17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 9 14 NİSAN 2020 SALI Türkiye’deki elektrik tüketimi 610 Nisan döneminde yıllık yüzde 17 düştü. Perakendecilerin işleri azaldı Düşük gelirliyi vuracak TEPAV, Covid19’un artıracağı işsizliğin, düşük gelirli hanehalkı gelirlerini yıkıma uğratacağı konusunda uyardı: İşgücünün kayıplarını kontrol edemezsek virüsün tahribatı artacak. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), koronavirüs salgınının ekonomi üzerindeki etkilerinin arttığını ortaya koydu. “Covid19’un Ekonomiye Etkisinin Elektrik Tüketimi İle Takibi” başlıklı araştırmaya göre, Türkiye’deki elektrik tüketimi bir önMUSTAFA ceki yıla kıyasÇAKIR la 23 Mart haftasında yüzde 6, 30 Mart haftasında yüzde 11 azaldı. 610 Nisan döneminde ise bir önceki yıla kıyasla Türkiye’deki elektrik tüketimi yüzde 17 düştü. TEPAV’ın Perakende Güven Endeksi (TEPE) sonuçlarına göre ise Mart 2020’de anket katılımcılarının yüzde 12’si geçen üç ayda işlerinde iyileşme olduğunu belirtirken yüzde 69’u kötüleşme olduğunu dile getirdi. Kötüleşme olduğunu belirtenlerin oranı Mart 2019’da yüzde 62, Şubat 2020’de yüzde 65’ti. Sektör bazında incelendiğinde ise işlerinin kötüleştiğini beyan edenlerin en fazla olduğu sektörler yüzde 79 ile mobilya ve ev içi kullanım ürünleri, yüzde 75 ile elektrikli ev aletleri, yüzde 72 ile yiyecek, içecek ve tütün ürünleri ve yüz de 71 ile tekstil, hazırgiyim ve ayakkabı sektörü oldu. Katılımcıların yüzde 20’si tedarikçilerden siparişlerinin önümüzdeki 3 ayda artacağını, yüzde 39’u ise azalacağını kaydetti. Satışlar azalacak Katılımcıların yüzde 26’sı satışlarının önümüzdeki 3 ayda artacağını, yüzde 36’sı azalacağını bildirdi. Satışlarında artış bekleyenlerin oranı Mart 2019’da yüzde 41, Şubat 2019’da ise yüzde 33’tü. Mart 2020’de satış beklentisi en yüksek olan sektörler yüzde 31 ile birden fazla türde ürün satan bakkal, market ve büyük mağazalar ve yüzde 30 ile yiyecek, içecek ve tütün ürünleri sektörleri. Satış beklentisi en düşük olan sektörler ise yüzde 48 ile mobilya, aydınlatma ekipmanı ve ev içi kullanım ürünleri, yüzde 45 ile yiyecek, içecek ve tütün ürünleri ve yüzde 43 ile tekstil, hazırgiyim ve ayakkabı sektörü oldu. Anket katılımcılarının yüzde 45’i satış fiyatının önümüzdeki üç ayda artmasını, yüzde 26’sı azalmasını öngörüyor. Satış fiyatında en fazla artış bekleyen sektörler yüzde 54 ile yiyecek, içecek ve tütün ürünleri ve motorlu taşıtlar sektörleri. l ANKARA İşler kötü, tahribat büyüyebilir TEPAV’ın araştırmasına göre, katılımcıların yüzde 61’i kötüleştiğini belirtti. “Korona Günlerinde İstihdamı ve Kırılgan Kesimleri Korumak” başlıklı çalışmada ise şu değerlendirmeye yer verildi: “Türkiye bu salgına zaten çok yüksek işsizlik oranlarıyla yakalandı. Covid19 yüzünden eklenecek işsizler ve bu boyutlarda iş sizliğin özellikle düşük gelirli hanehalklarının gelirlerinde yol açacağı yıkım sorunu, büyük çaplı bir insani sorunun da habercisi. ...Salgının seyrine bağlı olarak, gerekirse enflasyon ya da kamu borç yükü kaygısı gözetmeden (Fransa, Danimarka ve İngiltere örneklerinde görüldüğü gibi) faydalanma kriterlerini evrensel tutmak ve kısa bir süreliğine devletin son çare işveren olarak müdahale etmesine olanak tanımak gerekiyor. Unutmayalım ki evde kal çağrıları ile sağlığını korumaya çalıştığımız işgücünün yaşayacağı maddi ve manevi kayıpları kontrol etmediğimiz sürece bu virüsün ekonomi üzerinde yaratacağı tahribat daha da büyüyecek.” VIRÜSÜN FATURASINI ÇALIŞAN ÖDEYECEK Deri işçileri: Açlıkla karşı karşıyayız Deri Tekstil ve Kundura İşçileri Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, “Atölyelerin durmasından dolayı ücretsiz izne gönderildik. Sayımız on binlerce. Ücretsiz izne gönderilen işçiler olarak maaşımızın tamamını alabilmiş değiliz. Patronlar maaşların tam olarak ödenmemesine gerekçe olarak ise sipariş veren şirketlerin para ödememesini gösteriyor. Halihazırda çalışan atölyeler de işçilerine ödeme yapamıyor. Aldıkları siparişlerin bitmesi ile onlar da üreti me ara verecekler. Ailelerimizle ile birlikte açlıkla karşı karşıyayız” denildi. Dernek, şu taleplerde bulundu: 4 Sigortalısigortasız işçi ayrımı yapılmadan ücretsiz izne çıkarılan bütün işçiler ücretli izinli sayılmalı. Maaşlarda hak kaybı yaşanmamalı. 4 Merkezi ve yerel yönetimlerin göstermelik yardım paketleri yerine bizlerin koronavirüs salgınında zorunlu ihtiyaçlarını giderecek çalışmalar yapılmalı, faturalar iptal etmeli. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), koronavirüs salgını nedeniyle işletmelerin tam veya kısmi olarak kapatılmasının, dünyadaki işgücünün yüzde 81’ini yani 2.7 milyar çalışanı etkilediğini açıkladı. ILO’nun Covid19 ve İş Dünyası raporunda, salgının ekonomik etkilerinin 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana tecrübe edilenin en ciddisi olduğuna dikkat çekiliyor. Raporda, dünya genelindeki 3.3 milyar çalışanın yüzde 81’ine tekabül eden 2.7 milyar çalışanın zorunlu ya da tavsiye üzerine kapanan işyerlerinde istihdam edildiği belirtiliyor. Dünya genelinde, yılın ikinci çeyreğinde çalışma saatlerinin yüzde 6.7’sinin ise ortadan kalkacağı öngörülüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre salgın dünyadaki 3.3 milyar çalışanın yüzde 81’inin işini etkiliyor. Gelir gruplarına göre çalışma saatinin oransal bazda en fazla düşmesi beklenen grup “üstorta gelir” olurken bundan en fazla etkilenecek bölgeler ise Arap ülkeleri, Avrupa ve AsyaPasifik olarak sıralanıyor. Konaklama ve gıda zorda Raporda, salgının iş piyasasına etkisinin ise sektörlere göre değişkenlik gösterdiği ifade ediliyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki en büyük sektör olan tarımın üzerinde ki ekonomik etkinin henüz hissedilmediğine işaret edilirken gıda zincirindeki aksamaların karantina tedbirleriyle belirginleşmeye başladığı, salgının kırsal kesimlerde yayılımının artmasıyla da bu etkinin daha çok hissedileceği öngörülüyor. En yüksek düzeyde etkilenmesi beklenen sektörler konaklama ve gıda hizmetleri, gayrimenkul, iş ve yönetim faaliyetleri, imalat, toptan ve perakende ticaret, motorlu araç bakım onarımı ile ilgili sektörler olarak sıralanıyor. Raporda, ILO’nun 2020 yılı için önceki küresel işsizlik artışı tahmininin 25 milyon olduğu fakat bu tahminden daha yüksek gerçekleşme ihtimalinin olduğu vurgulanıyor. l Ekonomi Servisi Anadolu Isuzu ve Sarkuysan’da mola bitti Koronavirüs nedeniyle 30 Mart’ta üretime 9 gün ara veren Anadolu Isuzu, fabrikanın kapılarını yeniden açtığını duyurdu. 7 Nisan’da üretimi kesintiye uğratan Sarkuysan Elektrolitik Bakır Sanayi ve Ticaret AŞ de, KAP’a açıklama yaparak fabrikalarında üretim faaliyetinin normalleştiğini belirtti. Öte yandan Ankara Sanayi Odası (ASO) 1. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş, yeni tip koronavirüs salgını sürecinde moralleri bozmadan üretime devam edeceklerini ifade etti. l Ekonomi Servisi Otomotivcilere rekabet soruşturması Tofaş, Ford ve Doğuş Otomotiv, KAP’a açıklama yaparak Rekabet Kurumu’nun Danıştay’ın kararı nedeniyle 2009 yılıyla ilgili bir olay için soruşturma açtığını duyurdu. Buna göre Rekabet Kurulu, 2009’da otomotiv sektörüne yönelik olarak getirilen ÖTV indirimi kapsamında, yeni binek otomobil ve hafif ticari araç üreticisi ve dağıtıcısı teşebbüslerin ÖTV indirimi sonrası birlikte hareket ederek fiyat artışı yaptıkları yönündeki şikâyetleri reddederek soruşturma açmamıştı. Ancak Danıştay bu kararı iptal etti. Bu nedenle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespitine yönelik soruşturma açıldı. İthalattaki canlılık cari açığı büyüttü Merkez Bankası’nın dün açıkladığı ödemeler dengesi bilançosu, Türkiye’deki üretimin ithalata bağımlılığını bir kez daha ortaya koydu. Geçen yılın şubat ayında 117 milyon dolar olan cari işlemler açığı, üretimdeki hareketlenmeyle birlikte 1 milyar 230 milyon dolara çıktı. İlk iki aylık cari açık da 297 milyon dolardan 2 milyar 843 milyon dolara yükseldi. Buna karşın Şubat 2020 itibarıyla son 12 aylık cari fazla 6.1 milyar dolar oldu. Ancak bu rakam geçen ocak ayında 7.2 milyar dolardı. Ayrıca Merkez Bankası’nın açıklamasına göre, şubatta “birincil gelir dengesi kalemi” altında yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre 208 milyon dolar artarak 614 milyon dolar oldu. Portföy yatırımlarına şubatta 382 milyon dolar net giriş olurken yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 687 milyon dolar ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında ise 1.8 milyar dolar net satış yaptığı görülüyor. Dolar yeniden 6.80’e dayandı Koronavirüs salgını, Türkiye’deki mali piyasaları dalgalandırmaya devam ederken artan taze para ihtiyacı ve bu kapsamda yaşanan IMF tartışmaları bu süreci olumsuz etkiliyor. BDDK’nin yeni swap hamlesi de süreci etkiliyor. Güne 6.70 lira düzeyinde başlayan dolar, gün içinde 6.7950’ye kadar çıktı. Günü de 6.77 düzeyinde kapattı. Borsa İstanbul 100 Endeksi ise 97 bin 312 puana kadar çıktıktan sonra günü yüzde 0.08 düşüşle kapattı. Dün ayrıca BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben’in özel bankaların kredi politikalarına ilişkin açıklamaları da dikkat çekti. Bu açıklamaya destek veren TİM Başkanı İsmail Gülle, “Reeel sektöre özel bankalarımızın da destek verme noktasında gayret göstereceklerine inanıyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Sanayi üretiminde son artış şubatta TÜİK’in “Sanayi Üretim Endeksi, Şubat 2020” raporu, koronavirüs salgınının ekonomiye etkileri öncesi, bir anlamda sanayideki son hareketliliği ortaya koydu. Şubatta geçen yılın aynı ayına göre, genel sanayi üretimi yüzde 7.5, bu kapsamda madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 1.7, imalat sanayinde yüzde 8 ve elektrik, gaz, buhar ile iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektöründe yüzde 4.4 arttı. Öte yandan sanayi üretimi kapsamında ara malında yüzde 9.1 artış olurken dayanıklı tüketim malında yüzde 3.9 düşüş görüldü. Sermaye malında da yüzde 12 artış görüldü. Satış hacmi yıllık yüzde 10 yükseldi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Ciro Endeksleri, Şubat 2020 verilerine göre, sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2020 Şubat’ta aylık yüzde 1.6, yıllık yüzde 22.2 arttı. TÜİK’in Perakende Satış Endeksleri, Şubat 2020 verilerine göre ise sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2020 Şubat’ta aylık yüzde 1.4, yıllık yüzde 10.6 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 9.6, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 14.7 arttı. l Ekonomi Servisi İşçi çıkarma yasağı: Yalan mı, gerçek mi? Evrensel sendikal kültürde, deneyimli sendikacıların kuşkucu olmak zorunda kalmalarını anlatmak üzere, armağan edilmiş atın dişlerine bakmak zorunda oldukları, yeri geldikçe anımsatılır.. İlk kez, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) haziran genel kurulunda, Türkiye’nin 12 Eylül ağır sendikal haklar gaspı nedeniyle kara listeye alınması kararlarında yapılan uzmanlık komitesi kararları içinde kayıtlara girmişti.. Çok sevdiğim için yeri geldikçe kullanırım.. Anlamlı tanıklığım da ne yazık ki “İşçi çıkarma yasağı” başlığı altında, 12 Eylül’den kalma.. 12 Eylül askeri darbesi, işçi sınıfımızı özel sektör ağırlıklı aylar sürmüş grevler içinde yakalamıştı. İlk sıkıyönetim kârı da elbette bu grevlerin yasaklanması olmuştu. Gerçeğini sorarsanız, maden, tekstil, kimya işkollarındaki bu grevlerin bitirilmesi için işveren sendikalarının çağrısı ile DİSK çatısı altında yapılan sözleşme pazarlıklarında tarafların uzlaşmalarına da tanık olmuştum. Sözleşme metinleri, taslakları imzalanmış, temize çekilip törenle asıl metinlerin imzalanması aşamasına gelinmişti. Son gece, 12 Eylül darbesi TİSK Başkanı başta kulaklara fısıldanınca, imzalanmış sözleşme taslakları buharlaştırılmıştı; çok anlamlı yeni haklar kazanımlarını içeriyorlardı.. Özet sonuç: 12 Eylül darbe yönetimi bile çok ağır bedeller ödenmiş büyük grevlerin ardından yıllar öncesinde kalan haklarıyla işbaşı yaptırılmış işçilerin bir de cezalandırma ile toplu işten çıkarılmalarını göze alamamıştı. Ortada kalan sözleşmelerin tahkim sistemi içinde geriye çekme düzeni getirilirken, sözde ödün olarak işçi çıkarma yasağı getirilmişti.. HHH Atın çürük dişlerine baktığımızda, çok reklamı yapılan işçi çıkarma yasağının bir değeri, anlamının olmadığını görebiliyorduk.. Yasağın maddi geçerlilik koşulları yoktu. Var olan eski yasa hükümlerine dayandırılmış işten çıkarmalar düzeni işliyordu. 12 Eylül’ün en acımasız sıkıyönetim uygulamaları, denetiminde, kimi marka işletmelerden çıkarılmış bir grup işçiye ilişkin minicik bir haber için yer yerinden oynuyor, sorguya çağırılıyorduk. Kapı gibi yasak dururken işçi çıkarma haberi gerçek olabilemeyeceğine göre, kastın hesabı sorulacaktı.. Biliyorum, birileri çok övündükleri, kamuoyunda medyatik toplumu güdüleme kampanyalarını başarılı sürdürürlerken işçi çıkarma yasağı üzerinden tıpkısının aynısı yaklaşımlar içindeler.. İşçi çıkarma yasağı altında çıkarılmış dayatma, oldubitti, üfürülmüş metnin uygulanacağı, işçilerin aslında çok daha ağır mağdur edileceklerini söyleyenlere çok kızıyorlar. Virüs salgını sürecinde işten çıkarılmadan evlerine gönderilecek işçilere geçici yapılacak yardımın, yaşamlarını karşılayamayan ölçekte, en düşük 1170 lirada kalacağını söyleyen sendikalar ile muhalefetten siyasetçilere ateş püskürüyorlar.. Bildiğiniz gibi şimdilik onaylanmış, kısmi çalıştırma kapsamına alınmış 700 bin çalışan için bile 1750 liralık çok düşük ödemelerin de altında. Göreceli seçilmiş yandaşlar için öngörülmüş, virüs gündemli yardımların da tabii ki altında. Genel emekliler, asgari ücretliler için öngörülmüş kimi geçici jestlerin kapsama alanına giremeyenlerin, diplomalıdiplomasız işsizlerin vay hallerine. Bu arada gece yarısı sokuşturulmuş eklerle kamuda birkaç kurumda görevlendirilmiş kameralı torpilli yandaşlar için vergi alınmaması kararı da geçmiş. Çoğunluk asgari ücretli, hâlâ dünyada az örneği olabilecek, belki de örneği olmayan ölçekte vergi ödemeye mahkum. Yetmez, tüketmek zorunda olduğu ürünler içinden, yağma düzeninde inatla sürdürülen projeler uğruna yeni yeni vergiler ödemeye mahkum ediliyorlar.. Vakko’dan Sağlık Bakanlığı’na 3 milyon adet maske bağışı Vakko, sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere tam otomatik makineler ile sterilize koşullarda üretilen 3 milyon adet maskeyi Sağlık Bakanlığı’na teslim etmeye hazırlanıyor. Vakko’dan yapılan açıklamaya göre, Milli Dayanışma Kampanyası’nın ilk günlerinden itibaren Vakko Üretim Merkezi’ni maske üretimine tahsis eden şirket, desteğini yeni bir maske üretim teknolojisine geçerek sürdürüyor. Vakko Yönetimi, “İhtiyaçlar doğrultusunda biz de mevcut kaynaklarımızı artırarak devam ediyoruz” açıklaması yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle