhasebesini sağlam yapabilmeli hem de yenisini yapmaya soyunanlara sert tepki göstermeliyiz! ‘Gül olmayacak’ diyemeyen Kılıçdaroğlu Kemal Kılıçdaroğlu söyleşisi bu bağlamda daha da önem kazanıyor. Çünkü ABD içinde GülBabacanDavutoğlu üçlüsünü CHP liderliğindeki ittifaka monte etmek isteyen bir kanat var. Bu ise CHP’nin bir daha kaybetmesi ve Erdoğan’ın tekrar kazanması anlamına geliyor! Söyleşi, CHP liderinin bu olasılığa net bir şekilde kapı kapatmadığını ortaya koydu! Kılıçdaroğlu, İpek Özbey’in başarılı gazetecilik soruları karşısında “Hayır, Abdullah Gül kesinlikle partimizden cumhurbaşkanı adayı olamaz” demiyor, hatta “Gül’den neden bu kadar korkuluyor” diye de soruyor! Öyle ki, içinde yine Abdullah Gül parmağı olan Ekmeleddin İhsanoğlu projesine sahip çıkmayı da sürdürüyor; “Bugün Ekmeleddin Bey cumhurbaşkanı olsaydı Ortadoğu’da bu felaket olmazdı” diyor! CHP’nin sağcılaşarak ve Erdoğan’ın benzerlerini bularak Erdoğan’ı yıkma taktiğinin bir işe yaramadığı maalesef bir türlü görülmüyor ve Ekmeleddin İhsanoğlu projesinin ikinci sürümü olan Abdullah Gül sürümü kesin bir dille reddedilmiyor! Trump’ı dinleyen Erdoğan Sonuçlarının politikaya etkisi bakımından, muhalefetten ziyade iktidarın emperyalist devletlerle girdiği ilişkiler daha önemli ve tehlikelidir. Zira icraat yetkisi iktidardadır. O bakımdan Biden’ın sözleri kadar, Biden’a tepki gösteren ABD Başkanı Trump’ın sözlerinin de üzerinde durulmalıdır. Trump’ın Biden için söylediği “sosyalizmin Truva atı” ya da Erdoğan için söylediği “birinci sınıf satranç oyuncusu” gibi yakıştırmaları bir kenara bırakırsak, asıl üzerinde durulması gereken sözleri şunlardı: “Geçen hafta dünya liderleri benden Erdoğan’ı aramamı rica etti. Neden diye sordum. Dediler ki ‘O bir tek seni dinler, bizi dinlemiyor.’ Bunu herkesin ortasında söylemek istemiyorum, ama bu doğru. Ben onunla anlaşabiliyorum. Beni dinliyor.” Trump haksız mı? Rahip Brunson’ın serbest bırakılmasını istemesi ya da Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG’nin hedef alınmamasını söylemesi nasıl sonuçlanmıştı? İşbirliği teklifli mektup Ve üzerinde asıl durmak istediğim konu şu: Biden’ın sözleri üzerinden ABDmuhalefet derin işbirliği konuşuluyor ve bu bağlamda da iktidarın ne kadar “milli ve bağımsızlıkçı” olduğu propaganda ediliyor. Biden’ın 7 ay önceki sözleri gündeme getiriliyor ama Erdoğan’ın 4 ay önce Trump’a yazdığı o mektup nedense hiç konu olmuyor! Bu köşede o tarihten beri defalarca yazdım. Erdoğan 29 Nisan’da ABD Başkanı Trump’a bir mektup yazdı ve aynen şöyle dedi: “Suriye ve Libya başta olmak üzere, bölgemizdeki son gelişmeler, TürkABD ittifakının ve işbirliğinin en güçlü şekilde sürdürülmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.” Bu mektuptan bu yana olanlara bakınız: Nisanda çalıştırılacağı söylenen S400 salgın bahanesiyle çalıştırılmadı. ABD’nin, Suriye’nin kuzeydoğusundaki PYD devleti kurma projesi sürüyor; ABD’li şirketler PYD ile petrol anlaşması yapıyor, ABD YPG’ye silah vermeyi sürdürüyor. PYD’yi atmak için yapıldığı belirtilen operasyonlara rağmen, PYD olduğu yerde duruyor. AKP, ABD ile Libya’da “ortak çalışma” başlatıyor vd. Tekrar sorayım: Erdoğan’ın Trump’a 29 Nisan’da gönderdiği bu işbirliği teklifli mektup neden konuşulmuyor? 20 AĞUSTOS 2020 SAYI: 34648 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:37 06:12 13:13 16:59 20:03 21:31 Ankara 04:26 05:58 12:57 16:43 19:46 21:12 İzmir 04:54 06:23 13:20 17:04 20:06 21:30 Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet’teki röportajını, itiraf ediyorum, büyük bir hayal kırıklığıyla okudum. Çünkü durumun sandığımızdan da vahim olduğunu öğrenmiş oldum. Kılıçdaroğlu, yakın dönemimizin büyük gafı “Ekmeleddin İhsanoğlu” konusunu gündeme getirip hâlâ kendisine hak veriyor ve onun değerini anlayamadığımızı savunuyor. Atatürkçü medyada, CHP örgütlerinde, Anıtkabir ziyaretçileri ve seçmenler arasında, kendisi ile aynı görüşü savunan kaç kişi var, Sayın Başkan lütfen bir araştırsın! Bunu objektif olarak yaparsa, esasında ne kadar yalnız bir insan olduğunu kendisi de görür! İşin taze hayal kırıklığı yaratan noktası şu: Kılıçdaroğlu, hatalarından hiç pay çıkarmamış; toplumla, partisiyle ve CHP arka bahçesinin kanaat önderleriyle ne kadar ters düştüğünü algılayamamış! Aynı röportajda Kılıçdaroğlu, “Bu Abdullah Gül lafları da nereden çıktı” diye soruyor. Kendisine önerim, hafıza tazelemek için mesela Sayın Meral Akşener’in Teketek programında söylediklerini hatırlaması: “HDP, İYİ Parti, CHP, Saadet Partisi olarak bir araya gelip Sayın Gül’ü aday göstermemiz istendi bizden. CHP’lilerin neden Gül’den “korktuklarını” anla yabilir. Bence, en iyisi bu konuyu başdanışma nı Tuncay Özkan’a sorsun! Sayın Kılıçdaroğlu’nun adeta gün boyu ak lından çıkmayanlar şunlar: “Aman Sayın İhsanoğlu’nu, Sayın Gül’ü, mütedeyyin seç menleri, 10 Aralık Hareketi’ni üzecek bir yoru mum olmasın... Partinin esas sahibi Atatürk çüler nasılsa gidip ‘tıpış tıpış’ oy verecekler.” Ağır bir hayal kırıklığı “Kantin solcuları” ve “rakı masası eleştirileri” sözlerine ise hiç girmemeyi tercih ediyorum. Bir CHP Genel Başkanı, üç kuşak parti mensubunu Bu konuda Sayın Kılıçdaroğlu ve Temel Bey’le görüştüm.” Akşener kabul etseydi, aday Gül olacaktı... Sayın Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu ve içinde bulunduğu İslam İşbirliği Örgütü etrafında sevgili Uğur Mumcu’nun Rabıta kitabının 188. ve 189. sayfalarından daha ayrıntılı bilgi alabilir. Diyelim ki siyasi sahneye çok geç katıldığı için, o dönemleri bizler gibi içinden yaşamamıştı... Peki, Gül hakkındaki yorumlarına ne demeli! Kendi dönemi değil miydi? Birazcık eşelese, aynı anda yaralayacak üslubu nasıl çıkarıp böylesine manşetlere malzeme yapar, anlayamıyorum. İçinde bulunduğum her siyasi grupta zaten bu sözlere yanıtlar yağdığı için, daha fazla o topa girmeyelim. Rakı, Atatürk’ün sofrasından da eksik olmamış, yemek kültürümüzün en has değerlerindendir. Biz adabımızla rakı içerken de siyaset konuşurken de rahatsızlık duymayız, kimseleri de rahatsız etmeyiz. Bu konularda dahi muhaliflere yanıt yetiştiren Kılıçdaroğlu’ndan, yönetim biçimine yapılan somut eleştirilere ise hiçbir cevap alamıyoruz. CHP Yüksek Disiplin Kurulu’na açık mektup CHP Disiplin Kurulu Başkanı Sayın Uğur Bayraktutan ve sayın üyeler, Size bu açık mektubu yazma nedenim, kamuoyuna açık yaşanan çelişkili ve CHP’nin kurumsal kimliğine hiç yakışmayan bir duruma müdahale etmeniz içindir. Biliyorsunuz, eski CHP Parti Meclisi üyesi ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Sayın Tuncay Özkan, 6 Şubat 2020 tarihinde kamuoyuna bir açıklama yaparak CHP üyelerinin artık CNN Türk’e çıkmalarının yasaklandığını, riayet etmeyenlerin de YDK’ye verileceğini duyurmuştu. Çok antidemokratik bulduğum bu karar hakkındaki görüşlerimde CHP’lilerin kendilerini ifade edememelerinin zararlarını aktarmıştım. Ne yazık ki hemen ardından CNN Türk’e çıkan İrem Çiçek ve Ümit Kocasakal, YDK’ye verildiler ve haklarında işlem yapıldı. Yakın dönemde, eski milletvekili Dursun Çiçek’in de aynı gerekçeyle işleme tabi tutulacağını üzülerek öğrendim. Eski milletvekili Mehmet Sevigen ise bir ilçe konuşmasında, Libya konusunda yönetimle ters düştüğü için (!) YDK’ye verilmiş. Ne kadar ilginçtir ki, tüm bu süreçte gerek duyuru yapılmadan önce gerek sonra CHP üyesi Ömer Lütfi Avşar, CNN Türk ekranlarına çıktı. 17 Temmuz 2020 gecesi Haber Global kanalında yayımlanan bir tartışma programın da, yanımda oturan Avşar’a CHP üyesi olup olmadığını sordum, olduğunu söyledi. Ben de kendisine “imtiyazlı üye” olduğunu, çünkü CHP’lilerin çıkmasının sözde “yasaklandığı” CNN Türk’e sürekli katıldığını, kendisine imrendiğimi (!) aktardım. O yasağın yalnız eski PM üyeleri ve milletvekillerini kapsadığını, kendisinin ise sade üye olduğu şeklinde yanıtladı; kendisine Çiçek ve Kocasakal örneklerini hatırlatarak bunun doğru olmadığını söyledim. Aynı programda, Avşar anlaşılmaz şekilde kendisine o programda sorularımla kumpas kurduğumu iddia etti ve beni güldürdü! Bunun ardından kendisine PM’ye aday olup olmadığını sordum, olduğunu söyledi. Ertesi gün bana YDK ile arasında geçen iki yazışmayı yolladı; ama bunların hiçbiri neden diğer üyelerimiz gibi ihraç edilmediğini açıklamıyordu. Sayın Bayraktutan, CHP’de YDK Başkanlığı’na tekrar seçildiniz, sizi tebrik ediyorum. Öte yandan herkesin bildiği gibi anayasalar, kanunlar ve tüzükler, her vatandaşa veya her üyeye eşit şekilde uygulanır. CHP de, YDK de, Genel Başkan da herkese eşit davranmaya mecburdur. Şu andaki tüzük yapımızda, Genel Başkan istediğine imtiyaz tanıyarak sıfat dağıtabiliyor. Ama partinin kuralları, herkese eşit olarak uygulanır, nokta! Avşar, CHP Kurultayı’nın ardından da ilginç bir şekilde CNN Türk’e hiçbir sorun olmadan çıkmaya devam etti. CHP’nin gururu Sayın Yılmaz Büyükerşen ise kurultay günü CNN Türk’e çıktı. Sakın yanlış anlamayın lütfen. Sizden talebim, Sayın Avşar’ın veya Sayın Büyükerşen’in CHP’den ihracı tabii ki değildir. Çünkü zaten böyle bir antidemokratik uygulama, 21. yüzyılda sansürden her gün haklı olarak şikâyet eden CHP’ye hiç yakışmıyor. Talebim şu: Artık, bir ceza gerekçesi olarak gösterilmek istenen “CNN Türk’e çıkma” fiilinin iptal edildiği, Avşar ve Büyükerşen örneği üstünden net olarak anlaşıldığı için, CHPMYK ile de temas ederek, bu mantıkdışı uygulamadan vazgeçildiğini kesin bir karara bağladığınızı lütfen tebliğ edin. Mesela bu hafta sizden insanların öngöremediği tamamen farklı bir gerekçelendirme çıkmazsa ki zaten anayasanın eşitlik ilkesi doğrultusunda bunu mümkün göremiyorum lütfen bu konu etrafında oluşmuş tüm disiplin karar ve soruşturmalarını iptal ettiğinizi kamuoyuna duyurarak CHPYDK’yi bu zor ötesi çelişkili durumdan azat edin. Zaten fiili olarak Avşar ve Büyükerşen “uygulamanız” daha doğrusu “uygulamamanız” da bu söylediklerimi teyit ediyor. Atatürk’ün Cumhuriyeti’ne yakışan, daha özgür ve demokrat günlerde görüşmek üzere, saygılarımla... YILDIRIM6 KARACEHENNEM OPERASYONU BAŞLADI 700 personel katılıyor İçişleri Bakanlığı, bölücü terör örgütüne yönelik Bingöl’de Yıldırım6 Karacehennem Operasyonu’nun başlatıldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, operasyonda, il jandarma komutanlığı bünyesinde görevli jandarma komando, jandarma özel harekât (JÖH), polis özel harekât (PÖH) ve güvenlik korucularından 47 operasyonel timdeki 700 personelin görev yaptığı belirtildi. Yurtiçinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen Yıldırım 12345 operasyonları kapsamında bugüne kadar toplam 22 teröristin etkisiz hale getirildiği bildiri len açıklamada, 31 mağara, sığınak ve deponun imha edildiği, çok sayıda silahmühimmat, gıda ve yaşam malzemesinin ele geçirildiği kaydedildi. Açıklamada, “Yıldırım” operasyonlarının, halkın desteğiyle inançlı ve kararlı bir şekilde başarıyla sürdüğü ifade edildi. l ANKARA/Cumhuriyet Kuzey Irak’ta 10 terörist etkisiz hale getirildi Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak’ın kuzeyindeki Zap ve Metina bölgelerinde saldırı hazırlığındaki PKK’li 10 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Zap bölgesinde keşif ve gözetleme vasıtalarıyla tespit edilen saldırı hazırlığındaki 2 terörist, hava harekâtıyla etkisiz hale getirildi. TSK ile MİT’in koordineli çalışması sonucu Irak’ın kuzeyindeki Metina bölgesinde de 8 PKK’li teröristin hava harekâtıyla etkisiz hale getirildiği bildirildi. Açıklamada, “Operasyonlarımız en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet MSB: 624 albayın emekliye sevk edilmesi TSK’nin ihtiyacıydı Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 23 Temmuz’da toplanan Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) 624 albayın emekliye sevk edildiğinin ortaya çıkmasının ardından yaşanan tartışmalarla ilgili yaklaşık bir ay sonra kısa bir açıklama yaptı. Açıklamada “YAŞ toplantısında; TSK kadro ve ihtiyacı dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonucunda terfi, uzatma ve kadrosuzluktan emeklilik kararları alınmıştır” denildi. YAŞ, bu yıl 23 Temmuz’da yapılmış, 45 dakika süren toplantının ardından yapılan açıklamada general ve amiral atamalarına ilişkin kararlar duyurulmuştu. Ağustos başında ise YAŞ’ta 294 albayın görev süresinin iki yıl uzatıldığı, 624 albayın emekliye sevk edildiği basına yansımıştı. TSK’de kurmay albay sayısının önemli ölçüde azalmasına karşın bu kadar çok sayıda albayın emekliye sevk edilmesi tartışma yaratmıştı. l ANKARA/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] DHKP/C ÜYESI 2 ŞÜPHELI TUTUKLANDI İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü DHKP/C merkezinden gelen şifreli mesajlar doğrultusunda sansasyonel eylem hazırlığında oldukları belirlenen 2 zanlının yakalanması için çalışma başlattı. 10 Ağustos’ta Beylikdüzü’nde bir depoya düzenlenen operasyonda DHKP/C adına faaliyette bulunduğu iddia edilen 2 kişi gözaltına alındı. Adreste yapılan aramada, 16 el bombası, 1 pompalı tüfek, 29 mermi, 2 yedek şarjör ve el yapımı patlayıcı (EYP) yapımında kullanılan 147 torpil, 11 ateşleme fitili ile çeşitli elektronik malzemeler ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen zanlılar tutuklandı. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 l/ Çeşitli biçimlerde kesilmiş değişik renk ve desenlerde 1 İ DYOFON K 2 Mİ BİRİBİ 3 AYAR AŞUR 4 GADULKA M 5 İ P KA NBA kumaş parçala 6 N A R M O G A N rının yan yana 7 E Z O G E L İ N getirilip dikil 8 O T O U R D U mesiyle oluştu 9 A N A L İ Z O R rulan el sanatı. 2/ Maranta adlı ka mıştan çıkarılan ve çocuk maması yapmaya yarayan un... Tavlada “iki” sayısı. 3/ “Bir kez gönül yıktın ise / Bu kıldığın değil” (Yunus Emre)... Bir tür küçük zurna. 4/ Ortodoks larda her türlü dinsel resme verilen ad. 5/ Bir mal ya da hizmetin piyasaya sürülmesi... Antalya’da bir plaj bölgesi. 6/ Bir nota... Bü yük ve gösterişli mezar. 7/ Türdeş bir bütüne eklenen son birim. 8/ Eski Anadolu halkları nın ay tanrısı... İran’ın plaka kodu... Bir nota. 9/ Hastalıklı, sakat... Üzeri kırmızı parafinle kaplanan bir tür peynir. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Daha çok pantolon ve mont yapımında kullanılan bir kumaş türü... Eski dilde su. 2/ Karakter... Kirpik boyası. 3/ Türk karikatür sanatının, 19001953 yılları arasında yaşa mış ünlü ustası... Kars’ın doğusundaki ünlü eskiçağ kenti. 4/ Bir işletmenin ani batışı... Tıpta en gelişmiş görüntüleme tekniğinin kısa yazılışı. 5/ İlaçların dozunu ve verilme biçimini inceleyen bilim dalı. 6/ Satrançta bir taş... Başka bir şiir örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiir. 7/ Kestanerengi. 8/ Büyük erkek kardeş... Akdeniz Bölgesi’nde bir akarsu. 9/ Bir topluluğu oluşturan birey lerden her biri... Acı, üzüntü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle