18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY 3 19 HAZİRAN 2020 CUMA 270/1 6 0 300/2 0 0 260/1 7 0 270/1 6 0 280/1 8 0 230/1 1 0 210/9 0 220/1 2 0 340/1 8 0 300/2 0 0 260/1 6 0 300/2 0 0 220/1 7 0 280/2 0 0 210/1 3 0 280/1 7 0 230/1 2 0 320/1 5 0 210/1 4 0 250/1 6 0 240/1 4 0 290/2 0 0 TARİHTE BUGÜN 1926: Mustafa Kemal, İzmir gezisini izleyen Anadolu Ajansı’na hafızalardan silinmeyecek şu sözlerinin yer aldığı demecini verdi: “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” 1953: Ethel ve Julius Rosenberg çifti, Sovyetler Birliği için casusluk iddiasıyla idam edildi. 2011: NATO savaş uçakları, Libya’nın başkenti Trablus’u bombaladı. Şule İdil Dere’nin annesi Nesrin Aslan: Pişkince unutturmalarını kabul edemem ‘Yaşar gibi yapıyorum’ Şule İdil Dere, henüz 23 yaşındayken Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda hafriyat kamyonunun altında kalarak can verdi. Mahkeme sürecin ZEHRA de 7 bilirkişi raporu alındı. ÖZDİLEK Raporların hepsinde Şule İdil Dere kusursuz çıktı. Dere’nin ölümünün üzerinden 4 yıl geçti ama mahkeme bir türlü karar veremedi. Duruşma bu defa da 10 Eylül’e ertelendi. Her duruşmada gözyaşı döken anne Nesrin Aslan, “Kı yametimin koptuğu ilk gün, yani kızımı kaybettiğimden beri ‘düşmanım için bi le dilemem’ dedirten büyük acıyla yaşar gibi yapıyorum. Çünkü İdil’in güçlü an nesi olmalıyım. Kızım için yapmam ge rekenler var. Yavrumun ihmal ve iş bil mezlikle çalınan yaşam hakkı için mü cadele içinde olmam gerekiyor. Gücümü de sadece bu kavgadan alıyorum. Tabii ki kimse geri getiremez ama bu kadar rahat ve pişkince unutturmalarını da kabul edemem” dedi. ‘Sorumlular belli’ Sorumluların belli olduğunu belirten anne Aslan, devletin sorumluları koruduğunu söyledi. Aslan, “Bir tek benim kızım değil ki ihmal ve iş bilmezliğin hayatını çaldığı yurttaşımız. Devlet kurumları ihmal ve beceriksizlik nedeniyle cinayetleri sürekli hale getirdi. Hafriyat kamyonlarıyla bitmedi. Ankara’da, Trakya’da kanlı tren kazaları, yataklarında uyuyan yavruları ezen panzerler bu ülkenin normali olmamalı. Sorumlular hesap vermeli. Daha ‘pardon’ diyen de duymadık. Kaza adı üstünde kazadır ama ihmal sorumluluktur ve demekle geçmiş olmaz” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL SESSİZLİK SÜRÜYOR Hukuki sürece değinen Nesrin Aslan, şöyle devam etti: “Bitmeyen bilirkişi raporları, lazım olunca gözden çıkarılarak sanık san dalyelerine oturtulan, kimi her başı ağrıdığında CİMER’e baş vurduğunu kibirle açıklayan, davanın seyrinin değişeceği gibi tehditler savuran kimi şaş kın alt kademe kadrolarını dinliyorsun. Yani şimdilik gereken neyse o oluyor ve çok acıklı. Nesrin Aslan Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuşluğumuz da var ama sessizlik sürüyor. 4 yıl önce ‘Uzaya gitmem gerekirse giderim’ demiştim. İdil’i, annesini unutmalarını hiç istemem. Kaybedecek şeyi kalmamış bir anne olarak gereken ne olursa hazırım.” Valilik 8 kişi için soruşturma izni vermedi Şule İdil Dere’yle ilgili dava sürecinde savcılık, devlet memuru olan 11 İBB yetkilisinin soruşturulması için İstanbul Valiliği’ne başvurdu. Valilik, 11 İBB yetkilisinden 8’inin soruşturulmasına izin vermedi. Valilik bu kararını Dere’nin ölüm yıldönümünde imzaladı. Dere’nin iddianamesi ölümünden 17 ay sonra tamamlandı ve İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimliği tarafından kabul edildi. İddianamede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin asıl işveren olduğu (İBB) ve İSTAÇ AŞ.’nin yüklenici firma olduğu kabul edilerek her iki kurumdan şoför dahil yedi kişinin “taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 ile 6 yıl arası hapsi istendi. Yargılama sürüyor. KOTAN’I VE ARKADAŞINI ÖLDÜRDÜ İki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Aydın’da kendisinden ayrılmak isteyen Merve Kotan (19) ile arkadaşı Ekim Türkmen’i pompalı tüfekle ateş ederek öldüren Muhammet Gürsoy’un (27) Aydın 1. Merve Kotan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasında karar açıklandı. Gürsoy “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan hiçbir indirim uygulanmadan iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Gürsoy’a yardım ettiği iddiasıyla tutuksuz yargılanan E.Ö. ise beraat etti. l Haber Merkezi CEREN DAMAR CINAYETI Baro, avukat Bıçak’tan savunmasını istedi Ankara Barosu, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel’in öldürülmesine ilişkin davada, mahkum edilen Hasan İsmail Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak’tan savunmasını istedi. Avukat Bıçak, savunma sırasında Ceren Damar Şenel’in, müvekkiline cinsel istismarda bulunduğu, konumunu kullanarak bu istismarı sürdürdüğü ve müvekkilini tehdit ettiğini iddia etmişti. Savunmasının yanı sıra Damar ailesine yönelik hakarete varan sözleri nedeniyle de Vahit Bıçak’a yönelik kamuoyunda tepki oluşmuştu. Ankara Barosu, Bıçak hakkında soruşturma başlatmıştı. l ANKARA Maske cezası 392 TL Sınav günü sokak yasak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla LGS ve YKS günlerin Yasağın ilk günü kurala uyulmadı de sınırlı bir sokağa çıkma yasağı kararı alındığını du yurdu. Sokak yasağıyla ilgili TAKSİM ayrıntılar açıklanacak. l ANKARA/Cumhuriyet Öğrenciye ücretsiz Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Liselere Geçiş Sınavı’nın (LGS) yapılacağı 20 Haziran Cumartesi günü ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) yapılacağı 2728 Haziran tarihlerinde öğrenciler, veliler ve sınav görevlilerine EGO otobüsleri, ANKARAY ve Metro’nun ücretsiz hizmet vereceğini açıkladı. Belediye, ayrıca otobüs durakları ve raylı sistemlerdeki istasyonlarda sınav öncesi ücretsiz maske dağıtacak. l ANKARA/Cumhuriyet 18 HAZİRAN PERŞEMBE 48 BİN 412 1304 21 1382 2.882.316 184 BİN 31 ONSUZ ÇIKMIYORLAR Koronavirüs salgınının henüz görülmediği Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde yaşayan yurttaşlar, maske takmadan soka ğa çıkmıyor. Mahkeme karantinada İstanbul Adliyesi’nde 6. Tüketici Mahkemesi’nde bir erkek memurun koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından mahkemenin iki hakimi ve mahkeme personeli idari izne çıkarılarak karantinaya alındı. Bitlis Valiliği’nden yapılan açıklamada ise, il merkezindeki Zeydan Mahallesi Apsalağa Sokak’ta bir apartmanın karantinaya alındığı belirtildi. Şanlıurfa’da Eyyübiye ilçesinin Uğurlu Mahallesi, Suruç ilçesinin ise Barış Mahallesi’ndeki Sevim Sokak ile Üçpınar Mahallesi’ndeki Özbekler Sokak ve kent genelinde 29 binanın 14 gün karantinaya alınması kararlaştırıldı. l Haber Merkezi 4 BİN 882 755 311 156 BİN 22 İstanbul, Ankara ve Bursa’da, açık alanlarda maske takma zorunluluğu getirilmesine rağmen bazı yurttaşların maskesiz dolaştığı görüldü. İstanbul Beşiktaş İskelesi’ndeki yurttaşların bazıla ŞEFFAF, MASKEYLE EĞİTİM Uşak’ta, özel bir rehabilitasyon merkezinde çalışan öğretmen, kendi yaptığı “şeffaf maske” formülüyle konuşma güçlüğü çeken özel gereksinimli öğrencilerin eğitim ihtiyacını karşılıyor. l İHA rının maske taktığı, bazılarının ise maskeyi ellerinde ve çenesinin altında taşıdığı dikkat çekti. Taksim’de de bazı vatandaşların maskesiz dolaştığı görüldü. Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından meydanda maskesiz dolaşanlara maske dağıtıldı. Polis ekipleri de vatandaşları uyardı. Polisler ise maske takmayanlara 392 TL ceza kesti. l Haber Merkezi ‘SAĞLIKÇILARIN COVID BİLGİLERİNİ AÇIKLAYIN’ Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, sağlık çalışanları arasında Covid19 vakalarının arttığının gözlemlenmesi dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’ndan sağlık çalışanlarıyla ilgili Covid19 bilgilerinin açıklanmasını istedi. Yazıda, “Şu anda kaç sağlık çalışanı hastanede yatmaktadır” diye soruldu. TTB, ayrıca “PCR testi negatif ama semptomları pozitif olan sağlık çalışanları çalıştırılmakta mıdır?”, “Covid19’un meslek hastalığı olarak kabulü için çalışmalar başlatılmış mıdır” sorularına da yanıt istedi. l ANKARA / Cumhuriyet BONCUK’TA BİLE VAR Küçükçekmece’nin Sefaköy semtinde mısır satan Mehmet Beşir Sain, evinde beslediği ve yanından hiç ayırmadığı kuzusu Boncuk’a maske takarak hem onu hastalıklardan korumaya çalışıyor hem de farkın dalık yaratıyor. l AA A’LAR TEHLİKELİ Avrupa’daki binlerce hastanın genlerini karşılaştıran bilim insanları, kan grubu A olanların, 0 olanlar ile karşılaştırıldığında Covid19’u daha ağır geçirme olasılığının bulunduğunu tespit etti. Araştırma, “New England Journal of Medicine” der gisinde yayımlandı. Şairin siyaset yorumu Tektanrılı dinlerin üçü (Musevilik, Hıristiyanlık, İslam) sınıflı toplumların oluşmasıyla, işbölümünün derinleşmesiyle ortaya çıktı. Örneğin Museviliğin ortaya çıktığı sırada Mezopotamya’da üç sınıf vardı. 1. Sınıf: Din adamları (rahipler) ve askerler; 2. Sınıf: Halk; 3. Sınıf: Köleler. Böyle bir toplumsal hiyerarşi vardı. Sürekli savaşlar sonucunda halktan her insan kolayca köle edinebiliyordu. MÖ 3000 2500 yıllarında yüksek ruhbanlardan oluşan egemen sınıflar, dinsel yapıya sahip kent devletlerinin yöneticileri olarak ortaya çıktılar. Bu kralrahipler dinsel ve siyasal işleri yürütürlerdi. Bir kentin başrahibi, aynı zamanda o kentin başkanıydı. 17. ve 18. yüzyılda burjuva ve işçi sınıfları ortaya çıktı, 1789’dan sonra ruhban sınıfı imtiyazlarını yitirir gibi oldu ama bunlar başka bir fasıl… HHH Musa’nın soylu sınıftan olduğu söylenir, İsa halk sınıfındandı; Muhammed soylu sınıftandı, Kureyş kabilesinin Haşimi ailesinden. Ancak bu üç dinin de mesajı yoksul halk kitlelerini hedef almıştır. Mesaj, iktidar sahiplerine ve zenginlere karşıydı. Özellikle Hıristiyanlık ve İslam yoksulların dinidir. İsa Matta kitabının 19 bap, 23. ayetinde şöyle der: “Size doğrusunu söyleyeyim. Zengin kişi Göklerin Egemenliği’ne zor girecek. Yine şunu söyleyeyim ki, devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliği’ne girmesinden daha kolaydır.” İsa’nın bu hükmü Kuran’da nedense şu ayete dönüşür: “Bizim ayetlerimizi asılsız sayanlar, büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!” (Araf Suresi, 40. ayet) Bu dönüşümün nedenlerini burada araştırmayalım. HHH Hıristiyanlık, Roma İmparatorluğu’nun Filistin toprağında ortaya çıktı. İsa’nın önerdiği Hıristiyanlığın ilk müşterileri yoksullar ve kölelerdi. Roma’nın işkenceleri altında ezildiler, arenalarda aslanlara yem oldular. Bu din, önce Suriye ve Anadolu’da yayıldı taa Roma’ya kadar uzandı. Durumu değerlendilen iktidar, soylular, zenginler ve askerler Hıristiyanlığı seçtiler. İşte o zaman Hıristiyanlık hapı yuttu. Çünkü artık iktidar, soylular, askerler, zenginler Hıristiyan olunca, toplumsal konumlarını korudular ve yoksullar gene yoksul kaldı. HHH Daha önce yazdığım gibi Hz. Muhammed soylu kent Mekke’nin Kureyş aşiretinin Haşimi ailesinden bir soyluydu. Yoksullara ve kölelere önerdiği din, Mekke’de kabul görmedi, baskıyla karşılandı. Bunun üzerine Hz. Muhammed az sayıdaki Müslümanla Medine’ye göç etti. Güçlendi. İslam güçlenince Mekke, Kureyş ve Haşimi ailesi İslamı kabul etti vee İslam devrimci niteliğini yitirdi; böylece İslam iktidarın ve egemen sınıfın dini oldu; yoksullar da yoksul kaldı. Uzun sözün kısası: Bütün dinler, başlangıçta, egemenlerin ve zenginlerin yönetiminde, ezilen yoksulların dinidir. Sınıflı ve işbölümlü toplumların ortaya çıkmasından bu yana yoksul halk hep iktidardan uzak kaldı, ezildi ve sömürüldü. Yoksulların dini, imanı, inancı vardır ama gücü yoktur; zengin egemenlerin dini, imanı ve inancı yoktur ama gücü vardır ve efendim güç kimdeyse iktidar onundur. Gerisi laf değirmenidir. Şimdi, 2020 yılında, dünyanın bütün aklıevvel yumurta kafalıları koronavirüs sayesinde dünyanın toplumsal düzeninin değişebileceğini düşünüyorlar. Avuçlarını yalarlar! Efendim neymiş, küreselleşme ve yeni liberalcilik sermayeyi kediye yüklemişmiş… Yoksul halk kitleleri bilinçlenip iktidarın sahibi olmadan hiçbir şey değişmez; ruhban sınıfının hizmet ettiği iktidar kervanı yürür yoluna gider. HHH Ruhban sınıfı hiçbir şey üretmeden tarih boyunca iktidarların ortağı ve aracı oldu, en kötülerine hizmet etti. Yoksulları yönlendirdi, yanılttı ve ezdi. Din adamları sınıfı arada iletken ya da yalıtkan olmasa, dinler Marx’ın dediği gibi, insanların tesellisi olabilirdi. Ama bu sınıf nasıl işsiz bırakılabilir? Din adamları zenginlerle birlikte yoksulları yoksulluğa mahkum ediyor.Türkiye’de Diyanet İşleri bu işi 1950’den bu yana pek güzel ve başarıyla yapmakta… Diyanet’in başkanı giderek şeyhülislama dönüşmekte, yönetimde iktidar payı giderek artmakta. Şu anda ikinci adam olduğu da söylenebilir. AKP’li Canikli’den hak arayan babaya 5 dava BILAL ÇELIK Giresun Eynesil’deki evinin önünde ağır yaralı halde bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın babası Şaban Rabia NazŞaban Vatan Vatan’a, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli tarafından 5 ayrı dava açıldı. Canikli’yi, kızı Rabia’nın ölümünü örtbas etmek le suçlayan Şaban Vatan, “Eleştiri en doğal hak kım. Nüfuzunu kullanarak hem devlet kurumları na hem de medya kurumlarına baskı kurmak su retiyle olayın gün yüzüne çıkarılmasını engelle mektedir. Kızımın ölümü aydınlatılana kadar mü cadeleme devam edeceğim ve pes etmeyeceğim” dedi. Canikli’nin, memleketi Alucra’da da şüpheli bir çocuk ölümünü örtbas etmeye çalıştığını iddia eden Şaban Vatan, “Canikli olaya müdahale ederek savcının değişmesini sağladı” ifadelerini kullandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle