Katalog

4 8 NİSAN 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ASLAN YILDIZ / ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU: Vatandaşın kredi borçları ötelenmeli Yasak değil hak talep etmeliyiz Dil de politiktir. Mesajını saklı bir zeminde taşır. Bu yüzden bir şey talep ederken seçtiğimiz sözcüklerin siyasal açıdan hangi dünyaya ait olduğuna, neyi meşrulaştırdığına dikkat etmek gerekir. Son zamanlarda iktidardan talep edilen tedbirler giderek “yasaklama”ya, “olağanüstü hal” ilan etmeye dönük bir sözcük dağarcığı içinden ifade edilir oldu. Virüs yayılımını durdurmak için sokağa çıkmanın sınırlandırılmasını, devletin zor gücünü bu temelde kullanmasını arzulayan bir talep. Ancak politik olarak bu eksik içerik, iktidarın her meseleyi yasakçılıkla çözme siyasetini haklılaştırma potansiyeline sahip. Bugün temel sorun öncelikle yasaklama olmaması mıdır, yoksa çalışmak zorunda bırakılan yüz binlerin hiç değilse bir süre dert etmeden evlerinde kalmalarını sağlayacak bir adımın ısrarla iktidar tarafından atılmaması mıdır? Daha da açık soralım: Bugün iktidar, “tüm yaşamı üç haftalığına durduruyoruz, kimse merak etmesin; işten çıkarma olmayacak, esnaf da batmayacak, maaşlar devlet tarafından karşılanacak” dese, “devlet böyle günler içindir; güçlü devlet böyle belli olur” beyanında bulunsa, sokağa çıkmak zorunda kalanların sayısında zaten ciddi oranda düşüş olmayacak mı? Olacak. Demek ki konu öncelikle yasak eksikliği değil, hak eksikliğidir. Özgürlük, zorunda olmamaktır. Bugün yüz binler ekmek parası için çalışmak zorunda. Anahtar sözcük özgürlüktür; talep geçim dertlerinden, ekonomik zorunluluklardan özgürleşme olmalı öncelikle. Yasaklama ise geçim derdinden kurtuluş sağlandıktan sonra kamu sağlığını tehdit edenlere karşı bir sınırlama tedbiri olarak devrede olmalı. Mesele evde kalabilme özgürlüğüne sahip olmayanları, bu özgürlüğe maddi açıdan erişme şansı olanlarla eşitlemektir. Devlet böyle günler içindir. İkinci anahtar sözcük de eşitliktir öyleyse. Sokağa çıkmak zorunda bırakılanların bu zorunluluklardan özgürleşmesi; evinde kalabilenlerle şartlarının yaşam, sağlık, barınma ve gıda hakkı temelinde eşitlenmesi... Talepler bu eksende kurulmalı. Yasakçılık, iktidarın sorun çözme biçimidir. Türkiye’nin sorunlarının hangi yöntemle çözülebileceğini de sınıyoruz şu zor günlerde. Öyleyse dilimizi ve talepleri de, önerdiğimiz demokratik yönteme uygun hale getirmek; iktidarın dil ve sözcük havuzu içinden konuşmamak zorunlu. Özgürlük ile eşitliği birbirine bağlayan köprü, yasak değil hak talebi olmalı. Yaşam hakkı, geçim derdi olmadan evde kalabilme hakkı, sağlık hakkı, eğitime evden erişme hakkı, sağlık çalışanlarının hakları, hasta hakları, mahkum hakları. Liste uzar, gider. Çare OHAL değil OHAL talebi de bu çerçevede yanlış. İktidarın olası bir OHAL’i özgürlükleri genişletme, hakları iyileştirme için kullanmayacağı açık. Aslında karantina ya da sokağa çıkma sınırlaması talep ederken “OHAL” vurgusu yapmak, iktidarın farklı görüşleri susturmak, eleştirileri bertaraf etmek, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak için aradığı iklimi bizzat iktidar karşıtı kesimler tarafından sunmak anlamına gelir. Talep OHAL ile özgürlüklerin kısıtlanması değil; özgürlüklerin garanti altına alınmasından sonra uygulanacak geçici süreli sokağa çıkma kısıtlamaları olmalıdır. Bilmeyenler için hatırlatalım: Yeni sisteme dönük anayasa değişiklikleriyle birlikte anayasadaki Olağanüstü Hal maddesi, sıkıyönetim yetkileriyle pekiştirildi ve bu istisnai durumu ilan etme yetkisi tek kişiye, Cumhurbaşkanına verildi. Anayasanın 119. maddesine göre böylesine olağanüstü bir döneme geçişi tek başına ilan edebilecek olan Cumhurbaşkanı, olağan zamanlar için öngörülen kimi önemli sınırlamalardan da muaf olacak. Anayasanın 104. maddesinde, Cumhurbaşkanının olağan dönemlerde temel haklar, kişi hak ve ödevleriyle siyasi hak ve ödevler konularını kararnameyle düzenleyemeyeceği belirtilmekte. Ancak 119. maddeye göre, Cumhurbaşkanı OHAL ilan etmesi durumunda bu kısıtlamadan kurtulacak ve haklarla özgürlükler aleyhine düzenlemeleri tek kişilik kararnamelerle yürürlüğe koyabilecek. Farkında mıyız? Çare tek kişinin her şeyi yönetmesi ya da özgürlüklerin budanması değil. Bunun olumsuz etkilerini birçok alanda görüyoruz, yaşıyoruz. Yeni sistemin kendisini olağanüstü yetkilerle donatılmış bir Cumhurbaşkanlığı makamıyla temsil ettiği açık olduğuna göre, bu sisteme göre yapılandırılmış bir OHAL talebinde bilerek ya da bilmeyerek bulunmak, yeni sistemin ülke sorunlarına çare olacağı tezini kabul etmekten başka bir işe yaramaz. Macaristan örneği taptaze, ortada duruyor. İzmir CHP’de korona acısı CHP İzmir’de bir dönem delegelik yapan Yunus Karakoç (66) koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Tor Karakoç balı İlçe Örgütü mensubu olan Yunus Karakoç’un 15 günlük tedavi sürecinin olumlu sonuç vermediği aktarıldı. Karakoç için CHP il yönetimi ve milletvekilleri başsağlığı mesajı yayımladı. l İZMİR ‘Tedbiren karantinada’ Koronavirüs şüphesi nedeniyle önceki gün hastaneye kaldırılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın ilk test sonucu negatif çıktı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Özel Kalem Müdürü Murat Çeliker, Yıldız’ın testinin negatif Yıldız çıktığı, tedbiren karantinaya alındığı bilgisini pay laştı. Yıldız’ın önceki gün aynı evi paylaştığı danış manında koronavirüs tespit edilmişti. lANKARA MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MemurSen Genel Başkanı Ali Yalçın, KamuSen Genel Başkanı Önder Kahve, Birleşik Kamuİş Genel Başkanı Mehmet Balık ve KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik ile video konferans yöntemiyle bir top lantı yaptı. Kılıçdaroğlu toplantıda özetle şunları dile getirdi: “Tüketici kredisi ve kredi kartı borcu olanların bir şekliyle ötelenmesi ya da yeniden yapılanması şeklinde bir düzenleme olmalı. İşyeri kapandıktan sonra işlerine son verilen kişiler gelir elde edemiyor. Bu kişi yoksulluk envanterinde kayıtlı olmadığı için yardım da yapılamıyor.” Kılıçdaroğlu, CHP’li ve killere gönderdiği talimat yazısında ise, “Mağdur ve ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın bu zor zamanlarında yanında olmak grubumuzun da insani ve milli sorumluluğudur. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ayni ve nakdi yardımların, seçim bölgelerindeki CHP’li belediyeler üzerinden, imkânlarınız nispetinde yapılması kararlaştırılmıştır” dedi. l ANKARA CHP’de ‘Danışma Kurulu’ Kılıçdaroğlu, koronavirüs salgını konusunda partisinin sağlıkçı milletvekilleri, meslek örgütü temsilcileri ve yurtiçi ve yurtdışında görevli tanınmış dört akademisyenin yer aldığı bir Danışma Kurulu oluşturdu. Toplantıda uzmanlar, vaka sayısının nisanın son haftasında “Pik noktası” olarak ifade edilen en yüksek seviyesine çıkmasının beklendiğini ifade etti. CHP’nin, giriş çıkışa kapatılan yerleşim yerleriyle ilgili raporunda belirsizliklere dikkat çekildi Karantina karanlıkta! CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin Türkiye genelinde koronavirüs salgını dolayısıyla karantina altına alınan yerleşim yerleriyle ilgili hazırladığı raporda; salgına genel olarak umreden dönen va tandaşlar ile çeşitli gerekçelerle İstanbul’dan gelen vatandaşların neden olduğu belirlendi. Raporda; karantina altındaki yerleşim MAHMUT yerlerinde ne kadar test yaLICALI pıldığı ya da toplam vaka sayısının ne olduğunun bilinmediğine dikkat çekildi. CHP’li İlgezdi, koronavirüs salgını dolayısıyla yaklaşık iki hafta önce başlayan ve dün itibarıyla 37 ilde uygulanmaya devam eden karantina uygulama İlgezdi’nin raporuna göre karantina uygulanan merkezlerde ne kadar test yapıldığı ve kesin vaka sayısının ne olduğu tam olarak bilinmiyor. Dün itibarıyla ise il, ilçe, belde, köy, mezra ve mahalle olmak üzere 171 merkez karantina altında. larıyla ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. İlgezdi’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sunduğu raporda; yerleşim yerlerindeki yetkililer ve vatandaşlarla görüşmeler yapılarak karantina uygulamaları ve salgının durumuyla ilgili çarpıcı bilgilere ulaşıldı. Rapora göre dün itibarıyla 37 ilde toplam 73 ilçe, 52 köy, 38 mahalle, 2 belde ve 6 mezra olmak üzere toplam 171 yerleşim yeri karantina altında. Karantina uygulanan yerleşim yerlerinde koronavirüs nedeniyle bilinen ölüm sayısı 17 olurken, bilinen pozitif vaka sayısı 636, doğrudan karantinada tutulan kişi sayısı ise 234. Net sayı bilinmiyor Raporda; pozitif ya da pozitif olmasından şüphelenilen 234 kişi dışında karantina kapsamında kalan evlerdeki gerçek vaka sayısının bilinmediği belirtildi. Bilinen yüksek ateş, öksürük gibi semptomlar görülmeden test yapılmadığı ifade edilirken; pozitif vaka çıkan köylerin neredeyse tamamında yaygın test yapılmadığı da bildirildi. Raporda; karantina uygulamasına neden olan koronavirüs salgınının kaynağı konusunda yetkililer ve bölge sakinleriyle yapılan görüşmelere de yer verildi. Buna göre karantina uygulaması altındaki yerleşim bölgelerinde salgının genellikle ya umreden dönen vatandaşlar ya da çeşitli gerekçelerle İstanbul’dan gelenlerden kaynaklandığı görüşü belirtildi. Düzenli yardım yok Raporda; bazı yerleşim yerlerinde iki haftayı bulan karantina uygulamasına karşın düzenli olarak yardım yapılmadığı, önceki gün itibarıyla karantina altındaki pek çok yerleşim yerine ise hiçbir yardımın ulaşmadığı ifade edildi. l ANKARA CHP’li Canan Kaftancıoğlu, PTT çalışanlarının sorunlarını telekonferans yoluyla dinledi: Emekçilerin yükünü artırmayın İBB GÜNDE 10 BIN MASKE ÜRETECEK 3günde yaklaşık 180 bin maske dağıtan İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeni maske üretimine başladı. Üsküdar, Şişli ve Küçükçekmece’de bulunan İSMEK eğitim merkezlerindeki 3 atölyede görev alan eğitmenler, günde yaklaşık 10 bin maske üretecek. Maskeler, gerekli görülen noktalarda İstanbullulara ücretsiz dağıtılacak. l İç Politika Bakan Koca en çok vakanın 2065 yaş aralığında görüldüğüne işaret etti: Yaş güvence değil Sağlık Bakanı Fahrettin Ko İSTANBUL ca, koronavirüsle mücadele ANKARA İZMİR kapsamında Toplum Bilimi Ku rulu oluşturulduğunu duyurdu. Koca ayrıca hastaları evde ta kip edecek bir aplikasyon geliş tirdiklerini belirtti. Bilim Kuru lu toplantısının ardından açık lamada bulunan Koca özetle şunları söyledi: TOPLUM BILIMI KURULU: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ilk defa hastalara ilişkin detaylı bilgi veren haritaları kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, Türkiye genelinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli’nde yoğunluklar olduğu görüldü. Toplum Bilimi adını verdiğimiz GENÇ YAŞLARDA DA...: Ağırlıklı va İstanbul’da açılacak olan 2 hastane yeni bir kurul oluşturduk. Bu uygulama kaların görüldüğü yaş aralığı 2065 ara yi tek katlı, içinde ameliyathaneleri de salgınla mücadelede dünyada bir ilk sı. 65 yaş kararı öncesi dönemde dağı olan, bütün odaları gerektiğinde yoğun tir. İlk toplantısını önümüzdeki günler lım daha dengeliydi. Sokağa çıkma ya bakım yatağına çevrilebilecek şekilde de yapacak. Kurulda özellikle psikolog, sağıyla birlikte vakaların yaş grubun tasarladık. Yani kalıcı, sonraki dönem sosyolog, din psikolojisi, istatistik gi da görülme oranının düştüğü görülüyor. lerde de benzer veya farklı amaçlarda bi alanlardan etkin ve yetkin kişilerden Vefatların yaş ve cinsiyete göre dağılı da kullanacağımız hastaneler olacak. oluşan bir kurul olmuş olacak. mı, 6085 yaş arası yoğunlaştığını görü ÖZEL HASTANE ÜCRET ALAMAZ: HASTALAR IÇIN APLIKASYON: Vaka yoruz. Vefat oranları 60 yaş altı kronik Günlük test sayısının önümüzdeki haf larımızı takip etmek için, izole olmaları rahatsızlığı olmayanların toplam için talarda 30 bine ulaşmasını planlıyoruz. nı görmek üzere bir çalışma yaptık. Bir deki payının yüzde 10. Vücut direncine Özel hastaneler yoğun bakımda yatan aplikasyon geliştirildi, hastalarımız in bağlı olarak herkeste hastalık belirtisi hiçbir hastadan ücret alamazlar. dirmek zorundalar. Hem takip, hem de çıkabiliyor. Artık genç yaşlardaki hasta BIR MILYONA YAKIN ILACI DEPOLA kendi durumlarını anlık görebilecekle ların da kaybına tanık oluyoruz. Yaş bir DIK: Vaka görülmeden önce bir milyo ri bir sisteme geçmiş oluyoruz. Hareket güvence olarak algılanmamalıdır. Prof. na yakın ilacı depoladık. Yoğun bakım liliği gördüğünde bir mesajla kendisini Dr. Aykut Özdarendeli ile Aykut Özkul lardaki doluluk oranımız yüzde 6263’ü uyaran bir sistem. Önümüzdeki 12 gün virüsü izole etmeyi başardılar. geçmedi. Yatak kapasitemiz yüzde 50’yi içerisinde devreye girecek. KALICI OLARAK KULLANACAĞIZ: bulmadı. l ANKARA/Cumhuriyet PTT çalışanlarının sorunlarını dinleyen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “PTT’nin 14 bin kargo dağıtım görevlisiyle diğer kargo işlemleri de devam ederken 25 milyon haneye kaç günde nasıl maske dağıtacağı planlanmış mıdır” diye sordu. Çeşitli meslek gruplarının sorunlarını dinleyen Canan Kaftancıoğlu, dün de video konferans sistemi ile KESK’e bağlı HaberSen 4 No’lu Şube Başkanı Gülseren Güngördü ile görüşerek PTT çalışanlarının sorunlarını dinledi. Her eve maske dağıtımının PTT tarafından gerçekleştirilmesi yönündeki kararın kargo çalışanları ve toplum sağlığı açısından riskli olduğunu söyleyen Kaftancıoğlu, “Bulaşmayı engellemek için maske dağıtıyoruz ancak maskenin dağıtım şekli bulaşmayı artıracak. PTT’nin kargo dağıtım görevlisi sayısı 14 bin. PTT kargo dağıtım görevlisinin diğer kargo işlemleri de devam ederken 25 milyon haneye kaç günde nasıl maske dağıtacağı planlanmış mıdır” diye sordu. Yurttaşlara da çağrıda bulunan Kaftancıoğlu, “Acil ihtiyacımız olmayan internet alışverişlerimizi kargo ve depo işçilerimizin iş yükünü ve çalışma şartlarını düşünerek erteleyelim” diye konuştu. Sürgün tehdidi HaberSen 4 No’lu Şube Başkanı Gülseren Güngördü ise “PTT şubelerinin kapatılması, eldiven, maske, dezenfekte malzemeleri gibi taleplerimiz için basın açıklaması yaptık. Bu basın açıklamasından sonra maalesef PTT üzerinden birçok ilde sendika üyelerimize karşı bir sürgün furyası başladı” dedi. Koronavirüs salgınıyla birlikte güvencesiz çalışma koşullarının daha belirginleştiğini anlatan Güngördü, “Milyonlarca maskenin 14 bin posta dağıtıcısı ile dağıtılması neredeyse imkânsızdır. Bunlar dağıtılmadığı sürece de bize bir mobbing uygulanacak” diye konuştu. l İç Politika İBB Bilim Kurulu kuruldu önerilerini açıkladı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önerisiyle aralarında meslek odaları, uzmanlık dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan İBB Bilim Kurulu oluşturuldu. Sağlık Bakanlığı’nın da davet edildiği Bilim Kurulu’ndan açıklanan öneriler ise şöyle: Alternatif tedavi merkezleri kurulmalı. Termal kameralarla tespit edilen şüpheli vakaların hızla izolasyonu sağlanmalıdır. Çalışan tesislerde belirli aralıklarla tedbir önlemleri alınmalı. Pandemi hastanelerine malzeme sağlanması için ek önlemler alınmalı. Halkın moralini yüksek tutmak adına, çeşitli projeler üretilmelidir. Test sayısı artırılarak filyasyona hız verilmelidir. Sağlık çalışanlarının malzeme ve konaklama ihtiyacı giderilmeli. l İç Politika İzmir’de nakit desteği hesaplara yattı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önerdiği, ekonomik krizden etkilenen aileler için nakit para desteği hayata geçirildi. Haftanın ilk günü bu destek kapsamında 15 bin 576 kişinin banka hesaplarına 400’er lira yatırıldı. Soyer 40 bin aileye, dayanışma kampanyası çerçevesinde ayrıca gıda kolisi de gönderildiğini, böylece bu ailelere 700800 liralık destek sağlanacağını belirtti. 10 gün içinde 400 liralık nakit desteğinden 40 bin aile yararlanmış olacak. Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentte insan yoğunluğunun fazla olduğu 20 noktaya da termal kameralar yerleştirdi. Ateşi normalin üzerinde çıkan yurttaşlar sağlık kuruluşlarına yönlendiriliyor. l İZMİR / Cumhuriyet Dışişleri’nde ilk koronavirüs kaybı Brüksel’deki Türkiye’nin Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği (ABDT) çalışanı Ahmet Eğri, koronavirüs nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Eğri’nin vefatı, Dışişleri Bakanlığı personeli içinden koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan ilk can kaybı oldu. Meclis doktoru taburcu edildi Öte yandan TBMM Başkanlığı, “Meclis Hastanesi doktorunun tedavisinin ardından taburcu edildiği, doktorla temas edenlerin14 günlük sürelerinin takip edildiği, şu ana kadar olumsuz bir durumla karşılaşılmadığı” açıklamasını yaptı. Mecliste maske dağıtımı yapıldığı, milletvekilerine dezenfektan ile kolonya gönderildiği ifade edildi. l ANKARA