16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN 3 8 NİSAN 2020 ÇARŞAMBA 50/1 4 0 130/2 1 0 50/1 5 0 80/1 2 0 70/1 1 0 00/1 7 0 20/1 2 0 10/13 0 90/23 0 100/1 8 0 50/1 4 0 80/1 5 0 70/2 1 0 140/1 9 0 90/2 10 50/5 0 90/2 4 0 70/2 1 0 90/2 2 0 60/1 8 0 80/1 7 0 90/2 1 0 TARİHTE BUGÜN 1923: Mustafa Kemal, 9 ilkeyi açıkladı. Bu ilkelerin başında “Egemenlik ulusundur” geliyor. İlkeler arasında ‘öğretimin birleştirilmesi’ de yer alıyor. 1924: Şeriye mahkemelerini kaldıran yeni yasa kabul edildi. Kadıların yerini hâkimler aldı. MEB’in okulla sınavı Eğitim Sen Genel Başkanı Aydoğan, sınavla öğrenci alacak okullardaki kontenjan artışının soruna çare olmayacağını söyledi: Çözüm okul açmak Liselere geçişte sınavla öğrenci alacak ortaöğretim ku rumlarının kontenjanla rının artırılması, hayali Anadolu Lisesi olan yüz binlerce öğrencinin is FIGEN ATALAY teğini yerine getiremeyecek. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Öncelikle bu sene 1 mil yon 800 binin üzerinde öğrencinin 8. sınıftan 9. sınıfa geçeceği düşü nüldüğünde kapsamlı ve iyi planlan mış bir yol haritasına ihtiyaç olduğu ortadadır. Ayrıca, sınavla ve sınav sız öğrenci alacak Anadolu liselerin de sınıf kontenjanlarının 40’a çıka rılması da bir çözüm değildir” dedi. Derslik değil okul... Milli Eğitim Bakanlığı’nın öncelik le öğrencilerin ilgi, istek ve tercihleri ne dayalı bir okullaş ma politikası uygula ması, sonra da 2020 2021 öğretim yılın da yaşanması muh temel yerleşme soru nunu derslik değil, okul artırarak çözme si gerektiğini vurgu layan Aydoğan şunla Aydoğan rı söyledi: “MEB, imam ha tip ve meslek lisele ri merkezli olarak şekillendirdiği orta öğretim okullaşma politikası ile yıllar dır öğrencilerin çoğunluğunu bu okul lara yönlendirmeyi hedeflemiş ancak sonuç tam tersi olmuştur. 2019 LGS sonucunda birçok ilde akademik lise lerin kontenjanı tamamen dolmuşken Anadolu liseleri kapasitesinin iki katı öğrenci kabul ederken, imam hatip li seleri ve meslek liselerinin kontenjan ları büyük ölçüde boş kalmıştır. Açık lise dayatması! 2019 LGS sonuçlarına göre öğrencilerin Anadolu lisesi taleplerini karşılamakta zorlanan MEB, çareyi tam gün eğitim yapan Anadolu liselerinde yeniden ikili öğretime geçmekte bulmuş, sorunlar daha da artmıştır. Açık lisede okumak zorunda bırakılan öğrenci sayısı 1 milyon 389 bin 937’ ye ulaşmış durumdadır. MEB’in yanlış okullaşma politikası örgün eğitim süreçlerinden öğrencilerimizi, özellikle yoksul aile çocuklarını her geçen yıl uzaklaştırmaya devam etmektedir. MEB öğrencilerin taleplerini toplamalı, okul gereksinimini belirlemeli ve bu gereksinimi karşılayacak önlemleri ‘Her öğrencinin istediği okulda eğitim alma hakkı vardır’ ilkesini gözeterek yaşama geçirmelidir.” DIYANET ÖĞRETMENLERINE DE EK DERS Diyanet İşleri Başkanlığı’nda, koronavirüs nedeniyle ara verilen eğitimlerde görevli personelin de ek ders ücretinden yararlandırılması kararlaştırıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yer alan kararla, ek ders saatlerine ilişkin verilen karara ek geçici madde eklendi. Eklenen geçici maddede, şunlar belirtildi: “Salgın nedeniyle kurslara ara verilen günlerde üzerlerinde bulunan ek ders görevlerini yapmış sayı larak karşılığında ek ders ücretlerinden yararlandırılır. Bu kapsamda ödeme yapılanlar, bir aylık ek ders görevlerini geçmemek üzere kurslara ara verilen günlerde üzerilerinde bulunan ek ders görevleri kadar, kendilerine daha sonraki günlerde ek ders görevi verilmesi halinde bu görevleri ayrıca ücret ödemeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerden birinci fıkra kapsamında yapılan ödemeler geri tahsil edilir.” l ANKARA / Cumhuriyet Marmara Bölgesi Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Sinan Karaca Öztürk, “Roman mahallelerinde toplu ölümler yaşanabilir” dedi. Roman yurttaşlar: Korona günlerinde de fark edilmiyoruz ÖLÜM FARK EDECEK! İLAYDA KAYA Marmara Bölgesi Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Sinan Karaca Öztürk, Türkiye’deki Roman mahallelerinde koronavirüs salgınına karşı önlem alınmadığını belirterek “Hijyen sıfır. Roman mahallelerinde toplu ölümler olacak diye çok korkuyoruz. Sağlık koşulları yetersiz. Süreç felakete dönüşmeden yetkilileri Roman mahallelerinde incelemelerde bulunmaya davet ediyorum” dedi. Türkiye’de 7 milyon, İstanbul’da ise yaklaşık 850 bin Romanın yaşadığını söyleyen Öztürk, toplumun bütün kesimlerinde olduğu gibi Romanların da işsiz kaldığını vurguladı. Öztürk şunları anlattı: “Romanlar ağırlıklı olarak hurdacılık, müzisyenlik, çiçekçilik ve kâğıt toplama gibi işlerde çalışarak geçimini sağlıyor. Gündelik 50 60 TL ile geçinirlerken şimdi onu da kazanamıyorlar. Kimseden yardım da alamıyorlar. Bazı mahallelerde in sanların çöplerden ekmek topladığını duyuyoruz. Açlık ve sefalet içinde bir yaşam sürüyorlar.” İktidar ve muhalefet partilerine romanlara verdikleri sözleri anımsatan Sinan Karaca Öztürk, “Devlet sahip çıkmıyor. Yerel yönetimler sahip çıkmıyor. Hiçbir belediye bir roman mahallesine girip ilaçlama, yıkama ya da yardımda bulunmadı. Bir maske ya da kolonya dağıtılmadı” diye konuştu. l İSTANBUL ÖĞRETMEN ADAYLARI YÖK: ÖDEVLER YETERLI OLACAK Öğretmen adayı son sınıf öğrencileri, uygulama çalışmalarındaki eksiklikleri “ders, ödev ve dosya hazırlığı” ile telafi edebilecek. Yükseköğretim Kurulu tarafından (YÖK) öğretmen adayı son sınıf öğrencilerinden gelen talepler üzerine alınan kararla ilgili açıklama şöyle: “Öğrencilerimiz uygulamalı eğitimlerini bu şekilde tamamlayarak yaz dönemindeki KPSS, öğretmen atamaları vb sürecini kaçırmayacaklar.” l Eğitim Servisi PROF. DR. ALI ŞAHİN: ÖĞRETMEN ADAYI EBA’YA KATILSIN Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali E. Şahin’in öğretmen adaylarına yönelik önerisi şöyle: “Öğretmen adayları belli derslerin kazanımlarına uygun ders anlatımlarını dijital ortamlar için hazırlayabilir. Ders sorumlusu öğretim elemanları da uzaktan eğitim faaliyetleri yoluyla bu etkinlikleri planlayabilir, izleyebilir ve değerlendirebilir.” l Eğitim Servisi İSTANBUL seferberliği FahrettinKoca Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan koronavirüs salgınının merkez üssü megakent İstanbul için özel düzenlemeler HAZAL OCAK Sağlık Bakanlığı, 81 İl Valiliği’ne ‘Personel Hareketleri’ başlığıyla bir yazı yolladı. Bakan Fahrettin Koca imzalı yazıda, koronavirüs salgınının Türkiye’deki merkez üssü haline gelen İstanbul’daki doktor ve sağlık personeli sayısını artırmak için önemli düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda, 30 Mart’tan önce İstanbul’a ataması yapılan personelin bir an önce göreve başlaması sağlanacak, isteyen doktor ve uzman doktorlar mevzuattaki hiçbir sınırlamaya tabi olmadan İstanbul’a atanabilecek, ücretsiz veya yıllık izinde olan bir kısım personelin izinleri sonlandırılacak. Ayrıca Türkiye genelinde Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri’nde ve hastanelerinde görev yapan istisnasız bütün personelin koronavirüs sürecinde hizmetine ihtiyaç duyulan alandan görevlendirilebilmesi için il sağlık müdürleri yetkilendirildi. İzinler sonlandırıldı Dikkat çeken diğer düzenlemeler ise şöyle: u İstanbul’a eczacı, hemşire, hemşire yetkili ebe, biyolog / sağlık memuru / sağlık teknikeri (laboratuvar, röntgen, anestezi) acil tıp teknis yeni kadrosunda olup da atama talep eden personelin bu talepleri mevzuatta aranılan diğer şartları taşımaları kaydıyla ivedilikle yerine getirilerek atamaları yapılacak. Aynı personelin görevlendirme talep etmesi durumunda bu talepleri mevzuatta aranılan hiçbir sınırlamaya tabi olmadan yerine getirilerek görevlendirmeleri yapılacak. u Doğum sonrası izni ve yurtdışı izni bulunanlar hariç tüm sağlık personelinin ücretsiz izinleri sonlandırıldı. u Mücbir sebeplerle alınan izinler hariç, tüm yıllık izinler iptal edildi. l İSTANBUL Kardeşlik, öyle mi? Cumhurbaşkanı, millete sesleniş konuşmasında kardeşliğin özel önem taşıdığı günlerden geçmekte olduğumuzu söyledi. Kuşkusuz ki doğru. Bir ulusu oluşturan unsurların, toplumsal sınıfların ve tabakaların ayrım gözetmeksizin bir arada olmalarını gerektiren zamanlar vardır. Sıklıkla yaşamakta olduğumuz deprem gibi felaketler, ortak vatanın saldırıya uğraması gibi belki bundan yarar uman az sayıda insan dışında herkesi etkileyecek acı olaylar bunlardandır. Bunun gibi, bütün bir gezegeni, insan kardeşliğinde, insanlığın ortak yazgısında birleştirmesi gereken zamanlar, durumlar, anlar da vardır. Bir göktaşının dünyaya doğru hızla yaklaştığını öğrendiğimizde (belki bir gün bu da olacak) herkes kendi dilinde ve inancına göre dua etse de ortak felaket gerçeği herkesi etkileyecektir. Herkesi diyorum ama aynı anda da öyle bir dönemde bile hırsızların, soysuzların, fırsatçıların, ahlaksızların, her türden sapığın ortaya döküleceğini düşünmemek elimden gelmiyor. İnsanın mayasında iyiliğin yanı sıra kötülük de var. Gerçi bu özelliklerin ne ölçüde mayada, bir başka deyişle fıtratta, ne ölçüde toplumsal ilişkilerin, adaletsizliklerin, eşitsizliklerin sonucu olduğu, beni ayrıca ve yakından ilgilendiren bir konudur. Bununla birlikte, şu anda dünyanın ve dünyayla birlikte de ülkemizin geçmekte olduğu felaketli dönemde, hem dünyada hem ülkemizde kardeşçe bir dayanışmaya gerek olduğu çok açık... HHH Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Başkanı da “aziz milletim” diyerek ayrım gözetmeksizin bütün ulusa hitap ederek başladığı konuşmasında bu kardeşlik vurgusunu yapmıştı. Söz konusu kişiyle dünyaya, insana, hayata, sanırım her şeye bakışlarımız taban tabana zıt olmasına karşın, itiraf ederim ki bu konuşmayı önyargısız dinliyor ve her şeye karşın ülkemiz için yararlı bilgiler, öneriler bekliyordum. Derken bir anda konuşma nın yönü, ekseni, doğrultusu, anlamı değişiverdi ve “aziz millet”in bir bölümü, üstelik isim vererek, açıkça “fitne odağı” olarak nitelendi. Yani, ona karşı olan, onun gibi düşünmeyen herkes, bu demektir ki bu ülkenin yarıdan fazlası, fitne odağı ya da ocağı, yani hain, kötülük kaynağı olup çıkıverdi. Kardeşlik sözü bir anda buharlaşıp kaybolmuş, millet tekrar iki düşman kampa bölünmüştü. Evet, iki düşman kampa. Çünkü böyle bir zamanda ülkenin en sorumlu, en yetkili makamında bulunan kişinin ağzından çıkan bu söz, kimilerince, “fitne odakları”na karşı bir saldırı işareti olarak da kolayca algılanabilir. Kaç kişi farkındadır ya da farkında olup da dile getirmeye çekinmektedir, bilemem. Fakat ülkenin herhangi bir olağan döneminde, herhangi bir siyasal tartışma sırasında değil de böyle olağandışı, olağanüstü, gerçekten de ulusça ve dünyaca kardeşliğe gereksinim olan bir dönemde ve üstelik kardeşlikten söz ederken, kendisi gibi düşünmeyenlere yöneltilen böylesine ağır bir hakaretin, bugün ve yarın, belki yasalarda olmasa da vicdanlarda bir karşılığı olacaktır, olmalıdır. HHH Türkiye Cumhuriyeti Başkanı’nın konuşmasında dikkatlerden kaçmaması gereken bir başka ayrımcı yaklaşım da, virüsün Batı ülkelerden gelenlerce getirildiğini söyleyip umre dönüşü felaketini ağzına almayışıydı. Bu ayrımcılığın adı, bugün henüz dile tam dökülemeyip bilinçte ve alt bilinçte varlığını sürdürmekte olan, Batı, aydınlanma düşmanlığıdır. Yani biz Müslümanlar iyiyiz, doğruyuz, geri kalan herkes en azından ötekidir. Böyle bir akıldan kardeşlik çıkmaz. Ali Sirmen kardeşime geçmiş olsun. Maltepe Cezaevi avlusunda, havalandırma saatinde, tek potalık teke tek basketbol maçımızda beni her seferinde yenen adamdır. Bu güçlüğün de üstesinden geleceğini biliyordum. HACIBEKTAŞ BELEDIYESİ’NDEN YÜZDE 62 KESINTI Kararnameye karşın ÖMER DURAN Cumhurbaşkanlığının 28 Martta yayımladığı “Belediye gelirlerinden 3 ay kesinti yapılmayacak” kararnamesine karşın, CHP’li Hacıbektaş Belediyesi’nin aylık gelirinin yüzde 62’si kesildi. Hacıbektaş Belediye Başkanı Yoldaş Altıok, “Cumhurbaşkanlığı kararnamesine rağmen belediye gelirlerimizden nisan ayında yüzde 62’lik bir kesinti yapıldı. Bize tahakkuk eden 410 bin 847’lik bir tutar ancak belediye hesabına geçen para yaklaşık 158 bin TL civarında. Cumhurbaşkanlığı kararnamesine rağmen böyle kesinti yapılmasına bir anlam veremiyorum. Bu durum ile gerekli hukuki çalışmaları başlattık. Gerekirse sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. l KIRŞEHİR BAKAN, KORONAVİRÜS ANKETİNİ AÇIKLADI Soylu: Vatandaşın güveni yüzde 40.5 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir TV’de dığını, Türkiye’nin en son DHKPC’nin ölüme yatır canlı yayına katılarak dığı ve öldükten sonra da gündeme ilişkin de kutsadığı bir tabloyu gör ğerlendirmelerde bu düğünü belirten Soylu, lundu. Koronavirüs “Helin Bölek’i ölüme yatır ile mücadelede yap dılar, öldürdüler, gittiler zi tıkları anketin sonuç yaret ettiler. Onun ölüm larını açıklayan Soy Soylu orucunun kutsal bir şey lu, “Türkiye’nin sağ olduğunu söylediler. lık sisteminin koronavirüs salgı Ondan sonra da döndüler et nını atlatabilecek düzeyde oldu rafında dans ettiler. Yamyamlar ğunu” düşünenlerin oranının yüz da var bu yöntem, başka kimse de 40.5 olduğunu söyledi. Soylu, de yok. Bu bizim kültürümüzde, “Türkiye’nin sağlık sisteminin ko anlayışımızda var mı? Bu bir te ronavirüs salgınını kısmen atla rör örgütü. Helin Bölek ve İbra tabilecek düzeyde olduğunu” di him Gökçek’i aldık hastaneye gö le getirenlerin oranının ise yüzde türdük, doktorları tehdit ettiler. 42.5 olduğunu kaydetti. Hadi bize yaptıkları tehditlerin ‘Yamyam yöntemi’ bir anlamı yok ama bir taraftan hâkimleri ve savcıları tehdit etti Soylu korona nedeniyle po ler. Bunlara siyasi mekanizma ve lis teşkilatından bir kayıp olduğu Türk Tabipleri Birliği destek oldu” bilgisini verdi. iddiasında bulundu. Örgütlerin bir zafiyet alanı ara l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle