Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                HABER  EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ  5 10 HAZİRAN 2020 ÇARŞAMBA  OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada Tozpembe ve çok olumlu tablo çiz mek yerine UUH hükümetine verilen  desteğin sürdürülerek başarının daha da ileriye götürülmesinin sağlanması gerekir. Pazartesi gecesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile Libya konusunu görüştü. Libya konusu bir yanda Rusya, öte yanda ABD ve AB ülkelerinin katıldığı önemli bir siyasal sorun durumuna gelmiştir. Stratejik olarak Libya’ya lojistik, teknik ve danışmanlık desteğinin sürmesi için Türkiye’nin Libya’da bir askeri üsse gereksinmesi vardır. Bunun için en uygun yer Tunus sını  rındaki Vatiyye Hava Üssü’dür. Bu elde edilirse, ABD, Rusya ve NATO bu yeni gelişmeye nasıl bir tavır koyacaktır, bu nokta da iyi hesaplanmalıdır. Bunun için, AB’nin özellikle Almanya’nın ikna edilmesi gerekmektedir. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin etkinliğinin daha da artması için yapılması gereken en önemli girişim, Doğu Akdeniz’e komşu diğer ülkelerle acil olarak diplomatik ilişkilerin artırılmasıdır. Bölgede özellikle Suriye, İsrail ve  Mısır’la bu konuda diplomatik ilişkilerin süratle geliştirilmesi gerekmektedir. Bu ülkelerle aramızda kimi siyasal sorunlar olsa da enerji konularının görüşülmesi, bütün dünyada ikinci derecedeki konuların kenara itilip işbirliğinin sağlanmasında etkin olmaktadır. Türkiye, Libya’da kazandığı göreceli başarısını bu boyutlarda genişletip etkinleştirirse milli çıkarlarımız açısından Doğu Akdeniz’de vazgeçilmez bir etkinlik ve rol sahibi olacaktır.  Yıldız ve Dükel’in gözaltı kararı ve arama tutanakları dahi avukatlar ile paylaşılmadı Tutanağa ulaşılamadı!  Gazeteciler, Yıldız ile Dükel’in avukatları soruşturmaya ilişkin bilgi ve belge taleplerinin ‘kısıtlama kararı’ gerekçesiyle reddedildiğini açıkladı.  “Askeri casusluk” iddiasıyla gözaltına alınan Tele 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ve  ATİLLA KEZEK’TEN TEPKİ: Aldanmadı,  haklı çıktı OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız’ın avukatları  nın, soruşturmaya ilişkin bilgi ve belge talepleri, savcılık tarafından “kısıtlılık kararı” gerekçesiyle reddedildi. Gazeteciler, avukatlar ve Balyoz kumpasında yargılanan bazı emekli askerler, gazetecile  SENA YAŞAR Emekli Koramiral Atilla Kezek, gazeteci Müyesser Yıldız’ın “askeri casusluk” ile suçlanarak gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Kezek, FETÖ’nün kumpas da  rin gözaltına alınmasını adliye önünde protesto etti. Pazartesi sabahı gözaltına alınan ve Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü’nde tutulan gaze  vaları dönemini anımsatarak, “Müyesser Yıldız, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kurulan kumpası en iyi görenlerdendi. Aldanmadı ve haklı çıktı. Son dönemde soruşturma geçiren, gözaltına alınan, tutukla  teciler İsmail Dükel ve Mü  nan gazetecilere bir bakın he  yesser Yıldız’ın henüz ifadesi alınmadı. Yıldız’ın avukatı Erhan Tokatlı, savcılığa dilekçe vererek müvekkilinin ifadesinin emniyette değil adli  men hepsi geçmişte cemaat denilen örgütün hedefinde olan kişiler. Yoksa yılan kış uykusundan uyanıyor mu” dedi. E. Koramiral Kezek, gazeteci Müyesser Yıldız’ın “aske  yede alınmasını istedi. Gaze ri casusluk” suçlamasıyla gö  tecilerin avukatları, dosyadan örnek almak istedi. Ancak soruşturma savcılığı, kısıtlılık kararı gerekçesiyle herhangi bir bilgi ve belge paylaşmadı. Avukatlar, gözaltı kararı ve  zaltında tutulmasına ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Kezek, “Kumpas davaların TSK ve yargıdan başlayıp bir virüs gibi devletin yaşamsal kurumlarını sarıp ele geçireceğini, bunun Türkiye  aramael koyma tutanaklarına üzerinde oynanan oyunların  dahi ulaşamadı. ‘Benden  ön hamleleri olduğunu kamuoyuna anlatmaya çalıştığı dönemlerde FETÖ’nün he  casus çıkmaz’ Dükel, avukatı Semih Ecer aracılığıyla yaptığı açıklama  defi oldu ama yılmadı. Yoksa yine ‘birileri tarafından bir yerlere yerleştirilmiş belge ve dijitaller mi var’ diye dü  da “Bu süreç geçecek. Benden şünmeden edemiyor insan”  casus değil, ancak vatansever diye konuştu. l ANKARA  çıkar. Hepinize selamlar” dedi. Yıldız’ın, polislerin tutumu nedeniyle iki gündür yemek yemediği ve emniyette ifade vermeyeceğini bildirdiği öğrenildi. Yıldız’ın “Beni hedef gösteren İçişleri Bakanı’nın yönettiği bir birimin yemeğini yemem” dediği belirtildi. Yıldız ve Dükel’in gözaltına alınması Ankara Adliyesi önünde protesto edildi. Eyleme, Atilla Kezek, Mustafa Önsel gibi bazı emekli askerler, Şehit Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, gazeteciler Yavuz Selim Demirağ ve Ni  dirdi: “Yıldız’ın casusluk yaptığına bizi inandıramazsınız. Sözümona basından öğrendiğimiz kadarıyla, ‘İstanbul’da çok önemli bir subay Libya Harekât Planlarını, İdlib Planlarını Müyesser Yıldız’a verdi’ şeklinde hezeyanlarınıza inanmamızı beklemeyiniz. Biz de yıllarca askerlik yaptık, İstanbul’da görevli değil bir astsubayda, bir generalde dahi bu planların olmayacağını bilecek kadar tecrübe sahibiyiz. Yıldız ve Dükel’in gözaltına alınması, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel  hat Genç, Ankara Barosu Baş ve Hülya Kılınç’ın tutuklan  kanı Erinç Sağkan, CHP Eski ması vatandaşın haber alma  şehir Milletvekili Utku Çakı özgürlüğüne saldırıdır.”  rözer ile avukatlar katıldı.  Güler, Yıldız’ın çağırılma  Açıklamayı okuyan Avukat sı halinde ifade verebileceği  Mustafa Güler, FETÖ yargı ni vurgulayarak, şunları ekle  sının yaptıklarının aynısının di: “Evini aramaya gelen kol  bugün de yaşandığını söyle luk görevlileri avukatına ha  yerek, “Manidar bulduğumuz ber vermesine müsaade etme  husus, FETÖ yargısının yaptı diler. Ev halkının tümünün  ğı gibi bugün de susturulması bilgisayar ve telefonlarına el  ve tasfiye edilmesi düşünülen koydular. Üstelik kanunun  kişilere casusluk yaftasının açık hükmüne rağmen imaj  yapıştırılmasıdır” dedi.  alma zahmetini göstermedi  ‘Servis ediliyor’ Yandaş bir gazetenin Yıldız hakkında yaptığı haberi anımsatan Güler, Yıldız’ın avukatının ulaşamadığı bilgileri servis edilen haberle öğrendik  ler. Olayı haricen öğrenip arama mahalline gelen avukatına dosyada kısıtlılık olduğu gerekçesiyle CMK’nın 153. maddesinin açık hükmüne rağmen aramael koyma tutana  lerini ifade etti. Yıldız hak ğının bir suretini vermediler.  kındaki “casusluk” suçlama Oysa 9 yıl önce, FETÖ’cü kol  sına kimsenin inanmayacağı luk gözaltı yapmaya geldiğin  nın altını çizen Güler, gözaltı de avukatına haber vermiş,  na gerekçe gösterilen telefon bilgisayarların imajını almış  görüşmelerini şöyle değerlen tı.” l ANKARA/Cumhuriyet  VAN’DA ŞEHİT OLAN İŞÇİLER TOPRAĞA VERİLDİ  Murat Yağdıran  Emrah Baran  Gözyaşlarıyla uğurlandılar  Van’ın Çatak ilçesi ile Siirt’in Pervari ilçesi arasında PKK’li teröristlerin yola döşediği el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan yol yapım işçileri Murat Yağdıran (60) ve Emrah Baran (32) dün gözyaşları içinde toprağa verildi. Şehit yol işçileri Murat Yağdı  ran ve Emrah Baran için dün Dursun Odabaşı Tıp Merkezi karşısında bulunan helikopter pistinde tören düzenlendi. Tören öncesi alana gelen aileler şehitlerin fotoğraflarına bakıp, dakikalarca ağladı. Şehit Yağdıran’ın dayısı Halil Taş, “Benim yeğenim ekmek peşindeydi. Ekmeğinin pe  şinde olanlara kurşun sıkılır mı?” diye konuştu. Törenin ardından evli ve 5 çocuk babası Murat Yağdıran Yumrutpe Mahallesi’nde, evli ve 1 çocuk babası Emrah Baran da Altıntepe Mahallesi’nde toprağa verildi. Saldırıda yaralanan 8 kişiden 2’sinin durumunun ağır olduğu bildirildi. l DHA  AKP’LİLER SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU ESKİ ADALET BAKANI TÜRK: Dayanakları anayasaya aykırı  İlker Başbuğ  Başbuğ ifadeye çağrıldı  ALİCAN ULUDAĞ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 6 AKP’linin yaptığı suç duyurusu üzerine eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u ifadeye çağırdı. Başsavcılık, bunun için İstanbul Anadolu Başsavcılığı’na talimat yazısı gönderdi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, katıldığı bir televizyon programında FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin bir soru üzerine, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan düzenleme için, “26 Haziran 2009’da bu iki konuyu içeren kanun teklifini kim hazırladı? Ben bilmiyorum. ‘Araştırsınlar’ diyorum. Ben bir ipucu veriyorum. Bu kanun teklifinin FETÖ’nün emriyle, direktifiyle hazırlandığını düşünüyorum. Çünkü ikisinde de FETÖ komplolarıyla bağ  lantılı bir olayla karşı karşıyayız” dedi. Başbuğ’a yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bu boru göstermeye benzemez, parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez” dedi ve AKP’lileri suç duyurusunda bulunmaya davet etti. Erdoğan’ın talimatı üzerine 2009’daki yasa teklifinin altında imzası bulunan AKP milletvekilleri Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Mustafa Elitaş, Mehmet Ceylan, Ahmet Müfit Doğan ve Yahya Doğan, 7 Şubat tarihinde avukatları aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, Başbuğ hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan soruşturma yapılarak dava açılması istenmişti. Ankara Başsavcılığı, İstanbul Anadolu Başsavcılığına bir talimat yazısı gönderdi. Başbuğ, savcılığın talimatı kapsamında İstanbul’da ifade verecek. l ANKARA  Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, CHP’li Enis Berberoğlu ve HDP’li Leylâ Güven ile Musa Farisoğulları’nın milletvekilliklerinin düşürülmesine ilişkin “Üç milletvekilinin bu sıfatlarının düşmesi, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı olarak verilmiş ve kesinleşmiş kararlara dayanmaktadır. Düzeltilmesi için hukuk sistemimizin öngördüğü bütün olanakların kullanılması gerekir” dedi. Türk, 3 milletvekilinin vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Vekiller hakkında kesinmiş mahkeme kararları olmasına karşın Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruları anımsatan Türk, “Başvuruların sonucunun beklemesi ve ona göre hareket etmesi daha doğru olurdu” dedi. Anayasaya göre bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin, Meclis kararı olmadıkça tutuklanamayacağını belirten Türk, vekilliklerin düşürülmesinin kanuna aykırı dayanakları olduğunu vurguladı. Türk, “27. dönemde ilk kez milletvekili seçilen Farisoğulları ile ‘tekrar’ milletvekili seçilen Berberoğlu ve Güven hakkındaki davalara devam edilebilmesi için dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekirdi. Her üç milletvekilinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin TBMM kararı olmaksızın haklarında mahkumiyet kararı verilmiştir. Dolayısıyla her üç milletvekilinin bu sıfatlarının düşmesi, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı olarak verilmiş ve kesinleşmiş kararlara dayanmaktadır. Bu, haksız ve adaletsiz bir sonuçtur” dedi. 		 l ANKARA/ Cumhuriyet  LEYLA GÜVEN TAHLIYE OLDU Milletvekilliği düşürülerek 4 ne avukatları, kalan bir aylık haHaziran gecesi tutuklanan pis cezasının Güven’in tutukHDP’li Leyla Güven, kalan bir ay lu yargılandığı ancak henüz hülık cezası, tutuklu yargılandığı küm kurulmadığı başka bir dosbaşka bir dosyadan mahsup edi yadan mahsubu için başvuruda lerek, dün gece tahliye edildi. bulundu. Talebin kabul edilme Güven’in kalan bir aylık ceza si üzerine Güven dün akşam tusının denetimli serbestlik kap tuklu bulunduğu Diyarbakır Kasamına alınması için yapılan baş dın Cezaevi’nden tahliye edildi. vurunun reddedilmesi üzeri l Haber Merkezi  HDP HAKKÂRI VE EDIRNE’DEN YOLA ÇIKACAK  HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar,  Diyarbakır’da Demokratik Toplum  15 Haziran’da Hakkâri ve Edirne’den Kongresi’ni ziyaret eden Sancar, Leyla Gü  başlatılarak Ankara’da sona erecek olan ven ve Musa Farisoğulları’nın vekillikleri  “Demokrasi Yürüyüşü”yle ilgili “Şehirler nin düşürülmesine tepki göstererek “Siya  arası yollarda yaya yürüme tercihimiz yok si darbe olarak görüyoruz. Darbe sadece  tur. Esas olarak seçilmişlerimiz, yürüyü tankla topla olmaz. Yargı eliyle de iktidarın  şe katılacak. İki noktadan başlatacağız. çeşitli yöntemleriyle de olur. 12 Eylül’de  Ankara’da buluşacağız. Ben Hakkâri’de de ilk iş parlamentoyu kapatmaktı. Bütün  başlangıçta bulunacağım. Pervin Buldan darbeciler halkın iradesini yok etmek için  da Edirne’den başlayacak” dedi.  harekete geçer” dedi. l İç Politika  İştah ve kötülük Evet, insan otoburluktan etoburluğa evrimleşmiş bir türdür. Doğadaki birçok canlı gibi et yer. Evet, zekâsı, yetenekleri, olanakları bugün yemek için hayvan üretimine ve ticaretine yetecek güçtedir. Ama bilinci de bunu yaparken sıradanlaştırdığı vahşetin aslında neyi temsil ettiğini anlayabilecek güçtedir. Zekâsını, yeteneklerini ve olanaklarını sınırsız kullanırken bilincini sınırlandırması... Aradaki çatışmadan öğrenebileceği şeylerden sadece ekonomik ve biyolojik iştahı yüzünden vazgeçmesiyse onun kolektif kötülüğünün nişanesidir. Kutsal kitaplarında mutlak iyinin kurallarını koyup, dünyevi düzenini sistematik kötülük üzerine kuran insanlığın kurumları gibi bireyleri de birbirlerine tanıdıkları aymazlık hakkından beslenirler. Kesilmek için yetiştirilen hayvanların zaptedildiği işkencehanenin fotoğrafını gördüğü ve o fotoğrafta gördüğünden rahatsız olduğu halde hâlâ endüstriyel et üretiminin ne anlama geldiğini kavramak istemeyen... Ve sofradaki kıymayla o fotoğraf arasındaki bağı kurmayı ısrarla reddeden insanın ahlakı... Her türlü iktidarla faşizm arasındaki bağı kurmayı da onca ağır tecrübeye rağmen aynı küstahlıkla reddeder. Ve bu reddedişin bedelini de ağır öder. Kadınları öldüren erkekleri görür. Okula gönderilmeyen kız çocuklarını görür. Aile içi cinsel taciz ve tecavüz vakalarının yaygınlığını görür. Aile baskısının kararttığı hayatları görür. Ömür boyu süren aile otoritesinin özgürlük algısını nasıl sakatladığını görür. Aile içinde olanın aile içinde kalması sözleşmesinin hangi suçları örtbas ettiğini görür. Ve yine de kutsal aile ile psikolojik şiddet arasındaki bağı kurmayı reddeder. Okullarda tarih diye öğretilenin aslında resmi tarih olduğunu görür. Düşmanı denize dökmenin ne anlama geldiğini bilir. Hiçbir savaştan kadınlarla çocukların da sağ çıkamadığını bilir. Mülteciliğin zorluklarını, çıkmazlarını bilir. Sınırların anlamsızlığını bile bilir. Kimsenin aslen öteki olmadığını, tüm komşuların aynı geçmişi paylaştığını, ırkların bin yıllardır melezleşe melezleşe iyice birbirine karıştığını bilir. Ama vatanseverlikle savaşlar arasındaki tehlikeli bağı kurmayı reddeder. Sendikasız çalıştırılır. İş güvencesi yoktur. Sağlığın ve eğitimin iyisine anca parayla ulaşabilir. Borçlana borçlana tükettiği bir ömrü çok çalışarak ve işini kaybetme korkusuyla yaşayarak sürdürür. Başarı ve mutluluk kriterlerini belirleyenlerin tuzağına düştüğünün farkındadır. Ama yine de o evi ve arabayı illa ki ister. Kendi hayatına bakıp da kapitalizmle sömürü arasındaki bağı kurmayı reddeder. İşte o insan... Kendini, aslen sevdiği bir hayvanı yemek zorunda bırakan... Sevdiği hayvanı yemesinin kaçınılmaz olduğuna inandıran... Sevdiği hayvanı aslında sevmediğini anlamasına imkân tanımayan... Yediği hayvanın aslen ne olduğunu idrak etmediğinde başına kötü bir şey geldiğini de idrak etmeyecek kadar şuursuzlaştıran bu sistemde... Bir et lokantası işletmecisinin, endüstriyel et üretimi yapılan bir işkencehanede çekilmiş neşeli fotoğrafına bakarken aslında kendisine bakar. O kesilmek için korkunç bir cenderede tutulan hayvan da kendisidir. O cehennemde neşeyle poz veren kişi de kendisidir. O iklimde kabaran iştah da bizzat kendi iştahıdır. Ve bu dünyada işlenen ama olmayan öbür dünyada affedileceği düşünülen günah da kendi günahıdır. İnsanı insanlıktan çıkaran ve hem kendine hem de çevresine tehlikeli kılan, manaya değil maddeye yönelmiş azılı iştahıdır. ADIL YARGILANMA TALEBI ILETILDI Adalet Bakanlığı’nda ‘ölüm orucu’ görüşmesi Eski CHP milletvekili Hüseyin Aygün’ün de aralarında bulunduğu 3 kişilik avukat heyeti, ölüm orucunda olan avukat Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için Adalet Bakanlığı yetkilileri ile görüşerek, adil yargılanma talebini iletti. Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, “Ölümlerin olmasını biz de istemeyiz” dedi. Avukatlar Hüseyin Aygün, Doğan Erkan ve Ertuğrul Cem Cihan, önce cezaevinde Ünsal ve Timtik ile görüşerek taleplerini dinledi. Üç avukat, önceki gün Adale Bakanlığı’na giderek, talepleri bakanlık yetkililerine iletti. Adalet Bakan Yardımcısı Birkan’ın başkanlık ettiği heyet ile görüşen avukatlar, sağlık sorunlarını gündeme getirdi. Ünsal’ın annesinin emekli hâkim olduğunu belirten avukatlar, “Emekli bir hâkimin oğlunun cezaevinde ölmesi, adaletin nasıl bir kriz içinde olduğunu göstermez mi?” diye sordu. l ANKARA/Cumhuriyet   
            
    
