16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 27 NİSAN 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER CHP Sözcüsü Öztrak, Bilim Kurulu’nun 65 yaşa ilişkin görüşlerinin AKP’ye sızdırılmasına tepkili Siyasi rant peşindeler “Bilim Kurulu’nun kararları ve önerileriyle hareket edildiği zaman kamuoyunda böyle bir güven ortaya çıkıyor” diyen Öztrak, 65 yaşa getirilen sınırlamanın esnetilmesine yönelik kararın, “Bilim Kurulu dışında olmasının kamuoyunda farklı algılanacağını” dile getirdi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, sokağa çıkma yasağı uygulanan 65 yaş ve üstü vatandaşların günde 3 saat dışarı çıkmasına yönelik uygulamanın AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında gündeme gelmesinin “siyasetin bilime müdahalesi algısını yaratacağına” işaret etti. Öztrak, “Kimse bilim MAHMUT insanlarının sırtından siLICALI yaset devşirmeye çalışmamalı” dedi. CHP Sözcüsü Öztrak, salgınla mücadelede en önemli konunun güvenilirlik olduğunu belirterek “Güvenilirliği Bilim Kurulu sağlıyor. Bilim Kurulu’nun kararları ve önerileriyle hareket edildiği zaman kamuoyunda böyle bir güven ortaya çıkıyor” görü Faik Öztrak şünü dile getirdi. Öztrak, 65 yaşa getirilen sınırlamanın esnetilmesine ilişkin bir kararın, Bilim Kurulu dışında olmasına yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: “Açıkçası bu çok daha tehlikeli bir gidişe işaret ediyor. Maalesef şu an iktidar partisi salgından siyasi rant devşirmeye çalışıyor.” 65 yaş üstü yurttaşların sürekli evde bulunmalarının farklı sağlık sorunlarına neden olabileceği ve bu yaş grubunun sokağa nasıl çıkabileceği ko nularında bir süredir bilim insanları arasında tartışmaların yürütüldüğünü anımsatan Öztrak, şöyle konuştu: “Anlaşılan bu konu Bilim Kurulu’nda bir noktaya geldikten sonra AKP MYK’sine de sızdırılmış. Böyle bir karar alınabileceği ortaya çıkınca da 65 yaş üstündeki vatandaşlardan siyasi bir rant elde etmek istiyorlar. Bugüne kadar Türkiye’deki bilim insanları ile sağlık çalışanlarının başarısı ve milletimizin kısıtlamalara uyması sonucun da bir noktaya geldik. Bu nokta üzerinden bir parti çıkmış kendine siyasi rant devşirmeye çalışıyor. Bu son derece yanlış bir tutumdur.” ‘Bilime müdahale olur’ Salgınla mücadelede henüz işin başında olunduğuna dikkat çeken Öztrak, koronavirüse karşı atılması gereken pek çok adım olduğuna işaret etti. Öztrak, “Bu, ciddi bir güvensizliğin oluşmasına neden olur ve siyasetin bilime müdahale ettiği algısını yaratır” değerlendirmesinde bulundu. Milletin zaten uygulanan kısıtlamalara çok büyük fedakârlıkla uyum sağladığını kaydeden Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarın vatandaşın ekonomik sorunlarına yaklaşımı son derece sığ ve yetersiz. Bu süreçte ekonomik desteğin dışında da çok ciddi beceriksizlik sergiledi. Şu anda ne 65 yaş üstündeki vatandaşlara kolonya verebildiler, ne de diğer vatandaşların maskelerini verdiler. Önce kendi üzerlerine düşen bu sorunları çözsünler. Kimse bilim insanlarının sırtından siyaset devşirmeye çalışmamalı. Bilim insanlarının dinlemeliler. Bilim insanların konuştuklarının bir siyasi partinin yönetim organına mal edilmesi son derece yakışıksız ve tehlikelidir.” l ANKARA Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Mayıs 2018’de verdiği sözün üzerinden yaklaşık 2 yıl geçti Hükümete ‘ek gösterge’ çağrısı MUSTAFA ÇAKIR Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mayıs 2018’de partisinin seçim beyannamesini açıklarken polis, öğretmen, hemşire ve din görevlileri için ek göstergeyi 3600’e çıkaracaklarını söyledi. Erdoğan böylece buradaki adaletsizliğin giderilmiş olacağını belirtti. Bu sürede birçok yasa çıkarılmasına karşın 3600 konusunda adım atılmadı. Türkiye KamuSen salgınla birlikte konuyu yeniden gündeme getirdi. “Düzenlemenin kamu çalışanlarını motive edeceğine” dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaadi. AKP tarafından uzun süre kamuoyuna “ek gösterge müjdesi” olarak sunuldu. Sonrasında da çeşitli kereler 3600 düzenlemesinin yapılacağı belirtildi. Bakanların da bu yönde açıklamaları oldu. Ancak aradan geçen yaklaşık 2 yıllık sürede bir adım atılmadı. Oysa 3600 ek gösterge çıkarılmış olsaydı kapsam içerisinde olacak kamu personelinin emekli aylıkları yaklaşık 500600 lira artacaktı. En büyük artış ise emekli ikramiyelerinde gerçekleşecekti. 17 bin TL artacaktı İkramiyeler ortalama 17 bin lira artacaktı. İlk açıklamanın ardından birçok kamu personeli ikramiyeden yararlanmak için emekliliklerini bile erteledi. Memur sendikaları ise 3600 ek göstergenin sadece sayılan 4 meslek grubu için değil. bütün kamu çalışanlarını kapsamasını istiyor. Bu taleplerini de daha önceki görüşmelerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da ilettiler. Koronavirüs salgını ile birlikte sendikalar 3600 ek göstergeyi yeniden gündeme getirdi. Düzenlemenin bir an önce yaşama geçirilmesini istedi. Türkiye KamuSen Genel Başkanı Önder Kahveci, tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde 3600 ek göstergenin yaşama geçirilmesini isterken, “PTT, belediye, ulaşım, tapu, karayollarında her kurumda canla başla görev yapan kamu çalışanları var. Hepsini motive edecek 3600 ek gösterge adımını bir an önce atalım” dedi. l ANKARA KAYITSIZ TELEFONLARIN KULLANIM SÜRESİ UZATILDI TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Alt Komisyonu Başkanı Zafer Sırakaya, yurtdışından yolcu beraberinde getirilen SIM kartlı cihazlar için 120 gün olan kayıtsız kullanım süresinin, mayıs itibarıyla 30 gün uzatılacağını bildirdi. Sırakaya, AA’ya yaptığı açıklamada, yurtdışından Türkiye’ye gelen ve salgınla mücadele tedbirleri kapsamında yaşadıkları ülkelere geri dönemeyen yurttaşların tüm talep ve isteklerine çözüm üretmek için gayret gösterdiklerini, bu kapsamda yurtdışı borçlanma talebiyle emekli olmak isteyenlerin eksik belge tamamlama sürelerinin uzatıldığını söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet İBB BAŞKANI İMAMOĞLU, MERSIN’DE ÜRETICILERDEN ALDIRDIĞI 100 TON LIMONU YARDIM KOLILERI IÇERISINDE YURTTAŞLARA ULAŞTIRMIŞTI. İBB ve AKP Mersin İl Başkanlığı, kumpas videosu için suç duyurusunda bulunmuştu. Ekrem İmamoğlu ‘Limon kumpasçıları’na gözaltı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mersin’den satın aldırıp yurttaşlara ücretsiz dağıttığı limonlarla ilgili, deşifre olan kumpasa ilişkin dün önce Mahmut Dölek ve Ömer Tuncel ile Emrah Toraman gözaltına alındı. İlerleyen saatlerde Mersin Erdemli Kumkuyu beldesi eski Belediye Başkanı Ömer Sezer’in de gözaltına alındığı öğrenildi. Tarsus’ta bir limon bahçesinde kamera ile görüntü çekerek “kumpas mizansenini” hazırlayan Mahmut Dölek, çiftçi rolündeki eski AKP yöneticisi Ömer Tuncel ile cep telefonuyla röportajı çekip sosyal medyaya düşmesine neden olduğu öne sürülen eski DP yöneticisi Emrah Toraman önceki gün evlerinden gözaltına alındı. İBB ve AKP Mersin İl Başkanlığı’nın suç duyuruları üzerine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alınanların evlerinde arama yapıldığı, cep telefonlarına incelenmek üzere el konul duğu öğrenildi. Yerel gazetecilik yaptığı belirtilen Mahmut Dölek’in, İmamoğlu’nu hedef alarak hazırladığı “kumpas videosunu” iktidar yandaşı medyaya “haber” olarak servis edip yayımlatmayı planladığı iddia edilmişti. İBB Başkanı İmamoğlu’nun talimatıyla Mersin Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği yapılarak üreticilerden satın alınan 100 ton limon İstanbul’da yurttaşlara dağıtılmıştı. l İç Politika BAKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU YANITLADI THY’de ‘ücretsiz izni’ yalanlamadı MUSTAFA ÇAKIR Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, THY’de aday pilotların ücretsiz izne çıkarıldığı iddialarını yalanlamadı. İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın, “Hiçbir personeli mağdur etmeyeceğiz” sözüne karşın THY’de pilot adaylarının ücretsiz izne çıkarıldıklarına dikkat çekti. Koncuk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na, “Devlete bağlı kurumlar çalışanlarını ücretsiz izne çıkararak mağduriyet ya ratırsa, özel sektöre kim ne diyebilir, bu nedenle yapılan yanlıştan dönülmesi için bir adım atmayı düşünüyor musunuz” sorusunu yöneltti. Bakan Karaismailoğlu ise yanıtında, THY Genel Müdürlüğü’nden edinilen bilgiyi paylaşmakla yetindi. Yanıtta, THY’nin yapısı anlatılarak, “Mevzuat çerçevesinde yapılan açıklamalar dışında yapılacak bir açıklama bulunmadığı ifade edilmiştir” ifadeleri yer aldı. THY’de pilotların ücretsiz izne çıkarılıp çıkarılmadığı konusunda net bir yanıt alınamadı. l ANKARA ANKARA BAROSU’DAN ALI ERBAŞ’A TEPKI ‘Çocuk tecavüzlerine gözü kapalı’ Ankara Barosu, salgın hastalıkların olmasını “eşçinselliğe ve nikâhsız yaşamaya” bağlayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a sert tepki gösterdi. Barodan yapılan yazılı açıklamada, şöyle denildi: “Sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir. Aldığımız ibretse, anılan şahsın içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekizdokuz nesil önceki büyükleriyle aynı zihinsel ve dog matik sınırlara sahip olmak için insan onuruna karşı gösterdiği büyük direnişten kaynaklanmaktadır. Görevde olduğu süre boyunca çocuk tecavüzcülerine gözlerini kapatıp kadın düşmanlığının manevi zeminini dini söylemlerle meşrulaştırma çabası karşılığında maaş alan Erbaş’ın deprem, LGBTİQ+, kadın ve çocuk söylemlerine rağmen halen görevde kalması durumunda, halkı ellerinde meşalelerle meydanlarda cadı diye kadın yakmaya davet etmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Anılan şahsı ve ona hak veren zihniyeti ibretle kınadığımızı kamuoyuna saygıyla arz ederiz.” l ANKARA Iskarta Hayatlar... Zygmunt Bauman’ın bir kitabının adıydı: Iskarta Hayatlar. Kitabın adı aklıma bir çivi gibi çakıldı. Iskarta hayatlar mı? Neydi onlar? İşe yaramayan, bir kenara atılan, fire sayılan hayatlar. Görevlerini sadakat ile sürdürenlerin hayatları. Dürüstlükten şaşmayanların hayatları. İlkelerini unvana, paraya satmayanların hayatları. Yalanlara kanmayanların hayatları. Güce yalakalık yapmayanların hayatları. Iskarta hayatlar mıydı? Bu rezil sistem onları artık “işe yaramayan atıklar” sınıfına mı koyuyordu? İnsanları eğlendirmeyen sanat “ıskarta” mı sayılıyordu? İnsana sorumluluk yükleyen anlayış “ıskarta”ya mı çıkmıştı? Bunları bana o kitap düşündürmedi. Bu konuyu bana düşündüren, 65 yaş üstündeki, 20 yaş altındaki insanlara konan “sokağa çıkma yasağı” olmuştu. Yaşlılar ev hapsine çocuklar kafese 65 yaş üstü insanların “eve kapatılması”, onları virüsten korumak olarak açıklanıyor. Onları virüsten koruyorsunuz, öyle mi? Peki, bu yaşlarda insanları hareketsiz bırakmak nedir? Onların “yürümek dolaşmak hava almak” gereksinmeleri yok mu? Belirli saatlerde korunaklı açık havada yürüyüş yapmaları sağlanamaz mı? Onların bedensel ve ruhsal sağlıkları için bunlar zorunlu değil mi? Çocukları evlerine kapatıyor, kafese koyuyorsunuz. Onların evlerde nasıl yaşayacaklarını düşünüyor musunuz? Çocuklar için steril ortamlar hazırlayamaz mısınız? Çocuklara ev dışında açık havada yapabilecekleri işler için hazırlanmış yerler sağlayamaz mısınız? Salgınla yaşamayı öğrenmek bunları da kapsamıyor mu? Belki önümüzdeki aylarda da sürmesi gerekecek korunma önlemleri bunları planlamayı zorunlu kılmıyor mu? Ama siz, insan hayatlarını düşünmüyor gibisiniz. Siz, sadece işgücünü düşünüyorsunuz. Sizi korkutan, işlerin durması mı? Çalışanları işe gönderiyorsunuz, işyerlerinde, fabrikalarda hangi önlemleri alıyorsunuz? Kaç doktor, kaç hemşire, kaç sağlık görevlisi hayatını kaybetti? Siz, çalışanların sağlığını koruyabiliyor musunuz? Sizin için ekonomi insandan çok daha değerli. İşe yarayanları işe gönderiyorsunuz, işe yaramayanları eve hapsediyorsunuz. Bildiğiniz “epidemi mücadelesi” bu mu? Elbette bu değil ama bir virüs sizin bu çarpık sisteminizi yerle bir etti. Yağmaladığınız toprak işinize yaramıyor. Diktiğiniz kuleler hapishaneleriniz oldu. Paralarınız istediklerinizi almıyor, çünkü mağazanız kapalı. Şaşırıp kaldınız. Gene de paranın emrettiği işleri yapıyorsunuz. 20 yaş altındaki gençler, eğer çalışıyorsa işine gidiyor. Çalışmıyorsa çocuklar, gençler kafeste. Bulabildiğiniz önlem bu. Yasaklamak, yasaklamak, yasaklamak. Bu arada “Tek Adam iktidarınız” baskısını artırıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi, sembolik 100. kutlamasını yapıyor. Sembolik, çünkü bu Meclis 100 yıl öncesinin iradesine sahip değil. Yapılan törenler okul müsamerelerine benziyor. “Egemenlik Milletindir” yaftası da mahkeme salonlarına asılan “Adalet Mülkün Temelidir” sözü gibi sadece dekor süsü. İnsanlarınızı koruyun... İnsanlarınızı koruyun. Hangi yaşta olursa olsun, hangi durumda olursa olsun, insanlarınızı koruyun. Emeklilik anlayışınızı değiştirin. Bugün, çalışmak, verimli olmak, işe yaramak yüz yıl öncesinden çok farklıdır. Yüz yıl önce, üretim büyük ölçüde insanın fiziksel gücüne ve makinelere dayalıydı. Daha önceki yüzyıllarda insanın beden gücü üretimde çok daha önemliydi. Bugün, hepimiz evimizden çalışıyoruz. Bilgisayarlarımızın başında işlerimizi yapıyoruz. Artık fiziksel gücümüz eskisi kadar önemli değil. Emeklilik anlayışınızı değiştirin. Her yaşta, 65 yaşında, 75 yaşında insanlar verimli işler yapabilirler. Belki daha az çalışma ile, ama deneyimleriyle, birikimleriyle verimli işler yaparlar. Çocukların yaratıcılığı ile yaşlıların deneyimlerini buluşturun. Iskarta hayat yoktur. Iskartaya çıkarılması gereken sistem vardır. İnsanı koruyun. Virüsten de koruyun, insanı ezen, sömüren sistemden de koruyun. İnsanlık görevimiz budur... Adana’da ücretsiz ekmek dağıtan 3 kişiye gözaltı Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Yunusoğlu Mahallesi’nde önceki gün üç yurttaş, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen 3 bin adet ekmeği halka ücretsiz dağıttıkları sırada haklarında şikâyet olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Hasali Demir, Cumali Sucu ve Cemal Demir adlı yurttaşlar, Doğankent Polis Karakolu’ndaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle