24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 16 MAYIS 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET HABER Gemi Bugün 16 Mayıs. 101 yıl önce bugün, İstanbul’dan Samsun’a doğru bir gemi hareket etti. Kurtuluşun rotasını çizmek, yönünü örgütlemek; çareyi Anadolu’da, halk içinde ve halkı birleştirerek geliştirmek için. Gemi büyük değildi, hedefleri büyüktü. Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyeti Samsun’a, Kurtuluş Yolu’na taşıyan bu geminin içindeki öncülerin bir programı, çıkış rotası vardı. Vatanın ve milletin bütünlüğünü korumak, bağımsızlığı tesis etmek, hedeflerin en başındaydı. Program, bu hedefe dönük stratejilerle bağlantılıydı. 15 Mayıs’ta İzmir’in işgal edilmesinin hemen ardından harekete geçen öncü kadronun işi elbette kolay değildi. Anadolu yorgun, umutsuz ve her şeyden öte yılgındı. Direnişler parçalı ve yereldi, başsızdı. Milletin dağılan umudunu yeniden canlandırmak, kurtuluşun imkân dahilinde olduğuna yeniden inandırmak, görevlerin en zoruydu. Bu yüzdendir; gemi 19 Mayıs’ta Samsun’a ulaştı; Mustafa Kemal önceliği milletin moralini yükseltmeye, çaresizliğe karşı çareye ikna etmeye verdi. Rütbeleri, makamları vatanın ve milletin kurtuluşu yolunda feda edebilen irade bunu da elbette başaracaktı. Belirttik: İşgale, vatansız kalma tehdidine karşı harekete geçen Milli Kurtuluşçu kadroların 16 Mayıs’ta İstanbul’dan kalkan gemiye bindiklerinde elbette bir kurtuluş programları vardı. Geride kalan 6 ayda hazırlıkları adım adım yapılmıştı. Bu sürecin ayrıntılarını, Dr. Alev Coşkun’un 6 Ay kitabından okuyunuz. Hazırlıksız kurtuluş yoktu. Hedef vatanı kurtarmaksa, hareket eden o geminin programı da açıktı: Milleti bölmeye, kamplaştırmaya, kutuplaştırmaya hizmet eden tüm anlayışlar karşıya konulacaktı. Milleti ortak hedef etrafında birleştirmeye, kurtuluş yolunda dayanışmaya ve yeniden umuda sevk edecek en geniş, en birleştirici hat, doğru çizgi olarak kalınlaştırılacaktı. O gemi, kendini kurtarmanın değil, vatanı kurtarmanın arayışındaki kadroları taşıdığı için sembolikti. Hep de öyle kalacak. Kurtuluş, öncelikle siyasi bir örgütlenmeye, milleti siyasal açıdan yeni bir kurucu irade etrafında birleştirmeye dayanacaktı. İşte bunun için önce yerel direnişler birleştirildi, kongrelerle örgütlenen yeni siyasal irade, model haline getirildi; bu ortak siyasal irade Erzurum’dan Sivas’a gelindiğinde Mustafa Kemal’in liderliği etrafında pekiştirildi. Milletin en geniş birliği, en birleştirici çizgide ve en meşru zeminde tesis edildi. Kurtuluş’un siyasal programı olarak Halkçılık, Ankara’daki Milli Meclis’te bu arka planla şekillendi. Bağımsızlık ve demokrasi bir bütündür Milleti bölmeden, birbirine düşürmeden ilerleyen yurtseverlik gemisiydi bu. Bu sayede, umutsuzluk ve yılgınlık perdesi yeniden yırtıldı; kurtuluşun iradesi tek bir çatıda toplandı; emperyalist devletlere karşı milletin en geniş desteğini arkasına almış bir iradeyle yanıt verme olanağı sağlandı. Kurtuluşu, bağımsızlığı askeri açıdan taçlandıran, işte bu siyasal programdı. Meclis’i güçlendirerek, milletin egemenliğine dayalı bir rejimin taşlarını döşeyerek bağımsızlığı sağladık. Kurtuluş’la yeni devletin kuruluşu görevleri bu sayede iç içe geçti. Bağımsızlık ve demokratik egemenlik birlikte kazanıldı. Biri, diğerine rağmen değil. Tarihimiz kanıtıdır. “Hepimiz aynı gemideyiz” deniyor sürekli; doğrudur. Ama hangi gemi? Bugünkü geminin asıl işi, yükü kimlere yıkılıyor; kaymağını kimler yiyor? Bu kadar çok rota değişikliği yapılırken bir limana varması olası mı? Sorular, soruları doğuruyor. Hepimiz, milleti birleştiren; kutuplaştırmaya, kışkırtmalara, iç savaş sevdalılarına göz yummayan; bağımsız vatan hedefini destekleyecek ekonomik, siyasal programı olan bir gemide olalım; o gemi, 16 Mayıs’ta İstanbul’dan Samsun’a hareket eden gemidir. Bu vesileyle, Tam Bağımsız ve Demokratik Türkiye gemisinde olan herkesin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlarım. Hasta tutukluya AYM’den ret Ağır hasta tutuklu Sabri Kaya için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan tedbir talepli başvuru Yüksek Mahkeme tarafından “Cezaevi idaresi hastaneye götürüp getiriyor, ambulans cezaevinde hazır bekletiliyor. Bu nedenle tedbir talebine gerek yoktur” denilerek reddedildi. Kaya’nın avukatı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Hapishane Komisyonu Sözcüsü İlhan Öngör, karara tepki gösterdi. Öngör, “Sabri Kaya son olarak bağırsak kanaması geçirdi. Yoğun bakıma alındı. Cezaevinde kaldığı süre boyunca 2 defa kalp kapakçığı değiştirildi. Bir kez açık kalp ameliyatı oldu. AYM, Kaya’nın hastalığının ilerlemesinde ihmali olan yetkililerin şifahi beyanlarına inanmakta, ancak hayatını tek başına idame ettiremeyecek haldeki Kaya’ya inanmamaktadır” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet BARIŞ PEHLIVAN’IN BIR GARDIYAN TARAFINDAN DARP EDILDIĞI IDDIASINI SAVCILIK REDDETMIŞTI Cezaevinde darp görüntüleri ortaya çıktı OdaTV, 6 Mart’ta tutuklanan OdaTV Genel Yayın Yö rusunun ardından başlatılan soruşturmada, savcılık “darp olma netmeni Barış Pehlivan’ın Silivri dığını” ileri sürerek kovuşturma Cezaevi’nde darp edildiği anla ya yer olmadığına karar vermişti. rın görüntülerini yayımladı. Hükümete yakın medya, Pehlivan Odatv Genel Yayın Yönetme ve avukatları “yalancılıkla” suçla ni Barış Pehlivan, 6 Mart’ta tu yarak savcılığın kararını manşet tuklanarak Silivri Cezaevi’ne gö lerine taşımışlardı. türülmüştü. Pehlivan, cezaevine kabul sırasında bir gardi Pehlivan OdaTV, Barış Pehlivan’a bir gardiyan tarafından uygulanan dar yan tarafından darp edilmişti. Pehlivan bın görüntülerine ulaştı. Sitede yayım ve avukatlarının konuyla ilgili suç duyu lanan görüntü ile birlikte yapılan açık lamada, “Savcılığın ‘darp yok’ dediği, hükümete yakın medyanın ‘yalancılıkla’ suçladığı olayda, Barış Pehlivan’a uygulanan darp açık bir şekilde görülüyor. Kamera kayıtlarında Pehlivan’ı darp eden gardiyanın, Pehlivan’ı Silivri Cezaevi’ne getiren kolluk görevlilerini cezaevinden çıkardıktan sonra odaya girdiği görülüyor. Odada sandalyede oturan Pehlivan’ın arkasından yaklaşan gardiyan sol eliyle Pehlivan’ın sırtına vuruyor ve eğilerek ve diklenerek 12 saniye Pehlivan’a bir şeyler söylüyor” denildi. Pehlivan’ın darp edilmesi ve konuyla ilgili suç duyurusunda bulunulması, Pehlivan’ın da tutuklu olduğu OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, gazeteci Murat Ağırel, Hülya Kılınç’ın aralarında bulunduğu tutuklu gazetecilerle ilgili hazırlanan iddianameye de girmişti. İddianamede savcılar, darp olayını “dezenformasyon faaliyeti” olarak nitelemişti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Siirt, Baykan, Kurtalan, Iğdır ve Altınova belediye başkanları dün gözaltına alındı HDP’ye 5 kayyım daha TÜRK: UMUT GÖRSEM BAHÇELI’NIN ELINI SIKARIM 31Mart yerel seçimlerinde Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı seçilen, İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alınarak yerine kayyım atanan HDP’li Ahmet Türk, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “HDP’yi PKK terör örgütünün yanına konumlandırıyorum” sözlerini eleştirdi. T24’e konuşan Türk, HDP’nin 6 milyon oy aldığını hatırlatarak “Bütün haksızlıklara rağmen bugün çok farklı noktada da olsa, çok farklı da düşünüyor da olsa umut görürsem Meral Akşener veya bir MHP liderinin elini bile sıkarım. Çünkü biz sorunların derinleşmesini değil tam tersi çözülmesini istiyoruz. Hatta bize düşmanlık yapan insanlara da bu siyasetin yanlış olduğunu anlatmak isteriz. Türkiye’nin demokratikleşmesi önemli. Bugün CHP ana muhalefet partisi, bunun öncülüğünü yapması gereken bir parti” ifadesini kullandı. l Haber Merkezi BAROLARDAN KAYYIM TEPKİSİ Aralarında İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’ın da bulunduğu 23 baro yaptıkları ortak açıklama ile HDP’li belediyelere kayyım atanmasına tepki gösterdi. Açıklamada “Demokrasinin kalbi olarak nitelenen sandığın işlevsiz hale getirilmiş olması, hukuk devleti ilkesine ve demokrasimize ağır bir hasar vermektedir. Seçme ve seçilme hakkının kayyım uygulamaları ile ihlal edilmesi hukuk devleti olmanın varlığına ciddi anlamda zarar vermektedir” denildi. l Haber Merkezi HDP’li Siirt Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından, dün sabah erken saatlerde polis belediye önünde geniş güvenlik önlemi aldı. Siirt’te kayyımın ilk icraatı Erdoğan’ın fotoğ rafını astırmak oldu. Kars Belediyesi Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, gözaltına alınan bir başkanın evinin kapısının kırıldı ğını belirtti. Kendileri HDP EŞ GENEL BAŞKANI SANCAR’DAN KAYYIM TEPKİSİ: darbe peşindeymiş HDPEş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin iktidar dayanışmayı, halkın kendi örgütlenmesini ortadan kaldırma plan belediye başkanlarının alınması larının peşinde olmuştur. Kayyım uy ve yerlerine kayyım atanmasının gulamalarının başından beri kamu ardından basın toplantısı düzen oyunu uyarıyoruz. Sadece HDP’nin, ledi. Sancar, “Bu sabah 5 beledi sadece Kürt halkının bir meselesi yemize kayyım atandı. İktidar söz olarak görürseniz yanılırsınız. Gelin cüleri bir süredir kamuoyunu dar hep birlikte bu darbeci iktidarı dur be söylemi ile oyalıyorlar. Meğer kendileri bir darbe planı peşin durmak için mücadelemizi büyüteSancar lim” ifadelerini kullandı. Açıklamanın deymişler. İktidar 5 belediyemi ardından soruları yanıtlayan Sancar, ze kayyım atadı, yani darbe yaptı. 31 Mart’tan “Sorumluluk şimdi kendine demokrat diyen, bu yana 65 belediyeden 45’i kayyım darbe bu iktidara karşı çıktığını söyleyen bütün par siyle gasp edildi. 8 belediyemiz de KHK dar tilerde” yanıtını verdi. besiyle gasp edildi. Bu bir darbedir, demokrasiyi tanımamadır. Toplumun demokrasi inancını ortadan kaldırmaktadır. Zincirleme bir şekilde zamana yayılarak, uygulanmaya devam ediyor” dedi. Kayyım atamalarının sadece HDP’ye yönelik olarak görülmemesi gerektiğini kaydeden Sancar, “İktidar CHP’li belediyeleri de kayyım şantajıyla terbiye etme yoluna gitmiştir. İnsanlık koronavirüs salgınıyla mücadele ederken, insanlık bu tehlikeyle dayanışma yoluyla baş etme yolunu seçmişken; CHP: Halk hiçe sayıldı Kayyım atamasına CHP’den de sert tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyım atamak, darbe dönemine öykünmektir, halk iradesini hiçe saymaktır” dedi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise, “Seçimle gelen seçimle gitmelidir. Ankara’dan atama doğru değil. Görevden alınanların yerine yenileri seçilir” açıklamasını yaptı. l İç Politika HDP’li Siirt, Baykan, Kurtalan, Iğdır Belediye ve Muş’un Altınova Belde Belediye başkanları haklarında yürütülen terör soruşturması kapsamında “Terör örgütü propagandası yapmak”, “Terör örgütüne üye olmak”, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınan HDP’li başkanların yerine İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atandı. Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında yürütülen terör soruşturması kapsamında dün HDP’li Siirt Belediye Başkanı Berivan Helen Işık, Belediye Başkan Yardımcısı Peymandara Turhan, Kurtalan Belediye Başkanı Baran Akgül, Baykan Belediye Başkanı Ramazan Sarsılmaz düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. HDP’li belediye başkanlarının gözaltına alınmasının ardından polis, belediyeler ve çevresinde geniş güvenlik önlemi alırken, içeride arama yaptı. Iğdır Cumhuriyet Savcılığı tarafından hakkında terör soruşturması yürütülen Iğdır Belediye Başkanı Yaşar Akkuş’un da dün sabah saatlerinde evine ve belediyedeki makamına polis ekipleri geldi. Gözaltına alınan Akkuş, Emniyet’e götürülürken ev ve makam odasında arama yapıldı. Akkuş’un yanı sıra Iğdır Belediye Başkan Yardımcısı Eylem Çelik’in de aynı soruşturma çerçevesinde gözaltına alındığı belirtildi. Muş’un Korkut ilçesine bağlı Altınova Belde Belediye Başkanı Casim Budak da hakkında yürütülen terör soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Vali ve kaymakamlar atandı HDP’li belediye başkanlarının gözaltına alınmasının ardından İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Siirt Belediyesi’ne vali Ali Fuat Atik, Iğdır Belediyesi’ne vali Enver Ünlü, Baykan Belediyesi’ne ilçe kaymakamı Mehmet Tunç, Kurtalan Belediyesi’ne ilçe kaymakamı İhsan Emre Aydın ve Altınova Belde Belediyesi’ne Korkut Kaymakamı Hasan Sadebıyık kayyım olarak atandı. 31 Mart seçiminin ardından son kayyımlarla birlikte 65 HDP’li belediyenin 45’ine kayyım atanmış oldu. l İç Politika HSK, yargıç Pehlivan’ı İbrahim Gökçek’in ölümüne ilişkin paylaşımı nedeniyle görevden uzaklaştırdı Yargıçlara gözdağı gibi karar ALİCAN ULUDAĞ Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) İkinci Dairesi, Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’le ilgili paylaşımda bulunan Yargıçlar Sendikası Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan’ı tedbiren 3 ay süreyle görevden aldı. HSK, İzmir hâkimi Orhan Gazi Ertekin hakkında da yine İbrahim Gökçek paylaşımları nedeniyle soruşturma başlattı. YARSAV Kurucu Başkanı, avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Ayşe Sarısu Pehlivan’a yapılan işlemler, önceki uygulamalar ve FETÖ’cü anlayışın devamı niteliğindedir” dedi. İzmir’de Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi üyesi olan yargıç Ayşe Sarısu Pehlivan, Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in ölüm orucuna ara vermesinin ardından kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmesine ilişkin “Ölüm adın kalleş olsun” ifadelerini kullandı. HSK, bunun üzerine Pehlivan hakkında soruşturma başlattı. HSK İkinci Daire, 14 Mayıs’ta Pehlivan’ın üç ay süreyle tedbiren görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. Görevden alınma, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası’nın 77 ve 81. maddesine dayandırıldı. 77. maddede, “soruşturmanın selameti GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN YARGIÇ PEHLİVAN: Ölümü mü savunsaydım? MEHMET İNMEZ cem yanlış değil. İnsan hak larını ve yaşamı savundum. Paylaşımının ardından sosyal medyada ve yandaş Ölümü, kavgayı mı savunsaydım? İnsan ve aydın ola medya tarafından hedef gös rak yaşam hakkını savunmak terilen hâkim Ayşe Sarısu zorundayım. Hiç gerekçe ol Pehlivan hakkında verilen gö madan 3 ay boyunca tedbi revden uzaklaştırma kararıyla ren görevden alındım, şaş ilgili şunları söyledi: kınım. Tabii ki bu karar ba “Kamuoyunun linç kampan na ve benim gibi düşünenle yasının nelere mal olduğunu re gözdağı vermek. ‘Konuş görmüş olduk. Bir kesim, bizim Hâkim Pehlivan mayın, susun’ diyorlar. İnsan gibi aydın, demokrasi ve insan olarak bunu söyledim. Bu dü hakları diyen insanları yok etmek için şüncemden vazgeçemem. Söylemle elinden geleni yapıyor. Çapulcu kesim rim yanlış değil. Ölümler üzerine söyle aydınları hedef alıyor. Maalesef birile nen bir cümle. HSK’nin bulunduğu du ri onların oyuncağı oluyor. Ben burada rum çok vahim. Aslında bu durum tar geri adım atmam, çünkü benim düşün tışılmalı”. l İZMİR ne yahut yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceğine kanaat getirilirse” hakkında soruşturma yapılan kişinin görevden uzaklaştırılacağı düzenleniyor. HSK, Başmüfettişin hazırlayacağı rapora göre, Pehlivan hakkındaki soruşturmada karar verecek. Sendika hedefte Pehlivan’ı görevden alan HSK, daha önceki dönemlerde de YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ’ı sürmüş, bunun üzerine iki isim emekli olmak zorunda kalmıştı. Eminağaoğlu, görevden alınmayı eleştirirken şunları kaydetti: “Savunulan terör değil, hukukun üstünlüğü, yaşam hakkıdır. Yaşam hakkı, suçlu veya suçsuz herkesin hakkıdır. Ölüm cezası yaşam hakkı nedeniyle kaldırılmıştır. Soruşturma ve açığa alma işlemi çok ilkel bir uygulamadır.” Eminağaoğlu, Türkiye’de yargıçların ilk kez 2006’da YARSAV adı altında örgütlendiğinde, 2009’daki YARSAV genel kurulunda doğrudan Gülen’in ABD’den talimatı nedeniyle YARSAV Başkanlığı’ndan indirildiğinin bugün FETÖ yargılamalarında ortaya çıktığını anımsattı. Akabinde FETÖ’cü HSYK tarafından hakkında ceza uygulandığını, YARSAV’ın da 15 Temmuz sürecinde FETÖ bahanesi ile kapatıldığını anlatan Eminağaoğlu, şöyle konuştu: “Şimdi Yargıçlar Sendikası Başkanı olan Ayşe Sarısu Pehlivan’a yapılan işlemler, önceki uygulamalar ve FETÖ’cü anlayışın devamı niteliğindedir. Barolara yönelik geçmişte FETÖ’cülerin yapmak istediği müdahalenin bugün gündeme taşınmasının, yargıç ve savcıların örgütü yönünden de gündeme taşınmasıdır.” l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle