16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 17 NİSAN 2020 CUMA DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BOBORSRASA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 65.9483390 104.5.10kukruurşuş 76.5257340 104..420kkuururuşş 68.969640 125..260kkuururuşş 192.367 0.103.0p6uan 906.264997 374965 puan 26150134.8646 3150..7988lliirraa 232856.9.327 42.351 lira Jale Özgentürk Salgınla kapanan alışveriş merkezlerinde yatırımcıların kira desteği nisan sonunda bitiyor ‘MAYIS SIKINTISI’ YAKIN PLAN [email protected] Koronavirüs salgını nedeniyle mart sonunda kapanan alışveriş merkezleri (AVM) ne zaman açılacak? Salgının etkisinin tüm şiddetiyle sürdüğü, sokağa çıkma yasaklarının gündemde olduğu böyle bir dönemde, bu sorunun bir anlamı yok gibi... Ancak bugünlerde perakende markalarını tedirgin eden bir gelişme var. Söylenene göre bazı AVM sahipleri kiraları yeniden başlatmayı planlıyor. Bildiğiniz gibi Türkiye’de 453 alışveriş merkezi koronavirüs salgını ilk vaka açıklanarak başladıktan 10 gün sonra birer birer kapandı. Ancak resmi olarak değil. Çünkü AVM’lerin kapatılma izni valiliklerde. Kamu otoritesinden böyle bir karar çıkmadı. Bu koşullarda önce markalar kendi inisiyatifleriyle mağazalarını kapattılar. Ardından Alışveriş Yatırımcıları Derneği (AYD) bir tavsiye kararı aldı. Ve kapanmalar başladı. AVM sahipleri de o günlerde perakendeciden mağaza kiralarını şimdilik almayacaklarını duyurdu. Film gibi izlemeyin Kira almama süresi için belirlenen tarih ise nisan sonunu işaret ediyordu. Ve o günler yaklaşıyor. Markalar aldıkları bazı sinyaller nedeniyle endişeli. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel’in bir süredir dikkat çekmeye çalıştığı ve “film izler gibi izlemeyin” çağrısında bulunduğu sıkıntı, gündeme gelmeye başlamış. Damat Giyim’in sahibi Süleyman AVM’lerin açılıp açılmayacağı henüz belli değil. Ancak mağazaları kapalı, çalışanları izinde olan perakendeciler bazı AVM sahiplerinin muğlak yazılar göndererek geçmiş dönem için kira talebinde bulunacağı iddiasında. Taraflar arasında hukuki sorunların yaşanacağı belirtiliyor. Orakçıoğlu, bazı AVM yatırımcılarının kendilerine muğlak yazılar gönderdiğini anlatıyor. “Hükümetin resmi kapatma kararı olmamasını” gerekçe gösteren bu yazılarla, kira konusunda talepte bulunmak istediklerini söylüyor. Orakçıoğlu, sorunun özellikle yabancı yatırımcılara ait AVM’lerden kaynaklandığını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Anlayış göstermeyen AVM kendisi zarar eder. AVM’lerden taşınmalar başlayacak ve bu AVM’ler yüzde 30 ile 40 oranında küçülmek zorunda kalacak.” AVM’lerin ilk yıllarında yeni açılan merkezlerin vazgeçilmez markası olan Kiğılı’nın sahibi Abdullah Kiğılı da mayıs ayında 25’e yakın AVM ile sıkıntı yaşanacağına dikkat çekiyor. “Yıllarca bu AVM’leri biz taşıdık. Böyle bir günde destek olmazlarsa biz de gerekeni yaparız” diyor. Perakendecilerin söylediğine göre, yabancı AVM yatırımcıları eski kiraları da almak için açık kapı bırakıyor, yerli yatırımcılar ise AVM’ler açıldığı anda aynı kiradan işe başlanacağını duyuruyor. Perakendeciye göre ikisi de mümkün değil. Çünkü salgının etkisinin geçmesi için uzun bir süre var önlerinde. AVM’lerde yaklaşık 400 bin kişi çalışıyor. Bu tartışma onların geleceğini de yakından ilgilendiriyor! KAPITALIZMIN DÖKÜLEN INCILERI Sürdürülebilirlik, insan hakları, etik değerler... Son yıllarda uluslararası iş yapan şirketlerin gündeminde yer alan kavramlar bunlar. Çevreci hareketlerin baskısıyla yeni değerler edinen şirketler çeşitli sözleşmelere imza atıyorlar. Bunlardan biri Birleşmiş Milletler’in Küresel Sözleşme adını verdiği girişim. Bu inisiyatifin dünyada 60’ın üzerinde ülkede, 9 bin 500 civarında şirket ve 3 bin şirket dışı üyesi var. Üye olan ku rum, insan haklarından sendikalaşmaya 10 ilkeyi kabul etmiş oluyor. Küresel Sözleşme geçen günlerde salgın için bir açıklama yaptı ve üyelerine şu uyarıda bulundu: “Salgının özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerindeki etkisi karşısında esnek, anlayışlı ve dayanışma içinde davranın.” Peki, bu uyarılar yankı buldu mu? Türkiye’de yaşadığımız bir örnek var ki, bunun kulak arkası edildiğini ortaya koyuyor. Geçen hafta Türkiye’den bir grup hazır giyimci; H&M, Zara, Berckha, Pool and Bear gibi markaların sahibi Indesit gibi ünlü markalara destek çağrısı yaptı. Üretimin stoklarında kaldığını ve paralarını alamadıklarını açıkladı. Ne yazık ki yanıt gelmedi. Etiketleri bile takılmış malları üreticilerin depolarında, “üretim paydaşlarını” da yarı yolda mağdur bırakan bu ünlü markalar ve yaldızlı taahhütleri de sınıfta kalmış olmadı mı? ‘Çek mağduru’ esnaf infaz yasasına kızgın Türkiye’de çek kullanımının kuralları bir türlü oluşturulamadı. Bugün 300 bine yakın esnaf karşılıksız çek nedeniyle hapisle karşı karşıya. Bir süredir çözüm arayışındalar... Umutları ise infaz yasasıydı. Haydar Zirek, çek mağdurlarını temsilen aradı. Hükümetin getirdiği infaz yasasına ilişkin karşılıksız çekten yargılanmakta olan esnafın duygularını anlattı. “İnfaz paketinde rezilliğin âlâsı yaşandı” diyen Zirek, risk merkezinin verilerine göre sadece 2018 Eylülü ile 2019 Aralık ayı arasında karşılıksız çek sayısının 832 bin, tekil kişi sayısının ise 224 bin olduğunu söylüyor. Bu tarihlerin öncesi ve sonrasında ise toplam esnaf sayısının 300 bine yakın olduğunu anlatıyor. Ekonomideki sorunlar nedeniyle zora düşen ve karşılıksız çekten yargılanan esnaf için en fazla iki üç ay içinde davaların sonuçlanacağını ekleyen Zirek, “Çok yakında 200 bin esnaf ekonomik zorluk yaşadığı için ödeyemediği çek nedeniyle hapse girecek” diyor. Zirek, hangi esnafın dolandırıcı, hangisinin olmadığını anlamak için de şunu öneriyor: “Kimde kaç koçan çek var biliniyor. Rakamlara bakılır. Son bir senede kaç çek kesmiş, kaçını ödemiş. Mesela 50 çek kesmiş 35’ini ödemişse bu kişiye dolandırıcı denir mi?” Ardından da ekliyor: “Esnaf, infaz yasasından sonra diyor ki keşke dolandırıcı olarak yargılasaydık. Çünkü dolandırıcıları dışarı çıkarıyorsunuz. Çekini ödeyemeyen, gerçekten iflas etmiş insanı hapse atıyorsunuz. Bu insanlar sokağa çıkacak sonunda. Yeter, diyor.” Önerisi ise şu: “Hapis kalkmasın. Çekler için yeni bir düzenleme getirilsin. Sorumluluk bankalara geçsin. Ama önce bu cenazeyi kaldırmak lazım.” Çek sorunu yıllardır neden çözüme kavuşamıyor, bunu da anlamak mümkün değil! Bireysel borçlularda artış Dolar 6.95’i aştı Küresel piyasalarda gelişen ülkelerin para birimlerinin dolar karşısındaki değer kaybı sürüyor. Önceki gün 6.92 seviyelerini test ederek son bir buçuk yılın zirvesini bir kademe daha yukarı taşıyan dolar/ TL kuru, dün ise 6.9433’ü görerek rekor tazeledi. Gece 22.00 itibarıyla ise 6.9572’yi ÇEK KULLANIMI ARTTI TBB Risk Merkezi’nin verilerine göre, mart ayında bankalara ib Şubat sonu itibarıyla bireysel kredi borcu olan kişi sayısı 32 milyon 101 bin kişiye çıktı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin şubat sonu verileri görerek yeni bir rekor kırdı. Bunda küre raz edilen çek sayı ne göre, Türkiye koronavirüs salgını sel piyasalarda salgın nedeniyle görülen sa sı 2019 Martı’na kı nın yarattığı ekonomik sorunlara ve tış dalgası etkili. Avro/TL kuru ise gün içinde 7.5023 ile 7.5618 aralığında dalgalandı. Dün, güne yüzde 0.89’luk yükselişle başlayan Borsa İstanbul ise günü yüzde 0.41 artışla 96 bin 249 puandan tamamladı. Güvenli liman olarak görülmeye devam eden altında ise fiyatlar tırmanmaya devam etti. Gram altın dün 386 lirayı aştı. Cumhuriyet Altını ise 2.540 liraya yaklaştı. Öte yandan Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, geçen hafta 634 milyon dolar azalarak 88 milyar 920 milyon dolara geriledi. l Ekonomi Servisi yasla yüzde 54.6 arttı. Bunların tutarı da yüzde 48 artarak 86.4 milyar lira oldu. Alışveriş süreleri kısaldı Mastercard Türkiye’nin araştırmasına göre, koronavirüs korkusu alışveriş sürelerini kısalttı. Kadınların yüzde 60’ı, erkeklerin de yüzde 55’i salgın döneminde alışverişlerini hızlandırdı. Araştırmanın diğer sonuçları şöyle: 4 Araştırmaya katılan her üç kişiden biri, salgın döneminde online alışverişi tercih ediyor. 4 Market alışverişlerindeki kartlı ödemeler yüzde 64 iken nakit kullanımı yüzde 35. 4 Kartla alışveriş yapanların yüzde 63’ü temassız işlemleri tercih ediyor. l Ekonomi Servisi belirsizlik ortamına 32 milyonu aşkın bireysel kredi borçlusuyla girdi. İşte “Aylık Bülten”deki verilerin detayları: 4 Şubat sonu itibarıyla bireysel kredi borcu olan kişi sayısı 32 milyon 101 bin kişiye çıktı. Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 31 milyon 321 bin, Ocak 2020’de 31 milyon 983 bin kişiydi. Şubattan şubata bireysel kredi borcu miktarı da 538.3 milyar liradan 649.3 milyar liraya çıktı. 4 Bireysel kredi kullananların ortalama borcu (kredi riski) 20 bin 226 lira ya çıktı. Bu rakam Şubat 2019’da 17 bin VEFAT İnşaat sektöründe 186, Ocak 2020’de 19 bin 764 liraydı. 4 2019 Şubatı’nda 2 milyon 444 bin kişi olan konut kredisi borçlusu, Türk Beyin Takımı Kurucusu ve Onursal Kaptanı Yazar, Çevirmen, Pedagog sert daralma Şubat 2020’de 2 milyon 501 bin kişiye ulaştı. Bu sayı ocakta 2 milyon 494 bindi. Şubat 2019’da 78 bin 11 lira NEVZAT ERKMEN Ülkemizde zeka oyunları kültürünün gelişmesinde büyük emekleri olan ustamızı kaybetmenin acısını tüm camia olarak hissediyoruz. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz. TÜRK BEYIN TAKIMI Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) yayımladığı İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin Mart 2020 sonuçları, inşaat malzemeleri sanayisindeki faaliyetlerin sert düştüğünü ortaya koydu. Buna göre, faaliyetler en canlı aylarına girecekken kesintiye uğradı ve 2015 Aralık’tan bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Faaliyet Endeksi bir önceki aya göre 3 puan gerile di. Faaliyetlerdeki yüksek oranlı gerilemeler de beklentileri bozdu. Güven seviyesi mart ayında bir önceki aya göre 3.71 puan düştü. Öte yandan, TÜİK’in önceki gün açıkladığı “Konut Satış İstatistikleri, Mart 2020” raporu, konut satışlarının hız kestiğini ortaya koydu. Türkiye genelinde konut satışları 2020 Mart’ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3.4 oranında artarak 108 bin 670 oldu. olan ortalama borç, geçen şubatta 85 bin 849 liraya çıktı. 4 Şubattan şubata geçen bir yılda taşıt kredisi borcu olanlar 605 binden 426 bin kişiye düşerken, bu rakam Ocak 2020’de 436 bin kişiydi. Şubattan şubata ortalama borç ise 49 bin 680 liradan 60 bin 346 liraya yükseldi. 4 İhtiyaç ve diğer tür bireysel kredi borcu olanların sayısı ise 25 milyon 19 bin kişiden 25 milyon 679 bin kişiye çıktı. Bu sayı Ocak 2020’de 25 milyon 586 bindi. Şubatta şubata ortalama borç da 8 bin 567 liradan 11 bin 265 liraya çıktı. Ayrıca 26.8 milyon kişiye ulaşan “tekil bireysel kredi kartı borçluları”nın ortalama borcu 4 bin 459 lira düzeyinde. Şubat 2019’da bu sayılar sırasıyla 25.8 milyon kişi ve 3 bin 997 liraydı. l Ekonomi Servisi Virüse meydan okuyan piskopos virüsten öldü Haberler dönüp dönüp verildiğinden tam gün saymanın olanağı yok. Ama kaba bir hesapla cemaat müritleri ile dans ederek virüse lanetler yağdıran, meydan okuyan, beddua eden piskopos, aradan iki hafta geçmeden, en yakın çevresinden çok sayıda kişiyle birlikte virüsten öldü.. Aslında kısasını yazamadığımdan başlığa taşıyamadığım vurgulamam, dünün en taze haberlerini dayanak yaparak “MerkelPapa, siyasal İslamcılar ağırlıklı, başka dinler, mezhepler, cemaatlerden fanatik dindarların yorum farkları ile virüsün dünyayı kasıp kavurması suçları..” arasındaki ortaya çıkmış çıplak gerçekliklerden kimi sonuçları paylaşmak olacak.. En çok da istemeden de olsa kendi yandaşlarından virüse yakalanma, salgını patlatma, elbette ölümlerden sorumluluk duymadan sorumlu olmalarının gerçeğinden örnekleri, şimdiye kadar ortaya çıkmış kimi somut sonuçları ile paylaşmaya çalışmak.. Yan yana gelemiyoruz ama ileri teknoloji sayesinde yaşanan gerçek sahneleri, çarpıcı görüntüleriyle dünya ölçeğinde paylaşabiliyoruz. Elbette bilimin, pek çok virüse ilişkin bilinmeyenlerden ötürü, pek çok geçici yanlış önlemleri söz konusu olsa da, bilimsel en demokratik, insandan yana, insanı ve tüm canlıları ile birlikte dünyayı kurtarma öncelikli yaklaşımlar adalet kantarında tartılmakta.. Vicdansız, haksız, hukuksuz siyaset ve sermayenin kirli çıkarları adına, diktatöryal kararların çarpıcı, yıkıcı sonuçları ise virüsün sınır tanımayan bulaşıcılığının hızında, insanlığın yüzüne çarpılan tokat gibi, yüze tutulmuş ayna etkisi ile yayılmakta.. Dün sabah, virüsün yıkıcı bulaşıcılığında, ekonomilerin de yıkıcı çöküşünün dayatmasında, liberal kanatta, galiba da kadın duyarlılığının da katkısı ile en başarılı lider ilan edilmiş Merkel’in, biraz zorlanmış olabileceğinin de altı çizilerek alınmış karantina önlemlerinden kimilerini gevşetme açıklamasının, kuşkusuz kesin olmayan, durumlara göre hemen değiştirilebilecek çerçeveleri çiziliyordu.. Öncelikle ayakta kalabilmeleri, daha kolay önlem alınabileceğinin de hesaplanması yapılmış olarak, küçük marketlerin açılmasından başlanacaktı. Sürpriz salgının tazelenmesi, katlanması sonuçları gelmezse, okulların açılması, kritik ekonomik anlamları olan ancak üretim koşulları da sağlıklı düzenlenebilecek işletmelere geçiş yapılabilirdi. Ama yaşamsal, ekonomik, insana katkısı söz konusu olamayacak kalabalıkları toplayan etkinlikler gündem dışı kalacaktı. Yakın tarihler için kiliselerde toplu ayinlerin, düğün ve kutlamaların, festivallerin sıraya girmesi düşünülmeyecekti.. HHH Yine görüntüleriyle tanıklık ettiğimiz üzere Papa’nın karşısında inanmış milyonlar olmaksızın boş meydanda yaptığı Paskalya ayini töreni gibi yayınları, bilimin gerçekleriyle savaşmayan, dini inançlarda aydınlanma reformu geçişini yaşamış tüm inanç grupları adına yapılan etkinliklerden görebiliyoruz.. Dahası dünyada ideolojik yayılmacılığını Kraliyet simgesi ile sürdüren İngiltere’den bile Kraliçe Elizabet’in dünyaya sesleniş görselinde, karşısında izleyiciler yoktu.. Umarız sürdürülmesinden vazgeçilir. Bizdeki Diyanet İşleri Başkanı’nın cuma namazı kıldırma görselinde, vitrinin imamlarla doldurulmasından vazgeçilmemişti. Bal gibi de toplu namaz aralıklarının yetersiz kalması bir yana, giriş ve çıkışlarında virüs kurallarına aykırı yakınlaşmaların görüntüleri kameralara yansımıştı. Daha da ayıplı duruş, verileri ile doğru bilgilendirilmeleriyle kasıtsız da atlanmış olsa, saklanan bilgiler, geri dönüş maceralarının bizdeki salgınların yayılmacılığındaki çarpıcı etkilerini artık sonuçlarıyla fazlasıyla öğrenmiş bulunmaktayız. Cemaatlerin, doğrudan Diyanet’e bağlı camilerin özel sorumsuzluklarıyla, ortaya çıkan olumsuz katkıların tablolu sonuçları hâlâ kamuoyundan sır gibi saklanmaktalar. Bizden saklanmış olsalar da bilime kulak verilip, gecikmeli de olsa düzgün önlemler alındığını umut edelim.. İran, ikinci dalga salgını sonrası dün lütfedip, gerek kendi sınırları içinde, gerekse IrakSuriye öncelikli Ortadoğu ülkelerindeki olumsuz salgına katkıları üzerinden kimi özeleştiri içeren vurgulamalar yaptı gibi.. İsrail’in durumu dünya çapında iç dinamiklerine çok fazla zum yapılıyor olmasa da en açıklanamazlardan.. Amerika ağırlıklı Batı dünyasının desteğinde Ortadoğu’nun silahlı, ekonomik güç egemeni, kuşkusuz bilimsel olanakları sorgulanamazken, virüs karşısında nasıl başarısız kalabilir? Fanatik Yahudilerin kural dinlememesi, zenci ya da Kızılderili işkencesi yaptıkları Filistinlilerin çok çaresiz koşulları bile virüse yenilgisinin çapını açıklamaya yetmez gibi.. Ne de olsa en az bizim kadar, biz arka bahçe muamelesi görürken, en çok kollanmış ülke olarak bile, küçük Amerika olmalarından mı kaynaklı? Açık büfe tarih olacak Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Başkanı Bulut Bağcı, yıllık ekonomik büyüklüğü 1.7 trilyon dolar olan turizm sektörünün, sal gın dolayısıyla bu yılki kaybının en az 1 tril yon dolar olacağını bildirdi. Salgın sonrası tu rizmde bazı alışkanlıkların değişeceğine de dikkat çeken Bağcı, “Onlarca, hatta yüzlerce turistin sıraya girdiği, herkesin aynı kepçeyle yemekleri aldığı açık büfeler artık tercih edil meyecek” dedi. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle