24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 6 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY EKONOMİ SANAYIDE ÇARKLAR HAZIRANDA DÖNMEYE BAŞLIYOR, NORMALLEŞME SIPARIŞLERE BAĞLI Fırsatçılık yapmadık İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, salgından etkilenen üyelerinin yüzde 65’inin kısa çalışma ödeneğine başvurduğunu belirterek “Sanayici işten çıkarma konusunda fırsatçılık yapmadı” dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Koç’tan Sabancı’ya kadar Türkiye’nin en bü yen Bahçıvan, “Bu hafta içinde bir danışman firmayla birlikte üyeleri ve yük sanayi işletmelerinin sektörlerini nelerin bekle de aralarında yer aldığı, 20 bin üyeli bir meslek örgütü. JALE ÖZGENTÜRK diğini belirleyecek bir çalışma başlattık. Haziran Bu üyeler Türkiye sanayi ortalarına kadar bunun sektöründe üretimin yüzde 37’si la ilgili bir sonuç ortaya çıkmış ni, istihdamın yüzde 31.9’unu olacak” dedi. oluşturuyor. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, 39 TL az ama dün gazetecilerle online bir top İSO üyelerinin ağırlıklı olarak lantı gerçekleştirdi ve koronavi kısa çalışma ödeneğini mi yoksa rüs salgını sürecinin üyelerine ücretsiz izin fırsatını mı kullan etkilerini ve geleceğe ilişkin ön dığı ve ücretsiz izinde çalışana görülerini açıkladı. uygulanan 39 TL konusunda gö Sanayicinin üretimi özlediği rüşlerine ilişkin soruyu ise Bah ni ancak mayıs ayında bayram çıvan şöyle yanıtladı: ve tatil gününün fazla olduğu “Üyelerimizin yüzde 6065’i kı için sanayide çarkların haziran sa çalışma ödeneğine başvurdu. da dönmeye başlayacağını be İstihdamın korunması meselesi lirten Bahçıvan, normalleşme de oldukça önemli bir mesele. İs nin ise ancak yurtdışından gele tanbul sanayicisi bu konuyu ke cek siparişler ile iç piyasada pe sinlikle fırsat olarak kullanmadı. rakendenin seyrine bağlı olaca Batı’da olduğu gibi işten çıkar ğını açıkladı. ma furyası sanayi adına şu an da yok. Bu insanlar kolay yetiş Sertifikasyon gündemde miyor. Günlük 39 TL ile yaşamak Firmaların hangi sağlık önlem zor ama en azından İşini koruyor leri ile çalışacağına ilişkin çalış olmak önemli” dedi. ma yaptıklarını da aktaran Bah Türkiye’nin sağlık alanında ya çıvan, bir sertifikasyonun gün rattığı olumlu bir intiba olduğu deme gelebileceğine işaret et nu söyleyen Bahçıvan, “Bunun ti. Tüm sektörler, kendi çalışma bir şekilde kaymağını diğer alan şartlarına göre korona ile birlik larda da yemeliyiz” dedi. Dünya te nasıl güvenli çalışma ortamı da yurtdışındaki tedarikçilerde sağlayabilir bunun çalışmalarına Çin antipatisi oluştuğunu da an başlayacağız” dedi. latan Bahçıvan, “Şu an bize alter Bu arada sektörleri nelerin natif gözükmüyor. Ancak tabii ki beklediği konusunda da bir ça bu durumu uzun vadede fırsata lışma içinde olduklarını ekle çevirebiliriz” dedi. Erdal Bahçıvan Özel bankalar nihayet topa girdi Erdal Bahçıvan, Kredi Garanti Fonu kaynaklı kredilerin kamu bankaları eliyle firmalara destek sağladığını, özel bankaların da son 10 gündür topa girdiğini belirtti. Bahçıvan’dan bazı başlıklar şöyle: 4 İSO’nun imalat sanayiinin önemli göstergesi olan PMI endeksi aslında tüm dünyada da aynı oranda geriliyor. 4 Borçluluk önemli sorun ama bu dönemde firmalar için borçluluk düzeyinin biraz daha tolore edilebilir bir ko nu olduğunu düşünüyorum. Bunda faizlerin düşüklüğü ve bankaların gösterdiği hassasiyetin etkisi var. 4 Dünyada para basıldı, büyük bir kaynak var. Bu kaynakların Türkiye’ye yöneleceğini düşünüyorum. Türkiye’ye yatırım yapmak isteyenlerin şirketlerle görüşmeleri bu ortamda bile sürüyor. 4 Yaşanan gelişmelerle birlikte enflasyon yönünde olumlu bir aşağı dönüş olacağını düşünüyoruz. 4 Merkez Bankası’nın sü reci doğru analiz ettiğine inancımızda eksiklik yok. Politikalarında sanayiye yönelik son dönemde pozitif farklılık var. 4 Tarımın önemi artacak. İstanbul’dan hatırı sayılır bir göç olacağını düşünüyorum. 4 Sanayinin başarılı firmalarının belirlendiği İSO 500 Listesi’nin bu sene malum sebeplerden dolayı geç açıklanacağını dile getiren Bahçıvan, “Bu sene İSO 500 Listesi’nin temmuzun 10’u ya da 15’i gibi açıklayacağız” dedi. ‘Z kuşağı’ Dükkânı kapanan stokçuluğu öğrendi esnafa asgari ücret Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketlerinden REM People’ın çalışmasına göre, salgın sonrası daha az harcamaya başlayan tüketiciler market ziyareti sayısını azaltırken sepetleri büyüttü. Eskiden uygun fiyatlı ürünü bulabilmek için ortalama 3 mağaza gezen alışverişçiler, bu dönemde tek bir fiziki mağazadan ya da birden fazla online kanaldan alışveriş yapmaya başladı. Geçmişte ihtiyaçlarına hızlıca ulaşıp tek seferde tüketmeyi tercih eden Z kuşağı ise şim Mete Buyurgan Ülker Bisküvi Mısır’da lider Ülker Bisküvi, yılın ilk çeyreğinde satışlarını 2019’un aynı dönemine göre yüzde 22.3 artırarak 2.4 milyar liraya çıkardı. Şirket ayrıca, ilk 3 ayda 44 milyon lira net zarar açıkladı. Çalışmaları hakkında bilgi veren Üst Yönetici (CEO) Mete Buyurgan, yurtdışında da güçlü olduklarını belirterek “İhracat ve yurtdışı operasyonlarımızın toplam ciro içindeki payı yüzde 37.9. Türkiye’deki sektör liderliğimizin yanı sıra bölgede de güçlü bir oyuncuyuz. Bisküvi pazarında Suudi Arabistan ve Mısır’da liderliğimizi sürdürüyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi diye kadar pek bilmediği ‘stoklama davranışını’ ilk defa deneyim etmeye başladı. Krizin etkilerinin uzun sürmesi bu yeni davranışı da pekiştirecek. Salgın sonrası döneme ilişkin yorumlar yapan Üst Yönetici Bülent Peker, “Mağazalar, çevrimiçi görüntülenebilen mağaza içi sistemler veya alışveriş yapanlarla anlık etkileşime girebilecek sanal satış görevlileri gibi yeni ve inovatif deneyimlere yatırım yapmaya başlayacak” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Vodafone’dan Ramazan paketi Vodafone, Ramazan boyunca faturalı ve faturasız tüm müşterilerine 15 GB mobil interneti 29 TL’ye sunacağını duyurdu. Bu paket için akıllı telefonlara indirilebilen “Vodafone Yanımda” mobil uygulaması ya da vodafone.com.tr adresinden bilgi alınabilecek. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, “Müşterilerimize benzer ürün ve servisler sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu. SENA YAŞAR TESK Başkanı Palandöken, esnafın salgından Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyo çok olumsuz etkilendiğini belirterek “Nakit ihtiyacı için esnafa asgari ücret verilsin” dedi. nu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, koronavirüs sürecine esnafın zaten zor durumdayken yakalandığını belirterek, “Esnaf günübirlik geçiniyor, bu nedenle parasız kaldı. Daha evvel esnaf kefaletten kredi çektikleri için, yeni bir krediyle de finansman sağlayamadı” dedi. Koronavirüs tedbirlerinden dolayı dükkânını açamayan esnafın sorunlarına ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Palandöken, “Temel sorun, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği günler ve mücbir sebepten işyerleri kapanan esnafın, bu du dığını kaydeden Palandöken, berber ve kuaförlerin dükkânlarını şartlara uygun hale getirerek açacaklarını ve taksicilerin yeniden çalışmaya başlayacaklarını belirterek, şöyle devam etti: “Bu arada kahvehaneler, kafeler, düğün salonları hâlâ kapalı. Kır düğün salonları veya açık hava çay bahçeleri en azından mesafe kurallarına uyularak açık olsa, hem orada çalı şanlar, hem de esnaf mağdur olmaz.” Palandöken, TESK olarak tekliflerinin dükkân kapattıkları süreçte esnafa en azından asgari ücret verilmesi olduğunu dile getirdi. Palandöken, “Esnaf en azından evinin ihtiyaçlarını görebilmeyi bekliyor. Kredi ve borçların ötelenmesi ile gibi işlemleri gerçekleştiriyorlar ama insanların şu an nakit paraya ihtiyacı var. Talebimizi Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’na anlattık. Neticelerini bekliyoruz” dedi. Koronavirüsten sonraki süreçte esnaf için de yeni bir düzen kurulması gerek ruma hazırlıksız yaka tiğini belirten Palandöken, lanması oldu” dedi. “Yeni dönemde esnafın diji Esnafın yanında tal sisteme uyumunun sağ çalışanların da mağ lanması için çalışmalar ya dur durumda kal Bendevi Palandöken pıyoruz” dedi. l ANKARA Sigortalı esnaf azalıyor Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) şubat sonu verilerine göre, sigortalı esnaf (4b) sayısı 2 milyon 748 bin 447 kişiye düştü. Bu sayı 2019’un aynı ayında 2 milyon 801 bin 378 kişi, 2020 Ocak’ta 2 milyon 766 bin 914 kişiydi. Salgının ekonomik etkileri öncesi dönemi ortaya koyan verilere göre, şubat sonunda işçi (4a) sayısı ise 14 milyon 211 bin 588’e çıktı. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 13 milyon 807 bin 689, geçen ocak ayında 14 milyon 154 bin 169 kişiydi. Öte yandan, Türkiye genelinde 4a’lıların çalıştığı toplam işyeri sayısı Şubat 2020 itiba rıyla 1 milyon 878 bin 54 oldu. Bu sayın geçen yılın aynı ayında 1 milyon 840 bin 996 idi. İşyeri sayıları, geçen yılın şubat ayına göre bu yıl; kamuda 53 bin 39’dan 50 bin 924’e düşerken, özelde 1 milyon 787 bin 957’den 1 milyon 827 bin 130’a yükseldi. l Ekonomi Servisi Gayrimenkule de virüs kriteri gelecek ŞEHRİBAN KIRAÇ Gayrimenkul, turizm, tekstil gibi alanlarda faaliyet gösteren Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, şimdi her şeye format atmanın zamanı olduğunu belirterek, eski anlayışların tamamen değiştiği bir döneme girildiğini söyledi. Son üç yıldır gayrimenkulde sıkıntı olduğunu, bundan sonraki dönemde neler olacağını kestirmenin Sor olduğunu dile getiren Akbalık, koronavirüs nedeniyle sektörün bir yol ayrımına girdiğini, bu yıl gayrimenkul alanında yatırım yapılmayacağını vurguladı. Akbalık, korona nedeniyle artık balkonu olmayan, camı açılmayan, merkezi sistemle çalışan, 1+1 konutların, küçük metrekareli evlerin, rezidansların tercih edilmeyeceğini anlatarak “Tüketicinin tercihi değişecek bu çok net. Normal koşullarda insanlar ev alırken fiyatına, semtine dikkat ediyordu. Şimdi konut tercihlerinde ilk sıralara Covid19 kriteri de girecek” dedi. Fiyatlarının da düşebileceğini anlatan Akbalık, “Özak olarak 15 Mart’tan itibaren tüm işletmelerimizi kapattık. Bazı şirketlerimiz için kısa çalışma ödeneğine başvurduk ama sonuçlanmadı. Turizmde artık insanlar kalabalığın daha az olduğu yerleri seçecektir” dedi. Virüs senaryoları Virüsün olası toplumsal, siyasal, ekonomik etkileri, sonuçları konusunda iyimserlikten kötümserliğe uzanan farklı senaryolar yazılmaktadır. Virüs aşısının, etkin ilacının bulunmasının, test edilmesinin, yaygın uygulamaya geçilmesinin süre alacağının öngörülmesine karşın; hükümetler, ekonomik ve siyasal kaygılarla, virüsün kontrol altına alındığı, normalleşme alalamasıyla önlemleri gevşetme, mevcut düzeni sürdürme senaryosunu sahnelemeye hazırlanmaktadır. Krizden çıkamamış ekonomilere virüsün olumsuz etkisi de eklenince sonuçlar yıkıcı olmaya başlamıştır. ABD ekonomisi, 2008 sonrası ilk kez yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.8 küçülmüş, işsizlik ödeneğine başvuru sayısı 30 milyona ulaşmış, işsizlik oranı yüzde 4’ten yüzde 20’ye yükselmiştir. Avrupa Birliği’nde 19 ülkeden oluşan Avro bölgesinde gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), yüzde 3.8 azalmış, daralma Fransa’da yüzde 5.8, Almanya’da da yüzde 6.3 düzeylerinde daha dramatik olarak gerçekleşmiştir. Alman ekonomisi, II. Dünya Savaşı sonrası en derin resesyona girmiş, Çin’de de büyüme hızı son 19 yılın en düşük düzeyine gerilemiş; tüm ekonomilerde büyüme hızı, aşağı yönde eksi olarak revize edilmeye başlanmıştır. Dünya genelinde işsizlik oranının yüzde 20.0 düzeyine yükseleceği, ticaret hacminin yüzde 40.0 50.0, turizm gelirlerinin de yüzde 70.0 dolayında azalacağı tahminleri yaygınlık kazanmıştır. Ulusal geliri azalan, işsizlik oranı yükselen ekonomilerin uzun süre desteklemeyi sürdürmeleri mümkün olmadığından, vaka sayısında en yüksek noktaya ulaşıldığı, vaka eğrisinin aşağı doğru iniş sürecine girdiği alalamasıyla ekonominin çarklarını döndürmek amacıyla koruma önlemlerinin gevşetilmesi, yeniden üretime açılma gündeme gelmiş, kısmen de uygulanmasına başlanmıştır. Başkan D. Trump, bu yaklaşımını “insanlar resesyonda açlıktan öleceğine virüsten ölsünler” şeklinde basitleştirerek formüle etmiştir. ABD’de bazı eyaletlerde kısıtlamalar kaldırılmış, Avrupa’da virüsün en şiddetli etkilediği İtalya ve İspanya’da dahi karantinanın kaldırılması, önlemlerin gevşetilmesi öngörülmüştür. Fransa’da Macron’un normalleşme programını 13 Mayıs’ta açıklayacağı ilan edilmiş, İngiltere’de B. Johson, vaka eğrisinin tepe noktasına ulaştığı, iniş sürecine girdiği gerekçesiyle, gevşetme planını gelecek haftalarda kamuoyuna açıklayacağını bildirmiştir. Merkel de “virüsle yaşama uzun süre alacağından, virüsle yaşamayı öğrenmeliyiz” önerisinde bulunmuştur. Açıklamalar, başlanan uygulamalar, siyasi ekonomik kaygıların toplumun sağlık sorunlarının önüne geçtiğini göstermektedir. Gelişmiş ekonomiler, virüsün etkilerine karşı, bir yandan sosyal ve ekonomik güdülerle yoksul kesimlere parasal destek sağlayıcı, öte yandan da büyük işletmelerin üretim güçlerini yitirmelerini önleyici politikalar izlemektedir. Bu ülkelerde ekonomiyi canlandırmak için önce para enjekte edilmekte, ardından da talep artışı ile üretim çarklarının dönmesi beklenmektedir. GE’lerin 20078 krizinden sonra izledikleri politikaları, kapsamını genişleterek virüsle mücadelede de sürdürdükleri görülmektedir. Ancak parasal genişlemeye karşın beklentiler gerçekleşmemiş, AB Avro bölgesinde dahi tüketim harcamaları yüzde 7.8 düzeyinde azalmıştır. Küçülen ekonomilerde özel tüketim harcamalarının azalması doğaldır. GE’ler parasal desteklerin yanı sıra, elverişli koşullu krediler sağlayarak merkez bankaları varlık alım programları uygulayarak, şirket kurtarma yoluyla üretimi sürdürmeyi hedeflemektedir. Geçmişte olduğu gibi bu tür politikalar, kamuya yük getirmekte, yanlış seçimler kaynak israfına yol açmakta, merkez bankalarının bilançolarını da tehlike yaratacak şekilde bozmaktadır. Talebi teşvik yoluyla üretimi artırma, arabayı atların önüne koşmak gibi sonuç doğurmaktadır. İktisadın tartışmalı da olsa “arz talebini de yaratır” kuralı, bu bağlamda geçerlidir. Üretimin öncelikle artırılması için, kamu yararı gözeten devletin üretici olma işlevini de üstlenmesi gerekmektedir. Ülkemizde bütçe açığı, dış kaynak bulmakta zorluk nedeniyle hükümetin açıkladığı paket, işletmelere nakit girişi sağlama yerine, taksitlendirme, erteleme, vergi indirimi yoluyla nakit çıkışını geciktirme yönünde olmuştur. İşletmelerin nakit ihtiyacını karşılama, siyasi baskılarla banka kredilerinin genişlemesi yoluyla sağlanmak istenmektedir. Kredi desteğinin getireceği finansal yük de fiilen negatif reel faiz uygulamasıyla tasarruflarını TL varlıklara yatırmış vatandaşların üzerine yıkılmaktadır. TL cinsinden varlıklara yatırım yapan tasarruf sahiplerinden işletmelere kaynak aktarılması amaçlanmaktadır. Tasarruf sahipleri gelir ve servet kaybına uğrarken, enflasyonist ortamda borçlanan kişi ve firmalar yarar sağlamaktadır. İzlenen politika ile virüsün ekonomik maliyeti de reel gelirleri azalan emekçilerin ve TL tasarruf sahiplerinin üzerine yüklenmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle