19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 5 27 HAZİRAN 2020 CUMARTESİ Millet bahçesine Atatürk adını koyan CHP’li başkana soruşturma Atatürk düşmanları 2010 YILI KAYITLARI Gökçek’ten Ankapark itirafı Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, önceki akşam katıldığı bir televizyon programında, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Ankapark için 750 milyon dolar para harcandığı açıklamalarını yalanlayarak “Ankapark’a yaptığımız masraf 1 milyar 350 milyondur, 400 milyon dolar civarında bir paraya tekabül eder” dedi. Gökçek, Yavaş hakkında 8 ayrı suç duyurusunda bulunacağını da belirtti. Ancak ABB Meclis toplantısının 2010 yılı kayıtları, Gökçek’i yalanladı. Kayıtlara göre Gökçek, Ankapark’ı, “Tema ParkDisneyland” adıyla 9 Ağustos 2010 tarihinde meclis gündemine getirdi. Ankapark için 650750 milyon dolar civarında bir yatırım gerektiğini ifade eden Gökçek’in, “Ciro üzerinden Ankapark’tan en az 10 yıl süreyle belediyeye pay almak istiyoruz” dediği ortaya çıktı. l ANKARA ABB BAŞKANI YAVAŞ: Su yokken dinozorun ne âlemi var? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kentin altyapı eksikliklerine dikkat çekerek “Bir köyde kanalizasyon açıktan akarken, insanlar musluktan su içemezken dinozorları buraya yığmanın anlamı var mı” dedi. Yavaş, başkentin 2024 ile 2054 yıllarını kapsayacak “İçme Suyu, Atık Su ve Yağmur Suyu Yönetimi Master Planı” çalışmaları hakkında düzenlenen toplantıda değerlendirmelerde bulundu. Yavaş, Ankara’da köyken mahalle yapılan 222 yerde hâlâ musluklardan su akmadığını, 37 köyde ise kanalizasyonun açıktan aktığını kaydetti. Yavaş, “ASKİ’den bu şekilde 1 milyar 224 milyon dolar yaklaşık 8.5 milyar lira aktarılmış. ASKİ’nin kuruluş kanununa göre, öncelikli işi musluktan içilebilir su akıtmak ve altyapıdır. ANKAPARK’a harcanan para 750 milyon dolar ve sonuçta evlerimizi su basıyor” dedi. l ANKARA AKP’Lİ ÖZLEM ZENGİN Yine tartışılacak sözler sarf etti AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “AKP gelene kadar kadın kelimesinin adı yoktu” sözleri ile başlayan tartışmalara ilişkin yaptığı açıklamada “Evet, kadın vardı, bunlar yoktu demiyoruz. Bunlar vardı; ama Türkiye’de kadınların yüzde 70’i de yoktu, hiçbir mesleği olamıyordu, üniversiteye gidemiyordu, milletvekili bile olamıyordu. Önemli bazı isimlerin eşi bile olamıyordunuz” ifadelerini kullandı. Sözlerinin çarpıtıldığını söyleyen Zengin, “Türkiye’nin gerçekleri, Türkiye’nin kamu hayatına yansımıyordu. Bir anne evladının asker törenine gidemiyordu. Kim geçirdi bu mağduriyetleri, AK Parti iktidarı geçirdi” dedi. Zengin, TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında da “Türkiye’nin ilk başörtülü grup başkanvekiliyim. Galiba hazım sorunu yaşanıyor hâlâ” ifdelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Rize’nin CHP’li Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çer Bu yargılama devam ederken Çervatoğlu hakkında İçişleri Bakanlığı da soruş vatoğlu, AKP’li belediye turma başlattı. Duruma tep döneminde yapılan millet ki gösteren Ercüment Şahin bahçesinin adını değiştire Çervatoğlu, soruşturmayı rek 100. Yıl Atatürk Parkı Çervatoğlu demokrasi ayıbı olarak nite yapınca İçişleri Bakanlığı lendirerek “Meclis toplantı hakkında soruşturma başlattı. sında parkın adının 100’üncü Yıl Belediyenin astığı tabelanın Atatürk Parkı olmasını 8’e 3 ço kaldırılması için kaymakamlık ğunlukla kabul ettik. Yine millet talimatıyla konu yargıya taşındı. kıraathanesi olan yeri biz kültür evine dönüştürdük ve adını da Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat Evi yaptık. Kaymakamlık konuyu yargıya taşıdı. Şimdi de İçişleri Bakanlığı soruşturma açtı. Ama bu kararımızdan geri dönmeyeceğiz. Bizim yönetim anlayışımızla ilgili bir durum. İki tür belediyecilik anlayışı var. Birincisi rantçı belediyecilik, ikincisi bizim yaptığımız halkçı ve toplumcu belediyecilik” dedi. l İç Politika CHP lideri Kılıçdaroğlu: Demokratik bir yarış olsun İktidar kurultayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, temmuz ayının sonunda yapılacak olan kurultayı iktidar kurultayı olarak tanımladıklarını, aday olmak isteyen herkes ile demokratik biçimde yarışacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, dün Deutsche Welle Türkçe’nin internet üzerinden canlı olarak yayımlanan programında soruları yanıtladı. Temmuz ayındaki kurultaya ilişkin Kılıçdaroğlu, “Genel başkan adayı olmak isteyenler için elbette ki bütün imkânlar var. Hatta ben genel başkan olduktan sonra parti üyeleri genel başkan adayı olurken önlerinde zorluklar vardı, ben bunların tamamını değiştirdim. Aday olurlarsa elbette ki çıkar demokratik yöntemler içinde yarışırlar. Bu kurultayı biz iktidar kurultayı olarak tanımlıyoruz. Biz iktidara geldiğimizde neleri yapacağımızı geniş kitlelere aktarmak zorundayız. Biz ne düşünüyoruz, devlet nasıl yönetilmeli, hangi yasalarda ne tür değişiklikler yapılmalı, bunları açıklayacağız. Eleştiriden çok bir ufuk çizmeyi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın katıldığı bir programda, FETÖ ile ilgili soruya “Bunların karanlık yüzlerini maalesef çoğumuz göremedik. Masum değiliz hiçbirimiz” sözlerinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Aldatıldıklarını kabul ediyorlar, devlet yönetiminde aldatıldıysan o koltuktan ayrılacaksın. Yoksa her önüne gelen seni aldatır. Erdoğan bugün egemen güçlerin elinde pinpon topu gibi gidip geliyor. Aldatıldıysan, 15 Temmuz darbesi yaşandıysa sen o koltukta nasıl oturabilirsin? Erdoğan da vesayet altında” yanıtını verdi. ‘Başkanlar başarılı’ CHP’li belediyelerin başarı durumuna ilişkin soruya Kılıçdaroğlu, “Hepsinde başarı yüzde 50’nin üze İmamoğlu’ndan eleştirilere yanıt: İsrafın adını anamazlar İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, KİPTAŞ Silivri 4. Etap Sosyal Konutları’nın noter huzurunda yapılan kura çekiliş törenine katıldı. Dar gelirliler için ev yapılmaya devam edeceklerini söyleyen İmamoğlu, “Konut üretirken aslında depremle ilgili de tedbirli şehir olmayı hedefliyoruz” dedi. Kura çekiminin ardından İmamoğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı. UKOME’nin 6 bin taksi önerisini reddetmesinin sorulması üzerine İmamoğlu, “Sanırım 15 gün sonra bir daha görüşülmesi muhtemel. Daha fazla bilgi edin meye ihtiyaç var. Biz bilgi edinmelerini sağlarız” dedi. Fatih Sultan Mehmet’in tablosuna yönelik israf eleştirilerinin anımsatılması üzerine İmamoğlu “Çok değerli, ülkemize ait olduğunu hissettiğim, bu şehirde olmasını gerekli bildiğim bir eserin bir müzayededeki satışına katıldık ve aldık. Bu bir israf değildir. Şu an sosyal konut üretme misyonu olan KİPTAŞ’tayız. Bu kurumdan, birçok diziye 1314 milyon paralar ödendi bundan birkaç sene önce. Onun için o işlerin yanında bizim yaptığımız israfın adını bile anamazlar” yanıtını verdi. l İç Politika rinde. Bütün engellemelere rağmen başarı var. Engellemelerin yanlış olduğunu AKP’liler bile kabul ediyor. Yapılan anketlerde yukarıda olmaları beni mutlu ediyor. Çünkü verdiğimiz mücadelenin, aldığımız kararların ne kadar doğru olduğunu görüyoruz” dedi. İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun cezasının onaylanmasına ilişkin soruya ise Kılıçdaroğ lu, “İstanbul’da bir başarı elde edildi, örgütümüz çalıştı. Başarının arkasındaki aktörlerden biri de Canan Hanım’dı. Acaba bunu nasıl yok edebiliriz diye bir arayışa girdiler. Sanıyorlar ki Canan Hanım, CHP geri adım atacak. Bizim için değerli olan şey demokrasiye yaptığımız katkıdır. Biz inandığımız yolda mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunlar bizi yıldıramaz” diye konuştu. l İç Politika CHP’li Aksoy, 8 örgüt sıralanarak ‘terör propagandası’ yapmakla suçlandı Başkan Aksoy’a terör iddianamesi Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un ge tan Abdal’ız. Biz Serez’in esnaf çarşısındaki Şeyh Bedrettin’iz. çen yıl CHP Menemen İlçe Torlak Kemal’iz. Biz Ege dağ Kongresi’nde yaptığı konuş larında zulme direnen Yörük ma nedeniyle hakkında “te Ali’leriz. Biz sürgündeki Nâzım rör örgütü propagandası” yap Hikmet’iz, Yılmaz Güney’iz, mak suçundan iddianame ha Ahmet Kaya’yız. Biz sopalar zırlandı. Menemen Cumhuri la dövülerek öldürülen Ali İs yet Savcılığı’nca açılan soruş Serdar Aksoy mail Korkmaz’ız. Sivas’ta, turmada Aksoy’un, Cumhur Maraş’ta katledilen canlarız. başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kas Biz Uğur Mumcu’yuz, Bahriye Üçok’uz. tederek yaptığı iddia edilen konuş Kızıldere’de öldürülen Mahir’iz. Biz Di mada, “Bir zat çıkıyor canlı yayınlar yarbakır Cezaevi’nde ser verip sır ver da soruyor. Siz kimsiniz diyor. Biz meyen İbrahim’iz. Altındaki sehpa kim miyiz? Biz Cumhuriyet Halk Par yı kendisi itekleyip şehit düşen Deniz tilileriz. Biz vatanseverleriz. Biz ‘dos Gezmiş’iz. Biz; Mustafa Kemal’in as tun bir gülü bana yeter’ diyen Pir Sul kerleriyiz” sözlerinin soruşturmanın dayanağı olduğu belirtildi. Aksoy hakkında “THKPC, Devrimci Yol, Devrimci Gençlik, MLKP, MKP/HKO, TKP/ ML, TKP/MLTiKKO KONFERANS, KP/ İÖ” propagandası yapmak suçlaması yöneltildi. Cumhuriyet’e konuşan Başkan Aksoy, “Hakkımda böyle bir iddianame hazırlanmış ve benim ifadem alınmadan. Ayrıca iddianame ile ilgili ulaşan bir konu yok. Davet gelirse zaten giderim” dedi. Yaşanan olayın trajikomik olduğunu belirten Aksoy, “Şu anda olmayan terör örgütleri hakkımda suçlama olmuş. Bu konuşulanlar suç olsaydı, ortada bir tane CHP’li kalmazdı. Trajikomik bir olay” diyerek tepki gösterdi. l İZMİR/Cumhuriyet Avludakiler içeridekiler Pandemi sürecinde Covid19 virüsü ve etkilerinin tek gündem maddesi olması nedeniyle maaile sıkılmış, normal gündemimize dönmek istediğimizi ne çok dillendirmiştik. Sanki ülkemizde normal bir gündem varmış gibi. Anormali normal olarak içselleştireli epey yıl oldu halbuki... Virüs tehlikesi geçmese de “cep delik, cepken delik” durumu nedeniyle erkenden normalimize döndük. Hem de ne dönüş? Hakkında fezleke bulunan üç milletvekilinin vekilliğinin düşürülerek hapse gönderilmesiyle sezonu açtık. Baroların ele geçirilmesi için çalışmalara başlanması; devletin kefen parasını harcayıp bu kez emekçinin kefen parası olan kıdem tazminatlarını “lüpletme” amacıyla yasa tasarısı hazırlaması; CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun 7 yıl önce attığı tweet’ler nedeniyle verilen cezann İstinaf Mahkemesinde onanması; HDP’nin ve baro başkanlarının yürüyüşünün engellenmesi; son olarak da Libya’da şehit olan MİT görevlisi hakkında haber yazan meslektaşlarımızın davasında sadece üç arkadaşımızın tahliye olması ile şimdilik haftayı kapadık. Adalet de taksitle Taksitlerle yaşamaya zaten alışıktık. Araba taksidi, ev taksidi, eşya taksidi ödeyerek yaşamak AKP iktidarı öncesinde de olmazsa olmazımızdı. Alışmıştık bu yaşam biçimine. Bunun dışında insan hak ve özgürlüklerinin takside bağlanmasına da alışıktık. Daha önce taksit taksit verilen hak ve özgürlükler AKP iktidarının FETÖ ile işbirliği yapıp devleti ele geçirmesinden sonra bu kez de taksit taksit geri alınmaya başlandı. Libya’da şehit düşen MİT görevlisinin sözüm ona “İfşa” ettikleri meslektaşlarımız hakkında açılan davanın duruşmasında da anladık ki arkadaşlarımıza özgürlükleri taksit taksit verilecek. Üç meslektaşımızın özgürlüğüne kavuşmasına elbette ki çok sevindik ama Silivri’de Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç ile Sincan’da Müyesser Yıldız tutukluyken ruh halimizin “bir yanımız yaprak döker bir yanımız bahar bahçe” durumu bir süre daha devam edecek. Gerçi yaşadığımız bugünkü siyasi atmosferde içeridekinin mi, dışarıdakinin mi daha özgür olduğu tartışmalı ya... Yaşanan bir olaya acayip içerliyorsun ve geçiyorsun bilgisayarın başına yazıyor da yazıyorsun; sonra okuyorsun ve başlıyorsun düşünmeye: “Ya şimdi benim bu yazım yüzünden gazeteye ilan cezası verilirse?” ya da “Dava açılır da tutuklama kararı verildiği takdirde benim yüzümden Yazıişleri Müdürü Olcay ile İpek’in başı derde girerse?” diye kukumav kuşu gibi düşünüyorsun. Hadi yeni baştan yazı yaz. Akşam eve gittiğinde telefon elde sosyal medya paylaşımlarına göz gezdirirken bazı densizlerin yazdığına ayar oluyorsun, “şunlara bir had bildireyim” diyorsun; sonra karşında yatağa bağımlı yaşayan annene gözün takılıyor, “Ben içeri alınırsam bu kadın n’olacak” sorusu beynini kemiriyor ve “lanet olsun” deyip usulcacık telefonu masanın üstüne bırakıyorsun. Sahi dışarıda olan bizler sandığımız kadar özgür müyüz? İçerideki arkadaşlardan tek farkımız, ayaklarımızın bizi istediğimiz yere sürüklemesi ve istediğimiz şeyleri yiyip içebilme ayrıcalığına sahip olmamız. Hepsi bu kadar... Cami Bey’in mahpusluğu Türkiye’nin ilk İçişleri Bakanı ve belki de ilk sosyalisti diyebileceğimiz Cami Baykut, Robert Kolej’de sosyoloji öğretmenliği yaptığı dönemde aynı zamanda Tan ve Yeni Dünya dergisinde sosyalizm üzerine makaleler yazardı. Sanırım “Yeni Dünya”da yazdığı dönemlerde “Komünizm” propagandası yapmak suçundan tutuklanır. Aralarında Bülent Ecevit’in de bulunduğu Robert Kolej’deki öğrencileri kendisine “Geçmiş olsun” ziyaretine giderler. Öğrencilerinin teselli sözcükleri üzerine Cami Baykut, “Üzülmeyin çocuklar avludaydık, içeri aldılar” der. Şimdi biz avludakiler güya özgürmüşüz gibi önceki gün Cami Bey’in deyimiyle “avluya” çıkmasına izin verilen, salınan arkadaşımız Barış Terkoğlu’na “geçmiş olsun” ziyaretleri yapıyor, içeride olan arkadaşlarımızın da avluya çıkacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz. Gençlerden YKS protestosu Erdoğan’dan sosyal medyaya müdahale sinyali Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) koronavirüs nedeniyle ertelenip, ardından tarihin erkene çekilmesini “İlk tarihe göre hazırlık yapan öğrencilerimizin gereksiz yere bir ay daha sınav stresi yaşamalarının önüne geçtik” sözleriyle savundu. Sınava girecek gençler ise Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’u internette protesto etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, YKS’ye girecek öğrencilerin canlı yayında sorularını yanıtladı. Sosyal medyaya ilişkin yeni düzenlemelerin sinyalini veren Erdoğan, “Sosyal medyadan nefret etsek böylesine yaygın ve etkin şekilde kullanmazdık. Ülkemizde Twitter’da en çok izlenen kişi olduğumu hatırlatmak isterim. Ama her türlü yalanın, iftiranın, sapkınlığın sosyal medyada mecra haline getirilmesini görmezden mi geleceğiz? Sosyal medyada sapkınlık serbestçe dolaşıyor, ahlaki zemine taşıyacağız. Güvenli bir internet mecrasına yasal düzenlemelerle kavuşturacağız” dedi. Üniversite mezunu işsiz gençlere ilişkin ise Erdoğan, “Sanayide tekniker, teknisyen, tarım kesiminde insan açığımız var, diğer tarafta ciddi genç işsizlik var. Her üniversite mezununun kamuda istihdam edileceği gibi bir yanlış düşünceye girmeme miz gerekiyor” diye konuştu. YKS tarihinin ertelenmesine dair ise “Salgın her şey gibi sınav takvimlerini de maalesef etkiledi. Milli Eğitim Bakanlığımız ve YÖK’te yapılan hazırlıklarda pedagoglar, öğrenciler, velilerle yoğun istişareler gerçekleştirildi. Bunun üzerine sınav tarihi ilk açıklanan tarihe en yakın zaman olan 2728 Haziran olarak belirlendi. İlk tarihe göre hazırlık yapan öğrencilerimizin gereksiz yere yaklaşık bir ay daha sınav stresi yaşamalarının önüne geçildi” ifadelerini kullandı. ‘Oy moy yok’ Canlı yayın sırasında yayının yorum kısmına öğrenciler tarafından çok sayıda “Oy moy yok size”, “sandıkta görüşürüz” mesajları yazıldı. Mesajlar üstüne yayın, kısa sürede izleyici yorumlarına kapatıldı. YKS’nin ertelenmemesinin gerekçesi olarak turizmin gösterilmesi üzerine, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da tepkilerin odağı oldu. Öğrenciler, Ersoy’un sahibi olduğu otellere internet üzerinden düşük puan ve kötü yorum protestosu başlattı. Öğrencilerin protestosu sonucu kuruculuğunu Ersoy’un yaptığı ETS Tur’un Google Play’deki puanı bir gecede 4.1’den 1.1’e düştü. l ANKARA/Cumhuriyet Bahçeli baroları hedef aldı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin milletvekilleriyle bir araya geldiği toplantı sonrasında yazılı açıklama yaptı. Baroların yürüşüne CHP, HDP ve İYİ Parti’nin desteğinin “sorumsuzluk” olduğunu kaydeden Bahçeli, “Şayet aranılan ve amaçlanan bir hak talebini seslendirmek, malum kanuni düzenleme hazırlığı çerçevesinde siyasi muhataplarla görüş, öneri ve fikirleri paylaşmak ise bunun yöntemi ayakkabı eskitmek değil, sağduyulu diyaloglarla demokratik erdem göstermektir” dedi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Millete tepeden bakan, fildişi kulelerinde keyif süren bazı baroların devam edegelen saltanatları riske girince çareyi gerilim ve kavga ikliminde bulmaları skandal bir ayıptır. Ortada taslak bile yok iken, tekliçoklu baro yönetimi kapsamında cepheleşmek yanlış ve sakat bir vehimdir. Kaldı ki demokrasinin çoğulculuğunu isteyenlerin, sıra çoklu baro düşüncesine geldiğinde bir kaşık suda fırtına koparması çözülmesi imkânsız bir çelişkidir.” ‘Bu yapı değiştirilmeli’ TTB gibi oluşumların da “terörle mücadeleye karşı çıkacak kadar alçaldığını, bölücülerle aynı kareye girebilecek kadar çirkinleştiklerini, milletle aralarına kapanmaz uçurumlar açtıklarını” dile getiren Bahçeli, “Bu gayri milli ve gayri ahlaki yapı milletimizin tertemiz iradesinden gücünü alan saygın milletvekilleri eliyle değiştirilmelidir. Cumhur İttifakı bunu başarmaya muktedirdir. MHP, yapılacak her demokratik ve dengeli çalışmaya mutlaka destek verecek, arkasında duracaktır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle