25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 19 NİSAN 2020 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Şükrü Genç, öğrencilerin yeni adresi olan ‘www.sariyerakademi.com’ sitesini anlattı Sarıyer Akademi Türkiye’ye açılıyor l Sarıyer Akademi’nin esin kaynağı dershanelerin l Sarıyer, eğitim alanında bir büyük projeye daha kapanmasıyla çaresiz kalan okul birincisi bir öğrenci olmuş. imza atıyor. Sarıyer Akademi üzerinden LGS ve YKS’ye Belediye Başkanı Şükrü Genç, akademinin bulunduğu alanın hazırlanan tüm öğrencilerine uzaktan eğitim kapısını pasaj dükkânları için ayrıldığını ancak bundan vazgeçerek ücretsiz olarak açıyor. Bu adımla öğrencilerin yanı sıra 45 gün içinde ders yapılabilecek hale getirdiklerini anlattı. veliler de rahat bir nefes alacak. “Çocuklarımıza eğitimde fırsat eşitliği yaratmak için gece gündüz çalışıyoruz” diyen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, LGS ve YKS’deki başarısıyla göz dolduran Sarıyer Akademi’nin uzak tan eğitim altyapısının tamamlandığını açıkladı. “Yeni uygulama ile Edirne’den Van’a ilayda her çocuğa ulaşmak kaya istediklerini” anlatan Şükrü Genç, Türkiye’de isteyen tüm öğrencilerin “sariyerakademi.com” üzerinden sisteme rahatlıkla girip sınavlara canlı derslerle hazırlanabileceklerinin müjdesini de verdi. Sarıyer Akademi, uzaktan eğitim desteği için LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrencilerinin “www.sariyerakademi. com”dan online ders kayıt butonuna tıklayarak başvurabileceklerini açıklayan Genç, “Ben fakir bir çocukluk geçirdim. Dileyip, isteyip yapamadığım ne varsa çocuklar için bir bir hayata geçiriyorum şimdi. Sarıyer Akademi’nin kayıtlı 700 öğrencisi var. Ama biz 701’inciyi yakalama peşinde olduk” dedi. İlk 10’a girdi Sarıyer Akademi’nin 2015 yılından beri öğrencilere eğitim alanında ücretsiz destek verdiğini belirten Şükrü Genç, akademinin kuruluş öyküsünü şöyle anlattı: “Sahada ve sokakta çok dolaşıyorum. Bir öğrenci geldi ve ‘Sarıyer Lisesi birincisiyim. Dershaneler kapandı ve ben açıkta kaldım. Dershaneler açık olsaydı ben burs alıp ücretsiz eğitim görebilecektim. Yardımcı olabilir misiniz’ diye sordu. Nüfuzumu kullansam 1 kişinin derdini çözebilir, o kıza destek olabilirdim ama o öğrenci kızımız gibi binlerce çocuk var. Akademi kurmaya karar verdik. Beş yılda 4 binden fazla öğrenci sınavlara ücretsiz hazırlanma şansı buldu ve lise, üniversite sınavlarında en iyi okullara yerleştiler.” Pasaj olacaktı... Sarıyer Akademi’nin 150 eğitim kurumu arasında kısa sürede ilk 10’a girdiğini ve gün geçtikçe başarısının arttığını vurgulayan Şükrü Genç, “Bu kurumlar arasında Türkiye’nin en önemli fen liseleri de var, Robert Koleji de var. Öğrencilerimizin arkasında durup eğitim hayatında destek olmak bizim görevimiz” ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Sarıyer Akademi’yi ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi aldı. Genç, akademide lise ve üniversite hazırlık dersleri verildiğini ifade ederek, “Daha önce dershaneler vardı, kapatıldı ve binlerce çocuk ortada kaldı. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği derslere ek olarak öğrencilere yardımcı olmak istedik. Sarıyer Akademi’nin bulunduğu alan daha önce pasaj dükkânları için ayrılmıştı. Alanlarında uzman eğitimci arkadaşların çabalarıyla planlamalar yaptık ve sistemi oluşturduk. İşyeri yapmaktan vazgeçerek 45 günde ders yapılabilecek bir alan haline getirdik. Amacımız eğitimde de fırsat eşitliği yaratmak. Her öğrenciye aynı mesafe ile yaklaşarak asla torpil yapmıyoruz. Öğrenci önce sınava giriyor ve sonucuna göre burada eğitime başlıyor. Kolejlerden ve devlet okullarından öğrencilerimiz var. Öğretmen kadromuz ve rehberlik hizmetlerimiz çok iyi. Öğrenciler kapıdan girdiklerinde nerede okuduklarının, maddi durumlarının hiçbir önemi olmuyor” diye konuştu. Dijital akademi için çalışmalar yapılırken koronavirüsün ortaya çıktığını anlatan Genç, “Biz zaten yapacaktık” deyip altyapıyı hızla devreye soktuk. Türkiye’nin her yerindeki çocukların bu fırsattan eşit olarak yararlanmasını istedik. Akademi şimdi Türkiye’de ve her evde. Üstelik canlı” dedi. Kılıçdaroğlu Şükrü Genç Ülke genelinde eğitimde büyük bir kayıp yaşandığını söyleyen Genç, “Eğitimin çok düştüğü bir dönemde böyle bir çalışma bizi çok gururlandırıyor. Eğitim alanındaki kaybı kapatmaya çalışıyoruz” diye konuştu. 26 ilden katılım Akademi Türkiye için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de konuştuklarını belirten Şükrü Genç, “Büyüklerimizden birinin bu işi yapın demesi gerekiyordu. Kemal Bey, Sarıyer Akademi’ye 2 yıl önce geldi ve yerinde inceledi. Eğitimden sorumlu genel başkan Yardımcımız Yıldırım Kaya’nın da çok büyük emeği var ülke çapına yayılmasında. İstanbul dışına toplantılara gittik projeyi anlattı. Şimdi CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da devreye girdi. Akademi tüm Türkiye’ye yayılıyor. Bu hafta sonu 480 civarında öğrencimiz Türkiye’deki 26 ilden online sınava girdiler. Şimdi o sınava giren öğrencilerimiz derslere başladı. Sarıyer Akademi, 5 yılda 4 bin 500 öğrenciyi lise ve üniversiteye hazırladı. Biz Akademi Türkiye ile de yüz binlerce öğrencimize ulaşmak eğitim hayatına dokunmak istiyoruz” dedi. Eğitim ticari olmaz Sarıyer Akademi Genel Koordinatörü Sami Görey ise “Eğitim, sağlık gibi ticarileşmemesi gereken bir yapı. Sarıyer Akademi de bunu karşılıyor. Milli eğitimin denetiminde olan bir yapıyız. Şu anda yaptığımız tüm akıllı tahta içeriklerini sürekli eğitimden geçirdiğimiz öğretmenlerimiz üretiyor. Akademiye ilk 4 yıl yaklaşık 1500 kişi başvuruyordu, bu yıl ise bir patlama oldu ve 4 bin 500 öğrenci başvurdu” dedi. l İSTANBUL ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DIŞINDA YARDIM ELİ UZANMADI Şoför esnafı maskeye ulaşamıyor MAHMUT LICALI Koronavirüs salgını nedeniyle Ankara’da, 13 Nisan’dan bu yana toplu taşımada maske takma ve dezenfektan bulundurma zorunluluğu getirilmesine karşın maskeye ulaşamayan şoför esnaf mağdur oldu. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, şoför esnafa Ankara Büyükşehir Belediyesi dışında ne iktidarın ne de valiliğin yardım ettiğini belirterek “İlgili bakanlıklar ile görüşmüşler, Cumhurbaşkanlığı’na dilekçe vermişler ancak bir sonuç elde edememişler” diye konuştu. Koronavirüs salgını dolayısıyla sağlık çalışanları başta olmak üzere bazı meslek grupları doğrudan risk altında bulunuyor. Toplu taşıma hizmeti ve ren şoför esnafı da sal şadığına dikkat çek gın dolayısıyla risk al ti. Şoförlere yalnızca tında çalışırken mas Ankara Büyükşehir keye erişmede sıkın Belediyesi’nin maske tı yaşıyor. Özellikle şe ve dezenfektan des hir içinde toplu taşıma teği verdiğini kayde hizmeti veren araç şo den Emir, şunları dile förleri her gün yüzler Murat Emir getirdi: ce kişiyle karşı karşı “Koronavirüs salgı ya kalıyor. Bu kapsamda Anka nına yakalanma riski en yük ra İl Pandemi Kurulu tarafın sek olan meslek grupların dan alınan karar kapsamında dan biri de şoförlerdir. Onla 13 Nisan’dan bu yana toplu ta rın bu zorlu süreçte unutul şıma araçlarında maske kullanı maması ve her türlü koruyucu mı ve dezenfektan bulundurma ekipmanlarının eksiksiz sağ zorunluluğu bulunmasına kar lanması gerekir. Ancak ne ya şın maskeye erişimde büyük sı zık ki unutmak bir yana hiç kıntılar yaşanıyor. bir hükümet yetkilisinin ak Dilekçeden sonuç çıkmadı lına dahi gelmemişler. Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Hacıbekir Gani, 2 bin CHP’li Emir, şoför esnafının 231 minibüsün hizmette oldu maskeye erişiminde sorun ya ğu başkentte 4 bin 500 civa rında minibüs şoförünün hizmet verdiğini söyledi. Bu insanlar her gün yüzlerce insanla muhatap oluyor, aynı havayı soluyorlar. Ancak hiçbir sürücünün maskesiz olmaması ve araçlarda dezenfektan bulundurulması gerekliliği Ankara Valiliği tarafından zorunlu hale getirilmiş olmasına rağmen kendilerine Ankara Büyükşehir Belediyesi dışında hiçbir yetkilinin yardımda bulunmadığını, dezenfektan ve bir adet maske dahi göndermediklerini söylüyorlar. İlgili bakanlıklar ile görüşmüşler, Cumhurbaşkanlığı’na dilekçe vermişler ancak bir sonuç elde edememişler. Son olarak valilik ile görüşmeler yapılmıştır. İl Pandemi Kurulunu kararını bekliyorlar.” l ANKARA Tüm ulusun iktidarı olamamanın ülkece büyük sıkıntısı Tüm dünya zor bir dönem yaşıyor ve belki de ilk kez bir “ortak düşman”a karşı ortak savaşılıyor. Bir saldırıya uğrayan insanlık var. Her ne kadar ülkeler öncelikle kendilerini kendi toplumunu koruyacak önlemler alıyorsa da ve mesela ülkelerin epey kader birliği yaptıkları Avrupa Birliği içinde bile İtalya yalnız bırakılmanın acısını yaşıyorsa da düşman bir ve ortak. Bu çerçevede en büyük birlik, evrensel karakterdeki bilimde görülüyor. İnanılmaz bir işbirliği, yardımlaşma ve ortaklık. Dünyayı bu beladan kurtaracak tek sistemin BİLİM olduğu gerçeğinde dost düşman herkes birleşmiş durumda. Bu önemli fotoğrafta, bilimin, bilimsel güçlerin neredeyse bağımsız bir evrensel güç otorite olarak ortaya çıktığını da görüyoruz. tartışılan önemli bir sorun. En ucuz, herkesin en kısa sürede aşı veya ilaca ulaşması nasıl mümkün olur, bile tartışılıyor. Aşı veya ilacın bir şirketin ve ülkenin malı olamayacağı düşüncesi de bu kapsamda dile getiriliyor. Ama yine de ülkemizin bilim güçlerinin aşı ve ilaç araştırma ve üretimlerinde yeni çözümler ve uzun vadeli araştırmalara odaklanmasının planlanması şart. Bu alan, ne kısa süre önce yaşadığımız gibi kişisel şov kaldırır ne de “dünyada üretirler, bize de düşer” gibi bir yaklaşımı kabul edebilir. Bunun için üniversitelerin başlarında hırs, düşmanlık veya siyasal bağımlılıkla hareket edecek insanlar bulunmamalı. Bilim güçlerinin önünü açacak yönetimler işbaşına gelmeli. Sağlık araştırmaları, her yönüyle yeniden planlanmalı. Aşı bulunmayabilir Fakat iki nokta var. Birincisi, bu evrensel bilim gücünde ne kadar payımız, katkımız var sorusu. Bu sorunun anlamı, bilimde ne kadar üretici olabileceğimizle ilgili. Mesela bugüne kadar elde edilen bilgiler, COVID19 salgınından kesin olarak ancak bir ilaç veya aşı ile kurtulabileceğimizi söylüyor. Yoksa kısıtlı, virüsün yarattığı yeni yaşam koşulu içinde hayat sürecektir, virüslü dikkatli bir hayat. Fakat aşı veya ilaç için umutlar büyük, herkes kesin kurtuluşu orada görüyor. Aşının 18 ay içinde bulunması, adeta bilimde mucize olarak kabul edilecek. Bilimin içinden paylaşılan yorumlar böyle. Gökhan Hotamışlıgil, “hatta bulunamayabilir bile” diyor. Çünkü bu koronavirüs ailesinin önceki üyelerine karşı (SARS...) aşı geliştirme başarısız oldu. İlaç konusuna da aynı gözle bakmakta yarar var. Kesin önümüze gelinceye kadar. Her şey ‘yeni normal’e göre Ancak, bugün bilimde yaşanan büyük işbirliği, belki de bu durumu değiştirecektir. Bilmiyoruz. Buradan çıkarılacak sonuç, sonbahara kadar aşı bulunacak ve hayat eski normale dönecek biçimindeki anlayışın rehavetine kapılmamaktır. Hayatın ve üretimin bütününü bu “yeni normal”e göre yeniden düzenlemeye başlamaktır. Tepeden tırnağa.. Bir aşı ve ilaç geliştirilmesi durumunda, bunu öncelikle kimlerin kullanacağı, küresel hacimde üretimin nasıl olacağı da daha şimdiden Ülkenin elini, ayağını bağlamayın Daha da önemli bir konu, ülkeyi yönetenlerin, tüm ülkenin tüm milletin yönetici olmayı başarmaları konusudur. Şunu anlamakta zorlanıyor insan: Ekonomi şimdi de virüsle birlikte daha ağır bir darbe yemişken, krizden en çok etkilenen milyonlarca insan temel yaşam ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak bir duruma sürüklenmişken, rejimin birleştirici değil, muhalefeti eskisi gibi dışlayıcı, toplumu parçalayıcı siyaseti elden bırakmamış olmasıdır. AKP’li Cumhurbaşkanı’nın, muhalefeti ve gerçeğin peşinde koşan gazetecileri “temizlenecek virüsler” olarak görmesi, bu ülkeyi yönetmekten giderek acizliğe düştüklerinin dile getirilmesi mi oluyor? İçişleri Bakanı Soylu’nun yardım topladıkları gerekçesiyle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir belediyeleri hakkında, paralara ve hesaplara el koyduktan sonra, şimdi de soruşturma açma hazırlığına girmesi, milletin birliğini değil parçalanmasını öngören politikaların iktidara egemen olduğunu gösteriyor. Böyle dönemlerde ne bu politikaların geçerliliği olmalı ne de Soylu gibi politikacılara ihtiyaç. Soylu, AKP’li Cumhurbaşkanı’nın politikalarının en sert uygulayıcısı olduğunu göstermektedir ve bu da neden geri çağrıldığını açıklamaktadır. Milleti bölmeyin, ülkeyi germeyin kucaklayın, yerel yönetimlerin elini ayağını bağlamayı siyaset sanmayın. Olsa olsa ülkenin elini kolunu bağlamış oluyorsunuz. Kilit değiştirme kötü muamele Yargıtay 18. Ceza Dairesi, tartıştığı eşinin eve girememesi için kapı kilidini değiştiren sanığın beraatına hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu. AA’nın haberine göre, Hatay’ın Samandağ ilçesinde bir çift arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın ardından kapı kilidini değiştirerek eşinin eve girememesine neden olan kişi hakkında dava açıldı. Samandağ Asliye Ce za Mahkemesi, sanığın beraatınahükmetti. Temyiz üzerine ise dosyı görüşen Yargıtay 18. Ceza Dairesi, beraat kararını bozdu. Kararda, eşin eve girmesinin engellendiği eylemin, Türk Ceza Yasası’nın (TCK) 232/1. maddesinde düzenlenen “kötü muamele” suçunu oluşturduğuna, sanık hakkında beraat kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğuna hükmetti. l ANKARA / Cumhuriyet “Sevdiklerinizi eğitim bursuyla yaşatın!” CUMHURİYET’TEN YENİ BİR ATILIM... Cumhuriyet Vakfı’nda eğitim bursu için fon oluşturduk. CUMHURİYET GELECEĞİN ÖNCÜSÜ GENÇLERE DESTEK OLUYOR. Gazeteniz Cumhuriyet’te yayınlanan vefat ve başsağlığı ilan gelirlerinin %20’sini Atatürk Cumhuriyeti’nin ilerici gençleri için Cumhuriyet Vakfı tarafından oluşturulan eğitim fonuna aktarıyoruz. Başarılı ve ihtiyaç sahibi gençlerimizin eğitim masraflarına destek olmanız acınızın bir parça dinmesine ve sevdiğinizin adının yaşamasına yardımcı olacaktır. C ANKARA: 0312 442 30 50 İZMİR: 0232 441 12 20 İSTANBUL: 0212 343 72 74
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle