Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY 11 29 HAZİRAN 2020 PAZARTESİ Her dört kişiden üçü salgın sonrasında hayatlarının köklü şekilde değişeceğini düşünüyor TEHLIKE BÜYÜYOR IPSOS TÜRKIYE (CEO)’SU SIDAR GEDIK: Halkın yüzde 96’sı ülke ekonomisi için, yüzde 86’sı kişisel ekonomileri için tehlike görüyor. Hanelerin yüzde 60’ında gelir azaldı. Endişemiz bir süre daha devam edecek. Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden Ipsos’un Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sidar Gedik, Türkiye’de her 3 kişiden 2’sinin koronavirüste ikinci bir dalganın olacağını düşündüğünü belirterek, “Toplumun yüzde 50’si kısıtlamaların gevşetilmesini de doğru bulmuyor. Yurttaşların büyük bölümü salgın sürecinde kendilerinin ve ailelerinin yeteri kadar önlem aldığını düşünüyor. Ama başkalarının yeteri kadar önlem almadığını düşünüp endişeleniyoruz diyor” dedi. Bugün yurttaşların yüzde 43’ünün ekonomiyi Türkiye’nin en önemli sorunu olarak gördüğüne işaret eden Gedik, “Bu dönemde daha çok sıkışmışlık hissediyoruz. Her dört kişiden üçü özgürlük kavramının onlar için artık daha da değerli olduğunu belirtiyor” ifadesini kullandı. Salgından sonra daha merkezi yönetimlerin ve daha otoriter uygulamaların öne çıktığı bir dönem yaşanabileceğini vurgulayan Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik ile yurttaşın bu dönemdeki kaygılarını konuştuk. Uyarmaktan çekiniyoruz n Türkiye kontrollü sosyalleşme sürecine girdi, bu dönemde en fazla endişe duyulan alanlar nelerdir? Her ne kadar normalleşme başladıysa da endişemiz yok olmuş değil. Her üç kişiden ikisi ikinci bir dalganın olacağını düşünüyor. Uzmanlar ise henüz birinci dalganın bile sona ermediğini söylüyorlar. Toplumun yüzde 50’si belli yaş gruplarına ve hafta sonları uygulanan so kağa çıkma kısıtlamalarının gevşetilmesini de doğru bulmuyor. Yurttaşların yüzde 93’ü salgın sürecinde kendilerinin, ailelerinin de yüzde 86 oranında yeteri kadar önlem aldığını düşünüyor. Ancak yüzde 18’i aynı kanıda değil. Yani başkalarının yeteri kadar önlem almadığını düşünüp endişeleniyoruz. n Bu endişe düzeyi arttı mı yani? Toplumdaki bu olumsuz algı, normalleşme süreci ile daha da arttı. Normalleşme süreciyle sorumluluk artık vatandaşta. Maskemesafetemizlik prensiplerinin uygulanması konusunda hassas olmak gerekiyor. Burada riskli olan gözlemimiz ise şu: Yurttaşların üçte biri kendisinin de hastalığa yakalanabileceğini düşünüyor. Diğer grupta 35 yaş altında yakalansam bile kolay atlatırım düşüncesi hâkim. İşte normalleşme süreci için bu düşünceler risk yaratıyor. El temizliği konusunda sınıfı geçiyoruz. Maske kullanmaktan utanan çok küçük bir kesim hâlâ olsa da toplumun yaklaşık yüzde 90’ı için maske kullanımı gayet normal karşılanan bir önlem. Mesafe konusunda gerektiğinde birbirimizi uyarmak konusunda hâlâ çekingeniz. SIDAR GEDIK EN ÖNEMLI SORUN EKONOMI n Yurttaş bu dönemde en büyük sorun olarak neyi görüyor? Bugün yurttaşların yüzde 43’ü ekonomiyi Türkiye’nin en önemli sorunu olarak görüyor. Her ne kadar ekonomiye dair endişelerimiz yükselmiş olsa da işyerlerinin faaliyete başlamasının doğru bir karar olmadığını düşünenler hâlâ çoğunlukta. Şirketleri, çalışanları ve dolayısıyla istihdamı destekleyen paketlere rağmen insanların yüzde 96’sı ülke ekonomisi için, yüzde 86’sı kişisel ekonomileri için tehlike görüyorlar. Yaptığımız araştırmaya göre yaklaşık her 10 kişiden dördü önümüzdeki dönemde de işlerinin olumsuz etkileneceğini düşünüyor. n Peki salgın eşitsizliği artırdı mı? Türkiye’de her 10 kişiden 5’i salgının zenginyoksul herkesin aslında eşit olduğunu gösterdiğini düşünüyor, 4’ü ise tersine sınıflar arasındaki uçurumun daha da arttığını söylüyor. HASSAS HESAP ŞART Yüzde 60’ın geliri azaldı n Pandemiyle size gelen n Pandemiyle halkın tüketim alışkanlıkları nasıl değişti, alışveriş için Bireylerin üçte birinden fazlası önümüz duyulan kategori hazır giyim ve bu kate deki dönemde daha fazla tasarruf ya goride harcama artacak. araştırmalarda bir değişim ol ayrılan bütçeler nasıl bir farklılaşma pacaklar. Bu tabii alışveriş tercihlerinde Harcamaların azaltılacağı belirtilen du mu, şirketler daha çok neyi gösterdi? yeni bir önceliklendirme yapacakları an kategoriler ise bilgisayar oyunları ve ta merak ediyor? Her dört kişiden üçü salgın sonrasın lamına geliyor. bii sağlık endişesi ile sinema/tiyatro et Şirketlerin en çok merak et da hayatlarının köklü bir şekilde deği n Nasıl bir önceliklendirme? kinlikleri ve turizm/seyahat... tikleri konulardan birisi salgın şeceğini düşünüyor. Bu, çok önemli bir Bazı kategoriler var ki harcamaları Markalara yönelik olarak beklentilere sonrası değişen tüketici davra oran. Endişemiz devam ediyor, bir sü mızdan kısmayı düşünmüyoruz; mese arasında dönemin de etkisi ile hijyen fak nışları. Eski rutine dönmek ile re de devam edecek. Örneğin yeni baş la annebebek bakım ürünleri, evcil hay törü öne çıkıyor. Doğal içerikli, kimya yeni alışkanlıkları devam ettir layan yaz mevsiminde tatil davranışımız van ürünleri, kitap/kırtasiye harcama sal içermeyen gıda ürünleri daha çok ter mek arasında tüketicinin terci nasıl olacak diye bakarsak geçen yıl ta ları gibi. cih edilecek. Açık ürünler yerine paket hinin ne olacağı sorusuna cevap tile gitmeyenlerin oranı yüzde 50’nin al Salgının doğal sonucu olarak sağ li ürünlere yönelim başlamıştı zaten, bu bulmaya çalışıyorlar. tında iken bu yıl bu oran yüzde 60’a çı lık ürünleri, temizlik ürünleri, gıda/mut devam edecek. Paketli bile olsa ürünle Şirketlerden gelen diğer bir so kacak. Kendi yazlık evi olanlar dışında fak alışverişinde bir artış olacak. Burada ri sterilize etmek bir alışkanlık haline gel ru ise araştırma yaptırmak için otel, pansiyon, kiralık yazlık gibi tüm ta dikkat çekici olan ise hazırgiyim katego diği için ambalajların kolay yıkanabilir, doğru zamanın ne olduğu. Bu til alternatiflerine yönelik tercihlerde ya risi. Alışveriş anlamında en çok özlem temizlenebilir olması beklentisi de var. gün yaptırılan bir araştırmanın 3 rı yarıya gerile Markaların özellikle sağlık ala ay, 6 ay sonra geçerliliğinin kalıp kalmayacağına dair sorular geli ÖZGÜRLÜK ARTIK DAHA DEĞERLI meler var. Ha nelerin yüzde nında sosyal sorumluluk projelerine destek vermeleri mar yor. Biz bugünü kaçırmamak ge 60’ında ge ka tercihlerinde etkili olacak. rektiğini düşünüyoruz, tam da bu lir azaldı. n Yurttaş kırmaya da hazır değiliz. Tatil planları erteleni beklenti şu: Fiyat indirimleri, pro dönemde tüketicinin ruh halini bu dönemde en yor, iptal ediliyor, sinema/konser/tiyatro gibi Yurttaşları için mosyon kampanya anlamayı ve ihtiyaçlarını karşıla fazla nelere özlem mayı önemsiyoruz. Bundan son duyuyor? rasında neler olabileceğini öngö En çok özlenen iki şey var, rebilmek ve doğru kararları vere dostlarla birlikte olabilmek ve bsrhlydmsaıoüaaiınzğlıtrnmszıııedmsmurveçıaaçma.kıthslzerAaıa.imnh“rrçSıyakeigıneboşzıssentınuahnııçitupredilmbgçyılnaöieotoalümnagtrllzdieuairakyumzrismaseı,ğaniyd”hnuıhnzeieiihabprtkiriolyalamgcmlüaıegırmtşeleülmçıedkkisnyiizğekhoiödnitairmzmseuvbşgsnizriaezüela.amşngrdmşBçkceiieenöıyeıılknkkneoyvyil.nılhrlıneeadğuSarhkıezoebdvi.ıiçnvaiinçyrğHdbldeaaiosiiearpkrrhülirmaslöaşireçidmeezznariöclgnyidnaamriüiedırtainirıilıszrkckdğ,öttleiaıegıezşdmkh,öldiheüdadıdriafzyğemaoaroçingehsmeordüktauünkelineazzçindnlts.rüeaeaı,ıİemrknçyöhdddı,iizşıimeeezsisnla aktivitelerden bir süre daha uzak durmak tercih edilecek. n Özgürlükler ve demokrasi yurttaş için ne derecede önemli hale geldi? Salgında sokağa çıkma yasakları ve bireysel karantina aslında özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu bireylere hatırlattı. Haziran ayının başında yaptığımız çalışmada her 4 kişiden 3’ü özgürlüğün kendisi için daha değerli hale geldiğini söyledi. Bu dönemde devletyurttaş ilişkileri açısından bakarken getirilen sınırlamalar boyutunu da atlamamamız gerek. Toplumlarda öne çıkan beklentilerden biri devletin yurttaşlarını koruması ve bu amaç yeterli sağlık yatırı ları gibi uygula mını yapmış olsun ayrı malar da el ca salgından ekonomik zarar bette etkili görenlerin yaralarını sarsın, bu olacak. amaçla gerekiyorsa sert otoriter önlemler alsın. Bazı kurumların yö netimlerine müdahale etsin hatta ge rekiyorsa üstlensin. Bunlar bugünün kısa yoldan çözüme yönelik tartışma konuları. Niyetin de daha fazla insanın ölmesini en gellemek olması nedeni ile tartışmalar daha rahat yapılabiliyor. Ya salgından sonra? Sal gından sonra daha merkezi yönetimlerin ve daha otoriter uygulamaların öne çıktığı bir dö farklı çıkabilir. ğerli olduğunu belirtiyor. Ama henüz zincirleri la gerekirse kısıtlamalar getirmesi. Devletten nem yaşanabilir. ÇIN ILE GIDADA IŞBIRLIĞI SINYALI Ticaret Bakanlığı işbirliğinde Ege İhracatçı Birlikleri koordinasyonunda Çin’in eticaret platformu Alibaba Group’a ait Tmall Global’ın İş Geliştirme Direktörü Jennifer Wang ile Çin’de eticaret için yeni fırsatlar ve işbirlikleri konuşuldu. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, “2018’de Çin’e 139 milyon dolar olan gıda ihracatımız 2019’da yüzde 62 artarak 226 milyon dolara ulaştı. 2020’nin ilk 5 ayında ülkemizden Çin’e en çok gıda ürünü olarak fındık, defne yaprağı, kuru meyve, ayçiçek yağı ve denizpatlıcanı ihracatı yaptık. Ürün çeşitliliğini ve miktarlarını artırmamız gerekiyor” dedi. Diğer yandan, gıda sektörüne yönelik sanal fuar organizasyonu için hazırlıklara başladıklarını kaydeden Celep, “Bu organizasyonda da Tmall Global ile iş birliği yapabilirsek çok memnun oluruz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Konut zammı mağdur etti Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Hacı Ali Taylan, gayrimenkul fiyatlarının sürekli değiş mesinden dolayı yaşanan sıkıntılara dik kati çekerek, “Mal sahipleri ve müteah hitler sürekli fiyat artırımına gidiyorlar. Anlaşma yapılan fiyat üzerinden pazar lık bozuluyor. Bu durum hem emlakçıyı hem de alıcıyı mağdur ediyor” dedi. 1 Haziran’da başlatılan düşük faiz li konut kredisiyle birlikte gayrimenkule talebin yoğunlaştığına dikkat çeken Taylan, ayda 5 kişinin bakmak istediği bir gayrimenkulü şu anda günde 10 ki 127 Haziran aralığında tarla, arsa, işyeri konut ve diğer taşınmazlar da dahil toplam 284 bin 487 satış gerçekleşti. şinin görmek istediğini anlattı. Ancak Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya gö artan taleple gayrimenkul fiyatlarının re, faiz oranının düşmesiyle konut satı da sürekli yükseldiğine dikkat çeken şı başta olmak üzere gayrimenkul satı Taylan, “Bizim en büyük sıkıntımız, fi şında artış yaşandı. Tapu ve Kadastro yatların sürekli değişiyor olması. Sürek Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen li fiyat artırımı yapılıyor” dedi. Taylan, piyasanın dengelenme sürecinde olduğunu, fiyatlarda gerileme beklemediğini dile getirdi. Öte yandan, Çevre ve Şehircilik yıl 127 Haziran’da ülke genelinde 6 bin 658 kredili konut satışı gerçekleştirilirken, bu yılın aynı döneminde faiz oranlarındaki düşüşün etkisiyle bu rakam 93 bin 704’e yükseldi. l AA H&M’DEN MAĞAZA KAPAMA KARARI İsveçli perakende giyim şirketi H&M, bu yıl mağaza sayısında 40 civarında net azalma bekliyor. Şirket, ikinci çeyrekte 6.48 milyar İsveç Kronu vergi öncesi zarar kaydetti. Bloomberg anketine katılan uzmanların 5.42 milyar kron ile 6.94 milyar kron arasında değişen tahminlerinin medyanı 6.10 milyar kron idi. İsveçli şirketin brüt kâr marjı aynı dönemde yüzde 46.3 seviyesinde gerçekleşti. Beklenti yüzde 46.6 idi. Şirket yılın ikinci üç aylık döneminde 4.99 milyar kron zarar ederek 4.79 milyar kronluk beklentiyi aştı. Yerel para cinsinden toplam satışlar 124 Haziran arasında yüzde 25 azaldı. Satışlara göre indirimlerin üçüncü çeyrekte artmasını bekleyen şirket, Covid 19’un etkisini hafifletmek için maliyetleri ayarlamaya devam edecek. Öte yandan, H&M Türkiye Ülke Müdürü Müge Arpacıoğlu, “Türkiye pazarındaki konumumuzdan memnunuz” dedi. ‘Adam’ gidiyor mu? Son gelişmelere, özellikle geçen hafta gelen verilere bakınca “Adam gidiyor” (Trump’tan söz ediyorum) diye düşünmek olanaklı. Kötü haber haftası “Kötü haber haftası”, önceki cumartesi günü, Trump’ın Tulsa kentinde, fiyaskoyla sonuçlanan salon toplantısıyla açıldı. Wall Street Journal’ın deneyimli yorumcusu Peggy Noonan’a göre (1980’lerde Reagan’ın konuşmalarını yazıyormuş), “esas boşluk sorunu, salondaki iskemlelerle değil, (19 bin kişilik salonda 6 bin 200 kişi varmış) salondakilerin yüzlerindeki ifadelerle ilgiliydi”... “Adeta eski bir şarkıyı dinliyor ama bir sonraki bölümün sözlerini anımsayamıyorlardı.” O gece televizyon kanallarının yakaladığı Trump imajı da çok anlamlıydı: Kravatı çözülmüş, omuzları düşmüş, kırmızı MAGA şapkası elinde, yorgun bezgin bir adam... Hafta ortasında, Siena College/ New York Times kamuoyu yoklaması, Biden’in yüzde 36’ya karşı yüzde 50 ile Trump’ın önünde gittiğini gösteriyordu. Biden, kadınların arasında 22 puan, bağımsızlar arasında da 33 puan öndeydi. Daha önemlisi geçen seçimlerde Trump’ın kazandığı 6 kritik eyalette, Biden öne geçmiş. Trump’ı destekleyen Fox TV’nin araştırması da Biden’i yüzde 38’e karşılık yüzde 50 ile önde gösteriyordu. Trump’ın eski Milli Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın, Beyaz Saray anıları da geçen hafta, Trump yönetiminin tüm engelleme çabalarına karşın yayımlandı, ilk kopyaları büyük bir hızla dünya basınına dağıtıldı. Militarist muhafazakâr çizgisi, devlet deneyimi tartışılmaz biri olan Bolton, anılarında Trump’ı cahil, yeteneksiz, aslında Beyaz Saray’da oturmaya layık olmayan ahlaksız bir adam olarak betimliyordu. “Kötü haberlere”, Covid19 vakalarındaki ani artış eklendi. Günlük vaka sayısı Texas’ta 5 binin, Kaliforniya’da 7 binin, Florida’da 5 binin üstüne çıkmıştı. Cuma günü Florida’da yeni vaka sayısının 8 bin 900’e fırlaması, ABD nüfusunun yüzde 27’sini oluşturan bu üç eyalette salgının yeniden hızlandığını gösteriyor. Şimdi, eyalet valileri sosyal mesafe, kalabalıkları yasaklama uygulamalarına geri dönüyor, dinci (Trump’çı) kesimin şiddetle karşı çıktığı maske uygulamasını (Tanrı vergisi nefesi sınırlıyormuş) dayatıyor. Cumhuriyetçiler kaygılanmaya başladı Cumhuriyetçi Parti’nin, muhafazakâr entelijansiyanın kaygılanmaya başladığı görülüyor. Senato ön seçimlerinde Trump’ın desteklediği iki aday büyük farkla kaybetti. Trump’ın desteği artık Cumhuriyetçi Parti adayları için bir avantaj değil, adeta bir yük haline geliyor. Bu bağlamda, Cumhuriyetçi Parti’nin kalesi, Wall Street Journal’ın perşembe başyazısında kızgın bir ton vardı. WSJ, Trump için “Hâlâ ortaya ikinci döneme ilişkin bir program koyamadı”, “Biteviye yakınıyor, kendi başarılarını aktararak kendi kendini kutlamaktan öte bir şey yok”, “Kamuoyu yoklamalarında popülaritesi yüzde 40’a, ikinci kez seçilemeyen G.H.W. Bush ve Jimmy Carter’ın gerisine düştü... Ancak bu gerçeği kabul etmemekte ısrar ediyor” diyor. WSJ’ye göre, Trump ne Covid19’da ne de Siyah Yaşamlar Önemlidir hareketi karşısında bir liderlik sergileyebildi. Biden ise birleştirici, ırklar arasında barış kurucu, “polis reformu” önerilerinde ılımlı; Siyah Yaşamlar Önemlidir hareketinin protestolarını destekliyor ama isyana ve yağmaya karşı. Trump’ın yüzde 35 çekirdek oyuna karşılık, Biden’in bu özellikleri de Peggy Noonan’ın da gözlemlediği gibi “Trump kampındaki kararsızların taleplerine cevap veriyor.” WSJ’ye göre, “Trump çok vakit kaybetti” ama “ekonomi toparlanırsa kaybettiklerini geri kazabilir.” Ancak salgın hızlanarak devam ettikçe ekonominin toparlanma olasılığı çok zayıf. Geçen hafta Trump, salgının ortasında “ucuz sağlık hizmeti yasasını”, bunlardan siyahların yararlandığına inanan ırkçı kesimleri memnun etmek için kaldırdı. Bunun ırkçılığa karşı protestoların ateşine benzin dökmesi kaçınılmaz. Eğer seçimlere doğru ekonominin toparlanma şansı zayıfsa Clinton döneminde çalışma bakanlığı yapmış Prof. Robert Reich’in, dün Observer’de vurguladığı gibi, “Trump’ın seçimleri kazanabilmek ya da kazanamasa bile ‘oldubitti’ yapabilmek” için şimdiden almaya başladığı önlemleri, tabanını, özellikle silahlı kesimini keskinleştirmek için ırkçı söylemi, komplo teorilerini, “oylar çalınacak” iddialarını hızlandırmasını beklemek gerekiyor. Bugünden seçimlere, ABD halkını sert bir demokrasi mücadelesi bekliyor. Demirciden sanal çıkarma İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), Latin Amerika ile başlayan sanal heyetlere Körfez bölgelerini de ekledi ve rotasını Orta Asya’ya çevirdi. Türk Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü 29 Haziran2 Temmuz tarihleri arasında Özbekistan’la, 69 Temmuz tarihleri arasında ise Kazakistan’la Sanal Ticaret Heyeti düzenleyecek. İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki, “Temmuz, ağustos ve eylül aylarında gerçekleştireceğimiz Sanal Heyetler ile firmalarımıza pazar paylarını artırmada öncülük ediyor olacağız” dedi. l Ekonomi Servisi