Katalog

4 6 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL/ ASLAN YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MYK toplantısında partililere ‘polemik’ uyarısı yaptı: Suni gündem yaratmaya çalışıyorlar Planlama gerek Planlama önemlidir; hedef yaratır, o hedefi bir takvime bağlar; hedefe ulaştıracak kaynak ve araçların teminine zemin hazırlar. Planlama, öngörülebilirliktir. Sonuçları herkesi etkileyen, keyfi, anlık değişiklikler yapmamak için de sağlam bir çıpa görevi görür. Pazartesi günü açıklanan “normalleşme” planını görünce, aklıma düştü bu kavram yeniden. Elbette olağanüstü bir dönemden geçiyoruz; tam da böyle dönemler için planlama hayati. Ama özel çıkar için değil; kamu yararı için planlama. Mesela milyonlarca öğrencinin ve ailesinin kaderini etkileyen bir sınav, üniversiteye giriş sınavı. Temmuz sonuna ertelenmişti; pazartesi günü öğrendik ki haziran sonuna çekilmiş. Bu kadar kısa süre kala. Keyfi, anlık ve plansız kararlar herkesi etkiliyor. Temmuz sonuna kadar milyonlarca kişinin üniversite sınavını memleketlerinde bekleyecek olması, bu yıl dış turizmden umudu kesen ve bu yüzden iç turizme bel bağlayan turizm sektörünün hevesini iyiden iyiye kırdı demek ki! İyi de bunun böyle olacağı geçen ay belli değil miydi? Turizm sektörü batsın demiyoruz; milyonlar ekmek yiyor; işsizlik orada da kapıda. Ama son aşamada sektörlerin beklentilerine göre kamusal kararların bu kadar keyfi şekilde değiştirilebildiği izlenimi verilmesi de yanlışlığın özeti. Yeni sistemde halkın kendisini ilgilendiren kararlara etki edebilmesini sağlayan araçlar birer birer etkisizleştirildi. Karar almada Meclis, kararları etkilemede medya güçsüzleştirildi. Çeşitli sektör temsilcileri iktidara etki edebiliyor, anladık da halk nasıl etki edecek kendisini ilgilendiren kararlara? Belirsiz. Yeni kararlarda bazı büyükşehirlere giriş çıkış yasağının kaldırılması da var. Antalya, Aydın, Mersin, Muğla bu şehirler arasında. İlginçtir, bu şehirler de yaz turizminin kalbinin attığı yerler. “Hasta sayıları düştü, bu şehirlerde tehlike geçti” diye savunma yapılabilir. İyi ama, turizm şehirlerine erken seyahatin önünü açmak, buralara kitlesel yığılmalara yol açmak, yeniden sayıyı artırmaya yol vermez mi? 11 Mayıs’tan itibaren alışveriş merkezleri açılacakmış mesela. Kapalı alan, sıkışık mekânlar. Bir tuhaflık yok mu? Hafta sonları sokağa çıkma yasağı sürecek; niye? Demek ki virüsün yayılımıyla ilgili tehlike geçmiş değil. Bu yüzden de açık havaya çıkmamız istenmiyor; hafta içi çıkabiliriz, o ayrı. Virüs hafta sonu çalışıyor. Şakası bir yana; hafta sonları sokağa, açık havaya çıkmamız yasakken, hafta içi kapalı mekânlara gitmemiz neden sorun değil? Yine mi, “çünkü ekonomi” gerekçesi? İyi de “kimlerin ekonomisi bu?” Yanıtı belli sorular. Maskeler Bir başka gösterge de maske konusu. Planlama ve koordinasyon eksikliğinin en açık göstergesi, iktidarın maske dağıtımı konusunu yönetme şeklindeki karmaşa. Kaç kez yöntem değiştirildi, en sonunda “Devlet ücretsiz dağıtacak” dendi. Birçok kişiye ulaşmadı ya da geç ulaştı maskeler. Sonuç? Satışına yeniden izin verildi. Maske üretmek ve bunun dağıtımını planlayıp koordine etmek çok mu zor? Değil elbette ama bilin bakalım ne eksik? Bildiniz; planlama, kaynakların yerinde ve verimli kullanımı, koordinasyon eksik. Muhalefetin elindeki belediyeler farklı uygulamalar geliştiriyor. Maske dağıtımı konusu da bunlardan birisi. Mesela partisine, görüşüne bakmaksızın hizmetlerin yürütülmesinde görev bölüşümü böyle zamanlarda daha da hayatidir. İyi de böyle bir dönemde bile muhalefetle çalışmayan, yer yer muhalefet belediyelerini engelleyen, basın toplantılarının yarısını CHP eleştirisine ayıran bir yaklaşımla bu başarılabilir mi? Mümkün değil. Kamu yararı için koordinasyon anlayışı, parti ayrımı yapmaz böyle bir dönemde. Planlama sadece kamusal kararların alınmasıyla da ilgili değil. Önümüzdeki sürecin ekonomik tablosu, yeniden planlama anlayışını dayatacak. Sadece bizde değil, tüm dünyada böyle. Kaynakların yerinde, verimli ve halk yararına yatırımlarda kullanılması için; sektörel gelişmenin günlük rüzgârlara göre belirlenmemesi için; sektörler arasındaki üretim koordinasyonunun sağlanabilmesi için; üretebildiğini dışarıdan almaya mahkum olmamak için. Şimdi AVM’leri açmak zorunda kalmak, turizme göre kararlar almak, işçiyi virüse rağmen çalışmaya zorlamak, hep kötü ekonomik tablonun sonucu değil mi? Virüse yakalandığımızda ekonomik tablo iyi olsaydı bunlara mecbur kalınır mıydı? Hayır. İyi de kim yarattı bu tabloyu? Hangi ekonomik program? Rantçı, inşaatçı, özelleştirmeci model elbette. Durmaksızın eleştirdikleri Cumhuriyetin ekonomik mirasını satarak hem de. Gerçek anlamda bir kamuculuk ve plancılık olsaydı; kaynaklar halk için kullanılsaydı ekonomi bu halde olmazdı. Bu gerçeği hatırlatanlara iktidarın yanıtı belli: “Bizi bölemeyecekler, CeHaPe zihniyeti”, vesaire vesaire. Bildik ezberler, bitmeyen nutuklar. “Halkın canını yakan işsizliğe, geçim sorununa çözümümüz yok” demenin başka yolu sadece. MAHMUT LICALI Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’nin günde CHP’nin önceki gün toplanan MYK toplantısında, iktidarın minin dışına çıkmamalıyız. Gereksiz po son dönemde gündemde tuttuğu lemiğe girmeyin. darbe tartışmalarına ilişkin değer Eleştirilerinizi somut lendirmeler yapıldı. Toplantıda, ik örneklere dayandı tidarın Türkiye’nin yaşadığı sorun Kemal Kılıçdaroğlu rın. Ekonomi anla ları gizlemek ve gündem değiştir tıyorsanız rakamla mek amacıyla bu tartışma konuları rı kullanın. İnsanların umuda ihtiya nı yarattığı konusunda görüşler dile cı var, olumsuz cümleler kurmayın. getirildi. Edinilen bilgiye göre, CHP İktidar cephesi bu süreçte suni gün Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dem yaratacak. Darbe diyecekler... da iktidarın CHP ne derse desin su İnönü diyecekler... İktidar kendi be ni gündem yaratmak için uğraşaca ceriksizliğini örtmek için bu gibi tar ğına işaret ederek buna karşı dik tışmalar yaratmaya devam edecek. katli olunması gerektiğini ifade etti. Malzeme vermeyin. Hassas bir sü reç yaşıyoruz, bunlara dikkat edelim. Gerçekten de vatandaşlarımızın umuda ihtiyacı var. Biz bir şekliyle onlara umut olmalıyız” dediği ifade edildi. Kılıçdaroğlu’nun bu süreçte iktidar dışında herhangi bir partiyle de tartışmaya girilmemesi gerektiğini dile getirdiği ifade edildi. Kılıçdaroğlu’nun, iktidarın “darbe tartışmasını” başlattığı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftanoğlu’nun söz konusu açıklamasında darbe anlamına gelecek bir şey olmadığını, söz konusu açıklamada kötü bir yön olmadığını ifade ettiği de belirtildi. l ANKARA ÖZKOÇ: ŞANTAJA BOYUN EĞMEYIZ CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu zihniyeti ülkemizden bir an önce tasfiye etmeliyiz” açıklamasıyla CHP’yi tehdit ettiğini belirterek “Tehdit ve şantaja asla boyun eğmeyeceğiz” dedi. Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, iktidarın maske dağıtmayı da beceremediğini ifade etti. Özkoç, “Millete değil, ABD’ye maskeler gitti. O maskeler daha sonra terör örgütü dediğiniz PYD’ye gitti” dedi. Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösteren Özkoç, “Siz demokratik bir ülkede ana muhalefet partisini nasıl tasfiye etmeyi düşünürsünüz? Darbe iftiralarıyla tam da siz bu darbeyi 20 Temmuz’dan beri uyguladığınız için, tam da bu ülke darbe hukukuyla yönetildiği için ana muhalefet partisini nasıl tasfiye edeceğinizi açıklayın” dedi. l ANKARA Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Cumhuriyet’e yazdı: Halkımızın yanında olduk Dünyada ve ülkemiz üzerinde yaşayanlar sınır tanımayan yeni bir salgınla karşı karşıya. 19181920 yılları arasında yaşanan ve 100 milyona yakın insanın hayatına mal olan İspanyol gribinden yüz yıl sonra dünya yine küresel bir salgınla büyük bir mücadele veriyor. Koronavirüs salgını sadece sağlık yönünden ülkeleri, şehirleri etkilemekle kalmadı, ekonomik, sosyal, psikolojik ve toplumsal olarak da taşları yerinden oynattı. Türkiye ve Muğla özelinde koronavirüs tedbirlerini ilk günden itibaren yakından takip ederek vatandaşlarımızın sağlığı için alınması gereken önlemleri planladık. 2014’te altyapısını oluşturmaya başladığımız vatandaş odaklı sosyal belediyecilik projeleri ile koronavirüs tedbirleri kapsamında hayata geçirilen projeler birbirini tamamladı. Örneğin vatandaşlarımızın sağlığı için başlattığımız evde bakım, hasta nakil, kırsaldaki çınarlar projelerimiz, 65 yaş üstü hemşerilerimizin evde kalmaları ile bu hizmete talebin artması, halk kart uygulamamız ile ekonomik durumu iyi olmayan hemşerilerimize koronavirüs döneminde işten çıkarılanların eklenmesi ve gıda yardımı, 13 ilçemize hizmet veren ilaçlama ekiplerinin bu virüs için hızlı bir eğitimle dezenfekte hizmetine geçmesi gibi. Hızlı davrandık Koronavirüse karşı mücadelede bunların yanında yeni projeler ve tedbirleri de hızlıca hayata geçirdik. Virüse karşı en ön cephede çarpışan fedakar sağlık çalışanlarımız için ayrı, ücretsiz servis araçlarını hemen hizmete soktuk. Sağlık çalışanlarımızın yoğun olduğu hatlarda hizmet veren bu araçlarımızla vatandaşlardan izole bir şekilde çalıştıkları kurumlara ve evlere ulaşımlarını sağladık. Virüsü taşıdıkları düşüncesi ile sevdiklerine yaklaşamayan sağlık çalışanlarımız için ilçelerimizde otellerle anlaşma yaptık. Sağlık çalışanlarımız için ne yapsak az. Bir kez daha onlara müteşekkir olduğumuzu söylüyor ve hepsini tek tek alkışlıyorum. İyi ki varsınız. Koronavirüse karşı en büyük silahımız olan hijyen konusunda sıkıntı yaşanmaması için kesilen suları hemen açtık ve su faturalarını 2 ay erteledik. Belediyemizin kiracısı olan esnafımızın da kiralarını ileri tarihlere erteledik. Gıda desteği ve hijyen kolisi desteğimizi başlattık. Pazarlarda kalabalığın önüne geçilmesi için seyyar manav hizmetini başlatarak hizmetin vatandaşın evine kadar gitmesini sağladık. Muğla nüfusu son sayıma göre 983 bin 142 kişi. Koronavirüs salgını yayılmaya başladığında ve okullar tatil edil Belediye Başkanı Gürün, koronavirüs salgını sürecinde hızlı davranarak gerekli önlemleri aldıklarını, ihtiyacı olan yurttaşlara yardım eli uzattıklarını belirtti. Gürün, ‘13 ilçemiz 569 mahallemizle bir aileyiz, birlikte Muğlayız’ dedi. dikten sonra özellikle Bodrum, Fethiye, Marmaris gibi yazlık nüfusu fazla olan ilçelerimizde bir hareketlenme, araç girişlerinde bir artış meydana geldi. Yazlıkçılarımız ne yazık ki büyük kentlerdeki belirsizlikten kaçarak Muğla’daki yazlık evlerine geldi. Geç de olsa 30 büyükşehir ve Zonguldak için giriş, çıkışlarla ilgili yasak kararı alındı. Ayrıca ilçeler arasındaki geçişlerin, seyahatlerin durdurulması gerekliliğini de il pandemi kuruluna ilettik. Hemşerilerime teşekkür Koronavirüs mücadelesinin ilk gününden itibaren disiplinli bir şekilde kurallara uyan, kendi, sevdikleri ve toplum sağlığı için elinden geleni yapan, ihtiyaç sahibi vatandaşlara nasıl yardım edebiliriz düşüncesi ile bizlere ulaşan, ilk sokağa çıkma yasağında kontrollü davranan Muğlalı hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Sağlık, ekonomik, psikolojik, toplumsal sonuçları olacak bu süreçten en az zararla çıkmak için her zamankinden daha fazla birlikte olmaya ihtiyacımız var. Aramıza sosyal mesafeler girse de bu savaşı bir kişi eksik olursak kazanamayız. Artık oncu, buncu demeden, siyasi parti ayrımı gözetmeden, yapılan yardımlar genel iktidardanmış yerel belediyelerdenmiş gibi ayrımları bir kenara bırakarak güçlü bir takım gibi mücadele etmemiz gerekiyor. Bu mücadelenin sağlık boyutunu kazan dıktan sonra sosyal, ekonomik ve toplumsal boyutlarının iyi irdelenmesi, eskiye dönüş için kararlı adımlar atılması gerekiyor. Kuruluş ayarlarına dönülmeli Koronavirüs ile mücadele toplumların kendi kendine yetebilmesi ve üreten toplumun önemini de bir kez daha gösterdi. Vatandaşlarımızın marketlerden en fazla stokladığı ürün un ve makarna. Türkiye Cumhuriyeti tekrar kuruluş ayarlarına yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Üreten köylü milletin efendisidir” sözünü söylediği dönemdeki anlayışa dönmeli, verimli topraklarında üretmelidir. Anadolu toprakları bereket ve zenginlik anlamında o kadar çok alternatif sunuyor ki dışarıdan ithal eden bir toplum haline geldiysek bu kendi topraklarımızın değerini bilmemek ve farklı niyetlerle ancak açıklanabilir. Muğlamızda da tarıma, üreticimize ayrı bir önem veriyor. 81 ilimize dağıttığımız yerel tohumlarımız Anadolu’nun verimli toprakları ile buluştu. Kooperatiflerimizle güç birliği yaparak kalkınan bir Muğla için sağlam temeller attık. Üreticilerimizin mağdur olmaması için desteklerimize ara vermeden devam ediyoruz. Turizm kenti olarak bilinse de başat ürünleri ile Muğla güçlü bir tarım kenti. Birlikte üretmeye, topraklarımızın hakkını vermeye devam edeceğiz. 13 ilçemiz 569 mahallemizle bir aileyiz, birlikte Muğlayız. GÜNDEM SOSYAL DESTEK İBB Meclis’i 11 Mayıs’ta toplanacak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nin 11 Mayıs Pazartesi günü olağanüstü toplanacağı duyuruldu. Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek toplantıda meclis üyeleri için 1,5 metre aralıklarla oturma düzeni sağlandı. Toplantıda bozulan finansal denge nedeniyle iç borçlanma, ihtiyaç sahibi yurttaşlara sosyal desteğin artırılması, KabataşMecidiyeköyMahmutbey Metrosu’nun 2. etabı için dış kredi sağlanması gibi konular görüşülecek. Ayrıca gündemde geçmiş dönemde yapımı durdurulan BaşakşehirKayaşehir Raylı Sistem Hattı’nın inşaatı da yer alıyor. l İSTANBUL İYİ PARTİLİ ÇIRAY’DAN KÖİ ELEŞTİRİSİ: 21. yüzyılın kapitülasyonu İYİ Parti İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray köprüler ve şehir hastanelerinin yapımında uygulanan müşteri garantili yapişletdevret modelini “21. yüzyılın kapitülasyonları” olarak niteledi. Kamu Özel İşletmeleri (KÖİ) projelerinde uyuşmazlık halinde Türk mahkemelerinin değil Birleşik Krallık ve Londra Tahkim Kurulu’nun yetkili kılındığı yönünde ifadelerin yer aldığını kaydeden Çıray, “Bu durum KÖİ sözleşmeleri ile müteahhit firmalara verilmiş bir kapitülasyon statü sü kazandırmaktadır” dedi. Soru önergesi Aytun Çıray, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde ise “Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerinden, Avrasya Tüneli’nden, İzmirİstanbul Otoyolu’ndan 01.01.2020 ile 05.5.2020 tarihleri arasında geçmesi taahhüt edilip de geçmeyen araçlar için ödenecek olan bedelin dolar karşılığı nedir” diye sordu. l İç Politika TUNÇ SOYER Atatürk ve ‘çelenk’li yanıt İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 3 Mayıs’ı “Dünya İzmirliler Günü” olarak ilan etmesi kentte siyasi tartışma konusu oldu. Soyer, eleştirilere “Atatürk anıtlarına çelenk bırakılmasını bile engelleyerek bayramlarımızı zehir edenler bu konuda hiç ahkâm kesmeye kalkmasınlar” diye karşılık verdi. Soyer şunları söyledi: “Elbette bazı günler çok daha özeldir. 9 Eylül gibi. Bu tarih bizim için bir bayramdır. 35 Dünya İzmirliler Günü ise İzmir’in plakasından yola çıkan bir espriyle şehrin marka değerine katkı sağlamaya gayret eden bir girişimdir.” l İZMİR / Cumhuriyet MUHALEFET BELEDİYELERİ Projeleriyle mağduriyet gideriyorlar İktidar tarafından yapılan maske dağıtımı başta olmak üzere birçok alanda yapılan yardımlarda başa dönülürken CHP ve İYİ Partili belediye başkanlarının hayata geçerdiği sosyal projeler ise yurttaşlar tarafından destek görüyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun faturalarını ödeyemeyecek durumda olan yurttaşların borcunun ödenmesi için başlattığı “Askıda Fatura” kampanyasına 24 saatte içerisinde ihtiyaç sahibi 8 bin 691 aile başvurdu. 7 bin 392’i İSKİ, 1299’u İGDAŞ faturası olmak üzere toplam 1 milyon 990 bin lira tutarındaki faturalar hayırsever yurttaşlar tarafından ödenmeye başlanacak. İhtiyaç sahibi yurttaşların faturasını ödemek isteyen hayırseverler, www. askidafatura.ibb.gov.tr adresinden seçtiği bir faturayı ödeyebilecek. Adana Büyükşehir Beledi Başkanı Zeydan Karalar da yardıma muhtaçlarla, hayırsever yurttaşları buluşturucak olan “Şefkat Köprüsü” kampanyası başlattığını duyurdu. Kampanyaya 1 maaşını bağışladığını ve şahsi şirketinden de bağış yapacağını belirten Karalar, “Bu ramazan ayında yurttaşların zekâtları bu şekilde ihtiyaç sahiplerine verilsin istiyoruz. Bu kampanyaya vatandaşlarımızın katkılarını bekliyoruz” dedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de yurttaşların ucuz, kaliteli ve sağlıklı etle buluşması için hayata geçirdiği “Halk Et” mağazalarının üçüncüsünü Alanya’da hizmete soktuklarını söyledi. Edirne Belediyesi de berber ve kuaför salonlarının açılacağı tarihöncesinde kentteki 400 işyerinin dezenfekte edileceğini belirtti. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un salgının ilk günlerinde yaptığı açıklama ile esnaftan işgaliye bedeli alınmayarak Konak esnafına yaklaşık 1.5 milyon TL destek sağlandı. Esnafa en büyük desteklerden biri ise Batur’un çağrısı ile başlatılan, veresiye defterlerinin kapatılması kampanyası oldu. Kampanya hem bakkal esnafına can suyu oldu hem de ihtiyaç sahibi vatandaşın yüzü güldü. l İç Politika ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İşsiz yurttaşa yardım edildi Ankara Büyükşehir Belediyesi, İŞKUR önünde bir yandan iş arayan bir yandan da evde demleyip termosla getirdiği çayı satmaya çalışan Yusuf Derin’in sesini duydu. Ankara Büyükşehir Beledi Mansur Yavaş yesi ekiplerinin, dün sabah Yusuf Derin’in Keçiören Ufuktepe’deki evini ziyaret ederek nakit yardım, market çeki ve iki gıda paketi ile çocuklara kitap seti ve hediyeler verdiği öğrenildi. Ayrıca ilerleyen süreçte de yardımların devam edeceği ve Derin’e iş bulunması noktasında yardımcı olunacağı bildirildi. Öte yandan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 11 Mayıs itibarıyla yeniden açılacak berber ve kuaförlere ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Berber ve kuaför kardeşlerim... Çok zor günler geçirdiniz. Size desteğimizi bundan sonra da sürdüreceğiz. İsteyenlerin dükkânlarını dezenfekte edecek, hijyen seti hediye edeceğiz” dedi. l ANKARA